Aşkta Yanlış Kişilere Ne Kadar Çekiliyorsun?
Hepimizin bir dönem, hatta bazen uzun bir dönem boyunca “yanlış kişiye çekilme” alışkanlığı olmuştur. Bazıları bunu bir kez yaşar, bazıları artık neredeyse kaderi gibi görür. Bu test, kalbinin seni hangi yöne sürüklediğini, neden bazen “olmaması gerekenlere” kapıldığını ve aslında ilişkilerde hangi dinamiği tekrar ettiğini anlamanı sağlayacak.
Hadi teste!
1. İlk buluşmada seni en çok etkileyen şey ne olur?
2. Birine aşık olduğunda genelde nasıl davranırsın?
3. Aşk hayatında en çok hangi cümleyi kurdun?
4. Hoşlandığın kişide seni en hızlı çeken özellik?
5. İlişkide en çok ne seni yorar?
6. Bir ilişki kötüye gidince ilk refleksin?
7. Aşkı en çok hangi durumda idealize edersin?

8. Bir ilişkinin seni en çok zorlayan tarafı?
9. Hoşlandığın kişi senden uzaklaşınca ne hissedersin?
10. Bir insanın hangi davranışı sana yine çekici gelebilir?
Senin yanlış kişiye çekilme eğilimin %90!
Bilinçaltının gizemli dünyasında, duygusal olarak yanımızda olmayan kişileri, sanki birer elmas gibi değerli ve ulaşılmaz görme eğilimindeyiz. Bu kişiler ne kadar mesafeli, ne kadar cool ve ne kadar ulaşılmaz olurlarsa, bizde o kadar merak uyandırıyorlar, adeta bir çekim gücü yaratıyorlar. Bu durum, bazen bir film yıldızına, bazen bir rock yıldızına, bazen de hayatımızın bir köşesinde yer alan ama bir türlü tam anlamıyla yanımızda olmayan birine karşı duyduğumuz yoğun ilgi ve hayranlıkla kendini gösteriyor. Bu kişilere karşı hissettiğimiz bu yoğun duygular, onları daha da çekici ve ulaşılmaz kılıyor gözlerimizde. Ancak bu durum, gerçek anlamda sağlıklı ve karşılıklı bir bağ kurmayı oldukça zorlaştırıyor. Çünkü zihnimiz, adeta bir hazine avcısı gibi, 'zor olan daha kıymetlidir' inancıyla hareket ediyor. Bu inanç, bizi gerçekten yanımızda olmayı isteyen ve bizimle gerçek bir bağ kurmayı arzulayan kişilerden uzaklaştırıyor ve bize ulaşılmaz olanı arzulama eğiliminde olmamızı sağlıyor. Bu durum, bir yandan bizi heyecanlandırırken, diğer yandan da gerçek anlamda bir bağ kurmayı zorlaştırıyor ve bizi duygusal anlamda tükenmiş hissettirebiliyor. Bu nedenle, bilinçaltımızın bu tuzağına düşmemek ve gerçek anlamda bir bağ kurabilmek için, zihnimizin bu inançlarına karşı dikkatli olmakta fayda var.
Senin yanlış kişiye çekilme eğilimin %75!
Hayatının renkli sayfalarında ilerlerken, belki de farkında olmadan, ilgi göstermeyen ama bir o kadar da çekiciliğiyle göz kamaştıran insanlara karşı kendini savunmasız hissediyorsun. Onların belki de umursamaz tavırları arasında sana gönderdikleri minik sinyaller, senin kalbinde büyük umutlar yeşertiyor. Bir bakıma, bu durum seni heyecanlandırıyor, belki de hayatına biraz heyecan katıyor. Bilinçaltının derinliklerinde, belki de çocukluk döneminden kalma, belki de sonradan edindiğin bir inanç yatıyor: 'Değer görmek için çaba harcamak gerekir.' Bu inanç, zaman zaman seni yanıltıyor, belki de yanlış kişilere çekiyor. Bu kişiler belki de senin değerini anlamıyor, belki de senin çabalarını görmezden geliyor. Belki de bu durum, hayatının belirli dönemlerinde seni olumsuz etkiledi. Belki de bu yanıltıcı çekim, seni hayal kırıklığına uğrattı, belki de seni üzdü. Ancak unutma ki, her deneyim bir öğrenmedir ve belki de bu durum, seni daha güçlü bir birey yapmıştır.
Senin yanlış kişiye çekilme eğilimin %60!
Gözlerini kapattığında, kalbindeki en büyük karanlık sırrın beliriyor: Sorunlu, yaralı ve karışık ruhlarına çekildiğin insanlar. Bu, belki de hayatının en karmaşık ve en çekici yönü. Adeta bir çekim alanı oluşturuyorlar ve sen de onların etrafında dolanıyorsun, bir yıldız gibi. Bu kişilere yönelik çekimini, onların iç dünyalarındaki kaosu ve kırıklıkları gördüğünde, içinde bir şeylerin harekete geçtiğini hissediyorsun. Onları 'iyileştirirsem, belki de birlikte güzel bir hayat yaşarız' düşüncesiyle seviyorsun. Bu düşünce, belki de en saf haliyle, bir tür sevgi. Ama aynı zamanda, bir tür kendini feda etme eğilimi de taşıyor. Bu durum, senin içindeki empati duygusunun en güçlü ifadesi. Kendini başkalarının yerine koyabiliyor, onların acılarını, korkularını ve umutlarını hissedebiliyorsun. Bu, senin en büyük gücün. Ancak aynı zamanda, bu durum seni kendini feda etmeye, başkalarının acılarına boğulmaya da itebiliyor. Bu nedenle, belki de en büyük karanlık yönün, aynı zamanda en büyük ışığın. Ve belki de bu yüzden, bu karmaşık, yaralı ve sorunlu kişilere çekilirken buluyorsun kendini. Çünkü onlarda, kendi içindeki ışığı ve karanlığı görüyorsun.
Senin yanlış kişiye çekilme eğilimin %20!
Hayatının büyük bir kısmında, senin gibi dengeli, iletişimi açık ve duygusal zekası yüksek kişilere çekilme eğilimindesin. Kendi duygularını rahatlıkla ifade edebilen ve seninle aynı dili konuşabilen insanlar, senin için büyülü bir çekim alanı oluşturuyor. Bu, belki de senin duygusal ve entelektüel ihtiyaçlarını anlayabilen ve karşılayabilen insanlara olan doğal bir çekiminden kaynaklanıyor olabilir. Elbette, kimse mükemmel değil ve sen de zaman zaman yanlış seçimler yapmış olabilirsin. Ancak, genel anlamda bakıldığında, kalbinin pusulası genellikle doğru insanlara yöneliyor. Bu, senin içgüdülerinin ve sezgilerinin sana doğru yolu gösterdiğini gösteriyor olabilir. Aşk konusunda ise, çoğu insanın aksine, sen romantizmi bir kenara bırakıp realist bir yaklaşım sergiliyorsun. Bu, aşkı idealize etmek yerine, olduğu gibi kabul etmen ve ilişkilerde gerçekçi beklentilere sahip olman anlamına geliyor. Bu yaklaşımın, seni tutarsız ve yorucu ilişkilerden koruduğunu söyleyebiliriz. Bu, aşkın sadece güllük gülistanlık anları değil, zorlukları ve sıkıntıları da kabul etmek demek olduğunu anlamış olmanın bir sonucu olabilir. Sonuç olarak, senin bu dengeli ve realist yaklaşımın, hem kendini hem de ilişkilerini koruma konusunda sana büyük bir avantaj sağlıyor. Bu, senin aşk ve ilişkiler konusunda sağlam bir temel oluşturmanı ve sağlıklı, mutlu ve tatmin edici bir aşk yaşamı sürdürmeni sağlıyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!





Yorum Yazın