Beşiktaş'ın Hırsı, VAR'ın Körlüğü
Ben maç yazılarımı, TV spor programlarında yapılan yorumları dinlemeden yazarım. Hele ki “eski kaşar” hakemlerin sözlerine asla kulak vermem. Bu yüzden baştan söyleyeyim: Beşiktaş’ın bir penaltısı daha gasp edildi. Orta hakem görmemiş olabilir ama VAR’daki Onur Özütoprak’ın o pozisyonda orta hakem Alper Akarsu’yu ekrana çağırması gerekiyordu. Böyle kritik bir pozisyonda tek başına karar vermek sana mı kaldı Onur Özütoprak! Beşiktaş’ın geleceği bu kadar ucuz mu?
Üstelik aynı VAR hakemi, Orkun’un pozisyonunda hiç çekinmeden orta hakemi videoyu izlemeye davet etti.

Ama eminim ki pozisyonun tüm açılarından görüntüyü göstermediler. Çünkü Orkun’la mücadele eden rakip oyuncu, ayağını bilinçli şekilde makasa alıyor, açık faul yapıyor. Orkun’un ayağı o anda kırılabilirdi! Orkun da can havliyle ayağını kurtarırken rakibin yüzüne geliyor. Ayıptır, günahtır! Bari zahmete girmeyin, ligi hiç oynatmayın, kupaları doğrudan GS’ye verin de diğer takımlar da ızdırap çekmesin!
Beşiktaş taraftarına tek bir tavsiyem var: TV’lerdeki eski hakem yorumcularını izlemeyin. Çünkü onlar, patronlarının ve müdürlerinin hoşuna gidecek şekilde konuşmak zorunda. Unutmayın, sizin her izleyişiniz onlara rating, o rating de TV kanalına reklam geliri demek.
Takımın Hırsını Beğendim

Maçın sonucu ne olursa olsun, şunu yazacaktım:
“Bu futbolcular henüz birlikte bir kamp dönemi geçirmediler. Çoğu ilk kez aynı formayı giydi. Form tutmamış oyuncular var. Ancak zamanla, birlikte oynadıkça takımın performansı artacak. Sabırlı olmalıyız.”
Sahadaki oyun da bu düşüncemi fazlasıyla doğruladı. Bu geçiş sürecini ne kadar az kayıpla atlatırsak, ilerisi o kadar parlak olur. Çünkü ligin başında kaybedilen puanlar, yıllardır benim en büyük kâbusumdur.
Yeni transferlerden El Bilal, Cerny ve Gökhan’ın performansını özellikle beğendim. Bu oyuncular, takım oyundan düştüğünde ateşleyici bir kıvılcım olabilecek kapasitedeler.
Abraham’ın kaçırdığı basit gollere fazla takılmamak gerek. Her santrfor gol kaçırır. Ancak onun oyunda çok dolaşması ve ceza sahasında daha az görünmesi beni biraz düşündürüyor. Yine de kesin hüküm vermek için çok erken.
Takımın bu kadar hırslı oynamasında, son düdüğe kadar mücadeleyi bırakmamasında elbette Sergen Hoca’nın çok büyük payı var.
Kendime soruyorum: Bu takımın başında hâlâ Solksjaer olsaydı, aynı sonucu alabilir miydik?
Cevabım ne yazık ki: Hayır…
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!