Bir Cilt Bakım Influencer’ı Olsaydın Kaç Takipçin Olurdu?
Herkesin cilt bakımına yaklaşımı farklı. Kimisi minimal ürünle ben varım diyor ama kimisi ise her adımı not defterine yazacak kadar düzenli. Peki senin tarzın influencer dünyasında kaç takipçiye denk geliyor?
Öncelikle cinsiyetini öğrenelim.
Şimdi de yaşını öğrenelim.
Cildini temizlemeye ne kadar zaman ayırıyorsun?
Peki ya sosyal medyaya?
Cilt bakımında bu ürünlerden hangisini ihmal etmemeye özen gösteriyorsun?
Kağıt maskelerin faydalarını say say bitmez! Bu maskeleri kullanma sıklığın nedir?
Cildinle ilgili en büyük endişen nedir peki?
Dolabına şöyle ucundan bir göz gezdir bakalım. 👀 Kaç cilt bakım ürünün var?

Az kaldı! Cilt bakım ürünlerine ne kadar harcama yapmayı uygun buluyorsun?
Son sorudayız! Gün içinde cildin en çok hangi zaman diliminde istediğin gibi görünüyor?
Takipçi sayın 500 civarında olurdu!
Senin takipçi sayın öyle milyonlar değil ama kendi çapında gayet güçlü. 300 - 500 kişi civarı takipçin olurdu. Yani bir story atsaydın sınıf arkadaşların, işten tanıdıkların, kuzenin ve kuzeninin arkadaşları kesin görürdü. Bence bu çok özel bir şey çünkü seni tanıyan herkesin gözünde en güvenilir kaynak sensin. Bir ürün aldığında “Gerçekten işe yarıyor mu?” diye sana danışılır. Senin cevabın arama motorlarında daha değerli kabul edilir çünkü herkes biliyor ki sen dürüstsün, kasıntı değilsin ve önerirken kendi deneyimini anlatıyorsun. Senin influencer gücün küçük ama samimi bir çevrede olurdu. Kısacası takipçi sayın belki düşük ama güven katsayın %100 olurdu!
5.000 - 10.000 arası bir takipçi sayın olurdu!
Senin hesabın 5.000–10.000 takipçi civarında olurdu. Yani artık arkadaşlarım beni izliyor seviyesinden çıkıp yavaş yavaş tanımadığım insanlar da takip ediyor noktasına gelirdin. İnsanlar senin cilt bakımını ve ürün önerilerini bir arkadaş gibi dinliyor. Fazla kasmadan, rahat ve gerçekçi bir şekilde paylaşıyorsun. Bir gün yeni aldığın kremi gösterirdin, ertesi gün “Bunu ben de aldım, bak!” mesajları gelirdi. Senin influencer gücün sadelikten geliyor. Kimse seni reklam makinesi gibi görmezdi, daha çok denemiş, beğenmiş, paylaşıyor işte diye yaklaşırdı!
En az 25.000 takipçin olurdu!
Senin influencer gücün en az 25.000 takipçili olurdu! Bu noktada artık ciddiye alınan, adı geçen ve “Şunu o önerdi.” dendiğinde etkisi hissedilen biri olurdun. İnsanlar senin içeriklerini sadece meraktan değil, gerçekten fikir almak için takip ederdi. Story’lerinde kargo paketleri, “Bugün bunu deniyorum!” videoları ve favoriler listeleri olurdu. Denediğin her şey bir şekilde trend olma potansiyeline sahip. Arkadaşların da seni yürüyen katalog gibi görürdü. Seninle buluşmaya gelirken hangi ürünü öveceğini merak ederlerdi kesin! Markalar bu noktada seni radarına çoktan almış olurdu! PR paketleri kapına yığılır, bazen “Hangi ürün kime ait?” diye ayırt etmekte zorlanabilirdin bile!
Takipçi sayın bir milyonu geçerdi!
Seni bilirkişi ilan ediyoruz! Takipçi sayın milyonları bulurdu ve paylaştığın her şey gündem olurdu. İnsanlar seni sadece influencer olarak değil, bir tür uzman olarak görürdü diyebiliriz. Bir ürün önerdiğinde stoklar anında tükenir ve hatta sen söyledin diye markete koşan takipçilerin olur. Videoların biraz ders havasında olurdu. İzleyenler not defteri açar, cilt bariyeri ve SPF hakkında öğrendiklerini çevresine anlatırlardı. Senin takipçilerin sadece tüketmekle kalmaz, aynı zamanda senden öğrendikleri bilgileri yayarlardı. Bir anlamda trendin ötesinde küçük bir topluluk kurmuş olurdun!
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın