Bir Deney Uğruna Farklı Ailelere Verilen Üçüzlerin Şoke Eden Hikayesi
Üç yabancı, aynı yaşta ve birebir aynı görünüme sahipti. Tesadüfen tanıştıklarında, aynı gün doğduklarını öğrenmeleri her şeyi değiştirdi. Başta bu buluşma bir mucize gibi görünse de zamanla karanlık detaylar ortaya çıktı. Meğer üçü de doğumdan hemen sonra farklı ailelere bilinçli olarak verilmişti. Üstelik yıllar boyunca gizlice gözlemlenmişlerdi.
David, Bobby ve Eddy adındaki üçüz kardeşler, doğumdan hemen sonra Louise Wise adındaki bir evlat edinme kurumu tarafından üç farklı aileye verildi.

Gerçek sebep ise sadece lojistik zorluklar değildi; çocuk psikiyatristi Peter Bela Neubauer’in başını çektiği gizli bir psikolojik araştırmanın parçasıydılar. Neubauer, “doğa mı, yoksa çevre mi daha etkilidir?” tartışmasına cevap aramak için yıllar boyunca bu çocukları izledi.
Biri mavi yaka bir aileye, diğeri orta sınıfa, öteki ise varlıklı bir çevreye verildi. Ailelere bunun sıradan bir takip süreci olduğu söylenmişti ama her biri düzenli olarak araştırmacılar tarafından ziyaret ediliyordu.
1980’de Robert Shafran adlı genç, yeni başladığı üniversitede öğrencilerin onu başka biri sanmasından şüphelendi.

Kısa süre sonra Eddy Galland adında biriyle karıştırıldığını anladı ve onunla tanışınca birebir aynı olduklarını fark etti. Basına yansıyan bu haberleri gören David Kellman ise benzerliğin tesadüf olmadığını anladı, o da onların üçüncüsüydü.
Aynı yıl doğmuş, farklı ailelerde büyümüş üçüzler artık yeniden bir aradaydı. Televizyon programlarına çıktılar, ortak bir restoran açtılar, hatta aynı evde yaşamaya başladılar. Başlarda her şey yolunda gibiydi ama zamanla bazı psikolojik sorunlar ve stresler onları yeniden ayırdı.
İlk başta sevinçle başlayan bu hikaye, yıllar sonra karanlık deneyin ifşasıyla gölgelendi.

1995’te Eddy’nin hayatına son vermesi sonrası dikkatler yeniden bu üçlüye çevrildi. 1990’larda New Yorker dergisinde yayımlanan bir makale, Neubauer’in yıllarca süren gizli araştırmasını açığa çıkardı. Çocukların farklı ailelere yerleştirilmesi, yalnızca bilimsel veri toplamak içindi.
Olayın ortaya çıkması kamuoyunda büyük tepki yarattı. Neubauer çalışmasını hiçbir zaman yayımlamadı; belgeleri Yale Üniversitesi’ne teslim etti ve 2065’e kadar erişime kapattı. 2018’de yayınlanan Three Identical Strangers adlı belgesel bu trajik gerçeği tüm dünyaya anlattı.
Deneyin amacı, insan davranışlarının genetik mi yoksa çevresel mi olduğuna yanıt bulmaktı.

Ancak sonuçlar bu sorunun cevabının siyah-beyaz olmadığını gösterdi. Üçüzler farklı ailelerde büyümelerine rağmen birçok ortak özelliğe sahipti; aynı sigarayı içmeleri, aynı filmleri sevmeleri, hatta hepsinin güreşle ilgilenmiş olması şaşırtıcıydı. Ancak aynı zamanda farklı kişilik özellikleri ve duygusal tepkiler gösteriyorlardı. Bu da hem doğanın hem de çevrenin insan gelişiminde etkili olduğunu ortaya koydu. Fakat bu deneyin yöntemi ve gizliliği, etik açıdan ciddi soru işaretleri doğurdu.
Bugün geriye sadece iki hayatta kalan kardeş ve bir dizi cevapsız soru kaldı. Bu çocukların hayatları deney uğruna şekillendirilmişti. Kardeş olduklarını bilmeleri gereken yıllar boyunca birbirlerinden habersiz bırakıldılar. Yaşamları boyunca yaşadıkları psikolojik sorunlar bu sürecin bir sonucu muydu? Hiçbir zaman tam olarak bilemeyecekler. Ama bildikleri tek şey denek değil, kurban olduklarıydı.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Çok ilginç. Merak ettim anne baba nasıl ikna oldu ve yıllar sonra karşılaşmaları kaç binde bir ihtimal? Bilimsel olarak bilmiyorum ama çevrenin genetikten ön... Devamını Gör
Yüklü miktarda para verdilerse aile kabul etmiştir
Trumanshow resmen. Ne korkunç şey ya
Cok üzücüymüş gerckten ama bu konunun deneye ihtiyacı yoktu bence tabiykide cevresel faktör genden daha baskındır genden gelen yetenekler hariç. Cocuk büyürk... Devamını Gör