onedio
article/comments
article/share
Haberler
Çalışma Kültüründe Şefkat: Güvenin Yeni Sermayesi

etiket Çalışma Kültüründe Şefkat: Güvenin Yeni Sermayesi

“Bir kurumun duvarlarını güçlü kılan artık beton değil, kalpler arasındaki bağdır.”

Çalışanların iç sesi giderek daha net sorular soruyor:

• “Hata yaptığımda üzerime mi basılacak, yoksa elimden mi tutulacak?”

• “Krizde yalnız mı kalacağım, yoksa yanımda bir yol arkadaşı mı olacak?”

• “Burada sadece iş gücümle mi değerliyim, yoksa insan yanımla da görülecek miyim?”

Bu sorulara verilen yanıt, kurumun geleceğini yazıyor. Çünkü şefkat, bir “yumuşak tavır” değil; güvenin zeminidir. Hatayı öğrenmeye, kırılganlığı güç saymaya, çalışana yalnızca bir kaynak değil bir kalp ve zihin olarak yaklaşmaya davettir.Bir düşünün… Toplantı odasında kimsenin sözünün kesilmediği, fikirlerin cezalandırılmadığı, herkesin “kendim olabilirim” duygusuyla var olduğu bir işyeri…

İşte orada şefkat vardır. Ve orada güven vardır.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Zorlamadan Zorlamak: Bilge Yöneticiliğin İnceliği

Zorlamadan Zorlamak: Bilge Yöneticiliğin İnceliği

Şefkat, yöneticiyi edilgen yapmaz; aksine cesaretlendirir. Gerçek lider, zorbalık etmeden zorlamayı bilir. Çünkü insan konfor alanında potansiyelini gerçekleştiremez. Potansiyelini kullanmayan çalışan ise önce sıkılır, sonra uzaklaşır.

Acar Baltaş’ın tanımıyla şefkatli lider, “empatiyle kararlılığı dengeleyebilen” kişidir; fazla empati disiplini yok eder, fazla mesafe bağı koparır (Baltaş, Şefkatli Liderlik).

Bu nedenle bilge lider hem insanın doğasını hem de kurumun ihtiyacını görür; gerçeği söyler ama yıkmadan, uyarır ama utandırmadan.

Liderin görevi, ima etmeden, sözü uzatmadan, şiddetsiz bir açık sözlülükle gerçeği ortaya koymaktır. Bu hem bilgelik hem etik hem de iletişim becerisi ister.

Zira “doğruyu” söylemek kolaydır; “doğru zamanda, doğru tonda” söylemek ise ustalık.

Harvard Business Review’da yer alan bir araştırmaya göre, bilgelik ve şefkati birlikte uygulayan liderlerin kurumlarındaki iş tatmini %85, bağlılık %61, tükenmişlik oranı ise %64 daha düşüktür (Baltaş, Şefkatli Liderlik, 2020).

Demek ki şefkat, performansın önünde bir engel değil; tam tersine, onun sürdürülebilir zemini.

Bugün liderden beklenen sadece strateji değil, bilgeliktir. Etik anlayışı gelişmiş, değerleriyle tutarlı, insanı motive etmenin psikolojisini bilen yöneticiler dönemi başladı.

Genç bir çalışanın bu derinliği tek başına taşıması beklenemez — işte bu noktada bilge lider devreye girer: Dinler, anlamlandırır, eksikleri fark eder ve tamamlamaya rehberlik eder.

Şefkatli Liderlik: Türk Kültüründen Evrensele Uzanan Güç

Şefkatli Liderlik: Türk Kültüründen Evrensele Uzanan Güç

Şefkatli liderlik, kökleri bizim kültürümüzde olan bir anlayıştır. Büyükbaba ve büyükannelerle büyüyen bir medeniyetin mirasından gelir. Hz. Peygamber’in “Hepiniz çobansınız ve güttüklerinizden sorumlusunuz” hadisi, liderliğin özüne şefkat ve sorumluluğu birlikte yerleştirir (Baltaş, Şefkatli Liderlik). Mevlânâ’dan Hacı Bektaş-ı Velî’ye uzanan Anadolu irfanı, liderliğin özünü “korumak, gözetmek, anlamak ve büyütmek” eylemleriyle tanımlar. Bugün bu anlayışı Z kuşağının dönüşen değerleriyle buluşturmak gerekiyor. Yeni kuşak, adanmışlık yerine anlam arıyor. Bağlılık, ancak güven ve şefkatle doğabiliyor.

Prof. Zuhal Baltaş’ın ifadesiyle, “İnsan odaklı liderlik, çalışan ve kurum dengesini kuran yeni bir etik anlayıştır” (İnsan Odaklı Liderlik, Baltaş Bilgievi, 2024). Bu denge, sadece hedeflere değil, duygulara da kulak vermeyi gerektirir. Şefkatli lider, veriyi okuduğu kadar insanı da okur; rakamlarla değil, ilişkilerle güven inşa eder. Çalışanın gözündeki tereddüdü fark eder, sessizliğin içindeki sinyali duyar.

Waternet örneğinde olduğu gibi: “Çalışanlarımızın omzuna dokunmadan işleri omuzlamamız mümkün değildir” (İnsan Odaklı Liderlik, Beliz Erzurumluoğlu, 2024).

Ancak şefkat, sınırların kalktığı bir gevşeklik değildir. Bilge lider sezgileriyle fark eder: Karşısındaki kişinin enerjisinin ardındaki niyeti. Fazla empati disiplini eritir; fazla mesafe bağı koparır.Bu dengeyi korumak, modern yöneticiliğin en büyük sınavıdır.

Artık kurumların sürdürülebilirliği finansal göstergelerle değil, kültürel dayanıklılıkla ölçülüyor. Etik, değerler ve kültür; şefkatli liderliğin üç temel direğidir.

Bu üç direk, kurumların sadece büyümesini değil, olgunlaşmasını da sağlar.

İnsan odaklı bir liderin dokunuşu, bir stratejiyi değiştirmenin ötesinde bir iklim yaratır: güven iklimi.

Güvenin Yeni Sermayesi

Güvenin Yeni Sermayesi

Şefkatli liderlik, yeni nesil kurumlarda sadece “iyi hissettirme” değil, sürdürülebilir performansın altyapısıdır. Psikolojik güvenliğin hâkim olduğu bir kurumda herkesin sesi vardır; hata öğrenmenin parçasıdır ve başarı sadece bireye değil, bütüne aittir (Baltaş, Şefkatli Liderlik). Bugün kurumların en kıymetli sermayesi, insanın insana duyduğu güvendir.

Ve o güven, şefkatten doğar.

Kaynakça

  • Baltaş, Acar (2020). Şefkatli Liderlik. Baltaş Bilgievi Yayınları.

  • Baltaş, Zuhal (2024). İnsan Odaklı Liderlik: Çalışan ve Kurum Dengesini Kurmak. Baltaş Bilgievi, Sayı 98–99.

  • Erzurumluoğlu, Beliz (2024). İyilik Elçileri: Waternet’in İnsanı Önceleyen Liderlik Anlayışı. Baltaş Bilgievi, Sayı 98–99.

  • Harvard Business Review (2020). Compassion and Wisdom: The Twin Pillars of Modern Leadership.

Instagram

X

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam