onedio
article/comments
article/share
Haberler
Dijital Çağda Ebeveyn Olmak: Ekran Süresi ve Çocuk Gelişimi

etiket Dijital Çağda Ebeveyn Olmak: Ekran Süresi ve Çocuk Gelişimi

Dijital çağda ebeveyn olmak çocuklara bilinçli sınırlar koymayı gerektirir. Çocukların beyni okul öncesi dönemde hızlı bir gelişim sürecindedir. Bu nedenle küçük çocukları dijital araçlardan çok yaşlarına uygun kitap, eğitsel materyaller, oyuncaklar ve hamur gibi materyallerle vakit geçirmesini sağlanmalıdır.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Hepimizin hayatında olan dijitalleşme kolaylıklar sağlasa da çocukların gelişiminde olumsuz istenmeyen etkilere neden olabilmektedir.

Hepimizin hayatında olan dijitalleşme kolaylıklar sağlasa da çocukların gelişiminde olumsuz istenmeyen etkilere neden olabilmektedir.

Çocukların bilişsel, fiziksel ve duygusal, davranışsal gelişimini kısıtlamadan dijital kaynakların kontrol edilmesi gerekmektedir. Çocuklara güvenli, etkili ve verimli dijital kaynak kullanımını öğretmeyi gerektiriyor. Çocukların oyun oynarken ortaya çıkardıkları yaklaşımları etkileyen unsurların başında aileler gelmektedir. (1) Çocuklar günümüzde sokak oyunları yerine dijital oyunlara doğru geçiş yapmıştır. Dijital oyunla tanıştıkları yer ise evdir. Bu yapıda anne – baba ilişkisinin olumsuz olarak etkilendiği gözlemlenmiştir. (2) Ebeveynlerin en büyük sıkıntısı ise çocukların dijital araçları nasıl kullanmaları gerektiği ile ilgili çok fazla bilgi ve donanıma sahip olmamalarıdır. Ebeveynler çocukların dijital dünya ya bağımlılık göstermesinden endişe duymaya başladıklarında, gelişimlerini etkilediğini düşündükleri an da kısıtlama ve yasak getirerek çocuklarla aralarında ciddi bir şekilde çatışma yaşanmasıdır. Anne ve babaların yasak ve sınırlama yerine dijital yaşam ile doğal yaşam arasında dengede tutma, riskleri, doğru ve faydalı kullanımı öğretmesi gerekir. Ebeveynler alternatif ve strateji geliştirmeli ve çocuğa sunmalıdır. (3)

Griffiths (2009) yaptığı araştırmada çocukların aileleri ile belirlediği bir zaman diliminde uygun içeriklerin olduğu bir dijital oyunla meşgul olmasının dijital bağımlılık eğilimi göstermediğini ortaya koymuştur. Araştırma sonuçlarında, ailelerin bilinçli bir şekilde çocuklarıyla dijital oyunlarla etkileşimini sağlaması çocukların dijital dünyada bağımlılık göstermesinin önüne geçildiği vurgulanmıştır. Bu noktada ailelerin bu tutumları sergilemeli ve bu endişelerden uzak bir şekilde dijital dünya ile buluşturmalıdırlar.

Valkenburg ve diğerleri (1999) üç tür ebeveyn tutumundan bahsetmektedirler.

Valkenburg ve diğerleri (1999) üç tür ebeveyn tutumundan bahsetmektedirler.

İlk olarak aktif rehberlik, ebeveynler çocukları ile beraber sürekli olarak iletişim ve etkileşim içinde bulunurlar. Çocukların oyun seçerken, ne kadar süre oynaması gibi hususlarda rehberlik etmektedir. bir diğer tutum ise; birlikte izlemedir, bu süreçte çocuğa ailelerden biri eşlik eder ve zararlı etkilerden korumaya çalıştığıdır. Sınırlayıcı rehberlik ise, çocuğun oyun süresine ve içeriğine sınırlarla yönetme şeklinde gerçekleşir. Son zamanlarda teknolojik gelişmelerden dolayı, teknik rehberlik stratejisi de ortaya çıkmıştır. Bu süreçte çoçukların hangi içerikte oyunlar oynadığını takip için geliştirilmiş teknolojik yazılım ve programları kullanılmaktadır. (4) Ortaya çıkan bir diğer ebeveyn stratejisi de özgür bırakma stratejisidir ve bu stratejide ebeveyn, “boş ver gitsin” yaklaşımı göstermektedir.

Sonuç olarak yapılan çalışmalarda bakıldığında çocukların günde en az iki saat dijital ortamda oyun oynayarak vakit geçirdiğini ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak yapılan çalışmalarda bakıldığında çocukların günde en az iki saat dijital ortamda oyun oynayarak vakit geçirdiğini ortaya koymaktadır.

Bu durumdan kaynaklı çocukların bilinçsiz bir şekilde ebeveyn rehberliğinden bağımsız olarak dijital oyunlar oynaması bağımlılığa neden olabileceğidir. Araştırmalarda bir diğer husus ise ebeveynlerin bu konuda süreci yönetme ve stratejilerinin yeterli olmadığı yönündedir. Ailelerin bu konuda kaygı yaşamasından dolayı çocuklara yasaklama, kısıtlama şeklinde olduğudur. (5) Bilinçli ve etkili bir şekilde kullanılan dijital oyunların birçok olumlu katkılarının olduğu da araştırmalar da görülmüştür. Bunlar; çocukların sosyal davranış edinimini, dil gelişimlerini destekleme, rahatlama ve başarı duygusu olarak ortaya çıktığı görülmektedir. (6) Tam tersi durumda ise, bağımlılık, iletişim bozukluğu, doğal yaşama ayak uydurma zorluğu gibi istenmeyen sonuçları da beraberinde getirebilmektedir. (7)

Bu durumda ailelere düşen en büyük görev çocuklara teknolojiyi etkili ve verimli kullanmayı öğretmek gerektiğidir.

Cihan TAŞ

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam