Düşerim/Düşmem Testine Göre Ne Kadar Süredir Yalnızsın Tahmin Ediyoruz!
Kalbini en son ne zaman birine kaptırdın? Yoksa hala “düşmem ben ya” mı diyorsun? Bu testte sana bazı senaryolar vereceğiz ve her birinde “Düşerim” mi yoksa “Düşmem” mi diyeceksin. Biz de senin cevaplarına göre ne kadar süredir yalnız olduğunu tahmin edeceğiz!
1. Arabaya binerken kapının açılmasına düşer misin?
2. "Sadece seninle konuşmak istedim" mesajı gelse, düşer misin?
3. Biri sabah sana “Günaydın güzel insan” yazsa düşer misin?
4. Gece 02.00’de “Uyudun mu?” mesajı gelse…
5. Sen ona bakmadan önce o sana bakıyorsa...
6. İlk buluşmanın ardından seni eve bıraktıktan 1 saat içinde mesaj atarsa...?
7. Çok sık çiçek alırsa düşer misin?
8. İlk buluşmaların birinde ailesinden bahsedip, senden ailesine bahsettiğini söylerse...
9. Hiç düşünmediğin bir anda evine tatlı gönderirse düşer misin?
10. Son olarak seni tanımak için önce senin arkadaşlarınla yakın olmasına düşer misin?
Sen sadece birkaç aydır yalnızsın!
Kalbin henüz yeni yaralarla dolu ya da belki de taze bir yalnızlıkla baş başa kaldın. Bu durumda, hayatın küçük ayrıntılarına hemen kapılmaman gayet normal. Kendini koruma altına alıyorsun, duygularını bir zırhın ardına gizliyorsun. Bu, belki de hayatın sana öğrettiği bir savunma mekanizması. Ancak unutma ki, bu buz gibi duruşun bir anda eriyip gitmesi de olası. Bir bakmışsın, hayat sana öyle bir sürpriz yapmış ki, kendini bir anda duygularının coşkun dalgalarında bulabilirsin. Bu yüzden dikkatli ol, kalbinin kapılarını tamamen kapatma ama onu da korumasız bırakma. Her şeyin bir zamanı var, sen sadece akışına bırak ve izle.
Sen birkaç yıldır yalnızsın!
Kalbinin kırık parçaları hala avuçlarında, umutlarının solgun ışığı ise gözlerinde parıldıyor. Her ne kadar düşmemek için var gücünle direniyor olsan da, bir yandan da o beklenmedik anın gelmesini dört gözle bekliyorsun. Belki bir telefon çalar, belki bir mesaj gelir diye sürekli kontrol ediyorsun. Biraz da olsa seni yükseltecek, kalbine bir nebze olsun ilaç olacak bir söz, bir jest belki de... Kalbin, aşkın savaş meydanında hala savunmasız bir şekilde açıkta duruyor. Her an bir ok gelebilir, her an bir yara daha alabilirsin. Ama belki de tam tersi olur, belki bir umut ışığı doğar ve kalbin yeniden can bulur. Hayatın bu belirsizliği, bu sürekli değişimi, seni hem korkutuyor hem de heyecanlandırıyor.
Sen çok uzun süredir yalnızsın!
Bir sevgi rüzgarı yeter, kalbinin kapılarını ardına kadar açıverirsin. Yalnızlıkla dans ettiğin bu uzun süreç ya da aşkla beslenmeye olan o büyük açlığın, romantik bir hareket karşısında adeta eriyip gider. Bir çift gözün içine bakmak, bir elin sıcak dokunuşu, belki de bir çift dudakların tatlı sözleri... İşte bu tür bir romantik jest, seni tam üç yıl boyunca bağlayabilir. Evet, yanlış duymadın, tam üç yıl! Kalbin, aşkın bu tatlı esintisine karşı ne kadar savunmasız olduğunu unutma. Onu korumak, ona iyi bakmak senin elinde. Çünkü aşk, kalbi yakan bir ateş olabileceği gibi, onu yumuşacık bir pamuk gibi sarıp sarmalayan bir meltem de olabilir. Bu yüzden kalbine dikkat et, onu yıpratacak aşklardan uzak dur. Ancak unutma ki, aşkın her haliyle yaşanması gereken bir duygu olduğunu da...
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın