Ertelemeyi Bırakmak ve Sonsuz Motivasyon!

Merhaba Onedio Ailesi! Bilimin geldiği son noktanın ışığında, kalpten size sesleniyorum!Erteleme huyumuzu kırmak adına, öncelikle dopamin sistemimizin nasıl çalıştığını biraz anlamamız gerekiyor. Bizi hayata bağlayan bu üç temel ilke ile beynimizi beraber keşfediyoruz;Arzu (Ana Hedef) – Sahip olmak, istemek, almak, başarmak, yemek, içmek, öpmek, hepsi olabilir 😊 Bu hedefler öncelikle düşünce düzeyinde başlar.Motivasyon/Aksiyon – Arzularımıza doğru, bizi eylemler ile harekete geçiren ana güç kaynağımız. O mekana, o amaca, o kişiye, o hedefe, o yiyeceğe veya içeceğe doğru yönlenmiş eylemler içinde kendimizi buluyoruz veya seçimler yaparak oraya ilerliyoruz.Ödül (Veya Ödülün Eksikliği) – Ödülümüz / hedefimiz zaten belli 😊 Peki ödülün yoksunluğu? Bu ihtimal de, en az ödülün kendisi kadar bizi aksiyona geçiren bir araç. Sonuçta ona ulaşmak için eylemlere geçiyoruz, ulaşamama ihtimali de bize motivasyon sağlıyabiliyor. Ama siz yine de ödüle yoğunlaşın 😊 Bir düşünceden, eylemi gerçekleştirmeye kadar duyduğumuz arzular, beynimizin dopamin havuzunu yükseltiyor. Hedefe ulaştıktan sonra ise, bu seviye başlangıç seviyesinin altına kadar düşebiliyor. Bu sistem “sağlıklı” ve “sağlıksız” arasındaki farkla ilgilenmiyor, dolayısıyla bu seçimleri bilinçli olarak yapmalıyız. Bu seçim spora gitmek de olabilir, bir bağımlılık unsuru da olabilir. Kendimizi düzenli olarak yüksek seviyelerde dopamin salınımını tetikleyen eylemlere maruz bırakırsak, zamanla baz seviyemizi düşürüyoruz. Bu dopaminsizlik çukurundan çıkmak git gide zorlaşıyor, motivasyonsuz kalıyoruz ve ertelemeye başlıyoruz. Sosyal medyada uzun bir süre geçirdikten sonra zihnen çöktüğünüz o anları hatırlayın 😊 Peki günlük hayatımızda temel dopamin seviyemizi nasıl optimize ederiz? Her şeyden önce çabasız ödüllerden gelen dopamin yerine, çabadan gelen dopamine alışmayı kendimize öğretmeliyiz. Bunu içselleştirdikçe, gösterdiğimiz her çaba zaten daha çok zevke dönüşecek. Çabadan zevk almayı öğrendikçe, nörolojik olarak motivasyonumuz yüksek kalıyor, ve çabadan aldığımız haz artıyor. Yani beyin kimyamızı, düşünce kalıplarımızla ve zihniyetlerimizle dönüştürebiliyoruz. Bu şekilde ciddi anlamda motivasyon sağlıyoruz. Ertelemeyi Bitirmenin Bilimsel Formülü = Çabanın Kendisini Bir Ödül Olarak Görmek. Bu değerli bilgiyi kendinize ve beyninize hatırlattıkça, dopaminler şelale gibi akacak. Ertelediğiniz işleri ne kadar kolay yapabildiğinize çok şaşıracaksınız. Bu döngüye girdiğinizde eylemlerinizin ve çabanızın ne kadar akıcı ilerlediğine inanamayacaksınız. 😊 Ertelemenin üstesinden gelmenin bir başka bilimsel yolu: İçinde bulunduğunuz durumdan daha zor ve daha zahmetli başka bir iş yapmak. Motivasyonsuz bir ruh halinden, yani düşmüş bir dopamin havuzundan çıkmak için rahatsız edici, zor bir görev bulup onu yapmanız gerekiyor. Bu eylem, beynimize aslında zor şeyler yapabileceğimizi hatırlatıyor. Örneğin; Bir makale yazmak veya çalışmaktan kaçıyorsak, gidip soğuk bir duş almak, veya biraz koşuya çıkmak bu anlamda çok doğru örnekler olur 😊 Sonrasında ise, geri döndüğünüzde o ertelediğiniz işi çok daha kolaylıkla yapabildiğinizi fark edeceksiniz. Umarım bu değerli bilimsel yöntemlerle, ertelemenin üstesinden beraber geliriz! Beni takip etmeyi unutmayın, İşinize gücünüzü aksatmayın ;) YoutubeInstagramXSonsuz Sevgilerimle,Alican Elkorek

Bilmeniz Gereken Üç Temel İlke