Eşini Kaybettikten Sonra Oğluna Hem Annelik Hem Babalık Yapan Adamın Göz Dolduran Hikayesi
Eşini aniden kaybettikten sonra henüz 7 aylık olan oğluyla baş başa kalan Ian Newbold, hayatının en zorlu ama en anlamlı yolculuğuna çıktı. Kariyerini bir kenara bırakıp oğluna hem annelik hem babalık yapmayı seçen Ian, yıllar süren bu mücadeleyi sevgiyle, sabırla ve içten bir bağlılıkla sürdürdü.
Gelin, o göz dolduran hikayeye hep birlikte bakalım...
Ian Newbold, eşi Samantha’nın beklenmedik ölümü sonrası oğulları Max’i tek başına büyütmeye başladı.

Samantha’nın kalp rahatsızlığı çocukluğundan beri bilinse de, ölümcül olacağı düşünülmemişti. Çift, 2005 yazında yaptıkları tatilden sadece birkaç gün sonra, bir gece Ian’ın acil servisi aradığı sırada Sam bilincini kaybetti ve ambulans yolculuğunda hayatını kaybetti. Sadece 30 yaşındaydı.
İşinden istifa ederek sadece oğluyla ilgilenmeye karar veren Ian, “Artık bütçelerle ve toplantı odalarıyla değil, biberonlarla ve park gezintileriyle ilgileniyordum,” diyor.

Anne-bebek gruplarına katılan tek erkek olarak, hem toplumsal algılarla hem de kendi acısıyla mücadele etmek zorunda kaldı. “Max konuşmaya başlamadan önce bile, ona hep annesinin kalbinde ve zihninde bir yerde yaşadığını anlatıyordum,” diyen Ian, evlerinin her yerinde Sam’in fotoğraflarına yer verdiğini söylüyor.
Max’in annesini anlama süreci zamanla derinleşmiş.

Özellikle Anneler Günü gibi hassas anlar, hem baba hem de oğul için zorlayıcı olmuş. Ian bu konuda, “Max annesinin kucağında olmayı dilediğini söylediğinde yüreğim parçalanıyor,” ifadelerini kullanıyor.
Zamanla hayatına yeni bir sayfa açan Ian, 2011 yılında Helen ile tanıştı. Max ile Helen’i yavaş yavaş tanıştıran Ian, bugün üçü birlikte yaşıyor. Max’in büyümesini ve kendi karakterini bulmasını büyük bir gururla izlediğini belirtiyor: “Max çok neşeli bir çocuk. Umarım Sam’e layık bir baba olmuşumdur.”
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın