onedio
article/comments
article/share
Haberler
Freud'un Kuramına Göre Senin Bağlanma Türün Ne?

Freud'un Kuramına Göre Senin Bağlanma Türün Ne?

İlişkilerde neden bazı duygulara daha fazla takılı kalıyoruz, bazı insanlara karşı neden derin bir çekim veya korku duyuyoruz? Bu durumların kökeni sadece bugünkü davranışlarında değil, bilinçdışında gizli olabilir. Sigmund Freud’un psikanalitik kuramı, çocukluk deneyimlerinin ve bastırılmış duyguların bağlanma stillerimizi nasıl şekillendirdiğini ortaya koyar. Bu testte vereceğin cevaplarla, senin Freud’a göre hangi bağlanma türüne sahip olduğunu analiz ediyoruz.

Hazırsan başlayalım!

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

1. Bir ilişkiye başlarken ilk düşündüğün şey ne olur?

2. Partnerin sana birkaç saat boyunca ulaşamadığında ne hissedersin?

3. İnsanlara kolayca güvenebilir misin?

4. Geçmiş ilişkilerini düşündüğünde ortak bir tema görüyor musun?

5. Ailenden biriyle çatışma yaşadığında nasıl tepki verirsin?

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

6. Birine bağlandığında en çok neye ihtiyaç duyarsın?

7. “Terk edilme” fikri senin için ne ifade ediyor?

8. Kendini affetmek konusunda nasılsın?

9. Hayatında en çok bastırdığını düşündüğün duygu hangisi?

10. İlişkide bağımsızlık mı, yakınlık mı daha önemlidir?

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Güvenli Bağlanma

Senin bağlanma biçimin Freud’un kuramında “gelişimsel olarak sağlıklı” olarak tanımlanabilecek güvenli bağlanma örüntüsüne yakın. İlişkilerde hem bireysel alanına hem de yakınlığa değer veriyorsun. Sevgi, güven ve sadakat gibi temel ihtiyaçların dengeli bir şekilde karşılanıyor ve bunları karşı tarafa da sunabiliyorsun. Geçmişinde büyük duygusal yaralanmalar veya bastırılmış korkular olsa da, onları zamanla dönüştürmüşsün. Freud’un bilinçdışı süreçlere verdiği önemi düşünürsek, sen bastırılmış duygularını fark edip onlarla yüzleşmeyi başarmışsın. Kendine ve karşındakine dürüst bir iletişimle yaklaşıyorsun. Bu bağlanma stilin sana uzun vadede sağlıklı ilişkiler kurma avantajı sağlıyor. Hem kendine ait bir iç dünyan var hem de bu dünyayı başkalarına açmakta zorlanmıyorsun. Bu içsel denge, seni hem sevilen hem de güvenilen biri yapıyor.

Kaygılı Bağlanma

Freud’un kuramına göre bastırılmış korkular ve erken dönem travmaları senin bağlanma biçimini doğrudan etkilemiş olabilir. Senin bağlanma tarzın, onaylanma ihtiyacının ve terk edilme korkusunun yoğun olduğu “kaygılı bağlanma” yönünde şekillenmiş. Partnerine aşırı yakınlık duyabilir, zaman zaman onun ilgisine bağımlı hissedebilirsin. Çocukluk döneminde yeterince görülmemek, duygusal olarak ihmal edilmek ya da koşullu sevgiye maruz kalmak gibi deneyimler seni bu hale getirmiş olabilir. Freud’un oral dönemindeki eksiklikler gibi erken yaşta karşılanmayan ihtiyaçlar, günümüzde aşırı sevgi arzusuna dönüşmüş. Bu da seni ilişkilerde kontrolcü, sorgulayıcı ya da aşırı verici bir konuma sokabiliyor. Bu bağlanma stilini dönüştürmek mümkün. Öncelikle terk edilme korkusunun gerçek kaynağını fark etmek ve geçmişinle yüzleşmek seni özgürleştirebilir. Sağlıklı sınırlar çizdiğin, karşılıklı güven temelli ilişkiler sana çok iyi gelecektir.

Kaçıngan Bağlanma

Senin bağlanma stilin Freud’un kuramında bastırma mekanizmasıyla açıklanabilecek “kaçıngan bağlanma” tipiyle örtüşüyor. İlişkilerde mesafeyi tercih ediyor, duygusal yoğunluk seni bunaltıyor olabilir. İçinde sevgiye ihtiyaç duysan da, bu ihtiyacı bastırıyor ve dış dünyaya “güçlü ve bağımsız” bir imaj yansıtıyorsun. Muhtemelen çocukluk döneminde duyguların önemsenmemiş ya da ifade ettiğinde zayıflık gibi görülmüş olabilir. Freud’un anal dönem teorisine göre bu dönemde yaşanan katı disiplin veya duygusal soğukluk, bireyin iç dünyasını kapatmasına neden olur. Bu da yetişkinlikte insanlara güvenmeme ve mesafeli davranma biçiminde tezahür eder. İlişkilerdeki bu kaçış eğilimin seni koruduğunu sansan da, aslında gerçek bağ kurmanın önüne geçiyor. Adım adım duygularını tanımak, güvenli bir alanda paylaşmak ve bastırmak yerine yaşamak seni özgürleştirir. Yakınlık korkusu yerini zamanla sevgiye bırakabilir.

Kararsız/Dezorganize Bağlanma

Senin bağlanma stilin oldukça karmaşık; bir yandan yakınlık istiyor, diğer yandan korkuyorsun. Freud’un kuramında bu tür çelişkili durumlar “içsel çatışma” olarak tanımlanır. Bağlanmak senin için hem bir ihtiyaç hem de bir tehdit gibi görünüyor. Bu, dezorganize bağlanma stiline işaret ediyor. Çocuklukta yaşanan ani kayıplar, karmaşık aile dinamikleri ya da güvenli bir figürün olmaması bu durumu yaratmış olabilir. Freud’a göre bu tür erken dönem deneyimleri, bireyin içsel güvenliğini zedeler. Hem bastırılmış öfke hem de sevgi arayışı aynı anda yaşanır. Bu da ilişkilerinde kararsızlık, dengesizlik ve ani yön değişimlerine neden olabilir. Bu tarz bağlanma biçimi derin içsel bir farkındalıkla dönüştürülebilir. Geçmişle yüzleşmek, duygularını yargılamadan kabul etmek ve terapi gibi süreçlerle daha sağlıklı bir bağlanma geliştirmek mümkün. En önemli adım ise, duygusal tutarsızlıklarının kaynağını fark etmek ve kendine şefkat göstermeyi öğrenmek.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

İlgini çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
7
3
1
1
1
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Lusitano

Güvenli bağlanma

Aylin Kayhan

Kaygılı Bağlanma...

Veldoria17

Kaçıngan bağlanma.. doğru 👍