Gamze Altun’un Güç ve Azim Dolu Yolculuğu
Bazen hayat, insanın karşısına hiç beklemediği bir anda bir kapı açar. O kapının ardında bazen zorluk, bazen umut, bazen de büyük hayaller vardır. Gamze Altun için o kapı, bir gün okuluna gelen antrenörle aralandı. Ne profesyonel bir spor geçmişi vardı ne de küçük yaşlardan gelen bir hazırlık... Ama içinde sarsılmaz bir azim, sessiz bir kararlılık taşıyordu. Bugün Avrupa rekorlarına, uluslararası madalyalara ve hayalindeki istiklal marşını okutma hedefine yürüyen genç bir halterci olarak adından söz ettiriyor. Şimdi gelin, Gamze’nin bu ilham veren yolculuğuna onun kendi cümleleriyle tanıklık edelim..
+Sporla tanışman nasıl oldu?

-Açıkçası çocukken sporla pek ilgim yoktu. Sadece lise dönemimde parkur yarışmalarına katılmıştım ama düzenli olarak yaptığım bir spor yoktu. Her şey lise yıllarımda antrenörüm İsa Makal’ın okuluma gelmesiyle başladı. Beni gördü, dikkatini çektiğimi söyledi. Ardından beden eğitimi öğretmenim Mehmet Özyaşamış beni halter salonuna götürdü. O gün hayatımın yönü değişti. Haltere başladığım günden beri bir gün bile bırakmadım.
+Hangi branşta yarışıyorsun ve şimdiye kadar neler başardın?
-Halter branşında yarışıyorum. Bu sporda üç ana kategori bulunur: koparma, silkme ve toplam. Ben özellikle silkme dalında öne çıktım ve bu kategoride tam 4 kez Avrupa rekoru kırdım. Şu ana kadar 3 Avrupa şampiyonluğu ve 1 Dünya şampiyonluğu kazandım. Ayrıca toplamda 2 kez Avrupa ikinciliği, 1 Avrupa üçüncülüğü ve 1 Dünya üçüncülüğü elde ettim.
+Seni en çok gururlandıran an neydi?

-İlk kez büyükler dünya şampiyonasına katıldığımda antreman derecemi geçerek 96 kilo silkme kaldırdım. Bu kaldırışla dördüncü Avrupa rekorumu kırdım. O yarışta madalya alamadım ama gösterdiğim performans benim için tarifsiz bir gururdu. O an, kariyerimin unutulmaz anlarından biri oldu.
+Şu anda eğitim hayatın nasıl ilerliyor?
-Selçuk Üniversitesi’nde ikinci sınıf öğrencisiyim. Kamplar ve yarışmalar arasında vakit buldukça derslerime giriyorum. Çok yoğun bir tempom var ama elimden geleni yapıyorum. Akademik anlamda tek hedefim öğretmen olmak. Sporun yanında eğitimimi de ihmal etmemeye çalışıyorum.
+Seni bu sporda en çok motive eden şey nedir?

-Ben halteri gerçekten çok severek yapıyorum. Beni en çok motive eden şey, bir gün Avrupa’da, dünyada ya da olimpiyatlarda altın madalya kazanmak. O kürsüde durup İstiklal Marşı’nı dinlemek... İşte bu hayal, her gün antrenmana daha istekli başlamamı sağlıyor.
+Hiç pes etmeyi düşündüğün anlar oldu mu?
-Evet, özellikle son zamanlarda sakatlıklarım ve ağrılarım arttığında bu düşünceye kapıldım. Ama zamanla her şeyin geçici olduğunu gördüm. Kendimi toparladım ve devam etmenin benim için ne kadar değerli olduğunu anladım. Bugün geriye dönüp baktığımda, iyi ki pes etmemişim diyorum.
+Genç sporculara neler tavsiye edersin?

-Her zaman kendi kararlarının arkasında durmalarını, inandıkları yoldan asla şaşmamalarını tavsiye ederim. İnsan bir şeyi gerçekten isterse, hiçbir engel onun önünde duramaz. Bu yolda kararlı olmak çok önemli.
+Gelecek hedeflerin neler?
-En büyük hedefim önce dünya şampiyonu, ardından olimpiyat şampiyonu olmak. Bu sporu hakkıyla yaparak çocuklarıma ilham kaynağı olmak, ailemi ve beni sevenleri gururlandırmak istiyorum.
Gamze Altun’un yolculuğu, yalnızca sporcu kimliğiyle değil, inancıyla, azmiyle ve hayalleriyle örülmüş bir başarı hikayesi. O, sadece kendi hedeflerine değil; bir milletin gururuna, gençlerin umuduna doğru ilerliyor. Ve biz biliyoruz ki onun adı, gelecekte şampiyonluk kürsülerinde daha da yüksek sesle yankılanacak.
(Görsel Kaynağı: Gamze Altun)
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!