onedio
article/comments
article/share
Haberler
Gelecek ve Ütopik Yanılsama: Her Şey Çok Güzel Olmayacak

etiket Gelecek ve Ütopik Yanılsama: Her Şey Çok Güzel Olmayacak

Tasarımcı Kafasından selamlar! Bu hafta biraz iç karartalım dedim… Siz buna gerçekçi olmak da diyebilirsiniz. Sürekli pompalanan gelecek ve teknoloji seviciliğine bir teknoloji ve tasarım uzmanı olarak tersten bakmaya karar verdim. Nedense söylenen herşey yavaş yavaş masal gibi gelmeye başladı. 

Peki bize anlatılan masalların arka planında ne var?

Popüler kültür, teknoloji devleri ve reklam endüstrisi bize her gün aynı hikâyeyi anlatıyor:

“Gelecek daha iyi olacak. Dünya daha insan odaklı olacak. Daha özgür, daha sürdürülebilir, daha mutlu bir yaşam bizi bekliyor.”

Peki gerçekten öyle mi? Yoksa hepimiz büyük bir yanılsamanın gönüllü seyircileri miyiz?

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Yenilik Bağımlılığı: Modern Çağın Görünmez Hastalığı

Yenilik Bağımlılığı: Modern Çağın Görünmez Hastalığı

Artık çoğumuz farkında olmadan “yenilik bağımlısı” haline geldik.

Bir telefonumuz bir yıl sonra “eski” sayılıyor. Bir yazılım güncelleme almazsa “çöpe gidecekmiş” gibi hissediyoruz. Eskiden bozulanı tamir etmek, bir eşyaya bağlanmak, hatta nostalji yaşamak günlük hayatın parçasıyken; bugün her şey hızla tüketiliyor.

Ambalajı güzel, yeni ve parlak olan her ürün, içeriğinden bağımsız olarak bizi cezbetmeyi başarıyor. Kapitalist düzenin en büyük başarısı belki de bu: “Yenilik” duygusunu pazarlamak.

Ütopya mı, Masal mı?

Gelişen yapay zekâ, robot teknolojileri ve dijital dünya bize hep “ütopya” vadetti: Daha az çalışacağız, daha çok sosyalleşeceğiz, hayat kolaylaşacak.

Ama perde arkasında bambaşka bir tablo var. Kaynaklar hızla tükeniyor, nüfus kontrol edilemez şekilde artıyor ve dünya hiç olmadığı kadar kırılgan hale geliyor.Aslında sorulması gereken asıl soru şu:

“Bize anlatılan bu ütopik gelecek, gerçekten mümkün mü; yoksa sadece tüketmeye devam etmemiz için yazılmış bir masal mı?”

Dünyadan İnsan Odaklı Örnekler

Neyse ki bazı kültürler ve hareketler, insanın sadece tüketici olmadığını hatırlatıyor.

Japonya: Kintsugi ve Tamir Kültürü

Japonya: Kintsugi ve Tamir Kültürü

Japonlar, kırılan seramiklerini “kintsugi” adı verilen altınla onarma sanatıyla yeniden değerlendiriyor. Bu yaklaşım, “kusur”u gizlemek yerine güzelleştiriyor. Yani bir eşya tamir edildiğinde değerini kaybetmiyor, aksine daha özel hale geliyor.

Avrupa: Onarıcı Kafeler (Repair Cafés)

Avrupa: Onarıcı Kafeler (Repair Cafés)

Hollanda’da başlayan ve Avrupa’ya yayılan “repair café” hareketi, insanların bozuk eşyalarını gönüllü ustalarla birlikte onarmasını sağlıyor. Kahve içerken ütünüzü, bisikletinizi ya da eski radyonuzu tamir ettirebiliyorsunuz. Hem çevreye katkı hem de toplumsal bağları güçlendiren bir dayanışma ortamı yaratıyor.

İskandinavya: İkinci El ve Sadelik Kültürü

İskandinavya: İkinci El ve Sadelik Kültürü

İsveç’te ikinci el dükkanlar ve “geri dönüşüm alışveriş merkezleri” yaygın. İnsanlar, kullanmadıkları eşyaları atmak yerine elden çıkarıp başkasının işine yaramasını sağlıyor. Minimalizm ve sürdürülebilirlik, günlük hayatın vazgeçilmez parçası.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Bu örnekler bize gösteriyor ki, insan odaklı kalmak aslında mümkün. Yeter ki tüketim çılgınlığının cazibesine kapılmadan, değerlerimizi yeniden hatırlayalım.

İnsan Odaklı Kalmak: Peki Nasıl?

İnsan Odaklı Kalmak: Peki Nasıl?

Bunca teknoloji bombardımanı arasında hâlâ insan kalmanın, insan odaklı yaşamanın yolları var:

  • Tamir kültürünü geri kazanmak: Bozulanı değiştirmek yerine onarmak, hem çevreye hem ekonomiye katkı sağlar.

  • Dijital detoks: Sürekli ekran ve bildirim bombardımanı, insani bağlarımızı zayıflatıyor.

  • Nostaljiyi hatırlamak: Geçmişe sahip çıkmak, çocuklara anıların değerini öğretmek.

  • Toplumsal faydayı ön plana almak: Teknolojiyi sadece bireysel tüketim için değil, ortak fayda için kullanmak.

Son Söz

Evet, teknoloji ilerliyor. Evet, dünya dijitalleşiyor. Ama bu gidişatın insan odaklı olup olmayacağını bizim tercihlerimiz belirleyecek. Eğer yalnızca “yeni olanı tüketmek” üzerine kurulmuş bir düzeni sorgulamadan kabul edersek, gelecek gerçekten de sadece parlak bir ambalajdan ibaret olacak.

Ama insanı merkeze koyarak, değerleri hatırlayarak, doğaya ve birbirimize daha çok bağlanarak yaşarsak, belki de bu yanılsamayı kırabiliriz.

Çünkü gelecek, bize anlatılan masallardan değil; bizim bugün aldığımız kararlardan şekillenecek.

Tasarımla ve umutla kalın!

Facebook

X

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam