onedio
article/comments
article/share
Haberler
Geminin Işınlanıp Mürettebatın Çıldırdığı İddia Edilen Tarihin Gizemli Deneyi: Philadelphia

Geminin Işınlanıp Mürettebatın Çıldırdığı İddia Edilen Tarihin Gizemli Deneyi: Philadelphia

Philadelphia Deneyi, 1943 yılında ABD Donanması’na ait bir geminin kaybolduğu, başka bir limanda ortaya çıktığı ve tekrar geri döndüğü yönündeki iddialara dayanıyor. II. Dünya Savaşı'nın gölgesinde başlayan bu hikaye, zamanla askeri deneyden çok bir efsaneye dönüştü. Mürettebatın akıl sağlığını yitirmesi, vücutlarının gemiyle bütünleştiği gibi anlatılar, olayın doğaüstü bir boyut kazanmasına yol açtı. Bugün bile bu deneyin gerçek olup olmadığı tartışılıyor. İşte Philadelphia Deneyi’nin ardındaki iddialar, çelişkiler ve açıklamalar...

Kaynak 1, Kaynak 2

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Philadelphia deneyi nedir ve ilk olarak nasıl ortaya atıldı?

Philadelphia deneyi nedir ve ilk olarak nasıl ortaya atıldı?

Philadelphia Deneyi, 28 Ekim 1943’te USS Eldridge adlı savaş gemisinin radar sinyallerine görünmez hale getirilmesi amacıyla gerçekleştirildiği öne sürülen gizli bir deneydi. İddiaya göre deney sırasında gemi yeşil-mavi bir ışıkla sarıldı, bir anda ortadan kayboldu ve saniyeler içinde Norfolk, Virginia’daki bir tersanede göründü. Ardından tekrar Philadelphia’ya döndü. 

İlk kez 1950’li yıllarda Carl M. Allen (takma adıyla Carlos Miguel Allende) tarafından gündeme getirilen bu iddia, Allen’ın Morris K. Jessup’a gönderdiği mektuplarla yayıldı. Allen, deneyin Einstein’ın “birleşik alan teorisi” temel alınarak gerçekleştirildiğini ve bunun sonucunda mürettebatın büyük bedel ödediğini savundu.

Carl Allen, deney sırasında SS Andrew Furuseth adlı gemide görevli olduğunu ve USS Eldridge’in gözleri önünde kaybolduğunu iddia etti.

Carl Allen, deney sırasında SS Andrew Furuseth adlı gemide görevli olduğunu ve USS Eldridge’in gözleri önünde kaybolduğunu iddia etti.

Mektuplarında, yeşil ışıkla sarılan geminin birkaç dakika sonra tamamen yok olduğunu, ardından başka bir limanda belirdiğini yazdı. Ancak ABD Donanması bu iddiaları açıkça yalanladı. Donanmanın resmi kayıtlarına göre Eldridge, deneyin yapıldığı söylenen tarihte Philadelphia’da bile değildi. 

Dahası, aynı dönemlerde bu gemiyle görev yapan askerler, böyle bir deneye tanıklık etmediklerini beyan etti. Yine de Allen’ın anlatısı birçok kişide şüphe uyandırdı ve deneyin üzerindeki gizemli hava yıllarca sürdü.

En çok konuşulan iddialardan biri, deneyin mürettebat üzerindeki etkisiydi.

En çok konuşulan iddialardan biri, deneyin mürettebat üzerindeki etkisiydi.

İddiaya göre bazı askerler ciddi şekilde hastalandı, kimileri psikolojik sorunlar yaşadı, bazılarıysa geminin metal yüzeyiyle bütünleşti. Canlı haldeyken gövdesi güverteye yapışan askerler olduğu öne sürüldü. Bu tür anlatılar deneyin korku unsuru haline gelmesine neden oldu. 

Özellikle 1984 yapımı “The Philadelphia Experiment” filmiyle birlikte bu sahneler kolektif hafızada canlandı. Fakat dönemin mürettebatı, olayların asılsız olduğunu defalarca belirtti. Gemi kayıtlarında da böyle bir vakaya dair hiçbir bilgi yer almıyor.

Philadelphia Deneyi’nin ortaya atılmasındaki kilit isim Carl M. Allen, pek çok farklı kaynağa göre güvenilmez bir figürdü.

Philadelphia Deneyi’nin ortaya atılmasındaki kilit isim Carl M. Allen, pek çok farklı kaynağa göre güvenilmez bir figürdü.

Allen, farklı zamanlarda aynı olayı hem doğruladı hem de inkar etti. Mektuplarındaki rastgele harfler, başıbozuk yazım tarzı ve bazen “ben uydurdum” şeklinde yaptığı açıklamalar, onun ya bir dikkat çekme çabası içinde olduğunu ya da psikolojik sorunlar yaşadığını gösteriyor.

Akrabaları tarafından “okur ama bilgileri karıştıran, şaka yapmayı seven biri” olarak tanımlanan Allen’ın anlatısı, özellikle devletin ONR biriminin konuyla ilgilenmesiyle ciddiyet kazanmış görünse de resmi kurumlar, bunu bilimsel meraktan öteye taşımadı.

Peki gerçekte ne oldu?

Peki gerçekte ne oldu?

Konunun bilimsel boyutuna bakıldığında, USS Eldridge’in görünmezlik değil, manyetik torpidolara karşı “degaussing” adı verilen bir savunma sistemiyle donatıldığı anlaşılıyor. Sistem, geminin manyetik izini silerek düşman torpidolarından korunmasını sağlıyordu. Bu uygulama sırasında kullanılan yüksek voltajlı kablolar, dışarıdan bakıldığında gemi etrafında ışık ve parıltı oluşmasına neden olabiliyordu. 

Ayrıca bazı görgü tanıklarının anlattığı yeşil-mavi ışık olayı, gemilerde sıkça görülen “St. Elmo’nun Ateşi” adlı atmosferik bir olayla da açıklanabiliyor. Norfolk ve Philadelphia arasındaki iç su yolları sayesinde geminin saatler içinde yer değiştirmesi de mümkün. Yani iddiaların çoğu, bilimsel ve lojistik olarak açıklanabilir nitelikte.

Peki siz ne düşünüyorsunuz? Carl M. Allen haklı olabilir mi? Yorum sizin...

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

İlginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
Almanca Mütercim ve Tercümanlık mezunuyum. Alt yazı tercümanlığı, sosyal medya içerik üreticiliği ve editörlük görevlerinde bulundum. Onedio'da yaşam ve genel kültür kategorilerinde içerik üretiyorum. Farklı kültürleri ve birbirinden ilginç hikayeleri okuyucularla buluşturmayı seviyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
4
3
2
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın