onedio
article/comments
article/share
Haberler
İyi Bir Dünya İnşası: “Bütünsel Eğitim”

etiket İyi Bir Dünya İnşası: “Bütünsel Eğitim”

Eğitimde dönüşümün kaçınılmaz olduğu bir dönemdeyiz. Bizi dönüşüme ayak uydurmaya iten başat aktör teknolojiye yetişmeye çalışırken, bir yandan insani değerlerimizi merkeze koyan ve sürdürülebilir gelişimi destekleyen çok yönlü bütünsel bir eğitim sistemini nasıl tesis edeceğimiz üzerine hızlıca düşünmeliyiz. Tam da bu hedefle 11-13 Kasım 2025 tarihlerinde Sürdürülebilir Eğitim Sempozyumu’nun düzenlenecek olması ve konuya toplumun geniş kitlelerinin dikkatinin çekilmesi harika bir gelişme. Eğitimin, insanın ve toplumun geleceğine dair güçlü fikirlerin buluştuğu sempozyumda akademiden sanata, psikolojiden spora, ilham verici isimler var. Yazının sonunda sempozyumla ilgili bilgilere yer veriyorum.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Bütünsel Eğitim Yaklaşımı Nasıl Oluştu?

Bütünsel Eğitim Yaklaşımı Nasıl Oluştu?

'Bütünsel eğitim' terimi 1980'lerde ortaya çıkmıştır. Bu konudaki ilk yayınları yürüten Ron Miller (1988) bütünsel eğitim hakkında şunu söylemiştir: “İnsani doğamızın daha derin, büyük ölçüde gerçekleşmemiş güçlerine derin saygının bir ifadesidir.” Bütünsel eğitimciler, her bireyi değerli bir hediye olarak görürler ve odak noktası ilişkilerdir. Doğrusal düşünme ve sezgi arasındaki ilişki, zihin ve beden arasındaki ilişki, çeşitli bilgi alanları arasındaki ilişkiler, birey ve toplum arasındaki ilişki ve benlik ilişkileri. Bütünsel müfredatta öğrenciler bu ilişkileri inceler, böylece hem onlar hakkında bir farkındalık hem de söz edilen ilişkileri dönüştürmek için gerekli becerileri kazanırlar. Bütünsel eğitim, insanın bütününü -beden, zihin ve ruh - birbirine bağlı bir dünya bağlamında eğitmekle ilgilidir. (*3)

Eğitim, her öğrencinin bireysel kapasitesini ve yeteneklerini kişisel olarak uygun zamanda ve hızda geliştirmesini, öğrencilerin gelişimlerini ve başarılarını desteklemesini, meraklarını beslemesini, dünyaya karşı sorgulama tutumunu, bireysel ve kültürel duyarlılığı teşvik etmesini sağlayan bütünsel bir yaklaşıma ihtiyaç duyar. Her eylem veya olay, ne kadar küçük olursa olsun, tüm sisteme yayılır. Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu raporu da, öğrenmenin becerilere ve pozitif tutumlara, eleştirel düşünceye ve yaratıcılığa odaklanması gerektiğini vurgular. Temel kavramlar, ihtiyaçlar, sorgulama, merak, motivasyon, yaratıcılık ve hedef odaklı olmaktır. (*2)

Bunlara ek olarak, insanın yaratıcılık, özgüven, cesaret, duyarlılık, kararlılık ve esneklik gibi kişisel niteliklerinin bugünün dünyasında daha fazla önem kazandığını görüyoruz. Amerika Psikoloji Derneği eski başkanı Seligman ve meslektaşı Csikszentmihalyi, 2000’li yılların başında psikolojinin çok uzun süredir patolojiye, zayıflığa, hasara ve dolayısıyla tedavilere odaklandığını belirtmiş, bu odaklanmanın bazı alanlarda başarılı olmasına rağmen, 'tedavi sadece kırılanı düzeltmek değil; en iyi olanı beslemektir” tezini ortaya atmışlardır. Bu yöndeki kişisel yetkinlik temelli yaklaşımlar bir süre sonra eğitim yaklaşımlarında farklı açılımlar sağlamıştır. Dolayısıyla kişilerdeki pozitif yönlerin ortaya çıkarılması önemli bir konu haline gelmiştir. Nezaket, adalet duygusu ve maneviyatın, kişilerin değerlerinin ve hedeflerinin, eğitim deneyimine aracılık ettiği görülmüştür. Kişilerin bu pozitif yönleri aynı zamanda hedeflerinin başarılmasına da aracılık etmektedir. Nitelikler ve yetkinlikler arasındaki ayrım, öncelikle niteliklerin içeriden gelmesi, yetkinliklerin ise dışarıdan edinilmesi gerçeğinde yatar. Ve bunların eğitimde bütün olarak ele alınmasının önemine dikkat çekilir. Bütünsel eğitim yalnızca öğrenciler için değil eğitimciler için de önemli bir gelişim ölçütüdür. Eğitimcilerin dönüşüme yönelik etkileşimler konusunda farkındalık oluşturması, yetkinlikleriyle temasa geçebilmeleri ve öğrencilerini kişisel niteliklerini fark etmeleri için teşvik etmeleri önemlidir. (*11) 

Bütünsel eğitim kavramı nispeten yeni olmasına rağmen, aslında bir uygulama olarak yüzyıllardır devam ediyor. Antik dönemde Konfüçyüs ve Aristoteles'ten başlayıp, Ebu el-Gazali, Thomas Aquinas ve Thomas More'a kadar izlenebilen değerler eğitimi, John Dewey, Laurence Kohlberg ve Richard S. Gibi düşünürlerle modern eğitim teorisinde ses bulmuştur. Yirminci yüzyıl eğitim paradigması, bilişsel, davranışsal, sosyal ve pedagojik teorilerle eğitimin tüm ihtiyaçlarını kapsamlı ve etkili bir şekilde ele alan değerler eğitimine yeni bir ışık tutmak için bir araya gelmiştir. Habermas 1980’li yıllarda fark yaratan ve pratik eylemi teşvik eden “iletişimsel kapasite ve eylem” sağlayan bilgiden bahsetmiştir. Değerler eğitimi, sadece ahlaki bir seçeneği çağrıştırmaz, öğrenmenin herhangi bir okul ortamında ilerlemesi gereken etkili ve vazgeçilmez bir yol olduğu anlamına gelir. Değerler eğitimi ile öğrenmede bağlantıların kurulmasının önemi, modern araştırmalarla doğrulanmıştır. Sonraki çalışmalar, Habermas'ı anımsatan entelektüel derinlik, iletişimsel yetkinlik, empatik karakter ve kendini ifade etme konularının öğrenimdeki önemine dikkat çekmiştir. Burada söz ettiğimiz ve etmediğimiz daha birçok felsefi ve pedagojik araştırma, aklı, hafızayı, duyguyu ve sosyal etkileşimi destekleyen nörobilim çalışmaları da dahil olmak üzere bir dizi bilimsel gelişmelerle daha da doğrulanmıştır. Sinirbilim çalışmaları, ahlaki gelişim dahil olmak üzere tüm insani gelişim boyutlarını kapsayan yeni pedagoji ihtiyacını doğruluyor gibi görünüyor. Dahası, modern biyoloji, insanların temelde duygusal ve sosyal varlıklar olduğunu ortaya koyuyor. Tüm bu bulgular, eğitimin bütünsel olmasının önemini gösteriyor.(*10) Miller’in kavramsallaştırdığı bütünsel eğitim teorisi, her insanın karmaşık, birbiriyle ilişkili bir yetenek ve potansiyel olduğunu ve toplumların da iletişimsel insan toplulukları olduğunu ifade ediyor.(*6) Eğitim felsefecileri ve teorisyenleri eğitimin mesleki becerinin edinilmesinden daha fazlası olduğunu ve bunun yerine, insan deneyimi üzerine anlamlı bir bakış açısının düşünülmesi gerektiğini savunuyorlar.(*9)

Bütünsel Eğitim Nasıl Olur? (*1,5,7)

  • Bütünsel eğitim, çok çeşitli felsefi yönelimleri ve pedagojik uygulamaları kapsar. 

  • Odak noktası bütünlüktür ve insan deneyiminin herhangi bir yönünü dışlamaktan kaçınır. 

  • Ana özelliği, eğitim deneyimlerinin daha dinamik, bütünsel, daha az materyalist ve daha manevi bir dünya görüşünü teşvik etmesini destekleyen kapsayıcı bir harekettir.

  • Eğitim deneyiminin bireyin farklı yönlerinin yanı sıra, birey ve diğer insanlar, birey ve doğal çevre, içsel benlik ve dışsal dünya, duygu ve akıl arasındaki ilişkilerin daha dengeli gelişimini teşvik eder.

  • Bütünsel eğitim, dar tanımlanmış 'temel beceriler' ile değil, yaşam deneyimiyle ilgilidir. Bilişsel ve duygusal seviyelerde insanın en kapsamlı gelişimine odaklanır. Kişinin olabilecek en iyi haline gelmesini amaçlar.

  • Bütün ve parçalar arasındaki ilişkiye odaklanır ve öğretme-öğrenme yaklaşımlarının daha büyük bir vizyona dayanması gerektiğini savunur. 

  • Öğrencilerin yaşamı şekillendiren ve anlam veren çeşitli bağlamları algılamalarını ve anlamalarını sağlar.

  • Hem eğitimci hem de öğrenci için bir yolculuktur. Her ikisi için de ilerledikçe değişebilir ve farklı deneyimler yaratabilir. 

  • Vicdan, barış, sevgi ve zeka vizyonuna sahip insanları yetiştirmeye yönelik yirmi birinci yüzyıl eğitim vizyonudur.

  • Kişisel egoları, fiziksel ve kültürel koşulları aşan bir amacı, anlamı ve hedefi vardır.

  • Sormayı öğrenmekle başlar. Buradaki amaç öğrenmeyi öğrenmek, dikkat, dinleme, algılama, merak, sezgisellik ve yaratıcılık gibi becerileri güçlendirmektir.

  • Yapmayı öğrenmekle devam eder. Bir mesleği öğrenmek, üretken olmak ve çalışmakla bağlantılıdır. Risk almayı ve inisiyatif almayı bilmek anlamına gelir. 

  • Bütünsel öğrenme, kendine, aileye, çevreye ve dünyaya olan coşkuları derinleştirir.

  • Bütünsel eğitimde her öğrenci benzersizdir, doğası gereği yaratıcıdır, bireysel ihtiyaçları ve yetenekleri vardır. Kişisel farklılıkları memnuniyetle karşılamak ve her öğrencide hoşgörü, saygı ve takdir duygusu geliştirmek anlamına gelir.

  • Bütünsel eğitim bir deneyim meselesidir ve öğrenme öncelikle deneyimseldir. Kişi ve dünya arasında aktif, çoklu duyusal etkileşimi, öğrenciyi güçlendiren ve dünyanın zengin anlamlılığını ortaya çıkaran karşılıklı teması yaratır.

  • Bütünsel eğitimciler, öğrenmenin kolaylaştırıcıları olmalıdır. Öğrencilerinin ihtiyaçlarına uygun öğrenme ortamları tasarlamak ve uygulamak için özerkliğe ihtiyaç duyarlar. Gerçek eğitim ancak bir özgürlük atmosferinde gerçekleşebilir. Sorgulama, ifade etme ve kişisel gelişim özgürlüğüne odaklanır.

  • İnsan ve dünya arasında sömürücü değil, besleyici bir ilişkiyi tesis eder. Bu, yirmi birinci yüzyılın eğitim vizyonudur.

  • Tüm insanların, bireyselliklerini yetenekleri, sezgileri ve zekaları aracılığıyla ifade eden manevi varlıklar olduğunu kabul eder. Bu görüşe göre, kişiler fiziksel, duygusal ve entelektüel olarak geliştiği gibi, ruhsal olarak da gelişir.

  • Öğrencilerin ruhlarıyla, daha derin benlik duygularıyla bağlantı kurmalarını teşvik eder.

  • Kapsayıcılık ilkesi gereği, öğrenme sürecinde her bireyin öğrenme biçimlerindeki farklılıkları ve yetenek türlerini kapsar.

  • Bireysel öğrenme ve grup öğrenmesi, analitik düşünme ve sezgisel düşünme, içerik ve sürece bağlı öğrenmeler arasında dengeye ulaştırmayı hedefler.

  • Disiplinler arası doğası gereği tüm seviyelerdeki eğitimde farklı bilim ve deneyim alanlarının birleştirilmesini önceler.

  • Sürdürülebilirlik ilkesi gereği, toplum, ekonomi ve çevrenin ilişkisel bütünlüğü, haklar, sorumluluklar ve işbirliği, gelecek nesillerin ihtiyaçları ve hakları, çeşitlilik, yaşam kalitesi, eşitlik ve adalet, sürdürülebilir değişim, kalkınma kapasitesi, belirsizlikleri kabul etme ve tedbir alma kapasitesi gibi konuları ele alır. 

Sonuç Olarak…

Bütünsel eğitim, bağlantısal bakış açısından güç alarak çevreyle uyum içinde yaşadığımız bir toplum yaratmayı amaçlar. Modern toplumun baskın yaşama biçimi olan salt tüketiciliği reddeder. Bunun yerine, doğanın ve varoluşun temel gerçeklerine dayanan bir eğitim sistemini oluşturmak ister. Parçayı bütünle birleştirmeyi amaçlar. Eğitimde bütünlük ve bağlantı vizyonunu unutma eğilimindeyiz ve bütünsel eğitim, bizi bu vizyonu eski haline getirmeye çağırıyor. Böyle bir vizyon, arzuladığımız sürdürülebilir gelişimin temelidir.

Sürdürülebilir Eğitim Sempozyumu

Sürdürülebilir Eğitim Sempozyumu

11-12-13 Kasım, Antalya – Granada Luxury Belek’te yapılacak Sürdürülebilir Eğitim Sempozyumu’nda Oylum Talu’nun moderatörlüğünde; Prof. Dr. İrfan Erdoğan, Güven İslamoğlu, Prof. Dr. Kemal Sayar, Prof. Dr. Deniz Ülke Kaynak, Şermin Yaşar, Tamer Levent ve Murat Murathanoğlu, üç gün boyunca bilgi, sanat ve ilhamı aynı sahnede olacak, eğitimde, kültürde ve insan gelişiminde bütünsel bakış açısını ele alacak. Bunun haricinde oyuncu Altan Erkekli, Hakan Aysev, Veysel Diker, Işın Karasu, Cafer Nazlıbaş da kültürel zenginliği sağlayacak bir performas sergileyecek.

LinkedIn

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yararlanılan Kaynaklar

*1. Yampolskaya, L. I. (2015). The principle of holistic education and the ideal of a single integrated culture: towards the formation of an approach. Procedia-Social and Behavioral Sciences166, 488-496.

*2.  Badjanova, J., & Ilisko, D. (2015). Making sense of holistic approach in the context of primary education content. Procedia-Social and Behavioral Sciences191, 1517-1521.

*3. Miller, J. P., Nigh, K., Binder, M. J., Novak, B., & Crowell, S. (Eds.). (2019). International handbook of holistic education(pp. 1-352). London: Routledge.

*5. Stables, A., & Scott, W. (2002). The quest for holism in education for sustainable development. Environmental Education Research8(1), 53-60.

*6. Taggart, G. (2001). Nurturing spirituality: A rationale for holistic education. International journal of children's spirituality6(3), 325-339.

*7. Mahmoudi, S., Jafari, E., Nasrabadi, H. A., & Liaghatdar, M. J. (2012). Holistic education: An approach for 21 century. International Education Studies5(2), 178-186.

*9. Carr, D. (2007). Towards an educationally meaningful curriculum: Epistemic holism and knowledge integration revisited. British Journal of Educational Studies55(1), 3-20.

*10. Lovat, T. (2011). Values education and holistic learning: Updated research perspectives. International Journal of Educational Research50(3), 148-152.

*11. Korthagen, F. A. (2004). In search of the essence of a good teacher: Towards a more holistic approach in teacher education. Teaching and teacher education20(1), 77-97.

Not: Bu yazıda yararlanılan kaynaklardaki veriler derlenerek aktarılmıştır. İçerikte başka kaynaklardan yapılan alıntılara ilişkin detaylı bilgiler için adı geçen çalışmalar incelenebilir.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
Sonsuz olasılıklara, gelişime ve dönüşüme inanır. Akademik olarak pazarlama iletişimi, tüketim ve yaratıcılık ekseninde insan davranışlarını inceleyen araştırmalar ve dersler yürütür. Marka iletişimi ve kurumsal iletişim alanlarında danışmanlık ve eğitmenlikleri kapsayan yolculuğunu sürdürmektedir.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam