Kavgada Başına Aldığı Bir Darbe Sonucu Dahi Olan Adam: Jason Padgett
Hayatınız bir anda tamamen değişebilir. Bazen bu değişim bir karar yüzünden olur, bazen de istemediğiniz bir olayla. Jason Padgett’in hikayesi ikinci türden. Sıradan bir satış temsilcisiyken yaşadığı saldırı onu olağanüstü bir matematiksel algıyla baş başa bıraktı. Bu değişim sadece hayatını değil, beynini de yeniden şekillendirdi. Gelin hikayesine yakından bakalım...
13 Eylül 2002 gecesi, sıradan bir geceydi Jason için

Karaoke barından çıkarken iki kişi tarafından saldırıya uğradı. Yalnızca deri yeleğini çalmak isteyen bu kişiler Jason’ın kafasına ağır bir darbe indirdi. Kısa süreli bilinç kaybı, parlak bir beyaz ışık ve ardından gelen bilinçsiz tekmeler... Yaralı ve kanlar içinde hastaneye ulaştığında, ciddi bir beyin sarsıntısı ve iç kanama tanısı aldı. Ancak asıl değişim o andan sonra başladı. Jason, birkaç gün içinde tuhaf bir kopukluk yaşamaya başladı, ama bunun ilaçlardan kaynaklandığını düşündü.
Zamanla insanlardan kaçan, gece alışveriş yapan, evinin kapısını yapıştıran, güneşten paranoyakça kaçan birine dönüştü. Elleriyle her şeye dokunmaktan korkuyor, kızını bile evde kıyafet değişmeden içeri almıyordu. Obsesif Kompulsif Bozukluk ve Travma Sonrası Stres Bozukluğu belirtileri netti ama bir başka şey daha oluyordu; Jason, dünyayı artık şekiller ve çizgilerle görüyordu.
Saldırıdan hemen sonra, Jason suyun içinde, güneş ışığında ya da sıradan cisimlerde bile mükemmel geometrik desenler görmeye başladı.

Daha önce matematikle hiçbir ilgisi olmayan Jason, şimdi karmaşık formülleri görsel olarak algılayabiliyordu. Ne olduğunu anlamaya çalışırken kendini çizim yaparken buldu; kalemle, cetvelle, pusulayla. Ortaya çıkan desenler, bilim insanlarının karmaşık matematiksel denklemlerle açıkladığı kavramların görsel karşılıklarıydı.
Elinde defterle gezerken bir gün bir fizikçiyle tanıştı ve bu kişi Jason’a üniversiteye gitmesini önerdi. Üç yıl boyunca dış dünyadan kopuk yaşayan Padgett, ilk kez bir yön bulmuştu. Matematiğin diliyle kendi algısını açıklamayı öğrendikçe yalnızca kendini değil, evreni de daha derin kavramaya başladı.
Psikiyatristler önce ona OKB ve TSSB teşhisi koydu.

Ancak gördüğü şekilleri ve hissettiği algıları açıklamak kolay değildi. Televizyonda izlediği bir belgesel sayesinde 'savant' terimiyle tanıştı. Bu kavram, belli bir alanda olağanüstü yeteneği olan ancak sosyal veya bilişsel açıdan sınırlı kişiler için kullanılıyordu. Padgett, ardından sinestezi teşhisi aldı; yani duyularının birbirine karıştığı, sesleri şekil veya renk olarak algıladığı bir durum. Beynindeki travmanın ardından bu yeteneğin açığa çıktığı düşünülüyor ve Padgett’e 'edinilmiş savant sendromu' tanısı konuyordu.
Hayatını değiştiren saldırının failleri asla ceza almadı ama yıllar sonra biri ona özür mektubu yazdı. Jason ise çoktan başka bir hayata adım atmıştı. Çizimleri dünya çapında sergileniyor, matematik seminerlerinde konuşmalar yapıyor ve yaşadıklarını 'Struck by Genius' adlı kitabıyla milyonlarla paylaşıyordu. Şimdi hem sanat hem bilim dünyasında sınırları zorlayan bir figür olarak tanınıyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
işte ben bunu yaşadım anlattım sonrasında beni bile halüsinasyon gördüğüme inandırdılar. hava boşluğu diye birşey yok. garip moleküller çok uzun veya çok kıs... Devamını Gör
Havanın boşluk olduğunu sana kim söyledi ki? Varlığın yada maddenin bulunmadığı mutlak boşluk evrende yok. gelelim gördüğün çizgilere gözlerin kapalıyken bil... Devamını Gör
Başıma seksen tane şey geldi hâlâ profesör olamadım insan da şans olacak
Vay anam vay biri kafama vursun hemen. sinestezi minestezi valla o kadar çok şeyle uğraşıyoruzki sıra buna gele kadar o hoooo...