Kilo Döngüsünün Ötesinde: Her Pazartesi Başlayıp Sonra Bıraktığımız Mücadelenin Anatomisi
Güzel arkadaşım, yıllardır aynı şeyi yapıyorsun: Diyetler, spor salonları, ter döküyorsun. Tartıya çıkıyorsun, mutlu oluyorsun, sonra o meşhur “yo-yo” oyuna giriyor! Yağlar geri dönüyor, moral bozuluyor, özgüven yara alıyor. Ama sorunu nerede biliyor musun? İradesizlikte değil. Öyle inandırıldın çünkü iradeyle çözülemeyeceğini bilim çoktan kanıtladı. (Merak edenler Açlığın Psikopatolojisi deneyini okuyabilirler. Hafiflemenin Kutsal Kitabında da yazdım)
Belki farkında değilsin ama bu döngü bir yaşam biçimi haline gelmiş olabilir.

Yani sen bunun farkında olmadan, bunu ‘normal’ zannediyor olabilirsin.
Unutma ki kilo sadece bir rakam değil; yaşanmışlıkların, bastırılmış duyguların, çözülmeyi bekleyen yüklerin göstergesidir. O sayılar, sadece yağ değil, hayatın içinde biriktirdiğin o tüm ‘söyleyemediklerin’dir.
Bedenin çok zeki, güzel arkadaşım. Kalori kısıtlayınca hemen “Kıtlık var!” diye alarm veriyor, metabolizmanı yavaşlatıyor, enerjini kıymetli kullanıyor. Sonra diyeti bırakınca, “Aman ne güzel yemek var, hemen depolayalım!” diyor, kilo geri geliyor. Hatta ayarı kaçırıyor ve verilen kilo fazlasıyla dönüyor.
Hormonlar da cabası. Ghrelin hormonu açlığı, leptin ise tokluğu kontrol eder. Muhtemelen biliyorsun bunu! Ama sen kısıtlayınca, ghrelin bağırıyor “Yiyin!” diye, leptin ise sus pus oluyor. Ortalık karışıyor, açlık hissi artıyor, tatmin olmuyorsun. İradesiz değilsin, sadece bedenin biyokimyasal savaşı veriyor. Hadi kortizolü de ekleyelim. Stres hormonu! O devreye girince zaten bir hayatta kalma savaşı veriliyor!
Bu iş doğal çünkü beden kendini koruyor. Sürekli diyet yapmak, duvara kafanı çarpmak gibidir. Duvara daha hızlı vurmak, bu sefer daha fazla vurmak, bu sefer daha istikrarlı vurmak çözüm olmuyor işte! Asıl yapılması gereken, o duvarın neden orada olduğunu anlamak. Anlamazsan kaldıramazsın o duvarı oradan!
Ve işin püf noktası şu ki; içinde bulunduğumuz zaman dilimi, 21 Eylül’e kadar olan süreç, tam da bu eski döngüleri kapatmak, yeni bir sayfa açmak için müthiş bir enerji ile dolu. Artık o çemberi kırma vakti geldi.
O yüzden “Yine pazartesi başlarım” deme, bu hafta, bu ay, bu dönem içinde kendini dinle, bedeninle barış. Çünkü bedenin savaş alanın değil; hayatının mabedi.
Ve yedeği henüz üretilmedi!…
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!