Psikoloğa Göre Çocuklukta Dışlanmış Çocuklar Yetişkinlikte Bu Özellikleri Taşıyor
Çocukluk hepimiz için zorlu bir dönemdir. Arkadaşlarımız tarafından dışlanmak ise bu zorlukların en yıpratıcılarından biridir. Hepimiz yeni okullarda ya da ortamlarda dışlanma korkusunu bir şekilde tatmışızdır. Fakat bazıları için bu his sadece geçici bir deneyim değildir. İşte bu kalıcı dışlanmalar, yetişkinlikte kişiliğin yapıtaşlarını bile etkileyebilir.
Çocukken yaşanan dışlanmalar ömür boyu etkili olabilir.

Psikolog Dr. Alexandra Stratyner, çocuklukta yaşanan dışlanma hissinin yalnızlık, üzüntü, öfke, kaygı ve özgüven eksikliği gibi duygulara neden olduğunu belirtiyor. Bu duygular ele alınmadığında yetişkinlikte de peşimizi bırakmıyor ve zamanla zihinsel sağlığımızı zedeleyebiliyor. Çocukluk döneminde yaşananlar, gelişim için en hassas dönemlerde meydana geldiği için, yetişkin kişiliğimizi bile şekillendirebiliyor.
Sosyal ortamda dışlanan bir çocuk, ileride diğer insanlarla iletişimde güvensizlik yaşayabiliyor çünkü çocukken yeterince sosyal etkileşim yaşamamış olmak, yetişkinlikte ilişkileri yürütmeyi zorlaştırabiliyor. Ayrıca kişiler, çocuklukta kimlerin gerçekten dost olduğunu erken öğrenip sadakate çok daha fazla önem verir hale geliyor.
Dışlanan çocuklar, başkalarının dışlanmasını da daha iyi fark edebiliyor ve bu onlarda güçlü bir empati yeteneği geliştirebiliyor.

Ayrıca sosyal çevrede yeterince yer bulamayan çocukların kitap okumak, yazmak veya müzikle uğraşmak gibi yaratıcı uğraşlara yönelme olasılığı artıyor. Yaratıcılık yetişkinlikte sorun çözme ve yeni fikirler bulma konusunda onlara avantaj sağlayabiliyor.
Ancak bunun yanında, çocukken dışlanan biri yetişkinliğinde dikkat çekmek için mükemmeliyetçiliğe kayabiliyor. Bu kişiler genellikle toplumda görünür olmak ve takdir edilmek için çaba gösteriyor.
Çocukken dışlananlar, yetişkinlikte insanları memnun etmeye çalışabiliyor ve ilişkilerde sürekli onaylanma ihtiyacı duyabiliyorlar.

Dr. Joel Frank, bu durumun iş yerinde fikirlerini paylaşırken bile tereddüt yaratabileceğine dikkat çekiyor çünkü kişi, düşüncelerinin değersiz görülmesinden çekinebiliyor. Dışlanma yaşamış kişiler bazen sosyal ortamlardan tamamen uzaklaşmayı seçerek kendi iç dünyalarında yaşamaya başlayabiliyor ve bu durum onları daha bağımsız ama aynı zamanda daha yalnız hale getirebiliyor.
Çocuklukta bildiklerine tutunarak güven bulan bireyler ise yetişkinlikte yapılandırılmış, düzenli ortamlarda kendilerini daha rahat hissedebiliyor. Tüm bunların yanında, sürekli dışlanan bireyler yetişkinlikte her davranışlarını ve sözlerini aşırı analiz etmeye yatkın oluyor, reddedilme ihtimaline karşı adeta sürekli tetikte yaşıyorlar.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
bu konuda bir makale görmeyi beklemiyordum. tek kankam var onu da canım pahasına seviyorum, kalanları bel bağlanır insnacıklar değiller. tabi böyle olunca da... Devamını Gör