onedio
article/comments
article/share
Haberler
Sahanın Ötesinde: Seçim Demirel Altunkan’ın Cesaret ve Kararlılıkla Yazdığı Hakemlik Hikâyesi

etiket Sahanın Ötesinde: Seçim Demirel Altunkan’ın Cesaret ve Kararlılıkla Yazdığı Hakemlik Hikâyesi

Futbol sahalarının ortasında, sadece oyunu değil önyargıları da yöneten bir kadın... Spora tutkuyla bağlı bir çocuğun, uluslararası düzeyde saygı gören bir hakeme dönüşme hikâyesi bu. Disiplinin, cesaretin ve azmin vücut bulmuş hali. Malatya sokaklarından Trinidad&Tobago stadyumlarına, Yeni Zelanda'dan Süper Lig’e uzanan bir yolculuk…

Seçim Demirel Altunkan, 21 yıllık hakemlik kariyeri boyunca sadece düdük çalmadı; toplumsal kalıpları da sorgulattı. FIFA kokartı ile uluslararası maçlar yönetti, Türkiye’de birçok ilke imza attı. Kadın olmanın zorluklarını sahada cesarete dönüştürdü. Sporculuktan hakemliğe, yorumculuktan Merkez Hakem Kurulu üyeliğine uzanan bu hikâye, genç kadınlara yalnızca bir kariyer değil, bir umut ve ilham kaynağı olmayı sürdürüyor.

Bu röportajda; spora ilk adımlarından, sahadaki baskılarla baş etme yöntemlerine; Türkiye’de kadın hakem olmanın gerçeklerinden, uluslararası deneyimlerine kadar pek çok konuda içten ve samimi yanıtlar bulacaksınız. Aynı zamanda bu röportaj, genç kızlara kendi yollarını cesaretle çizebileceklerini hatırlatan, sahadaki varoluş mücadelesine ayna tutan bir hikâyeyi de içinde barındırıyor.

İlham verici bu yolculuğa tanıklık etmeye hazırsanız, başlayalım

Görsel Kaynağı

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Sporla Tanışma ve Yolculuğun Başlangıcı

Sporla Tanışma ve Yolculuğun Başlangıcı

Sporla çok küçük yaşlarda tanıştım. Okul yıllarım boyunca aktif olarak sporun içinde yer aldım; özellikle futbol her zaman hayatımın bir parçası oldu. Üniversite eğitimimi futbol alanında tamamladım. Disiplinli çalışma alışkanlığımı sporun bana kazandırdığı değerlerle geliştirdim. Hakemlik ise bu sürecin doğal bir devamı gibi oldu; ben futbolu oynamak istemiştim ama o yıllarda Malatya'da kız futbolu adına hiçbir oluşum olmayınca hakemlik fikri cazip gelmişti.

İşte bu süreç bana, haritada yerini bile bilmediğim Trinidad&Tobago, Yeni Zelanda gibi ülkelerde hakemlik yapmayı, ülkemi bir Türk kadını olarak temsil etmeyi getirdi. 21 yıllık kariyerimin 11 yılını FIFA kokartı ile yurt dışında, 6 yıl boyunca ise Süper Lig kadrosunda hakemlik yaparak geçirdim. Türkiye'nin ilk TFFHGD şube başkanı oldum; hakemlik kariyerim sonrası BeINSports’ta yorumculuk ve son olarak geçtiğimiz yıl Merkez Hakem Kurulu üyeliği görevinde bulundum.

Hakemliğe Başlangıç ve İlk Deneyim

Hakemliğe Başlangıç ve İlk Deneyim

Futbolu saha kenarından izlerken, “Ben bu oyunun içinde olmalıyım” düşüncesi hep aklımdaydı. Oynamama izin verilmeyen koşullar altında, hakemlik kursu açıldığını öğrenince cesaretimi topladım, başvurdum ve böylece yolculuğum başladı.

İlk maçımı dün gibi hatırlıyorum. Heyecanım çok yüksekti, düdüğü elimde tutarken ellerimin titrediğini hatırlıyorum. Sahadaki oyuncular kadar ben de o anı yaşıyordum. Elbette hatalar yaptım ama o maç bana sahada nasıl durmam gerektiğini, kararlarımın arkasında nasıl duracağımı öğretti.

Zorluklar, Mücadele ve Gelişim

Zorluklar, Mücadele ve Gelişim

En çok zorlandığım konular otorite kurmak ve özgüvenli durmak oldu. Oyuncuların, teknik ekiplerin, hatta tribünlerin baskısı genç bir kadın hakem için kolay baş edilebilir şeyler değildi. Özellikle de kadın olarak yalnız ve rahat bir şekilde sokaklarda yürümenin bile zor olduğu Malatya gibi bir ilde...

Ama her maç bana biraz daha tecrübe kazandırdı. Zamanla hem karar alma hızım gelişti hem de saha içi iletişimim güçlendi.

Sahada otorite kurmanın yolu sadece kural bilgisi değil, aynı zamanda beden dili, netlik ve kararlılıkla ilgilidir. Bu yönlerimi geliştirmek için çok çalıştım. Deneyimli hakemleri izledim, video analizler yaptım. Bir yandan da iletişim becerilerimi güçlendirdim. Zamanla hem oyuncularla hem antrenörlerle kurduğum ilişki daha profesyonel bir zemine oturdu.

Eğer başarılı bir performans sergilerseniz sahada cinsiyet farkı görmezden gelinebiliyor. Ancak hata yaptığınızda kadın olduğunuz için hata yaptığınız iması hep canlıydı.

Kadın Hakem Olmanın Zorlukları

Kadın Hakem Olmanın Zorlukları

Maalesef ön yargılar hâlâ tam anlamıyla aşılmış değil. Sahada olduğunuzda hem oyuncuların hem taraftarların sizi “kadın hakem” olarak tanımlaması, zaman zaman verdiğiniz kararların cinsiyetiniz üzerinden değerlendirilmesi gibi zorluklar yaşanabiliyor. Ancak sahada duruşunuzu ve kalitenizi ortaya koyduğunuzda bu önyargılar yavaş yavaş kırılıyor.

Kadın hakemlerin bir maçta hata yapma toleransı erkeklere göre daha düşük olabiliyor. Sürekli “acaba başarabilir mi” bakışıyla karşı karşıya kalıyoruz. Bu da her maça daha fazla hazırlık yapmamıza ve her detayı daha fazla düşünmemize neden oluyor. Aynı şekilde atletik testlerde de başarılı olmak için erkek hakemlerden çok daha fazla çalışmak gerekebiliyor.

Sayı Neden Az, Ne Yapılmalı?

Sayı Neden Az, Ne Yapılmalı?

Kadın hakem sayısı az çünkü hem yapısal hem kültürel engeller var. Kadınlar çoğu zaman bu mesleğe yönlendirilmiyor, yeterince desteklenmiyor. Ayrıca eğitim, mentorluk ve kariyer planlaması anlamında kadın hakemler için özel bir sistem eksikliği de söz konusu. Bu da sürdürülebilirliği zorlaştırıyor.

Geçen yıl içinde olduğum MHK’da en büyük eksiğin eğitim ve atletik performans olduğunu görünce bununla ilgili ciddi anlamda çalışmalar yaptık fakat bir yıl sonunda federasyondaki değişim nedeniyle çalışmalarımız yarım kaldı. Ama atletik performans ekibi aynı şekilde çalışmaya devam edip kadın hakemlere gerekli desteği sağlamakta. Umarım önümüzdeki yıllarda kadın hakemlerimizi Süper Lig'de de görürüz.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Uluslararası Perspektif ve Fırsat Eşitliği

Uluslararası Perspektif ve Fırsat Eşitliği

Yurt dışında kadın hakemlik artık normalleşmiş bir durum; kadınlar sadece kadın futbolunda değil, erkek profesyonel liglerde de aktif rol alıyorlar. Örneğin Fransa’da, Almanya’da ya da İngiltere’de kadın hakemleri üst düzey erkek liglerinde görebiliyoruz. Türkiye’de ise hâlâ “kadın hakem” olmak bir ayrıcalık ya da istisna gibi görülüyor. Bu da hem fırsat eşitliğini hem gelişim hızını olumsuz etkiliyor.

FIFA ve UEFA son yıllarda kadın hakemliğine büyük önem veriyor. 2022 Katar Dünya Kupası’nda ilk kez kadın hakemlerin görev alması tarihi bir adımdı. Uluslararası düzeyde kadın hakemler artık sadece “kadınlar için” değil, “futbol için” değerlendiriliyorlar. Bu yaklaşım Türkiye’de de yaygınlaşmalı.

Türk Hakemliğinin Bugünü ve Yarını

Türk Hakemliğinin Bugünü ve Yarını

Türk hakemliği potansiyeli olan ama bazı yapısal sorunlar nedeniyle o potansiyeli tam gösteremeyen bir yapıya sahip. Eğitim, liyakat, gözlemci-hakem-MHK-federasyon ilişkisi gibi konular şeffaf ve sistematik bir şekilde yeniden inşa edilmeli. Şu bir gerçek ki her geçen gün Türk hakemliği FIFA ve UEFA çizgisinden uzaklaşıyor, itibarsızlaşıyor.

Lale Orta’nın MHK Başkanlığı ve Kadın Temsili

TFF tarihinde ilk kez Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanlığına bir kadın, Lale Orta atandı. Bu atama, yıllarca “neden olmasın?” dediğimiz bir sorunun cevabı gibiydi. Lale Orta’nın hakemlik geçmişi, akademik birikimi ve kadın futboluna olan katkısı çok kıymetli. Bu göreve gelmesi, sadece kadınlar için değil, Türk hakemliği adına da cesaret verici bir gelişmeydi.

Doğal olarak büyük bir beklenti oluştu. Kadın hakemliğine dair daha görünür, daha yapısal adımlar atılacağını umduk. Ancak MHK gibi kısa süreli ve yoğun baskı altında çalışan bir yapıda köklü değişiklikler yapmak kolay olmadı. Süreç içerisinde bazı umut verici gelişmeler yaşansa da, beklentilerimizin tümüyle karşılandığını söylemek güç. Yine de bu atama, ilerisi için önemli bir eşik oldu.

Genç Kızlara Mesaj ve İlham

Genç Kızlara Mesaj ve İlham

Sahada sadece oyuncular değil, karar verenler de oyunun bir parçası. Futbolu seviyorsanız ve cesur kararlar alabilecek gücünüz varsa, hakemlik harika bir yol. Zor anlar olacaktır ama unutmayın, sizin yürüdüğünüz yolda başkaları için de bir iz kalacak. Cesaretinizle, duruşunuzla, emeğinizle bu camiayı dönüştürebilirsiniz.

Bir maçtan sonra küçük bir kız çocuğu yanıma gelip, “Ben de senin gibi olacağım” demişti. O an ne kadar büyük bir sorumluluk taşıdığımızı anladım. Beni en çok motive eden söz ise şudur:

“Sen yapamazsın” diyenlere inat, yapabildiğini göstermek en büyük zaferdir.”

Instagram

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
1
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam