Sende Travma Yaratan Kelimeyi Söylüyoruz!
Bazı kelimeler vardır, söylenince yutkunursun. Kalabalık bir ortamda bile duyduğunda bir anda yalnız hissedersin. Çünkü o kelime, senin yaşadıklarınla birebir örtüşür. Geçmişte iz bırakmış, yara olmuş ya da hayal kırıklığına dönüşmüş bir anının özeti gibidir.
Hazırsan, geçmişin gölgelerinde kısa bir yolculuğa çıkıyoruz. Bakalım hangi kelime senin ruhuna en derin yarayı bırakmış…
1. Birine içini döktükten sonra ondan ne duymak istersin?
2. Hangi cümle seni daha çok tetikler?
3. En çok hangi duygu seni savunmasız bırakır?
4. En son ne zaman kendini yalnız hissettin?
5. Bir arkadaşının seni en çok hayal kırıklığına uğrattığı durum ne olurdu?
6. Ailenden biriyle tartışınca en çok ne hissedersin?
7. Aşk hayatında seni en çok zorlayan durum neydi?
8. Hangisi sana daha tanıdık geliyor?
9. Birini affetmek senin için…
10. Şu an hayatına girse sana en iyi gelecek şey ne olurdu?
“Sana güvenmiyorum.”
Bu cümle senin içini en çok acıtan, sende derin bir yara açan cümle. Belki çok sevdiklerinden, belki en çok inandıklarından duydun. O an, ne kadar çabalarsan çabala, kimsenin seni gerçekten anlamadığını düşündün. Güven, senin için sadece bir bağ değil; aynı zamanda varlığını kabul ettirme biçimiydi. Zamanla bu cümle senin üzerinde kalıcı bir etki bıraktı. İnsanlara güvenmekten korkar hale geldin. Çünkü içinde bir ses, eninde sonunda yine aynı cümleyi duyacağını fısıldıyor. Bu yüzden birçok ilişkiyi daha başlamadan bitirdin ya da birilerinin kalbinde tam yer edinmeden uzaklaştın. Hep bir adım geride durarak kendini korumaya çalıştın. Ama gerçek şu ki, başkalarının sana güvenip güvenmemesi senin değerini belirlemez. Kendi doğrularına, kalbine ve emeğine inanman, seni ayakta tutar. Güveni hak etmeyenlerle yolları ayırdıkça, seni gören ve sana gerçekten güvenen insanlara alan açacaksın.
“Senin yüzünden oldu.”
Bu cümle sana sürekli bir suçluluk duygusu yükledi. Belki farkında olmadan, belki de açık açık sana bunu hep söylediler. Yaşanan her kötü olayın ardından, gözler senin üzerine çevrildi. Bu cümleyle büyüdün, belki de kendini affedemediğin bir hale geldin. Bu yüzden hep dikkatli oldun. Her şeyi kontrol etmeye çalıştın, bir şeyler ters gitmesin diye kendinden taviz verdin. Ama içten içe her hatayı kendine yüklemeye devam ettin. O kadar alıştın ki bu suçlanma haline, bazen insanlar seni suçlamasa bile sen kendini suçladın. Bu ise seni özgüveni kırılmış, özür dileyerek yaşayan biri haline getirdi. Ama şunu bilmelisin: Her şey senin yüzünden olmadı. Hayatta herkes hata yapar, herkesin yanlış kararları olabilir. Bu, senin kötü ya da eksik biri olduğunu göstermez. Kendini affetmeye başladığında, geçmişin yükünü sırtından indirmiş olacaksın.
“Herkes senden bıktı.”
Bu cümle, ruhunun derinlerine işleyen ve seni içten içe sessizliğe mahkûm eden bir cümle. Belki bir anlık öfkeyle söylendi, belki tekrar tekrar kulağına çalındı ama senin içinde hep yankılandı. Bu cümleyle birlikte varlığının yük gibi algılandığını hissettin. Kendini değersiz ve fazlalık gibi görmeye başladın. Bu yüzden kendini geri plana çektin. Konuşmaktan, duygu paylaşmaktan, hatta yardım istemekten bile çekinir oldun. İnsanları yormamak için, hep tek başına savaşmayı öğrendin. Ama her içe dönüş, biraz daha içine kapanmana neden oldu. Sessizlik, senin için artık bir savunma kalkanı oldu. Ancak unutma, sen kimsenin yükü değilsin. Hislerin, ihtiyaçların, varlığın çok kıymetli. Yanında olmayı hak eden insanlar, senden bıkmaz; seni anlamaya çalışır. Artık o sesi susturmanın ve kendini yeniden sahiplenmenin zamanı geldi.
“Beni hayal kırıklığına uğrattın.”
Bu cümle, seni hep bir sınavdaymışsın gibi hissettirdi. Yaptıkların asla yetmedi, çabaların hep göz ardı edildi. Hayal kırıklığı yaratma korkusuyla yaşadın. Birini üzmektense kendini yedin, duygularını bastırdın. Ve sonunda, o cümleyi yine de duydun: “Beni hayal kırıklığına uğrattın.” Bu söz, sende derin bir değersizlik duygusu yarattı. Ne yaparsan yap, takdir edilmemek seni yordu. Bir süre sonra insanlar senden ne beklerse onu vermeye çalıştın ama kendinden uzaklaştın. Başkalarının onayına bu kadar ihtiyaç duyarken, kendi iç sesini duyamaz oldun. Ama gerçek şu ki, başkalarının beklentileri senin sorumluluğun değil. Herkesin memnun olduğu bir sen yaratamazsın. Senin sınavın kimseyi mutlu etmek değil, kendinle barış içinde yaşayabilmek. O cümleyi geride bırak ve kendi mutluluğunun peşine düş.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Sana güvenmiyorum.”
Herkes senden bıktı...
“Senin yüzünden oldu.” Bu cümle sana sürekli bir suçluluk duygusu yükledi. Belki farkında olmadan, belki de açık açık sana bunu hep söylediler. Yaşanan her k... Devamını Gör