Senin Yorgunluğun Bedensel mi Zihinsel mi?
Kimi zaman vücudumuz ağır gelir adımlarımıza, kimi zaman da beynimiz konuşmayı bile istemez… Uykusuzluktan mı yoksa düşünmekten mi bitkin hissediyorsun? Gerçek yorgunluğun nereden geliyor: Kaslarından mı, kafandan mı? Belki de ikisinden birden…
Hadi teste!
1. Öncelikle cinsiyetini seçer misin?
2. Yaşını seçer misin?
3. Gün içinde en çok ne yapmak istiyorsun?
4. Tatil deyince aklına ilk gelen şey?
5. Yorgun hissettiğinde ilk yaptığın şey nedir?
6. Rüyalarında ne sıklıkla stresli şeyler görüyorsun?
7. Kafanı en çok ne meşgul ediyor?
8. Ne zaman daha enerjik hissediyorsun?
9. İşleri neden ertelediğini düşünüyorsun?
10. Bir gününü boş geçirince ne hissediyorsun?
Senin yorgunluğun bedensel yorgunluk!
Hayatın hızlı temposu, sürekli koşturmaca ve uyku eksikliği seni adeta bir maraton koşucusuna döndürmüş. Fakat unutma, her maraton koşucusu gibi senin de bir mola verip, derin bir nefes alman gerekiyor. Bedenin, tıpkı bir araba gibi, belli bir süre sonra bakım istiyor. Ve bu bakımın en önemli parçası, su tüketimi, hafif egzersizler ve kaliteli bir uyku. Bol su içmek, vücudunun enerji seviyelerini yükseltirken, aynı zamanda toksinlerden arınmanı sağlar. Hafif hareketler ve egzersizler ise kaslarını güçlendirirken, stres seviyeni düşürür. Ve tabii ki, kaliteli bir uyku... Uykusuzluk, sadece enerji seviyeni düşürmekle kalmaz, aynı zamanda konsantrasyonunu da bozar. Bu yüzden, uykuna dikkat etmek, vücudunun alarm verdiği bu dönemde en önemli unsurlardan biri. Unutma, bedenin senin en değerli varlığın. Ona iyi bakmak, hayatın koşturmacasında kendine ayıracağın en değerli zaman olacaktır. Kendini dinlemeyi unutma, çünkü bedenin sana ne zaman ve nasıl bir mola gerektiğini her zaman söyleyecektir.
Senin yorgunluğun zihinsel yorgunluk!
Hayatın hızlı temposu ve sürekli düşüncelere dalma hali, seni yorgun düşürmüş olabilir. Zihnini meşgul eden bitmeyen analizler, sorgulamalar ve duygusal yükler, adeta bir ağırlık gibi üzerinde duruyor. Kendini yorgun ve bitkin hissetmeye başladığında, belki de biraz dinlenmeye ihtiyacın var. Ancak unutma ki, dinlenmek sadece yalnız kalmak ya da bir dostla dertleşmek anlamına gelmiyor. Ruhunu besleyen, seni sen yapan şeylere yönelmeyi denemelisin. Belki bir kahve eşliğinde günlüğüne düşüncelerini dökmek, belki sessiz bir parkta yürüyüş yapmak ya da sadece bir bankta oturup etrafı izlemek... Kimi zaman, hayatın hızına ayak uydurmak yerine, durup bir nefes almak en iyisi olabilir. Kendine vakit ayır, ruhunu besleyen şeylere yönel ve unutma ki, hayatın en güzel yanlarından biri, her zaman yeni bir başlangıç yapabilme şansına sahip olmaktır.
Senin yorgunluğun hem bedensel hem de zihinsel!
Hayatın hızına yetişmeye çalışırken, kendini bir anda tükenmiş hissediyorsun. Hem bedenen hem de zihnen, enerjini tüketmişsin ve her iki tarafından da 'dur, bir nefes al' uyarısı alıyorsun. İşte tam bu noktada, kendine biraz zaman ayırmak, hayatının yoğun temposundan biraz uzaklaşmak gerekiyor. Biraz mola vermek, tüm sorumlulukları bir kenara bırakmak ve kendini dinlemek, belki de şu anda ihtiyacın olan şey. Çünkü bazen, hayatın hızına yetişmeye çalışırken, kendimizi unutabiliyoruz. Ancak unutmamalıyız ki, kendimize ayırdığımız zaman, aslında hayatın en değerli hediyesi. Bir mini kaçamak, belki de şu anda en çok ihtiyaç duyduğun şey. Belki bir kitap kafesinde sessizce bir kitap okumak, belki bir sinema salonunda yeni bir film izlemek, belki de bir doğa yürüyüşüne çıkmak... Kim bilir? Belki de bu mini kaçamak, tüm yorgunluğunu alıp götürecek ve sana ilaç gibi gelecek. Unutma, hayat hızla akıp giderken, kendine bir mola vermek, aslında hayatın en önemli parçalarından biridir. Kendine zaman ayır, enerjini topla ve hayata yeniden merhaba de!
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın