onedio
article/comments
article/share
Haberler
Sınavlara Çalışmayı Neden Erteliyoruz?

etiket Sınavlara Çalışmayı Neden Erteliyoruz?

Seninle dürüstçe konuşmak istiyorum. Hayatının önemli bir dönemindesin. Sınavlar, sadece notlar ya da diplomalarla ilgili değil; aynı zamanda zamanını nasıl yönettiğin, stresle nasıl başa çıktığın, kendi potansiyeline ne kadar inandığınla da ilgilidir. Eğer kendini “Bugün de çalışamadım, yarın kesin başlıyorum” diyen o tanıdık cümlelerin içinde buluyorsan, yalnız değilsin.

Erteliyoruz. Çünkü insanız. Çünkü bazen korkarız, bazen yoruluruz, bazen nereden başlayacağımızı bilemeyiz. Ama işte tam da bu noktada, farkındalık başlar. Eğer neden ertelediğini anlarsan, kendine yepyeni bir başlangıç fırsatı verirsin. Dr.Oksijen olarak bakış açımız, bilimsel temelli, pedagojik açıdan sağlam ve öğrencilerin gerçek ihtiyaçlarına yanıt veren bir pedagojik yaklaşım oluşturmak.  Öğrenci ve öğretmenlerin öğrenme ve öğretme süreçlerini en verimli hale getirmek amacıyla, bilimsel temelli, pedagojik olarak sağlam ve modern teknolojilerle desteklenen içerikler geliştirmek amaç. 

Bunu yaparken sınav psikolojisini de göz önünde bulundurmak gerekir. Eğitim yaklaşımımızda yalnızca teorik bilgileri sunmakla kalmayıp, öğrencilere eleştirel düşünme, problem çözme ve analitik yetenekler kazandırmayı da hedefliyor. Bu doküman, bu yazı; sadece sana sınavlara nasıl çalışacağını değil, aynı zamanda zihnindeki “yetişmeyecek” korkusunu nasıl yöneteceğini, motivasyonunu nasıl bulacağını ve en önemlisi de, kendi hayatının sorumluluğunu nasıl alabileceğini anlatıyor. Ertelemenin ilkelerini ele alıyor. Hadi hep birlikte bakalım.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Başlangıç Sekansı

Başlangıç Sekansı

Zaman geçiyor. Ama sen hâlâ başlamak için en doğru yerdesin.

Haydi, kendin için bir adım at. Çünkü bu hikâyenin kahramanı sensin.  Sınavlara çalışmayı ertelemenin birçok sebebi vardır. İlk olarak, öğrencilerin çoğu sınavların doğurduğu stresi ve kaygıyı başarıyla yönetememekte, bu nedenle çalışma süreçlerini erteleme yolunu tercih etmektedir. Bunun yanında, bir diğer önemli etken motivasyon eksikliğidir; öğrenciler genellikle hemen sonuç alamayacakları aktivitelerden uzaklaşıp, anlık tatmin sağlayan etkinliklere yönelme eğilimindedirler. Ayrıca zaman yönetiminde yaşanan zorluklar, dikkat dağınıklığı ve mükemmeliyetçilik, sınavlara çalışmayı sürekli olarak ertelemenin diğer yaygın nedenleri arasında yer alır. Tüm bu unsurlar, öğrencilerin etkili bir çalışma düzeni oluşturmasını zorlaştırmaktadır.

Erteleme Bir Alışkanlık mı?

Erteleme alışkanlığı, bireyin hem psikolojik hem de fizyolojik sağlığı üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Psikolojik açıdan bakıldığında, sürekli ertelemeyle karşılaşan bireylerde özsaygı kaybı ve suçluluk duygusu belirginleşebilir. Kişi, işlerini zamanında tamamlayamamaktan kaynaklı olarak kendine olan güvenini yitirir ve bu, uzun vadede motivasyon kaybına ve artan kaygıya sebep olabilir. Fizyolojik boyutta ise, erteleme gecikmiş işlerin birikmesiyle stres hormonlarının artmasına yol açar. Bu durum, kronik yorgunluk, baş ağrıları, uykusuzluk gibi sağlık sorunlarını tetikleyebilir, bu zamansız baskı altında kalmak vücudun bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebilir.

Erteleme alışkanlığı, genellikle stresi ve anksiyeteyi artıran bir davranış olarak kabul edilir. Bireyler, yapılması gereken görevleri erteleyerek, kendilerini zaman baskısı altında bulabilir ve bu da stres seviyelerini artırabilir. Bu durum, sürekli yetişme çabası ve işlerin son dakika tamamlanma gayretiyle birleştiğinde, kişinin anksiyete düzeyini önemli ölçüde yükseltebilir. Anksiyete, genellikle artan kalp atış hızı, terleme ve dikkat dağınıklığı gibi fiziksel belirtilerle kendini gösterir. Erteleme, problem çözme yeteneklerini azaltır ve bu da bireylerin öz değerlendirmelerinde ve stres yönetiminde zorlanmalarına neden olabilir, dolayısıyla genel yaşam kalitesini düşürebilir. Motivasyon kaybı, erteleme alışkanlığının yaygın bir sonucu olup, genellikle kişinin kendine olan inancını yitirmesiyle bağlantılıdır. Sürekli erteleyen bireyler, görevlerini başlatma veya tamamlama konusunda isteksizlik duyar ve bu durum zamanla alışkanlığa dönüşebilir. Her geciktirilen görev, kişinin kendi başarısızlık algısını pekiştirir ve motivasyon eksikliğini daha da artırır. Bu döngü, öğrencilere sınav çalışmaları söz konusu olduğunda ciddi dezavantajlar yaratır, çünkü öğrenme sürecine adım atmak zorlaşır ve böylece akademik başarı da etkilenir. Motivasyon kaybı, aynı zamanda enerji seviyelerini ve fırsatları kullanma yeteneğini de olumsuz etkileyerek bireylerin çeşitli alanlardaki gelişimini sınırlayabilir.

Bir Davranış Olarak Erteleme

Bir Davranış Olarak Erteleme

Erteleme davranışı, genellikle kaçınılmaz görevlerin sorumluluklarından kaçmak için bilinçli veya bilinçsiz olarak yapılan bir eylemdir. İşlerin sürekli ötelenmesi, bireylerin kendilerini işe motive etmekte zorlandığı, iş yüklerinin üstesinden gelme becerisinin azalması sebebiyle ortaya çıkar. Yetersiz planlama, korkular ve dikkat dağıtıcı unsurlar, bu davranışın önde gelen nedenlerindendir. Bu etkenler, bireyin kendisine olan güvenini sarsar ve başarı yolunda engel oluşturur. Erteleme davranışının anlaşılması, bu döngüyü kırmanın ilk adımıdır. Bu davranışın altında yatan nedenleri keşfederek, bireyler kişisel gelişimlerini ve iş başarılarını olumlu yönde etkileyebilir.

Erteleme alışkanlığının üstesinden gelmek için bireylerin kendilerini tanımaları ve erteleme davranışlarının nedenlerini anlamaları önemlidir. Bu süreç, kendine uygun stratejiler geliştirmekle başlar. Öncelikle, zaman yönetimi becerilerini geliştirmek ve çalışma sürelerini dikkatlice planlamak gerekir. Ertelemeyi azaltmak için günlük ve haftalık hedefler belirlemek, küçük adımlarla büyük görevleri bölmek etkili olabilir. Ayrıca, çalışma arkadaşlarıyla bir araya gelip grup çalışmaları yapmak veya destek almak da motivasyonu artırabilir ve erteleme eğilimlerini azaltabilir. Hedef belirleme ve planlama, erteleme alışkanlığını kırmada temel bir strateji olarak kabul edilir. Öğrenciler, uzun vadeli hedeflerini net bir şekilde tanımlamalı ve bu hedefleri küçük, ulaşılabilir adımlara bölmelidir. Her hedef için bir zaman dilimi belirleyerek, çalışmaları planlamak ve belirli bir sistem dahilinde ilerlemek başarıyı artırabilir. Planlama aşamasında önceliklendirme yaparak en önemli görevleri önce tamamlamak, motivasyonu artırabilir ve stresten kaçınmayı sağlar.

Ertelememek İçin Liste

Ertelememek İçin Liste

Günlük kontrol listeleri hazırlamak, yapılan işleri görmek ve henüz tamamlanmamış görevleri hatırlamak açısından faydalı olabilir. Ödül ve ceza sistemi, erteleme davranışını yönlendiren güçlü bir motivasyon aracıdır. Bireyler, belirlenen hedeflere ulaştıktan sonra kendilerine verecekleri küçük ödüllerle motivasyonlarını artırabilirler. Bu ödüller, bir kitap okumak, kısa bir yürüyüşe çıkmak veya sevilen bir diziyi izlemek gibi kişisel tercihlere göre şekillendirilebilir. Cezalar ise hedeflere ulaşamayınca uygulanan, örneğin sosyal medya kullanımını sınırlama gibi kendini kontrol altında tutmayı sağlayan yöntemlerdir. Bu sistem, bireyin kendi davranışlarının sonuçlarını doğrudan deneyimlemesi açısından önemli bir öğrenme süreci sunar. Dışsal ve içsel motivasyon, erteleme alışkanlığını yenmede kritik rol oynar. Dışsal motivasyon, bireyi dışarıdan gelen ödüller veya cezalar ile harekete geçiren faktörlerden oluşur. Bu tür motivasyon, kısa vadede işe yarasa da uzun vadeli başarı için yeterli değildir. 

İçsel motivasyon ise bireyin kendi içsel tatminine ve kişisel hedeflerine odaklanmasını sağlar. Kendi isteklerine uygun ve anlamlı hedefler belirlemek, uzun süreli başarı ve sürdürülebilir çaba için önemlidir. İçsel motivasyonu artırmak adına, bireyin kendine olan güvenini sağlamlaştırması ve kişisel gelişime yatırım yapması gereklidir. Bu denge, sağlıklı ve etkili bir çalışma alışkanlığı geliştirmenin anahtarıdır.

Sınavlar ve Çalışma Alışkanlıkları

Sınavlara etkili bir biçimde hazırlanabilmek için çalışma alışkanlıkları geliştirmek büyük önem taşır. Bu alışkanlıklar, verimlilik ve başarıya giden yolda kritik rol oynar. İlk adım, bireyin kendi öğrenme tarzını keşfetmesidir; görsel, işitsel veya dokunsal öğrenme yöntemlerinden hangisinin daha etkili olduğunun belirlenmesi, çalışma materyallerinin ve yöntemlerinin seçimini kolaylaştırır. Ardından, hedef odaklı kısa ve uzun vadeli planlar oluşturarak, çalışma süreçlerini takip etmek ve sonuçları değerlendirmek önemlidir. Uygulanan öğrenme stratejilerinin düzenli olarak gözden geçirilmesi, eksiklerin belirlenmesi ve gerekirse yeni metodolojilerin benimsenmesi, sınav başarısını artırabilir.

Disiplin ve rutin, sınavlara hazırlık sürecinin temel taşlarıdır. Çalışma rutinleri oluşturmak, günlük programlarda belirli bir çalışma saatine bağlı kalmayı gerektirir. Bu sayede, beyin belirli saatlerde çalışmaya alışarak dikkat ve konsantrasyonu artırır. Disiplin, kişisel sorumluluğun bir yansımasıdır; bu nedenle, her gün aynı saatlerde başlayan ve biten bir çalışma programı yapmak önem taşır. Rutin, bireyin iç motivasyonunu korumaya yardımcı olarak ertelemeyi önler. Çalışma alanının düzenli olması, çalışma süresinin teknoloji gibi dikkat dağıtıcı unsurlardan arındırılması, disiplinin sürdürülebilirliğine katkı sağlar. Zaman yönetimi, sınav hazırlığında verimliliği artırmanın anahtarıdır. Etkili zaman yönetimi için öncelikle, yapılacak görevlerin listelenmesi ve bu görevlerin önem derecesine göre sıralanması gereklidir.

Pomodoro Tekniği

Pomodoro Tekniği

Bunun gibi süreli çalışmalar, dikkat süresini yönetmek ve dinlenme aralıkları planlamak için kullanılabilir. Belirli süreler içinde çalışma ve ardından kısa molalar vermek, çalışma sırasında zihinsel tazelik sağlar. Aynı zamanda, büyük görevleri daha küçük, yönetilebilir parçalara bölmek, zamanın daha etkin kullanılması ve motivasyonun korunması açısından faydalıdır. Odaklanma ve konsantrasyon, sınavlara etkili hazırlık için kritik önemdedir. Bu becerilerin gelişmesi için çeşitli egzersizler yapılabilir. Meditasyon ve mindfulness çalışmaları, zihnin sakinleşmesine, düşüncelerin mevcut an üzerinde yoğunlaşmasına yardımcı olur. Bunun yanı sıra, belirli bir süre boyunca sadece tek bir göreve odaklanmak ve dikkati dağıtan unsurları minimize etmek için çevresel koşulları düzenlemek önemlidir. Beyin jimnastiği sağlayan bulmacalar ve dikkat gerektiren oyunlar, konsantrasyon kapasitesinin artmasına katkı sağlar. Ayrıca, derin nefes egzersizleri, zihinsel berraklığı artırarak odaklanmayı geliştirir.

Sınav kaygısı, sınav öncesinde ve sırasında öğrencilerin zihninde oluşan gerginlik ve endişe durumudur. Bu kaygı, genellikle sınavın sonuçlarına ilişkin beklentiler, başarı baskısı ve yeteneklerine duyulan güvensizlikten kaynaklanır. Kaygı düzeyini azaltabilmek için bireylerin öncelikle sınavın sadece bir değerlendirme aracı olduğunu ve hayattaki tek başarı ölçütü olmadığını fark etmeleri gerekir. Ayrıca, sınav öncesi iyi bir hazırlık süreci ile rahat ve düzenli bir çalışma ortamı sağlamak kaygıyı azaltmada önemli rol oynar. Sınav günü geldiğinde sağlıklı beslenme, yeterli uyku ve doğru nefes alma teknikleri sınav performansını olumlu yönde etkileyebilir.

Bitirirken

Bitirirken

Sınavlara çalışmayı erteleme alışkanlığının toplumsal ve ekonomik etkileri uzun vadede ciddi sorunlar yaratmaktadır. Toplumun büyük bir kısmı, sınavlara yeterince hazırlanamadığı için eğitim seviyesinde bir düşüş yaşanabilir. Bu durum, ekonomik açıdan da etkiler yaratır; çünkü iyi eğitim alamayan bireyler daha az nitelikli iş gücü olarak iş piyasasına girebilir ve bu da ülkenin genel ekonomik performansını olumsuz etkileyebilir. Toplumda genel bir verimlilik kaybına yol açabilir ve bireylerin genel yaşam kalitesinde düşüşe neden olabilir, çünkü eğitim ve öğrenim düzeyinin düşmesi, bireylerin kariyer olanaklarını ve kazançlarını kısıtlar.

Sınavlara çalışmayı erteleme alışkanlığının eğitim sistemine olan yansımaları oldukça ciddidir. Öğrencilerin bu alışkanlığı devam ettirmesi, genelde düşük sınav sonuçlarına ve dolayısıyla eğitim başarılarının azalmasına yol açmaktadır. Bu durum, okulların genel başarı oranını düşürerek eğitim kurumlarının itibarını zedeleyebilir. Ayrıca bu alışkanlık, öğretmenlerin ve eğitimcilerin müfredat üzerindeki baskısını artırabilir, zira öğrencilerin konuları anlaması ve bilgileri sindirmesi daha güç hale gelir. 

Eğitim sisteminde uzun vadede verimsizliği teşvik eder ve ülkelerin ulusal ve uluslararası eğitim sıralamalarını olumsuz etkileyebilir. Sınavlara çalışmayı ertelemenin birçok farklı sebebi olduğu gibi, bu alışkanlığın üstesinden gelinmesi de bir o kadar önemlidir. Ertelemenin psikolojik ve fizyolojik etkileri, bireylerin ruhsal sağlıkları üzerinde olumsuz etkilere sebep olabilir. Bu nedenle, erteleme alışkanlığının kaynağını anlamak ve bu doğrultuda hedef belirleme, planlama, ödül ve ceza sistemi, ayrıca hem dışsal hem de içsel motivasyon kaynakları hayati önem taşır. Önerilen yöntemler dahilinde disiplin oluşturma, zamanı etkin bir şekilde yönetme ve stresle başa çıkmayı öğrenme, başarıya ulaşmada kritik faktörlerdir. Unutulmaması gereken, erteleme alışkanlığının sadece bireysel değil, toplumsal ve ekonomik düzeyde de yankıları olduğudur. Eğitim sistemi ve iş yaşamı üzerinde derin etkileri olabileceğinden, kişisel düzeyde alınan önlemler, daha geniş kapsamda pozitif değişim sağlayabilir.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Dr. Oksijen’den 10 Soru 10 Cevap

Dr. Oksijen’den 10 Soru 10 Cevap

1. Erteleme sadece tembellik midir?

Hayır. Genellikle stres, korku, düşük özgüven veya mükemmeliyetçilik gibi psikolojik etkenlerle ilişkilidir.

2. Neden sürekli erteliyorum?

Çünkü beynin, kısa vadeli rahatlığı uzun vadeli başarıya tercih ediyor. Bu, öğrenilmiş bir kaçınma tepkisi olabilir.

3. Ertelemeyi nasıl fark ederim?

Cevap: Sürekli “sonra yaparım” diyorsan ve çalışmaya başlamak sana zor geliyorsa, erteleme döngüsüne girmiş olabilirsin.

4. Ertelemeyi nasıl kırabilirim?

Küçük adımlarla başla. Bir sayfa oku, 10 dakika çalış, bir konuyu bitir. Eylem motivasyon doğurur.

5. Zaman yönetimi neden bu kadar önemli?

Çünkü sınav hazırlığı sadece bilgi değil; doğru zamanda, doğru konulara odaklanmayı da içerir.

6. Pomodoro Tekniği işe yarar mı?

Evet! 25 dakika çalış + 5 dakika ara modeli, dikkat süresini ve odaklanmayı artırır.

7. Motivasyonum yoksa yine de çalışmalı mıyım?

Evet. Motivasyon bazen çalışmayla gelir. Eylem, zihni harekete geçirir.

8. Erteleme sağlığımı etkiler mi?

Evet. Sürekli stres ve son dakikaya bırakılan işler uyku bozuklukları, kaygı ve tükenmişlik yaratabilir.

9. Sınav kaygısı ertelemeye sebep olur mu?

Evet. Kaygı arttıkça kaçınma davranışı gelişebilir. Bu da çalışmayı ertelenecek bir yük haline getirir.

10. Bu alışkanlığı tamamen yenebilir miyim?

Elbette. Farkındalık + planlama + destek = dönüşüm. Erteleme öğrenilmiş bir davranışsa, değiştirmek de mümkündür.

Referans:

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/209682 

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
5
1
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam