Tanju Okan'ın Geceleri Dinlediğimizde Karanlığı Bile Aydınlatan "Kadınım" Şarkısının Ortaya Çıkış Hikayesi
Bazı şarkılar vardır, sadece dinlenmez, yaşanır. İçimizi dağlayan, bizi yıllar öncesine götüren, geçmiş bir aşkın izini taşıyan sözler vardır içinde. Tanju Okan’ın Kadınım şarkısı da onlardan biri. “Eşyalar toplanmış seninle birlikte…” diye başlayan bu parçanın arkasında ise bir aşk, bir veda ve bir hayal kırıklığı gizli.
Gelin, bu eşsiz şarkının hüzün dolu hikayesine birlikte bakalım…
Tanju Okan… Türk müziğinin kadife sesli, en hüzünlü adamlarından biri.

1938 yılında İzmir’de doğan sanatçı, sadece sesiyle değil, aynı zamanda yorumuyla da Türk müziğinde derin izler bıraktı. “Hasret,” “Benim Şarkım,” “Bir Fırtına Tuttu Bizi,” “Öyle Sarhoş Olsam Ki” gibi parçalarla gönlümüzde taht kurdu.
Hem arabesk hem pop hem de hafif müzik türlerinde ses verdiği şarkılarla dinleyicinin kalbine ulaşmayı başardı.

Ancak içlerinde biri var ki, belki de en çok içimize dokunan: Kadınım. Her güçlü şarkının arkasında bir kırılma anı vardır. Kadınım da öyle doğdu.
Peki bu şarkı nasıl ortaya çıktı?

Tanju Okan, gençliğinde Zerrin adında bir kadına şık olmuştu. Öyle sıradan bir aşk değil bu; bildiğin “onunla nefes alıyorum” cinsinden. Ama aşkları toplumun kalıplarına sığmadı. Zerrin, nüfuzlu bir ailenin kızıydı, Tanju ise özgür ruhlu bir sanatçı. Aile, bu ilişkiyi hiçbir zaman kabullenmedi. Görüşmeleri zorlaştı, sonra neredeyse imkansız hâle geldi.
Zerrin’in ailesi bir gün ani bir kararla genç kızı Amerika’ya göndermeye karar verdi.

Tanju bunu öğrendiği anda adeta paniğe kapıldı. Sevgilisini son kez görmek için günlerce Zerrin’in evinin önünde bekledi. Ama evin başka bir kapısı vardı. Aile, Zerrin’i Tanju’nun asla göremeyeceği o arka kapıdan uğurladı. Yani sevdiğini son kez bile göremedi anlayacağınız...
O an tabi Tanju’nun içinde bir şey koptu. Belki bir daha yerine konamayacak bir şey…

Bu olaydan sonra Tanju’nun hayatı sessizce değişmeye başladı. İçkiyle olan arkadaşlığı, alışkanlığa; alışkanlık da bir tür kaçışa dönüştü. Gülüşü daha yorgun, sesi daha hüzünlü oldu. Tanju’nun bir dostu vardı: Mehmet Teoman. Aynı günlerin içinde eşinden yeni ayrılmış, kendi fırtınalarını yaşayan Teoman, neredeyse her gün Tanju’nun yanındaydı.
Bir gece yine beraber eve döndüler.

Tanju, koltuğa bırakmıştı kendini, sessizce dalmıştı. Mehmet Teoman ise evdeki eski plakları karıştırıyordu. O sırada eline geçen Reggiani plağını pikaba koydu. Ve o an, Mehmet Teoman’ın kalemi harekete geçti. Sanki Tanju’nun iç sesi onun elini yönlendiriyordu.
Sabaha karşı, şarkı artık kağıttaydı.

“Eşyalar toplanmış seninle birlikte…” diye başlayan o ilk mısra artık yalnız Tanju’nun değil, hepimizin duygusuydu. Teoman hemen Tanju’yu kaldırdı, heyecanla sözleri verdi. Tanju Okan, daha ilk okumada her kelimesiyle şarkıyı yaşadı. Stüdyoya girildiğinde tek bir kelime bile değişmeden okundu o sözler. Ne düzeltme, ne düzenleme… O an ne hissedildiyse, şarkı da o duyguda kaldı.
Sözlerin tamamı ise şöyle:

Eşyalar toplanmış seninle birlikte
Anılar saçılmış odaya, her yere
Sevdiğim o koku yok artık bu evde
Sen
Kıyıda köşede gülüşün kaybolmuş
N'olur terk etme, yalnızlık çok acı
Bu renksiz dünyayı sevmiştik birlikte
Sen, kadınım
Kadınım
Hatırla o günü, karşıki sokakta
Seni öptüğümü ilk defa hayatta
Kollarımda benim ilkbahar sabahım
Sen
Sönmüş bak ışıklar, ev nasıl karanlık
O ılık, aydınlık yuvamız soğumuş
Geceler bitmiyor, ağlıyorum artık
Sen, kadınım
Kadınım
Eşyalar toplanmış seninle birlikte
Anılar saçılmış odaya, her yere
Sevdiğim o koku yok artık bu evde
Sen
Masamız köşede öylece duruyor
Bardaklar boşalmış, her biri bir yerde
Sanki hepsi hasret senin nefesine
Sen, kadınım
Kadınım
Bana bıraktığın bütün bu hayatın
Yaşanan aşkların değeri yok artık
Ben sensiz olamam, artık anlıyorum
Sen
Şimdi çok yalnızım, n'olur kal benimle
O kapıyı kapat, elini ver bana
Dışarıda yalnız üşüyorsun
Sen, kadınım
Kadınım
İşte şimdi sizi o meşhur şarkıyla baş başa bırakalım:
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın