onedio
article/comments
article/share
Haberler
Terapi Botuna Ne Anlatılır ki? Yapay Zeka Destekli Ruh Sağlığı Uygulamaları Gerçekten İşe Yarıyor mu?

etiket Terapi Botuna Ne Anlatılır ki? Yapay Zeka Destekli Ruh Sağlığı Uygulamaları Gerçekten İşe Yarıyor mu?

Günlerden bir gün moralin bozuk. Kafanı meşgul eden şeyler var. Telefonunu açıyorsun ve bir uygulama sana şöyle diyor: “Merhaba, bugün nasılsın? Hislerini paylaşmak ister misin?” Psikolog değil. İnsan da değil. O bir yapay zekâ.

Yapay zekâ destekli terapi uygulamaları son yılların en hızlı yayılan zihinsel sağlık trendlerinden biri. Gerçekten işe yarıyorlar mı? Ve onlara ne kadar güvenmeliyiz?

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Önce Tanışalım: Bu Botlar Ne Yapıyor?

Önce Tanışalım: Bu Botlar Ne Yapıyor?

“Therapy Bot”, “AI Therapist”, “CBT Coach” gibi isimlerle anılan bu dijital araçlar, bilişsel davranışçı terapi (CBT) temelli bir şekilde, kullanıcıların duygularını tanımlamasına, düşünce kalıplarını fark etmesine ve stresle başa çıkmasına yardımcı olmayı amaçlıyor.

En popüler örneklerden bazıları şunlar:

Woebot: Stanford Üniversitesi’nden çıkan bu chatbot, kullanıcılarla günlük olarak konuşarak onları destekliyor.

Wysa: Anonim destek sağlayan başka bir popüler AI “arkadaş”.

Replika: Sosyal duygusal etkileşim kurabilen AI karakterleriyle daha dostça bir yaklaşım sunuyor.

Uygulamaların çoğu “Ben psikolog değilim, sadece yardımcı olmaya çalışıyorum” demeyi ihmal etmiyor. Ama çoğu kullanıcı için bu kadarı bile yeterli. “Terapi benzeri” bir deneyim sunmakla gerçek bir terapötik süreç yürütmek arasında ciddi farklar var. Zihin sağlığı, hızlı çözümlerle “halledecek” bir mesele değil; aksine, zaman, güven, açıklık ve insani bağ gerektiren bir süreç. AI destekli terapiler ise, bu bağları kurmak yerine onları taklit ediyor.

Duygulara “Veri” Olarak Bakmak Ne Kadar Güvenli?

Duygulara “Veri” Olarak Bakmak Ne Kadar Güvenli?

Yapay zekâ, duygularımızı birer veri noktası olarak okur.

Üzgünüm → Öneri: Bir nefes egzersizi dene.

Kaygılıyım → Öneri: Bu düşünceyi yeniden çerçevelendir.

Peki ya karmaşa? İnsan duyguları bazen iç içedir. Hem kırgın hem öfkeliyizdir. Hem ağlamak isteriz hem susmak. Bunu sadece bir etiket ya da emojiyle anlatmak yeterli midir?

AI, belirsizliğe tolerans gösteremez. Net input ister. Oysa terapi süreci bazen tam da belirsizlikte, sessizlikte, “bilmiyorum” dediğimiz anlarla da ilerler. İşte yapay zekanın en büyük sınırı burada: İnsani karmaşıklığa sabrı yok.

Neden Bu Kadar Hızla Yayılıyorlar?

1. Erişilebilirlik: Terapiste ulaşmak pahalı ya da zor olabilir. Ama bir uygulama 7/24 cebinizde.

2. Stigmasız Destek: “Psikoloğa gidiyorum” demek bazı kültürlerde hâlâ yargılanmaya açık. Oysa botlarla konuşurken kimse yargılamıyor. Kimse bilmiyor.

3. Anında Yanıt: Gece 3’te kaygı atağı mı geldi? AI botlar o anda orada. Birkaç nefes egzersizi, bir cümlelik “reframing” ve... belki biraz rahatlama.

4. Takip Özelliği: Bazı uygulamalar duygudurum günlüğü tutmanı sağlıyor. Hangi günlerde daha huzurlu olduğunu grafiklerle görüyorsun.

Gerçeklikten Kaçış mı, Güvenli Alan mı?

Bu uygulamalar bazen de gerçek sorunlarla yüzleşmekten kaçışın yeni yollarına dönüşebilir. Çünkü bir yapay zekaya 'iyiyim' demek kolaydır. O sana bakmaz, yüzünü okumaz. Bazen bir insana anlatmak daha zor ama daha iyileştiricidir.

Kullanıcılar, bu sistemleri “kolay ulaşılabilir” olduğu için kullanırken aslında daha derin, köklü bir yardıma ihtiyaç duyduklarını fark etmeyebilirler. Bu da şu riski doğurur:

Terapiye ulaşmak yerine, terapi fikrinin yerine geçen ama yetersiz kalan sistemlere bağımlı hale gelmek.

Peki Ya Sınırlılıkları?

Peki Ya Sınırlılıkları?

İnsan Değil: AI, empati kuramaz. Ses tonunu, vücut dilini, ağlamanı göremez. Seni “gerçekten” anlayan biriyle konuşma deneyimini taklit edemez.

Gizlilik Meselesi: Verilerin bulutlara uçuyor. Duygusal olarak en kırılgan hâlini paylaştığın bir uygulama, bilgilerini üçüncü taraflarla paylaşıyor olabilir. Gizlilik politikaları dikkatle okunmalı.

Teşhis Yetkisi Yok: AI terapistleri, depresyon, anksiyete, travma gibi durumları teşhis edemez. Sadece destek sunar. Gerçek bir tanı ve terapi planı için profesyonel şart.

Psikolojiyi Bireyselleştirirken Ne Kaybediyoruz?

AI tabanlı uygulamalar kişiye özel öneriler sunma iddiasında. Ancak bu 'kişiye özel' yapı, ilişki odaklı değil algoritma odaklı çalışıyor.

Örneğin:

Seni üzgün buluyor. Geçmişe bakmadan, ilişki dinamiklerini sormadan, “bugün bu alıştırmayı dene” diyor. Oysa insan terapistiyle kurduğun ilişki, sadece bugünü değil, geçmişini, aileni, kültürünü, bağlanma biçimlerini de kapsar. Kısacası, AI terapiler bizi bireysel olarak güçlendiriyor gibi görünse de bizi ilişkisel derinlikten uzaklaştırabilir. Çünkü insanı sadece birey değil, bir bağlamın, bir geçmişin, bir ağın parçası olarak ele almaz.

Terapi Yerine Geçmez, Ama…

Terapi Yerine Geçmez, Ama…

AI destekli terapi uygulamaları, özellikle terapiye erişimi olmayan ya da sürece yabancı olanlar için değerli bir adım olabilir. Ama tam anlamıyla “terapi” değildir.

İlk yardım çantası gibidir, yani krizde işe yarar ama kırık kemikleri saramaz. Eğer ruhsal olarak zorlanıyorsan AI uygulamalar bir başlangıç olabilir. Ama derine inmek, çocukluk yaralarını keşfetmek ya da ilişkisel travmalarla çalışmak için bir insan eli gerekir.

Bugünlerde artık mental sağlık artık bir “wellness ürünü” olarak paketleniyor. Ruhsal iyi oluş, abur cubur gibi tüketiliyor: Meditasyon uygulamaları, motivasyon alıntıları, 3 dakikalık duygusal destek seansları... Hepsi iyi niyetli gibi ama aynı zamanda ticarileştirilmiş. Yapay zekâ destekli terapi araçları, bu ticarileşmenin en yeni yüzlerinden biri olabilir. Çünkü “öz şefkat” bile bir abonelik modeline dönüştü. Haftalık ruhsal durumunu takip etmek istiyorsan: Ayda 9,99 dolar.

Evet, bu uygulamalar; özellikle yalnız hisseden, terapiye ekonomik veya kültürel erişimi olmayan biri için değerli bir başlangıç sunabilir. Ancak unutmamak gerekir ki: Yapay zekâ bir dost gibi davranabilir, ama dost değildir. Terapi gibi görünebilir, ama terapi değildir.

İyileşmek için hâlâ birinin bizi duymasına, görmesine, seninle gerçek bir bağ kurmasına ihtiyacımız var. Sizce?

Instagram

X

LinkedIn

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
1
1
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam