Yangınla Mücadele 2.0
Ormanlar Alarm Veriyor, Teknoloji Cevap Veriyor
Yaz mevsimine resmi olarak girdik.
Gölgeye sığınma mevsimi.
Havalar ısındı, ağaçlar kurudu, rüzgâr yerini sıcak nefeslere bıraktı.
Kimi için tatil, kimi için hasat,
ama hepimiz için daha dikkatli olmamız gereken bir dönem.
Çünkü yaz, sadece deniz ve güneş demek değil.
Ne yazık ki bu coğrafyada,
yaz bir yandan da başka bir şeyin habercisi.
Kuruyan dalların çatırdaması,
bir yerden yükselen duman,
bir köyün boşaltılması,
bir ormanın siyaha dönmesi...Sonra tanıdık sorular başlıyor:
Uçak nerede?
Gece görüşü yok muydu?
Pilot niye geç kalktı?
Niye daha erken haber verilmedi?
Oysa artık verilebilir.

Geçtiğimiz aylarda Hasan Tahsin Çelebican adında bir girişimciyle tanıştım.
Teknolojiyi lafla değil, işle anlatan biri.
Yıllardır enerji sektöründe çalışan biri ama
bu kez bana ormanları anlattı.
Anlattığı şey, duyduğum anda akla takılan türdendi.
Dryad adlı bir sistemden bahsetti.
Ormana yerleştirilen küçük sensörlerden oluşuyor.
Güneş enerjisiyle çalışıyor.
Havadaki gazı, toprağın nemini, ısıdaki değişimi sürekli ölçüyor.
Topladığı verileri merkeze gönderiyor.
Yapay zekâ devreye giriyor, risk varsa analiz ediyor.
Gerekirse drone kalkıyor, termal görüntü alıyor,
tehlike noktası tespit ediliyor.
Yani daha duman çıkmadan,
yangın çıkabilir uyarısı geliyor.
Almanya’daki bir testte,
kontrollü çıkarılan bir yangını 4-5 dakikada tespit etmiş bu sistem.
Nihayetinde yangın büyümeden söndürülmüş.
Bugün bildiğimiz birçok yangın,
işte o 4-5 dakikalık gecikmeyle
felakete dönüşüyor.
Bu teknoloji artık Türkiye’de de erişilebilir.

Kâğıt üstünde değil.
Gerçekten.
Belediyeler kullanabilir.
Orman müdürlükleri kurabilir.
Özel orman sahipleri bile erişebilir.
Zor değil.
Bakımı yok.
Enerji ihtiyacı yok.
Kurulumu basit.
Bir konser sahnesine harcanan parayla
bir ilin, bir ilçenin orman sınırları bu sistemle korunabilir.
Ama mesele sadece bütçe değil.
Karar.
İrade.
Sorumluluk.
Çünkü bilip de yapmamak,
artık sadece ihmal değil,
göz göre göre yapmamaktır.
Sensör hazır. Veri hazır.

Geçtiğimiz seçimlerde birçok belediye
yeşil kentlerden,
iklim dostu şehirlerden,
doğayla barışık projelerden söz etti.
Güzel vaatlerdi.
Şimdi o vaatlerin hayata geçme zamanı.
Ormanı korumak sadece fidan dikmek değil.
Asıl koruma, yangını daha çıkmadan fark edebilmektir.
Artık bu mümkün.
Henüz ortada bir felaket haberi yokken söylemek gerekiyor.
Çünkü olunca konuşan çok oluyor.
Ama bugün susanlar,
yarın bir şey diyemez hale geliyor.
Yangın çıktığında herkes uzmandır.
Ama sorumluluk,
yangın çıkmadan önce başlar.
Sensör hazır.
Veri hazır.
Sistem çalışıyor.
Peki biz çalışıyor muyuz?
Olur da bu yaz yine bir yangın yaşanırsa -ki Allah korusun
bu kez haberimiz yoktu diyemeyiz.
Çünkü biliyoruz.
Artık bilip de yapmamak,
bedelini hep birlikte ödeyeceğimiz bir suskunluk olur.
Yine ciğerlerimiz yandı manşetlerini görmek istemiyorsak,
şimdi adım atmak zorundayız.
Bugünü korumayan, bir zahmet yarın konuşmasın.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!