onedio
article/comments
article/share
Haberler
Yaşam Aynasında Gördüğün Canavardan Korkma, O Sensin!

etiket Yaşam Aynasında Gördüğün Canavardan Korkma, O Sensin!

Daha çok kaygı, daha çok kendini ardında bırakmaya ve sonrasında sistemin içerisinde ipinden kopmuş bir uçurtmaya dönüştürüyor insanı. Dışımızda geliştiğini düşündüğümüz kolektif bilincin bireysel dünyalarımıza artık sızmaktan daha çok sel etkisi ile, bireysel olan her küçük sistemi yıkıp geçme gücüyle, darmadağın, kaygıdan donmuş ve edilgen bir hale geçiriyor hepimizi.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Politika, ekonomik durumlar, bireysel ilişkilerdeki tutarsızlıklar derken insan, insanlığını yaşayamaz hale geliyor.

Politika, ekonomik durumlar, bireysel ilişkilerdeki tutarsızlıklar derken insan, insanlığını yaşayamaz hale geliyor.

Yapay zekanının dünyaya hükmedeceği ve yerimiz alacağı korkusuyla yoğrulurken, insanlığımızı kenara bırakmak zorunda kalışımız bizleri yapay zekanya dönüştürüyor. Yapay zeka artık bizleriz!

Özlük, eşsizlik gibi kavramlarımızı hayatta kalma çabamızdan bir kenara bıraktık. Ki zaten sistemin istediği şey de bu. 

Burada dış güçlerden, uzaydan gelen etkilerden bahsetmiyorum zira ihtiyacımız yok. 

Gördüklerimiz ne olursa olsun, aslında olan şey parçacıkta olan şey ile aynıdır. 

Dışarıdan gelen uzaylı saldırısı ile, insanın kendi doğasına öğrendiği yanlışlar ile saldırması arasında hiçbir fark yoktur ki ikisinin de sonunda insan varlığı yok olur. 

Önceliklerimiz, diğerlerinin bize öğrettikleri veya biat ettiğimiz “düzen” üzerinden olursa, hiç fark etmeden yavaş yavaş ısınan suda kendimizi bir anda bilmediğimiz bir dünya içerisinde bulabiliriz. Bu yüzden sürekli farkındalık bir seçenek değil bir gereklilik, zorunluluktur. Aksi, insanın yaşamı deneyimlemeden sadece suda çırpınmaktan yorulup dünyaya veda edişi ile son bulur.

Yaşadığımız tüm kaygılar gerçek. Yaşadığımız tüm korkular gerçek.

Yaşadığımız tüm kaygılar gerçek. Yaşadığımız tüm korkular gerçek.

Çünkü bizler buna inanmayı seçtik. Eminim buraya kadar katıldığınız şeyler varken, şu anda 'amaaan' diyeceksiniz, ben seçmedim!

Bizler seçtik. 

Küçük küçük adımlarımız bizi bilmediğimiz bu ızdırap yığınının tepesine getirdi. 

İnsanın kendi özgürlüğüne sahip çıkmayışı, elindeki hakları korumayışı hatta korumasının gerekliliğinin bilgisini bile taşımıyor oluşu, kısaca kendi yaşamı konusundaki bilinçsizliği bu noktaya getirdi. 

Bilmediği şeyleri biliyor gibi davranması, kolaycılığı, çıkarcılığı, hakkaniyetsizliği, kendine güvensizliği, cesaretsizliği, dürüst olmayışı.. Daha sayarım, her birimiz bu ve benzer  özellikleri taşıyoruz içimizde…

En sevdiğiniz hapse girse ve elinizde bir torpil olsa kullanır mıydınız?

Yoksa ben yaparsam gerçek suçlularda yapabilir bu alanı açmayayım mı derdiniz?

Eşinizi, sevgilinizi aldatsanız nasılsa bilmiyor diye susar mıydınız?

Yoksa dürüstçe söyler miydiniz? 

Trafikte uzun bir bekleme koridoru varken sıraya girer miydiniz yoksa tünele girişe yakın bir şeritten şansınızı dener miydiniz?

Ama sizin çok aceleniz var!

Ufacık açıklar, o küçük yırtıklar günden güne genişleyip büyük yarıklar haline geldi. Şaşırmayalım…

Günlük hayatımızda tanıdığımız küçük toleranslar, şimdi büyük resimde gölgesi üzerimize düşen büyük bir canavar haline geldi. 

Kolektif bilinci biz yarattık. Hep beraber. Hepimizin zihni orada birleşti, hepimizin inancı orada birleşti ve kendimizin yarattığı bu canavar ile nasıl başa çıkacağımızı bilemiyoruz şu anda. 

Bu kendimizden kendimize bir savaş, kendimizden kendimize bir yoldur. 

İçimizde ne varsa dışarıda da o vardır. 

Bundan sebep diyorum ki, yaşamda olan her şeyden sorumluyuz. 

O şeridi ihlal ederken, fazla verilen para üzerine göz yumarken, diğerinin hakkında konuşurken, birinin yerine geçmeye çalışırken, birinin işini sabote etmeye uğraşırken, birini değersizleştirirken aslında hep kendimize yaptık. Kendimizi değersizleştirdik, kendi hakkımıza girdik, kendimize yapılana göz yumduk.

Bu dünya, insanın kendi enerjisini kullanma pratiği yaptığı, seçim - sonuç ikilisini gözlemlediği bir düzlem.

Bu dünya, insanın kendi enerjisini kullanma pratiği yaptığı, seçim - sonuç ikilisini gözlemlediği bir düzlem.

Bir cezalandırma olmadığı gibi, sorumluluk gerektiren bir sistem. 

Her insan varlığı kendi enerji alanından, günlük yaratımlarından sorumludur. Attığı her adımın sonucu kendisine aynı oranda / etki ettiği oranda geri döner. Böylelikle tanır insan kendini. 

Karşımızdaki dev aynada görüyoruz hareketlerimizi, bizim sağ kolumuz kalkarken onun sol kolu kalkıyor, o bizim zıt yansımamız, ama sadece yansımamız.

Kolektif bilince baktığımızda kendimizden bir parça görüyoruz. Kaybetme korkumuzu, yağmalama isteğimizi, hırsımızı, kibirimizi, doyumsuzluğumuzu.. 

Kendine dönüp kendi sesi, kendi enerjisi ile hemhal olan insan bir noktadan sonra yansımaları ile kavgayı bırakır. Kendi içindekini çözemediğinde ya da okumak istediğinde yansımasına bakar. Yansıma nihai sonuç değil, durumu bize gösteren bir haritadır. Ona bakarak, gerçek olanda neyi değiştirmemiz gerektiğini öğreniriz. 

Şimdi yansımamıza bakalım, bu dünyayı biz yarattık. 

Bu açlığı, bu açgözlülüğü, bu güvenilmezliği, bu kolaycılığı… 

Kim ne yaparsa yapsın, ortak zihinden, kolektif bilinçten ayrışıp kendi doğrularına çekilebilir misin?

Bir çocuk gibi, onlar yapıyorsa bende! Diye hırsına yenik düşmeden, önündeki tabağa bakabilir misin?

Kendi yaptıklarını ve yeteneklerini diğerleri ile karşılaştırmayı bırakıp, yaptıklarına kıymet verebilir misin? Onlara sahip çıkabilir misin?

Kendine sahip çıkabilir misin?

Kendine ait doğrularını kurgulayabilir misin?

Aslında kısaca, herkes olmaktan vazgeçip “sen” olabilir misin?

Yaşamda her şeyin hizmeti var; yansımadan korkmak yerine, onun senden güçlü olduğuna inanıp sinmek yerine hizmetini al ve sana gösterdiği her şeyi kendinde değiştir. 

Kimse sana değer vermiyorsa sen değer vermeyi öğren, 

Sana karşı saygısızsa, saygı duymayı öğren, 

Açgözlüyse, açgözlü olduğun yerleri düzenle, 

Hakkını vermiyorsa, haklarını ver…

Görülmüyorsan, gör,

Doyumsuzsan, doyur…

Adaletsizse, adil ol..

Yaşam bizlere hizmet eder, her varlığın birbirine doğal olarak hizmet edişi gibi. Onu bize karşı bir direnç duvarı gibi görmektense, okuyacağımız aktif bir kitap gibi görmeliyiz. 

Senin gördüğün sadece sana ait, sen kendindekini değiştirdiğinde, ortak bilince rağmen senin dünyan değişir. 

Senler çoğaldığında tüm dünya değişir. 

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam