Hastane Haberleri

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, İBB'ye yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında tutuklanmıştı. Fakat Çalık, bugüne kadar yaşadığı sağlık sorunları nedeniyle gündeme geldi. Kanser hastası olan Murat Çalık, İzmir Şehir Hastanesi’ndeki tedavisinin ardından bugün yeniden Buca Cezaevine sevk edildi.Çalık'ın annesi ise o anlarda fenalık geçirdi.

Çanakkale iki gündür farklı bölgelerde çıkan yangınlarla mücadele ediyor. Çanakkale Olay'ın haberine göre geçtiğimiz günlerde çıkan üç yangın paniğe neden olmuştu. Yangın tehlikesinden dolayı Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi acil olarak boşaltılırken Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesi tahliye edilmeye başlandı.

Bazı otellerde sadece uyumazsınız.Bazı oteller size zamanı unutturur, hatta bazen yeniden tanımlar.Tarihle bugünü buluşturan, taşlarında medeniyet izleri taşıyan, kapısından girdiğinizde size hikâyesini anlatan oteller vardır.Roma’da barok bir bahçede yürürken, Kyoto’da bir çay töreninde, Viyana’da valsin sessizliğinde veya Patagonya’da yalnız bir rüzgârın peşinden giderken...Bu 13 otel, geçmişin zarafetini, mimarisini, kültürünü ve sessizliğini bugüne taşıyor.İşte size dünya haritası üzerinde bir zaman yolculuğu:Prenslere yapılmış saraylardan Zen tapınaklarına, Art Deco salonlardan çölün ortasındaki mozaik avlulara...Hazırsanız, birlikte dünyanın en etkileyici heritage otellerine doğru yavaş adımlarla yürüyelim.

Geleneksel olarak kullandığımız ıslak imza hâlâ geçerliliğini sürdürse de, dijital teknolojilerin hızla gelişmesi sayesinde artık kişiye özel, güvenli bir imza türü olan elektronik imzayla (e-imza) da tanıştık. Yasal çerçeveyle güvence altına alınan e-imza, dijital ortamda belgelerin resmiyet kazanmasını sağlıyor. Peki E-İmza Nedir? E-İmza Nasıl Alınır, Nerede Kullanılır?

Microsoft ve OpenAI, Yapay Zekadan Etkilenecek En Yüksek ve En düşük Risk Taşıyan 80 İşi/Mesleği Yayınladı! 20 ülkedeki 2 milyon iş ilanı değerlendirilerek yapılan araştırma, LLM (Büyük Dil Modeli) teknolojilerinin hangi meslekleri nasıl etkilediğine dair son derece gerçekçi ve gelecekçi bir rapor olarak yayınlandı. Artık apaçık ortada. Yapay Zeka, bazı işleri ışık hızında silmeye hazırlanırken bazı meslekler ise aksine daha da vazgeçilmez hale geliyor.

Yıkanmaktan korkma olarak adlandırdığımız bu fobiyi, bilinçaltında geliştirebilecek birçok olay çocukluktan gelmektedir. Çocukluklarında duş esnasında travma yaşayan insanlar da çok sık ortaya çıktığı incelenmiştir. Sapık filmini seyredip duşa girmekten o gecelik korkan normal insanların aksine, bu kişilerde, beyindeki savunma mekanizması durumu fazlaca abartıp bir daha duş almaması gerektiğini söylüyor olabilir. Bu tür fobiye sahip insanlar tedavi olmazlarsa gerçekten sefil bir yaşam süreceklerdir.

Tunceli'de dün geceki eylemler sırasında zırhlı araç içerisinde fenalaşarak hastaneye kaldırılan polis Ahmet Küçüktağ şehit oldu. Polisin gazdan fenalaştığı iddia edildi ancak Tunceli Emniyet Müdürü bölgede gaz kullanılmadığını açıkladı. Tunceli'de de dün gece çıkan olaylarda biber gazından etkilenen bir polis kurtarılamayarak şehit oldu. Tunceli Devlet Hastanesi Başhekimi Erdem Kaya, gazdan etkilendiği belirtilerek hastaneye kaldırıldığı öne sürülen polis Ahmet Küçükdağ'ın şehit olduğunu açıkladı. Olayın ardından Twitter hesabından açıklama yapan Tunceli Emniyet Müdürü Hayati Yılmaz ise, 'Bir evladımızı, polis memuru Ahmet Küçüktağ'ı görevli olduğu ekip otosu içinde aniden fenalaşması sonucu kaybettik. Başımız sağolsun. Kamuoyunda gazdan etkilenerek rahatsızlandığı şeklinde yanlış bilgiler dolaşmaktadır. Kurumum tarafından bu yönlü bir bilgi edinilmiş değildir. Birlikte görev yapan ekip arkadaşları gece boyunca gazlı ortama girmedikleri ve gaz maskesi takmaya hiç ihtiyaç duymadıklarını söylemiştir' dedi. VALİ: TAHKİKATTA ORTAYA ÇIKACAK Tunceli Valisi Hakan Yusuf Güner de, polis memuru Ahmet Küçüktağ'ın şehit olmasının ardından hastanede yaptığı açıklamadan sonra makamında da basın toplantısı düzenledi. Vali Güner, polis memurunun gazdan etkilenip kalp krizi geçirdiği yönündeki haberlerin doğruyu yansıtmadığını, kesin sonucun adli tahkikat sonucu ortaya çıkacağını söyledi. Güner, şunları söyledi: 'Büyük bir olay; kamu malına, esnafa zarar verme söz konusu. Yani hem vatandaşa hem kamuya zarar söz konusu. Bu kapsamda olayların tüm boyutu, gösterici ve görevliler boyutu ile gerekli adli işlem adli makamlarca başlatılmıştır. Cumhuriyet başsavcılığımız konuyla ilgili çalışmalarını yürütmektedir. Gelişmelerle ilgili ayrıca gerekli bilgiler ve açıklamalar yapılacaktır. Şehit polis memuru arkadaşımızla ilgi olarak o an şehit olan arkadaşımızın yanında bulunan mesai arkadaşları, amirleri bize arkadaşımızın olay anında yoğun bir taş yağmuru altında oldukları ve gazlı bir ortamda olmadıkları ve gaz maskesi takmaya gerek duyulacak bir durumun bulunmadığını belirtmiştir. Bu durumu kamuoyunun dikkatine sunuyorum. Olaylar sırasında şiddet başladığı sırada topluluğa müdahale etmek için yanlarında bulunan gaz maskesini takmaya gerek duymamışlardır. Tam tersine yanında bulunan arkadaşları, gazdan ziyade adeta araçlarına bir taş yağmuru şeklinde yoğun bir taş yağmuruna tutulduklarını bundan dolayı da ciddi bir stres yaşadıklarını hem amirlerine hem de yanlarında bulunan arkadaşlarıyla paylaşmışlardır. Emniyet müdürlüğümüzün konuyla ilgili tespitleri devam etmektedir. Ayrıca aracın etrafındaki taşları da sağduyulu Tunceli halkının sivil toplum örgütlerinin siyasi parti yetkililerinin dikkatine sunuyorum.' Halka hizmet için çalıştıklarını söyleyen Vali Güner, şöyle devam etti: 'Hürmet için buradayız. Hiç kimse bizim bu halka olan hizmet aşkımızı provoke ederek zafiyete uğratamaz. Biz şehidimize de, halkımıza da sahip çıkacağız. Huzuru sağlamak bizim görevimiz. Yanlış yorumlara da asla müsaade etmeyeceğiz. Şunu özellikle tekrar belirtmek istiyorum. Olay anında şehit polisimizin yanında bulunan mesai arkadaşlarının bize verdiği bilgi, gazla ilgili bir tespit bulunmamaktadır. Lütfen olayın ne çerçevede olduğu olay sırasında söz konusu aracın ne biçimde yoğun bir taş yağmuruna tutulduğu tespitini bir vaka olarak önümüze koyalım. Ben bu açıklamayı yanlış anlaşılmalara yol açılmaması için ve kamuoyuna yansıtılan farklı bilgilere itibar edilmemesi için yapıyorum.'  DHA

MEHMET Ali Ağca'nın 1981 yılında Polonyalı Papa II. Jean Paul'e suikast girişiminde kullandığı ve Roma'da adli emanette saklanan tabanca, 33 yıl sonra ilk kez gün yüzüne çıkarıldı. 2005'te yaşamını yitiren ruhani liderin aziz ilan edilmesine az bir zaman kala, ilk kez sergilenmek üzere Polonya'daki bir müzeye götürülecek olan tabancanın, bu müzenin yetkililerine teslim törenine Doğan Haber Ajansı muhabiri de katıldı. Katolik aleminin 264'üncü ruhani lideri II. Jean Paul (asıl ismiyle Karol Józef Wojtyla), 3 mucizeye sebep olduğu gerekçesiyle, 27 Nisan'da selefi 23. Jean ile birlikte azizlik mertebesine yükseltilecek. Bu nedenle son günlerde çeşitli etkinlikler yapılırken, onunla ilgili anılar da yeniden dillendiriliyor, onu hatırlatan objeler ortaya dökülüyor. 27 yıl görevde kalan II. Jean Paul'un, 13 Mayıs 1981tarihinde Aziz Petrus Meydanı'nda, üstü açık araçla selamladığı binlerce kişinin önünde tetikçi Mehmet Ali Ağca'nın tabancasını ateşlemesiyle eşi görülmemiş bir eylemin hedefi olması, sarsıcı ve unutulmaz olaylar arasında yer aldı. Kargaşa anında kaçmaya çalışan Ağca'nın düşürdüğü ve hemen sonra bir rahibenin bularak yetkililere teslim ettiği o silah, 33 yıl sonra gündeme geldi. 76C23953 seri numaralı Browning marka 9 mm yarı otomatik tabanca, Polonya Kültür Bakanlığı'nın talebi üzerine, 3 yıl boyunca sergilenmek üzere bu ülkeye götürülüyor. II. Jean Paul'un doğduğu ev olan ve daha sonra onun kullandığı eşyalarla bezenerek, müzeye dönüştürülen, Polonya'nın Wadowice kasabasındaki II. Jean Paul Aile Evi Müzesi, suikastın simgesi bu silahın da eklenmesiyle birlikte 9 Nisan'da kapılarını açacak. Tabancanın, Polonya'dan geri alındıktan sonra, Roma Kriminoloji Müzesi koleksiyonuna konulacağı ve burada sergilenmeye devam edeceği açıklandı. BU TABANCA YAŞAM SAVAŞI VE AFFETMENİN DE SEMBOLÜ Tabanca, İtalya Adalet Bakanlığı Ceza İşleri (DAP) Genel Müdürü Giovanni Tamburino ve II. Jean Paul Aile Evi Müzesi Direktörü Monsenyör Dariusz Ras arasında gerçekleştirilen ve az sayıda gazetecinin katıldığı bir imza töreniyle teslim edildi. Roma'daki DAP Kriminoloji Müzesi'nde gerçekleşen törende konuşan Giovanni Tamburino, “Şiddetin ve ölümün simgesi olan bu tabanca, aynı zamanda yaşam savaşı ve Papa'nın saldırganını affetmesinin de sembolü oldu' dedi. Doğan Haber Ajansı'na konuşan Monsenyör Dariusz Ras ise, “Bu Browning, dehşet verici bir saldırıyı, ama en nihayetinde Papa'nın yaşam zaferi ve acılarını da anlatıyor. Biz ölümü anlattığı için değil, umudu simgelediği için bu tabancayı sembolik bir nesne olarak sergileyeceğizö diye konuştu. Roma Krimonoloji Müzesi Direktörü Assunta Borzacchiello da, 3 yıl sonra tabancayı sergileyecek olmalarından dolayı memnuniyetlerini dile getirerek, “Bugüne kadar muhteşem bir şekilde korunan o obje, artık bizim müzemizin bir mirası olarak tescillendi' dedi. AĞCA BAŞINDAN VURMAK İSTİYORDU Uzun yıllar Vatikan uzmanı bir gazeteci olarak RAI kanalına çalışan ve Mehmet Ali Ağca'yla yazılı röportaj gerçekleştirmesinin yanı sıra II. Jean Paul üzerine 5 kitap yazmış olan Franco Bucarelli de, “Bu tabanca, Zürih'teki bir silahçıdan alınmıştı. Ağca, atışlarını Papa'nın kafasına isabet ettirmek istiyordu, ancak o sırada Papa kucağındaki bebeği bırakıyordu. Bu nedenle tabancayı onun bağırsaklarına doğrulttu. Böylece ölümün birkaç dakika içinde geleceğini biliyorduö diye arşiv bilgilerini paylaştı. Uzun süre geçmesine karşın çok iyi korunan bu tarihi objenin Polonya'ya götürülmesine ön ayak olan Bucarelli, bu tabancayla vurulan insanların kurtulma şanslarının neredeyse mümkün olmadığını anlatarak, “Bu nedenle Papa bir mucize sonucu yaşadı. 3 dakika sonra hastaneye varmış olsaydı belki yaşamazdı' dedi. Bucarelli, yatağı başta olmak üzere Papa'nın hastane odasındaki tüm eşyalarının da Polonya'daki müzeye bağışlandığını ve orada bir hastane odası canlandırması yapıldığını da aktardı. SAVCI: “BU SİLAH, BENZERİ GÖRÜLMEMİŞ BİR TERÖRİZM EYLEMİNİN KANITIDIR' Öte yandan, 15 yıl süreyle Papa suikastını soruşturan ve gerçeği çözmek için onlarca ülke dolaşan, binlerce tanık dinleyen, üç soruşturma açan Savcı Antonio Marini, Adnkronos haber ajansına verdiği röportajda, “Bu silah, hukuk tarihinin değil, aynı zamanda insanlık tarihinin de önemli bir parçası, benzeri görülmemiş bir terörizm eyleminin delilidir' ifadelerini kullandı. Ağca'nın, soruşturmayı rayından çıkarmak için yıllarca elinden geleni yaptığını söyleyen Marini, “Suikast girişimi halen büyük bir soru işareti. Ağca yalnız mıydı yoksa bunu iddia edildiği gibi Bulgarlarla birlikte mi yaptı?' dedi. 19 YIL HAPİS YATTI, AFFEDİLDİ Karnına ve eline 3 kurşun isabet eden Papa II. Jean Paul, 3 km ötedeki Gemelli Hastanesi'nde 5.5 saat süren bir ameliyata alındı. Yoğun kan kaybına rağmen ruhani lider ameliyattan sağ kurtuldu. Vurulmasından 4 gün sonra Ağca'yı affettiğini açıklayan II. Jean Paul, 27 Aralık 1983'te Ağca'yı kaldığı cezaevinde ziyaret etti. Rus Askeri Gizli Servisi'nin bu işin arkasında olduğu öne sürülmüşse de, Ağca'ya talimatı kimin verdiği hala meçhul. Soruşturma boyunca 128 kez ifadesi alınan Ağca, her seferinde farklı bir ifade vererek, akıl sağlığından yoksun bir karakter çizdi. Tetikçi Ağca, 1986'da ömür boyu hapis cezasına çarptırılsa da, Ancona Cezaevi'nde yattığı sırada 13 Haziran 2000 tarihinde dönemin İtalya Cumhurbaşkanı Carlo Azeglio Ciampi'nin affetmesiyle Türkiye'ye iade edildi.Esma ÇAKIR - ROMA / DHA

Cem Yılmaz kolları sıvadı. Yılmaz, LÖSEV tarafından 'Sizin İçin Küsurat, Lösemili Kardeşlerimiz İçin Bir Hayat' sloganıyla başlattığı bağış kampanyasında kameraların karşısına geçti. Kampanyadan elde edilecek küsuratlar, lösemili çocuklar için inşa edilmesi planlanan tam donanımlı hastane için kullanılacak. Onedio

ESKİŞEHİR'de 55 yaşındaki Kemal Dobrucalı, Devlet Hastanesi penceresinden atlayarak intihar etti.Olay, saat 08.30 sıralarında Eskişehir Devlet Hastanesi'nde meydana geldi. Servislerin üst katlardan bahçedeki beton zemine bir kişinin düştüğünü görenler durumu hastane yetkililerine bildirdi. Hastane görevlileri ağır yaralanan Kemal Dobrucalı'yı acil servise götürüldü. Burada doktorların yaptığı müdahalelere rağmen Kemal Dobrucalı kurtarılamayarak öldü.Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, Kemal Dobrucalı'nın hangi kattan atladığını gören olmadığını söyledi. Bir yetkili 'Düştüğü yerin üst tarafında üçüncü ve beşinci kat pencereleri açıktı. Üç ya da beşinci kattan atlamış olabilir' dedi.Hastane yetkilileri Kemal Dobrucalı'nın hastanede yatarak tedavi görmediğini ve ne amaçla hastaneye geldiğini bilmediklerini söyledi. Ölüm haberini alıp hastaneye gelen Kemal Dobrucalı'nın yakınları gözyaşlarına boğuldu. Dobrucalı'nın eşi, 'Oğlumuzun yarın nikahı vardı. Nikah şekerleri de hazırdı. Neden bunu yaptın?' diye ağladı.Yakınları, Kemal Dobrucalı'nın gece sabaha kadar uyumadığını, sabah erken saatlerde evden dışarı çıktığını, daha sonra da ölüm haberini aldıklarını söyledi. Emniyet Müdürlüğü yetkilileri olayla ilgili soruşturmanın sürdüğünü bildirdi.