onedio

Hava Kirliliği Haberleri

Hava Kirliliği ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Hava Kirliliği ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Günlük Hayatta Beynimizi Öldüren 9 Gerçek
Günlük yaşamımızda gerçekleşen her olaydan biz farkında olmasakta beynimiz etkilenir. Yediğimiz gıdalardan, yılların verdiği kötü alışkanlıklardan, beynimizi kullanmak zorunda olduğumuz güçten.. Tüm bu etkileşimler zekamızın artmasına ya da bazen azalmasına sebep olur. Zihinsel gücün gelişiminde çok önemli rol oynayan ama bizim fazla önemsemediğimiz bu alışkanlıklar veya olaylar bizim beyin hücrelerimizin ölmesine veya zihinsel durgunluk diye adlandırdığımız ama halk arasında düşük zeka olarak adlandırdığımız olaya sebep olur. Bu alışkanlıklardan kurtularak ve uzak durarak en önemli organımızı kurtarabiliriz.
Sağlıklı Kemikler ve Dişler  İçin D Vitamini
Yağda çözünür. Güneş ışığı ya da diyet ile elde edilir. Ultraviyole güneş ışınları deri üzerindeki yağları harekete geçirerek daha sonra vücut tarafından emilen vitamini üretir. Ağız yoluyla alındığında, D vitamini yağlar ile birlikte bağırsak duvarları tarafından emilir. Hava kirliliği D vitamini üreten güneş ışınlarını azaltır. Bronzlaşma sonrası deri üzerindeki D vitamini üretimi durur. Faydaları Güçlü kemik ve dişler için uygun bir şekilde kalsiyum ve fosforu kullanır. A ve C vitaminleri ile birlikte alındığında soğuk algınlığını önler. Konjonktivitin tedavisine yardımcı olur. A vitamininin asimile edilmesine yardımcıdır. Yetersizliğinin Neden Olduğu Hastalıklar Raşitizm, şiddetli diş çürümesi, osteomalasi, bunama, osteoporoz. En İyi Doğal Kaynaklar Balık ciğeri yağı, sardalye, ringa, somon balığı, ton, süt ve süt ürünleri. haber kaynağı: 724saglik.org/vitaminler
Antioksidanların Faydaları
Aldığınız her nefeste hücrelere zarar veren ve kontrol edilemeyen oksidanlar olan serbest radi­kalleri üretirsiniz. Yaşlandıkça, vücudunuz bu yıkıcı mole­külleri kontrol edebilmek için daha az doğal antioksidan üretir. Bunlar biriktikçe, sağlık kötüleşir ve yaşlanma hızla­nır, kırışıklıklardan ciddi dejeneratif hastalıklara kadar sizi her şeye karşı daha dayanıksız halde bırakır. Gıdalardan antioksidan elde etmemize rağmen birçok insanın antioksidan ihtiyacı bir diyetin tek başına sağlaya­cağından çok daha fazladır. Örneğin, sigara içenler sigara içmeyenlere oranla aynı antioksidan kan seviyesini elde et­mek için iki ya da üç katı daha fazla C vitaminine ihtiyaç duyarlar. Serbest radikalleri artırabilecek diğer faktörler: hava kirliliği, kronik hastalık, pasif içicilik, diyetsel kanse­rojenler (yüksek ısılarda kızartılan ya da kömürde ızgara yapılmış, nitı itli ve tuzlanmış etli gıdalar), bir hastalıktan ir­si olarak daha fazla etkilenme, enfeksiyon, kuvvetli egzer­siz, menopoz, zihinsel stres, güneşe maruz kalma ve X ışın­ları. Ek olarak, her zaman için yediğiniz yiyeceklerin sade­ce türü değil, yiyeceklerin nasıl hazırlandığı da önemlidir. Örneğin, pişirilmiş havuçlar çiğ olanlara oranla daha fazla beta karoten sağlarlar. Serbest radikallere karşı en iyi sa­vunmanız aııtioksidanları tanımak ve gerek diyetinizde ge­rekse destek şeklinde bunların etkinliğini ne şekilde en üst seviyeye çıkartabileceğinizi bilmektir. Antioksidanların Yararları Yaşlanma sürecini geciktirir. Kolesterol seviyelerini düşürür. Ateroskleroz riskini azaltır. Kalp rahatsızlığı ve felce karşı korumaya yardım eder. Her çeşit kanser riskini azaltır...haber kaynağı: 724saglik.org/beslenme-ve-diyet
Başbakana Bunu Yapan Kadın Gözaltına Alındı
Başbakan bakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir mitingini yaptığı Alsancak Gündoğdu Meydanı’da vatandaşlara “Ne olur gelin şu İzmir’i kurtaralım” diye seslendi. Başbakan Erdoğan, yolda gördüğü el hareketi yapan bir kadına da tepki gösterdi: 'Ya sen bir bayansın, bir kadınsın. Bu ülkenin başbakanı buradan geçerken o kol hareketini nasıl yaparsın?' dedi. Öte yandan Erdoğan'ın işaret ettiği o kadın gözaltına alındı. Başbakan Erdoğan, seçimin kazanılması için özellikle kadınlara talimat vererek, “Önce hanım kardeşlerime sesleniyorum. Bu işi siz bitireceksiniz. Beyler kızmıyorsunuz değil mi? Çünkü kale içeriden fethedilir” dedi. SUBAY ORDUEVİNE KADAR UZANDI 2011 genel seçiminde Gündoğdu meydanını ve Kordon’u doldurarak tarihinin en kalabalık mitingini yapan Başbakan Erdoğan’in yine aynı kalabalığı topladığı gözlendi. Kalabalık Gündoğdu Meydanı’ndan Kordon’da Subay Orduevine kadar ulaştı. Sözlerine İzmir'in ilçelerini selamlayarak başlayan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları -Efelerin şehri İzmir, bugün bir başka güzelsin. Tarih boyunca yakıldın ama hiçbir zaman yıkılmadın. İçindeki demokrasi ateşini hiç yitirmedin. Bugün bir kez daha tarih yazıyorsun ey İzmir. -Medya bu da mı montaj? Bu heyecandan dolayı teşekkür ediyorum. Başbakan'ını bağrına basan İzmir'e teşekkür ediyorum. 30 mart seçimleri hayırlara vesile olsun. -Gittiğimiz illerde hiç kimse taşkınlık yapmıyor, onunla iftihar ediyorum. CHP'nin gençliğine bak, elinde molotof, taş, sopa, ortalığı terörize edenlerle beraber, öyle dolaşıyorlar. Bakıyorsun MHP gençliğine aynı. Ama AK Parti gençliğine bakıyorsun, elinde tablet bilgisayar, kalem, kitap. İşte bizim gençliğimiz bu, aydınlık yarınların Türkiyesi'ni biz böyle kuracağız. -Çok enteresan, işte bu gece yarısı bu meydana yine birileri gelmiş. Taksim'deki gezicilerin devamı durumunda olan birileri gelmiş. Buraları ateşe vermişler. Bu CHP zihniyeti yıkımdır, bu CHP zihniyeti ateştir, bu CHP zihniyeti ortalığı karıştırmaktır. Bunların bu ülkede dikili ağacı yok. İzmir işte buna hasret. -CHP'nin başındaki bu zatta yalan var mı? İftira, fitne, fesat var mı? Bundan bu ilkeye bir şey olmaz. Size bir şey soracağım, 27 Mayıs darbelerin arkasında kim vardı? Ondan sonraki darbelerin arkasında da CHP var. Menderes'i onlar idam ettirdi. -Bugün gelirken bir bayan, yanında herhalde kocasıydı. Oradan eliyle öyle çirkin bir hareket yapıyor ki, işte CHP bu. Yani ülkenin başbakanı oradan geçiyor, sen elinle kolunla o hareketi yapıyor. Sen bir bayansın ya, kadınsın ya, sen o kol hareketini nasıl yaparsın? İşte CHP zihniyeti budur. Yani bunu bir erkek yapsa aklım erer de, ki o dahi yapamaz, bir bayanın onu yapmasını anlamıyorum.İşte 30 Mart bunun için çok önemli. Düşünün şu İzmir'i şu İzmir'i bu kadar zaman susuzluğa mahkum eden kim? CHP belediyesi değil mi? Bu adam nasıl sizden gelip oy isteyecek sizden. Buraya suyu kim getirdi? Biz getirdik biz. Gördes barajından. Gördes barajını biz yaptık ve suyu getirdik. -Hala gibi İzmir gibi bir şehirde vahşi depolama yapılıyor çöp topalama. CHP çöp demektir, kirlilik demektir. CHP yolsuzlukluk demektir. CHP susuzluk demektir. SOKAKTAKİ VANDALLIĞI MİLLETİM GÖRÜYOR Başbakan Erdoğan, İzmir mitinginde sokakların hareketliliğine de dikkat çekerek, bunları Vandallık, azgınlık, ve şımarıklık olarak niteledi. Erdoğan, şöyle konuştu: “Millet ne diyor biliyor musunuz? Biz söyleyeceğimizi sandıkta söyleriz diyor ve 30 Mart’ı bekliyor. Yapılan çirkinlikleri milletim görüyor. Sokaklardaki vandallığı, azgınlığı, şımarıklığı milletim görüyor. CHP’li, MHP’li sokakları tahrik eden gerilim siyasetini milletim çok yakından izliyor. Medya kışkırtıcı manşetlerini, işverenlerin sinsi planlarını çok iyi görüyor. Pensilvanya’daki zatın, birilerinin maşası olarak Türkiye’yi karıştırmak için nasıl maşa olduğunu benim aziz milletim çok iyi görüyor. Ama millet sabrediyor, sandığı bekliyor. Sözünü sandıkta haykırmak için dirayetle, ferasetle, basiretle 30 Mart’ı bekliyor. İzmir’de şunu bir kez daha söylemek istiyorum. Bu milletin içinde yoksul, okuma yazma bilmeyen ümmiler, Türkler, Kürtler, Arnavut, Boşnak, Çerkez, Laz, Rum, Abaza, Roman olabilir. Bu milletin içinde Sünni, Alevi olabilir. Devlet nazarında, hükümet nazarında kimsenin diğerinden farkı yoktur. 77 milyon içinde hiçkimse doğuştan gelen özellikleri nedeniyle diğerinden asla ve asla üstün değildir.” “PENSİLVANYA’DAN GELEN MUSKALAR TUTMUYOR” Başbakan Erdoğan, CHP’ye Pensilvanya’dan gelen muskaların tutmadığını öne sürerek, “Ne olur gelin şu İzmir’i kurtaralım. CHP Genel Başkanı, ne diyor biliyor musun? “Mersin’i Ak Parti’den alacağız’ diyor. Mersin’de zaten CHP belediyesi var. Yani iyice şu anda dağıtmış vaziyette. Çünkü Pensilvanya’yla aklını fena bozdu. Bundan dolayı da dağıttı. Herhalde Pensilvanya’dan gelen muskalar da tutmuyor. Bunlar halka, topluma bu kadar yabancı. İstismarla korkutarak, sindirerek oy toplamaya çalışıyorlar. Şu anda İzmir’de bunu yapıyorlar. Haberim var. Artık işi şiddete götürdüler. İstanbul’daki adayları vatandaşı yumrukluyor. Bunlar bu. İşte mecliste geldi, grup toplantısında bir vatandaş kendi partisinden, kalktı ‘şunun hesabını verin’ dedi. Orada adamcağıza söylenmedik laf bırakmadı. Bakın şimdi İzmir’de AK Parti’li gençlere belediye meclis adayı şiddet uyguluyor. Moralleri çok bozuldu, kurdukları kumpas işe yaramadı. Onlar saldırdılar, millet sandığa, hükümete sahip çıktı. Onlar iftira attı, kaset yayınladı, montaj yaptı millet başbakanını daha çok sahiplendi. Biz işimize bakacağız. Laf değil icraat üreteceğiz. Bu can bu tende oldukça biz Allah’tan başka kimsenin önünde eğilmeyiz. Hiç endişeniz olmasın.” -Pensilvanya'daki zatın birilerinin maşası olarak Türkiye'yi karıştırmak için nasıl bir ihanet içinde olduğunu benim milletim görüyor. Ama millet sabrediyor, sandığı bekliyor. -81 vilayet 'Benim irademe, benim partime, benim hükümetime dokunma' diyor. 'Bu hükümeti iş başına ben getirdim, ben ne zaman istersem o zaman indiririm' diyor DOĞU'DAN ÖTEYE GİDEMEDİN DEDİM... -Niye Sivas'tan öteye gidemiyorsun diyorum. Pekin'e Washington'a gittim diyor. Ben Hakkari, Van, Erzurum diyorum o Pekin diyor, Washington diyor. -Hakkari'ye gitti bir tane Türk bayrağı yok. Sadece CHP bayraklarıyla miting yaptı. Am ben Hakkari'ye gittim. Aynen buradaki gibi, Türk bayraklarıyla AK Parti bayraklarıyla.... Burada başı açık da var, başı kapalı da. İşte normalleşme bu. Ayrıştırıyorsunuz diyorlar. Tam tersine biz 77 milyonu kardeş yaptık. Başbakan Erdoğan Aliağa- Menderes hafif raylı sistemine Egeray diyerek, CHP’nin hiç katkı koymadığı halde işin havasını attığını ileri sürdü. Yanına Ak Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım’ı da alan ve zaman zaman elele tutuşarak konuşan Erdoğan, şunları söyledi, “İzmir’i 2023’e hazırlamak istiyoruz. 2004’de ne söz verdiysek, 2009’da tekrarlayan, onu da tutmayan şimdi yeniden gündeme getirenlerden değiliz. 35 projemizden 18’inde çalışmalara başladık, ciddi ilerleme kaydettik. Belediye başkanlığı için ülkemizin birçok ili Binali Bey’e talip oldu ama Binali Bey İzmir’i istedi. İzmir’e hizmet etmeyi tercih etti. Bir de bana ‘Hayat İzmir’ dedi. Ve yüzyılın şehircilik hareketini başlatmak için yola koyuldu. Tam 1414 proje ile İzmirli kardeşlerimin huzuruna çıktı. Ekonomi, ulaşım, çevre, kentsel dönüşüm, sağlık, teknoloji, kültür sanat alanlarında projeler. Artık inşallah hava kirliliği olan bir İzmir görmeyeceğiz. Susuz, kanalizasyonların böyle aktığı bir İzmir görmeyeceğiz. Biz İzmir’i şöyle tanıdık. İlk fuarı açan şehrimiz oldu değil mi? Soruyorum size şu anda İzmir fuarı, fuardan başka her şeye benzemiyor mu? Bu nasıl bir belediyeciliktir? Bunların derdi yok, bu ülkeye sevdası yok. Bunlar her yerde yıkmaktan yana, inşa etmek bizim işimiz. İşte 80 kilometrelik Egeray projesini yapamadılar. Yolda kaldı. Dedik ki Egeray’ı Ulaştırma Bakanlığı olarak biz tamamlayalım. Egeray’ın yanında dev bir proje daha vardı. Onun da halledilmesi gerekiyordu. İki projeyi sen üstleneceksin dedik. O proje de bitti ve Sayın Kılıçdaroğlu ile beraber açtık. O havasını atıyor, ya sen bir şey vermedin ki, biz yaptık biz. İnşallah Cumaovası-Torbalı arasını da projeye ekledik.” “BUNU ŞU ANDAKİ BELEDİYE BAŞKANI YAPABİLİR Mİ” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmir metrosunun mevcut 12 kilometrelik hattını 71 kilometreye çıkaracaklarını belirterek, “Ve geldik İzmir metrosuna. Mevcut 12 kilometrelik hattını 71 kilometreye çıkarıyoruz. Bunu şu andaki belediye başkanı yapabilir mi? Onun ne hayali ne de parası buna yetmez. Yeni metro hatları sayesinde İzmirliler konforlu, hızlı ve güvenli bir toplu ulaşım sistemine kavuşacak. İstanbul otoyolu bu işin tacı olacak. Benim sizden artık isteğim şu. İzmir-İstanbul otoyolu 433 kilometre. İki kent arasındaki mesafe 3.5 saate inecek. Şu güzelliğe, huzura bak ya. Modern Türkiye bu. Kardeşim lafla modern Türkiye olmaz. Lafla modern İzmir olmaz. Hizmetle olur” dedi. İzmir için tam 1414 proje ile karşınızdayız. İzmir - Ankara arasını 3,5 saate düşürecek yüksek hızlı trenin yapımına Afyon'dan başladık. Yeni metro hatları sayesinde İzmirliler konforlu bir ulaşım sistemine kavuşacak. Lafla modern Türkiye olmaz! Lafla modern İzmir olmaz! Hizmetle olur hizmetle. milliyet.com.tr
Rahat Bir Emeklilik İçin Yerleşmeniz Gereken 9 Rüya Kent
Lisedeyken üniversite çok güzel olacaktı, üniversitede işe gireyim param olsun dediniz, işe girdiniz artık o hayalinizdeki hayatı yaşamak emekliliğe kaldı.  İşte hayalinizdeki huzurlu, rahat, dertsiz tasasız emekliliği yaşamanız için yerleşmeniz gereken 9 rüya şehir.
Dilovası Araştırması: Anne Sütünde Ağır Metal...
Geçtiğimiz yıllarda kanser ölümleri ve ağır metal kirliği ile gündem de yer eden Dilovası’na ilişkin önemli bir araştırma yayımlandı. Hatırlanacağı gibi bu konuda araştırmalar yaparak ön sonuçlarını kamuoyu ile paylaşan Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu’na yönelik soruşturma ve cezalar ile konu uzun süre tartışılmıştı.
Avrupa'nın Çevreyi En Çok Kirleten 30 Santrali
Avrupa’nın En Kirli 30’u adlı rapor ile Avrupa Birliği enerji sektöründeki sera gazı salınımının en yüksek olduğu 30 enerji santralinin listesi açıklandı. 2013 verilerini temel alan raporun oluşumunda İklim Hareketi Ağı, Doğal Hayatı Koruma Vakfı, Avrupa Çevre Bürosu gibi birçok organizasyon bulunuyor. Listenin başında Polonya’nın Belchatow kömür yakıtlı enerji santrali bulunurken ikinci ve üçüncü sırada Almanya’nın kuzeyinde bulunan iki santral yer alıyor. Rapora göre, Avrupa Birliği uzun zamandır iklim değişikliği ile mücadelede lider olarak görülse de son yıllarda kömür santrallerindeki emisyonlar artış gösteriyor. 1990’lı yıllar ile kıyaslandığında kömürden enerji üretiminde anlamlı bir düşüş gözlense de son yıllarda Avrupa enerji sektöründe kömür tüketiminde artış görülüyor. Ekonomik faktörlerin, artan gaz fiyatlarının, düşük kömür ve düşük karbon fiyatlarının etkisi birliğin iklim politikalarında esnemeye neden olurken 2009’dan beri elektriğin kömürden elde edilmesinde artışı beraberinde getiriyor. Petrol ya da gaza oranla görece düşük kömür fiyatları nedeniyle Avrupa’daki kömür yakıtlı santraller tam kapasite ya da tam kapasiteye yakın çalışıyor. Avrupa’da ayrıca büyük miktarlarda kömür ihracatı da yapılıyor, özellikle enerji üreticilerinin kömür yerine kaya gazına geçtiği ABD’den. Rapor yazarları son yıllarda Avrupa’nın kömür yakıtlı enerji santrallerindeki emisyon yükselişini yeni santrallerin eklenmesinden değil varolanların tam kapasite çalıştırılmasına bağlıyor. Bu santrallerin bazılarının aşamalı olarak üretiminin durdurulması planlanmasına rağmen tam kapasite çalışmaya devam ediyor. Almanya ve İngiltere kirlilikte başı çekiyor Almanya ve İngiltere her ne kadar kendilerini Avrupa’nın iklim şampiyonu olarak ilan etse de listede her iki ülkenin yüzlerce ton seragazı salımı yapan 9’ar santrali bulunuyor. Listedeki en büyük kirlilik yaratan ilk 5 santralden 4’ü Almanya’da. Kömürün gerçek maliyeti ‘En Kirli 30′ raporuna göre, kömür yakıtlı enerji santralleri tek başına en büyük sera gazı salınımı kaynağıdır. Kömür en kirli yakıt ve dünyadaki kömür revervleri potansiyel olarak en büyük C02 kaynağını oluşturmaktadır. Kömür yakıtlı santraller dünya enerji üretimini %40’ını oluştursa da enerji sektöründeki sera gazı salınımlarının %70’inden fazlasından sorumlu. Kömürün yarattığı kirliliğin insan sağlığına ve çevreye negatif etkisi vardır. Kardiyovasküler ve solunum hastalıkları başta akciğer kanseri Avrupa’da önde gelen kronik rahatsızlıklar olmakla beraber bu hastalıkların tedavisi ise sağlık harcamalarının önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Tüm bu hastalık gruplarının hava kirliliği ile ve özellikle havadaki partikül parça miktarı ile açık bir bağlantısı vardır. Rapora göre kömürden elde edilen elektriğe ödenen fiyat iklime, havaya ve insan sağlığına yönelik yarattığı zararı karşılayamıyor. Azot oksit ve sülfür dioksit benzeri kirletenler nedenli hastalıkların Avrupa’ya yıllık maliyeti 26-71 milyar Avro’dur. En kirli 30 santral listesindeki santraller, enerji sektörünün sağlık maliyetlerinin %20’sine neden olurken tüm endüstri kollarındaki sağlık maliyetlerinin %14’ünü oluşturmaktadır. Avrupanın iklim hedefleri tehlikede Araştırma, eğer Avrupa 2030’a kadar emisyonlarını 1990 seviyesinin %40 altına indirme planını gerçekleştirmek istiyorsa bu santrallerin kapatılmasının hayati önemde olduğunu belirtiyor. Ancak, kısa vadeli ekonomik hedeflerin iklim değişikliğinin kontrolünün uzun dönemli hedeflerinin önüne geçtiği aşikardır. Raporun sonucunda da belirtildiği gibi; “Avrupa’nın enerji ve iklim politikasındaki gelişmeler kömür santrallerini teşvik edip sürelerini uzatırken Avrupa’nın kendi iklim hedefleri ile çelişki yaratmaktadır” (Yeşil Gazete)