onedio

Hırvatistan Haberleri

Hırvatistan ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Hırvatistan ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

20 Yaşındaki Genç Hırvatistan ve Sırbistan Arasında Kendi Ülkesini Kurdu!
Kendi ülkenizi kurmak çılgınca mı geliyor? Daniel Jackson için değil! Henüz 20 yaşındayken uluslararası gündeme oturdu. Hırvatistan ve Sırbistan arasındaki sahipsiz topraklarda Verdis adını verdiği mikro bir ülke ilan etti. Bu küçük bölge, resmi olarak hiçbir ülkeye ait olmayan bir alan. Jackson ise bu fırsatı değerlendirdi ve hayalini gerçeğe dönüştürdü. Üstelik yalnızca hayali değil; gerçek bayrak, para birimi, pasaport ve kabinesiyle oldukça ciddi bir yapıdan söz ediyoruz.Kaynak
Galatasaray Avrupa'ya Veda Etti
Şampiyonlar Ligi’ndeki tek temsilcimiz Galatasaray, D grubu beşinci maçında Anderlecht’e 2-0 mağlup oldu. Gruptaki dördüncü yenilgisini alan sarı-kırmızılılar Avrupa Kupaları’na veda ettiAslan Avrupa'ya veda etti!... Prandelli yönetiminde tarihinin en kötü Şampiyonlar Ligi performanslarından birini ortaya koyan Galatasaray, grubun beşinci maçında deplasmanda Anderlecht'e 2-0 mağlup olarak gruptaki dördüncü yenilgisini aldı. Brüksel'in Constant Vanden Stock Stadı'nda oynanan maçta Anderlecht'e galibiyeti getiren goller ilk yarı (Dk. 44) ve ikinci yarının (Dk. 86) sonlarında Chancel Mbemba'dan geldi. Maçta Anderlecht ve Galatasaray'ın birer topu direkte patladı.Selçuk İnan, maçın 82. dakikasında maçın hakemi Ivan Bebek'e yaptığı itiraz sonucu gördüğü ikinci sarı kartın ardından kırmızı kartla oyun dışı kaldı.Bu sonuçla 1 puanla grubun son sırasında kalan temsilcimiz, Avrupa Ligi'ne katılma şansını da yitirmiş oldu. 10 puanlı Arsenal'in ardından puanını 5'e çıkaran Belçika ekibi ise Avrupa Ligi biletini cebine koydu.Galatasaray, D Grubu'nun son maçında Arsenal'i Türk Telekom Arena Stadı'nda ağırlayacak.Karşılaşmaya hızlı başlayan Anderlecht karşısında oyunu ilk bölümde kendi yarı alanında kabul eden Galatasaray, savunmanın kritik müdahaleleriyle kalesini gole kapatırken, ardından rakibinin hızını biraz olsun keserek ileriye çıkmaya başladı.Özellikle Bruma ve Telles'in görev yaptığı sol kanattan rakip kaleye gitmeye çabalayan sarı-kırmızılı ekip bir türlü aradığı pozisyonları yakalayamadı. 34. Anderlecht'in bir topu direkten döndü. Defour'un vuruşunda yan direğe çarpan top, kale çizgisi üzerinde paralel ilerleyerek diğer direğe de çarpıp Muslera'nın ellerinde kaldı.Bu bölümde Anderlecht'in hızlı hücumlarında tehlikeler yaşayan 'Cim Bom', Mbemba'nın golüyle 1-0 geriye düştü. 44. dakikada soldan Conte'nin yaptığı ortada, ceza sahası önünde Praet'ın kafasıyla geriye aşırdığı topu, kale önünde kafa vuruşuyla tamamlayan Mbemba topu ağlara gönderdi: 1-0.İlk yarının son dakikalarında Mbemba ile skoru lehine çeviren Anderlecht, soyunma odasına avantajlı şekilde gitti.Maçın ikinci yarısında yediği golün şokuyla başlayan temsilcimiz, maçın kontrolünü almakta zorlandı. Teknik Direktör Cesare Prandelli, ilk değişikliğini maçın 75. dakikasında yaptı. Karşılaşmanın etkili isimlerinden Bruma'yı kenara alan İtalyan çalıştırıcı, Umut Bulut'u sahaya sürdü. Cimbom, 76. dakikad Burak Yılmaz'la gole çok yaklaştı. Selçuk İnan'ın havadan pasında savunma arkasına sarkan Burak, ceza yayı sağ tarafından ceza sahasına girer girmez yaptığı vuruşta top sol üst direğe çarparak oyun alanının dışına gitti.Galatasaray'da Selçuk İnani maçın 82. dakikasında maçın hakemi Ivan Bebek'e yaptığı itiraz sonucu gördüğü ikinci sarı kartın ardından kırmızı kartla oyun dışı kaldı. 65. dakikada Preat'a yaptığı faul nedeniyle sarı kartı bulunan Kaptan Selçuk, 82. dakikada ikinci sarı kartı görerek takımını 10 kişi bıraktı.Ev sahibi ekipte maçın skorunu 86. dakikada kendisinin ve takımının ikinci golünü atan Chancel Mbemba belirledi. Ceza yayı sağ çaprazının gerisinden kullanılan serbest vuruşta Sacha Kljestan'ın doğrudan kaleye giden topu Muslera son anda çeliyor ancak altıpas sol çaprazına açılan topu Chancel Mbemba tamamlayarak farkı 2'ye çıkaran golü attı.Galatasaray sahadan 2-0 mağlup ayrıldı.Fotomaç
Diziler Yurt Dışına Açıldı, Turistler Türkiye'ye Aktı!
Turizmde, 2023 yılında 50 milyon turist ve 50 milyar dolarlık gelir hedefleyen Türkiye'de, dizi sektörünün, yurt dışı pazarlarına açılması, bu hedefe ulaşmada, önemli katkı sağladı. Yaşar Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gökçe Özdemir, televizyon dizisi sektörünün turizme yansımalarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, film ve dizilerin, çekildiği yerin doğal ve tarihi yapısını yansıtarak, o bölgeye ilgiyi artırdığını ifade etti. Türkiye dizilerinin turizme olan etkisinin, ilk kez 2002 yılında 'Asmalı Konak' yapımıyla başladığını ve bu dizinin yayınıyla birlikte Kapadokya ve Ürgüp'e ilginin büyük oranda artarak, bölgede yerli turist akını yaşandığını hatırlatan Özdemir, 'Bütün tur firmaları programlarına dizinin çekildiği konağı da ekledi. 'Asmalı Konak' biteli 10 yılı geçmesine karşın turlar talep azalsa da halen sürüyor. Çeşitli diziler sayesinde özellikle Mardin, Gaziantep gibi şehirlerimiz de turların gözdesi oldu' dedi. İhraç diziler yurt dışından turist çekiyor Özdemir, son dönemde Türkiye dizi sektörünün yurt dışına ihraç edilmeye başlanmasının, gelen turist sayısı ve yeni destinasyonlar oluşmasına katkı sağladığını dile getirerek, şunları kaydetti: 'Türk dizi sektörü, 102 ülkeye binlerce saatlik dizi satıyor. Özellikle 'Muhteşem Yüzyıl' gibi diziler, Balkanlar ve Arap ülkelerinden ülkemize olan turizm talebini olumlu etkiledi. Türk dizilerinin satıldığı ülkelerden Türkiye'ye yüzde 15 civarında turist artışı yaşandı. Örneğin 2 yıl önce yaklaşık 35 bin Arap turistin ziyaret ettiği Doğu Karadeniz'i 2013 yılı itibariyle 170 bin Arap turist gezdi. Bosna Hersek, Hırvatistan, Kosova, Makedonya ve Sırbistan gibi Balkan ülkelerinden Türkiye'ye yapılan uçak bileti aramalarının neredeyse 2 katına çıktığı gözleniyor. Bir tur firması, Lübnan'daki turizm fuarına katıldığında, dizi turu isteğiyle karşılaşabiliyor. Bu nedenle 3 günlük İstanbul turları düzenleniyor ve dizilerin çekildiği mekanlar gezdiriliyor. Hava yolu şirketleri de benzer açıklamalarla 'dizi turlarının doluluk oranlarını artırdığını' söylüyor.' Türkiye'de çekilen Holywood filmleri yeni umut Turizmin gelişmesinde, uluslararası film sektörünün de büyük fırsat olduğunu ve özelikle Holywood filmlerine platoluk yapan ülkelerin turizminin bir anda geliştiğine işaret etti. Filmlerin, bir ülkenin turizmdeki küresel imajını etkileme gücüne sahip olduğunu ifade eden Özdemir, şunları söyledi: 'Çok sayıda yerel hükümet ve turizm otoritesi, yabancı ve yerli yapımcıları, dizilerle filmleri kendi bölgelerinde çekmek için ikna etmeye çalışıyor. Filmlerin ve televizyon dizilerinin turizm ve ekonomik açıdan sağladıkları kazanç çok büyük rakamlara ulaştı. 'Yüzüklerin Efendisi' filminin Yeni Zelanda'da yarattığı ekonomik değer 2 milyar dolar. Bu film sayesinde Yeni Zelanda'ya gelen ziyaretçi sayısı yüzde 50'lik bir artışla 2,4 milyona ulaştı. 'Cesur Yürek' filminin ardından İskoçya'daki Wallace Anıtı'nın ziyaretçi sayısı yüzde 300 arttı. Yine, 'Görevimiz Tehlike 2' filminin ardından 2000 yılında Sydney'deki milli parkların ziyaretinde yüzde 200 artış yaşandı. İngiltere'deki bir araştırmaya göre, İngilizlerin yüzde 80'i sinemada gördükleri destinasyonlara gitme eğiliminde. Türkiye için de burada çekilmese de Brad Pitt'in başrolünde oynadığı 'Truva' filminin ve heykelin kente getirilmesinin etkisiyle o dönemde Çanakkale'nin turist sayısı yüzde 73 arttı. Bu rakamlar film ve dizilerin turizm için ne kadar önemli bir fırsat olduğunu ortaya koyuyor.' Özdemir, Tüirkiye'nin bu alanda özellikle son dönemde önemli bir fırsatı yakaladığını ve kültür zenginlikleri, tarihi, doğasıyla dev bütçeli, ünlü isimlerin rol aldığı Hollywood filmlerinin platosu haline geldiğini belirtti. Türkiye'nin 2011 yılından itibaren gişe hasılatı 1 milyar dolar gişe hasılatını geçen 'Skyfall', en iyi film Oscar'ını alan 'Argo' ve 'Taken 2' ile son olarak Russell Crowe'un başrolünü ve yönetmenliğini üstlendiği 'The Water Diviner' filminin de yer aldığı toplam 18 yabancı filmin çekimlerine ev sahipliği yaptığına dikkati çeken Özdemir, 'Bu,Türkiye'nin tanıtımı için büyük önem taşıyor. İmaj, turizm endüstrisinde hayati öneme sahip kavram. Ülke olarak bu gibi fırsatları iyi değerlendirip doğru imaj ve tanıtım stratejileri ile sinemayı aynı Yeni Zelanda'nın yaptığı gibi lehimize bir turizm fırsatına çevirebiliriz' dedi. AA---
Kaliteli Demokrasi, Güçlü Hukuk Devleti Olmayınca, Ekonomi De Küme Düştü
IMF’YE GÖRE TÜRKİYE 17. SIRADAN 19. SIRAYA İNECEKCHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, kaliteli demokrasi, güçlü bir hukuk devleti olmayınca ekonominin de güçlü olmadığını, refah ve gerçek bir büyüme yaratılamadığına işaret ederek, 'Türkiye Cumhuriyetin yüzüncü yılında dünyada ilk 10 ekonomi arasında yer almak istiyorsa demokrasi kalitesini arttırmamız ve tam manasıyla bir hukuk devleti olmamız lazım.Bu zihniyetle devam edersek değil en büyük 10 ekonomiden biri olmayı, G20’nin bile dışında kalmakla karşı karşıya kalacağız' dedi.CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, konuyla ilgili olarak yazılı açıklama yaparak şunları kaydetti:Kaliteli demokrasi, güçlü bir hukuk devleti olmayınca ekonomi de güçlü olmuyor, refah ve gerçek bir büyüme yaratmıyor.Türkiye Cumhuriyetin yüzüncü yılında dünyada ilk 10 ekonomi arasında yer almak istiyorsa demokrasi kalitesini arttırmamız ve tam manasıyla bir hukuk devleti olmamız lazım.Bu zihniyetle devam edersek değil en büyük 10 ekonomiden biri olmayı, G20’nin bile dışında kalmakla karşı karşıya kalacağız.IMF’ye göre Türkiye, 2013 yılında GSYH büyüklüğüne göre ülke sıralamasında 17’nciliğini korurken, bu yıl Hollanda ve Suudi Arabistan’a da geçilerek 19’unculuğa düşecek.Türkiye 2014’te, dünyanın önde gelen sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkelerini kapsayan  G20 ’de en alt sınıra doğru iniyor.  Büyük ekonomi sıralaması GSYH büyüklüğüne göre yapılırken, bir ülkenin asıl kalkınmışlığı ve refah seviyesini kişi başına GSYH’si gösteriyor.Kişi başına GSYH’ye göre yapılan sıralamada ise 2013’te bir basamak düşerek 65’inci olan Türkiye’nin bu yıl 2 basamak daha düşerek 67’nciliğe ineceği tahmin ediliyor.Türkiye, kişi başına GSYH’a göre sıralamada 2000 yılında dünya ülkeleri içinde dünyada 63’üncü sıradaydı. 2002 sonundan bu yana işbaşında olan AKP döneminde anlatılan “hızlı büyüme” masallarına rağmen Türkiye, 2000 yılındaki sırasının hala çok altında.Türkiye’nin kişi başına milli gelirde ise çok altlardaki sırasının giderek daha da aşağılara inmesi dünya ile karşılaştırmada kalkınmışlık ve refah düzeyinin giderek gerilediğini gösteriyor.2014’te öngörülen kişi başına GSYH’ye göre Türkiye, sadece Lüksemburg, Norveç, İsviçre, İsveç, Danimarka, Almanya, Fransa, ABD, Japonya gibi gelişmiş ülkelerin değil; İsrail, Umman, Bahreyn, Lübnan gibi Ortadoğu, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Estonya, Litvanya, Macaristan, Hırvatistan gibi eski Doğu Bloku ülkelerinin de altında kalıyor. Uruguay, Şili gibi Orta Amerika ülkeleri ve eski Sovyet ülkesi Kazakistan’ın kişi başına milli geliri Türkiye’den daha yüksek. Gabon, Panama, Venezuela, Palau, Barbados ve Şeyseller bile kişi başına gelirde Türkiye’nin önünde…IMF’ye göre Türkiye 2014 yılında 19’uncu sıraya düşecekBüyük ülke, itibarlı ülke, güçlü ülke olmanın yolu kaliteli demokrasiden geçiyor. Türkiye bugün Türkiye insani gelişmişlik sıralamasında 187 ülke arasında 90’ıncı sırada, basın özgürlüğü sıralamasında 179 ülke arasında 154’üncü, cinsiyet eşitliği bakımından 134 ülke arasında 120’inci sırada yer alıyor. Türkiye dünyada “hibrid rejim” ya da “yarı demokrasi” olarak geçiyor.Bağımsız ve tarafsız bir yargı olmazsa, güçlü bir ülke ve kaliteli bir demokrasi de olmuyor. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından son açıklanan verilere göre 2002 yılında cumhuriyet savcılarının soruşturma evresinde bir dosyayı görme süresi 212 günken, bugün bu süre 363 gün.  2002 yılında Cumhuriyet Savcıları 2.953.000 dosyayı soruştururken, 2012 yılında 6.285.000 dosyayı soruşturmuş, soruşturulan her 2 dosyanın sadece 1’inde kamu davası açılmasına karar verilmiş. 2002 yılında Ceza Mahkemelerinde bir dava ortalama 232 gün sürerken bu süre 2011 yılında 291 güne çıkmış, 2012 yılında 229 güne inmiş. Yani 10 yılda 4 gün ilerleme sağlanmış. Hukuk mahkemelerinde de aynı trend devam ediyor. 2002 yılında bir dosya 174 günde görülürken 2012 yılında 232 günde görülmüş. 2002 yılında Yargıtay Ceza Daireleri ve Genel Kurulu’nda 244.000 dosya varken bu sayı 2012 yılında 770.000’e çıkmış. Bir dosyanın ortalama görülme süresi 2 kattan fazla artmış. 2002 yılında bir dosya 138 günde görülürken, 2012 yılında 306 günde görülüyor. Bu veriler de gösteriyor ki, Türkiye’de hukuk işlemiyor, yargı hızlı, adil ve bağımsız karar alamıyor.Türkiye Cumhuriyetin yüzüncü yılında dünyada ilk 10 ekonomi arasında yer almak istiyorsa, demokrasi kalitesini arttırmamız ve tam manasıyla bir hukuk devleti olmamız lazım. Eğer bir ülkede hukukun üstünlüğü olmazsa, yargı bağımsızlığı olmazsa, kuvvetler ayrılığı çalışmazsa, kaliteli ve gerçek demokrasi olmuyor. Kaliteli demokrasi, güçlü bir hukuk devleti olmayınca ekonomi de güçlü olmuyor, refah ve gerçek bir büyüme yaratmıyor.Gelir dağılımı adaletli olmayınca, kişi başına düşen gelir artmayınca, refah ve kalkınma bireye yayılmazsa da gerçek manada büyüme olmuyor İnsan hakları standartı yüksek olmayınca, ekonomi de güçlü olmuyor. Hukuk yoksa, demokrasi yoksa, güçlü ekonomi yoksa, o ülke itibarlı ve güçlü ülke de olmuyor. Bu nedenle de Türkiye sıralamalardaki yerini kaybediyor. Bu zihniyetle devam edersek, değil en büyük 10 ekonomiden biri olmayı G20’nin bile dışında kalmakla karşı karşıya kalacağız.IMF’ye göre Türkiye, 2013 yılında GSYH büyüklüğüne göre ülke sıralamasında 17’nciliğini korurken, bu yıl Hollanda ve Suudi Arabistan’a da geçilerek 19’unculuğa düşecek . Kişi başına GSYH’ye göre yapılan sıralamada ise geçen yıl bir basamak düşerek 65’inci olan Türkiye’nin bu yıl 2 basamak daha düşerek 67’nciliğe ineceği tahmin ediliyor.2000 yılında Türkiye dünyanın en büyük 18’inci ekonomisiydi.Cari fiyatlarla dolar cinsinden GSYH tutarına göre yapılan değerlendirmeye göre 2000 yılında Türkiye dünyanın 18’inci büyük ekonomisi konumunda bulunuyordu. Bülent Ecevit hükümetinin ABD’nin Irak operasyonuna destek vermemesi üzerine, yapılan manipülasyonla ani sıcak para çıkışı yoluyla ağır bir ekonomik kriz yaşatılan 2001 yılındaki hızlı küçülmeyle Türkiye büyük ekonomi sıralamasında 22’nciliğe düştü. İzleyen yıllarda yeniden büyümeye geçen Türkiye 2002’de 21’inci, 2003’te 18’inci, 2004’te 17’nciliğe yükseldi ve izleyen altı yılda bu sırayı korudu. Türkiye, 2011’de ise Endonezya’nın yükselişi sonucu 18’inciliğe indikten sonra 2012’de ise Hollanda’nın bir basamak düşmesi ile tekrar 17’nci oldu. 2013’te de bu sırayı koruyan Türkiye’nin bu yıl ise 2 basamak birden düşerek 19’unculuğa ineceği tahmin ediliyor.Üstelik IMF, Türkiye’nin 2013 yılı GSYH’sını 827.2 milyar dolar olarak öngörürken, TÜİK’in geçtiğimiz günlerde açıkladığı tutar 820 milyar dolarla bunun da altında kaldı. 2014 yılı için de hükümetin açıkladığı OVP’de yer alan 867 milyar dolarlık hedefe karşılık IMF tahmini bu yıl için 767.1 milyar dolar düzeyinde bulunuyor.2013’te sıralama fazla değişmedi…IMF’nin 8 Nisan itibariyle güncellediği veri tabanına göre 2013 yılında milli gelirde ilk 7 ülkenin sırası değişmedi. ABD 16 trilyon 780 milyar dolarla birinciliğini korurken, Çin 9 trilyon 181 milyar dolarla ikinci,  Japonya 4 trilyon 902 milyar dolarla üçüncü sırada yer aldı. Bu ülkeleri 3 trilyon 636 milyar dolarla Almanya, 2 trilyon 737 milyar dolarla Fransa, 2 trilyon 536 milyar dolarla İngiltere, 2 trilyon 243 milyar dolarla Brezilya izledi. Rusya 2 trilyon 118 milyarla bir basamak yükselip 8’inci olurken, İtalya 2 trilyon 71 milyar dolarla 9’unculuğa düştü. 1 trilyon 871 milyar dolarlık milli gelire sahip Hindistan’ın 10’uncu sıradaki yeri değişmedi.Sırasıyla Kanada, Avustralya, İspanya, Meksika, Güney Kore, Endonezya, Türkiye, Hollanda ve Suudi Arabistan dolar cinsinden GSYH’ye göre ilk 20 ülke arasında yer aldı.Suudi Arabistan ve Hollanda 2014’te Türkiye’yi solluyor…Tahminlere göre 2014 yılında, 17 trilyon 528 milyar dolarla ABD en büyük ekonomi olmaya devam ederken, ikinci sıradaki Çin’in GSYH’si 10 trilyon doları aşacak, üçüncü sıradaki Japonya’nın milli geliri de 4 trilyon 846 milyar dolara yükselecek.IMF projeksiyonlarına göre 2014 yılında da ilk 20 ülkenin sıralaması çok fazla değişmezken, en dramatik değişimi Türkiye yaşayacak. 18’inci sıradaki Hollanda ile 19’uncu sıradaki Suudi Arabistan’ın birer basamak yükselmesi sonucu Türkiye 2 basamak birden düşerek 19’unculuğa inecek.G20 dışında kalma riski var…AKP döneminde Türkiye’nin ekonomik büyümesi, cari açığı patlatma pahasına, “sıcak para” ile finanse edildi, sözü edilen “hızlı” büyüme masalının aksine, “el parası” ile kağıt üzerinde sahte bir büyüme sağlandı. Ancak bunun ülkeye ve topluma bir hayrı dokunmadı. Türkiye 2014’te, dünyanın önde gelen sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkelerini kapsayan  G20’de en alt sınıra doğru iniyor .Ekonomik hacim mi halkın refah düzeyi mi?Büyük ekonomi sıralaması GSYH tutarına göre yapılırken, bir ülkenin GSYH büyüklüğünün nüfusu ile de orantısı bulunuyor. Çin, Hindistan gibi kalabalık nüfuslu ülkelerin ilk 20 ekonomi arasına girmesine, bu ülkelerin kalkınmışlığının yanı sıra, hatta ondan daha fazla nüfus faktörü etki ediyor. Bir ülkenin kalkınmışlığı ve refah seviyesini ise asıl kişi başına GSYH’si gösteriyor. Asıl bakılması gereken, kişi başına milli gelir sıralamasında Türkiye’nin nerede olduğu ve AKP döneminde nereden nereye geldiği…İlk 20 ekonomi arasında yer alan Türkiye’nin kişi başına milli gelirde ise çok alt sıralarda bulunması ve sıralamadaki yerinin giderek aşağılara inmesi ülkenin kalkınmışlık ve refah düzeyinin dünya ile karşılaştırmada göreli olarak gerilediğini gösteriyor.Türkiye, kişi başına gelirde 67’nciliğe düşüyor…Türkiye, 2013 yılında GSYH büyüklüğüne göre ülke sıralamasında 17’nciliğini korurken, kişi başına milli gelire göre ülkeler sıralamada ise bir basamak düşerek 65’inci oldu. 2014’te ise Türkiye’nin 2 basamak birden düşerek 67’nciliğe ineceği öngörülüyor.2012’de Türkiye,  TÜİK’e göre 10 bin 497 dolar, IMF’ye göre 10 bin 523 dolar olan kişi başına milli geliri ile 64’üncü sırada yer alıyordu. 2013’te ise Türkiye IMF’ye göre 10 bin 815 dolar olan ancak TÜİK’in 10 bin 782 dolarla daha da düşük açıkladığı kişi başına GSYH ile 65’inciliğe geriledi. 2014’te ise OVP’deki 11 bin 277 dolarlık hedefe karşılık IMF,  9 bin 920 dolarlık kişi başına milli gelir öngörüyor. Bu da Türkiye’nin 2 basamak daha düşerek 67’nciliğe inmesi anlamına geliyor. Bu da AKP’nin 11 yılı aşan iktidarında “hızlı büyüme” masallarına rağmen halkın refah düzeyini dünyanın gerisinde bıraktığının; dünya ile karşılaştırmada göreli olarak halkı yoksullaştırdığının kanıtı…Kişi başına gelirde Gabon’un bile gerisindeyiz…IMF projeksiyonlarına göre kişi başına milli gelirde Lüksemburg bu yıl 116 bin 134 dolarla açık ara birinciliğini koruyacak. Lüksemburg’u 99 bin 574 dolarla Norveç,  96 bin 635 dolarla Katar, 86 bin 145 dolarla İsviçre, 61 bin 889 dolarla Danimarka izleyecek.2014’te öngörülen kişi başına GSYH’ye göre Türkiye, sadece Lüksemburg, Norveç, İsviçre, İsveç, Danimarka, Almanya, Fransa, ABD, Japonya gibi gelişmiş ülkelerin değil; İsrail, Umman, Bahreyn, Lübnan gibi Ortadoğu, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Estonya, Litvanya, Macaristan, Hırvatistan gibi eski Doğu Bloku ülkelerinin de altında kalıyor. Uruguay, Şili gibi Orta Amerika ülkeleri ve eski Sovyet ülkesi Kazakistan’ın kişi başına milli geliri Türkiye’den daha yüksek. Gabon, Panama, Venezuela, Palau, Barbados, Şeyseller bile kişi başına gelirde Türkiye’nin önünde…Ekonomisi “iflas” etti denilen Yunanistan’ın kişi başına milli gelirinin 2014’te 22.6 bin dolar, Kuzey Kıbrıs’ın ise 24.2 bin dolarla Türkiye’yi ikiye katlıyor.
Masallardan Fırlamış Gibi Gözüken Dünyanın En Güzel 35 Kasabası
Görüntüsüyle ve doğal güzellikleriyle huzur veren harika yaşam alanlarıyla Dünya'nın en güzel kasabalarını sizler için hazırladık. Kimi filmler bu masalsı kasabalardan etkilenerek yapılmıştı. Kimisi doğasıyla kimisi benzersiz evleri ve mimarisiyle ön plana çıkmaktadır. Hadi bu saklı cennetler nerelermiş? Hangi ülkelerdeymiş bakalım.
Ölüm Tehlikesiyle Test Edilen 7 İnsan
Evet şifreyi buldular; bir çok felaketten kurtuldular, ölmediler. Ama gelin görün ki bu galeriye şanslı diye koyduğumuz insanların tamamı şu an ölü. Demek ki neymiş ölümden kaçış yokmuş. 'Her nefis ölümü tadacaktır' konulu galerimize hoşgeldiniz :) Dipnot:Bu dünyada şansın olacak hacı.
Sabri Sarıoğlu'nun Bilinmeyenleri
Galatasaray’ın kaptanı Sabri Sarıoğlu, futbol hayatı ve özel yaşantısına dair önemli açıklamalar yaptı.Sarı-kırmızılı taraftarların ‘Sabri Reis’ diye çağırdığı kaptanlarından Sabri Sarıoğlu, temmuzda 30 yaşına basacağını belirterek, “5-6 yıl daha oynamayı istiyorum. Kendimde o enerjiyi buluyorum. Galatasaray da isterse son noktayı burada koymak istiyorum” dedi. Sabri’nin röportajından öne çıkan kısımlar şunlar oldu: “Sözleşmemi yanlış biliyormuşum” Sözleşmemle ilgili yanlış bir bilgi var. ‘15 maçta ilk 11 veya 30 maçta forma giyme’ şartı diye bir madde var. Zaten 18-19 maç ilk 11 oynadım ve sözleşmem otomatik olarak uzadı. Açıkçası ben de yanlış biliyordum ama 2-3 ay önce kulüp menajerimiz Cenk Ergün bana gösterdi. Kulübümle de sıkıntı yaşayacağımı düşünmüyorum. Benle çalışmak isterlerse seve seve imza atarım. İstemezlerse de başka bir takım da oynarım. 3 ay sonra 30 yaşına gireceğim. Daha 5-6 yıl futbol oynayacak enerjiye, kondisyona ve kafa yapısına sahibim. Bu nedenle de yüzden sonrası için hiçbir plan yapmadım. İngiltere rüyası Avrupa’ya gitmeyi düşündüm. Takım olarak bir hedefim olmadı fakat lig olarak İngiltere’de oynamak isterdim. Ancak her zaman “Galatasaray’ın menfaatlerini düşünerek hareket etmek istiyorum” dedim. Bana Avrupa’nın önemli takımlarından ciddi teklifler de geldi. Fakat o günün şartlarında uygun bulmadım. Galatasaray’da kaldığım ve Avrupa’ya gitmediğim için de hiçbir zaman pişmanlık duymadım. “Türk hocalar duygusal” Hiçbir zaman ayrım yapmadım ama Türk antrenörler olaylara biraz daha duygusal bakabiliyor. Yabancılarla fark olduğunu düşünmüyorum. Önemli olan futbolcuya bakıştır. “En çok Ribery zorladı” Çok sayıda yetenekli ve kaliteli futbolcu ile oynadım ancak Ribery ayrı bir yere sahip. Fransa ile oynadığımız hazırlık maçında harika oynamıştı ve beni çok zorlamıştı. Onunla aynı takımda da oynayabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum. Harika bir futbolcu ve çok sevdiğim bir insan. Favori yazarı Ahmet Ümit Futboldan arta kalan zamanlarımda kitap okuyorum. Ahmet Ümit’in ‘İstanbul Hatırası’ ve ‘Beyoğlu Rapsodisi’ni okudum. Daha çok tarihi ve polisiye kitaplara ilgi duyuyorum. En son izlediğim film ise Russell Crowe, Jennifer Connelly ve Emma Watson’ın başrollerini oynadığı Nuh: Büyük Tufan. Fakat film beklentilerimi karşılamadı. ‘Esprilerden hiç rahatsız olmuyorum’ Yaptığı isabetsiz ortalardan reklam üretilen Sabri Sarıoğlu, “Senaryoyu okuduğumda fikir hoşuma gitti. Kendimle barışık bir insanım” diyor. En unutamadığım maç... Bordeaux maçını unutamam Hırvatistan ile oynadığımız Euro 2008’deki çeyrek finali unutamam. G.Saray ile ise gol attığım ve 4-3 kazandığımız Avrupa Ligi’ndeki Bordeaux maçı... Galatasaray formasıyla çıktığım her maçın ayrı bir anlamı oluyor. Eurosport