onedio

karayolları Genel Müdürlüğü Haberleri

karayolları Genel Müdürlüğü ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. karayolları Genel Müdürlüğü ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Yeni Çalışma Paketinde Neler Var?
Son şekli verilecek çalışma paketinde, iş güvenliğine ikazlara rağmen uymayan işçinin tazminatsız işten çıkarılma yolunun açılmasından, iş güvenliği uzmanlarının ücretlerinin ödenmesi için bir fon kurulmasına, kamuda asıl işi yapan işçilerin kadroya alınmasına kadar birçok düzenleme var.Hürriyet gazetesinin Nuray Babacan ve Hacer Boyacaoğlu imzalı haberinde, çalışma hayatında milyonlarca insanı yakından ilgilendiren yeni paketin detaylarına yer verildi. Taraflarla görüşülerek son şekli verilecek pakette, iş güvenliğine ikazlara rağmen uymayan işçinin tazminatsız işten çıkarılma yolunun açılmasından, iş güvenliği uzmanlarının ücretlerinin ödenmesi için bir fon kurulmasına, kamuda asıl işi yapan işçilerin kadroya alınmasına kadar birçok düzenleme var.Paketle ilgili konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, “Kiralık işçi diye hiçbir sosyal güvencesi olmadan insanların çalıştırılması kabul edilemez. Sendikalara da söyledim; ‘Formül bulun bu pakete koyalım’ diye. Çalışma süresinin 3-4 ayı geçmemesi gerekiyor, böylece örgütlenmelerinin önünde de engel olmaz. Ama 12 aya ulaşırsa o zaman sömürü olur. 100.000′lerce mevsimlik işçi, 100.000′lerce ev çalışanı bu durumda, kayıt dışı gözüküyorlar. Bu kişilerin istihdam bürolarıyla ilişkilendirilmesi gerekiyor. Bu boşluğun işçi lehine doldurulması için iyi bir fırsat olduğunu onlara da söyledim” dedi.“OVİT TÜNELİ’NDE FAALİYET SÜREMEYECEK”Başbakanla iki toplantı yaparak paketi görüştüklerini ve öncelikli konuları içeren bir çalışma paketinin TBMM’ye geleceğini aktaran Çelik, “İş güvenliği ihmallerine ceza arttırımı, sertifikalı işçi çalıştırma zorunluluğu, kapatma ve faaliyeti durdurma cezalarına uymayıp mühür kıran işletme sahiplerine verilecek para cezasının hapis cezasına çevrilmesi gibi ciddi düzenlemeler olacak. Örneğin Ovit Tüneli’nde şu anda faaliyet sürüyor, böyle olamayacak” dedi.2015 Temmuz ayına kadar belli meslek dallarında tüm işçilerin sertifikalı olması zorunluluğu geleceğini belirten Çelik, bunun tek istisnasının meslek ve sanat okulu mezunları olacağını ifade etti. Çelik, baret bulundurma zorunluluğunun geleceğini ve iki taraf için de bu kurala uymamanın cezası olacağını söyledi.İHALELERDEN İŞVEREN MEN EDİLECEKBakan Çelik’in ipuçları verdiği pakette yer alan düzenlemelerin başında ölümlü iş kazası yaşanan işyerinde, işverenin kusurlu bulunması halinde bir yıl boyunca kamu ihalelerinden men edilmesi bulunuyor. İşverenin kusurlu olduğu kazalardan sonra yapı müteahhitliği yetki belgesi bir yıldan 2 yıla kadar askıya alınacak. Rödövans veya götürü usülü ile yapılan işlerde, üretim zorlamaması olmaması için gerekli planlama yapılacak, aksi durumda ihale sözleşmesi feshedilecek.İSG FONU KURULACAKİşyerlerinde denetim yapan iş güvenliği uzmanlarının ücretinin işveren tarafından ödenmesi, son dönemde tartışılan konuların başında geliyor. Pakette bu konuda da radikal bir değişikliğe gidiliyor. Buna göre iş güvenliği uzmanı ve iş yeri hekimlerinin ücretlerinin ödenebileceği bir iş sağlığı ve güvenliği fonu kurulacak. İşyerinin çalışan sayısı ve tehlike sınıfı dikkate alınarak belirlenecek ve işverenlerce aylık olarak ödenecek ücretler bir fonda toplanacak. Fonun işveren, çalışan ve iş sağlığı/güvenliği profesyonellerinin temsilcilerinden oluşacak bir kurul tarafından yönetilmesi sağlanacak. Bu alandaki profesyonelerin her bir saati için ücretleri belirlenecek ve iş güvenliği uzmanları ile iş yeri hekimlerinin ücretleri bu fondan ödenecek.Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği kanununda belirtilen yükümlülüklerden herhangi birini, yazılı olarak hatırlatıldığı halde yerine getirmemesi, yazılı uyarıya rağmen iş güvenliği kurallarına uymaması durumunda haklı fesih gündeme gelecek. Bir başka deyişle tazminatsız işten çıkarma uygulanabilecek.KAMUDA TAŞERONA KADRO YOLU AÇILIYORYeni düzenlemeye göre, kamuda asıl işi yaptığı tespit edilen işçiler kazanılmış haklarından vazgeçerlerse kadrolu olabilecekler. Bu düzenleme, dava açarak taşeron işçi olarak asıl işi yaptığını mahkeme kararıyla tespit ettiren kamudaki çalışanları kapsıyor. Karayolları Genel Müdürlüğü, sağlık bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Türkiye Petrolleri Anonim Şirketi’nde çalışan taşeron işçiler bu madde kapsamına giriyor. Kamuda belirlenen asıl işler kapsamında taşeron olarak çalışan işçiler için de kadro yolu açılacak. Fabrika, şantiye, atölye, çiftlik ve arazi gibi işyerlerindeki işçiler eliyle gördürülmesi gerekli olan işlerde fiilen çalışanlar sürekli işçi kadrosuna alınacak. Diğerleri ise sözleşmeli personel olacak. Bunun için ihale sözleşmesinin bitiş tarihi geçerli olacak, bu tarihten itibaren çalışanlar idareleri tarafından yeni işlerine atanacak.PAKETTEKİ DİĞER DÜZENLEMELERÇok tehlikeli işlerden başlayarak bakanlık tarafından yayınlanan mesleklerde çalışanlara belirli bir sürenin sonunda mesleki yeterlilik belgesi zorunluluğu getirilecek. Bunun için gerekli belge ve sınav ücretinin tamamı 2018 yılı sonuna kadar işsizlik sigortası fonundan karşılanacak.İdari para cezaları yeniden düzenlenecek. Artık cezalar çalışan sayısı ile çarpılarak bulunacak. 250’den fazla çalışanı olan ve çok tehlikeli sınıfta faaliyet gösteren bir işyerinde cezalar yüzde 400 artırılacak.Maden kanununda değişiklik yapılarak maden iş yerlerinin iş sağlığı ve güvenliği teftişi Enerji Bakanlığı’na verilecek. İnşaatlarda ise iş sağlığı ve güvenliği konusunda yapı denetim firmalarına sorumluluk verilecek.Bir yıl boyunca ölümlü iş kazası olmayan tehlikeli ve çok tehlikeli işyerlerinde işverene yüzde 1 prim kolaylığı sağlanacak. Kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilecek teşviklerde iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri de sunulacak projelerde yer alacak.Durdurma kararı verilen işyerinde bu kararın uygulanmasını engelleyen veya savsaklayan kamu görevlileri hakkında da ali veya idari soruşturma açılacak.Zete
FSM Köprüsü'ndeki Çalışma Başladı
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü'ndeki 'kedi yolları'nın imal edilmesi için 15 Aralık'a kadar sürecek Asya-Avrupa yönü sağ şeritteki çalışmalar başladı.İSTANBUL'Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet (FSM) Köprülerinin Büyük Onarım ve Yapısal Takviyesi' çalışmaları kapsamında FSM Köprüsü'ndeki 'kedi yolları'nın imal edilmesi için 15 Aralık'a kadar sürecek Asya-Avrupa yönü sağ şeritteki çalışmalar başladı.Karayolları Genel Müdürlüğü I. Bölge Müdürlüğü tarafından kontrolü yapılan ve yüklenici firmaca yapımı devam eden 'Boğaziçi ve FSM Köprülerinin Büyük Onarım ve Yapısal Takviyesi' çalışmaları kapsamındaFSM Köprüsü'ndeki kedi yollarının imal edilmesine başlandı.Akşam saatlerinde köprüye gelen ekipler, çalışmanın yapılacağı şeridi trafiğe kapattı. Ekipler, ardından düzenleme çalışmasına geçti.Avrupa-Asya yönü sağ şeritteki çalışma ise 16 Aralık ile 30 Ocak arasında yapılacak. Çalışmalar boyunca diğer şeritler araç trafiğine açık olacak.Muhabir: Halil İbrahim Başer
34 Hükümet Eskiten Ama Bitmeyen 4 Proje
50 Yıllık 4 Projeyi Erdoğan Bitiremedi Davutoğlu Yapabilir mi?CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, AKP’nin “Türkiye’yi yıkıp yeniden yaptıkları” algısı yaratan toplu açılışları, “Show must go on!” mantığıyla Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı döneminde de sürerken, Türkiye’de yeterli ödenek ayrılmadığı için 50 yıldır bitirilemeyen önemli kamu yatırımları bulunduğunu bildirdi. Umut Oran, 'Madem Erdoğan 12 yıllık başbakanlığında binlerce tesisi, eseri, projeyi topluma kazandırdı, yarım asırlık kamu yatırımlarını neden bitirmedi? Acaba Başbakan Davutoğlu 34 hükümet eskiten bu projeleri bitirebilecek mi?' diye sordu.Yarım asırdır bitirilemeyen kamu yatırımlarını araştıran CHP'li Umut Oran, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:·        DSİ’nin 1964’te başlayan Meriç Taşkın, Kara Yolları’nın aynı yıl başlayan İl Yolları Yapımı projeleri 50 yılını doldurdu. TCK’nın Bozkır-Hadim-Adiller yol projesi 49,  DSİ’nin Isparta Atabey Sulama projesi 46 yılı geride bıraktı.·        Kamu yatırım programında ayrıca 1970’li yıllarda başlayıp hala devam eden 36 adet, 1980’lı yıllarda başlamış ve hala bitirilememiş 70 ve 1990’lı yıllarda başlayıp hala süren 325 önemli proje yer alıyor.·        Yani bir yanda toplu açılış şovu, öbür yanda bitirilemeyen asırlık gerçek yatırımlar. Üstelik bunlar; park, kaldırım, kanalizasyon değil, bitirildiğinde ülke ekonomisi ve sosyal yapısına önemli katkılar sağlayacak gerçek projeler.·        AKP’nin algı yönetiminde anaokulu, park, kaldırım gibi işler “büyük eser”, “önemli proje”, “dev tesis” olurken; 40-50 yıl önce başlatılan gerçek yatırım projeleri yılan hikâyesine döndü.·        Her yıl yatırım programlarında iz bedelle ya da sembolik ödeneklerle devam ettirilen bu yatırımların öngörülen bitirilme tarihleri sürekli ötelendi. Yakında açıklanacak 2015 yatırım programında bu tarihlerin de ötelenmesi kuvvetle muhtemel.·        1960-1990 döneminde başlayan projelerin bitirilememesinden elbette önceki hükümetler de sorumlu. Ancak onların hiçbiri bu kadar uzun süre iktidarda kalmadı, kaynak imkânları AKP ile kıyaslanmayacak denli azdı.·        Önceki hükümetlerin hiçbiri sanal kalkınma algısı yaratmak için bu tür bir toplu açılış şovlarına girişmedi.·        Şimdi Erdoğan ve Davutoğlu’na sormak lazım: Madem 12 yıllık başbakanlığınızda binlerce tesisi, eseri, projeyi topluma kazandırdınız, yarım asırlık kamu yatırımlarını neden bitirmediniz?AKP’nin adeta “Türkiye’yi yıkıp baştan yeniden yaptığı” algısı yaratan “toplu açılış şovu” yurt çapında devam ederken, ülkede yeterli ödenek ayrılmadığı için 50 yıldır bir türlü bitirilemeyen önemli kamu yatırımları bulunuyor.Recep Tayyip Erdoğan, başbakanlığı döneminde il il gezerek, kerameti kendinden menkul binlerce “dev eser”, tesis, proje ve yatırımın (?!) toplu açılışını yaptı. Toplu açılış programları, Erdoğan ve partisinin Türkiye’yi baş döndüren bir hızla büyütüp, kalkındırdığı algısına yol açtı. Oysa toplu açılış listelerinde okul, park, üst geçit, kavşak, cami onarımı, kanalizasyon, sokak asfaltı, kaldırım, imam hatip lisesi, karakol ve bazı diğer idari binalar vb. ağırlıklı yer tutuyordu. Önemli proje, dev eser diye sayılanlar arasında, dış cephe onarım işleri, hatta foseptik, otopark, mesire yeri, fidanlık borsası, fitness, ıtri bitki merkezi, dere kenarına yapılan duvarlar gibi işler bile yer alıyordu. Bazı açılışlarda bir projenin üç bölümü üç ayrı proje gibi gösterildi. zaten yıllardır faaliyette olan okul, tesis gibi yerler yeni gösterilerek listeye alındı. Erdoğan’ın birkaç ay içinde aynı tesisi, binayı iki kez açtığına tanık olduk. Yapay biçimde şişirilen toplu açılış listelerinde ekonomiye getirisi olacak üretken projeler ise yok denecek kadar azdı. Özel sektör tarafından yapılan yatırımlar da toplu açılış listelerine dâhil edilip iktidar icraatı gibi gösterilerek şov aracı yapıldı. Listelerde, ekonomiye getirisi olacak katma değerli gerçek yatırımlar da zaten ağırlıkla özel sektöre aitti. Bunları daha önce belgeleriyle sunduk. Şimdi Erdoğan, “Show must go on!” mantığı ve aynı teknikle, “toplu açılış” şovunu, Cumhurbaşkanlığı döneminde de sürdürüyor.YARIM ASIRLIK KAMU YATIRIMLARI HALEN BİTİRİLEMEDİBir yanda toplu açılış şovu devam ederken, diğer yanda yıllardır yeterli ödenek ayrılmadığı için bitirilemeyen; 40-50 yıldır devam eden önemli kamu yatırımları bulunuyor.Kamu yatırım stoku içinde ta 1960’lı yıllardan kalan, hala bitirilemeyen 4 önemli yatırım projesi yer alıyor.  Her yıl Meriç nehrinin taşması sonucu sular altında kalan Edirne’nin bu sorununu çözmek amacıyla DSİ’nin 1964’te başlattığı Meriç Taşkın projesi ile Karayolları Genel Müdürlüğü’nün (TCK) aynı yıl başlayan İl Yolları Yapımı projeleri 50 yılını doldurdu. AKP’nin iktidarda ilk yılı olan 2003 yatırım programında bu iki projenin bitirilme yılı 2007 olarak öngörülmüştü. Bu tarih her yıl yatırım programlarında sürekli ötelenerek, 2014 yatırım programında Meriç Taşkın projesi için 2016’ya, İl Yolları için 2017’ye kaydırıldı. Toplam tutarı 2013 fiyatlarıyla 387.2 milyon lira olan Meriç Taşkın projesine aynı yılın sonu itibariyle yapılan kümülatif harcama 278.7 milyon liraydı ve projenin bitirilmesi için 108.5 milyon lira gerekirken, 2014 yatırım programında 15 milyon liralık bir ödenek ayrıldı. Karayolları’nın toplam tutarı 6 milyar 590.9 milyon lira olan ve 2013 sonu itibariyle kümülatif  2 milyar 320.1 milyon lira harcanan İl Yolları projesine, 2014 yılında kalan tutarın sadece yüzde 1.6’sı kadar olmak üzere 70 milyon lira ödenek ayrıldı. Bu düzeyde bir yıllık ödenekle projenin 2017’de bitirilmesi için bir mucize olması gerekiyor.Bu konuda yapılacak olası itirazı ve öne sürülebilecek argümanları dikkate alarak şunu sormak istiyoruz: Eğer bunlar doğası gereği sürekliliği olan projeler (?) ise neden her yıl yatırım programlarında ötelenen “bitiş yılı” ibareleri ile yer alıyor, (ucu açık bir yatırım süreci ise) toplam proje tutarı neye göre hesaplanıyor?Yine 1960’lı yıllarda başlatılan TCK’nın Bozkır-Hadim-Adiller yol projesi 49,  DSİ’nin Isparta Atabey Sulama projesi 46 yılı geride bıraktı. Bu iki proje için de öngörülen bitirilme yılı şimdilik 2016 ve 2017.1964-1999 DÖNEMİNDEN KALMA, BİTMEMİŞ 431 GERÇEK YATIRIMToplam 2 bin 753 kamu yatırımının yer aldığı 2014 yatırım programında, 1960 model bu 4 yatırımın dışında; 1970’li yıllarda başlayıp hala devam eden 36 adet, 1980’lı yıllarda başlamış ve hala süren 70 ve 1990’lı yıllarda başlayıp hala devam eden 325 önemli proje olduğu görülüyor.Üstelik bunlar; park, kaldırım, kanalizasyon, sokak asfaltı, hanımlar lokali değil, bitirildiğinde ülke ekonomisi ve sosyal yapısına önemli katkılar sağlayacak gerçek projeler.Bunlar içinde GAP ile DAP, KOP, DOKAP gibi diğer entegre bölgesel kalkınma projeleri kapsamında olanlar önemli yer tutuyor.Yani bir yanda sanal toplu açılış şovu, öbür yanda bitirilemeyen asırlık gerçek yatırımlar...AKP’nin algı yönetiminde anaokulu, park, kaldırım gibi işler “büyük eser”, “önemli proje”, “dev tesis” olurken; 40-50 yıl önce başlatılan gerçek yatırım projeleri yılan hikâyesine döndü.Her yıl yatırım programlarında iz bedelle ya da sembolik ödeneklerle devam ettirilen bu yatırımların öngörülen bitirilme tarihleri sürekli ötelendi.Yaşlı projelerden; Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 1973’te başlayan 48 kilometrelik Seydişehir 13. Bölge Hududu-Mortaş Bağlantısı ve 1974’te başlayan 70 kilometrelik Elmalı ayrımı-Finike yol yapımları ile DSİ’nin 1974’te başlayan Konya Çumra II. Merhale projesinin öngörülen bitirilme tarihi bu yıl. Yine Karayolları’nın 1979’da başlayan 124 kilometrelik Kalkan-Fethiye-2. Bölge Hududu yol projeleri için öngörülen bitiş yılı 2014.  Ancak yakında açıklanacak 2015 yatırım programında bu tarihlerin de ötelenmesi kuvvetle muhtemel.BİTİRİLEMEYEN YATIRIMLAR VERİMLİLİĞİNİ YİTİRDİZamanında bitirilemeyen yatırımlar önceliğini ve yapılabilirliğini yitiriyor, verimsiz hale geliyor. Dünya Bankası’nın PEPSAL kredilerinin kullanım koşullarının bir sonucu olarak “yatırımların rasyonalizasyonu” programı kapsamında 2001’den itibaren yapılabilirliğini yitiren kamu yatırımlarını ayıklama işlemine başlanmıştı. Bu kapsamda AKP de iktidara geldiğinde yaptığı eleme ile 2002 sonu itibariyle 4 bin 414 olan kamu yatırım projesi sayısını 2003 yatırım programında 3 bin 851’e çekmişti. Toplam kamu yatırımı sayısı, 2004 yılında 3 bin 555’e, 2005 yılında 2 bin 627’ye ve 2006’da 2 bin 525’e kadar düşürülmüştü. İzleyen dönemde kamu yatırım stoku bir miktar artsa da bu artış düşük kaldı.  AKP’NİN İHMALİ BÜYÜK…1960-1990 döneminde başlayan projelerin hala bitirilememesinden önceki tüm hükümetler sorumludur. Ancak onların kaynak imkânları, AKP ile kıyaslanmayacak denli yetersizdi. Buna rağmen önceki hükümetler “satmak değil yapmak” peşindeydi ve kıt kaynaklarla bu projeleri gerçekleştirmeye çalışıyorlardı. İktidarı döneminde kamu varlıklarının özelleştirilmesinden 60 milyar dolar gelir elde eden AKP hükümeti, önceki hükümetlerin başlattığı bu önemli kamu yatırımlarını bir an önce ekonomiye kazandırmak için gerekli ödeneği ise ayırmaktan sürekli kaçındı.Ayrıca önceki hükümetler bu kadar uzun süre iktidarda kalmadı ve hiçbiri sanal kalkınma algısı yaratmak için bu tür bir toplu açılış şovu peşinde koşmadı.2014 YATIRIM ÖDENEĞİNİN BEŞTE BİRİ SURİYE’YE HARCANDI1960 ve 1970’li yıllarda başlayan 40 projenin toplam tutarı 39.8 milyar TL, 2013 sonu itibariyle bunlara yapılan harcama 22.4 milyar TL. Bu projelerin bitirilmesi için yaklaşık 18 milyar lira gerekiyor. Bu projelere 2014 yatırım programında ayrılan ödenek ise 1.6 milyar lira.Buna karşılık AKP hükümeti, yanlış dış politika ile Türkiye’ye yığılan 2 milyon Suriyeli için 4.5 milyar dolar (yaklaşık 10 milyar lira) harcadığını açıkladı.Bu arada, 2014 yatırım programında yer alan (belediyeler hariç) toplam 2 bin 753 kamu yatırımının tümü için ayrılan toplam ödenek ise 47.5 milyar lira. Buna göre yıllık toplam kamu yatırım ödeneğinin beşte birinden fazla bir tutar hükümetin dış politika yanlışı yüzünden harcanmış oldu.Şimdi Erdoğan ve Davutoğlu’na sormak lazım: Madem 12 yıllık başbakanlığında Erdoğan binlerce tesisi, eseri, projeyi topluma kazandırdı peki yarım asırlık kamu yatırımlarını neden bitirmedi? Davutoğlu bunları ne zaman bitirecek?
Sabuncubeli Tüneli'ni Yapan Firma İflas Etti, İşçilerin Eve Dönecek Parası Yok
AKP’nin İzmir için açıkladığı “35 İzmir 35 Proje” arasında yer alan, yapımı devam ederken yüklenici firmanın mali sıkıntılarından dolayı iflasını istediği Sabuncubeli Tüneli’nde çalışan işçiler, 4 aydır maaşlarını alamadıkları için evlerine dönecek para dahi bulamıyor.Yüklenici firmanın şantiyeden ayrılmalarını istediği işçiler, evlerine dönecek yol paralarının olmadığını söyleyerek yetkililerden yardım istedi.İzmir-Manisa arasındaki yolculuk süresini 15 dakikaya indirmesi planlanan ve AKP tarafından 2011 yılındaki genel seçimler öncesinde kamuoyuna tanıtılan “35 İzmir 35 Proje” arasında yer alan 4 bin 75 metre uzunluktaki Sabuncubeli Tüneli’nde çalışan işçiler 4 aydır maaş alamadıklarını söyleyerek, evlerine dönebilmek için paralarının ödenmesini istedi. Karayolları Genel Müdürlüğü’nce, yap-işlet-devret modeliyle Koçoğlu Şirketler Grubu’na yaptırılan ve 9 Eylül 2011 tarihinde temeli atılan proje, firmanın maddi sıkıntılar nedeniyle iflasını istemesiyle durdu. Yüklenici firma Koçoğlu’na bağlı taşeron firma Kamacı İnşaat’tan 4 aydır maaş alamayan, Türkiye’nin farklı illerinden gelen işçiler, kendilerine haber verilmeden işten çıkartıldıklarını iddia etti.Şantiyede kalan isçilerden bir çocuk babası Cuma Şeker (32), 6 aydır tünel inşaatında çalıştığını ve 4 aydır maaş alamadığını söyleyerek, “Çalıştığımız işyerinde paramızı alamadığımız için mağdur durumdayız. Ben burada 6 aydır çalışıyorum ve şu anda param olmadığı için evime gidemiyorum. Çocuklarım aç susuz evde beni bekliyor. Şahsen eve gitmek istemiyorum, çünkü çocuklarım bir şey istediğinde alacak durumum yok. Zaten bilet alacak param da yok” dedi.“HABER VERİLMEDEN İŞTEN ÇIKARILDIK”Firma tarafından, kendilerine haber verilmeden işten çıkartıldıklarını öne süren 5 çocuk babası Abuzer Bilgiç (35), “Ben 11 aydır burada çalışıyorum ve 4 aydır maaş alamıyorum, mağdur durumdayız. Eve gitmek için cebimizde beş kuruş para yok. Ben Manisa tarafında bekçiyim. Patrona söylüyorum ‘sigara alacak param bile yok’ diye, o da bana aynı durumda olduğunu söylüyor. Paran yoksa bu işi yapma. Ben, evime para gönderemiyorum. Üç aydır elektrik faturasını yatıramadım. Ben eve nasıl gideyim, evden nasıl para isteyebilirim. 1 Kasım’da iş durduruldu. ‘Mahkememiz şu gün’ diyerek sürekli ertelediler, 30 Kasım’da da kimseye haber vermeden çıkışımız verilmiş. Parası olan arkadaşlar gitti, parası olmayanlar benim gibi burada bekliyor. Yetkililer sesimizi duysun istiyoruz” diye konuştu.“EVE DÖNECEK PARAMIZ YOK”Tünel inşaatında 11 aydır çalıştığını ve parası olmadığı için evine dönemediğini ifade eden iki çocuk babası Adem Çalılık (42) ise, “Sabuncubeli Tünel inşaatında çalışıyorduk. Haberimiz olmadan toplu bir şekilde işten çıkarıldık. Buradan gidecek yol paramız yok, mağdur durumdayız. Buraya yakın yerde akrabası olanlar ayrıldı, ancak bizim yol paramız yok. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a, Sayın Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na ve Çalışma Bakanımız Faruk Çelik’e sesleniyoruz. Bizi burada bırakmasınlar, mağduriyetimizi gidersinler. Hiçbir şekilde eve gidecek imkanımız yok. Firma şantiyeden gitmemizi istiyor, Türkiye’nin farklı yerlerinden geldik ama eve gidecek paramız yok. Bankalarla icralık olduk. Çocuğumuza evimize para gönderemiyoruz” dedi.SABUNCUBELİ TÜNELİNİ YAPAN ŞİRKET İFLASINI İSTEMİŞAKP Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, 2 yıl önce yapımına başlanan ve Manisa- İzmir arasındaki yolculuk süresini 15 dakikaya indirecek Sabuncubeli Tüneli’nin yüklenici firması Koçoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin iflasını istediğini açıkladı.Milletvekili Özdağ, mahkemeden gelecek kararın ardından Sabuncubeli Tünel inşaatının tekrar ihale açılacağını kaydetti. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Milletvekili Özdağ, şöyle dedi:“Manisa- İzmir Sabuncubeli Tüneli ihalesi daha önce yap- işlet- devret modeli ile Koçoğlu firmasında kalmıştı. Bir banka ile anlaşarak kredi sağlayan bu firma, yaklaşık 1.5 yıldır çalışmalarına devam ediyordu. Fakat bir süre sonra oradaki toprağın yapısının zorluğu nedeniyle çalışmalarında biraz zorlandı. Şimdi ise firma, yani Koçoğlu İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, bu tüneli yapamayacağına inanarak iflasını istedi. Bununla ilgili de mahkemeye müracaat etti.”Tünelde inşaatında taşeron firma çalışanı 175 kişinin üç aydır ücretlerini alamadığını söylediğini belirten Milletvekili Özdağ, “İşçi kardeşlerimiz tedirgin olmasınlar, müsterih olsunlar. Eğer bir ödeme sıkıntısı olursa devlet bu konuda her türlü önlemi alır” dedi. Koçoğlu firmasının banka kredisinin bir kısmının açık olduğunu belirten Selçuk Özdağ, “Eğer yeni bir ihale yapılmazsa ki yapılacak, eğer bu noktada bir gecikme olursa buradaki krediden mutlaka işçilerimizin alacaklarının ödenmesi için gayret sarf edeceğiz. Ama biran önce Karayolları Genel Müdürlüğümüz, Ulaştırma Bakanlığımız buranın ihalesini yapacak. İhaleyle beraber de tünelin istediğimiz tarihte hizmete açılmasını sağlamış olacağız” ifadelerine yer verdi.Zete
Yeni Yıla Mahsur Girdiler
Türkiye'nin batısındaki yoğun kar yağışı ve fırtınanın kapattığı yollar nedeniyle pek çok kişi mahsur kaldı. Otobüs terminallerine, garlara ve akaryakıt istasyonlarına sığınanlar yeni yıla kar esaretiyle girdi.Balıkesir-İzmir karayolunun kapanması nedeniyle yüzlerce kişi yolda mahsur kaldı. Balıkesir Otogarı'nda da çok sayıda yolcu yolların açılmasını bekliyor. Özellikle kadın ve çocuklar için valilikten yardım isteyen vatandaşlar, tuvalet ve bebek ihtiyaçları konusunda destek bekliyor.Balıkesir İl Afet ve Acil Durum (AFAD) Müdürü Bekir Bahar, İzmir karayolunda yolda kalanların çoğunun akaryakıt istasyonları ve dinlenme tesislerine nakledildiğini söyledi. Bahar, “Belediyeler ve Türk Kızılayı geceden bu yana 5 bine yakın kumanya dağıttı' dedi.
Köprü ve Otoyollardan 854 Milyon Liralık Gelir
Türkiye'de, köprü ve otoyollardan 2014 yılında 399 milyon 491 bin 789 araç geçti, 854 milyon 285 bin lira gelir elde edildi.AA muhabirinin Karayolları Genel Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgilere göre, aralık ayında köprü ve otoyolları 33 milyon 146 bin 679 araç kullandı. Bu araçlardan 70 milyon 684 bin 916 lira gelir sağlandı.Geçen yılın tamamında otoyolları kullanan 249 milyon 358 bin 765 taşıttan 628 milyon 237 bin 657 lira gelir elde edildi. İstanbul'daki Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinden 2014 yılında geçen 150 milyon 133 bin 24 araçtan da 226 milyon 47 bin 678 lira ücret alındı.Böylece geçen yıl köprü ve otoyollardan 854 milyon 285 bin 335 lira gelir elde edilmiş oldu.Arife Yıldız Ünal, AA
TİB'e Site Kapatma Yetkisi Veren 'Torba Kanun' Teklifi Komisyondan Geçti
'Torba Kanun' teklifi olarak adlandırılan Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edildi. Erişimin engellenmesiYaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin  korunması,  milli güvenlik  ve  kamu  düzeninin   korunması,  suç işlenmesinin   önlenmesi   veya  genel  sağlığın korunması sebeplerinden bir veya bir kaçına bağlı olarak hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, Başbakanlık veya milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması ile ilgili Bakanlıkların talebi üzerine TİB tarafından internet ortamında yer alan yayınla ilgili olarak içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı verilebilecek.Karar, Başkanlık tarafından derhal erişim sağlayıcılara ve ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilecek. İçerik çıkartılması veya erişimin engellenmesi kararının gereği, derhal ve en geç kararın bildirilmesi anından itibaren 4 saat içinde yerine getirilecek. Söz konusu içerikler çıkarılıncaya kadar erişimin engellenmesi tedbirine devam edilecek.Başbakanlık veya ilgili Bakanlıkların talebi üzerine Başkanlık tarafından verilen içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararı, Başkanlık tarafından, 24 saat içinde sulh ceza hakiminin onayına sunulacak. Hakim, kararını 48 saat içinde açıklayacak; aksi halde, karar kendiliğinden kalkacak.Bu madde kapsamında verilen erişimin engellenmesi kararları, ihlalin gerçekleştiği yayın, kısım, bölüm, ile ilgili olarak içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle verilecek. Ancak, teknik olarak ihlale ilişkin içeriğe erişimin engellenmesi yapılamadığı veya ilgili içeriğe erişimin engellenmesi yoluyla ihlalin önlenemediği durumlarda, internet sitesinin tümüne yönelik olarak erişimin engellenmesi kararı verilebilecek.Bu madde kapsamındaki suça konu internet içeriklerini oluşturan ve yayanlar hakkında Başkanlık tarafından, Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacak. Bu suçların faillerine ulaşmak için gerekli olan bilgiler içerik, yer ve erişim sağlayıcılar tarafından hakim kararı üzerine adli mercilere verilecek. Bu bilgileri vermeyen içerik, yer ve erişim sağlayıcıların sorumluları, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 3 bin günden 10 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.Verilen içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararın gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara 50 bin liradan 500 bin liraya kadar idari para cezası verilecek. Ayrıca, içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi kararının uygulanmaması sonucunda devlet veya kişiler zarara uğramış ise, zararın niteliği ve derecesine göre Başkanlığın talebi üzerine Kurum tarafından yetkilendirmenin iptaline de karar verilebilecek.Teklifle, 6428 sayılı Sağlık Bakanlığı'nca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Hakkında Kanun'un sözleşmenin uygulanması sırasında taraflar arasında doğabilecek hukuki ihtilaflarda Türk hukuku uygulanması ve ihtilafların çözümünde Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin görevli ve yetkili olmasına ilişkin maddede düzenleme yapılacak. Böylece davalar Türkiye'de görülmese bile taraflar ihtilafın esasına Türk hukukunun uygulanması kaydıyla ihtilafın Milletlerarası Tahkim Kanunu çerçevesinde çözümlenebileceğini kararlaştırabilecekler.Elektrik Piyasası Kanunu'na eklenen 'Dağıtım sistemindeki kayıpların azaltılmasına ilişkin tedbirler' başlıklı geçici maddeye göre, 1 Ocak 2016 tarihine kadar teknik ve teknik olmayan kayıplarının oranı ülke ortalamasının üzerinde olan dağıtım bölgelerinde, diğer dağıtım bölgelerinden farklı düzenlemeler yapılmasına, hedef kayıp-kaçak oranlarının bir önceki yılın gerçekleşmeleri dikkate alınarak ve sonraki uygulama dönemleri de dahil olmak üzere yeniden belirlenmesine EPDK yetkili olacak.Kişisel verilerin işlenmesinde; hukuka ve dürüstlük kurallarına uygun olması, doğru ve gerektiğinde güncel olması, belirli, açık ve meşru amaçlar için işlenmesi, işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olması ile işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilmesi ilkelerine uyulacak.Elektronik haberleşmenin ve ilgili trafik verisinin gizliliği esas olacak. İlgili mevzuatın ve yargı kararlarının öngördüğü durumlar haricinde, haberleşmeye taraf olanların tamamının rızası olmaksızın haberleşmenin dinlenmesi, kaydedilmesi, saklanması, kesilmesi ve takip edilmesi yasak olacak.Elektronik haberleşme şebekeleri, haberleşmenin sağlanması dışında, abonelerin terminal cihazlarında bilgi saklamak ya da saklanan bilgilere erişim sağlamak amacıyla işletmeciler tarafından, ancak ilgili abonelerin, verilerin işlenmesi hakkında açık ve kapsamlı olarak bilgilendirilmeleri ve açık rızalarının alınması kaydıyla kullanılabilecek.İşletmeciler, şebekelerinin, abonelerine ait kişisel verilerin ve sundukları hizmetlerin güvenliğini sağlamak amacıyla uygun teknik ve idari tedbirleri alacak.Kızılay'a KDV istisnasıMaliklerinin mülkiyet hakkının kullanılmasının engellenmemesi, can ve mal güvenliği bakımından gerekli önlemlerin alınması kaydıyla, kamu yararına dayalı olarak tünel sistemleri de yapılabilecek. Taşınmazların mülkiyet hakkının kullanımının engellenmemesi halinde, taşınmazlara ilişkin herhangi bir kamulaştırma yapılmayacak. Taşınmaz sahiplerine bu işlemler nedeniyle kamulaştırma, tazminat ve benzeri nam altında herhangi bir ücret ödenmeyecek.Türkiye Kızılay Derneği'nin, afet yönetimi ve yardımları, barınma, beslenme, sosyal yardımlar, toplumu bilinçlendirme, ulusal ve uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası Kızılay-Kızılhaç hareketi faaliyetleri, savaş ve olağanüstü hallerdeki görevlere ile kan, sağlık, göç ve mülteci hizmetlerini (sığınmacı hizmetleri dahil) yerine getirilmesine yönelik görevler kapsamında yapılan teslim ve hizmetler; derneğin ulusal ve uluslararası işbirlikleri, uluslararası mensubiyet ve üyelikleri, Birleşmiş Milletler'e bağlı kurum ve kuruluşlar ile uluslararası akreditasyonu olan yardım kuruluşlarıyla yürütülen insani yardım faaliyetleri kapsamındaki teslim ve hizmetleri KDV'den istisna olacak.İstanbul'un Sultanbeyli ilçesinde bulunan bazı alanlarda yapılacak iyileştirme, yenileme ve dönüşüm projeleri kapsamında, trampa yolu ile kamulaştırılan taşınmazların Hazine'ye devir ve teslimi 31 Aralık 2015 tarihine kadar KDV'den müstesna olacak. İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen KDV, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacak.Verilerin işlenmesinde ilgili kişilerin rızası aranacakŞeffaflığın sağlanması ve bilgilendirme kapsamında ve kamu yararının sağlanması amacıyla Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından işletmelere getirilen yükümlülüklerin yerine getirebilmesi için kişisel veriler işlenebilecek.Kişisel verilerin yurt dışına aktarılmasına ilişkin ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, trafik ve konum verileri, ancak ilgili kişilerin açık rızaları alınmak koşuluyla yurt dışına aktarılabilecek.Trafik verileri, trafiğin yönetimi, arabağlantı, faturalama, usulsüzlük, dolandırıcılık tespitleri ve benzeri işlemleri gerçekleştirmek ya da tüketici şikayetleri ile arabağlantı ve faturalama anlaşmazlıkları başta olmak üzere, uzlaşmazlıkların çözümü amacıyla, sadece işletmeci tarafından yetkilendirilen kişilerle sınırlı kalmak kaydıyla işlenecek. Bu uzlaşmazlıkların çözüm süreci tamamlanıncaya kadar gizliliği ve bütünlüğü sağlanarak saklanacak.Katma değerli elektronik haberleşme hizmetlerinin sunulması ya da elektronik haberleşme hizmetlerinin pazarlanması amacıyla ihtiyaç duyulan trafik verileri ile konum verileri anonim hale getirilerek ya da ilgili abonelerin açık rızasının alınması ve sadece işletmeci tarafından yetkilendirilen kişilerle sınırlı kalmak kaydıyla belirtilen faaliyetlerin gerektirdiği ölçü ve sürede işlenebilecek.Elektronik haberleşme hizmeti sunan şirketin işletmecileri konum verilerinin işlenmesinde abonelere bu verilerin işlenmesini reddetme imkanı sağlayacak. İlgili mevzuat ve yargı kararlarının öngördüğü durumlar haricinde, ancak acil yadım çağrıları ile afet ve acil durum hallerinde, abonelerin açık rızası aranmaksızın konum verileri ve ilgili kişilerin kimlik bilgileri işletmeci tarafından yetkilendirilen kişilere sınırlı olmak kaydıyla işlenebilecek.Abone şikayetlerinin incelenmesi ve denetim faaliyetleri kapsamında trafik ve konum verileri ile kişisel veriler belirtilen faaliyetlerle sınırlı olmak kaydıyla işlenebilecek.Verilerin saklanma süreleriKanun kapsamında sunulan hizmetlerle ilişkin olarak, veri kategorileri ile haberleşmenin yapıldığı tarihten itibaren bir yıldan daha az ve iki yıldan daha fazla olmamak üzere verilerin saklanma süreleri yönetmelikle belirlenecek.Soruşturma, inceleme, denetleme ya da uyuşmazlığa konu olan kişisel veriler ilgili süreç tamamlanıncaya kadar; kişisel verilere ve ilişkili diğer sistemlere yapılan erişimlere ilişkin işlem kayıtları iki yıl; kişisel verilerin işlenmesine yönelik abonelerin rızalarını gösteren kayıtlar asgari olarak abonelik süresince saklanacak.İşletmeciler, tahsilata ilişkin riskin yönetilmesi ve kötü niyetli kullanımların önlenmesi amacıyla abonelerin elektronik haberleşme hizmetlerine yönelik fatura tutarı ve ödeme bilgilerini diğer işletmecilerle paylaşabilecek ve işleyebilecek.Kanun kapsamında, kişisel verilerin gizliliğinin, güvenliğinin ve amacı doğrultusunda kullanılmasının temininden işletmeciler sorumlu olacak.Sağlık yardımından yararlanamayanlarSağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarınca, sağlık hizmeti verildiği dönemde herhangi bir nedenle ilgili mevzuatı kapsamında sosyal güvenlik sağlık yardımından yararlanamayan gerçek kişilere sunulan sağlık hizmet bedellerinden 31 Aralık 2014'e kadar tahsil edilememiş alacak tutarlarının yüzde 50'sinin bu kanunun yayımı tarihinden itibaren 1 yıl içinde ilgililerce defaten veya taksitle ödenmesi halinde geri kalan kısmı ferileriyle birlikte terkin edilecek.Alacak tutarı bin lira ve altında ise resen terkin edilecek, alacak tutarının yarısının bin liranın altında olması halinde bin lira terkin edilerek, bakiye kısım tahsil edilecek.Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 5 yıl süreyle Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşları, götürü bedel üzerinden sağlık hizmeti sunmak üzere kamu kurum ve kuruluşları ile protokol yapmaya, kamu kurum ve kuruluşları da söz konusu protokoller doğrultusunda götürü bedel üzerinden sağlık hizmeti bedeli ödemeye yetkili olacak. Bu şekilde hizmet verilmesine ve götürü bedelin tespit edilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı'nın görüşü alınarak protokollerde belirlenecek. Götürü bedel üzerinden sunulan hizmetler için ilgili kurumlara ayrıca fatura ve dayanağı belge gönderilmeyecek.Türkiye Kızılay Derneği, Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve Türkiye Yeşilay Vakfı tarafından kuruluş amaçlarına uygun olarak kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan, mülkiyeti Hazine'ye, kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar üzerinde 49 yıl süre ile bedelsiz irtifak hakkı tesis edilebilecek.Söz konusu dernek, cemiyet ve vakfın, kanun yürürlüğe girmeden önce kullanma izinleri ya da kiralama işlemleri, kanun yürürlüğe girdikten sonra 49 yıl süre ile bedelsiz irtifak hakkına ya da kullanma iznine dönüştürülebilecek.Türkiye Kızılay Derneği'ne ait iktisadi işletmeler adına daha önceki kurumlar vergisi ve kar dağıtımına bağlı vergi kesintisi ile gecikme zammı ve vergi cezalarının; bu alacaklarla ilgili açılmış olan tüm davalardan ve tahsilinden, kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar vazgeçilecek.Türkiye Yeşilay Vakfı'na, amaçlarını gerçekleştirmek üzere, her yıl Ocak ayı içinde aktarılmak üzere Sağlık Bakanlığı bütçesinde gerekli ödenek öngörülecek. Aktarılacak tutar 2015 yılında 15 milyon lira olarak, takip eden yıllarda ise her takvim yılı başından geçerli olmak üzere o yıl için, Vergi Usul Kanunu'nun ilgili maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılarak belirlenecek.Ödemesiz geçiş cezalarında yeni düzenlemeUlaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın görevleri arasında, ulusal kamu entegre veri merkezlerine yönelik politika, strateji ve hedefleri belirlemek, eylem planlarını hazırlamak, e-devlet hizmetlerinde kullanılan verilerin ve sistemlerin barındırıldığı veri merkezlerini kamu entegre veri merkezlerinde toplamak amacıyla gerekli altyapıları kurmak da olacak.Karayolları Genel Müdürlüğü işletimindeki otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yaptığı tespit edilen araç sahiplerine, geçiş ücreti ödemeden giriş-çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücretinin on katı tutarında idari para cezası verilecek. Yabancı plakalı araçlar için uygulanan bu ceza, gümrük kapılarında tahsil edilecek.Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan, ödemesiz geçiş tarihini izleyen 15 gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere, bu ceza on kat olarak uygulanmayacak.Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, döner sermaye gelirlerinden, savaş, iç savaş, terör, kargaşa ve benzeri olağanüstü koşullara sahip ülkelerde uluslararası taşıma yaparken saldırıya uğrayıp hayatını kaybeden şoför ve beraberindeki Türk vatandaşlarının varislerine 40 bin liraya kadar ödeme yaptırmaya yetkili olacak.Bakanlık, Döner Sermaye İşletmesinin mali imkanları ölçüsünde olmak üzere, ticari yolcu ve eşya taşımalarında kullanılan otobüs, minibüs, kamyonet, traktör, kamyon, tanker ve çekicilerden yaşları ilgili mevzuatın getirdiği yaş sınırının üzerinde olanları devir almaya, devir alınan taşıtların sahiplerine ve karayolu yatırım projelerine ödeme yaptırmaya yetkili olacak.Bakanlık ayrıca, Milli Gemi Sicili ya da Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı, ticari yük taşımalarında kullanılan gemilerden cins ve nitelikleri Bakanlıkça belirlenenlerin hurdaya ayrılmasını desteklemek amacıyla yerlerine, Türkiye'de inşa edilmek, asgari 5 yıl Türk Bayraklı işletilmek ve inşasının 3 yıl içinde tamamlanmaması ya da inşasından sonra 5 yıldan önce satılması halinde, Amme Alacaklarının Tahsil ve Usulü Hakkında Kanun kapsamında tahsil edilmesi şartıyla, yeni gemilerin finansmanında kullanılmak ve hurda bedelini aşmamak üzere ödeme yaptırmaya yetkili olacak.Konya'nın Hadim ilçesi Dedemli Beldesi'nde Bozkır Barajı yapımından etkilenen ailelerin, belirlenecek yeni yerleşim alanına nakilleri, hak sahipliği duyurularına ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulu'nca belirlenecek.Denizcilik Müsteşarlığı'nın Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'deki kadro unvanında sehven ifade edilen 'Gemi Sürvey Uzmanı', 'Gemi Sörvey Uzmanı' olarak değiştirilecek.Kredi Yurtlar il müdürlüklerine devredilecekTeklif ile 638 sayılı Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede 'İl ve ilçe düzeyinde yapılması gereken iş ve işlemler' başlıklı madde, 'İl ve ilçe düzeyinde yapılması gereken iş ve işlemler ile bağlı kuruluşlarla ilişkiler' şeklinde değiştirildi.Bakanlık, merkez teşkilatı ile bağlı kuruluşlarınca yürütülen gençlik ve spor ile kredi ve yurt hizmetlerinin, belirleyeceği plan ve program dahilinde ve mevzuata uygun bir şekilde yürütülmesini sağlamak ve gözetmek, gelişmesini ve yaygınlaşmasını teşvik edici tedbirler almak ve bunların uygulama ve sonuçlarını denetlemekle görevli ve yetkili olacak.Bakanlık, yurt, spor tesisi, her türlü gençlik ve eğitim tesislerinin yapılması, kiralanması, işletilmesi, bağlı kuruluşların mülkiyetindeki taşınmazların tahsisi ve bu taşınmazlar üzerinde sınırlı ayni hak tesisi iş ve işlemlerini koordine etmeye, planlamaya yetkili olacak.Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü bölge müdürlükleri kapatılacak. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü bölge müdürlüklerinin kullanımında olan her türlü taşınır ile taşıt, araç, gereç ve malzeme, varsa her türlü borç ve alacaklar, yazılı ve elektronik ortamdaki her türlü kayıtlar ve diğer dokümanlar ile personeli Kredi Yurtlar il müdürlüklerine devredilecek.Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü bölge müdürlüklerinin devri sebebiyle gerçekleştirilen, kapatma, devir, personel geçişi ve nakli, diğer geçiş işlemleri ile kadro, demirbaş devri ve benzeri hususlar kurulacak bir komisyon tarafından yerine getirilecek.Kredi Yurtlar il müdürlüklerinin 2015 yılı harcamaları Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü'nün 2015 yılı bütçesinden karşılanacak.Madde yürürlüğe girdiği tarih itibariyle mevzuatta 'Kredi ve Yurtlar Kurumu Bölge müdürlükleri ve Müdürü'ne yapılan atıflar 'Kredi ve Yurtlar İl müdürlükleri ve İl Müdürü'ne yapılmış sayılacak.Madde yürürlüğe girdiği tarihte Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü'nde Bölge Müdürü ve Bölge Müdür Yardımcısı kadrolarında bulunanların görevleri hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona erecek. Bu kadrolarda bulunanlar araştırmacı kadrolarına halen bulundukları kadro dereceleriyle hiçbir işleme gerek kalmaksızın atanmış sayılacak. Ancak ilgililerin önceki kadroları ile atandıkları yeni kadro arasında mali haklar bakımından bir fark bulunması durumunda bu fark, 14 Temmuz 1965 tarihli ve Devlet Memurları Kanunu'nun ilgili maddesinde düzenlenen usul ve esaslar çerçevesinde aradaki fark kapanıncaya kadar ödenecek.Araştırması kadro veya pozisyonları atama işleminin yapıldığı tarihte hiçbir işleme gerek kalmaksızın ihdas edilmiş ve herhangi bir sebeple boşalması halinde hiçbir işleme gerek olmadan iptal edilmiş olacak. Araştırmacı kadro veya pozisyonlarına atananlar atamaya yetkili amirleri tarafından belirlenen birimlerde istihdam edilecek.Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'nda Genel Müdür ve Genel Müdür yardımcıları Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanuna göre müşterek kararla atanacak. Bunun dışındaki kadrolara Bakan tarafından atama yapılacak. Bakan gerektiğinde bu yetkisini alt kadrolara devredebilecek.Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na ait binaların ve her türlü tesislerin yapım, yaptırma, donatım, bakım ve onarım işleri kurum tarafından yürütülebilecek.Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü'ne 1.152 ve Spor Genel Müdürlüğü'ne 81 kadro ihdas edilecek.AA
Erdoğan ‘Hızlandırın’ Dedi, Kanal İstanbul'un Ayrıntıları Netleşiyor...
Kamuoyunda ‘çılgın proje’ olarak bilinen ve biliminsanlarının ekolojik dengeye zarar vereceği gerekçesiyle karşı çıktığı Kanal İstanbul’un ayrıntıları gün yüzüne çıkmaya başladı.  Erdoğan'ın “Hızlandırın, bir an önce tamamlayın” talimatı verdiği projede nüfus sayısı düşürüldü.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Kanal İstanbul’la ilgili Güney Amerika seyahati dönüşünde yaptığı açıklamanın detayları ortaya çıkmaya başladı. Erdoğan’ın bakanlıklar ve ilgili kurumlarla yaptığı Kanal İstanbul toplantısında önemli karar alındığı öğrenildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devredilen Kanal İstanbul konusunda kapsamlı bir brifing alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kurumlara “Kanal İstanbul’u hızlandırın, bir an önce tamamlayın” talimatı verdi.NÜFUS İNDİRİLDİHürriyet’ten Erdinç Çelikkan’ın haberine göre, toplantıda daha önce hazırlanan kentsel tasarım projesi yeniden ele alındı. Kanal İstanbul çevresine kurulacak yeni şehir için hazırlanan kentsel tasarım planı 1 milyon 200 bin nüfusa göre hazırlanmıştı. Ancak yapılan çalışmalardan sonra “nüfus çok yoğunlaşır” gerekçesiyle yeni şehrin nüfusunun aşağı çekilmesi ve 500 bin kişiye göre planlanması kararlaştırıldı. Alınan bilgiye göre yeni şehir Kanal İstanbul’un her iki tarafında 250+250 bin ya da 300+200 bin şeklinde inşa edilecek.
‘Nakil Aracı Faciası’nda Dört Bilirkişi Raporu, Üç Ayrı Görüş
Beş tutuklunun yanarak can verdiği nakil aracına ilişkin olarak hazırlanan dördüncü bilirkişi raporunda, 'Yangının önceden tahmin edilemeyen teknik bir arıza sonucu çıktığı' öne sürülerek, olayla ilgili sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle yargılanan herkesin 'suçsuz' olduğu belirtildi.Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre Kayseri’de cezaevi nakil aracının alev alarak yandığı ve içindeki beş tutuklunun feci şekilde can verdiği olaya ilişkin dördüncü bilirkişi raporu tüm ilgilileri akladı. Raporda, “Yangının önceden tahmin edilemeyen teknik bir arıza sonucu çıktığı ve tutukluların yanmasına, kilitli hücrede yolculuk yapmalarının neden olduğu” savunuldu. Bu tespit dışında, sanık olarak yargılanan aracın şoföre ve komutanı ile önceki bilirkişi raporlarında asli kusurlu kabul edilen benzin istasyonu ve araç bakım yetkililerinin kusursuz olduğu ileri sürüldü. Ayrıca araç alım şartnamesini hazırlayan Adalet Bakanlığı görevlilerine de kusur atfedilemeyeceği iddia edildi.Metris Cezaevi’nden 11 Eylül 2011’de yola çıkan cezaevi nakil aracı yedi şehir ve beş ilçe dolaşıp, beş günde 3 bin 166 kilometre kat ettikten sonra, motorundaki arıza nedeniyle 16 Eylül’de tutuşmuştu. Araçta elleri kelepçeli halde bulunan 5 mahkûm ve tutuklu yanarak can vermişti. Sürücü Cafer Sarı ve araçta görevli komutan İsmail Bostan hakkında ‘taksirle adam öldürmeye sebebiyet’ iddiasıyla Kayseri 1. Ağır CezaMahkemesi’nde dava açılmıştı.
Hükümetin Söz Verdiği ama Gerçekleşmemiş 10 Vaat.
AK Parti'nin 2011 Seçim beyannamesinde 2015 ve öncesi için bitmesi planlanan vaatleri incelendi. Öngörülen zaman diliminde gerçekleştirilen vaatler “Gerçekleştirildi” Öngörülen zaman diliminde gerçekleştirilemeyen vaatler “Gerçekleştirilemedi” İlgili zaman diliminde verilere göre devam ettiği anlaşılan vaatler 'Devam Ediyor' olarak notlandırıldı.Toplamda 36 vaatin 8’i tamamiyle gerçekleştirilmiş, süreci devam eden 7 vaadin 3 tanesinin yıl içinde gerçekleşmesi mümkün görünüyor. Ancak vaatlerin kalan yaklaşık %70'lik kısmı ise, 2015'e kadar tamamlanamamış ya da yıl içinde tamamlanabilmesi mümkün olmayan vaatlerden oluşuyor. Bunların ciddi bir bölümü ekonomi ile ilgili olurken, bir kısmı denizcilik, sağlık ve teknoloji konularında yer alıyor. Tamamlanan vaatlerin büyük bir kısmı da sağlık alanındaki hedeflerden oluşuyor.Sizler için AK Parti'nin vaat ettiği, yerine getirilmeyen 10 vaat.