onedio

Kreş Haberleri

Kreş ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Kreş ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Veliler Dikkat! Okul Servisi Ücretleri ve Kamera Şartı Yenilendi: Kararlar Resmi Gazete’de!
Öğrenci taşımacılığında güvenliği artırmayı hedefleyen Okul Servis Araçları Yönetmeliği değiştirildi. Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenleme, hem servis araçlarını hem de şoförleri yakından ilgilendiren önemli yenilikler içeriyor. Yeni düzenlemeye göre artık tüm okul servislerinde, araçtaki tüm koltukları görecek şekilde yerleştirilmiş kamera sistemi bulunması şart olacak. Kamera ve kayıt cihazlarının hem iç hem dış çekim yapabilecek teknik özellikleri taşıması zorunlu hale getirildi.
0-6 Ay Arası Bebekleri Güneşten Uzak Tutun!
Prof. Dr. Sıdıka Kurul: “Özellikle 0-6 ay arası bebekler güneşten uzak tutulmalıdır, bebeklikte güneşe maruz kalma cilt kanseri riskini 2 kat artırmaktadır”T.C. Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Daire Başkanlığı; Türk Onkoloji Vakfı; Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği; Türk Onkoloji Grubu Derneği; Kanserle Dans Derneği işbirliği ve Bristol-Myers Squibb ilaç firmasının koşulsuz desteği ile bir deri kanseri türü olan “Melanom” konusunda bir Sosyal Sorumluluk Projesi başlatıldı. Pilot bölge olarak seçilen Sarıyer ilçesinde “Çocuğunuzu Melanom’dan Koruyun” isimli proje kapsamında,hazırlanan görsel materyaller aracılığı ile ”Melanom” hakkındaki bilgiler aileler ve çocuklarla paylaşıldı. Türk Onkoloji Vakfı Başkanı Prof. Dr. Sıdıka Kurul önderliğinde ilk kez Sarıyer ilçesinde başlatılan proje kapsamında, melanom ile ilgili bilgilendirici el broşürleri ve posterler 145 eczane, 43 kreş, 38 muhtarlık, 15 spor tesisi, 6 büyük market ve 1 özel Hastane ve yaklaşık 1800 haneye ulaştırıldı. Melanom’da güneş ışınlarının etkisi ve sağlıklı güneşlenme konusunda hazırlanan poster ve el broşürleri ile, güneşe çıkılmaması gereken saatler, arabada, evde ve güneş etkisi yaratan solaryum da dahil olmak üzere güneş hasarı ve korunma yolları ile, anne ve babalar için önemli bilgiler bölge halkı ve özellikle çocuk sahibi olan aile bireylerinde farkındalık oluşturmayı hedefliyor. “BEBEKLERDE RİSK DAHA FAZLA” Türk Onkoloji Vakfı Başkanı Prof. Dr. Sıdıka Kurul, 0-6 ay arası bebeklerin güneşten uzak tutulması gerektiğine dikkat çekti. 0-6 ay arası bebekler güneşin doğrudan etkisinden uzak tutulmasını, ciltlerinin güneşe karşı çok hassas olduğunu belirten Prof. Dr. Kurul, “Önlem olarak; araba camları ultraviyole ışınlara karşı yüzde yüz koruma sağlayan UV filmleri ile kaplatılabilir. Bebekler saat 10:00’dan önce ve 16:00’dan sonra güneş koruması olan bir pusetle dolaştırılabilir. Bebeklerin kol ve bacaklarını örten ince giysiler giydirilebilir ve boynunu da örten şapkalar kullanılabilir. Ancak bu saatler haricinde, güneş kremi kullanmadan günde 10-15 dakika güneşe çıkarmak da D vitamini gelişimi açısından önemlidir. 6-12 ay arası bebekler ise bu belirtilen önlemlere ek olarak, belli kurallar çerçevesinde güneşe çıkartılabilir. Özellikle dışarı çıkmadan yarım saat önce, en az 15 faktörlü bir güneş kremi sürülmeli ve bu krem her 2 saatte bir ve yüzmeden sonra tekrar uygulanmalıdır. Bebeklikte güneşe maruz kalma, cilt kanseri riskini iki kat artırmaktadır” dedi. “HASTA SAYISINI AZALTMAYI HEDEFLİYORUZ” Sağlık Bakanlığı Kanser Savaş Daire Başkanı Doç. Dr. Murat Gültekin, Türkiye'de yılda yaklaşık 735 erkeğe ve 560 kadına melanom teşhisi konulduğunu belirtti. Doç. Dr. Gültekin, Projenin Türkiye'de melanom hasta sayısının azaltılması amacıyla hayata geçirildiğini anlatarak şöyle devam etti: 'Şu anda ülkemizde az da olsa melanom görülme oranının artışını bekliyoruz. Bu konuda mutlaka bir takım eğitim, önleme ve erken teşhis tarama faaliyetleri yapmamız gerekiyor. Vücudumuzun D vitaminine de ihtiyacı var, bunu unutmamak gerekir. Güneş ışınlarının fazlasından kendimizi ve gelecek nesilleri korumamız gerekiyor. Genç yaşlarda solaryumun da malign melanom riskini arttırdığı bilinmektedir. Bu projeyle hazırlanan tüm broşürleri hekimler aracılığıyla halkımıza ulaştıracağız. Kendi kendine cilt muayenesini yaygınlaştırmayı da hedefliyoruz.' dedi. Türkiye'nin kanser istatistiklerini sürekli takip ettiklerini ifade eden Doç. Dr. Gültekin, 'Ülkemizde yılda yaklaşık olarak 735 erkeğe ve 560 kadına melanom teşhisi koyuyoruz' diye konuştu. “GÜNEŞ KREMİNİN KORUMA FAKTÖRÜ 30'UN ÜZERİNDE OLMALI” İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Aydemir ise, melanomda diğer deri kanserlerine kıyasla ölüm riskinin daha fazla olduğunu kaydetti. Deri kanserine yakalanma riskinin ilk 10 yaşta alınan ultraviyole dozuna bağlı olduğunu anlatan Prof. Dr. Aydemir, güneşin yanık yapacak kadar yüksek dozda alınmasının, kişiyi bir basamak daha melanoma yaklaştırdığını söyledi. Hastalığın sürekli güneşte çalışanlarda değil, tatile çıkanlarda daha sık görüldüğünü ifade eden Aydemir, güneş ışınlarının en dik geldiği vaktin 2 saat öncesi ve sonrasında dışarı çıkılmamasını istedi. Güneşten en iyi korunma şeklinin doğru giyinme olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Aydemir, şu önerilerde bulundu: 'Giysili alanınıza güneş etki etmiyor. Kuru, sık dokulu ve koyu renk giyinmeli. Bize hep sıcak havada açık renk giyinmek öğretilirdi. Isıdan, güneşten korunmak için sık dokulu ve koyu renk giyinmek gerekir. Hep gölgeden yararlanmak isteriz fakat gölge, çevreden, sudan, betondan yansı yapar. Gölgede ancak yüzde 50 korunabiliriz. Şapka da kısmen korur. Bunların dışında güneş kremi kullanabiliriz. Koruma faktörünün 30'un üzerinde olması gerekir.' Prof. Dr. Aydemir, açık tenli, fazla beni olanların melanom hastalığına yakalanma riskinin daha çok olduğunu belirterek, benlerin 2-3 ayda renk, şekil, boyut değiştirmesi durumunda mutlaka bir dermatoloğa gidilmesi gerektiğini anlattı. “HİÇBİR BEN BIÇAK DEĞDİĞİ İÇİN KÖTÜ OLMAZ” Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği Başkanı İsmail Kuran, melanomun tedavisinde erken tanının önemli olduğunu, bu nedenle de kişinin bedenini sürekli kontrol etmesi gerektiğini kaydetti. Benlerin alınmasının çok basit bir cerrahi işlem olduğunu ve iz kalmadığını anlatan Kuran, alınan benin tahlil edilmesinin önemine işaret etti. Kuran, 'Halk arasında 'Bene bıçak değerse kötü olur' kalıbı nasıl yerleşmiş bilmiyorum ama hiçbir ben bıçak değdiği için kötü olmaz' dedi. Ultraviyole ışınlarının tetiklediği düşünülen melanomun, güneş ışığına maruziyetin yüksek olduğu bölgelerde daha sık görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Kuran, “Melanositlerin tümör hücrelerine dönüşümü hem genetik olarak normal kişilerde, hem de riskli ve yatkın olan kişilerde görülmektedir. Erken evrede melanom yalnızca derinin yüzeyel tabakasını tutarken, ilerleyen evrede daha alt tabakalara uzanan mikroinvazyonlar (mikrouzanımlar) ve daha ileri evrede en alt tabakalarda invazyon ve metastazlar (uzak yayılımlar) görülmektedir” şeklinde konuştu. “MELANOM’DA ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ” Melanomdan korunmak için erken tanının çok önemli olduğunu ifade eden İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dermatoloji ABD. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Aydemir şunları kaydetti: ”Bu kapsamda kişilerin kendini muayene etmesi ve şüpheli durumlarda dermatologlara gitmesi önerilmektedir. Melanomun asıl tedavisi cerrahi tedavidir. Hastaların önemli bir bölümü ameliyatla tedavi edilmektedir ve bu aşamada iyi kalitede cerrahi müdahale çok önemlidir. Ancak, hastalık sistemik hale geldiğinde yani uzak metastazlar başladığında medikal tedavi gerekli olmaktadır. Bu evredeki hastalar için de günümüzde oldukça iyi sonuçlar veren tedavi seçenekleri geliştirilmiş ve geliştirilmeye devam edilmektedir. Melanom konusunda farkındalık yaratılması amacıyla yazılı ve görsel basında bu konuya daha çok yer verilmesi son derece önemlidir.” “YENİ TEDAVİLER YAŞAM SÜRESİNİ UZATIYOR” Türk Onkoloji Grubu Derneği, Melanom ve Deri Kanseri Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Alper Sevinç de, yapılan bir çalışmada melanom hastalığında lezyonun ilk kez fark edilmesinden tedaviye kadar geçen sürenin, hastaların yüzde 25’inde 1 yıldan fazla olduğu belirlendiğini kaydetti. Prof. Dr. Sevinç, “Bu gecikme nedeniyle hastaların çoğu son evrelerde teşhis edilebilmektedir. Bu durum hastalığın hayatta kalım süresini olumsuz etkilemektedir ve mevcut, klasik tedavi yöntemlerinden yararlanmayı neredeyse imkânsız kılmaktadır. Üzerinde uzun yıllardır araştırma yapılan ve bağışıklık sistemini güçlendiren İmmüno Onkolojik tedaviler ve ilaçlar bugün melanom tedavisinde yeni bir çığır açmış, ileri evrelerde dahi yaşam süresini 2-3 kat uzatmıştır. İmmüno Onkolojik tedavi yaklaşımı sayesinde melanomun yanı sıra akciğer kanseri, böbrek kanseri gibi pek çok kanser türünde, önümüzdeki 5 ila 10 yıl içinde tümörlerle savaşta, tıbbın çok güçlü ve yeni silahları olacaktır” dedi.
334 Çocuk Annesiyle Birlikte Cezaevinde
Kadın cezaevlerinde kalan 0-6 yaş arasındaki çocukların sayısı 334’e yükseldi. Herhangi bir düzenleme yapılmadığı için bu çocuklar gündüzleri kreşe gitmeleri gerekirken gidemiyor ve cezaevi koşullarında yaşamak zorunda kalıyor... Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı Başkanı Nevin Özgün’ün verdiği bilgiye göre 0-6 yaş arasındaki 334 çocuk anneleriyle birlikte cezaevinde kalıyor. Cumhuriyet’in haberine göre Kadın ceza infaz kurumlarında kalmak zorunda olan 0-6 yaş arası çocukları, sistem görmüyor. Yasal düzenlemeye göre bu çocukların gündüzleri kreş ve yuvalara gönderilmesi, akşamları annelerinin yanına getirilmesi gerekiyor ama bu çoğunlukla uygulamaya geçemiyor. Kurumdaki kreşlere sadece 3-6 yaş arası çocuklar alınıyor. Mevcut yasal düzenleme, bu çocukların gelişimlerine uygun besin takviyeleri alacağından söz etse de; koşullar çocukların ancak annelerine düşen yiyeceklerden yararlanmalarına olanak tanıyor.Aynı zamanda bu durum çocuğu ile birlikte cezaevinde kalan kadınlar için de psikolojik sorunlar yaratıyor. Anneler çocuklarının da özgürlüklerini kısıtladıklarını düşünerek suçluluk duyuyorlar. Cezaevlerinde anneleriyle birlikte kalan çocuklar için karşılanması istenen talepler ise şunlar: Mahpus anne ile çocuğun odası diğer mahpuslardan ayrı olmalı, çocuklu annelere ayrı bir yer düzenlenmeli, bu mekânlar çocuk dostu olmalı. Yeni mekânlar inşa edilemiyorsa çocuklu mahpus anneler için ayrı bir koğuş ayarlanmalı. Mahpuslara verilen yiyecekler çocuk ve bebeklere, emziren annelere, hamile kadınlara verilmemeli. Çocuğun dışarıyla, diğer aile üyeleriyle (babası ve kardeşleri) teması kesilmemeli, çocuk mümkün olduğunca dışarı gönderilmeli. 0-3 yaş grubu akranlarıyla zaman geçirebilmeli. 3-6 yaş grubu kurum dışındaki kreşlere gönderilmeli, okul öncesi eğitim desteği sağlanmalı. Kurumlarda sürekli olarak doktor bulunmalı, çocuk doktoruna erişim kolaylaştırılmalı. Psikososyal servis uzmanları artırılmalı. Sendika.Org
TSE'den Başkente "Dev" Laboratuvar Üssü
TSE, Ankara Temelli'ye 'dev' bir laboratuvar üssü kurmak için çalışmalara başladı.Türk Standardları Enstitüsü (TSE), Ankara Temelli'ye 'dev' bir laboratuvar üssü kurmak için çalışmalara başladı. Enstitüsü, 120 milyon liralık yatırımla, Temelli'yi Ortadoğu ve Balkanların test ve eğitim merkezi yapmayı hedefliyor.Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, TSE'nin 2018 yılında faaliyete geçirmeyi planladığı Temelli kompleksi, yaklaşık 100 bin metrekare kapalı alana sahip olacak. Komplekste yer alan tüm bina inşaatları, mekanik ve elektrik tesisatları, alt yapı işleri, dahili yollar, kanalizasyon ve yağmur suyu drenajları, çevre düzenleme işleri, tesisat galerisi, otopark, peyzaj ve ağaçlandırma için yaklaşık 120 milyon lira ön maliyet hesaplandı.Kamu ihale kanunları çerçevesinde yapılacak tesisin finansmanı, TSE'nin öz kaynaklarıyla sağlanacak.TSE, bu yatırımla Avrupa'da sadece birkaç ülkede olan, Ortadoğu ve Balkanlarda ise örneği bulunmayan 'dev' bir laboratuvar üssünü Türkiye'ye kazandırmayı hedefliyor.14 laboratuvarSanayinin ihtiyaç duyduğu gelişmiş teknoloji konularındaki ihtiyaçlara yanıt verecek komplekste 14 farklı laboratuvar olacak.Kimya, gıda, yapı malzemeleri, makina ve malzeme, elektrik/elektronik, bio-uyumluluk, EMC ve akustik, tekstil ve nanoteknoloji, formaldehit ve organik bileşikler analiz, çevre şartları, asansör test merkezi, enerji sistemleri, yüksek güç ve gerilim ile yüksek gerilim direkleri laboratuvarlarının yer alacağı üste ayrıca, Ankara Araç Kontrol Merkezi de bulunacak.Komplekste laboratuvarların yanı sıra, 600 kişilik konferans salonu, teknik kurul salonu, uluslararası akreditasyon kuruluşlarının ofisleri, genel arşiv ve kütüphane, Türk sanayisinde önem arz eden ve uzun yıllar kullanılmış laboratuvar cihazlarının sergilendiği kamuya açık müze, Ar-Ge ve teknoloji alanları ile sağlık, spor merkezi, kreş, yemekhane, mutfak ve teknik merkezler de olacak.Türkiye'nin 'ilk uygulamalı eğitim merkezi'Komplekste ulusal ve uluslararası bazda sanayiciye, üreticiye, hizmet sektörüne, akademisyenlere, kamu kurum ve kuruluşlarına yönelik uygulamalı laboratuvar, kalibrasyon ve Ar-Ge amaçlı uygulamalı eğitimler de verilecek. Bunların yanı sıra, enerji verimliliği, organik tarım ve hayvancılık, bilgi güvenliği, helal gıda, kalite sistemleri gibi alanlarda verilecek eğitimlerle ,kompleksin Türkiye'nin 'ilk uygulamalı eğitim merkezi' olması hedefleniyor.Öte yandan, tesiste ISO, CEN, CENELEC, IEC gibi uluslararası ve bölgesel standart kuruluşlarının irtibat ofislerinin yer alacağı bir koordinasyon merkezi de oluşturulacak.Güvenli yeşil bina kriterlerine göre projelendirilecek ve belgelendirilecek Temelli Kompleksi enerji verimliliği, çevreye ve insana duyarlılık ve kalite sistemleri konularında örnek bir kompleks olacak.AA
Yeryüzündeki En Korkunç 6 Mekan
Hayaletlere ister inanın ister inanmayın, bazı yerler var ki muhtemelen buralarda bir gece bile geçirmek istemezsiniz. Bu yerler ya gizemli ya korkunç ya da trajik bir hikaye ile (ya da üçü birden) şöhretlerini kazanmışlar ve 'hayaletli' sıfatını gerçekten hak ediyorlar.Bu yerlerden bazıları...
Anneler İçin Tam Ücret Alarak Yarı Zamanlı Çalışma İmkanı
Başbakan Ahmet Davutoğlu, doğuma bağlı çalışma konusunda düzenlemeler yapacaklarını, analık izni bitiminden sonra yarı zamanlı çalışma imkanı getireceklerini bildirdi.Başbakan Davutoğlu şu mesajları verdi:-'Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin derece, kademe ilerlemesinde değerlendirilmesini sağlayacağız. İkinci olarak, doğuma bağlı yarı zamanla çalışma konusunda düzenlemeler yapacağız. Analık izni bitiminden sonra ilk çocuk için iki ay, ikinci çocuk için dört ay, üç ve üzeri çocuklar için altı ay olmak üzere yarı zamanlı çalışma imkanı getireceğiz. Tam ücret alarak yarı zamanlı çalışacaklarİlk altın devletten-Her bir anneye, doğum yaptığı anda devletimizden bir doğum hediyesi olarak, ilk çocukta 300 lira, ki bu yarım altın karşılığı oluyor takriben, ikinci 400, üçüncü çocuk ise 600 lira doğrudan anneye doğum yaptığı anda bir yardım ulaşacak. Tabiri caizse, anneye ve bebeğe ilk altını devlet takacak.-Çocuk okul çağına gelene kadar ebeveynlere kısmi süreli çalışma izni hakkı getireceğiz. Buradaki fark şu: Çocuk 5,5 yaşına kadar, 'ben çocuğumla kalmak istiyorum, eğitimiyle ilgilenmek istiyorum, onu eğitime hazırlamak istiyorum' diyen annelere, ebeveynlere 30 saate kadar kısmi çalışma hakkı getireceğiz.'-Kreş ve bakımevleri vergi teşviklerinden istifade edecek; böylece çalışan kadınların çok daha iyi şartlarda çocuklarını bırakabilecekleri ortamları oluşturulacak, belediyelere kreş ve gündüz bakımevi kurma yükümlülüğü getirilecek.-İş Kanunu kapsamındaki babalık izinlerini yeniden düzenliyoruz. Yapacağımız düzenlemeyle işçiye eşinin doğum yapması halinde 5 gün izin vereceğiz, yani babaya 5 gün izin vererek annenin ve çocuğun yanında olmasını sağlayacağız.Çeyiz hesabı-18 yaşından sonra çocuklar tarafından kullanılacak bir tasarruf hesabı (çeyiz hesabı) açacağız. Ebeyevn bu hesaba ne kadar yatırmışsa, çocuk evleneceği zaman ebeyevnin yatırdığı bu miktara, kademelendirilmiş bir çalışma düşüneceğiz ama ortalaması yüzde 15 civarında devlet katkı yapacak. Aile 18 yılda 100 bin lira biriktirmişse devlet ona 15 bin lira ekleyecek.-Kadına karşı ve aile içi şiddet konusunda başka bir çerçevede, çok kapsamlı bir seferberlik başlatacağız. En affedilemez şiddet aile içinde kadına ve çocuğa karşı uygulanan şiddettir.'AA
'Ali Dosyalara Kustu, Hakimin Odasına Pisledi'
Amacım kadınların ortak problemine dikkat çekmek' diyen Avukat Feyza Altun Meriç, 7 aylık oğlu Ali Yiğit'le duruşmaya girdi.Anadolu Adalet Sarayı'nda bir kadın avukat, 'doğum yapan kadınların çalışma hayatından dışlanmasını' ve 'iş yerlerinde bebeklerinin bakımı için uygun ortam olmamasını' protesto etmek amacıyla duruşmaya 7 aylık bebeğiyle girdi.Annelerin çocuklarıyla birlikte hem iş yaşamında olabileceğini belirten avukat Feyza Altun Meriç, tüm anneleri dayanışmaya çağırdı.'DAHA ILIMLI ŞARTLAR VERİLMELİ''Benim amacım bütün kadınların ortak problemine dikkat çekmek' diyen avukat Meriç, 'Çalışsak da çalışmasak da, köyde de kentte de olsak çocuklarımızla yaşam alanı bulamıyoruz toplumda. Şimdi herkes ya çocuğunun büyümesine hasret kalarak çalışmak zorunda kalıyor evde oturmayı tercih eden de toplumdan dışlanıyor. İşveren kadınlara tam olarak ne zaman hamile kaldın diye soruyor. Bu ayıp bir şey, bu taciz sayılmalı bence. Ben burada demiyorum ki hepimiz toplanalım adli işleyişi bozalım. Bu değil olay. Mecbur kaldığımızda daha ılımlı şartlar bize verilmeli diye düşünüyorum' dedi.'BU ŞEKİLDE DURUŞMALARA GİRMEYE DEVAM EDECEĞİM'7 aylık bebeği Ali Yiğit Meriç ile duruşmalara da giren avukat anne, 'Duruşmada hiç olumsuz bir şey yaşamadım. Duruşma seyrinde görüldükten sonra hakim bey, 'Allah bağışlasın' dedi. Ve ben 'Bu şekilde duruşmalara girmeye devam edeceğim ve bütün kadınlara da yayılır umarım' dedim' diye konuştu.'BİR HAKİME HANIMIN ODASINDA ALTINI DEĞİŞTİRDİM'Bebeğinin bakımını da adliyede yaptığını belirten Feyza Altun Meriç, 'Bir iki kişiden rica ettim onların odasında öz bakımımızı yaptık. Altını değiştirdim, emzirdim vesaire. Valla bir hakime hanımın odasında altını değiştirdim, oğlum biraz kamu malına zarar verdi ama' diyerek güldü.Adaletin içine etti’Yiğit Ali’nin ise o gün genel olarak mutlu olduğunu belirten Meriç, “Oğlum, müdirenin klavyesini yaladı, bir iki avukatın dosyasına kustu, hâkim hanımın odasında altını açarken koltuğunu pisletti. Kısacası oğlum yargının içine biraz etti ama varsın bir de o etsin ne var” diye konuştu.'ÇOCUĞUMLA ÇALIŞMAK İSTİYORUM'Kadınlara dayanışma çağrısında bulunan Meriç, 'Benim talebim şuanda ben bütün kadınlara sesleniyorum; biz birlik olsak sokak başı kreş açarız. Biz birlik olursak taleplerimiz siyasi platformda da ses bulacak. Ben çalışmak istiyorum, çocuğumla çalışmak istiyorum. Burada da bunun garipsenmesini istemiyorum' dedi.DHA
Aile Paketi Tasarısı Meclis'e Sunuldu
Tüm doğumlarda para yardımı, annelere ücretli olarak yarı zamanlı çalışma imkânı gibi yeni haklar getiren tasarı Meclis Başkanlığı'na sunuldu.Türkiye'nin genç nüfus artışının desteklenmesi amacıyla çalışmasa da doğum yapan anneye doğum yardımı verilmesine, doğum yapan kadınların çalışma saatlerini azaltmasına, işverenlerin istihdamda geçici iş ilişkisi kurmasına, özel istihdam bürolarının genç ve kadın istihdamında rol üstlenmesini öngören 'Aile Paketi' tasarısı TBMM Başkanlığı'na sunuldu.Paket ile birlikte, tüm doğumlarda ilk çocukta 300, ikincide 400, üçüncüde 600 TL yardım yapılacak. Doğum nedeniyle geçen izinlerin derece kademe ilerlemesinde yer alması sağlanacak. Böylece erkeklerin askerlikten kazandıkları hak gibi, kadınlar da aynı şekilde borçlanmaksızın aynı haklardan istifa edecekler.Doğum sebebiyle yarı zamanlı çalışma imkanı getirilecek. Anneler ilk çocuk için 2 ay, ikinci çocuk için 4 ay, üçüncü çocuk için 6 ay yarı zamanlı çalışacaklar. Maaşları kesilmeyecek; yarısını işveren yarısını devlet ödeyecek. İşçilerin ücretleri işsizlik fonundan karşılanacak. Çocuğun engelli doğması halinde her durumda bu süre 12 ay olarak uygulanacak.Paketin maddelerin bazıları ise şunlar: Evlat edinilmesi halinde ücretli ve ücretsiz doğum izinlerinden yararlanılması sağlanacak.Engelli çocuğu olanlar ve çoğul gebelikte süre uzayacak.Tek ebeveynli ailelere yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetleri verilecek.Kısmi zamanlı çalışma hakkı getiriliyor.Prematüre doğum, evlat edinme ya da annenin doğum esnasında ölümünde izin hakları genişletilecek.Annenin doğumda hayatını kaybetmesi halinde doğum izni babaya geçecek.Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100 binin üzerindeki belediyeler, 'kadınlar ve çocukları için konukevleri, çocuklar için kreş ve gündüz bakımevleri açacak.Yeni cezalar geliyorTürkiye İş Kurumu Kanunu'nun 'idari para cezaları' başlıklı 20. maddesi değiştirildi. Buna göre: Kurumdan izin almadan iş ve işçi bulmaya aracılık yapan gerçek veya tüzel kişilere 15 bin lira, fiilin her bir tekrarında 30 bin lira,Kurumdan izin almamasına veya yetkisi iptal edilmesine rağmen geçici işçi sağlama sözleşmesi düzenleyen gerçek veya tüzel kişiler ile geçici işçi çalıştıran işverene ayrı ayrı 20 bin lira, fiilin her bir tekrarında 40 bin lira,İş arayanlardan ücret alan veya menfaat sağlayan gerçek veya tüzel kişilere 15 bin lira,Kurumdan izin almadan faaliyet gösteren kişiler ile Kurumdan izin almadan yurt dışına işçi götürmek isteyen firmalara ait reklam veya iş ve işçi bulma ilanını radyo, televizyon, video, internet, kablolu yayın veya elektronik bilgi iletişim araçları ve benzeri yayın araçları ile yayınlayan gerçek ve tüzel kişilere 8 bin lira,Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun gereği çalışma izni almayanlar için aracılık faaliyetinde bulunan veya geçici iş ilişkisi düzenleyen gerçek ve tüzel kişiler ile geçici işçi çalıştıran işverene ayrı ayrı 50 bin lira,İş arayanlardan ücret veya menfaat sağlanması hariç Türkiye İş Kurumu Kanunu'nun ilgili maddesinde yer alan yükümlülüklere aykırı davranan özel istihdam bürosu ve geçici işçi çalıştıran işverene ayrı ayrı 5 bin lira,Kuruma onaylatılmayan her bir yurt dışı hizmet akdi için işverenlere ve özel istihdam bürolarına 500 lira,Kurum tarafından istenilen bilgi ve belgeler ile işgücü piyasasının izlenmesi için gerekli olan istatistiksel bilgileri talebin tebliği tarihinden itibaren Kurumca belirlenen süre dahilinde ibraz etmeyenlere 3 bin lira,Ek teminatı vermeyen özel istihdam bürolarına bin lira ceza uygulanacak.Kaynak: AA