onedio

Meral Akşener Haberleri

Meral Akşener ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Meral Akşener ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

'Cemaat Beni de Dinledi'
A Haber'de Zeynep Bayramoğlu'nun sunduğu Kadraj programına konuk olan manken Tuğçe Kazaz, Cemaat'e yüklenerek 'Beni neden dinlediklerinin net sebeplerini onlara sormak gerek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin belli kurumları, özel hayatıma karışmadıkları sürece beni belli gerekçelerle dinleyebilirler.' dedi. Cemaat'in önce dini bir amaçla ortaya çıktığını söyleyen Kazaz, 'Sen bir dini amaçla çıktın, insanları kendine böyle inandırdın, sonra da kalktın devlet içerisinde başka bir devlet oluşturmaya ve ele geçirmeye çalıştın. Senin amacın ne? Senin arkanda kim var?' ifadelerini kullandı. Daha önce Başbakan yardımcısı Bülent Arınç'ın kadınlara ilişkin açıklamalarına destek vermesiyle gündeme gelen Kazaz, cumhurbaşkanlığı seçimlerine de değindi. 'Sipariş adaylar var. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kim olduğunu, geçmişini bilmiyorum.' diyen Tuğçe Kazaz, Emine Ülker Tarhan veya Meral Akşener'in aday olması durumunda seve seve oy vereceğini söyledi. İşte Tuğçe Kazaz'ın açıklamaları BAŞÖRTÜLÜ KARDEŞLERİMİ ÜNİVERSİTELERE ALMADILAR Kendini laik sanan aydın kesim, zamanında baş örtülü arkadaşlarımı, kardeşlerimi, insanlarımı; üniversitelere almadılar, eğitim haklarını ellerinden aldılar, devlet kurumlarına almadılar, çalışma haklarını ellerinden aldılar. Bu noktadan baktığımızda, onları cahil bırakmaya, onları ekonomik yönden zayıf bırakmaya kimin hakkı vardı? Sonra Twitter’a dönüp baktığım zaman; yine herkesi kastetmiyorum, gerçek laiklik anlayışını anlamış, anlayışlı insanlardan bahsetmiyorum, demokrasiden bahseden. Şunu da söylemeliyim ki; Biz grupla haline ayrılıp, birbirimize kızarak demokrasi yaratamayız, bu bir gerçek. Twitter’a dönüp baktığım zaman yine Atatürk diyen, laiklik diyen insanların benim bir yazıma, tamamını okumadan kalkıp sadece başlığından dolayı, sadece kendimizi ait hissetmediğimiz bir kesimden dolayı Tepki vermek adına, suçlama, aşağılama, küfür… İkinci paragrafta zaten ben söylemişim; ben hata yaptım. Bunun en çok ortasında olan benim. Kabul eden benim. Kim çıkıp böyle bir şeyi gösteriri ki genç kızlara ben bunu yaptım siz yapmayın. Ben o kapitalist sistemin bize öğretmeye çalıştığı özgürlükten geliyorum ve bunun zararını gördüm, asıl özgürlük bu değil, asıl erdemler bu değil diye ben kendimi öne atmışım. Kimsenin söz söylemeye hakkı var mı? Ben dinden mi bahsetmişim? Beni bir takım konularla ilgili suçluyorsun, ya da küfür ediyorsun, ya da hakaret ediyorsun. Bu hangi laiklik anlayışına sığar, hangi demokrasiye sığar, hangi insan sevgisine sığar. ZAMANINDA ÜLKEMİZE SİPARİŞ ADAYLAR GETİRİLDİ Beni düşündüren bir konu var. Zamanında ülkemize sipariş adaylar getirildi. Kemal Derviş bunların örneği. Ülkeye büyük bir ekonomik zararı oldu. Paralel ile ilgili olarak şunu da söyleyeyim; bugün ülkeye verdiği milyarlarca dolar bir zarar var. Ülkesini gerçekten seven insan, ülkesinin birliğini düşünen bir insan neden seçimden sonra da hataları ortaya çıkarmadı? Bunları hep soru işareti olarak bırakıyorum, doğru değil. EMİNE ÜLKER TARHAN YA DA MERAL AKŞENER OLSAYDI SEVE SEVE OY VERİRDİM Sipariş adaylar var. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kim olduğunu, geçmişini bilmiyorum. Baktığınız zaman ben bir kadınım, Emine Ülker Tarhan’ı severim, bir kadın olarak da beğenirim. Siyasi görüşlerinden katıldıklarım da vardır. Onu aday çıkarsalardı ben seve seve gider oy verirdim ya da Meral Akşener. Neden bunlar aday çıkmadı da kendi menfaatleri doğrultusunda ortaya bir aday atıldı? Ben gidip oy vermem. BENİ BELLİ GEREKÇELERLER DİNLEYEBİLİRLER Beni neden dinlediklerinin net sebeplerini onlara sormak gerek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin belli kurumları, özel hayatıma karışmadıkları sürece beni belli gerekçelerle dinleyebilirler. Ancak bugün duyduğunuz, okuduğunuz kadarıyla ilk önce dini bir amaçla ortaya çıktığını söyleyen bir yapıdan bahsediyoruz. Ülke, millet sevdasından, bayrak aşkından ya da dini arayışlarından birtakım inançlarından ya da boşluklarından bu gibi yapılara katılmış insanları, masumane duyguları olanları tamamen dışında tutuyorum. Sen bir dini amaçla çıktın, insanları kendine böyle inandırdın, sonra da kalktın devlet içerisinde başka bir devlet oluşturmaya ve ele geçirmeye çalıştın. Senin amacın ne? Senin arkanda kim var? İYİ NİYETLİ BİRİ BENİ NEDEN DİNLESİN 17 Aralık’a geleyim. Sen yine seçimler öncesinde ekonomisi iyi giden, istikrar sağlamış bir ülkeyi karıştırmak, kutuplaştırmak adına bir takım tapeler ortaya çıkarttın. Sonra insanları günlerce tweetlerle, ne zaman yeni bir şeyler çıkacak diye kendi içinde kutuplaştırmaya çalıştın. Bu da yetmedi, benim gibi kendi hayatına bakan, yaptığı işi en iyi şekilde icra etmeye çalışan bir insanı neden dinledin? Benim bulduğum fikir, benim bir açığımı yakalamaya çalıştılar ki, ilerde kendi yanında kullanabilsin diye. Çünkü sen iyi niyetli değilsin. Ben burada iyi niyet görmüyorum. İyi niyetli olan biri neden beni dinlesin? DİNLEMELERLE İLGİLİ YASAL BİR GİRİŞİMİM OLMADI, DEVLET BENİM HAKKIMI KORUDU Yasal bir girişimim olmadı ama yapmayı düşünüyorum. Devlet bugün o kadar güzel üstesinden geldi ki bunun, benim de hakkımı korudu. Bunu ortaya çıkararak, basına vererek. Vermeyebilirdi, ben bunu hiçbir zaman öğrenemeyebilirdim. Ama bu zaten üstesinden gelinen bir şey. Bu yüzden henüz yasal bir işlem başlatmadım. Bir noktada zaten uğraşıyorum, çabalıyorum. İnsan ne yaparsa kendine yapar. Onlara söyleyebileceğim tek şey bu. Odatv.com
Elektronik Ticarete Yeni Düzenleme
Elektronik Ticaretin Düzenlenmesine İlişkin Kanun Tasarısı, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.Kanuna göre, hizmet sağlayıcıları, elektronik iletişim araçlarıyla sözleşmenin yapılmasından önce alıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde ve güncel olarak tanıtıcı bilgileri sunacak.Hizmet sağlayıcı varsa mensubu olduğu meslek odası ile meslekle ilgili davranış kurallarını ve bunlara elektronik olarak ne şekilde ulaşılabileceğini belirtecek.Alıcının, siparişini elektronik iletişim araçlarıyla vermesi halinde; hizmet sağlayıcı, siparişin onaylanması aşamasında ve ödeme bilgilerinin girilmesinden önce, ödenecek toplam bedel de dahil, sözleşmenin şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini sağlayacak. Hizmet sağlayıcı, alıcının siparişini aldığını elektronik iletişim araçlarıyla teyit edecek.Ticari iletişimTicari iletişimin ve bu iletişimin adına yapıldığı gerçek ya da tüzel kişinin açıkça belirlenebilir olmasını sağlayan bilgiler sunulacak.İndirim ve hediye gibi promosyonlar ile promosyon amaçlı yarışma veya oyunların nitelikleri açıkça belirtilecek, bunlara katılımın ve bunlardan faydalanmanın şartlarına kolayca ulaşılabilecek, açık ve şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlaşılır olacak.Ticari elektronik iletiler, alıcılara ancak önceden onayları alınmak kaydıyla gönderilebilecek. Bu onay, yazılı olarak veya her türlü elektronik iletişim araçlarıyla alınabilecek.Alıcının kendisiyle iletişime geçilmesi amacıyla iletişim bilgilerini vermesi halinde, mal ve hizmetlere ilişkin değişiklik ile ticari elektronik iletiler için ayrıca onay alınmayacak. Esnaf ve tacirlere önceden onay alınmaksızın ticari elektronik iletiler gönderilebilecek.Ticari elektronik iletinin içeriğinin, alıcıdan alınan onaya uygun olması gerekecek. İletide, göndericinin tanınmasını sağlayan bilgiler ile telefon, faks, kısa mesaj numarası ve elektronik posta adresi yer alacak. İletide, iletinin konusu, amacı ve başkası adına yapılması halinde kimin adına yapıldığına ilişkin bilgilere de yer verilecek.Elektronik iletiyi reddetme hakkıAlıcılar diledikleri zaman, hiçbir gerekçe belirtmeksizin ticari elektronik iletileri almayı reddedebilecek.Hizmet sağlayıcı, ret bildiriminin elektronik iletişim araçlarıyla kolay ve ücretsiz olarak iletilmesini sağlayacak ve gönderdiği iletide buna ilişkin gerekli bilgileri sunacak. Ret talebin ulaşmasının ardından hizmet sağlayıcı, 3 iş günü içinde alıcıya elektronik ileti göndermeyi durduracak.Aracı hizmet sağlayıcılar, mesajların içeriğini kontrol etmek ve hukuka aykırı bir faaliyetin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmayacak.Hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcı, elde ettiği kişisel verilerin saklanmasından ve güvenliğinden sorumlu olacak. Kişisel verileri, ilgili kişinin onayı olmaksızın üçüncü kişilere iletemeyecek ve başka amaçlarla kullanamayacak.YaptırımlarKanundaki yükümlülükleri yerine getirmeyen ya da şartları uygulamayanlar hakkında, 1000 ile 15 bin lira arasında değişen idari para cezaları uygulanacak.Ticari elektronik iletilerin bir defada birden fazla kimseye, onayları alınmadan alıcılara gönderilmesi halinde para cezası 10 katına kadar arttırılacak.Abone ve kullanıcılarla, önceden izinleri alınmaksızın otomatik arama makineleri, fakslar, elektronik posta, kısa mesaj gibi elektronik haberleşme vasıtalarının kullanılması suretiyle doğrudan pazarlama, siyasi propaganda veya cinsel içerik iletimi gibi maksatlarla istek dışı haberleşme yapılamayacak.Kimden geldiği belli olmayan mesaj ve ileti gönderenlere 1000 lira ile 10 bin TL arasında değişen idari para cezaları verilecek.Ağır cezalar varAlıcıların kolayca ulaşabileceği şekilde tanıtıcı bilgileri sunmayan ve siparişin onaylanması aşamasında ödenecek toplam bedel de dahil, sözleşme şartlarının alıcı tarafından açıkça görülmesini sağlamayan hizmet sağlayıcı ve aracı hizmet sağlayıcılara 1000 liradan 5 bin liraya kadar idari para cezası verilecek. Elektronik iletileri alıcılara onayları alınmadan gönderen ile gönderdiği elektronik iletinin içeriği alıcıdan alınan onaya aykırı olan hizmet sağlayıcıyı da aynı ceza uygulanacak.Alıcının siparişini aldığını elektronik iletişim araçlarıyla teyit etmeyen ve alıcıya, sipariş verilmeden önce veri giriş hatalarını belirleyebilmesi ve düzeltebilmesi için uygun, etkili teknik araçları sunmayan hizmet sağlayıcıya 1000 lira ile 10 bin lira arasında idari para cezası verilecek. İletide, göndericinin tanınmasını sağlayan bilgiler ile telefon, faks, kısa mesaj numarası ve elektronik posta adresine yer vermeyen ile iletinin konusu, amacı ve başkası adına yapılması halinde kimin adına yapıldığına ilişkin bilgilere yer vermeyen hizmet sağlayıcılara da aynı cezaya çarptırılacak.İndirim ve hediye gibi promosyon amaçlı yarışma veya oyunların niteliklerini açıkça belirtmeyen, ret bildiriminin elektronik iletişim araçlarıyla kolay ve ücretsiz olarak iletilmesini sağlamayan, gönderdiği iletide buna ilişkin gerekli bilgileri sunmayan ile talebin alıcıya ulaşmasının ardından 3 iş günü içinde elektronik ileti göndermeyi durdurmayan hizmet sağlayıcıya 2 bin lira ile 15 bin lira arasında idari para cezası verilecek.İzinsiz cinsel mesaj gönderilemeyecekBakanlıkça görevlendirilen denetim elemanlarına istenilen bilgi, belge ve defter ile elektronik kayıtları vermeyenlere de 2 bin liradan 5 bin liraya kadar idari para cezası uygulanacak.Ticari elektronik iletileri alıcılara önceden onaylarını almadan birden fazla gönderen hizmet sağlayıcılara ise 10 bin liradan 50 bin liraya kadar idari para cezaları verilecek.İşletmeciler; kendi sundukları hizmetlere ilişkin olarak abone ve kullanıcılarla, önceden izinleri alınmaksızın otomatik arama makineleri, fakslar, elektronik posta, kısa mesaj gibi elektronik haberleşme vasıtalarının kullanılması suretiyle doğrudan pazarlama veya cinsel içerik iletimi gibi maksatlarla istek dışı haberleşme yapamayacak. İşletmeler, siyasi propaganda faaliyetinde de bulunamayacak.Tasarının kabul edilmesinin ardından, TBMM Başkanvekili Meral Akşener, 4 Kasım Salı günü saat 15.00'de toplanmak üzere birleşimi kapattı.AA
Bakan Yılmaz: 'Bedelliden Yararlanmayanların Paralarını İade Ediyoruz'
Milli Savunma Bakanı Yılmaz, önceki bedelli askerlik yasasında 30 bin liralık bedelin tamamını ödeyemediği için uygulamadan yararlanamayanların paralarının iade edileceğini belirtti.TBMMMilli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu'nda, Askeri Hakimler Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'nın birinci bölüm görüşmelerinde milletvekillerinin sorularını yanıtladı.Bir önceki bedelli askerlik yasasında 30 bin TL olan bedeli iki taksitte ödeme imkanının getirildiğini anımsatan Yılmaz, 'Bir taksiti ödediler 15 bin ancak ikinci taksiti ödemediler. '15 bin ödemiştim, dolayısıyla da 3 bin daha ödeyeyim de ben de bu bedelliden yararlanayım' diye talepler vardı. Yasada böyle bir talep olmadığından 'siz 18 bin lira yatırın' diye hukuki bir görüş verildi. Biz bir Bakanlar Kurulu kararı çıkardık, bedelli askerlikten dolayı 15 bin lira ödeyip ancak üstünü ödemediği için bedelli askerlikten yararlanamayan insanların bu parasını iade ediyoruz' diye konuştu.Diploma denkliği iptal edilenlerin bedelliden yararlanmasıyla ilgili bir soru üzerine Yılmaz, şunları kaydetti:'Hukuk müşavirliklerimiz var, her yerden görüş geliyor, önümüze gelen görüş şu: Diplomasının denkliği sayılmamış, askerliğini bitirmiş, tezkere de vermişsiniz; daha sonra diploması iptal edildiğinden dolayı veya sayılmadığından dolayı 'Sizin askerlik süreniz eksik kaldı' diyerek askere çağırıyoruz. Bu insanlar 'Bak, hiç askerlik yapmamış olanı bedelliden yararlandırıyorsunuz. Ben ise askerliğimin bir kısmını yaptım, hiç değilse bedelle ödeyeyim' diyor. Bana gelen yazıyı ben de imzalamadım ama bir şekilde Milli Savunma Bakanı namına Müsteşarımız bir şekilde cevap vermek durumunda kaldı. Doğru bir yaklaşım değil ancak bazen hukuk müşavirliğinden gelen o görüşlere de uymak durumunda kalıyorsunuz. Bunlar ne yapacaklar? İdarenin kabul etmeme işlemlerine karşı yargıya gidecekler, yargıda da benim yapmış olduğum bu açıklama da onlar lehine ilave bir delil olacak. Dolayısıyla, diploması herhangi bir şekilde denkliği kabul edilmediği için iptal olanların da bedelli askerlik yasasından yararlanması gerektiğini söylüyorum ancak Bakanlığımdan verilen cevap bunun karşısındadır.'Yılmaz'ın 'Bazen usul vardır, bürokrasinin de ağırlıklı eğilimine uymak durumundasınız' sözlerine üzerine TBMM Başkanvekili Meral Akşener, 'Demek ki sonsuz milli irade yokmuş' dedi.Yılmaz, bunun üzerine, 'Onun için biz diyoruz ki siyaseti güçlendirin. Bakan size hesap verir, yanlış yaptığında söylersiniz, vatandaşa şikayet edersiniz; siz bürokratı kime şikayet edeceksiniz?' diye sordu.Muhabir: Alp ÖzdenAA
Bakan Avcı: '979 Dershaneye Özel Okula Dönüşmesi İçin Onay Verildi'
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerden özel okula dönüşmek için başvuru yapan kurumların sayısının bin 295 olduğunu belirterek, 'Bunlardan 979 tanesinin dönüşüm programına alınmasına onay verildi.' dedi.TBMM Genel Kurulu'nun 55. birleşimi, saat 14.00'te yoklamasız açıldı. Birleşimi Meclis Başkan Vekili Meral Akşener yönetiyor. MHP Ankara Milletvekili Zühal Topcu ve 25 milletvekilinin, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı hakkında verdikleri gensoru önergesi görüşüldü. Konusu, 'Milli Eğitimle ilgili sorunlara çözüm bulamadığı ve sorunların daha kötüye gitmesine sebep olduğu' olan gensoru, AK Parti'li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.Bir konuşma yapan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, 2013-2014 yıllarında öğretmenlerin eş özrü ve sağlık özrü nedeniyle yer değiştirme taleplerinin tamamının karşılandığını savundu. 2015 yılının ilk yarısında yani bugünlerde, sömestre girerken yapılan taleplerin de yüzde 98'ini karşıladıklarını belirten Avcı, 800 küsur civarında öğretmen içinde çözüm arayışlarının sürdüğünü ifade etti. Onları da bir şekilde eşleriyle bir araya getirmek için; yüzde 98'ini birleştirdiklerini kaydetti.Lise düzeyindeki okullarda 114 bin 921 dersliğin tamamına etkileşimli tahta yerleştirildiğini anlatan Avcı, '20 bin 269 okulumuzda çok fonksiyonlu yazıcının kurulumu tamamlandı. 737 bin 800 adet tablet bilgisayar öğretmen ve öğrencilerimize ulaştırıldı. 3 bin 516 okulun yerel alan ağ kurulumu tamamlandı. Projede özellikle önem verdiğimiz bir konu, alacağımız tablet bilgisayarların, bundan sonraki dönemlerde de alacağımız tablet bilgisayarların yasada da belirtildiği gibi, yerlilik oranının yüksek tutulması. O nedenle, ihalelerimizde ince eleyip sık dokuyoruz. O yüzden, ihale şartnamesinin hazırlanması biraz gecikti, orada bir gecikmemiz var. 2015 yılı içinde inşallah, 10 milyon 600 bin tablet bilgisayar alımını gerçekleştireceğimizi söylüyorum.' diye konuştu.Bu gensorunun asıl verilme nedeninin dershaneler olduğunu ileri süren Avcı, 'Dershanelerden özel okula dönüşmek için başvuru yapan kurumların sayısı 1.295. Bunlardan 979 tanesinin dönüşüm programına alınmasına onay verildi. Dershanelerin dönüşüm süreci, çalışanları işsiz bırakacak gibi orada bir gerekçe veya iddia var. Tam tersine, okula dönüşen dershanelerin daha çok personele ihtiyacı olacak ve dolayısıyla bu hatta yeni bir istihdam alanı açmaya da vesile olacak. 6 Şubat 2015 tarihi itibarıyla dershanelerde, dershanelerimizde, dönüşmekte olan dershanelerimizde eğitim personeli olarak 44 bin 470 kişi çalışıyor. Şimdi önergede bir 100 bin rakamı, 100 binlerce kişi işsiz kalacak', eğitim personeli dışında orada hizmette çalışan 100 binlerce insan işsiz kalacak deniliyor. Rakamı söyleyeyim: Dershanelerde çalışan, sigortalı, kayıtlı çalışan sayısı -bu durumda olan 100 binler filan değil- 5.536 kişi. Şimdi, bir de bu takviye kurslarımızla ilgili, dershanelerle bağlantılı olarak takviye kurslarımızla ilgili, önergede işte takviye kurslarının açıldığı ama öğrencilerin ve öğretmenlerin buna ilgi göstermediği gibi iddialar var, burada da dile getirildi. Peki, dershaneye giden öğrenci sayısı neydi, açtığımız takviye kurslarına giden öğrencilerin sayısı ne? Düzenleme öncesinde dershanelere giden öğrenci sayısı 1 milyon 220 bin, dershanelere gidenler. Bizim Ekim 2014 tarihinden itibaren örgün ve yaygın eğitim kurumlarında açtığımız takviye kurslarına gelen öğrenci sayısı 2 milyon 547 bin 902. Dershanelere giden 1 milyon 200 bin, takviye kurslarına gelen öğrencilerimizin sayısı 2 milyon 547 bin, 2 katından fazla. 104 bin 799 öğretmenimiz ücrete falan bakmadan bu takviye kurslarında görev yapıyorlar. Ben buradan hepsine ayrı ayrı bir kere daha çok teşekkür ediyorum. Çocuklarımız adına, Millî Eğitimimiz adına çok teşekkür ediyorum. 104 bin öğretmen buna rağmen gönüllük, artık gönüllülük sayılır; onu artırdık yani Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi. Plan ve Bütçe Komisyonundaki katkılarından ötürü bütün Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bu takviye kurslarında görev yapan öğretmenlerimizin ders saati ücretlerini 2 katına çıkardık. 2 katına çıkardık da ne yaptık? 9 liraydı 18 lira yaptık. Dolayısıyla öğretmenlerimize fedakârlıkları için tekrar çok teşekkür ediyorum.' şeklinde konuştu.'Okul müdürü atamalarında yandaş sendikalardan kişiler seçildi' iddialarına da cevap veren Avcı, 'Dört yıllık görev süresini tamamlayan 16 bin 559 eğitim kurumu müdürünü değerlendirmeye aldık. Yapılan değerlendirmeler sonunda 75 ve üzeri alanlardan 8 bin 156'sı görevlerine devam ediyor. Sendikalara göre söylüyorum şimdi. Görev sürelerinin uzatılması kapsamında 75 ve üzerinde puan alan müdürlerin sendikalara göre dağılımı: Eğitim Bir Sen: 6 bin 903 kişi değerlendirmeye alınmış, 4 bin 900'ü başarılı, 75'in üzerinde. Türk Eğitim-Sen: 3 bin 922 değerlendirmeye alınmış, Bin146'sı 75 üzerinde almış. Eğitim Sen: Bin 207 kişi değerlendirmeye alınmış, 386 kişi 75 üzeri almış. Eğitim-İş: 403 kişi, 84'ü.' dedi.Cihan
28 Şubat Davası: Şevket Kazan Şikayetçi Olmadı
28 Şubat Davası'nda 'mağdur' olarak beyanı alınan eski Adalet Bakanı Şevket Kazan, 'Hayatımın en zor kararıdır bu dosya için şikayetçi olmak. Ben şikayetçi değilim' dedi.28 Şubat Davası'nda 'mağdur' olarak beyanı alınan dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, arzu etmediği tablo içinde olmaktan üzüntü duyduğunu, sanıklar arasında arkadaşları bulunduğunu belirtti.28 Şubat'ın siyasi bir dönemin adı olduğunu, 26 Aralık 1995'te yapılan seçimlerden Refah Partisi'nin 155 milletvekiliyle birinci parti çıktığını belirten Kazan, medyanın 'Refah Partisi'ne karşıyız' başlıkları atmaya başladığını söyledi.O dönemde yapılanlar karşısında üzüntü duyduklarını anlatırken ağlayan Kazan, '10 Ekim 1996'da ABD'nin Ortadoğu elçilerini uyardığını görüyoruz. 3 Kasım 1996'da Susurluk diye bir olay meydana geldi. 28 Şubat'a kadar eleştiri konusu olarak, yıpratılmak için özellikle Anavatan Partisi tarafından işletildi. 11 Aralık 1996'da Atina Toplantısı diye bir toplantı yapıldı. 28 Şubat'ın hazırlayıcıları Atina'ya gittiler ve katıldılar. Bu gidenler arasında bazı iddialara göre, Batı Çalışma Grubu'ndan da (BÇG) bir, iki kişi olduğu yönünde dedikodular oldu. Daha sonra gazetelerde tek sayfa ilanlar, 26 Aralık'a kadar devam etti' diye konuştu.O dönemde Başbakan Necmettin Erbakan'ın, Diyanet İşleri Başkanı ve bazı ilahiyat fakültelerinin öğretim üyelerine Başbakanlık Konutu'nda iftar yemeği verdiğini belirten Kazan, 'Her sene yapılırdı. Bu, tarikat şeyhlerine iftar olarak lanse edildi. Bu tekerleğe taş koymak, giden arabaya taş koymak içindi. Birden bire Genelkurmay, Gölcük Toplantısı yaptı. Neler konuşulduğunu bilmiyoruz. Askerin, Refah Partisi'ni göndermek için çalışma yaptığı yansıdı basına. Ardından MGK Toplantısı yapıldı' ifadesini kullandı.Erbakan'ın MGK kararlarını imzalamamak için direndiğini anlatan Kazan, dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener'in kendisini arayarak eline geçen bir belgeyi gösterdiğini ve bunu daha sonra Erbakan'a ilettiklerini söyledi.Kazan, şunları anlattı:'Bunu, Erbakan Hoca'ya götürdüm ve dedim ki: Bu belge işi darbeye doğru götürecek. Erbakan Hoca, bunu Genelkurmay Başkanı ile görüştü. Görüşmede yanlarında değildim. Genelkurmay Başkanı bu konuda ne dedi bilmiyorum. İki yıl sonra hükümetin devam edecek durumu yoktu. Hükümeti güç duruma sokan sadece askerler değildi. Rantiyeci medya vardı. Biz, Refahyol Hükümeti olarak 'İstifa edelim, en hayırlısı budur' dedik. Hayırlısı olanı yaptık. Bir taraftan asker, bir taraftan Yargıtay Başsavcısı, bir taraftan medya bizi istifaya götürdü. Keşke olmasaydı. Bu değerli arkadaşlar içinde arkadaşlarımız var.''Şikayetçi değilim'Beyanının ardından Kazan, Mahkeme Başkanı Fevzi Şıngar'ın, 'Size yönelik tehdit oldu mu' sorusuna, 'Hayır, maruzatım bundan ibaret' yanıtını verdi.Kazan, Şıngar'ın tekrar 'Şikayetçi misiniz' sorusu üzerine, 'Hayatımın en zor kararıdır, bu dosya için şikayetçi olmak. Ben şikayetçi değilim' diye cevapladı.Bu arada söz alan sanıklardan Çevik Bir, Kazan'a şikayetçi olmadığı için teşekkür etti.Avukatı İsmail Aydos, Kazan'ın duygusal bir ortamda konuştuğunu belirterek, tekrar şikayetçi olup olmadığının sorulmasını talep etti.Mahkeme başkanının tekrar sorması üzerine Kazan, 'Savcılıkta şikayetçiydim. Gelinen noktada her insanda vicdan var. Ben de insanım, şikayetçi değilim' ifadelerini kullandı.Beyanının ardından bir süre duruşma salonunda oturan Kazan, daha sonra ayrıldı. Bu sırada diğer bazı sanıkların da Kazan'a teşekkür ettiği görüldü.Mahkeme Başkanı Şıngar, duruşmaya yarına kadar ara verdiğini bildirdi.'Herkesin bir vicdanı var'Kazan, adliye koridorunda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Son duruşmaya gelen mağdur ve şikayetçilerin, '28 Şubat'ın bir darbe olduğuna' yönelik beyanlarının hatırlatılarak, bu konudaki düşüncesinin sorulması üzerine Kazan, şunları söyledi:'Postmodern darbe adı. 28 Şubat'la ilgili Allah'ın her yılı konferanslar veriliyor. 'Postmodern darbe' diyoruz, bunun adını böyle koymuşlar. Ama bir darbedir, bir hükümeti şey yapıyorsun, arkası geliyor. Arkasından da Anayasa Mahkemesi geliyor. Bu Anayasa Mahkemesinin başında Yekta Güngor Özden diye biri var. Kitaplarımda başlıklarını atıyorum, ondan mahkeme başkanı olmaz.''Duruşmada neden şikayetçi olmadınız' sorusuna Kazan, 'Kimi kime şikayet edeyim? Benim vicdanım, kendi muhasebem. Kitaplarımda yazmışım, ortaya koymuşum, mahkemenin önüne gelmiş ve mahkeme de muhatap olmuşlar. Bu bir insan için adeta cezaevine girmek kadar önemli bir şeydir. O kitap olmasa gelecekler miydi' cevabını verdi.Şevket Kazan, adliye çıkışında bekleyen bir gazetecinin neden şikayetçi olmadığı yönündeki sorusunu da 'Herkesin bir vicdanı var' diye yanıtladı.AA
Meral Akşener: 'Hocalı Hukuki Olarak Soykırımdır'
Hocalı katliamının yıldönümü nedeniyle çekilen ‘Hocalının Emaneti Büyümeyen Çocuklar’ belgeselinin gösterimine katılan TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, “Hocalı hukuki olarak bir soy kırımdır.” dedi.Hocalı katliamının 23. Yıldönümü nedeniyle yapılan ‘Hocalının Emaneti Büyümeyen Çocuklar’ belgeselinin gösterimi Marmara Üniversitesi’nde yapıldı. Gösterime TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Meral Akşener, Azerbaycan İstanbul Başkonsolosu Hasan Sultanoğlu Zeynalov, Azerbaycan Milletvekili Dr. Azay Guliyev, Azerbaycan Parlamento Gazeteciler Birliği Başkanı Elşad Eyvazlı ve üniversitenin akademisyenleri katıldı.Gösterim öncesi bir konuşma yapan Meral Akşener, “Her ailenin bir acı hikayesi vardır. Türk milletinin aslında talihi budur. Acıların ve soykırımların üzerine inşa edilmiş bir tarihtir. Bizim büyüklerimiz bunu anlatmazlar unutmayı tercih ederler. 1915 tehcir soykırım değildir. Hocalı hukuki olarak bir soy kırımdır. Çünkü ister bir kişi, ister 1 milyon kişi, insan olmaktan kaynaklanan etnik, dini, mezhep aidiyeti ve siyasi aidiyeti… Bir devlet tarafından kökünü kurutmak amacıyla öldürmeye tabi tutulduğu zaman bunun adı soykırımdır.” dedi.“Sovyet Rusya’nın gözetiminde kurulmuş olan Ermenistan’ın yöneticilerinin kararı ile yapılmış bir katliamdır.” diyen Akşener, şöyle devam etti: “ Ama hukuki olarak bir soy kırımdır. Bir kere bunda anlaşmak zorundayız. Katliam öldürmek demektir ona bir şey demiyorum. Ama sonuç olarak kardeşlerimiz öldürülmüştür. Ama anlamı soykırımdır.”Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın Hocalı katliamını yürütün komutanlardan biri olduğunu söyleyen Akşener, “Sonra Sarkisyan Cumhurbaşkanı oldu. Sonra biz ha böyle açılım yapıyoruz. Sonra açılım sebebiyle bir de bizim bir tane Ermenistan açılımımız var. Gerilim olmasın diye Azerbaycan bayraklarını getirenler yapılan maça alınmadı. Ben sizden temsil ettiğim Parlamento adına özür diliyorum.” ifadelerini kullandı.Her şeyden önce Türk oldukları söyleyen Azerbaycan İstanbul Başkonsolosu Hasan Sultanoğlu Zeynalov, “Biz Azeri değiliz biz Azerbaycanlıyız Türk’üz bunu bilin artık. Bu farklılıkları aradan kaldırmamamız lazım.” dedi.Azerbaycan Parlamento Gazeteciler Birliği Başkanı Elşad Eyvazlı da, “Biz Ermenistan’ın Türkiye’ye karşı soykırım tazminatı vermesini istiyoruz. Türkiye’nin Ermenistan’a değil. Ermenistan dünyanın, insanlığın görmediği dehşet dolu bir soykırım yaşattı. “ şeklinde konuştu.Cihan