onedio

Müezzin Haberleri

Müezzin ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Müezzin ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

'Kutuyu Cami Tamamen Boşaldıktan Sonra Gördüm'
Aralarında Dolmabahçe Bezm-i Alem Camii'ne sığınan göstericilerin de bulunduğu 255 sanıklı Gezi Davası'nın ikinci duruşması bugün görüldü.MÜŞTEKİ POLİSLER İLE TANIK DİNLENDİMüşteki sıfatıyla dinlenen iki polis memurundan biri Dolmabahçe Başbakanlık Çalışma Ofisi etrafında görev aldığını belirterek, ' Görev yaptığım süre içerisinde kişisel manevi değerler açısından bir fiille karşılaşmadım.' şeklinde konuştu ve sanıklardan şikayetçi olmadığını belirtti.Tanık olarak dinlenen Bezm-i Alem Valide sultan Camisi'nin güvenlik görevlisi de camiye ilk olarak girenlerin ayakkabılarını çıkararak girdiklerini, yaralılar gelmeye başlayınca ayakkabılarını çıkarmamaya başladıklarını söyledi. Tanık güvenlik görevlisi , hakim'in 'İçeride bira kutusu gördün mü?' şeklindeki sorusunu '..Kutuyu cami tamamen boşaldıktan sonra gördüm...Hafiften doluydu, kutu büzülmüştü. Kutuyu kullanan şahsı görmedim' diye yanıtladı.39 ŞÜPHELİ HAZIR BULUNDU. CHP'Lİ MİLLETVEKİLLERİ İZLEDİİstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen ve tamamı tutuksuz yargılanan 255 sanıklı 'Gezi Davasının' ikinci duruşmasına 39 şüpheli ile avukatları katıldı. Duruşmada daha önce ifadesi alınmayan 7 kişinin sorgusu yapıldı. Ayrıca 2 polis memuru 'müşteki' ; caminin güvenlik görevlisi de 'tanık' sıfatı ile dinlendi. Duruşmanın bir bölümünü CHP İstanbul milletvekilleri Umut Oran ve Mahmut Tanal da izledi.GÖZALTINA İŞKENCE GÖRDÜĞÜNÜ İLERİ SÜRDÜİfadesi alınan 7 isimden Celal Akgün, gözaltına alındığı sırada işkence gördüğünü öne sürerek, “Haseki Hastanesi'nin raporunda var. Karakolda ifade verdim. Dolayısı ile bu ifade bir bakıma zorla alınmıştır. Suçsuzum, beraatimi istiyorum' dedi. Dinlenen diğer 6 sanık da olaylarla ilgileri olmadığını söyleyerek beraatlerini istediler.'KİŞİSEL MANEVİ DEĞERLER AÇISINDAN BİR FİİLLE KARŞILAŞMADIM. ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM'Sanıkların sorgularının ardından müşteki sıfatı ile dinlenen polis memuru Fuat Yıldız, Gezi olayları sırasında Dolmabahçe Başbakanlık Çalışma Ofisi etrafında görev aldığını belirterek, “Orada tedbir amaçlı görev aldım. Görev yaptığım süre içerisinde kişisel manevi değerler açısından bir fiille karşılaşmadım. Bana yönelik salonda bulunan şahıslardan suç unsuru teşkil eden bir olay olmamıştır. Bu nedenle ben şikayetçi değilim' dedi.'ŞİKAYET HAKKIMI KULLANACAĞIM'Yine müşteki sıfatı ile dinlenen polis memuru Muammer Kayaoğlu, barodan kendisine avukat atanmasını isteyerek, “Barodan avukat tahsisi ile şikayet hakkımı kullanacağım' dedi.CAMİNİN GÜVENLİK GÖREVLİSİ TANIKLIK YAPTIGöstericilerin sığındığı Dolmabahçe'deki Bezm-i Alem Valide Sultan Camisi'nin güvenlik görevlisi Naif Uçar tanık olarak dinlendi. Olay günü akşam saat 18.30 sıralarında işbaşı yaptığını belirten Uçar ifadesinde şunları söyledi:“Akşam namazından sonra caddede kalabalık toplandı. Caminin imamı Halil Necipoğlu kalabalık olunca 'camiyi kapat' dedi. Camide bulunan birkaç kişiyi dışarıya çıkararak camiyi kapattım. Sonra kalabalık gittikçe çoğaldı. Kalabalık camiye ait demirleri söktü. Levazım kapısındaki brandaları aldıklarını gördüm. Ancak alanı tanımam. Camiden aldıkları malzemelerle polis gelmesin diye set kurdular. 2-3 bin kişi vardılar, belki de fazlaydı. Daha sonra 15-20 kişilik beyaz gömlekli bir grup geldi. Bunlar caminin kapısını zorladılar. Kapı hafif açılınca imam Halil Necipoğlu 'kapıyı aç' dedi, açtım. Ondan sonra camiye girildi. İçeriye girenler ilk önce ayakkabılarını çıkardılar, yaralılar gelmeye başlayınca ayakkabılarını çıkarmamaya başladılar. Camiyi bölümlere ayırmaya başladılar; eczane, cerrahi gibi. Ayakkabı raflarını ters çevirip içine ilaç koydular. Motosiklet kullanan kuryeler ilaç getiriyordu. İçeride bir kişinin sigara içtiğini gördüm çıkarmak istedim ama çıkmadı. Gidip doktora söyledim, doktor bu kişiyi dışarıya çıkardı. İçeride bin kişi vardı. Bunların yüzde 10'u sarhoştu.'HAKİM 'O SORUYU' SORDU TANIK YANITLADI : KUTUYU CAMİ TAMAMEN BOŞALDIKTAN SONRA GÖRDÜMNaif Uçar, Hakim'in “İçeride bira kutusu gördün mü? İçeride bira, alkol kullanan oldu mu?' şeklindeki sorusu üzerine, “Caminin tümüne hakim değildim ama bir tane bira kutusu gördüm. Caminin kadınların ibadet ettiği yerde pencerenin kenarında bira kutusu gördüm. Hafiften doluydu, kutu büzülmüştü. Kutuyu kullanan şahsı görmedim. Kutuyu cami tamamen boşaldıktan sonra gördüm. Cami boşaldıktan sonra yaptığımız kontrolde çok sayıda plastik su şişeleri, ilaç kutuları, gazete gibi şeyler çıktı. Cami kullanılmaz haldeydi, dış kameraları kırılmıştı' şeklinde ifade verdi.İDDİANAMEDENİstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İddianamede, 31 Mayıs 2013 günü Gezi Olayları'nın devamında eylemcilerin Dolmabahçe Bezmialem Valide Sultan Camii'ne girmek istedikleri, Cami müezzini Fuat Yıldırım'ın grubun içeri girmesine engel olmaya çalıştığı, Yıldırım ve caminin güvenlik görevlisinin kırılan kapının arkasına kalaslar koyarak eylemcilerin içeriye girmesini engelledikleri ifade edildi. Ertesi gün 1 Haziran 2013 tarihinde ise eylemcilerin, cami kapısının açık olmasından faydalanarak içeri girdikleri , camideki ayakkabılıkları ters çevirerek tezgah gibi kullanmaya çalıştıkları, motosikletli kişilerin camiye sürekli ilaç taşıdıkları, tıbbi atık ve içeride yiyecek içecek artıkları ile içerinin kirletildiği, cami içine zarar verildiği, cami içindeki güvenlik kameraları ile minber kısmında Arapça yazılar bulunan perdelerden bir kısmını çaldıkları, daha sonra polisin yaptığı incelemede, pencere önünde içi boş ezilmiş halde bira kutusu ile müezzin bölümünde boş sigara kutusu, söndürülmüş sigara izmaritleri bulunduğu, eylemcilerin camininin dışına da zarar verdikleri kaydedildi. İddianamede ayrıca cami içindeki kamera görüntülerinin çözünürlüğünün düşük olduğu, Foto Film Şubesindeki iyileştirme çabalarına rağmen Bezmi Alem Valide Sultan Cami'nde bulunan sanıklardan E.Ö.'nün elindeki kutudan ne içtiğine yönelik bir tespitin yapılamadığı beliritildi.İŞLENDİĞİ İDDİA EDİLEN SUÇLAR VE İSTENEN CEZALARİstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Dolmabahçe'deki Bezmialem Valide Sultan Camisi'ne girilmesi olayı ve Taksim çevresinde 31 Mayıs ve 1 Haziran tarihlerinde yaşanan eylemler yer alıyor. İddianamede, 7'si yabancı uyruklu 255 sanığın, '2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet', 'görevi yaptırmamak için direnme', 'kamu görevini usulsüz üstlenme', 'kamu malına zarar verme', 'özel kıyafetleri usulsüz kullanma', 'suçluyu kayırma', 'ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme' ve 'hırsızlık' gibi suçlardan 1 yıldan 11 buçuk yıla kadar değişen hapis cezasıyla cezalandırılmaları isteniyor.3 SANIK HAKKINDA DAHA YAKALAMA KARARI ÇIKARILDIAralarında 2 doktor ile Dolmabahçe Bezm-i Alem Camii'ne sığınan göstericilerin de bulunduğu 255 sanıklı Gezi Davası'nın ikinci duruşması sona erdi. Duruşmaya katılmayan 3 sanık hakkında daha 'yakalama kararı' çıkarıldı.İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmanın sonunda, mahkeme heyeti, duruşmalara katılmadığı için haklarında daha önce 'yakalama kararı' verilen 11 sanık hakkındaki kararın devamına hükmetti.Mahkeme ayrıca, kendilerine tebligat yapıldığı halde duruşmaya katılmayan Fırat Kahyaoğlu, Mert Kaan Kuyumcuoğlu ve Seza Karaca hakkında da yakalama kararı çıkardı.İfadesi alınan sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına karar veren mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı 6 Mrat 2015 tarihine erteledi.Yüksel KOÇ / Cem TURSUN, İstanbul DHA
'Camide İçki İçtiler' Dediği Caminin Müezzini Sürüldüğü İçin Diyanet' Dava Açtı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Gezi eylemleri sırasında ortaya attığı “Camide içki içtiler” iddiasını doğrulamayınca Bezm-i Alem Camii müezzinliğinden alınan Fuat Yıldırım, sürülmesine karşı Diyanet’e dava açtı.2 Haziran gecesi Dolmabahçe’de ölçüsüz polis şiddetine maruz kalan Gezi eylemciyleri söz konusu camiye sığınmış, cami revire dönmüştü.Erdoğan kendini yaralı biçimde can havliyle camiye atan eylemciler için, “Camiye ayakkabılarıyla girdiler” demekle kalmamış, “ Camide içki içtiler” diye konuşmuştu. A ncak o gece camide bulunan müezzin Yıldırım, iddiayı doğrulamamıştı.Yıldırım kısa süre sonra Başakşehir’e bağlı Kayabaşı köyünde görevlendirilmişti.Taraf’tan Aysun Yazıcı’nın haberine göre Yıldırım, Diyanet’e ‘tenzili rütbe’ gerekçesiyle dava açtı.Davanın ilk duruşması dün İstanbul İdare Mahkemesi’nde gerçekleşti. Duruşmada Yıldırım, protestoların zirveye ulaştığı 31 Mayıs’tan itibaren camide olduğunu, kalabalığın artmasıyla da camiyi terk etmek istemediğini anlattı.Eylemcileri ‘Camiye ayakkabılarınızla girmeyin’ diye uyardığını anlatan Yıldırım, “Provokasyon olasılığı olduğu için giriş kısmına hasır serdik, orada bazı kişilerin tedavileri yapıldı. Eylemcileri hastaneye gönderemedik. Ambulans caminin olduğu yere gelemiyordu” diye konuştu.Yıldırım, duruşmada verdiği ifadesinde olayların başından itibaren aldığı tavrı da şöyle açıkladı: “Benim tek derdim kötü bir olay yaşanmasın, camiye kan bulaşmaması içindi.”Yıldırım, birkaç kez polisi de arayarak yardım istemiş, hatta kanıt oluşturması için camide görüntü almalarını istemiş. Ancak, Yıldırım’a ‘ Başınızın çaresine bakın’ cevabı verilmiş.Yıldırım’ın avukatı Ali Tizik de, “Görevi ‘toplumu birleştirmek’ olan bir memurun ne yapması gerekiyordu? Cami imamı, müftü, görevliler, kaymakam yok. Diyanet sahip çıkmıyor, sahip çıktığında ise tenzili rütbe yapılıyor. Müvekkilim basında haberi çıktığı için suçlanıyor” dedi.Davalı konumdaki Diyanet İşleri Başkanlığı’nın savunması ise Yıldırım’ın ‘sürüldüğü’ değil, sadece bir yerden bir yere nakil edildiğine yönelik oldu.Diyanet’in yer değiştirmek gibi bir uygulaması bulunduğunu dile getiren Diyanet avukatı, “Bizim görevimiz namaz kıldırmaktır. Oysa bu kişi, bir taraf olmuş ve insanları yönlendirmiş” dedi. Dava bir sonraki duruşmaya ertelendi.Taraf
Orhan Veli'nin “Kayıp” Şiiri
Orhan Veli'nin “Bütün Şiirleri” dahil hiçbir kitabında yer verilmeyen “Ölümüm” adlı şiiri, Köprü adlı sanat gazetesinde yayımlanışından tam 60 yıl sonra, Varlık'ın ocak sayısında okurla buluştu.Aylık edebiyat dergisi Varlık'ın ocak sayısında okuru bir hazine bekliyor. Efdal Sevinçli, Varlık'taki “Edebiyatımızda saklanan belgeler, bilgiler” köşesinde Orhan Veli Kanık'ın hiçbir kitabında yer verilmeyen “Ölümüm” adlı şiirini paylaşıyor bizlerle.ÖLÜMÜMO sabah alnımda iki ter damlası konuşacakYorgun olarak öldüğüme dairBenim Yeni Sabah’ı bir başkasına verecek gazeteci Yusufİskele kahvesinde çayım soğuyacakİlk vapur yolcuları arasında olmadığımın farkında bile olmayacaklarLâz müezzin hakkımda salâ verecekİmam bildiğini okuyacakBozuk düzen makamındanHiç Çamlıca kuşbaşı kar yağarken ölünür mü diyenYarıdan fazlası abdestsiz cemaatim olacakVe hepsi deİyi biliriz diye yalan söyleyeceklerErtesi sabah Cumhuriyet’te sülâlem sayılacakMüessif bir irtihal denmeyecekVe nihayetBaşı boş hayatım gibiBaşı boş mezarım da taşsız kalacak.Okuduğunuz bu şiir Orhan Veli Kanık’ın ölümünden sekiz yıl sonra, sanat gazetesi Köprü’nün, 1 Aralık 1958 tarihli beşinci sayısının ikinci sayfasında, Tarık Erman’ın, “Ölenler – Kalanlar” başlıklı yazısının çerçevesi içinde, “Orhan Veli’nin ölüm yıldönümü dolayısiyle şimdiye kadar hiçbir yerde yayımlanmamış bir şiirini sunuyoruz” başlığıyla çıkmış.Söz konusu şiir, Orhan Veli’nin Yapı Kredi Yayınları’nca yayımlanan Bütün Şiirleri’nin (Ocak, 2014, 35. Basım) yayına hazırlanış düzeni içinde, “Kitaplarına Girmeyen Son Şiirleri” başlığı altında toplanan şiirleri içinde de yok.Kaynak: Radikal Kitap
AKP'nin Adaylık Geliri 28.5 Milyon TL
AK Parti'de en çok aday adaylığı başvurusu İstanbul 1. Bölge için yapıldı. Şanlıurfa başvuru sayısında Ankara 2. Bölgeyi bile geçti. Aday adayları arasında 21 ev hanımı, 10 sanatçı, 2 diplomat, 2 de gazi var. Başvuru sayısı bir önceki seçime göre 600 kişi civarında arttı.AKP’ye 7 Haziran 2015 seçimlerinde milletvekili adayı olabilmek için 6 bin 223 kişi başvurdu. Başvuranların 5 bin 183’ü erkek, bin 40’ı kadın 584’ü de engelli. Erkek adaylardan 5 bin TL, kadın adaylardan 2 bin 500 TL aday adaylığı ücreti talep eden parti, engellilerden ücret almadı. Başvurulardan AK Parti kasasına 28 milyon 515 bin TL girdi.En çok başvuru İstanbul için alındı. 3 seçim bölgesinden toplam 88 milletvekili çıkaracak olan İstanbul için AKP’ye bin 166 başvuru yapıldı. İstanbul Birinci Bölge için 479, İkinci Bölge için 335, Üçüncü Bölge için 352 başvuru alındı.En çok başvuru yapılan ikinci il ise Ankara. İki seçim bölgesinden toplam 32 milletvekili çıkaracak olan başkentten aday adaylığı için AKP’ye 536 başvuru yapıldı. Ankara Birinci Bölge’den seçilmek için 293, İkinci Bölge’den seçilmek için 243 kişi başvurdu.Şanlıurfa Ankara 2. Bölgeyi geçtiAday adaylığı başvurularında en çok rağbet edilen illerin üçüncü sırasında Şanlıurfa geliyor. 12 milletvekili çıkaracak olan Şanlıurfa’dan AKP milletvekili olabilmek için 281 kişi başvuru yaptı. Başvuru sayısındaki yükseklik ile Şanlıurfa Ankara 2. Bölge, İzmir,Adana, Antalya, Diyarbakır gibi illeri geride bıraktı.Şanlıurfa’yı Bursa, Konya, Diyarbakır, Adana, Gaziantep, Van, Mardin, Erzurum, Mersin ve Antalya izledi.Kadınların olmadığı illerAKP'de bin 40 kadın milletvekili aday adaylığı için başvuru yaptı. Ancak Amasya, Ardahan, Bartın, Bayburt, Bolu, Karaman ve Tunceli'den kadınlar adaylık başvurusu yapmadı. Çankırı, Gümüşhane, Hakkari, Iğdır, Karabük, Kırklareli, Kırşehir, Osmaniye, Sinop ve Yalova'dan ise sadece 1'er kadın milletvekilli için başvuru yaptı.Meslek grubuna göre dağılımAK Parti’den aday adaylığı başvurusunda bulunanların mesleklerine göre dağılımında ise birinci sırayı serbest meslek sahipleri aldı. bin 669 başvuru ile ilk sırada olan bu meslek grubunu, 787 mühendis ve mimar, 714 hukukçu, 654 öğretim görevlisi / öğretmen / eğitmen, 522 yönetici / müdür / şef izledi.Aday adayları arasında 227 emekli, 116 gazeteci yazar, 76 işçi, 62 çiftçi, 37 öğrenci, 34 sosyolog ve psikolog, 16 müezzin, hafız, imam gibi din görevlisi, 15 ilahiyatçı, 10 sanatçı / müzisyen, 9 subay, astsubay gibi ordu mensubu, 6 polis, 5 emniyet müdürü, 2 diplomat ve 2 gazi yer aldı.Yaş grubuna göre dağılımYaş grubuna göre dağılıma bakıldığında ise AKP’ye yapılan adaylık başvurularının en çok 41 – 45 yaş aralığında yoğunlaştığı görüldü. 41 – 45 yaş aralığında bin 265 kişi, 46 – 50 yaş aralığında ise bin 188 kişi başvuru yaptı. ‘Genç’ olarak tanımlanan 30 yaş ve altındaki başvuru sayısı 263, 65 yaş üstünde ise 151 başvuru alındı. Seçim tarihi itibariyle yaşı tutmadığı halde 5 kişi de aday adaylığı başvurusu yaptı.Eğitim durumuna göre dağılımAKP’ye aday adaylığı için başvuranların büyük kısmı üniversite mezunu. İkinci sırada lisans üstü mezunları var. En az başvuru ise yüksekokul mezunlarından geldi. Aday adayları arasında 187 ilkokul mezunu bulunuyor.Kaynak: Al Jazeera
Çin'de Yaşayan Türk Gazeteci Anlattı: "Uygurlar Geleneklere Göre İftar Açıyor"
Çin Halk Cumhuriyeti Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde Müslümanlara oruç ve namaz yasağı getirildiğine yönelik haberler üzerine Türkiye’de Çin aleyhine protestolar devam ediyor. Peki, gerçek durum ne? Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde ya da başka bölgelerde Çin devleti Müslümanlara baskı uyguluyor mu? Çin’de yaşayan Türkiyeli gazeteci Sadi Kaymaz bu soruları yanıtladı.
Diyanet: 'Öldürülen Darbecilere Din Hizmeti Verilmeyecek'
Diyanet İşleri Başkanlığı, 'TBMM başta olmak üzere kamu kurumları üzerine bomba yağdıran, acımasızca halka karşı silah kullanan ve bu sırada öldürülen darbecilere karşı sala, teçhiz, tekfin ve üzerlerine cenaze namazı kılınması gibi din hizmetleri verilmeyecektir' dedi. Habersiz olarak zorla bu olaya sürüklenen ve hayatını kaybeden er-erbaş ve güvenlik görevlilerinin bu uygulama dışında tutulacağını söyleyen Diyanet, darbe girişimine yönelik soruşturma kapsamında 492 personelinin görevden uzaklaştırıldığını da açıkladı.
'Saraydaki Ampullerin Birkaçını Kapatsak, Yüzlerce Asgari Ücretlinin Maaşı Çıkıyor'
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Esenler Tepe Meydanı'nda yaptığı konuşmada ;  'Biz diyoruz ki teklik Allah'a mahsustur, birlik olmak lazım' diyen Demirtaş, 'Dillerimiz ayrı olsun, inançlarımız, mezheplerimiz ayrı olsun, kimliklerimiz ayrı olsun, önemli değil. Gönüllerimiz bir olsun. Bu ülkede kardeşçe, barış içinde, eşitçe yaşamanın formülünü ortaya koyuyoruz' diye konuştu.
Yeni Akit Gazetesi'nden Skandal Karikatür!
Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası iftira ve hakaret medyasının başını çeken, onlarca kere tekzip edilmesine rağmen yalan haber yapmaktan çekinmeyen Yeni Akit Gazetesi bugün görenleri hayrete düşüren bir karikatür ile çıktı. Yayınlarında İslam dinini referans aldığını öne süren ancak yayınlarıyla inananları zan altında bırakan gazetenin çizdiği minare ve müezzin karikatürü bu kadar da olmaz dedirtti.Karikatüristin ismini basmaktan çekinen gazete karikatürde, minareye çıkıp ezan okuyan müezzini halkı 'Haydin kumpasa, haydin ihanete, haydin yalana' diye camiye çağırttı. Müezzine 'dinci efendi' yakıştırmasında bulunan gazetenin karikatürü en hafif tabirle 'densizlik' olarak yorumlanırken, İslam karşıtı yayınlarıyla bilinen yayın organlarında bile bu zamana kadar böyle bir hakarete imza atılmadığı belirtiliyor. BAŞBAKAN'IN NE DİYECEĞİ MERAK EDİLİYOR Başbakan Erdoğan, dünkü konuşmasında Zaman Gazetesi karikatüristlerinden Cem Kızıltuğ 'u hedef almıştı. Fişleme ve torpille atama iddialarıyla ilgili mülakat masasındaki memurları AK Partili olarak çizen Kızıltuğ'u karikatürü üzerinden yüklenen Erdoğan, ''Bugün baktım bir tane şöyle karikatür var bi yerde. Malum medya diyeceğiz artık. İşe alınmada veya memur alımında jüri, karşısında imtihana girecek olan güya üç tane önünde AK Parti kendilerine göre parti koymuşlar. Üç tane AK Partili dolayısıyla onları devlete alıyor. Bunları siz yaptınız siz. Siz paralel devleti oluştururken sizin düşüncenizde olmayan kimseyi devlete almak istemediniz'' demişti. Şimdilerde kamuoyu Erdoğan'ın bütün müezzinleri töhmet altına sokan, inançlı insanları rencide eden Akit Gazetesi karikatürü ve çizeriyle ilgili ne söyleyeceğini merakla bekliyor.
DHBT Sınavından Sonra Sözlü Sınav Olacak mı?
Eymen Nezir /Ankara /Dinihaberler.comDiyanet İşleri Başkanlığı  ilgili mevzuatında İmam-Hatip, Müezzin Kayyım ve Kur'an Kursu Öğreticisi kadrolara 15 Ekim 2014 tarihinden sonra atanacaklar için yeterlik şartı kaldırılarak; Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı, Devlet Personel Başkanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan protokol ile KPSS'ye Başkanlık din hizmetleri sınıfına ait kadrolara atanmak isteyenlerin mesleki bilgilerinin ölçüleceği Din Hizmetleri Alan Bilgisi Testi (DHBT) ekledi. Bu doğrultuda okurlarımızdan farklı yorumlar ve bildiri mailleri alıyoruz. İşte  onlardan biri; 'DHBT sınavından sonra sözlü sınav olacak mı?'Okurlarımız bu kanıya nereden vardı?, Bazı kamu kurum ve kuruluşlar KPSS'den sonra sözlü sınav yapmadan KPSS'den almış olduğu puan ve puanlarla kur'a usülü bünyelerine atama yapılmaktadır. Okurlarımız bu sistem acaba Diyanet'te de olur mu beklenti içerisine girdiler.Öncelikle belirtelim ki, Diyanet İşleri Başkanlığı diğer kurumdan hem farklı hem de özel bir kurumdur. Bazı kurumlarda sözlü sınav o kurumun olmazsa olmazıdır. İşte o kurumların başında Diyanet işleri Başkanlığı gelmektedir.