Çevresindeki İnsanların Tek Bir Kişi Olduğunu Düşündüren Hastalık: Fregoli Sendromu
Çevremizde birçok insanla aynı ortamda bulunabiliyoruz. Bu insanların çoğunu tanımadan aynı mekanda farklı masalarda, hiç birbirimizin yüzüne bakmaya gerek duymadan oturuyoruz ya da yolda yürüyoruz ve yanımızdan geçiyorlar ama yine onlara bakmaya gerek duymuyoruz. Zaten neden gerek duyalım ki? Sonuçta tanımıyoruz. Ancak öyle bir sendrom var ki nadir görülen bir hastalıkta olsa yaşamayı zorlaştırabilecek bir seviyede korkunç. Bu sendromda yaş, cinsiyet fark etmeksizin herkes aynı insanmış ve sizi kandırıyorlarmış gibi hissettiren bir rahatsızlık türüdür. Peki bu sendrom nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır? Belirtileri nedir? Bu soruların cevaplarına birlikte bakalım.
Özge Selçuk Bozkurt Yazio: Meslek Seçiminiz Şans Oyunu Olmasın
Evet aynen tabir bu. 30 sene önce de böyleydi, günümüzde rehberlik, eğitim danışmanlığı, kariyer günleri tabirlerinin hayatımıza girmesiyle biraz daha meslekler konusunda bilinçlenilmeye başlanıldı sanki. Ama işte ‘nispeten’! Hâlâ standart bir ortaöğretim ders müfredatı ile çocukların ilgi ve yeteneklerini anlamasına, hayatı deneyimlemesine fırsat vermeden öylece giriliyor sınava. Şimdi ise ‘yeni nesil’ sorularla okuduğunu anlayıp, muhakeme yapabiliyorsa biraz da kafası sayısala basıyorsa tamamdır. Çocuk akademik olarak tercih yapmaya hazır diyelim, peki kişilik olarak?
Burak Öge Yazio: Akıl Sağlığınızı Korumak İçin Narsiste Yapmamanız Gerekenler
Narsistle yaşamak çok zordur. Narsistle yaşamanızı gönülden pek istemesem de bazen mecbur kalınan birçok durum olabiliyor. O yüzden narsistle yaşıyorsanız kendi davranışlarınızı düzene sokmanız gerek. Yani siz değişmek zorundasınız. Sesinizi duyar gibiyim 'Hasta olan onlar, bizim de psikolojimizi bozdular. Onlar düzelsin!'. Evet çok haklısınız. Fakat onların değişmesini ve düzelmesini beklerseniz, en büyük zararı siz görürsünüz. Onlarla daha stratejik ilişki kurarsanız daha sakin bir yaşam sürdürürsünüz.Bunu narsistin iyiliği için istemiyorum. Amacım tamamen sizlerin daha iyi bir hayat yaşaması. Daha iyi bir hayat için oyunu kurallarına göre oynamanız gerek.
Rapunzel Sendromu Olarak da Bilinen Saç Yeme Hastalığı Trikofaji Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Rapunzel Sendromu diğer adıyla trikofaji nadir görülen bir saç yeme hastalığıdır. Bu sendroma sahip insanlar, midelerinde bir yumak oluşturacak kadar saç yiyerek sağlıklarını tehlikeye atabiliyorlar. Peki insanların bazıları neden saçlarını yiyerek kendilerine zarar versinler? Bunu saçtan tat aldıkları ve karınlarını doyurmak için yapmadıkları apaçık ortada ama nedeni ne? Bu sendromdan kurtuluş nasıl gerçekleşir? Hadi hep birlikte bunlara cevap bulalım.
Mutluluk ve Mutluluğun Önündeki Engeller - 2
Hepimiz hayattan birçok şey isteriz ancak en çok mutlu olmayı isteriz. Birçok doğal ve insan eliyle oluşturulan felaketlerin yaygın olduğu, çaresizlik ve umutsuzluğun giderek egemen olduğu, sağlık ve ekonomik sorunların yaşamlarımızın kaçınılmazları olduğu bir dünyada beki de mutluluk sahip olduklarımızda değil, sahip olduklarımıza verdiğimiz değerde ve varoluşumuza verdiğimiz anlamlarda saklıdır.
Kusursuz Bir Görünüm İçin Ölüm İksiri: Beden Dismorfik Bozukluğu
Dış görünüşüme önem vermiyorum diyen var mı? Bu soruya büyük bir çoğunluğun hayır diyeceğini düşünüyorum. Herkes dış görünüşüne önem verir. Çünkü görünüşümüz, toplum içinde biriyle ilk karşılaştığımızda bizim hakkımızda ilk fikirlerinin oluşmasını sağlayan bir kabuktur. Bu fikirlerin doğruluğu veya yanlışlığı ise, iki tarafın birbirini daha iyi tanımaya başlamasıyla değişebilir. Aslında burada asıl sorun, dış görünüşümüze önem vermenin miktarıdır.
Beyin Bedava! Çoklu Zeka Türleri Nelerdir ve Hangi Zeka Türüne Sahip Olduğunuzu Nasıl Anlarsınız?
Zeka kelimesini duyduğunuzda hemen IQ testi kavramı akla gelebilir. Ancak zeka genellikle entelektüel potansiyelimiz olarak tanımlanır; doğduğumuz bir şey, ölçülebilen bir şey ve değiştirilmesi zor bir kapasite de diyebiliriz. Bununla birlikte, son yıllarda, Gardner'ın birden fazla farklı zeka türünün var olabileceği önerisi de dahil olmak üzere, zekaya ilişkin başka görüşler ortaya çıkmıştır. Gelin biraz bu konuyu konuşalım.
Narsistle İlişkiye Başladığınızda Yaşayacağınız Duygular
Narsistle ilişkiye başladığınızda onun narsist olduğunun farkına varmanız zor olabilir. Hatta kendi kendinize “Oh be sonunda bana değer veren insana rastladım.” diyebilirsiniz. Narsist ilişkinin başlarında gerçek yüzünü öyle bir gizler ki görmek pek de mümkün olmaz. Narsistle yaşayanlar çok iyi bilir. Karman çorman bir duygu seline kapılırsınız. Bir gün mutlu, bir gün üzüntülü. Bir gün acımış halde bulursunuz, bir gün nefret edersiniz. Bir gün kendinizi haklı hissedersiniz ve bir bakmışsınız dakikalar sonra suçlu hissedersiniz. Utanç, merhamet, öfke, sevgi, kısacası ne ararsanız vardır.Şimdi narsistle ilişkiye başladığınızda sırasıyla hangi duyguları yaşayacaksınız görelim;İlişki narsistin rollerini sergilediği bir tiyatro sahnesidir. Bütün oyuna hakimdir. Hem oyuncuları hem de seyircileri etkilemek için her şeyi yapar. Herkes büyülenmiş bir şekilde başroldeki narsisti inceler.
Hepimiz Birer Replikayız: Beş Maddede Toplumsal Travma
Ülkenin tarihsel süreçteki durumuna baktığımızda, krizlerle iç içe yaşadığını görürüz. Ancak soyut bir düşmanla yaşadığımız uzun soluklu savaş kuşkusuz Covid-19 süreciydi. Üzerine bir de ekonomik krizin eklenmesi ile birlikte, toplumsal travma sürecimiz içinden çıkılmaz bir hal aldı. Bu travmatik süreçte hepimiz kendimize yabancılaşarak, kendimizi dışarıdan gözlemleyen ve taklit eden kusursuz taklitçilere dönüştük… Biz gerçekten biz miyiz?Yaşadığımız bir olayı, travmatik yapan ana öge güven alanının ortadan kalkmasıdır. Toplumsal olarak travmatize olmamız, yaşadığımız toplumda kendimizi güvende hissetmediğimiz anlamına gelir.
Özge Selçuk Bozkurt Yazio: Çocuklar Anı Biriktirirler
Yetişkin olarak bizlerin durumlara karşı verdiğimiz tepkilerin temelinin çocuklukta ebeveynlerimizin tepkilerinden aynalandığını öğrenen ebeveynler, artık geçmişlerine ‘bir dur’ dercesine setler çekmeye başladı. Amaç olumsuz duygulara sebep olduklarını düşündükleri davranışlarının bir sonraki nesle aktarmak istememeleri. İşte tüm bunlar kişisel aydınlanma, geçmişi sorgulama ile başladı. Bir olaya, kişiye ya da duruma verdiğimiz tepkiler, anılarımızla, travmalarımızla bağlantılıydı. Şimdi bu olumsuz duygular için terapiler alınmaya başlandı bile.