onedio

Şanlıurfa Haberleri

Şanlıurfa Güneydoğu Anadolu Bölgesi yer alan, Türkiye'deki en kalabalık sekizinci şehirdir. Toplam nüfusu 2.115.256'dır. İl yönetiminde Zeynel Abidin Beyazgül vardır.

Şanlıurfa

Güneydoğu'da bulunan Şanlıurfa'nın 13 ilçesi vardır. İklimi genellikle sıcak be kuraktır. Geçmişten günümüze kadar birçok tarihi olaya ev sahipliği yapan Şanlıurfa'da tarihi yapıtlar çoktur. Peygamberler şehri ya da Kutsal şehir olarak anılmaktadır. Şanlıurfa halkı geçimini, tarım, hayvancılık, turizm ve sanayi sektörü ile sağlamaktadır. Tarım alanında fıstık, mercimek, buğday gibi ürünler vardır. Hayvancılıkta ise küçükbaş yetiştiriciliği yoğunluktadır. Turizm alanında Balıklıgöl, Harran Antik Kenti, Urfa Kalesi, Halfeti gibi yerler ilgi görmektedir. Urfa'nın tarihi gibi mutfağı da oldukça ünlüdür. Urfa Kebabı, Çiğköfte, İsot, Patlıcan Kebabı, Boranı, İçli Köfte gibi lezzetleri meşhurdur.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Beş Farklı Şehirde Hayata Geçiriliyor: Bakan Mehmet Nuri Ersoy ‘Bir Anadolu Şenliği’ni Duyurdu
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü koordinasyonunda bu yıl beş farklı şehirde hayata geçireceği “Bir Anadolu Şenliği” serüveni, 22 Ağustos’ta Hakkari’den start alıyor. Bakan Mehmet Nuri Ersoy, şenliğin bölge için taşıdığı öneme vurgu yaparak “Terörsüz Türkiye sürecine kültür-sanat üzerinden destek sunmak adına Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğümüz koordinesinde 5 şehrimizde şenlik düzenleme kararı aldık. Şimdi terörün izlerini kardeşliğimizle ayaklar altına alarak silmenin ve Doğu ile Güneydoğu Anadolu’da yeni bir dönemi başlatmanın vakti” dedi.
Sinop'ta İşsiz Öğretmen Canına Kıydı
Sinop’ta işsiz öğretmen 35 yaşındaki Gamze Filiz Arslan, dün evde bulunan av tüfeğiyle yaşamına son verdi. Bir süre İstanbul’da özel bir dershanede kimya öğretmeni olarak görev yaptıktan sonra işsiz kalarak memleketi Sinop’a gelen Gamze Filiz Arslan, evde bulunan av tüfeğini çenesinin altına dayayıp ateş ederek canına kıydı. Silah sesi üzerine odaya giren aile fertleri Arslan’ın kanlar içerisinde yerde görünce durumu hemen sağlık ekiplerine bildirdi. Eve gelen ekipler, Arslan’ın öldüğü belirledi. İntiharla ilgili soruşturma devam ederken, genç öğretmenin cansız bedeni, otopsi için Sinop Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. DHA
Erdoğan'dan Emniyet Müdürüne Fırça!
Başbakan Erdoğan, '28 Şubat'taki gibi ikna odaları kurdular. İşçileri, öğrencileri 'AK Parti'ye oy vermeyin' diye ikna etmeye çalışıyorlar' dedi.AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bir dershane meselesi çıkardılar, bu muhteşem buluşmayı gölgelemek istediler. Arkasından 17 Aralık darbe girişimini başlattılar. Çözüm Sürecini tümden baltalamak istediler. Kim yaptı bunu? Pensil bir zat, onun buradaki maşaları, onun buradaki yandaşları” dedi. Erdoğan, AK Parti’nin Şanlıurfa Topçu Meydanı'nda düzenlediği mitingde yaptığı konuşmaya, vatandaşların “dik dur eğilme” tezahüratlarına “Ben de öyle bir göz var mı? Biz, Allah’tan başka kimsenin karşısında eğilmeyiz, sadece rü eğiliriz” diye başladı. Şanlıurfa’nın evliyalar, şairler, ilim, sanat şehri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Ey Şanlıurfa, alem siye heyran, ben siye kurban. Urfalı'yam ezelden, göynüm geçmez sizlerden, gönlümün gözü çıksın, iyi ki sizi sevdim ezelden. Seni gönülden selamlıyorum ey Şanlıurfa” dedi. Erdoğan, Şanlıurfa’nın tüm ilçelerini sayarak, orada yaşayan vatandaşları selamladığını ifade ederek, bugün Şanlıurfa’nın tarihi, farklı bir gün yaşadığını, bin yıllık rüyanın gerçekleştiğini ve Suruç tünelleriyle bölgenin suya kavuşacağını söyledi. “Ey Halil-ur Rahman’ın şehri, ey Hazreti İbrahim’in, Hazreti Musa Aleyhisselam’ın, Hazreti Yakup’un, Hazreti Elyesa’nın şehri Şanlıurfa seni hasretle kucaklıyorum” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Sen ki Şair Nabi’nin, merhum Akif İnan ağabeyimizin şehrisin, sen ki Kazancı Bedi’nin, merhum Müslüm Gürses’in şehrisin. Sen ki 38 yıllık hasretin ardından Diyarbakır’da kucaklaşan 77 milyona ‘megri’ diyen İbrahim Tatlıses’in, Şivan Perver’in şehrisin. Sen merhum Said-i Nursi’nin Isparta’da hasta yatağında ‘gidiyoruz’ dediği zaman bir Ramazan günü 2 gün yolculuk yaparak ulaştığı, gözlerini hayata yumup hakka yürüdüğü şehirsin. İlim şehri, medeniyet şehri, yiğitliğin, mertliğin kardeşliğin şehri Şanlıurfa seni hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Allah sizlerden razı olsun, Rabbim evlerinizden huzuru, yüreklerimizden sevdayı eksik etmesin, yüreklerinizden, soframızdan Rabbim bu uhuvvetimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamazı daim etsin. Şanlıurfa bugün yine bir tarih yazıyor. Şanlıurfa bugün Başbakanına, hükümetine, AK Parti’ye, demokrasiye bir kez daha sahip çıkıyor. Şanlıurfa, 30 Mart’ta sandıkta söyleyeceği sözü adete bugün söylüyor, sandığın rengi Şanlıurfa’da belli olmuştur.” “Biz, terör sorununu hukuk içinde hamdolsun çözüyoruz” Erdoğan, 3 Kasım 2002’de iş başına geldiklerinde Türkiye’nin çok büyük sorunları olduğunu, ama en büyük sorununun terör olduğunu vurgulayarak, “Çok büyük acılar çektik. Nice askerimizi, polisimizi, korucumuzu şehit verdik, nice gencimizi kaybettik. Ocaklar söndü, yürekler yandı, milletçe huzurumuz kaçtı” diye konuştu. Teröre maddi olarak çok ağır bedeller ödendiğini, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin hizmetlerden, yatırımlardan uzak kaldığını anlatan Erdoğan, bölgeye yol, okul, hastaneler, üniversiteler yapılmadığını söyledi. AK Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte bölgeye yatırımın, hizmetin başladığını kaydeden Erdoğan, iktidara gelmelerinden bugüne kadar Şanlıurfa’ya 18 katrilyon lira yatırım yaptıklarını, bu rakamın Cumhuriyet tarihinde yapılan yatırımlardan daha fazla olduğunu söyledi. “Biz, terör sorununu hukuk içinde hamdolsun çözüyoruz” diyen AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu sorunu ‘demokrasiyle çözeceğiz, ekonomik kalkınma ile çözeceğiz, hizmetle, yatırımla çözeceğiz’ dedik. Bu sorun ‘sadece güvenlik tedbirleriyle çözülmez’ dedik, ‘kültürel, demokratik, en temel insani hakları teslim ederek çözeceğiz’ dedik. En önemlisi de biz bu sorunu ‘kardeşlikle, kardeşlik hukuku içerisinde çözeceğiz’ dedik. Önümüze çok engeller çıkardılar, bu sorunu çözmeyelim diye çok saldırdılar, çok tahrikler yaptılar. Partimizi kapatmaya kalktılar, ama başaramadılar biz yolumuza dimdik devam ettik, kimlerle? Sizlerle, milletimizle, millet bize ‘yürü’ dedi, biz yürüdük. Çünkü çıkarken bir şey söylemiştik; ‘uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz-gece demiştik’. Ve gideceğiz gündüz-gece, durmak yok. Bu yola elimizi, kolumuzu, bütün bedenimizi, hatta canımızı koyduk. Bu acı meseleyi mutlaka çözeceğiz, kardeşliği en güçlü şekilde tesis edeceğiz dedik. Biz, bu sorunu çözmek için, kanı durdurmak için, annelerin gözyaşını dindirmek için samimi mücadele verirken, önce Oslo sürecini sabote ettiler, arkasından MİT Müsteşarımı tutuklamaya, onu devre dışı bırakmak istediler, arkasından Paris’te bir takım suikastler yaptılar, süreci bozmak istediler. İşte en son 17 Aralık darbe girişimiyle, 25 Aralık darbe girişimiyle birçok hedefin yanında çözüm sürecine saldırdılar.” Başbakan Erdoğan, 16 Kasım’da Diyarbakır’da tarihi bir buluşmayı gerçekleştirdiklerini, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin, sanatçı İbrahim Tatlıses ile tam 38 yıldır ülkesinden, vatanından, toprağından uzak kalan Şanlıurfalı Şivan Perver’in Diyarbakır’a geldiğini ve muhteşem bir tablo oluştuğunu, tüm Türkiye’nin bu tablodan etkilenerek, duygulandığını anlattı. O gün kendisine telefonlar geldiğini, sevinç gözyaşlarının döküldüğünü, Türkiye’nin tamamında umutların çoğaldığını, barış umudu, çözüm umudu ve kalıcı barış umudunun çoğaldığını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki ne yaptılar? Bir dershane meselesi çıkardılar, bu muhteşem buluşmayı gölgelemek istediler. Arkasından 17 Aralık darbe girişimini başlattılar. Çözüm Sürecini tümden baltalamak istediler. Kim yaptı bunu? Pensilivanya’daki bir zat, onun buradaki maşaları, onun buradaki yandaşları. Tabi bunlar yargının içinde de örgütlenmişler, maalesef emniyet güçlerimizin içinde de örgütlenmişler, devletin diğer kurumları içerisinde de örgütlenmişler. Doğu’daki, Güneydoğu’daki, Diyarbakır’daki, Şanlıurfa’daki bahar havasından rahatsız oldular. Gençlerin ölmeyecek olmasından rahatsız oldular, bölgedeki gelişmeden, değişimden değişmelerden, kalkınmadan rahatsız oldular. En başta kardeşlikten rahatsız oldular. Şanlıurfa ile Trabzon’un, Diyarbakır ile İstanbul’un, Van ile İzmir’in kucaklaşmasından rahatsız oldular. 77 milyonun bir olmasından, beraber olmasından rahatsız oldular, birlikte Türkiye olmasından rahatsız oldular.” “Hizmet için Mekke’de de olsam buraya gelirdim” Miting alanında Bediüzzaman Said-i Nursi’nin fotoğrafının yer aldığı ve üzerinde “Hizmet için Mekke’de de olsam buraya gelirdim. Bediüzzaman Said Nursi” yazılı pankart dikkati çekerken, miting öncesinde AK Parti’nin Türkçe, Kürtçe ve Arapça seçim şarkıları çalındı. Mitinge Başbakan Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Faruk Çelik, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ve AK Parti Diyarbakır Milletvekili Mehdi Eker, Maliye Bakanı ve Batman Milletvekili Mehmet Şimşek, Orman ve Su İşleri Bakanı ve AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu, AK Parti Şanlıurfa ve çevre illerin milletvekilleri, AK Parti Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Celalettin Güvenç de katıldı. Muhabir: Kadir Karakuş | AA
AKP'nin Çalıyoruz Gafları
“Parapraxes.” Ruh dilimizin tercümanı Sigmond Freud, bizim “dil sürçmesi” dediğimiz hataya bu adı veriyor. Ona göre ruhsal dünyada hiçbir şey tesadüf olmadığı gibi dil de tesadüfen sürçmez; “sürç-i lisan” denen, aslında bilinçaltının konuşmasıdır. Freud, ağızdan kazara çıkıverdiğini sandığımız sözlerin, bastırılmış istek ya da korkularımızı açığa vurduğunu söylüyor. Bilinçdışına itmeye çalıştığımız, zihnin derin kuyularına bastırdığımız bir duygu ya da düşünce, açığa çıkmak için kendini bilince doğru zorlar, sonunda da, biraz da istemdışı olarak dile vurur kendini, bilinçaltını ele verir. Buna “içte ukde kalanın çözülmesi” de diyebiliriz.C.Dündar
Başbakan'ın Azarladığı Polislerin Yerleri Değiştirildi
Başbakan Erdoğan’ın Şanlıurfa’da düzenlediği mitingde azarladığı polislerin yerleri değiştirildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, pazar günü Şanlıurfa’da düzenlediği mitingte bayılan partililer için yardımı geciktiren polisleri fırçaladı. Bu olayın ardından Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü’nde görevden alma depremi yaşandı. Emniyette 20 şube müdürü görevinden alındı. Kritik konumdaki şube müdürleri, pasif görevlere çekildi. Polisler, bu karar sonrasında kariyerlerine yeni görev yerlerinde devam edecek. ÜST DÜZEY DEĞİŞİM Terörle Mücadele Şube Müdürü Çetin Erdemir; Inşaat Emlak Şube Müdürlüğü’ne, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Ahmet Karataş; Havaalanı Şube Müdürlüğü’ne, Asayiş Şube Müdürü Doç. Dr. Ahmet Sait; Yayla Sosyal Hizmetler Şube Müdürlüğü’ne atandı. ERDOĞAN NE DEMİŞTİ? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti’nin Şanlıurfa’da düzenlediği mitingte halka hitap ederken Erdoğan’ın sözleri, mitingin önüne geçti. Başbakan, miting sırasında yaşanan izdiham nedeniyle kadınların zor anlar yaşamasına sinirlendi ve görevli polisleri azarladı. Başbakan, “Polis arkadaşlar siz burada ne iş yapıyorsunuz! Açın şurayı, Emniyet Müdürü sen burada ne iş yapıyorsun, açsana şurayı! Oradan seyrediyorsun ya” ifadelerini kullandı.
İşte Abdullah Öcalan'ın Mesajı
Abdullah Öcalan, Nevruz için yayımladığı mesajında sürecin yol ayrımında olduğunu söyledi ve Türkiye'deki gündemi değerlendirdi: 'Darbelerle ya da radikal demokrasiyle yola devam edeceğiz.' Öcalan mektubunda, hükümetin çözüm süreciyle ilgili tavrını eleştirdi; 'Şu ana kadar yürütülen bir diyaloğ süreciydi ve önemliydi. Bu süreçte iki taraf da birbirlerinin iyi niyetini, gerçekçiliğini, yeterliliğini test etmiştir. Bu testten hükümetin ağırdan alma, tek taraflı yürütme, yasal temelden kaçınma ve uzatma tutumuna rağmen iki taraf da barış arayışından kararlılıkla çıkmıştır. Gelgelelim diyaloğ süreçleri önemli olmakla birlikte bir bağlayıcılık içermezler. Bundan dolayı da kalıcı bir barış için yeterli güvence oluşturamazlar.' Abdullah Öcalan, hükümetten talebini ise 'Gelinen noktada müzakere sistematiği için yasal bir çerçeve kaçınılmaz olmuştur' sözleriyle dile getirdi. Hükümet-Cemaat kavgası Öcalan Hükümet-Cemaat kavgasına da üstü kapalı olarak değindi; 'Son Newrozdan bugüne yaşadığımız güncel somut durum tam da çatallaşmaya başlayan bu yol ayrımını ifade etmektedir. Ya son 200 yıllık kapitalist moderniteye dayalı komplocu-darbeci rejim kendini yeniden restore ederek sürdürecektir ya da tarihsel rotasına oturtulmuş Türk-Kürt ilişkileri en kapsamlı demokratik reformlardan geçerek demokratik anayasal bir rejimle komplocu-darbeci mekanizmaları parçalayarak çözümlenecektir. Bütün ara yollar ve geçici biçimler artık miyadını doldurmuştur' 'Bizim büyük barış yolculuğumuz Oslo'dan Paris'e, Gever'den Lice'ye, KCK operasyonlarından hasta tutsaklarımıza dönük zalim tutuma varana değin bir çok saldırıya maruz kalmıştır. İşte bütün bu kirli oyunları bozan, Uluslararası Gladyo hakimiyetini sarsan ve boşa çıkaracak olan da bu harekettir; yani sizlersiniz. Bütün bölgedeki vesayet düzenlerinin etkisizleştirilmesinde bizim yürüttüğümüz mücadelenin çok büyük bir payı vardır. Türlü biçimlere bürünerek karşımıza çıkan uluslarası komplolara karşı yeterli dikkati göstermek tarihsel sorumluluğumuzdur' Üslûp uyarısı Öcalan isim vermeden Kandil yönetimine ise, 'Sorumlu bir dil ve üslup bir çok ırkçı psikolojik harp metodlarını boşa çıkaracağı gibi büyük barışımızın da temel karakteri olacaktır' sözleriyle mesaj yolladı. Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) Şanlıurfa Belediyesi başkan adayı Osman Baydemir, alanda yaptığı konuşmada “Bugün artık özgürlük yoluna, kardeşlik yoluna girilmiştir. Orta Doğu halklarına örnek olacak bir tablo ortaya çıkmıştır. Milyonların kalbi bu meydanda bütün dünyaya karşı atıyor. Şükürler olsun ki bugün kendi dilimizle bu meydandan dünyaya mesaj verebiliyoruz” ifadelerini kullandı. Artık Türkiye’nin hiçbir kentine cenaze haberi gitmediğini belirten Baydemir, “Şükürler olsun annelerimiz gözyaşı dökmüyor. Sizin haklı duruşunuz bizleri bugün barış iklimine getirdi” şeklinde konuştu. Yoğun katılım Kutlamalara yaklaşık 2 milyon kişinin katılması bekleniyor. Nevruz alanında bulunan Al Jazeera muhabiri Kadir Konuksever, Nevruz alanına gelişlerin sabah 08.00 itibari ile başladığını ve tamamen dolduğunu belirtirken, kutlamaların yapıldığı bölgeye Öcalan afişleri ve sloganların yer aldığı pankartların asıldığını söyledi. Al Jazeera ’ya konuşan bazı vatandaşlar, Öcalan’ın çözüm süreciyle ilgili açıklanacak mektupla ilgili beklentilerinin olumlu olduğunu ve sürecin devamına yönelik mesajlar çıkmasını umduklarını ifade etti. Nevruz alanının farklı noktalarına ‘Öcalan'a özgürlük’ ve hasta mahkumların bırakılması çağrısı için kampanyaların yürütüldüğü imza standları kuruldu. Nevruz, siyasi kimliğinin yanısıra kendi ekonomisini de yarattı. Alanda çok sayıda yiyecek ve içecek standı yer alıyor. Alanın çevresinde çok fazla polis yok ancak bölge havadan helikopterle takip ediliyor. Kaynak: Al Jazeera
Türkiye'de Açık Hava Müzesi Gibi Görülen Birbirinden Değerli Antik Kentler
Türkiye tarih boyunca batıdan doğuya birçok medeniyete tanıklık etmiş coğrafi olarak Dünya'nın en şanslı noktalarından biridir. Birbirinden farklı çok sayıda hikayeye tanıklık etmiş antik kentler Dünya mirasında önemli yerlere sahiptir. Eşsiz mimari yapıları, sanat eserleri, doğal güzellikleriyle ziyaretçileri adeta zamanda yolculuğa çıkarır. Tatil rotanız hangi yöne olursa olsun Türkiye'nin dört bir yanından görülmesi gereken bu tarihi yapıları ve mekanları planınıza dahil edebilirsiniz.
'Kürt Zannediyorduk, Kurt Kökenli Çıktı'
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 'Gördünüz CHP Genel Başkanı, bozkurt işareti yapıyor. Bana diyor, 'MHP'lilerin oyları da lazım, o yüzden bozkurt işareti yapıyorum' Biz kendisini Kürt kökenli zannediyorduk, kurt kökenli çıktı' dedi.Partisinin seçim çalışmaları kapsamında Siirt Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuşan Demirtaş, oy almak için insanın ilkelerinden taviz vermemesi gerektiğini belirtti. 'Gördünüz CHP Genel Başkanı, bozkurt işareti yapıyor. Bana diyor, 'MHP'lilerin oyları da lazım, o yüzden bozkurt işareti yapıyorum'. Biz kendisini Kürt kökenli zannediyorduk, kurt kökenli çıktı. Oy almak için insan ilkelerinden taviz verir mi? ' diyen Demirtaş, ilke ve duruşlarından taviz vermedikleri için bugün Türkiye'nin en güçlü halk hareketi haline geldiklerini savundu. Seçim sonuçları ile BDP'nin Türkiye'de en büyük büyümeyi ve en ciddi sıçramayı yaptığının görüleceğini kaydeden Demirtaş, 'Herkes o akşam sizi konuşacak. Bu halkın başarısını, yiğitliğini konuşmuş olacak. O zaman göreceğiz el mi yaman, bey mi yaman, o zaman belli olacak' diye konuştu. Onurlu ve dürüst siyasetin her zaman kazandırdığını anlatan Demirtaş, her yerde yoğun bir ilgiyle karşılaştıklarını söyledi. Aday gösterilmeyince partisinden istifa edip başka partilere geçen adaylara değinen Demirtaş, 'Sen birini belediye başkan adayı yapmayınca, çıkıp hemen öbür partiye gidiyor. Dikkat edin, AKP'den aday olamayınca istifa edip CHP'ye gidiyor. CHP'den aday olamayınca istifa edip MHP'ye gidiyor. Böyle bir ilkesizlik, insan bu kadar omurgasız olur mu? Çünkü, CHP, MHP, AKP aralarında fark yok' ifadelerini kullandı.Medyanın BDP'yi görmezden geldiğini ve bu nedenle dün İstanbul'da kutlanan nevruzun haberlerde yer almadığını savunan Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: 'Akşam televizyonlara bakıyorsunuz BDP yok. 1 milyon insan toplanmış, 1 saniye bile haber yok. BDP'yi görmezden geliyorlar. Peki, 30 Mart'ta sandıklar açıldığında BDP'nin oy sonuçlarını vermeyecek misiniz? Sesleniyorum merkez medyaya, seçim akşamı ne yapacaksınız? BDP'nin kazandığı belediyeleri vermeyecek misiniz? Ana haber bültenlerinde AKP, CHP, MHP propagandası yapan kanallar, seçim akşamı Ardahan, Kars, Ağrı, Muş, Van, Hakkari, Şırnak, Batman, Mardin, Amed, Siirt, Şanlıurfa'ya ekranlarınızı kapatabilecek misiniz bakalım? Buralarda BDP'nin meşesi göğe erince yüzünüz kızarmayacak mı İstanbul'da, Ankara'da?'CNN Türk
Türkiye'de Petrol Var mı?
Türkiye'de petrol var mı diye sorarsak cevabı evet, var. Ama ne kadar? Halk arasında dolaşan birçok efsane mevcut. Amerikalılar geldi petrol buldular ama betonla kapatıp gittiler, komşu ülkelerde heryerde petrol var bizde neden çıkmıyor? Arkadaşlarınızla, akrabalarınızla bu tarz sohbetlere girmişsiniz veya duymuşsunuzdur. Gerçek nasıl? Gelin hep beraber inceleyelim.