onedio

Sırbistan Haberleri

Sırbistan ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Sırbistan ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

13. !f Film Festivali Sona Erdi! Bağımsız Filmleri Kaç Kişi İzledi?
İstanbul'dan 13 Şubat'ta yola çıkan ve 27 Şubat-2 Mart'ta Ankara ve İzmir'e uğrayan !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali, 80 bin kişiye ulaştı. !f İstanbul'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, festival kapsamında, uzun ve kısa metrajlı 100'e yakın film gösterildi. Nymphomaniac/İtiraf ve The Wind Rises/Rüzgar Yükseliyor'un biletleri festivalin ön satışının ilk gününde tükendi. 'Drinking Buddies/Akşamdan Kalanlar', 'Dallas Buyers Club/ Sınırsızlar Kulübü', 'The Double/Öteki', 'The Grandmaster/Büyük Usta', 'Is the Man Who Is Tall Happy?: An Animated Conversation with Noam Chomsky/Uzun Boylu Adam Mutlu Mu?: Noam Chomsky ile Canlandırma Bir Sohbet', 'Under the Skin/Derinin Altında' filmlerin biletleri de kısa sürede satıldı. Uluslararası yarışmalı bölüm Keş!f'te, ABD, Almanya, Fransa, Fas, Irak, İngiltere, İran, İsviçre, Nepal, Norveç, Sırbistan ve Türkiye'den toplam 9 film yarıştı. Ana jüri ve Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) jürisinin ortak seçimi, 'Fish & Cat/Balık ve Kedi' filmiyle İranlı yönetmen Shahram Mokri oldu. Festivalin bu yılki yeni yarışması 'Aşk & Başka Bi'Dünya'da ise ABD, Almanya, Arjantin, Avusturya, Irak, İngiltere, İsviçre, Mısır, Rusya, Şili ve Türkiye'den toplam 7 film yarıştı. Jüri, 'yılın en yaratıcı müdahalesi' olarak Türkiye'den Koray Kaya'nın filmi 'Anarşik Armoni'yi seçti. 'Türkiye'den Kısalar' bölümü kapsamında verilen 'İzleyici Ödülleri'nde, 'en iyi kısa' Azra Deniz Okyay'ın yönettiği 'Küçük Kara Balıklar'a verilirken, Can Evrenol'un 'Baskın'ı ikinciliği, Onur Yağız'ın 'Patika / Patika (The Country Road)' adlı kısa filmi üçüncülüğü aldı. Habertürk
Kosova'da Milli Maç Heyecanı
FIFA’nın, geçen ocak ayında milli takım ve kulüp takımları bazında özel maç oynama izni verdiği Kosova, 5 Mart Çarşamba günü Haiti ile yapacağı maçın ilk antrenmanını yaptı. Başkenti Priştine’de toplanan Kosova A Milli Takımı, Obiliç kasabasındaki KEK Stadyumu’nda taraftarlara açık antrenman gerçekleştirdi. Teknik direktör Albert Bunjaku’nun belirlediği 21 kişilik aday kadroda, Priştine Futbol Kulübü kalecisi Kushtrim Mushica dışındaki tüm oyuncular, ülke dışında forma giyiyor. Kosovalı taraftarlar, milli takımlarının Mitrovitsa kentindeki Adem Yaşari Stadı’nda oynayacağı ilk uluslararası müsabakaya yoğun ilgi gösterdi. Fiyatları 5-10 avro arasında değişen biletlerin tamamının satıldığı bildirildi. Kosova A Milli Takımı aday kadrosunda şu futbolcular yer alıyor: Samir Ujkani (Palermo), Julian Bibelaj (Eintracht Frankfurt), Avni Pepa (Sandnes Ulf), Loret Sadiku (Helsingborgs IF), Lum Rexhepi (FC Honka), Shkodran Metaj (FC Emmen), Shpetim Hasani (Orebro SK), Ardian Gashi (Helsingborgs IF), Anel Raskaj (Sandnes Ulf), Fanol Perdedaj (Energie Cottbus), Enis Alushi (Kaiserslautern), Liridon Krasniqi (Fethiyespor), Kristian Nushi (St. Gallen), Enis Bunjaku (Eintracht Frankfurt), Faton Toski (FSV Frankfurt), Zymer Bytyqi (Sandnes Ulf), Flamur Kastrati (Stromgodset IF), Albert Bunjaku (Kaiserslautern), Ilir Azemi (Greuther Furth), Alban Bunjaku (Sevilla) ve Bersant Celina (Manchester City). FIFA İcra Komitesi, 13 Ocak’ta, Sırbistan Futbol Federasyonu Başkanı Tomislav Karaciç ve Kosova Futbol Federasyonu Başkanı Fadil Vokri’nin katılımıyla gerçekleştirdiği toplantıda, Kosova takımlarına diğer ülke takımlarıyla özel maç yapma hakkı tanımıştı. FIFA’nın aldığı kararda ayrıca, Kosova takımlarının eski Yugoslavya ülkeleri takımlarıyla karşılaşamayacağına, formalarında Kosova bayrağı olamayacağına ve maçlarında Kosova milli marşının okunamayacağına dair yasaklar da yer almıştı.AMK Spor
Devlet Tiyatroları'nda Festival Heyecanı!
Festival açılışına çok sayıda yabancı tiyatro oyuncusu katılırken vatandaşlar da büyük ilgi gösterdi. Kortej öncesinde tiyatro önüne konulan sahnede çeşitli etkinlikler ve aktiviteler yapılarak tiyatroseverler ve vatandaşlar eğlence dolu anlar yaşadı. Bursa Devlet Tiyatrosu Müdürü Arzu Tan Bayraktutan yaptığı açılış konuşmasında festivalin 14 gün süreceğini belirterek iki sevgili, kalbin iki yarısı birleşiyor diyerek Bursa ve Balkanların kavuştuğunu dile getirdi. Bayraktutan ayrıca dünya döndükçe festivalin devam etmesini diledi. Devlet Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Kurt ve Bursa Valisi Münir Karaloğlu sırasıyla konuşmalarını yaptılar. Kurt, Balkanlarda sınır kavramının ortadan kalktığına dikkat çekerek, “Türk’ün, Boşnak’ın, Makedon’un, Arnavut’un, Hırvat’ın, Sırp’ın, Rum’un ve Bulgarlar’ın yıllardır yan yana yaşadığı topraklardır Balkanlar ve orada her şey bir aradadır” dedi. Kurt ayrıca, Bursa’nın hem Anadolu olmayı, hem Balkanlara giden en güzel köprüyü içinde barındırmayı hem de tiyatronun bin yıllık mirasını taşımanın onurunu yaşadığının altını çizdi. Festivale Adana programından dolayı katılamayan Kültür ve Truzim Bakanı Ömer Çelik ise gönderdiği mesajda ‘Balkan halklarının kültürlerini bir araya getiren, geleneksel hale gelmesini istediğimiz bu önemli organizasyonun, bölgemizde barış ve kardeşliğin artarak gelişmesine katkıda bulunacağına olan inancım tamdır’ ifadesini kullandı. Karaloğlu ise, bu festivalin Balkanlarla Bursa arasında dostluk ilişkilerini güçlendirecek en önemli unsurlardan biri olduğunu söyledi. Festival Makedonya-Üsküp Türk Tiyatrosu’nun ‘Matmazel Julie’ oyunu ile perdelerini açtı. 14 gün boyunca sürecek festivale Makedonya, Hırvatistan, Sırbistan, Romanya, Yunanistan, Kosova ve Bulgaristan ülkeleri katılıyor. İHA
Dünya Şampiyonası'nda Rakipler Belli Oldu
2014 FIVB Kadınlar Dünya Voleybol Şampiyonası’nda Türkiye'nin rekipleri belli oldu. Türkiye B grubunda, Brezilya, Sırbistan, Kamerun, Bulgaristan ve Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler Voleybol Konfederasyonundan (NORCECA) sonradan belirlenecek bir takımla eşleşti. Kadınlar voleybolunda ilk kez bir dünya şampiyonasına ev sahipliği yapmaya hazırlanan İtalya’da yapılan kura çekimiyle turnuvaya katılmaya hak kazanan 24 takımın eşleşmesi gerçekleştirildi. Parma kentindeki Farnese Tiyarosu'nda gerçekleştirilen kura çekimine turnuva hakkında kısa bilgi verilerek başlandı. Organizasyona ev sahipliği yapacak 6 kent hakkında tanıtım filmi gösterildi. Kura çekim töreninde İsrailli kum ressamı Ilana Yahav da ışıkla aydınlatılan bir masa üstünde kum kullanarak müzik eşliğinde gösteri yaptı. İtalyan sanatçı Mario Biondi de mini bir konser verdi. Kura çekimi sonrasında Türkiye, B grubu’nda, Brezilya, Sırbistan, Kamerun, Bulgaristan'ın yanı sıra Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler Voleybol Konfederasyonuna (NORCECA) bağlı 1 takımla eşleşti. NORCECA’dan hangi takımın geleceği daha sonra belli olacak. Dünya şampiyonası, İtalya’nın başkenti Roma, Milano, Trieste, Verona, Bari ve Modena kentlerinde, 23 Eylül-12 Ekim'de düzenlenecek. (A) Grubu İtalya, NORCECA 2*, Almanya, Arjantin, Hırvatistan, Tunus (C) Grubu NORCECA 1*, Rusya, Tayland, Hollanda, Kazakistan ve NORCECA 6 (D) Grubu Japonya, Çin, NORCECA 3, NORCECA 5, Belçika ve Azerbaycan Gruplarda karşılaşmalar rövanş usulü yapılacak. Gruplarını ilk 4 sırada tamamlayan takımlar, 2. tura yükselecek. İkinci turda 16 ülke 2 gruba ayrılacak ve gruplarını ilk 2 sırada bitiren ülkeler yarı finale yükselecek. Şampiyonanın açılış maçı 23 Ekim’de Roma’da, final mücadelesi 12 Ekim’de Milano’da oynanacak. Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler Voleybol Konfederasyonu (NORCECA) ile Afrika’dan katılacak ülkeler eleme sürecinin ardından belirlenecek. NORCECA’dan 6, Afrika’dan 2 ülke daha şampiyonada yer alacak.Sporx
Beşiktaş'a Şok Yenilgi!
Basketbol ULEB Avrupa Kupası Sekizli Final ikinci maçında Beşiktaş İntegral Forex, Rusya'nın Nizhny takımına deplasmanda 24 sayı farkla (95-71) yenilerek kupaya veda etti. Basketbol ULEB Avrupa Kupası Sekizli Final ikinci maçında Beşiktaş İntegral Forex, Rusya'nın Nizhny takımına deplasmanda 24 sayı farkla (95-71) yenilerek kupaya veda etti. Maça hızlı başlayan ev sahi Nizhny Novgorod temsilcisi, üst üste bulduğu basketlerle 2. dakika içinde 7-0'lık üstünlük yakaladı. Sahaya ilk maçta yakaladığı 17 sayılık avantajla çıkan Beşiktaş, rakibini durdurmaya çalıştıysa da Panin'in etkili oyununa engel olamadı. Siyah Beyazlılar, ilk periydun beşinci dakikasında Buckman'ın basket faulüyle skoru 9-3'e getirdi. İlk çeyrek 7 sayı Nizhny üstünlüğüyle 15-8 tamamlandı. Karşılıklı hücumlarla başlayan ikinci çeyreğin ortalarına doğru yaptığı etkili hücumlarla oyuna ortak olan Beşiktaş, ilk yarının bitimine 5 dakika kala Perkins'in sayısıyla farkı eriterek, skoru 23-23'e taşıdı. İlk yarı 41-33 Novgorod temsilcisinin üstünlüğüyle tamamlandı. İkinci yarıya seyircisinin desteğini arkasına alarak başlayan Nizhny, bir ara farkı 19 sayıya kadar çıkarttı. İkinci devrenin hemen başında Beşiktaş, Muratcan Gülerle üçlük kaçırdı. Siyah-beyazlılar, ikinci yarının ilk sayısını ise Perkins'in başlattığı hızlı hücumda İverson'ın smaç basketiyle kazandı. Bu dakikalarla yaptığı etkili hücumlarla oyuna ağırlığını koyan Novgorod temsilcisi, Panin'in sayılarıyla farkı 13'e çıkarttı. Nizhny'de Ruzic, skoru 51-36'ya taşıdı. Üst üste sayılar bulan ev sahibi ekip üçüncü çeyreğin tamamlanmasına 3,29 saniye kala farkı bir kez daha 19 sayıya çıkarttı. Türk temsilcisi, önce Lofton, ardından da Broekhoff'un üçlükleriyle farkı 11'e indirdi. Üçüncü çeyrek, 65-49 ev sahibinin üstünlüğüyle tamamlandı. Son çeyrek, Beşiktaş'tan Lofton'un üçlükleriyle başladı. Novgorod ekibi karşılaşmanın bitimine 5 dakika kala skoru 80-61'e taşıdı. İki serbest atıştan birini sayıya çeviren Lofton'un ribaundunu alan Buckman, basket faulü sayıya çevirerek skoru 82-65 yaptı. Bitime 1 dakika 8 saniye kala Savalyev 3 sayılık atışıyla, farkı 23 sayıya çıkarttı. Beşiktaş İntegral Forex, 17 sayılık avantajla çıktığı karşılaşmayı, 24 sayı farkla 95-71 kaybederek, ULEB Avrupa Kupası'na veda etti. Ev sahibi ekipte Panin ve Rochestie 23'er sayı atarken, siyah-beyazlılarda, Lofton 22, Buckman 15 sayıyla oynadı. Salon Druzhba Multipurpose Arena Moskova Hakemler Vicente Bulto (İspanya), Marco Juras (Sırbistan), Benjamin Jimenez (İspanya) Nizhny Baburin, Brezec 14, Ivlev 7, Antonov 13, Korobkov 8, Khvostov 3, Gubanov, Panin 23, Thompson, Rochestie 23, Savelyev 4 Beşiktaş İntegral Forex Perkins 5, Muratcan Güler 6, Lofton 22, Broekhoff 10, Iverson 7, Buckman 15, Mehmet Yağmur 4, Caner Topaloğlu, Ruzic 2 1. Periyot 15-8 Devre 41-33 3. Periyot 65-49Sporx
Türkiye'nin Rakipleri Belli Oldu
2014 FIBA Kadınlar Dünya Şampiyonası kura çekiminde Türkiye, B Grubu’nda Fransa, Kanada ve Mozambik ile mücadele edecek. Türkiye’de gerçekleştirilecek şampiyonanın kura çekimi İstanbul Çırağan Palace Kempinski’de yapıldı. A Milli Takım’ın, 2. torbadan katıldığı ve 16 ülkenin mücadele edeceği şampiyonada gruplar şu şekilde oluştu: A Grubu Brezilya, Japonya, İspanya, Çek Cumhuriyeti B Grubu Mozambik, Türkiye , Fransa, Kanada C Grubu Güney Kore, Küba, Avustralya, Belarus D Grubu Sırbistan, Çin, ABD, Angola MAÇLAR ANKARA VE İSTANBUL’DA OYNANACAK 2014 FIBA Kadınlar Dünya Şampiyonası’nda iki grubun maçları İstanbul’da, diğer iki grubun karşılaşmaları ise Ankara’da oynayacak. Türkiye’nin yer aldığı B Grubu ile A Grubu maçları Ankara’da, C ve D Grubu maçları da İstanbul’da yapılacak. TURNUVA FORMATI İlk aşamada 16 takımın 4 grupta mücadele edeceği şampiyonada, gruplarında ilk sırayı alan 4 ülke doğrudan çeyrek finale yükselecek. Grup aşamasında ikinci ve üçüncü sırayı alan takımlar arasında oynanacak eleme maçlarının ardından, 4 takım daha son 8 arasına kalacak. Çeyrek finalden itibaren eleme usulüyle oynanacak karşılaşmalar sonunda rakiplerini elemeyi başaran taraf, 2014 FIBA Kadınlar Dünya Şampiyonası’nda altın madalyaya uzanacak. Bu yıl Türkiye’nin ev sahipliğinde 17. kez düzenlenecek 2014 FIBA Kadınlar Dünya Şampiyonası, 27 Eylül-5 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek. Şampiyonada maçlar, İstanbul Abdi İpekçi Spor Salonu ve Ülker Sports Arena ile Ankara Arena’da oynanacak.
Sivastopol'da Nato İstemiyoruz
Kırım’ı tanıyan anlaşmaya imza atan Rus lider, Ukrayna krizi konusunda Batılı ülkeleri “çizgiyi aşmak”la suçladı. Putin’in açıklamasında, kendilerini bu adımlara NATO’nun zorladığına ve daha ileri gitmeyeceklerine yönelik vurgular dikkat çekti. Batılı ülkelerse Rusya’nın G-8 üyeliğini askıya alarak cevap verdi. (soL-Dış Haberler) Moskova yönetimi, Kırım Özerk Cumhu-riyeti’nin pazar günü düzenlenen referandumla alınan Rusya Federasyonu’na katılma kararının ilk adımını attı. Dün Moskova’da düzenlenen törende, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kırım Özerk Cumhuriyeti Başbakanı Sergey Aksenov, Kırım Özerk Bölgesi’nin “egemen ve bağımsız” olduğunu belirten anlaşmayı imzaladı. “ Kırım halklarının 16 Mart 2014 tarihindeki referandumda ortaya koyduğu özgür irade göz önünde bulundurularak Kırım Cumhuriyeti’nin, Sivastopol şehrinin özel bir statü taşıyarak bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanındığı” belirtilen anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Anayasa Mahkemesi ve Meclis’in onayını alması gerekiyor. Bu sürecin de cuma gününe kadar tamamlanması bekleniyor. 'Batı çizgiyi aştı' Törenin öncesinde açıklamalarda bulunan Putin, Ukrayna konusunda batılı ülkeleri suçladı. NATO’ya karşı olmadıklarını ifade eden Putin, batılı ülkelerin kendilerine yönelik kuşatma politikasını sürdürdüğüne dikkat çekti. Sivastopol’da NATO denizcileri tarafından karşılanmak istemediğini kaydeden Rus lider, “Her şeyin bir sınırı vardır ve Batılı ortaklarımız Ukrayna konusunda sınırı aştı. Kaba, sorumsuz ve profesyonel olmayan bir şekilde davrandı” dedi. Putin, Ukrayna’nın yönünü Neeonazilerin, Rus karşıtlarının ve Yahudi düşmanlarının belirlediğini ifade etti. Putin, “Ancak Ukrayna’daki son olayların arkasında duranlar, farklı amaçlar güdüyordu. Darbe hazırlığı yapıyordu. Yeni bir darbe. İktidarı ele geçirmeyi planlıyordu ve hiçbir şey onları durduramazdı. Terör, cinayet ve şiddet uyguladılar” yorumunda bulundu. Avrupa Birliği ve ABD’nin yaptırım kararlarına misillemede bulunacaklarını açıklayan Rus lider, batılı ülkelerin de zarar göreceğini kaydetti. Rusya Dışışleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada da Ukrayna konusunda Avrupa Birliği’ne (AB) eleştiriler yöneltildi. Açıklamada, AB’nin Ukrayna’yı Rusya ve kendileri arasında seçim yapmaya zorladığı kaydedildi. Tatar vurgusu Putin’in açıklamasında Tatarlar adına konuşması da dikkat çekti. Kırım’ın 1954 yılında halklara danışılmadan Ukrayna’nın parçası yapıldığını anımsatan Putin “Ancak Rus halkının gönlünde ve aklında burası Rusya’nın parçasıdır” diye konuştu. Kırım’a askeri müdahalede bulunmadıklarını savunan Putin, Ukrayna ile imzalanan anlaşmada belirtilen 25 bin asker sınırını aşmadıklarını iddia etti. Kırım Tatarları’nın yönünü Moskova’ya çevirdiğini ifade eden Rus lider, Kırım’ın üzerinde yaşayan tüm halkların evi olduğunun altını çizdi. Putin, konuşmasında Ukrayna’nın bütünlüğüne saygı duyduklarını söyledi ve Kırım’ı diğer kentlerin takip edeceğine yönelik iddiaları yalanladı. Kırım referandumunun ardından, Rusya’ya katılma talebi Rus nüfusunun yoğun olarak yaşadığı, Odessa, Harkov ve Donetsk gibi kentlerden de yükselmişti. ABD’ye o mektubu hatırlattı Putin’in konuşmasında Kırım ile Kosova arasında benzerlikler kurdu. Putin, “Kırım yönetimi, Batılı ortaklarımızın kendi elleriyle yarattığı Kosova olayına dayandı. Tamamen Kırım’dakine benzer olayda Kosova’nın Sırbistan’dan ayrılmasını meşru olarak tanıdı ve herkese tek yanlı olarak bağımsızlık ilan etmek için merkez yönetiminin iznine gerek olmadığını kanıtlamaya çalıştı” dedi. Putin, Kosova’nın bağımsızlık kararını kabul eden BM Mahkemesinin “Güvenlik Konseyi uygulaması, bağımsızlığın tek yönlü olarak ilan edilmesinin yasak olduğunu öngörmüyor. Genel uluslararası hukuk, bağımsızlık ilanı için uygulanabilir herhangi bir yasak içermiyor” dediğini hatırlattı. ABD’nin de o dönem bu mahkemeye sunduğu mektuptan “Bağımsızlık bildirgeleri, iç yasaları ihlal edebilir, bu sıkça yaşanmaktadır. Ancak bu, uluslararası hukuk ihlal ediliyor anlamına gelmez.” kısmını okuyan Rus lider, “Baştan ABD olmak üzere Batılı ortaklarımız, uluslararası siyasette, güçlü olan haklıdır kuralını uygulamayı tercih ediyor. Müstesna olduklarına inanıyorlar. Sadece onların haklı olabileceğine inanıyorlar. İstedikleri yerde bağımsız ülkelere karşı güç kullanıyorlar, uluslararası örgütlere gerekli kararları kabul ettiriyorlar veya bu örgütleri görmezden geliyorlar” diye konuştu. Kosova’nın 1999 yılında tek taraflı olarak ilan ettiği bağımsızlığı ilk tanıyan ülkeler arasında ABD bulunuyor. Ukrayna çark etti Rusya’nın Kırım hamlelerinin ardından Ukrayna’nın yeni batı yanlısı yönetimi, Avrupa Birliği (AB), NATO ve sağcı unsurların silahlandırılması konusunda geri adım atabileceğinin sinyallerini verdi. ABD’nin adamı olarak bilinen geçici Başbakan Arseniy Yatsenyuk dün “Ukrayna’nın birliğini sağlamaya çalışıyoruz. NATO üyeliği gündemimizde yok” diye konuştu. Kiev yönetimi, Rusya’ya yakın duran Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in ardından NATO’ya üyelik girişimlerini hızlandırma kararı almıştı. Yatsenyuk ayrıca Rusya’nın temel taleplerinden olan merkezi yönetimin zayıflaması ve yerel yönetimlere gücün aktarılması konusunda da olumlu konuştu. Yeni anayasada bu yönelimin yanısımalarının olacağını ifade eden Yatsenyuk, yerel polis teşkilatının da kurulacağını anlattı. Hafta başında 40 bin aşırı sağcının silahlandırıldığı yönündeki haberlerin ardından, Yatsenyuk bu konuda geri adım atacaklarının sinyalini verdi. Güvenlik güçlerinin bu grupları silahsızlandıracağını kaydeden Yatsenyuk “Ukrayna modern ve güçlü ordu tarafından korunacaktır” dedi. Yatsenyuk’un ilginç bir diğer açıklaması ise AB ile yapılacak anlaşma konusunda oldu. AB ile gümrük birliği anlaşmasını askıya alacaklarını kaydeden Yatsenyuk yine de birliğin parçası olma çalışmalarının sürdürüleceğini ifade etti. Kasım ayında Ukrayna’nın bu anlaşmaya imza atmasına Rusya karşı çıkmıştı. Yanukoviç, AB’nin anlaşmaya imza atması durumunda zararı karşılamaya yanaşmaması ve Rusya’nın 16 milyar dolarlık yardım teklifi karşısında anlaşmayı rafa kaldırmış, bunun üzerine Kiev’de batı yanlıları sokaklara dökülmüştü. Ve Kırım’da kan döküldü Rusya Federasyonu’na katılma kararı alan Kırım’da, Ukrayna ordusuna bağlı bir askerin, “maskeli saldırganlarca” öldürüldüğü iddia ediliyor. Ukrayna yetkililerine göre, Kırım’daki bir üste maskeli saldırganların dün düzenlediği saldırıda bir asker yaşamını yitirirken, bir kişi de yaralandı. Kırım’da Ukrayna ordusuna ait bir dizi tesis, krizin başından bu yanan “Öz Savunma Güçleri” adlı Rusya yanlısı silahlı kişilerce kontrol altına alınmıştı.
Instagram'da En Çok Yüzü Gülen Ülkeler Hangileri?
Sosyal ağlar, kültürel anlamda toplumlar ve ülkeler hakkında da çok önemli sosyal veriler içeriyor. Jetpac adlı şehir rehberi uygulaması, en mutlu insanların yaşadığı ülke ve şehirleri tespit etmek için farklı bir yöntem demiş. Görüntü işleme teknolojisi ile, Instagram’a yüklenen tam 150 milyon fotoğrafı inceleyen Jetpac, yüz ve gülümseme tespiti ile görüntüleri piksel piksel taramış ve buradan da ülkere “Gülümseme Skoru” vererek, en çok yüzü gülen ülkeleri sıralamış. Milyonlarca fotoğrafta yer alan milyonlarca insanın gülümsemesinin tespit edildiği bu ilgi çekici testte, ilk sırada Brezilya yer alıyor. Türkiye , dünya genelindeki sıralamda Instagram fotoğraflarında en çok gülümseyen 39′uncu ülke olurken, Asya kıtasında ise en çok gülen 4′üncü ülke konumunda. Jetpac’in görüntü işleme teknolojisi ile çıkardığı skorlarda ilk 50 sırada yer alan dünya ülkelerinin listesine hemen aşağıda göz atabilir, toplam 124 ülkenin yer aldığı tam listeye ise buradan göz atabilirsiniz. 1- Brezilya 60.8 2- Nikaragua 59.4 3- Kolombiya 49.8 4- Bolivya 48.1 5- Kosta Rika 47.4 6- Honduras 47.2 7- Venezuela 45.2 8- Filipinler 44.8 9- Guatemala 42.0 10- Meksika 40.1 11- Makedonya 40.1 12- Kazakistan 39.6 13- Panama 39.4 14- El Salvador 36.2 15- Ekvador 35.3 16- Moldova 34.1 17- Hollanda Antilleri 34.1 18- Güney Afrika 33.6 19- Romanya 33.4 20- Şili 33.4 21- Porto Riko 33.2 22- Paraguay 32.9 23- Dominik Cumhuriyeti 32.7 24- İzlanda 32.0 25- Lübnan 31.0 26- Peru 31.0 27- Uruguay 31.0 28- Laos 30.9 29- Sırbistan 30.5 30- Lüksemburg 30.4 31- İrlanda 30.4 32- Arhangin 30.0 33- Amerika Birleşik Devletleri 29.7 34- Mısır 29.635- Kırgızistan 29.4 36- Ukrayna 29.3 37- Albania 29.2 38- Angola 29.0 39. Türkiye 28.9 40- Rusya 27.5 41- Malta 27.4 42- Tayland 27.2 43- Portekiz 27.1 44- İsrail 26.9 45- Kanada 26.7 46- Burma 26.5 47- Gana 26.4 48- Bangladeş 26.2 49- Avustralya 26.2 50- Nijerya 26.1webrazzi
'Asıl Sizin Vicdanınıza Beton Dökülmüş Be...'
Parti grubunda konuşan Erdoğan, maden faciasındaki çalışmalarından ötürü birçok isme teşekkür ederken Bakan Faruk Çelik'in adını anmadı. AK Parti grubu Soma şehitleri için saygı duruşuyla başladı. Soma'da yaşanan faciaya değinerek konuşmasına başlayan Başbakan Erdoğan, ölen madencilerin sivil şehit sayılması için gerekli talimatı verdiğini belirtti. GÖZLERİ DOLU DOLU KONUŞTU Başbakan Erdoğan'ın Soma şehitleriyle ilgili açıklama yaptığı sırada gözlerinin dolduğu gözlendi. Konuşmasıyla salondakileri de duygulandıran Erdoğan 'Zamansız her ölüm için gözyaşlarımızı içimiz akıttık. Yavrularını ciğerparelerini canlarından birer parçayı ebediyete uğurlayan anne babaları gördüğümüzde gözyaşlarımızı içimize akıttık. Bingöl'de Van'da çatıları çöken insanlar gözümüzün önüne gelince gözyaşlarımızı içimize akıttık. Bingöl'de ölen bacımızı, Siirtte kurşunlanan kızlarımızı hatırladıkça gözyaşlarımızı içine akıttık. Burakcan'ımızın öldürüldüğü anı da unutamadık. Zamansız giden kim varsa yutkunduk hüzünlendik yasımızı içimize akıttık. Biz yaşatmanın mücadelesini verenlerden olduk. Bu ülkede en ucuz şey can iken canları kutsal emanetleri muhafaza etmenin mücadelesi içinde olduk' dedi. SESİNİN EN ÇOK YÜKSELDİĞİ AN Erdoğan, madende Suriyeli olduğu iddialarını da kesin bir dille yalanlayarak 'Neymiş ocakta Suriyeliler varmış. İçerde tespit edelim diyor. Adama bak ya. Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin enerji bakanı burada Suriyeli falan yok diyor kendi bakanının söylediğine inanmıyor. Kendi girip bulacakmış. Ya sen orada ölüverirsen senin halin ne olacak? Bir de afedersin senin sorumluluğunu mu üstleneceğiz. Tabi bakanım da hayır sokmuyorum sizi hadi güle güle diyor.' şeklinde konuştu. FARUK ÇELİK'E TEŞEKKÜR ETMEDİ Erdoğan, Türkiye'yi yasa boğan felakette çalışmalarından ötürü Enerji Bakanı Taner Yıldız olamk üzere AFAD Başkanı'na, sağlık personelinden sivil toplum örgütlerine kadar isim ve unvan vererek tek tek teşekkür etti. Bu isimler arasında afet bölgesine geç gittiği için eleştirilen Çalışma Bakanı Faruk Çelik'in olmaması dikkat çekti. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları; Soma’da saat 15.10’da bir kaza meydana geldi. Haberin öğrenilmesinin ardından Enerji Bakanımızla beraberdik. Kendisine ‘Soma’ya hareket etmesi’ talimatını verdik. Ekibini topladı ve hemen Soma’ya hareket ettiler. Taner Yıldız’a ilk andan itibaren koordine etmesi, orada yatıp kalkması, ve gayreti yüzünden kendisine teşekkür ediyor, Allah kendisinden razı olsun diyorum. Aynı şekilde Sağlık Bakanı Yardımcısı Agah beye, Çalışma ve Güvenlik Bakanı Yardımcısı Halil Bey’e de çok teşekkür ediyorum. 'HEPSİ BİR DİSİPLİN İÇİNDE YÜRÜTÜLDÜ' Kızılay bölge halkına hizmet için 100 personel ve 12 araçla bölgede çalışma başlattı. Olaydan 2-3 saat sonra Kızılay da oraya yerleşti. Çorbaydı yemekti aş pişmeye başladı. Çünkü ocakta çalışanların yakınlarına da bu tür hizmet verildi. Hepsi bir disiplin içinde yürütüldü. Kargaşaya fırsat verilmedi. Aile bakanlığımız Milli Eğitim bakanlığımız, belediyelerimiz, personel ve araçlarıyla Soma'ya koştular. Bu vesileyle Aile bakanlığımızı ve Milli Eğitim Bakanlığımıza da teşekkür ediyorum. '24 SAAT GEÇMEDEN OLAY YERİNE İNTİKAL ETTİK' Aynı şekilde STK'lar da Soma'ya intikal ettiler. Şahsım ve iki Başbakan yardımcım da Sağlık bakanımla birlikte olayın üzerinden 24 saat geçmeden olay yerine intikal ettik. Olay yerinde çeşitli incelemeleri gerçekleştirdik. Toplamda 2743 personel 258 kara ve 9 hava aracı hem arama kurtarma hem tedavi hem de defin çalışmalarına, yakınların rehabilitasyonu ve ihtiyaçların karşılanmasına hizmet etti. Olay mahallinde ve cenazelerin taşındığı Kırkağaç'ta birer sahra hastanesi kuruldu. 280 personel bu iki hastanede görev yaptı. Burada aileler ile iritbat sağlandı. 'BAŞTA HERHANGİ BİR SIKINTILARI YOKTU' Ocaktan çıkardığımız vatandaşlarımızın kardeşlerimizin başta herhangi bir sıkıntısı yoktu. Son çıkan 15-20 vatandaşta sıkıntılar vardı. Bu yanmadan kaynaklanan şeyler. DNA testleri ile eşleştirmeler yapıldı. Şehitlerimizin ailelelerine de onlar teslim edildi. 4 ilde 236 psikososyal meslek personeli ile 272 aileye ulaşıldı. Bu noktada ilgili bakanlığımız ciddi gayret ortaya koydu teşekkür ediyorum. Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığı cenaze için nakdi yardımda bulundu. MEB, okul odaklı kriz müdahalesinde bulundu. Okullar ziyaret edildi. Destek programları başlatıldı. '486 İŞÇİ SAĞ ÇIKARILDI' Arama kurtarma çalışmaları 4 gün sürdü. Toplamda 486 işçi sağ olarak çıkarıldı. Ne yazık ki 301 işçimiz de bu elim kazada hayatını kaybetti. Şehitlerimizin tamamının naaşı çıkarıldı ailelelerine teslim edildi. 'ŞEHİT SAYILMALARI İÇİN YASAL ÇALIŞMALAR BAŞLATTIK' Ailelere manevi desteğin yanısıra maddi destek de başlattık. Yasal olarak şehit sayılmaları için yasal çalışmaları başlattık. Bu çalışma yapılacak ve bakanlar kurulumuzda da bu konuyu yarın değerlendirmek suretiyle alt yapısını hazırlayarak adımlarımızı atacağız. İhtiyaçları tespit noktasında bir çalışmayı yine Çalışma, Enerji bakanlıklarımız, Aile bakanlığımız hatta Sağlık bakanlığımız dörtlü bir ekiple gerekirse tüm ailelerle görüşmek suretiyle taleplerini dinlemek suretiyle böyle bir adım atalım diye de düşünüyoruz. Gereken düzenlemeler buna göre yapılacak. 'NE GEREKİYORSA YAPIYORUZ' Şehit yakınlarımızın yararlandıkları imkanlardan yararlanmaları için ne gerekirse yapıyoruz yapacağız. Başbakanlıkça Soma için bazı suistimallerin önünü kesmek için bunları engellemek için AFAD'ın açmış olduğu yardım kampanyasını başlattık. Bir çok dernekler hemen devreye girdiler. Biz burada bu işi dernekler vesaire belediyeler olmasın istiyoruz. Hepsi AFAD, ki bu iş için kuruldu, bununla tamamıyla yürütelim istedik, ve sadece Soma'ya ait olmak üzere AFAD bu işi yürütecektir. Başbakan yardımcımız Beşir Atalay bey de AFAD'ı bu noktada koordine edecektir. Hesap açılmıştır. Bütün yardımlar tek elde toplanacak. İhtiyaç sahiplerine ulaştırılacak. '77 MİLYON BİR OLDU' Facia sonrasında milletimiz birbirine farklı kenetlendi. Acıyı yüreğinde hissetti. Soma için seferber oldu. Bazı çok istisnai hadiseler dışında 77 milyon bir olduğunu kardeş olduğunu bu acı olayda tekrar tüm dünyaya gösterdi. Başbakanlık olarak bu büyük facia karşısında 3 gün milli yas ilan ettik. Ayyıldızlı bayraklarımızı yarıya indirdik. Buradan öncelikle Soma faciasının acısını hisseden Soma'daki kardeşlerimize destek sağlayan özellikle de dualarıyla fatihalarıyla yasinleriyle her an Soma'daki kardeşlerimizin yanında olan aziz milletimize teşekkür ediyorum. 'SİYASİ PARTİLERİMİZE TEŞEKKÜR EDİYORUM' Soma'yı ziyaret eden devlet erkanına teşekkür ediyorum. Meselenin duyulmasından itibaren bu elim faciayla siyasi bakmayı sağduyulu şekilde milletin acısını paylaşan siyasi partilerimize ve temsilcilerine çok çok teşekkür ediyorum. Sorumlu yayıncılık yapan Soma'daki acıyı bir haber nesnesinden çok milletin ortak acısı olarak gören medya kuruluşlarına gazeteci arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum. Milli takımımıza spor kulüplerimize, derneklere, vakıflara şükranlarımızı sunuyorum. Yurt dışından çok sayıda siyasetçi taziyelerini ilettiler. Bir kısmı telefon etmek suretiyle, bu üzüntümüzü paylaşma durumunda oldular. Bir kısmı sayın Cumhurbaşkanımızı aradılar. Meclis Başkanımızı arayanlar da oldu. Hepsi bu hüznü bizimle paylaştı. 'PUTİN BENİ ARADI' Bizzat bir şeyi vurgulamak istiyorum. Beni arayan dost ve kardeş ülke liderlerine özellikle teşekkür ediyorum. Pakistan bizzat bir gün milli yas ilan etti. Pakistan başbakanı sayın Navaz Şerif, Pencap eyaleti başkanı Şahbaz Şerif bizzat aradı. Katar emiri bizzat aradı. Tekrar tekrar bize manen düşeni yapıyoruz ama madden ne düşüyorsa hazırız diye ısrarla söylediler. Biz teşekkür ettik. Dedik ki şu anda bütün ihtiyaçları giderecek noktadayız. Rusya Federasyonu Başkanı Sayın Putin aradı acımızı paylaştı. Her türlü desteğe hazır olduklarını, teknoloji noktasında müşterek neler yapılabilir enerji bakanıma talimat verdim müşterek çalışma içine girebiliriz dediler. Aynı şekilde Bosna Hersek Cumhurbaşkanı da aradılar. Onlar da bildiğiniz gibi sel afetiyle karşı karşıyalar. Orada da ölenlere Allah'tan rahmet diliyoruz. Sırbistan'da da bir felaket oldu. Sırbistan Başbakanı'na da geçmiş olsun dileklerimi ilettim. NORVEÇ VE İSRAİL'E TEŞEKKÜR Ankara'daki milli gün resepsiyonlarını iptal eden Norveç ve İsrail'e teşekkür ediyorum. Kendi ülkelerinde de bu yası bizimle paylaşan yavru vatan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti de milli yas ilan etti. Orada da bayraklar yarıya indi. KKTC Başbakanı ve Meclis başkanına, Cumhurbaşkanına teşekkür ediyorum. Dünyanın bir çok ülkesi mesajlar göndererek acımızı paylaştılar. Hepsine teşekkür ediyorum. Hatimler tertip eden cenaze namazları kılan dua eden kardeşlerimizden Allah razı olsun diyorum. AKP'nin gençlik kollarını dua programları nedeniyle tebrik ediyor teşekkür ediyorum. 'ŞİMDİ BAZI ŞEYLERİ KONUŞMAYA BAŞLADIK' Tarifi mümkün olmayan bir acı yaşıyoruz. Eşine nadir rastlanan bir facianın yaralarını sarıyoruz. Kaza duyulduğu andan itibaren gayretimizi sağ olarak çıkmalarına sarfettik. Umutlar tükenince cenazeleri çıkarmanın mücadelesi içinde olduk. Biz de sağolsun bazı siyasetçiler de acılar tazeyken, hep birlikte suçlu aramak sorumlu aramak yerine bütünüyle şehit ve yaralı kardeşlerimize yoğunlaştık. Şu anda madende hiç işçimiz kalmadı. Şehitleri ailelerine teslim ettik. Definleri yapıldı. Şimdi bazı şeyleri konuşmaya başladık. 'BUNUN ÜZERİNİ KİMSE ÖRTEMEZ' Soma'ya kazanın ertesi günü yaptığımız ziyarette de söyledik. Bunun üzerini kimse örtemez. Sorumluluğu olan kimse saklanamaz. Burada idari ve adli bütün soruşturmalar yapılacaktır. Bunun takipçisi olacağız. En ince detayına kadar takipçisi olacağız dedik. Sorumlular kimse bizim yetkimiz dahilindeyse biz yargının alanındaysa yargıya teslim suretiyle hesabını soracağız. Herkes gerekli dersleri çıkaracak ve bu can alıcı sorunun üzerine kararlı şekilde gidilecektir. Biz denetimleri sıklaştırmak mevzuaatta eksiklikleri gidermek konusunda kararlı olacağız. Özel sektör ve sendikaların da hassasiyetlerini arttıracaklarına inanıyorum. 'HİÇBİR TESELLİ KANAYAN YÜREKLERE SU SERPMEZ' Ne yaparsak yapalım 301 can geri gelmeyecek. Eşini evladını babasını kardeşini yitiren yüreklerin feryadı dinmeyecek. Hiçbir söz ve temenni kanayan yüreklere su serpemeyecek. Teselli edemeyecek. Ateş tabii ki en başta düştüğü yeri yakar. Milletimizin kahir ekseriyeti tamamı demiyorum evet bu ateşi yüreğinde hissetti. Yaşamadan tecrübe etmeden hiç kimse o sofralarda o yüreklerde oluşan boşluğu anlayamaz. Cenaze defnedilip herkes evine dağıldığında bir vakıa ile karşı karşıyayız. O da ruhlarda esen fırtınayı kimse tahayyül edemez. Rabbime sonsuz kere hamdolsun ki biz bu topraklarda yaşıyoruz. Bu milletim mensubu olarak bin yıllardan süzülüp gelen metanet duygusunu Müslüman olarak biz içimizde hissediyoruz. 'EVLERİMİZDE YAPTIĞIMIZ YEMEKLERİ YAS EVİNE TAŞIYORUZ' Bunu yaşamayanlar da olabilir. O bizim de o kadar derdimiz değil. Biz inancımızdan gelen metanet duygusuyla bunu yaşıyoruz. Büyük acılar yaşamış bir millet olarak belki de her milletten çok dayanışmayı paylaşmayı acıları ortaklaştırmayı biliyoruz. Cenaze evinde ocağın tütmeyeceğini düşünüyor. Evlerimizde yaptığımız yemekleri yas evlerine taşıyoruz. Bizim kültürümüzde bu var. Komşuyla aynı yası tutuyoruz. Komşunun ihtiyaçlarını karşılamak için seferber oluyoruz. Yetimleri kendi evlatlarımızdan ayırmıyoruz. İşte bizi millet yapan da budur. Acıları ortak olanlar millettir. Aynı anda yas tutabilenler millettir. Kardeşinin hüznünü kendi hüznü gibi hissedenler millettir. Aynı acılar için ortak yas tuttuğumuz için milletiz. 'DİCLE'NİN KENARINDA KURDUN KAPTIĞI KOYUN BİLE...' Bu ülkenin başbakanı olarak açıkça ifade ediyorum ki Dicle'nin kenarında kurdun kaptığı koyun bile benim mesuliyetim altındadır. Bu ülkenin bakanları vekilleri olarak aynı mesuliyet sizin de üzerindedir. 77 milyon içinde nasıl ki sevinenlerin sevinci benim sevincim ise üzülenlerin üzüntüsü de benim üzüntümdür. İnsan bazen gözyaşlarını içine akıtır. İnsan bazen yutkunur. Kendisini sıkar hüznünü içine atar. Genç yaşta ahirete irtihal eden her şehit için gözyaşlarımızı içimize akıttık. Zamansız her ölüm için gözyaşlarımızı içimiz akıttık. Yavrularını ciğerparelerini canlarından birer parçayı ebediyete uğurlayan anne babaları gördüğümüzde gözyaşlarımızı içimize akıttık. Bingöl'de Van'da çatıları çöken insanlar gözümüzün önüne gelince gözyaşlarımızı içimize akıttık. Bingöl'de ölen bacımızı, Siirtte kurşunlanan kızlarımızı hatırladıkça gözyaşlarımızı içine akıttık. Burakcan'ımızın öldürüldüğü anı da unutamadık. Zamansız giden kim varsa yutkunduk hüzünlendik yasımızı içimize akıttık. Biz yaşatmanın mücadelesini verenlerden olduk. Bu ülkede en ucuz şey can iken canları kutsal emanetleri muhafaza etmenin mücadelesi içinde olduk. '12 YIL BOYUNCA GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIK' Canları yaşatmanın mücadelesini verdik. Hem de iyi yaşatmanın mücadelesi içinde olduk. Yollar yaparak konutlar inşa ederek mücadele verdik. Yakın tarihimizde görülmemiş şekilde sağlıkta yatırımlar yaparak, başarı grafiğinde sağlığı birinci sıraya yükselttik devasa yatırımlar yaptık. 30 yıldır canımızdan can koparan gencecik fidanları söküp alan teröre karşı çözüm dedik barış dedik kardeşlik dedik canları yaşatmanın mücadelesi içinde olduk. Sadece yaşatma mücadelesi vermedik, 77 milyon iyi yaşasın huzurlu olsun diye 12 yıl boyunca gece gündüz çalıştık. Her afet faciadan dersler çıkardık ibret aldık. 'EMANETLERİ BİZİM KUTSAL EMANETLERİMİZDİR' Soma'da yaşanan kaza ile hayatlarını yitiren her bir şehit benim öz be öz kardeşimdir. Biz aynı davanın neferleriyiz. Aynı hissiyatın aynı iklimin kardeşleriyiz. Biz onların kömür karalarını onur bildiğimiz için kardeş olduk. Alın terinden tiksinmediğimiz emekçi olmanın ne olduğunu bildiğimiz için anladık. Bize nasıl makarnacı, bidon kafalı dedilerse bizimle birlikte onlara da ne yazık ki aynısını söylediler. Bize nasıl iyi beslenmemiş okumayan cahil kitle dedilerse onlara da bunu söylediler. Biz aynı damarın aynı mahzun anne babaların evlatlarıyız. Her bir kardeşimin yüzündeki kömür karası benim de milletimin de iftihar kaynağıdır. O şehitler nasıl ki annelerinin babalarının evlatlarıysa şimdi artık benim evlatlarımdır sizin evlatlarınızdır 77 milyonun evlatlarıdır. Emanetleri bizim kutsal emanetlerimizdir. Şehit annelerimize babalarına sesleniyorum, siz evlatlarınızı yitirdiniz biliniz ki biz de yitirdik. Sizlerin nasıl yüreği yandıysa aynı derecede bizim de yandı ve yanıyor. 'BU YASI BİRLİKTE TUTACAĞIZ' Sizin nasıl ocağınıza ateş düştüyse ocağımıza kor düştü. Yüreğimiz kavruluyor. Bu acıyı birlikte taşıyacağız bu yası birlikte tutacağız. Bu ateş belki sönmeyecek ama sıkıntıları çözmek için ne yapılması gerekiyorsa birlikte yapacağız. Sizin yürek yaranızı sarmak için birlik olacak. Acıyı haffiletmek için birlik olacağız. Biz onlara şehit dedik. Şehit mertebesine yakıştırdık. Ülkesi vatanı için toprağı için ekmeği için rızkı için alınteri döken o kardeşlerimizi biz şehitlik makamında görüyoruz. Biliyoruz ki bizim acizane arzularımızın kıymeti yoktur Rabbime dua ediyorum Ya Rabbi o kardeşlerimizi sen de şehitlerin olarak kabul et diye yalvarıyoruz. Ya Rabbi rahmetinle kuşat cennetinle mükafatlandır diye dua ediyoruz. 301 şehidimizin mekanı cennet olsun inşallah. Yakınlarına bir kez daha sabır ve başsağlığı temenni ediyorum. Yaralı kardeşlerimize şifa temenni ediyorum. 'BİRİLERİ ÇIKIP KİN KUSMAYA BAŞLADI' Başkasının ölümünü kardeşinin ölümünü sinsice pusuda peklemek esfeli safilin diye tarif edilen yani aşağıların en aşağısı bir mertebe olsa gerek. Evet ne acıdır ki biz bu süreçte bunu da yaşadık. Bunu da yaşıyoruz. Daha cenazelerimizi madenden çıkarmadan daha cenazelerimizi toprağa veremeden işte sinsice pusuda bekleyenler esfeli safilin aşağıların en aşağısında olanlar pusularından çıktılar ve kendilerine yakışanı yapmaya başladılar. Millet birbirine kenetlenmişken ortak acıyı sessizce yaşamaya çalışırken içinden yasını tutarken daha ilk anda birileri çıkıp kin kusmaya başladı. Anadolu'da Trakya'da bir acı karşısında bir elem vefat karşısında benim aziz milletim susar. Dişini sıkar. Kinini öfkesini nefretini bir kenara bırakır. Can düşmanı da olsa vefat edene hakkını helal eder duasını okur. Fatihasını Yasinini okur. Boynunu eğip vakarını muhafaza eder. 'SİZİN VİCDANINIZA BETON DÖKÜLMÜŞ BE!' Biz Soma'da tahammül edilemez acısını bastıramayıp feryat edenleri anlıyoruz. Somalı olmayan gönül bağı bulunmayan hatta ve hatta hayatında kömür görmemiş madencinin elini tutmamış hissiyatıyla ortak olmamış o sinsilerin fırsatçılığnı anlamadık ve anlayamayacağız. İlla bu ülkenin bir ferdi olmaya gerek yok. İlla o acıyı hissetmeye de gerek yok. İnsanım diyen böyel bir istismarın sinsiliğin içine girmez. Daha ilk andan itibaren medyada, sosyal medyada akla hayale gelmeyecek yalanlar yayıldı. Neymiş içerde o kadar değil şu kadar işçi varmış. Kazanın sebebi işte şuymuş. Madenin sahbi buymuş. Yardım ekipleri sokulmamış. AK Partililer avukatlara saldırmış. Yok efendim 15 yaşında çocuk suriyelliler çalıştırılıyormuş. İçerde 120 suriyeli işçi öldü üzerlerine beton döküldü diyenler bile çıktı. Yahu asıl sizin vicdanınıza beton dökülmüş be. 'HER TÜRLÜ YALAN VE İFTİRA VAR' Bu kadar ucuzluk haysiyetsizlik olur mu? Neyin peşindesiniz? Neyin fırsatçılığı içindesiniz. 301 kardeşimiz vefat etmiş biz onları içerden çıkarmaya çalışırken biz yas tutarken bunlar buradan siyasi rant devşirmenin gayreti içine giriyor. Her türlü yalan ve iftira var. Alçakça haince davranış var. Yok madenin sahibi AK Partiliymiş. Benim bir yakınımmış. AK Partili diye o madeni ona vermişiz. O malum medya kuruluşları siyasetçiler odaklar 301 şehit üzerinden fırsat devşirmek için avuçlarını ovuşturuyorlar. Gezi olaylarında bir kaç ölüm olsa çok güzel olur diyenler vardı ya, madenden daha fazla şehit çıkması için temennide bulundular. Soma'nın yerini gösterin deseniz gösteremez. Hayatında kömür ocağına inmiş mi? Bunlar kumsallarda dolaşıyor. Ne işi var kömür ocağında. Maden nedir kömür nedir deseniz cevap veremezler. Bunlar evlerine değil kapılarına semtlerine dahi o işçileri yaklaştırmazlar. Ama orada kendileri için rant görüyorlar. Orada istismar edilecek cenazeler cansız bedenler üzerinden sömürülecek fırsat görüyorlar. YILMAZ ÖZDİL'E ÇOK AĞIR BENZETME Çıkmış bir insan müsveddesi Soma'daki madencilerin bizim Manisa mitinglerinde baretleriyle oraya katılışlarını gerekçe göstererek diyor ki, 'Bunlar buna müstahaktır' diyor. Neymiş, sadece zeybek oynarken kendisi diz çökermiş. Ben diyorum ki önce sen patronunun önünde diz çöktüğünü söyle. Paranın önünde nasıl diz çöktüğünü söyle. Şöhret seviyesizlik basitliğin önünde nasıl diz çöktüğünü söyle. Diz çökmezmiş... Sürüngen sürüngendir ayağa kalkamaz ki diz çökebilsin. 'ZAVALLI, KÜÇÜK BEYİNLİ' Birr başkası çıkmışı aynı patronun dalkavuklarından biri. O da diyor ki, ne şehit ne gazi bunlar niyazi... Bu da bu kadar alçak. Bir başka edepsiz bir başka ahlaksız çıkmış bunun bir musibet olduğunu o madencilerin ve bu milletin bunu hak ettiğini söyleyecek kadar şerefini ve insanlığını ayaklar altına alıyor. Niye çünkü Pensilvanya'daki örgüt liderini elebaşı gibi değil haşa mehdi ve mesih gibi görüyor. Ocaklarına ateş düşsün dedi ya, zavallı küçük beyinli, liderinin o bedduasının tuttuğunu ve Somalı madencileri bulduğuna inanıyor. Yazıklar olsun. Bırakın bu toprakları bu dine yaptığınız ahlaksız toplantıdan dolayı yazıklar olsun. İki tane figürana madenci yakını gibi rol yaptırıp dünyaya servis ediyorlar. Bir başka zavallı AKP'ya oy verenler evlat acısı yaşasın diyor. Uluslararası basına da yalan servis ediyorlar. 'BU FIRSATÇILIĞA PABUÇ BIRAKMAYIZ' Beyler bayanlar, biz bu fırsatçılığa pabuç bırakmayız. Biz bu ahlaksızlığa eyvallah demeyiz. Bizim kültürümüzde buna nebbaşlık, mezar soygunculuğu denir. Bunların şehtilerimizin aziz hatırasına dokunmasına müsade etmeyiz. 'YA SEN ORADA ÖLÜVERİRSEN' Bir grup geldi Taner bakanımla görüşmeye. Şu anda bunlar bu parlamentoda. Neymiş ocakta Suriyeliler varmış. İçerde tespit edelim diyor. Adama bak ya. Yani Türkiye Cumhuriyeti'nin enerji bakanı burada Suriyeli falan yok diyor kendi bakanının söylediğine inanmıyor. Kendi girip bulacakmış. Ya sen orada ölüverirsen senin halin ne olacak? Bir de afedersin senin sorumluluğunu mu üstleneceğiz. Tabi bakanım da hayır sokmuyorum sizi hadi güle güle diyor. Bu nasıl bir anlayış. Bunlar bu kadar siyaseti basite indirgediler. haberler.com