onedio

Suudi Arabistan Haberleri

Suudi Arabistan ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Suudi Arabistan ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Değeri Dudak Uçuklattı: Georgina Rodriguez'in Yüzüğü Meğer Jeff Bezos'un Aldığıyla Neredeyse Aynıymış!
Al Nassr’da forma giyen dünyaca ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo, 9 yıllık sevgilisi Georgina Rodriguez’e sonunda evlilik teklifini yaptı. Geçtiğimiz saatlerde Georgina, sosyal medya hesabından devasa pırlanta yüzüğünü paylaşarak “Evet” yanıtını verdiğini duyurmuştu. Ancak sosyal medya, bu romantik andan çok o parmağındaki göz kamaştırıcı yüzüğü konuşmaya başladı. Peki bu dudak uçuklatan yüzüğün değeri ne kadar? İşte milyonların dilinden düşmeyen o yüzüğün fiyatı...
TSK, İlk Parti MPT-76 Milli Piyade Tüfeğine Kavuştu
Adını, 'Milli Piyade Tüfeği'nin kısaltması olan MPT ve 7.62 milimetrelik çap ölçüsünden alan 'MPT-76' tüfeklerin 200 adetlik ilk kafilesi, Kara Kuvvetleri birliklerine teslim edildi. Seri üretime geçilmesiyle birlikte, gelecek yıldan itibaren emektar G-3 tüfeklerinin yerini milli tüfek MPT-76 alacak. Tamamen Türk mühendis ve işçileri tarafından tasarlanıp üretilen MPT-76'nın tüm fikri ve sınai mülkiyet hakları Savunma Sanayii Müsteşarlığına ait. MPT-76 için uluslararası patent başvuruları yapıldı. Seri Üretim Dönemi Sözleşmesi'nin 2014 yılı içinde imzalanması ve teslimatların yıl sonundan önce başlaması hedefleniyor.Japonya, Suudi Arabistan, Pakistan, Güney Kore ve Azerbaycan'ın da MPT-76 ile ilgilendiği belirtiliyor.teknokulis
Süleyman Demirel, Devlet Bahçeli'ye Köşk İçin İki İsim Önerdi
Abdülkadir Selvi: Bahçeli çatı aday arıyor. Bu temaslarından bir sonuç çıkaramazsa, bulduğu ilk inşaata dalıp, bana tez bir çatı ustası bulun diyecek MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli , Cumhurbaşkanlığı seçimleri için geliştirdiği 'çatı aday' formülünü görüşmek üzere eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile geçen hafta bir araya geldi. Demirel'in, Bahçeli'nin formülüne 'Çatı aday işi zor iş' diyerek 2 isim önerdiği konuşuluyor. Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi ’ye göre, bu iki isim mevcut Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve TBMM Başkanı Cemil Çiçek . Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, cumhurbaşkanı adayı için çatı aday formülünü gündeme getiren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel arasında yapılan görüşmenin detaylarını yazdı. Abdülkadir Selvi’nin Yeni Şafak gazetesinin bugünkü (22 Mayıs 2014) nüshasında yayımlanan, “Çankaya kulisleri” başlıklı yazısı şöyle: Başbakan Erdoğan'a Cumhurbaşkanlığı meselesini sordum. 'Hayırlısı inşallah' dedi. Afyon kampında milletvekilleri sorduğunda, dört başı mamur bir Cumhurbaşkanlığı profili çizdiğini görünce, 'Hayırlısı inşallah' dedim. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de kimi Cumhurbaşkanı adayı gösterelim diye, sırayla eski Cumhurbaşkanlarından başlayarak en son Çankaya'ya çıktı. Bahçeli çatı aday arıyor. Bu temaslarından bir sonuç çıkaramazsa, bulduğu ilk inşaata dalıp, bana tez bir çatı ustası bulun diyecek. Şaka şaka... 9- Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, MHP liderine, 'Çatı aday işi zor iş' dedi. Türk siyasetinin son 50 yılına damgasını vurduğu için Süleyman Demirel'in siyasi literatürümüze kazandırdığı ilginç cümleler vardır. 'Ege bir denizdir' gibi. 'Petrol vardı da ben mi içtim' gibi. Ya da, 'Milliyetçiler bana cinayet işledi dedirtemezsiniz' gibi. Ama içlerinde en meşhuru, 'Yollar yürümekle aşınmaz' sözüdür. 'Yollar yürümekle aşınmaz' dedi. Yollar aşınmadı ama o yürüyüşler sonunda Demirel çok aşındı. Birkaç kez sokağı bahane göstermek suretiyle asker yönetime el koydu. Demirel'e de şapkayı aldığı gibi kaçmak düştü. Ben yasaklı günlerinde izlemeye başladım Demirel'i. O zamanlar, 'Demirel' demek parti kapatma nedeni sayıldığı için DYP'liler, 'Bir bilen' derlerdi. Yasaklı dönemlerin 'Bir bilen'iydi Demirel. Muhalefet günlerinde, 'Baba' oldu. Mitinglerde, 'Kurtar bizi Baba' diye bağıranları şapkasıyla selamlar, 'Düşün peşime' derdi. Düştük peşine. Baba önce Başbakan oldu. Sonra Erdal İnönü'nün desteğiyle Cumhurbaşkanı. Yasaklı günlerin, 'Bir bilen'i, Çankaya'ya çıkınca, 'Bir bölen' oldu. İlk iş olarak kendi partisi DYP'yi böldü. 28 Şubat'ın payandası olan DTP'yi kurdurdu. Hani canım şu Hüsamettin Cindoruk başkanlığındaki, 28 Şubat'ın şemsiye partisi. Yıllarca Menderes'in avukatı yalanıyla mazlum Başbakan'ın siyasi rantını yiyen Hüsamettin Cindoruk, 28 Şubat'ın silahşoru, 6 kez askerin götürdüğü 7 kez milletin getirdiği Demirel ise 28 Şubat'ın mimarı olmuştu. Çankaya'ya sivil çıktı, asker indi Demirel. Zaten o gün bugün de iflah olmadı. Aradığı itibarı bulmadı. 'Başörtülüler Suudi Arabistan'a gitsin' diyen Demirel'i millet, bir daha affetmedi. Devlet Bahçeli'nin ziyaretinde Demirel'in iki isim önerdiği kulislere yansıdı. Demirel'in çatı aday olarak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ve Meclis Başkanı Cemil Çiçek'i önerdiği söylendi. Cumhurbaşkanı Gül'ü ve Meclis Başkanı Çiçek'i tanıyan ve bu konudaki duruşlarını bilen birisi olarak ihtimal vermedim. 'Bir bölen'in AK Parti içine atmak istediği fitne olarak gördüm. MHP kulislerine kulak kabarttım. Bahçeli önümüzdeki hafta bir ismi açıklamayı planlıyor. Bundan sonraki ziyaretler MHP'nin Cumhurbaşkanı adayına destek ziyareti olacak. MHP'de ön plana çıkan iki eğilim var. 1-CHP ile ortak aday çıkarma teklifine sıcak bakmıyorlar. 2-CHP aday çıkarsın, MHP desteklesin formülüne soğuk bakıyorlar. CHP'nin çıkaracağı adayın seçilmesinin mümkün olmadığını belirterek, 'Eğer çatı adayı seçilecekse CHP bizim adayımızı desteklesin' görüşünü savunuyorlar. CHP'deki isim arayışı ise sürüyor. Milletvekilleri arasında yapılan ankette Yılmaz Büyükerşen birinci sırada çıktı. Hikmet Çetin ve Mansur Yavaş ismi onu takip etti. Hatta ve hatta CHP'nin çocuğu olan 27 Mayıs darbesinin astığı Adnan Menderes'in ismini taşıyan torunu dahi çıktı da bir tek isim çıkmadı. O da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu. Düşünün ki bir parti Cumhurbaşkanlığı için layık gördüğü isimler arasında kendi liderini saymıyor. CHP açısından durum vahim. Çünkü CHP Genel Başkanı da henüz kimi aday göstereceğini bilmiyor. İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayını bile CHP Genel Başkanı'na bırakmayan İstanbul sermayesi bir ismi seçecek Kılıçdaroğlu'na da bunu ilan etmek düşecek. Muhalefet bir çatı aday peşinde. Baştan söyleyeyim. Bu çatı 28 Şubat çatısı olacak. Seçim yarışı da 28 Şubat çatısını inşa etmek isteyenlerle 28 Şubat zihniyetini tasfiye etmek isteyenler arasında geçecek. Türkiye bu seçimlerde eski Türkiye'yi inşa etmek isteyenler ile yeni Türkiye'yi ihya etmek isteyenlerden birini seçecek. Ben milletin sağduyusuna hep güvendim, güvenmeye devam ediyorum. Yeter ki milletin eli sandığa değsin... T24
Twitter Yasağıyla Birlikte Aynı Ligde Yer Aldığımız 14 Ülke
Twitter'ın ülkemizde yasaklanması ile dünyada yeni bir lige girmiş olduk; 'Twitter'ı yasaklayan ülkeler ligi'. Esasen bu ligin üçüncü ülkesiyiz, burada yer verdiğimiz ülkelerden sadece ikisi Twitter'ı komple yasaklamış durumda. Geri kalanlar ise müdahale edenler, yasaklayıp açanlar, kısmi izin verenler gibi kategorilere ayrılıyor. Yani 2002'deki Dünya Kupası'ndan bu yana bir kere daha dünya üçüncüsü olduk, hayırlısı.
Soma'daki Facia Uluslararası Basında
Uluslararası basında faciaya ilişkin detaylara geniş yer verilirken, milli yas ilan edilmesine ve Başbakan Erdoğan’ın Arnavutluk ziyaretini iptal etmesine vurgu yapıldı.Soma’da meydana gelen maden faciası, uluslararası basında geniş yer bulurken, haberlerde arama kurtarma çalışmalarına ilişkin fotoğraf ve görüntülere geniş yer verildi. Haberlerde ülkede 3 günlük milli yas ilan edilmesine ve Başbakan Erdoğan’ın Arnavutluk ziyaretini iptal etmesine vurgu yapıldı. Dünyada en çok maden ve iş güvenliği kazasının yaşandığı ülkelerin başında gelen Çin'in ulusal basınında Soma'da yaşanan maden faciası önemli yer buldu. Çin resmi ajansı Şinhua'nın haberlerinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın faciayla ilgili açıklamalarına yer verilirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyaretlerini iptal ederek bölgeye gideceği aktarıldı. Facia, ülkede Çince ve İngilizce yayın yapan birçok gazetede de ilk haber olarak verilirken, Soma'da devam eden arama kurtarma çalışmalarına ilişkin fotoğraflar gazetelerde geniş olarak kullanıldı. Haberlerde ayrıca, Türkiye'de geçmiş yıllarda yaşanan maden facialarına ilişkin bilgi verildi. Almanya Almanya'nın Bild gazetesi, 'Anneler ve eşler maden ocağının girişinde ağlıyor' başlıklı haberinde, Türkiye'deki maden ocağında meydana gelen felakette 200’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini yazdı. Facia için Süddeutsche Zeitung gazetesi 'Kurtarma ekipleri madende mahsur kalan işçileri kurtarmak için çalışıyor', Die Welt gazetesi ise 'Maden faciasında 200'den fazla insan hayatını kaybetti' başlıklarını kullandı. 'Sendika, meydana gelen maden faciasını 'katliam' olarak nitelendiriyor' başlığını atan Spiegel Online ise yüzlerce kişinin yerin altında mahsur kaldığını belirtti. Frankfurter Rundschau gazetesi, 'Yüzlerce ölü ve kayıp' başlığıyla duyurduğu haberde, Soma'da yaşanan olayın Türkiye'deki en büyük iş kazalarından biri olduğunun altı çizildi. Tagesspiegel gazetesi ise 'İşçilere yapılan bir katliam' başlığını kullanarak, maden işçileri, sendikalar ve muhalefetin olayla ilgili hükümeti suçladığını belirtti. İngiltere İngiliz yayın kuruluşu BBC, faciaya ilişkin gelişmeleri canlı yayınlarla aktardı. Ölü sayısının artmasının beklendiğini bildiren BBC, gece boyunca ailelerin çaresizce yakınlarından haber beklediğini, kurtarma çalışmalarının devam ettiğini kaydetti. İngiliz Sky haber kanalı da maden faciasını bültenlerinde ilk sırada verdi. Sky, ölü sayısının artmasının beklendiğini ve mahsur kalan yüzlerce madencinin ailelerinin umutlarının tükenmekte olduğunu bildirdi. Haber kanalı ayrıca, facianın ardından Başbakan Erdoğan'ın Arnavutluk ziyaretini ertelediğini ve Soma'ya gideceğini belirtti. Sky, kurtarma çalışmaları sırasında madene oksijen verildiğini aktardı. Facia, İngiliz gazetelerinde de geniş yer buldu. Guardian gazetesi, 'Türkiye'deki maden faciasında 200'den fazla kişi öldü' başlığını atarken, Daily Telegraph gazetesi 'Türkiye'deki maden ocağında meydana gelen patlamanın ardından yüzlerce madenci hayatını kaybetti', Independent gazetesi 'Maden faciasında en az 200 kişi öldü', Financial Times gazetesi de 'Madendeki patlamada en az 201 kişi öldü' başlıklarını kullandı. Hollanda 'Kömür madenindeki patlamada 201 kişi hayatını kaybetti' başlığıyla yangını haber yapan Hollanda yayın kurumu NOS televizyonu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız’ın açıklamalarına yer verdi. Kurtarma çalışmalarının devam ettiğine vurgu yapılan haberde, Başbakan Erdoğan’ın Arnavutluk’a yapmayı planladığı ziyaretini iptal ettiğine dikkat çekildi. Ülkenin en yüksek tirajlı gazetesi De Telegraaf ise “Maden ocağı faciası” başlığıyla duyurduğu haberde, patlamada çok sayıda kişinin öldüğünü, ölü sayısının artmasından endişe edildiğini bildirdi. Gazete, Türkiye’de şimdiye kadar en büyük maden faciasının 1992 yılında Zonguldak’ta yaşandığını ve o zaman 263 kişinin hayatını kaybettiğini yazdı. Volkskrant gazetesi, ölü sayısının artmasından endişe edildiğini ifade etti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız’ın “Sayı endişe ettiğimiz noktaya doğru gidiyor” açıklaması kullanılan haberde, kurtarma çalışmalarının aralıksız sürdüğüne işaret edildi. İspanya Soma'daki maden faciasını haber ajanslarından aldıkları bilgilerle derleyip ilk sayfalara taşıyan İspanyol basını, bir patlama sonrası maden yatağının çökmesi sonucunda çok sayıda işçinin öldüğünü duyurdu. 'Türkiye'de maden trajedisi' başlığını atan El Mundo gazetesi, 1992 yılında Zonguldak'ta 270 maden işçisinin hayatını kaybettiği kazadan sonra ülkedeki en büyük maden kazasının meydana geldiğine dikkat çekti. Faciadan dolayı Başbakan Erdoğan'ın ve ana Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Soma'ya gitmek için programlarını iptal ettiklerini vurgulayan İspanyol gazetesi, Türkiye'deki sendikaların ise başta tecrübesiz işçi çalıştırılması olmak üzere, maden işçilerinin çalışma koşulları ve madenlerin denetimiyle ilgili tepkili olduklarını yazdı. El Pais gazetesi de haberinde, 200 metre derinlikteki maden yatağının çökmesi sırasında içeride 780'den fazla işçi olduğunu belirtti. El Pais, Türkiye'deki maden işçileri sendikalarının Avrupa'da en sık maden kazasının kendi ülkelerinde olduğunu söyleyip, güvenlik ve ekipman eksikliğinden yakındıklarını bildirdi. Ülkedeki diğer önemli gazetelerden ABC ve La Vanguardia da benzer ifadeleri sayfalarına taşırken, İspanyol televizyonları da haber bültenlerinde Soma'daki maden faciasına yer verdi. Fransa Fransız Le Figaro gazetesi, dün olayın yaşandığı saatlerde sosyal paylaşım sitesi Twitter'daki hesabından flaş geçerken, gün boyu kazaya ilişkin gelişmeleri yakından takip etti. Olay yerinden fotoğraflar paylaşan gazete, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız'ın açıklamasına yer verdi. Le Monde gazetesi ise madenciliğin Soma halkının geçim kaynağı olduğunu yazdı. Faciayla ilgili üç gün yas ilan edilmesi haberi ise birçok Fransız haber sitesinde flaş gelişme olarak yer aldı. Danimarka Soma'daki maden faciası, İskandinav basınında da geniş yer buldu. Danimarka'daki televizyon kanalları ve gazetelerin hemen hemen hepsinde faciayla ilgili olarak Türkiye'deki basın organlarının verdiği bilgiler kaynak gösterildi. DR televizyonu, yüzlerce işçinin hala mahsur olduğunu öne çıkarırken, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın ölü sayısını 205 olarak açıkladığını aktardı. Televizyon kanalı, Türkiye'deki muhabirlerinin Soma'ya doğru yolda olduğunu bildirdi. Ekstra Bladet gazetesi ise 'en az 200 ölü 400 kişi mahsur' başlığıyla verdiği olayla ilgili olarak mahsur kalan işçiler için zamanla yarıştığını aktardı. Gazetenin internet sitesi, olay yerinden canlı internet yayınına geçti. BT gazetesi ise 201 kişinin hayatını kaybettiğini ve yüzlerce insanın yaşam mücadelesi verdiğini yazdı. Türk medyasındaki haberleri kaynak gösteren gazete, ölü sayısının net olmadığını bildirdi. Politiken gazetesi, olayın gelişimine geniş yer vererek yaşanan acı nedeniyle üç günlük yas ilan edildiğini aktarırken, Jyllands Posten, ailesini kaybeden genç bir kızın fotoğrafıyla verdiği haberde genç kızın 'Biz bir aileydik ama bugün ailemiz yok oldu' ifadelerine yer verdi. İsveç İsveç basını da haberlerinde olaya geniş yer verdi. Gazetelerden Svenska Dagbladet, Soma'daki madende patlama nedeniyle yangın çıktıktan sonra yüzlerce işçinin mahsur kaldığını, ölümlerin karbonmonoksitten kaynaklandığını belirtti. Son olarak ölü sayısının 205 olarak açıklandığını yazan gazete, ocağa oksijen pompalandığını ancak ölü sayısının artmasından korkulduğunu belirterek Türkiye'de üç günlük yas ilan edildiğini kaydetti. Norveç Norveç gazetesi Verdens Gang, maden kazasında ölü sayısının artmaya devam ettiğini ve kazanın 1992'den bu yana ülkede meydana gelen en büyük maden kazası olduğunu bildirdi. Gazete, yüzlerce işçinin hala mahsur olduğunu olay nedeniyle Türkiye'de üç günlük yas ilan edildiğini duyurdu. NRK televizyonunun internet sitesinde ise DİSK Başkanı Kani Beko'nun 'Patlama sonrasında yaşananlar bir işçi katliamıdır. Orada paravan şirketlerden işçi çalıştırılıyor. Bu da işçilerin haklarının belirsizliğine yol açıyor' dediği aktarılırken, Metal-İş sendikasının açıklamasına yer verildi. Dagbladet gazetesi ise itfaiyecilerin içeride mahsur kalan işçilere temiz hava ulaştırmak için molozların içine oksijen sıktığını belirtti. TV2 televizyonu, Türkiye'de 1941 yılından bu yana 3000 kişinin maden kazalarında hayatını kaybettiğini ve Türkiye'nin iş kazalarında Avrupa lideri olduğunu ileri sürdü. Yunanistan Yunan basını ise maden ocağı önünde bekleyen işçi yakınlarının fotoğraflarına yer vererek, olayı ''Gergin Bekleyiş' şeklinde duyurdu. Kathimerini gazetesi, fotoğraflı verdiği haberinde, facianın ardından üç günlük yas ilan edildiğini yazdı. ''Türkiye'nin yüreği yandı'' ifadesini kullanan gazete, facia nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Arnavutluk ziyaretini iptal ettiğini duyurdu. İmerisia gazetesi, 'Ulusal trajedi' başlığıyla duyurduğu haberinde, yetkililerin ölü sayısının artmasından endişe duyduklarını ifade etti ve Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın olay yerinde yaptığı açıklamalara yer verdi. Gazete, arama çalışmaların aralıksız devam ettiğini bildirdi.AA
İşte Türkiye'nin Google'dan Çıkarmasını İstediği İçerikler
Türkiye'de yetkililer, Twitter ardından YouTube'a erişimin engellemesine en büyük neden olarak mahkemelerin kararlarının bu sitelerce uygulanmamasını neden gösteriyor. Mahkemelerin bazı içeriklerin kaldırılmasını istediği teknoloji şirketleri içerisinde yalnızca bu iki şirket bulunmuyor. Dünyanın en büyük internet arama motorundan da bazı içeriklerin kaldırılması isteniyor. Diğer teknoloji ve iletişim şirketleri gibi Google 'da yalnızca Türkiye değil tüm dünyada hükümet yetkililerinden ve mahkemelerden bazı içeriklerin kaldırılması ya da gözden geçirilmesi yönünde taleplerle karşılaşıyor. Google yayınladığı raporda Ocak-Haziran 2013 arasında ülke ülke hangi içeriklerin kaldırılmasının istendiğine ve bu isteklere nasıl yanıt verdiğine de yer veriyor. Hükümetlerin istekleri ise çeşitli nedenlere dayanıyor. Örneğin bazı hükümetler iftira iddiası ile içeriklerin çıkarılmasını isterken bazıları da nefret söylemi ya da yaşça sakıncalı içerikler nedeniyle bu taleplerde bulunuyor. Raporda Türkiye'nin de bu dönem içerisinde hangi içeriklerin kaldırılmasını istediği ve bu isteklerin karşılanıp karşılanmadığına da yer veriliyor. Raporda Türkiye'nin talepleri ve verilen yanıtlar şu şekilde dile getiriliyor: Bir politikacı ve seks skandalları hakkında bilgilere bağlantı veren tüm arama sonuçlarının kaldırılmasına yönelik bir mahkeme emri aldık. Söz konusu arama sonuçlarını kaldırmadık. Bir devlet kurumundan, Kürt partisi ve Kürt eylemcileri hakkında bilgi içeren bir blog'un yanı sıra Kürdistan haritasını gösteren bir Google+ profil resminin kaldırılmasına yönelik iki talep aldık. Söz konusu blog'u veya profil resmini kaldırmadık. Bir devlet savcısının işlerinin kalitesini eleştirerek iftirada bulunduğu iddia edilen bir blog'un kaldırılmasına yönelik olarak üçüncü bir tarafa yönlendirilen bir mahkeme emri aldık. Söz konusu blog'u kaldırmadık. Pek çok devlet görevlisinin özel e-postaları, telefon numaraları, banka hesabı bilgileri ve resmi kimlik numaralarını içeren çok sayıda blog yayınının kaldırılmasına yönelik olarak üçüncü taraflara yönlendirilen üç mahkeme emri aldık. Ürün politikalarımızı ihlal ettikleri için blog yayınlarının büyük çoğunluğunu kaldırdık. Devlet kurumlarından, 5651 numaralı yasayı ihlal ettiği iddia edilen Blogger, Google+ ve Web Araması'na ilişkin toplam 1345 öğenin kaldırılmasına yönelik 1126 talep aldık. Ürün politikalarımızı ihlal eden 188 öğeyi kaldırdık. Devlet kurumlarından, Atatürk'e yönelik eleştiriler içeren toplam 17 YouTube videosunu ve 109 blog yayınını kaldırmaya yönelik 37 talep aldık. Topluluk Kurallarımızı ihlal eden 10 videoyu kaldırdık. Aldığımız içerik kaldırma taleplerinin sayısı, bir önceki raporlama dönemine göre %966 oranında artmıştır. Peki Türkiye dışındaki ülkeler hangi taleplerde bulunuyor ve Google'ın bu ülkelere yanıtı Türkiye ile kıyaslandığında nasıl? Raporda diğer ülkelerin taleplerine ve aldıkları yanıta da yer veriliyor: ABD Federal bir devlet kurumundan ticari marka haklarını ihlal ettiği iddia edilen 89 uygulamanın Google Play Store'da askıya alınmasına yönelik 27 istek aldık. Söz konusu uygulamaları inceledikten sonra, ilgili ticari markalar lehinde karar vererek 76 uygulamayı kaldırdık. Yerel bir kolluk kuvveti görevlisinden, kendi memuriyet sicili hakkındaki bir haber makalesine bağlantı veren bir arama sonucunun kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu arama sonucunu kaldırmadık. Bir şirketin yasa dışı faaliyetlere karıştığını öne sürerek şirket hakkında iftirada bulunduğu iddia edilen haber makalelerine ve Ripoff Report web sitesi iddialarına bağlantı veren altı arama sonucunun kaldırılmasına yönelik olarak üçüncü bir tarafa yönlendirilen bir mahkeme emri aldık. Ripoff Report'a bağlantı veren arama sonuçlarını kaldırdık, ancak söz konusu haber makalelerini kaldırmadık. Aldığımız içerik kaldırma taleplerinin sayısı, bir önceki raporlama dönemine göre %70 oranında artmıştır. Arjantin Bir politikacının adını yasa dışı bir uyuşturucuyla ilişkilendiren bir Google Otomatik Tamamlama girişinin kaldırılmasına ilişkin bir telefon çağrısı aldık. Söz konusu girişi kaldırmadık. Bir aktörü pornografiyle ilişkilendirdiği iddia edilen bilgilere bağlantı veren 1385 arama sonucunun kaldırılmasına yönelik bir mahkeme emri aldık. Söz konusu arama sonuçlarını kaldırmadık ve itirazda bulunarak emri iptal ettirdik. Bangladeş Bir düzenleme kurumundan, 'Müslümanların Masumiyeti' adlı filme ait klipler içeren dört YouTube videosunun kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu videoları kaldırmadık. İngiltere Eski bir Parlamento Üyesi'ni temsil eden bir hukuk firmasından, söz konusu Parlamento Üyesi'nin yasa dışı faaliyette bulunduğunu öne sürerek iftirada bulunduğu iddia edilen bir ön izlemenin Google Kitaplar'dan kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu ön izlemeyi kaldırdık. Yerel bir devlet konseyinden, konseye iftirada bulunduğu iddia edilen bir blog yayınını kaldırmaya yönelik bir talep aldık. Söz konusu blog yayınını kaldırmadık. Bolivya Yasama meclisinden, telif hakkını ihlal ettiği iddia edilen bir blog yayınının kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu blog yayınını inceledikten sonra, yayının politik konuşma içerdiğini gördük ve yayını kaldırmadık. Brezilya Yerel bir devlet görevlisinin yasa dışı eleman alımı iddiasıyla eleştirildiği bilgilere bağlantı veren 107 blog yayınının ve arama sonucunun kaldırılmasına yönelik bir mahkeme emri aldık. Mahkeme emrinde bunun yasa dışı olduğu belirtilmediğinden emre itiraz ettik ve söz konusu içeriği kaldırmadık. Bir seçim mahkemesinden, hem bir adayı hem de orijinal içerik kaldırma emrini yayınlayan hakimi eleştiren bir blog yayınını kaldırmaya yönelik bir mahkeme emri aldık. İçeriğin, Brezilya Anayasası'nda yer alan düşünce özgürlüğü kapsamında korunduğunu dayanak göstererek yaptığımız itiraz başarısız olunca söz konusu blog yayınını blogspot.com.br alan adından kaldırdık. Yerel bir yargıçtan, kendisini yolsuzlukla suçlayarak iftira attığı iddia edilen 68 blog yayının kaldırılmasına yönelik bir mahkeme emri aldık. Mahkeme emrine itiraz ettik ve söz konusu blog yayınlarını kaldırmadık. Yerel bir resmi görevlinin göreviyle ilgili performansını eleştirerek iftirada bulunduğu iddia edilen bir blog yayınının kaldırılması için üçüncü bir tarafa yönelik bir mahkeme emri aldık. Konuyla ilgili itiraz hakkı kullanılmış olduğundan ve mahkeme emri nihai karar olduğundan söz konusu blog yayınını blogspot.com.br alan adından kaldırdık. Bir yargıçtan, kendisini eleştiren bir blog yayınının kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu blog yayınını kaldırmadık. Bir kamu şirketinin müdürünü eleştiren bir blog'un kaldırılmasına yönelik bir mahkeme emri aldık. Mahkeme emrine itiraz ettik ve söz konusu blog yayınını kaldırmadık. Bir belediye başkanını eleştiren 220 blog yayınının kaldırılmasına yönelik bir mahkeme emri aldık. Mahkeme emrine itiraz ettik ve söz konusu blog yayınlarını kaldırmadık. Çin Eski bir yerel görevlinin temsilcilerinden yolsuzluk suçlaması hakkındaki haber makalelerine bağlantı veren arama sonuçlarının kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Talep, yerel resmi görevlinin iddia edilen suçlarla bağlantısını gösteren yeterli kanıt olmadığı sonucuna varan 2007 yılına ait bir mahkeme emrini esas alıyordu. Bu talebi değerlendirerek arama sonuçlarını kaldırmadık. Endonezya Endonezya Başkonsolosu'nun, altı YouTube videosunu kaldırmamız için telif hakkı şikayeti gönderme sürecimiz üzerinden ilettiği bir talep aldık. Konsolosluk için çok önemli olduğu anlaşılan videoları kaldırmadık. Ermenistan Bir politikacıdan, kendisiyle ilgili kaba bir dil kullanılan üç YouTube videosunun kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu videoları kaldırmadık. Fransa Bir kolluk kuvvetinden, mahkeme kararlarının resimlerini içerdiği için Google Görsel Arama'dan resimlerin kaldırılmasına yönelik bir istek aldık. Söz konusu resimleri kaldırmadık ve web sitesi sahipleriyle doğrudan iletişim kurmalarını istedik. Yerel resmi görevlilerden, kendi şehirlerine, belediye başkanlarına ve seçimle gelmiş diğer resmi görevlilere iftirada bulunduğu iddiasıyla şehirleri hakkındaki altı blog yayınını kaldırmaya yönelik bir talep aldık. Söz konusu blog yayınlarını kaldırmadık. Aldığımız içerik kaldırma taleplerinin sayısı, bir önceki raporlama dönemine göre %81 oranında artmıştır. Güney Afrika Karşı İstihbarat Ajansı'ndan, ajans tarafından yayınlanmış bir basın bültenini eleştirerek telif hakkını ihlal ettiği iddia edilen bir blog yayınının kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu blog yayınını kaldırmadık. Güney Kıbrıs Rum Kesimi Uyuşturucuyla Savaş Konseyinden, Google Haritalar'daki ihtilaflı bölgelerin adlarının kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Bu isteği uygun bulmadığımız için hiçbir bölgenin adını kaldırmadık. İtalya Bir kolluk kuvvetinden, bir hastanın tartışmalı ölümüyle ilişkilendirilerek yerel bir doktora iftirada bulunduğu iddia edilen 11 blog'un kaldırılmasına yönelik olarak üçüncü bir tarafa yönlendirilmiş bir mahkeme emri aldık. Emrin kapsamına girdiğini belirlediğimiz dokuz blog'u blogspot.it alan adından kaldırdık. Japonya Yerel bir kolluk kuvvetinden, polisin arama emri olmadan bir evde arama yaptığı iddiasıyla söz konusu arama eylemini anlatan bir blog yayınını kaldırmamıza yönelik bir talep aldık. Söz konusu blog yayınını kaldırmadık. Maldivler Bir kolluk kuvvetinden, gizli bilgileri ifşa ettiği iddiasıyla bir YouTube videosunun kaldırılması için, telif hakkı ihlali bildirimine yönelik çevrimiçi araç üzerinden bir talep aldık. Polis için çok önemli olduğu anlaşılan videoyu kaldırmadık. Mısır Düzenleme kurumlarından, 'Müslümanların Masumiyeti' filmine ait klipler içeren 15 YouTube videosunun kaldırılmasına yönelik iki talep ve iki mahkeme emri aldık. Söz konusu videoların Mısır'da görüntülenmesini kısıtladık. Pakistan Şu dönem içinde bir Google ürünü veya hizmeti kesintiye uğradı: Peru Yerel bir devlet görevlisinden yerel konseyi ve üyelerini eleştirdiği için bir Google Sitesi'nin kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu siteyi kaldırmadık. Rusya Yerel bir devlet kurumundan, kurumun kendisine ait olduğunu öne sürdüğü bir fotoğrafı içermesi nedeniyle telif hakkı ihlalinde bulunduğu iddia edilen bir YouTube videosunun kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu video, ayrıca ilgili kurumu eleştiriyordu. Telif hakkı politikamız uyarınca videoyu kaldırdık. Telekom, Bilgi Teknolojileri ve Kitle İletişiminde Yetkili Federal Denetim Servisinden ve diğer devlet kurumlarından, Bilgi, Bilgi Teknolojileri ve Bilginin Korunmasına ilişkin Federal Yasa'yı ihlal eden içerik barındırdığı iddia edilen 235 blog yayını, Google Play uygulaması, YouTube videosu ve resmin kaldırılmasına yönelik 235 talep ve mahkeme emri aldık. Ürün politikalarını ihlal etmeleri nedeniyle 115 içeriği kaldırdık ve 84 içeriğin yerel olarak görüntülenmesini kısıtladık. Aldığımız içerik kaldırma taleplerinin sayısı, bir önceki raporlama dönemine göre %125 oranında artmıştır. Suudi Arabistan Bir devlet kurumundan, bazı resmi görevlilere iftirada bulunduğu ve söz konusu görevlilerin gizliliğini ihlal ettiği iddiasıyla iki YouTube videosunun kaldırılmasına yönelik olarak, telif hakkı ihlali için çevrimiçi bildirim aracı üzerinden bir talep aldık. Resmi görevliler için çok önemli olduğu anlaşılan söz konusu videoları kaldırmadık. Tayvan Bir Parlamento Üyesinden, kendisine iftirada bulunduğu iddia edilen bir haber makalesine bağlantı veren bir arama sonucunun kaldırılmasına yönelik bir talep aldık. Söz konusu arama sonucunu kaldırmadık. Bilgin Gözel Özel Haber / WSJ
Kaliteli Demokrasi, Güçlü Hukuk Devleti Olmayınca, Ekonomi De Küme Düştü
IMF’YE GÖRE TÜRKİYE 17. SIRADAN 19. SIRAYA İNECEKCHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, kaliteli demokrasi, güçlü bir hukuk devleti olmayınca ekonominin de güçlü olmadığını, refah ve gerçek bir büyüme yaratılamadığına işaret ederek, 'Türkiye Cumhuriyetin yüzüncü yılında dünyada ilk 10 ekonomi arasında yer almak istiyorsa demokrasi kalitesini arttırmamız ve tam manasıyla bir hukuk devleti olmamız lazım.Bu zihniyetle devam edersek değil en büyük 10 ekonomiden biri olmayı, G20’nin bile dışında kalmakla karşı karşıya kalacağız' dedi.CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, konuyla ilgili olarak yazılı açıklama yaparak şunları kaydetti:Kaliteli demokrasi, güçlü bir hukuk devleti olmayınca ekonomi de güçlü olmuyor, refah ve gerçek bir büyüme yaratmıyor.Türkiye Cumhuriyetin yüzüncü yılında dünyada ilk 10 ekonomi arasında yer almak istiyorsa demokrasi kalitesini arttırmamız ve tam manasıyla bir hukuk devleti olmamız lazım.Bu zihniyetle devam edersek değil en büyük 10 ekonomiden biri olmayı, G20’nin bile dışında kalmakla karşı karşıya kalacağız.IMF’ye göre Türkiye, 2013 yılında GSYH büyüklüğüne göre ülke sıralamasında 17’nciliğini korurken, bu yıl Hollanda ve Suudi Arabistan’a da geçilerek 19’unculuğa düşecek.Türkiye 2014’te, dünyanın önde gelen sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkelerini kapsayan  G20 ’de en alt sınıra doğru iniyor.  Büyük ekonomi sıralaması GSYH büyüklüğüne göre yapılırken, bir ülkenin asıl kalkınmışlığı ve refah seviyesini kişi başına GSYH’si gösteriyor.Kişi başına GSYH’ye göre yapılan sıralamada ise 2013’te bir basamak düşerek 65’inci olan Türkiye’nin bu yıl 2 basamak daha düşerek 67’nciliğe ineceği tahmin ediliyor.Türkiye, kişi başına GSYH’a göre sıralamada 2000 yılında dünya ülkeleri içinde dünyada 63’üncü sıradaydı. 2002 sonundan bu yana işbaşında olan AKP döneminde anlatılan “hızlı büyüme” masallarına rağmen Türkiye, 2000 yılındaki sırasının hala çok altında.Türkiye’nin kişi başına milli gelirde ise çok altlardaki sırasının giderek daha da aşağılara inmesi dünya ile karşılaştırmada kalkınmışlık ve refah düzeyinin giderek gerilediğini gösteriyor.2014’te öngörülen kişi başına GSYH’ye göre Türkiye, sadece Lüksemburg, Norveç, İsviçre, İsveç, Danimarka, Almanya, Fransa, ABD, Japonya gibi gelişmiş ülkelerin değil; İsrail, Umman, Bahreyn, Lübnan gibi Ortadoğu, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Estonya, Litvanya, Macaristan, Hırvatistan gibi eski Doğu Bloku ülkelerinin de altında kalıyor. Uruguay, Şili gibi Orta Amerika ülkeleri ve eski Sovyet ülkesi Kazakistan’ın kişi başına milli geliri Türkiye’den daha yüksek. Gabon, Panama, Venezuela, Palau, Barbados ve Şeyseller bile kişi başına gelirde Türkiye’nin önünde…IMF’ye göre Türkiye 2014 yılında 19’uncu sıraya düşecekBüyük ülke, itibarlı ülke, güçlü ülke olmanın yolu kaliteli demokrasiden geçiyor. Türkiye bugün Türkiye insani gelişmişlik sıralamasında 187 ülke arasında 90’ıncı sırada, basın özgürlüğü sıralamasında 179 ülke arasında 154’üncü, cinsiyet eşitliği bakımından 134 ülke arasında 120’inci sırada yer alıyor. Türkiye dünyada “hibrid rejim” ya da “yarı demokrasi” olarak geçiyor.Bağımsız ve tarafsız bir yargı olmazsa, güçlü bir ülke ve kaliteli bir demokrasi de olmuyor. Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından son açıklanan verilere göre 2002 yılında cumhuriyet savcılarının soruşturma evresinde bir dosyayı görme süresi 212 günken, bugün bu süre 363 gün.  2002 yılında Cumhuriyet Savcıları 2.953.000 dosyayı soruştururken, 2012 yılında 6.285.000 dosyayı soruşturmuş, soruşturulan her 2 dosyanın sadece 1’inde kamu davası açılmasına karar verilmiş. 2002 yılında Ceza Mahkemelerinde bir dava ortalama 232 gün sürerken bu süre 2011 yılında 291 güne çıkmış, 2012 yılında 229 güne inmiş. Yani 10 yılda 4 gün ilerleme sağlanmış. Hukuk mahkemelerinde de aynı trend devam ediyor. 2002 yılında bir dosya 174 günde görülürken 2012 yılında 232 günde görülmüş. 2002 yılında Yargıtay Ceza Daireleri ve Genel Kurulu’nda 244.000 dosya varken bu sayı 2012 yılında 770.000’e çıkmış. Bir dosyanın ortalama görülme süresi 2 kattan fazla artmış. 2002 yılında bir dosya 138 günde görülürken, 2012 yılında 306 günde görülüyor. Bu veriler de gösteriyor ki, Türkiye’de hukuk işlemiyor, yargı hızlı, adil ve bağımsız karar alamıyor.Türkiye Cumhuriyetin yüzüncü yılında dünyada ilk 10 ekonomi arasında yer almak istiyorsa, demokrasi kalitesini arttırmamız ve tam manasıyla bir hukuk devleti olmamız lazım. Eğer bir ülkede hukukun üstünlüğü olmazsa, yargı bağımsızlığı olmazsa, kuvvetler ayrılığı çalışmazsa, kaliteli ve gerçek demokrasi olmuyor. Kaliteli demokrasi, güçlü bir hukuk devleti olmayınca ekonomi de güçlü olmuyor, refah ve gerçek bir büyüme yaratmıyor.Gelir dağılımı adaletli olmayınca, kişi başına düşen gelir artmayınca, refah ve kalkınma bireye yayılmazsa da gerçek manada büyüme olmuyor İnsan hakları standartı yüksek olmayınca, ekonomi de güçlü olmuyor. Hukuk yoksa, demokrasi yoksa, güçlü ekonomi yoksa, o ülke itibarlı ve güçlü ülke de olmuyor. Bu nedenle de Türkiye sıralamalardaki yerini kaybediyor. Bu zihniyetle devam edersek, değil en büyük 10 ekonomiden biri olmayı G20’nin bile dışında kalmakla karşı karşıya kalacağız.IMF’ye göre Türkiye, 2013 yılında GSYH büyüklüğüne göre ülke sıralamasında 17’nciliğini korurken, bu yıl Hollanda ve Suudi Arabistan’a da geçilerek 19’unculuğa düşecek . Kişi başına GSYH’ye göre yapılan sıralamada ise geçen yıl bir basamak düşerek 65’inci olan Türkiye’nin bu yıl 2 basamak daha düşerek 67’nciliğe ineceği tahmin ediliyor.2000 yılında Türkiye dünyanın en büyük 18’inci ekonomisiydi.Cari fiyatlarla dolar cinsinden GSYH tutarına göre yapılan değerlendirmeye göre 2000 yılında Türkiye dünyanın 18’inci büyük ekonomisi konumunda bulunuyordu. Bülent Ecevit hükümetinin ABD’nin Irak operasyonuna destek vermemesi üzerine, yapılan manipülasyonla ani sıcak para çıkışı yoluyla ağır bir ekonomik kriz yaşatılan 2001 yılındaki hızlı küçülmeyle Türkiye büyük ekonomi sıralamasında 22’nciliğe düştü. İzleyen yıllarda yeniden büyümeye geçen Türkiye 2002’de 21’inci, 2003’te 18’inci, 2004’te 17’nciliğe yükseldi ve izleyen altı yılda bu sırayı korudu. Türkiye, 2011’de ise Endonezya’nın yükselişi sonucu 18’inciliğe indikten sonra 2012’de ise Hollanda’nın bir basamak düşmesi ile tekrar 17’nci oldu. 2013’te de bu sırayı koruyan Türkiye’nin bu yıl ise 2 basamak birden düşerek 19’unculuğa ineceği tahmin ediliyor.Üstelik IMF, Türkiye’nin 2013 yılı GSYH’sını 827.2 milyar dolar olarak öngörürken, TÜİK’in geçtiğimiz günlerde açıkladığı tutar 820 milyar dolarla bunun da altında kaldı. 2014 yılı için de hükümetin açıkladığı OVP’de yer alan 867 milyar dolarlık hedefe karşılık IMF tahmini bu yıl için 767.1 milyar dolar düzeyinde bulunuyor.2013’te sıralama fazla değişmedi…IMF’nin 8 Nisan itibariyle güncellediği veri tabanına göre 2013 yılında milli gelirde ilk 7 ülkenin sırası değişmedi. ABD 16 trilyon 780 milyar dolarla birinciliğini korurken, Çin 9 trilyon 181 milyar dolarla ikinci,  Japonya 4 trilyon 902 milyar dolarla üçüncü sırada yer aldı. Bu ülkeleri 3 trilyon 636 milyar dolarla Almanya, 2 trilyon 737 milyar dolarla Fransa, 2 trilyon 536 milyar dolarla İngiltere, 2 trilyon 243 milyar dolarla Brezilya izledi. Rusya 2 trilyon 118 milyarla bir basamak yükselip 8’inci olurken, İtalya 2 trilyon 71 milyar dolarla 9’unculuğa düştü. 1 trilyon 871 milyar dolarlık milli gelire sahip Hindistan’ın 10’uncu sıradaki yeri değişmedi.Sırasıyla Kanada, Avustralya, İspanya, Meksika, Güney Kore, Endonezya, Türkiye, Hollanda ve Suudi Arabistan dolar cinsinden GSYH’ye göre ilk 20 ülke arasında yer aldı.Suudi Arabistan ve Hollanda 2014’te Türkiye’yi solluyor…Tahminlere göre 2014 yılında, 17 trilyon 528 milyar dolarla ABD en büyük ekonomi olmaya devam ederken, ikinci sıradaki Çin’in GSYH’si 10 trilyon doları aşacak, üçüncü sıradaki Japonya’nın milli geliri de 4 trilyon 846 milyar dolara yükselecek.IMF projeksiyonlarına göre 2014 yılında da ilk 20 ülkenin sıralaması çok fazla değişmezken, en dramatik değişimi Türkiye yaşayacak. 18’inci sıradaki Hollanda ile 19’uncu sıradaki Suudi Arabistan’ın birer basamak yükselmesi sonucu Türkiye 2 basamak birden düşerek 19’unculuğa inecek.G20 dışında kalma riski var…AKP döneminde Türkiye’nin ekonomik büyümesi, cari açığı patlatma pahasına, “sıcak para” ile finanse edildi, sözü edilen “hızlı” büyüme masalının aksine, “el parası” ile kağıt üzerinde sahte bir büyüme sağlandı. Ancak bunun ülkeye ve topluma bir hayrı dokunmadı. Türkiye 2014’te, dünyanın önde gelen sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkelerini kapsayan  G20’de en alt sınıra doğru iniyor .Ekonomik hacim mi halkın refah düzeyi mi?Büyük ekonomi sıralaması GSYH tutarına göre yapılırken, bir ülkenin GSYH büyüklüğünün nüfusu ile de orantısı bulunuyor. Çin, Hindistan gibi kalabalık nüfuslu ülkelerin ilk 20 ekonomi arasına girmesine, bu ülkelerin kalkınmışlığının yanı sıra, hatta ondan daha fazla nüfus faktörü etki ediyor. Bir ülkenin kalkınmışlığı ve refah seviyesini ise asıl kişi başına GSYH’si gösteriyor. Asıl bakılması gereken, kişi başına milli gelir sıralamasında Türkiye’nin nerede olduğu ve AKP döneminde nereden nereye geldiği…İlk 20 ekonomi arasında yer alan Türkiye’nin kişi başına milli gelirde ise çok alt sıralarda bulunması ve sıralamadaki yerinin giderek aşağılara inmesi ülkenin kalkınmışlık ve refah düzeyinin dünya ile karşılaştırmada göreli olarak gerilediğini gösteriyor.Türkiye, kişi başına gelirde 67’nciliğe düşüyor…Türkiye, 2013 yılında GSYH büyüklüğüne göre ülke sıralamasında 17’nciliğini korurken, kişi başına milli gelire göre ülkeler sıralamada ise bir basamak düşerek 65’inci oldu. 2014’te ise Türkiye’nin 2 basamak birden düşerek 67’nciliğe ineceği öngörülüyor.2012’de Türkiye,  TÜİK’e göre 10 bin 497 dolar, IMF’ye göre 10 bin 523 dolar olan kişi başına milli geliri ile 64’üncü sırada yer alıyordu. 2013’te ise Türkiye IMF’ye göre 10 bin 815 dolar olan ancak TÜİK’in 10 bin 782 dolarla daha da düşük açıkladığı kişi başına GSYH ile 65’inciliğe geriledi. 2014’te ise OVP’deki 11 bin 277 dolarlık hedefe karşılık IMF,  9 bin 920 dolarlık kişi başına milli gelir öngörüyor. Bu da Türkiye’nin 2 basamak daha düşerek 67’nciliğe inmesi anlamına geliyor. Bu da AKP’nin 11 yılı aşan iktidarında “hızlı büyüme” masallarına rağmen halkın refah düzeyini dünyanın gerisinde bıraktığının; dünya ile karşılaştırmada göreli olarak halkı yoksullaştırdığının kanıtı…Kişi başına gelirde Gabon’un bile gerisindeyiz…IMF projeksiyonlarına göre kişi başına milli gelirde Lüksemburg bu yıl 116 bin 134 dolarla açık ara birinciliğini koruyacak. Lüksemburg’u 99 bin 574 dolarla Norveç,  96 bin 635 dolarla Katar, 86 bin 145 dolarla İsviçre, 61 bin 889 dolarla Danimarka izleyecek.2014’te öngörülen kişi başına GSYH’ye göre Türkiye, sadece Lüksemburg, Norveç, İsviçre, İsveç, Danimarka, Almanya, Fransa, ABD, Japonya gibi gelişmiş ülkelerin değil; İsrail, Umman, Bahreyn, Lübnan gibi Ortadoğu, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Estonya, Litvanya, Macaristan, Hırvatistan gibi eski Doğu Bloku ülkelerinin de altında kalıyor. Uruguay, Şili gibi Orta Amerika ülkeleri ve eski Sovyet ülkesi Kazakistan’ın kişi başına milli geliri Türkiye’den daha yüksek. Gabon, Panama, Venezuela, Palau, Barbados, Şeyseller bile kişi başına gelirde Türkiye’nin önünde…Ekonomisi “iflas” etti denilen Yunanistan’ın kişi başına milli gelirinin 2014’te 22.6 bin dolar, Kuzey Kıbrıs’ın ise 24.2 bin dolarla Türkiye’yi ikiye katlıyor.