onedio

TİP Haberleri

TİP ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. TİP ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Gençliğinizi Heba Edecek 10 Ev Arkadaşı Tipi
Çağın vebası, kanayan yara, tüm çıplaklığıyla ev arkadaşı dosyası. Genç yaşta nasıl hayata küstüm, ben nasıl tansiyon hastası oldum, saçlarım neden bu kadar genç yaşta döküldü vb soruların cevabı burada.
Cumhuriyet'ten Bedri Baykam'a Sansür
Cumhuriyet gazetesi yazarı Bedri Baykam’ın bugünkü yazısı yayınlanmadı. Baykam’ın “Başkanlığı bırakmanız için 11 gerekçe Sn. Kılıçdaroğlu” başlıklı yazısının yayınlanmama gerekçesi, Cumhuriyet gazetesi tarafından “Şu an CHP’deki kurultay konusunda adaylar arasında tarafsızlık politikası yürütüyoruz” olarak söylendi. Ancak yine bugün Cumhuriyet’te yayınlanan; Hikmet Çetinkaya’nın “CHP’de Sonbahar Temizliği Şart... ” başlıklı yazısı, iddia edilen gerekçeyle çelişiyor. İŞTE BEDRİ BAYKAM’IN CUMHURİYET’TE YAYINLANMAYAN O YAZISI “Sayın Kılıçdaroğlu, CHP'nin yaşadığı son çalkantılara karşı, kurultayı toplamanız sevindirici. Ancak bu seçimli Kurultay’ın birkaç bin kişilik dar bir salona hapsedilmesi çok üzücü. Bunu yol yakınken değiştirmenizi diliyorum. Genel Başkanlık’tan artık istifa etmeniz ve bu Kurultay’da tekrar aday olmamanız için 11 gerekçeyi size iletiyorum: 1- Parti’nin kuruluş felsefesine tamamen ters düşen bir adayı, Parti’nin hiçbir yetkili organına danışmadan kamuoyuna sundunuz. Bu zat'ın idollerini 'Menderes, Erbakan ve Özal' olarak açıklamasını, tek parti sürecini ise 'Menderes'in son verdiği baskıcı dönem' olarak tanımlamasını seyretmekle yetindiniz. 2- Seçimlerde yaşanan hezimetin ardından özeleştiri yapacağınıza, tutarsız kararınız yüzünden 'tıpış tıpış' (!) oy kullanmayan milyonları suçladınız. Bir de üstüne ' Yarın olsa yine İhsanoğlu'nu seçerdim ' deme cüretini gösterdiniz. Ne yazık ki tavrınız, otobana ters yönden dalıp ardından 'Hay Allah tüm sürücüler ters yönde' diyen fıkrayı hatırlatıyor. 3- Gezi eylemlerinde hayatını, gözünü kaybeden, canını ortaya koyan her yaştan genci hiçe sayarak, Çankaya seçiminizde onlarla alay edercesine AKP profiline çok yakın bir adayı öne sürerek, 'Gezi ruhu' ile CHP arasında varolabilecek sinerjiyi baştan yok ettiniz. Yarattığınız akıl almaz boşluğu Selahattin Demirtaş doldurdu. Sayenizde etnik kökenli bir parti, sosyal demokrat değerlere çengel attı. 4- Parti’den ve kamuoyundan yükselen tepkileri hiçe sayarak bir B planı oluşturulmasına imkan tanımadınız, tehditlerle 20 milletvekilinin Emine Ülker Tarhan'a imza vermesini engellediniz. Sayenizde RTE ilk turda kazandı. 5- Sn. Kılıçdaroğlu, 2009 yılında siz henüz CHP Grup Başkanvekili iken, sizinle randevulaşarak Parti'nin demokratik bir tüzüğe kavuşması için bir çabaya öncülük ettiğimizi iletmiştim. Siz de bu çabaya hak verip tüzüğü beklediğinizi söylemiştiniz. 2010’un başında farklı kuşaklardan partilimizin katkısıyla hazırlanan bu taslağı size getirmiş ve destek sözü almıştım. Ardından Mayıs 2010'da Genel Başkan olmanızdan sonraki dönemde, bir Tüzük Kurultayı topladınız. Ancak bizim 'Demokratik Devrim Tüzüğü” ndeki parti içi demokrasi önerilerimizi pas geçerek sadece kadınlar ve gençlere kota uygulamasını aldınız; o da ancak onları seçilemeyecek sıralara yerleştirerek! Şimdi de duyuyoruz ki, Parti’de ön seçim uygulamasının önünü daha da keserek kendi tek adam tavrınızı pekiştirecekmişsiniz! Niye örgüte güvenmiyorsunuz? Bırakın Zonguldak'ı Zonguldaklılar, Muş'u Muşlular seçsin! Sizin Atatürk dönemini sorgularcasına adlandırdığınız 'Yeni CHP' (!) döneminde, parti ne halka açılabildi, ne de örgüte! 6- Düzenlediğiniz baskın seçimden önce milletvekillerinin medyaya konuşmasını yasaklamışsınız! Tüm atama ve azletme yetkilerinizle, örgüt üzerinde tahakküm kurmanız yetmiyormuş gibi, şimdi de rakibiniz olacak CHP'lilerin ağızlarını açmalarını mı engelliyorsunuz? Emin olun bu kadarını RTE bile düşünememişti! Bizi yanılttınız ... 7- Geçen hafta sizi eleştirenler hakında 'Onları milletvekili yaptığıma pişmanım' diyerek, kendinizi Sadrazam, Vezir atayan Sultan konumuna taşıdınız. Parti imajına ve demokrasiye verdiğiniz zararı hesaplayamadan. 8- ' Kurultay’dan sonra artık Parti içinde kimsenin böyle konuşmasına izin vermeyeceğim ' diyerek sanki kazanacağınızdan eminmişsiniz gibi Kurultay'ın iradesine ipotek koydunuz. 9- Genel Başkanlığınızda Parti’nin temel değerlerini altüst eden demeçlerinizle Atatürk-İnönü dönemi ve 27 Mayıs hakkında en karanlık yorumları yaptınız. Ne o dönem şartlarını, ne bastırılan isyanları, ne demokrasiyi düşmanı Menderes ve Bayar’ın emellerini algılayamadan... 10- Yabancı yayın organlarına verdiğiniz mülakatlarda 'Türkiye'de laikliği tehlikede görmüyoruz' diyerek, ülke gerçeklerine ne kadar uzak olduğunuzu tekrar açığa vurdunuz. 11- Çocukların, gençlerin akıllarını alt-üst ederek, altı ok ve sosyal demokrasiyi egemen sağ partilere benzemeye çalışan, solun önerdiği yaşam tarzından utanan bir konuma düşürdünüz. Yani gelecek kuşakları sağ veya marjinal partilere doğru savurdunuz, halkın umutlarını kırdınız. Sn. Kılıçdaroğlu, Parti’yi demokratikleştirmek üzere hepimizin desteği ile geldiğiniz Parti başkanlığında CHP büyüyemediği gibi, rotası da Cumhuriyetçi-Atatürkçü çizgilerden uzaklaştı. Lütfen CHP'ye daha fazla zarar vermeyin. Çünkü sizden önceki Genel Başkanların çok farkında oldukları, maalesef unuttuğunuz bir konu var: O koltuğa kim oturursa otursun, CHP'nin ebedi şefi, Atatürk'tür.” İŞTE HİKMET ÇETİNKAYA’NIN CUMHURİYET’TE YAYINLANAN O YAZISI “ Türkiye 2014 yılında demokrasiyi, özgürlükleri, yurtseverliği tartışıyor... Aslında bu tartışma kendimi bildim bileli sürer! Ümmet olmaktan sıyrılan her toplumda ulusal kimlik arayışı doğaldır. Bu arayış gelişmekte olan toplumlarda değişik anlamlar taşır... Halkın yararına olan tartışmalar yapılırken, doğal arayışı şoven ve ırkçı sapmadan koruyarak barış ortamının yol ve yordamını bulmak gerekir. Atatürk yurtseverliğinin temelinde, Türklerin üstünlüğü değil halkların kardeşliğini ve eşitliğini savunan yapıtaşı vardır. Zaman zaman bunu unutanlar, bu yoldan sapanlar kendilerini “derin milliyetçiliğin”içinde bulurlar... Kendileri gibi düşünmeyen herkesi “faşist” olarak görüp, halkların eşitliğini, kardeşliğini, emeğin örgütlü gücünü, sermaye-emek ilişkisini unuturlar... Unutmayın, 1923 Devrimi’nin “Aydınlanma” sürecinde, laiklikle yurtseverliğin,demokrasi ve özgürlüğün eşzamanlı olması bir rastlantı değildir... İnsan, insanlaşma yolunda “kul”luktan arınıp “birey”e dönüşürken “ümmet”indeğil, ulusun üyesi olduğunu anlamıştır. İşte o zaman yurtseverlik kavramı doğmuştur! Zaten Aydınlanma’nın felsefesi budur! Yurtseverlik, halkların eşitliği, kardeşliği böylece ivme kazanıp yaşam biçimi olmuştur... Bugün CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibini devirmek isteyenler, bunu daha önceBülent Ecevit’e, Erdal İnönü’ye karşı yapmışlar, ancak başarılı olamamışlardır... CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Aydınlanma”nın felsefesini bilen bir insan... 18- yüzyılda “demokrasi” ve “Aydınlanma”yla birlikte anılan yurtseverlik, sanayitoplumlarının ürünüdür. O sanayi toplumları ki, kapitalist gelişme aşamasında, salt kendi emekçilerini değil,dünya halklarını da sömürmek yolunda emperyalizmin bayrağını ellerine almadılar mı? Aldılar! O zaman yurtseverlik şovenleşti ve derin milliyetçiliğe dönüştü! Yoksul ülkelere yapılan seferler ırkçı bir içerik kazandı... Batı, dünyayı sömürmek için mazlum halklara tepeden baktı, sömürgeciliği başlattı! Atatürk yurtseverliği bu sürecin ürünüdür! Çünkü Mustafa Kemal, sömürülen mazlum halkların yanında yer aldı... Sırası gelmişken bir kez daha yineleyeyim: 1923 Devrimi’nin “Aydınlanma” sürecinde laiklikle yurtseverliğin eşzamanlı gelişmesi bir rastlantı değil, gerçeğin kendisidir. CHP’yi ırkçı sapmalara götürmek isteyen kadroların Mustafa Kemal’in partisinde işleri olamaz... Yurtseverliğin çıkış noktasında “ilerici” bir akım vardır... Acı ama gerçek, sayıları çok az olan CHP’liler bunu bilmiyor... Parti küçük olsun benim olsun hesabı yapıyor! Koskoca bir partinin 1999’da yüzde 10 barajını aşamayıp, Meclis’e giremediğini unutuyor! Yurtseverlik, kapitalist bir toplumun yükseliş sürecinde demokratik düşünce veamaçlara bağlıdır; feodalizme karşıdır, ümmetçiliği arındıran bir içeriğe sahiptir... Bu kavramlar durdukları yerde durmuyor zaten... Zaman ve uzam içinde değişiyor! 2014 yılını yarılayıp geçtik bile... Türkiye’de sosyalist ve komünist partiler var ama oy oranları bindelerde... 1965’te Mehmet Ali Aybar’lı, Behice Boran’lı TİP (Türkiye İşçi Partisi) Meclis’e girince İsmet İnönü panikledi ve şöyle dedi: “CHP ortanın solunda bir parti.” Bülent Ecevit, altı yıl sonra CHP’yi “demokratik sol hareket” olarak adlandırdı. CHP 73 seçimlerinde oy patlaması yaptı, 77’de zirveye ulaştı... CHP sosyalist bir parti değildi... Sosyal demokrat adını kullanmadı... Peki nedeni? Şimdilik birini söyleyeyim: “Avrupa’da sosyal demokrasi Marksist kökenlidir, CHP değildir... Batı’da sosyaldemokrat hareket sömürgecilik sürerken işçi hareketi olarak ortaya çıkmıştı... Bizde ise tersi var! Biz emperyalizme karşı savaşarak laik demokratik Cumhuriyetin temellerini attık!” Aradan yıllar geçti! Aydınlanmaya sahip çıkarak, sosyal demokrasinin kapısını aralamak zamanıdır! Kılıçdaroğlu’nun önce bir temizlik yapması, sosyalist ve komünist partilerin birbirleriyle kavga etmemesi birincil koşul...” Odatv.com
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Muktedir ve manipülatör...PYD ve YPG’yi PKK’ye eşitle; PKK’yi de IŞİD’a...Basit bir toplumsal mühendislik hamlesiyle toplumu Kobani’ye bigane kıl, trajediyi ötekileştir…Dostuz, komşuyuz, bakma bizi ayıran tren raylarına Sykes-Picot’dur bizi bölen deyip elini uzatanı da düşman belle; Rojava’nın kendi kendini yönetme serüvenini başarısız kılmak için, Türkiye’de barış sürecinde Kürtlerin elini zayıflatmak için…Sonra öfkeyi yatıştırmak için Kobani’ye koridor açıldığı imajı yarat…AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Beşir Atalay diyor ki; 'Şu anda Kobani’de PYD militanları dışında kimse kalmamıştır. Hepsi Türkiye'ye gelmiştir.'Yani infiale gerek yok; orada ölecek sivil kalmadı!
Haluk Kırcı: 'İliklerime Kadar İnanmıştım, Yüz Kişi de Gelse Öldürecektim'
Bahçelievler katliamı davasında ifadesi alınan Haluk Kırcı, 7 öğrenciden 5’ini kendisinin, 2’sini de Abdullah Çatlı’nın öldürdüğünü savunarak, “O günkü şartlar içinde inanmış bir militandım. İliklerime kadar inanmıştım. Yüz kişi de gelse öldürecektim” dedi.7 TİP’li öğrencinin 1978’de öldürülmesine ilişkin açılan Bahçelievler katliamı davasından hüküm giyen Ünal Osmanağaoğlu’nun, AİHM’nin lehine verdiği “adil yargılanmadığı” kararı üzerine açılan ve Osmanağaoğlu’nun hayatını kaybetmesiyle birlikte mirasçılarının sürdürdüğü “yeniden yargılama” talepli davada, hükümlü Haluk Kırcı Bursa Cezaevi’nden sesli ve görüntülü sistem üzerinden tanık olarak dinlendi.Bahçelievler’deki eylemi kendisiyle birlikte Kürşat Poyraz, Mahmut Korkmaz, Ercüment Gedikli ve Abdullah Çatlı’nın gerçekleştirdiğini söyleyen Kırcı, Ünal Osmanağaoğlu ile Duran Demirkıran, Ömer Özcan ve Bünyamin Adanalı’nın olayda yer almadığını savundu. “Olayın bir intikam saldırısı olduğunu ve o gece planlanıp, yapıldığını” kaydeden Kırcı, “eylemin, o günkü şartların gereği olduğunu” iddia etti.Maktullerden 2’sinin Sovyet ajanı olduğunu ileri süren Kırcı, “bu kişilerin peşlerinde aylarca dolaştıklarını” söyledi. Maktullerden 5’ini kendisinin, 2’sini ise Çatlı’nın öldürdüğünü savunan Kırcı, “ 5 kişiyi ben infaz ettim, 2 kişiyi Abdullah Çatlı. ‘İnfaz ettim’ derken, bunu göğsümü gere gere söylemiyorum. O günkü şartlar içinde inanmış bir militandım. İliklerime kadar inanmıştım. Yüz kişi de gelse öldürecektim. Keşke Türkiye o günleri yaşamasaydı, kardeş kavgasına sürüklenmeseydi. Ama o günkü şartları da bakıp, anlamak lazım” diye konuştu.Cumhuriyet Ankara Bürosu
Hamilelikte Spor Yapanların Normal Doğum Şansı Yüzde 58 Daha Fazla
9 aylık hamilelik sürecinde anne adaylarını birtakım fizyolojik değişiklikler bekliyor.İlk 3 ay yaşanan bulantı ve kusmalar 20. haftadan itibaren beliren karın büyümesiyle gelişen bel ve kasık ağrıları, bunlara sadece birer örnek. Oysa sağlıklı spor ve düzenli beslenmeyle bu sorunları aşmak mümkün.Fransız dermokozmetik markası Lierac’ın anne adayları için verdiği eğitimde konuşan Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Faruk Onur Başeğmez, sporun hamileler için faydalarını anlattı.1- DAHA AZ KİLO Yapılan araştırmalara göre spor yapan anne adayları yapmayanlar göre 7 kilo daha az kilo alıyor.2-DAHA KOLAY DOĞUM Kuvvetli karın kasları ve güçlü pelvik taban sayesinde normal doğumdaki ağrılara annenin itici gücü de eklenince rahat normal doğum kaçınılmaz hale geliyor. Amerika’da yapılan bir çalışmaya göre spor yapan kadınlarda yapmayanlara oranla normal doğum oranı yüzde 58 daha fazla.3-DAHA DÜŞÜK DİYABET RİSKİ 28-40 haftası arası rastlanan ani bebek ölümü, yüksek doğum ağırlığı gibi riskler taşıyan gebelik şekeri (gestasyonel diyabet) riski spor yapanlarda yüzde 27 daha az.4-DAHA AZ KABIZLIK Anne adayları gebelik boyunca östrojen hormonunun yükselmesi nedeniyle kabızlık ve buna bağlı gelişen hemoroitlerden şikâyet eder. Düzenli yapılan egzersiz ve sıvı tüketimi bu şikâyetleri büyük ölçüde azaltmaktadır.5- DAHA ÇOK ENERJİ DAHA YÜKSEK MORAL Gebelik boyunca çizgi film izlerken ağlayan anne adayları sıkça görülür. Düzenli yapılan spor anne adaylarının psikolojisi üzerinde olumlu etki yapar.6- DAHA AZ SEZERYAN Düzenli yapılan yoga, pilates ve esneme egzersizleri pelvik tabanı, relaksin denilen bir hormon aracılığıyla gevşetir ve bu sayede sezaryen doğum olasılığı azalır.7-DAHA AZ ÖDEM Hamileliğin son döneminde vücutta dolaşımda gelişen bir takım hormonal etkilerden dolayı bacak şişmeleri görülür. Düzenli egzersiz ile bu durum önlenebilir.8- DAHA RAHAT UYKU Gebeliğin son döneminde gelişen uykusuzluk için de düzenli spor birebir.9-DAHA FİT BİR GÖRÜNTÜ Gebelikte artan kilolar, karın kaslarının ayrılması (diastesis rekti) , şişen bacaklar tüm bunlar görsel anlamda anne adaylarını mutsuz eder. Düzenli egzersiz bu durumların gelişmesini engeller.HANGİ TİP EGZERSİZ?Egzersiz seçiminde hamileleri hamilelik öncesi spor yapan ve yapmayan anne adayları olmak üzere 2 gruba ayırmak gerekir. Yapılan çalışmalar gebelik öncesi aktif spor hayatı olan kişilerin gebeliğinde var olan bir risk olmadığı sürece rutin aktivitelerine devam etmesinde bir sakınca olmadığı yönündedir.Gebelik döneminde spor yapmaya başlayacak anne adayları ise yürüyüş, yüzme, gebelik pilates, fitness ve yoga yapabilir. Ancak tüm bunlar konusunda deneyimli kişisel antrenör takibinde yapılmalıdır. Çünkü bütün bu antrenmanlar için gebeliğe özel durumlar ve hareketler olacaktır.
10 Kelimede Deniz Gezmiş
Deniz Gezmiş 28 Şubat 1947'de Ankara'nın Ayaş ilçesinde doğdu. Ancak dedeleri esasında Rize'nin İkizdere İlçesine bağlı Cimil köyündendir. Buraya da Konya'dan göçtükleri ifade edilir. Babası Cemil Gezmiş ile annesi Mukadder Gezmiş ise Erzurum nüfusuna kayıtlıdır. Ancak öğretmen olan babasının memuriyeti nedeniyle Deniz Gezmiş'in çocukluğu Şarkışla'da geçti. Burada da ilginç hatıraları vardı, Bir keresinde fırıncı, Deniz'in eve her gün, birkaç ekmek aldığına dikkat etmiş, durumu merak edip, bunca ekmeği ne yaptıklarını babasına sormuştu. Babası araştırınca durumu öğrendi. Deniz Gezmiş kendisine çok benzeyen abisi yerine fırına gidiyor, ekmekleri alıyor, sonra yoksul arkadaşlarına dağıtıyordu. Her şeyini ihtiyaç sahipleriyle paylaşmayı daha çocuk yaşında öğrenmişti. İlkokula başladıktan sonra da ilk politik eylemini yaptı. CHP'li olmuştu.. İsmet İnönü'nün Sivas'a geldiğini duyunca okuldan kaçmış, İsmet İnönü'nün kaldığı eve gitmişti. Öğretmeni de, ailesi de şaşkına dönmüştü. (Fotoğrafta Deniz Gezmiş ortada. CHP'nin altı okunu temsilen elleriyle 6 işareti yapıyor.)Şarkışla'ya bir daha yolu düştükten sonra kendisi için bir şarkı da yazılacaktı. Acı, amansız bir şarkı.'Şarkışla’ya düşürmesin oyAllah sevdiği kulunu oyGemerek’te çevirmişlerDeniz Gezmiş’in yolunu...'
KYK Yurt Başvuru Sonuçları Açıklandı Mı? KYK Yurt Ücretleri Zamlandı Mı, Ne Kadar?
Üniversite öğrencilerinin tamamladığı KYK başvurularında sonuçlar bekleniyor. İlk defa üniversitede okumaya hak kazanan öğrenciler ile ara sınıf öğrencileri, yurt başvurularını tamamladı. KYK yurt başvuruları 12 Eylül tarihinde sona ermişti. Şimdi gözler sonuçların açıklanacağı tarihte. . KYK yurt başvuru sonuçları ile öğrencilerin devlet yurdu imkânından yararlanıp yararlanamayacağı belli olacak. Bu doğrultuda, KYK yurt başvuru sonuçları ne zaman açıklanacak sorusuna yanıt aranmaya başlandı. Peki, 2021-2022 KYK yurt sonuçları ne zaman, kaç günde açıklanır? İşte detaylar...
Bahçeli, Ünal Osmanağaoğlu'nun Cenazesine Katıldı
Kemal Türkler cinayeti ve Bahçelievler katliamı faili Ünal Osmanağaoğlu bugün toprağa verildi. Cenazeye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katıldı. Kemal Türkler suikastı davasında idamla yargılanan ve 7 TİP'linin öldürüldüğü Ankara Bahçelievler katliamından dolayı 7 kez idam cezasına çarptırılan Ünal Osmanağaoğlu'nun cenazesine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katıldı. Osmanağaoğlu için Fatih Camii'nde öğle namazının ardından cenaze töreni düzenlendi. Cenazeye Bahçeli'nin yanı sıra MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan ile TBMM Başkan Vekili Meral Akşener de katıldı. MHP İstanbul İl Yönetiminin tam kadro hazır bulunduğu cenazede Osmanağaoğlu'nun tabutuna Türk Bayrağı örtüldü. Cenazede taziyeleri Ünal Osmanağaoğlu'nun kardeşi Tamer Osmanoğlu ile oğlu Tarkan Osmanağaoğlu kabul etti. Ünal Osmanağaoğlu'nun eşi Barbara Osmanağaoğlu ile kızları Dilara, Umay ve Selcan Osmanağaoğlu da kadınlara ayrılan bölümde taziyeleri kabul etti. CELAL ADAN'DAN AÇIKLAMA Ünal Osmanağaoğlu'nun hakkındaki tüm suçlamalardan beraat ettiğini söyleyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan, ' O büyük bir Türk Milliyetçisiydi' dedi. KIRCI VE PEKER'DEN ÇELENK Cenazeye gönderilen bazı çelenkler de dikkat çekti. Haluk Kırcı'nın çelengi MHP yöneticilerinin çelenklerinin yanında yer bulurken, Sedat Peker'in gönderdiği çelenk caminin uzak bir bölümünde yer aldı. BAHÇELİ DUA ETTİ Öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı ve helallik alınmasından sonra Ünal Osmanağaoğlu'nun Türk Bayrağına sarılı tabutu tekbirler eşliğinde omuzlara alındı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tabutun hemen arkasından yürüdü. Tabut cenaze aracına konulurken de Bahçeli dua etti. GAZETECİLERE TEPKİ Gazetecilerin cami dışında Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adaylığını açıklamasıyla ilgili Bahçeli'nin görüşünü almak istemesi üzerine arbede yaşandı. Kalabalık içinden bazı kişiler soru sormak isteyen gazetecilere tepki gösterdi. Tartışma araya giren partililer tarafından önlendi. Bahçeli makam aracına binerek Ankara'ya hareket etti. ÜNAL OSMANAĞAOĞLU KİMDİR? Ünal Osmanağaoğlu, Ankara Bahçelievler'de 7 TİP'linin öldürülmesi olayına ilişkin davada 7 kez idam cezasına çarptırılmıştı. 19 yıl boyunca firari olan Osmanağaoğlu, 1999'da yakalanıp cezaevine konulmuştu. Cezası ise idamın kaldırılmasından sonra ömür boyu hapse çevrilmişti. Maden-İş Sendikası Genel Başkanı Kemal Türkler'in öldürülmesine ilişkin davada da yargılanan Osmanağaoğlu, davanın zaman aşımı nedeniyle düşmesi üzerine, 3. yargı paketinden de yararlanıp, 2 yıl önce Bandırma M Tipi Cezaevi'nden tahliye edilmişti. DHA - Özgür Altuncu - Ünsal Çakın