onedio

Türkiye Barolar Birliği Haberleri

Türkiye Barolar Birliği ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Türkiye Barolar Birliği ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Mahkeme 'Yasak Kararı Yok' Gerekçesiyle TBB'nin Twitter Başvurusunu Reddetti
Türkiye Barolar Birliği'nin Twitter yasağıyla ilgili nöbetçi mahkemeye yaptığı başvuruya 'Yargı tarafından alınmış yasak kararı yok.' yanıtı geldi. Türkiye Barolar Birliği'nin Twitter yasağı konusunda nöbetçi mahkemeye yaptığı başvuruya yanıt geldi. Mahkeme, TBB'nin 'yasak kaldırılsın' başvurusuna 'yargı tarafından alınmış bir yasak kararı yok' diyerek, ret yanıtı verdi. TBB Başkanı Metin Feyzioğlu yaptığı açıklamada, nöbetçi mahkemenin Twitter'in yasaklanmasına ilişkin herhangi bir yargı kararı bulunmaması nedeniyle, yaptıkları başvuruyu reddettiklerini açıkladı. TİB'E BAŞVURACAKLAR 'Twitter'ın kapatılması kararı yargı kararı değil, idari karardır' diyen Feyzioğlu, TBB olarak yasağın kalkması için şimdi de Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'na (TİB) başvuracaklarını açıkladı. Son Dakika
Fenerbahçeliler Anıtkabir’i Ziyaret Etti
Fenerbahçe’nin Anıtkabir yürüyüşü bugün yapılacak. Fenerbahçe Dernekleri otobüslerle Ankara’ya ulaştılar. Yürüyüşe bir çok sivil toplum örgütü de katılacak. En dikkat çekici olanları ise “Sessiz Çığlık” eylemleriyle isimlerinden söz ettiren, cezaevinde olan asker yakınlarının oluşturduğu “Vardiya Bizde” grubu, Milletvekili Mehmet Haberal, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, İsçi Parti İstanbul BŞB başkanı adayı Levent Kırca olacak… Daha bir çok sivil toplum örgütü ve önemli siyasetçi yürüyüşe katılacaklarını bildirdi. PROVAKASYONA KARŞI ÖNLEM Ankara Fenerbahçe Derneği herhangi bir provokasyon ihtimaline karşı da önlem alıyor. Dernek, Anıtkabir öncesinde ve sonrasında herhangi bir organizasyon olmadığını özellikle vurguluyor. Yani Anıtkabir’e gelmeden önce herhangi bir özel toplanma ve yürüyüş olmayacak. Ayrıca Anıtkabir ziyareti sonrası da bir organizasyon olmayacak ve grup dağılacak. Sarı lacivertliler Anıtkabir’e gidecek burada Aslanlı Yol’da yürüyecek ve organizasyon bitecek. Bir provokasyon olmaması için bu durum özellikle vurgulanıyor. YILDIRIM DEFTERE YAZACAK Onbinlerce Fenerbahçeli’nin yanı sıra başka takım taraftarı olan binlerce kişi de anıtkabir ziyaretinde yer alacak. Sarı lacivertliler başta Başkan Aziz Yıldırım olmak üzere tüm yönetim kurulu üyeleri ve kongre üyeleri ile yürüyüşte hazır bulunacaklar. İstanbul’dan bu sabah 07.30’da kalkacak onlarca otobüs ile Ankara’ya akın edecek olan sarı lacivertliler Anıtkabir’in önünde saat 13.30’da buluşacaklar. Tandoğan kapısında gerçekleşecek olan bu yürüyüş sonrası saat 14.00’te Aslanlı kapıdan Anıtkabir’e yürüyüş başlayacak. Mozoleye çelen konulmasının ardından Başkan Aziz Yıldırım’ın şeref defterini imzalaması ile yürüyüş sona erecek PROGRAM 13.30’da Tandoğan kapısı önünde buluşma 14.00’te Aslanlı yoldan yürüyüş başlayacak. 14.30’da Başkan Aziz Yıldırım’ın şeref defterini imzalaması ile yürüyüş sona erecek. Not: Programın öncesinde ve sonrası herhangi bir organizasyon yapılmayacak.
Gül'ün 7 Senelik Çankaya Karnesi: 882 İmza, 4 Veto
En çok fazla seyahat eden cumhurbaşkanı olan Gül, masasına gelen kanunların hemen hemen tamamını onaylamasıyla tartışıldı. Bazı vakit yol arkadaşı Erdoğan ile ters düşten Gül, eşinin başörtülü olması dolayısıyla yaşanan resepsiyon krizini ise kendi yöntemiyle çözmeyi başardı. Çankaya Köşkü’ne kurduğu sofralarda değişik kesimleri dinledi. Süreç içerisinde ılımlı mesajları, siyasi parti liderlerine yaklaşımı, özgürlük vurgusu yapmış olduğu konuşmaları ile bazen muhalefetin de beğenisini kazandı. Öyle ki Gül seçildiğinde boykot eden CHP , veda ederken onu kırmızı halıyla karşıladı. Cumhurbaşkanlığı süresince İkinci hasta mahkûmu affetti. Gül’ün Çankaya Köşkü’nde önceki 7 yılının köşe taşlarını Radikal gazetesinden Ercan Sarıkaya mercek altına aldı....367 KRİZİNDE GERİ ADIM ATMADI Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün adaylık süreci sancılı geçti. 367 krizi ve eşinin başörtülü olması dolayısıyla yaşanan tartışmalar, Cumhuriyet mitingleri, İkinci Nisan e-bildirisinde dahi geri adım atmadı. Türkiye erken genel seçime gitti fakat o adaylıktan vazgeçmedi. Cumhurbaşkanı seçildikten akabinde eşi başörtülü olduğundan dolayı cumhuriyet resepsiyonları tartışma konusu oldu. Bu krizi ‘eşli’ ve ‘eşsiz’ olmak üzere iki resepsiyon yaparak aşmayı bildi. Eşi Hayrünissa Gül, başörtüsü dolayısıyla üniversiteye kaydı yapılmayınca 2002'de AİHM'e başvurmuştu. 2004'te davayı geri çekti. Cumhurbaşkanlığı sürecinde kızını evlendirdi ve torunları dünyaya geldi. ÇANKAYA KÖŞKÜ’NE SOFRA KURDU Çankaya Köşkü’nde tarih, edebiyat, sinema, hukuk, arkeoloji, sosyal medya gibi değişik konu başlıkları etrafında, aralarında merhum Neşet Ertaş’ın da yer aldığı 84 misafir ağırladı. Üniversite öğrencilerinin sorunlarını ilk ağızdan dinledi, sosyal sitelerin fırsatları ve risklerini bu masalarda açıkladı . ERDOĞAN’I SAKİNLEŞTİRDİ Geçen mayıs ayında, Danıştay'ın 146'ıncı kuruluş yıldönümü töreninde Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşması esnasında sinirlenen Başbakan Tayip Erdoğan 'ı sakinleştirmeye çalışan da Gül’dü. Toplantıdan Başbakan ile beraber çıkıp gitmesi tartışma konusu oldu. ZAMAN ZAMAN TERS DÜŞTÜLER Sosyal medyayı iyi kullanan Gül Twitter, ınstagram hesaplarından gezileri ile alakalı resimleri sürekli paylaştı. Yol arkadaşlığı yapmış olduğu Erdoğan ile de hem sosyal medya hem de operasyonlarla alakalı ters düştüğü zamanlar oldu. İşte onlardan bazıları: *Anayasa Mahkemesi’nin Twitter kararı Gül tarafından takdirle karşılanırken, Erdoğan 'Anayasa Mahkemesi'nin kararını gayrımilli bulduğunu ve saygı duymadığını' belirtti . Gezi protestoları ve polisin orantısız güç kullanımı ile alakalı olarak Gül, “Demokrasi sadece seçim demek değildir. Barışçı gösteriler de bir parçasıdır. İyi niyetli mesajların alındığının bilinmesini isterim” derken Erdoğan, “Ben Cumhurbaşkanı'nın ne mesaj almakta olduğunu bilemem. Gezi darbe girişimidir polis destan yazdı” diye belirtti . 17 Aralık 2013’te yolsuzluk soruşturmasıyla alakalı Gül, “Yolsuzlukların üstü örtülmesin. Suçlular yargılansın”. Erdoğan, “Yolsuzluk suçlaması bahane, bu bir darbe girişimi, arkasında 'paralel yapı' var” diye belirtti . Gezi eylemleri sürecinde başından biber gazı kapsülü yarası alan Berkin Elvan dokuz ay akabinde vefat etti . Ölmeden bir gün evvel Gül, babası Sami Elvan’ı aradı. Erdoğan ise Berkin Elvan’ın ölümünden akabinde anne ve babasının yapmış olduğu açıklamaları sert sözlerle eleştirdi, Gaziantep’teki mahalli seçim mitinginde anne Gülsüm Elvan yuhalandı. Erdoğan ve çevresi hakkında yolsuzluk iddia eden kayıtlar Twitter üzerinden ortaya saçılmaya başlayınca Erdoğan 'Kökünü kazırım' öfkesiyle kapatma yolunu seçti. Gül ise bu yasağı ilk delenlerden oldu. Sonra “Kullanıcı sayısı ikiye katlandı” diye yasağı küçümseyerek vurguladı: 'Engellemek imkânsız.' Erdoğan, Gezi, 17 Aralık, Twitter kararlarını dünya lideri olmasının önüne geçme amaçlı dış kökenli komplo olarak yorumladı. Gül ise “Türkiye’yi yıkmak isteyenler gibisinden komplo iddialarına inanmıyorum” diye belirtti . YURTDIŞI VE YURTİÇİNDE ZİYARET REKORU KIRDI Cumhurbaşkanı Gül, yurtdışı ziyaretleri ile 'Cumhuriyet tarihinin en çok fazla yurt dışı ve yurt içi seyahat eden Cumhurbaşkanı' sıfatını kazandı. Gül, ilk resmi ziyaretini Azerbaycan'a, son gezisini ise ABD'ye gerçekleştirdi. Abdullah Gül, resmi, faaliyet ziyaretleri ve uluslararası toplantılar olmak üzere 66 değişik ülkeyi ziyaret etti. Gül, Fransa, Azerbaycan ve Türkmenistan'a 6'şar defa gitti. Meksika, Brezilya, Lüksemburg, Kolombiya’nın ada aralarında yer aldığı 98 ayrı ülkeden hükümet başkanlarını da Türkiye'de konuk etti. Cumhurbaşkanı Gül, yurtiçi ziyaretlerinde de ayrı rekoru gerçekleştirdi. Türkiye'nin bütün illerini ziyaret eden ilk Cumhurbaşkanı olan Gül Burdur'u 43 sene , Ordu'yu 31 sene , Uşak'ı İkinci sene , Artvin'i İkinci sene , Giresun'u İkinci sene aradan akabinde ilk defa ziyaret eden cumhurbaşkanı oldu. MASASINA 886 YASA GİTTİ SADECE 4’Ü GERİ DÖNDÜ Köşk’e 2007’de çıkan Abdullah Gül'ün masasına 836 kanun gitti. Meclis’ten Köşk’e gönderilmektde olan kanunların sadece 4 tanesini veto etti. 2008 senesinde Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu ve Elektronik Haberleşme Kanunu’nu veto eden Gül, 2009 senesinde İşsizlik Kanunu’nu Meclis’e gönderdi. 2011’de ise “Şike Yasası” olarak önde gelen 6250 sayılı kanunu veto etti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül kamuoyunda “sansür” olarak adlandırılan internete ait yasayı, Macaristan ziyareti dönüşü jet hızıyla onayladı. Gül, yasanın iki maddesinin yeni bir kanunla değiştirilmesi şartı koydu.Ercan Sarıkaya | Radikal
YouTube Yasağı Kalktı
Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi, 'Youtube' ile ilgili 27 Mart 2014'te aldığı tüm yayına erişim engeli kararını kaldırırken 15 video üzerindeki erişim engelini kaldırmadı. Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi, 27 Mart 2014 tarihli kararla 'Youtube' adlı internet sitesindeki kapanması istenen linklere ve ilgili internet sitesi tarafından bildirilen süre içerisinde gereğinin yerine getirilmemesi durumunda tüm yayına erişimin engellenmesine karar vermişti. Mahkeme, Türkiye Barolar Birliğinin bu karara itirazı üzerine, 27 Mart 2014 tarihli kararındaki 'tüm yayına erişimin engellenmesi' kararını kaldırdı. Mahkeme, 15 linkle ilgili yayın yasağının devamına karar verdi. Kararın gerekçesi Gölbaşı Sulh Ceza Mahkemesi'nin 'youtube' yasağının kaldırılmasına ilişkin kararının gerekçesinde, 'Tüm bir siteye yönelik erişimin engellenmesi şeklinde, bahsi geçen siteye erişimin tamamen engellenmesini öngören ve sınırları belirsiz bir yasaklama kararı getiren mahkememiz kararının, demokratik toplumların en temel değerlerinden biri olan ifade özgürlüğüne ağır bir müdahale oluşturduğu kanaatine varılmıştır' denildi. Kararda, Anayasa Mahkemesi'nin 2 Nisan 2014 tarihli kararında, ifade özgürlüğünün, sadece 'düşünce ve kanaate sahip olma' özgürlüğünü değil aynı zamanda sahip olunan 'düşünce ve kanaati (görüşü) açıklama ve yayma', buna bağlı olarak 'haber veya görüş alma ve verme' özgürlüklerini de kapsadığnın belirtildiği aktarıldı. Kararda, bu çerçevede, ifade özgürlüğünün, bireylerin serbestçe haber ve bilgilere, başkalarının fikirlerine ulaşabilmesi, edindiği düşünce ve kanaatlerden dolayı kınanamaması, bunları tek başına veya başkalarıyla çeşitli yollarla serbestçe ifade edebilmesi, anlatabilmesi, savunabilmesi, başkalarına aktarabilmesi ve yayabilmesi anlamına geldiği ifade edildi. 'İfade özgürlüğü, demokratik toplumun temellerinden' İfade özgürlüğünün, demokratik toplumun temellerinden biri olduğu, toplumun gelişmesi ve bireyin kendini gerçekleştirmesi için vazgeçilmez koşullar arasında yer aldığı vurgulanan kararda, şunlar kaydedildi: 'Düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü mutlak ve sınırsız değildir. Bu bağlamda düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü kullanılırken bireylerin hak ve özgürlüklerini ihlal edecek tutum ve davranışlardan kaçınılması gerekir. Nitekim Anayasa'nın 26. ve 28. maddelerinin koruma altına aldığı düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti Anayasa'nın 13. maddesine uygun olarak, bu maddelerde belirtilen sebeplerle sınırlandırılabilir.' 'İnternet, hak ve özgürlüklerin kullanılması için önemli' Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Handyside/Birleşik Krallık davasına da atıf yapılan kararda, Anayasa Mahkemesi'nin 'twitter' ile ilgili kararında ifade edildiği gibi, internetin modern demokrasilerde başta ifade özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanılması bakımından önemli bir araçsal değere sahip bulunduğu vurgulandı. Bu nedenle internet ve sosyal medya araçları konusunda yapılacak düzenleme ve uygulamalarda devletin ve idari makamların yanı sıra mahkemelerin de çok hassas davranmaları gerektiğine işaret edilen kararda, şu tespitler yapıldı: 'Anayasamızın 13. maddesine göre, temel hak ve özgürlüklere yönelik sınırlamalar ancak kanunla yapılabilir ve demokratik toplum düzeninin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı gibi hak ve özgürlüklerin özlerine de dokunulamayacağı dikkate alındığında, mahkememiz tarafından içerikleri sakıncalı görülen internet adreslerinin URL bazında, bunun mümkün olmaması halinde tüm bir siteye yönelik erişimin engellenmesi şeklinde, bahsi geçen siteye erişimin tamamen engellenmesini öngören ve sınırları belirsiz bir yasaklama kararı getiren mahkememiz kararının, demokratik toplumları n en temel değerlerinden biri olan ifade özgürlüğüne ağır bir müdahale oluşturduğu kanaatine varılmıştır. Bahse konu içerikler nedeniyle 'youtubecom' isimli internet sitesine erişimin engellenmesi yalnızca bu engellemeye dayanak gösterilen ve URL bazlı verilen kararla mümkün iken, 'youtube.com' isimli internet sitesine tamamen erişimin engellenmesinin, 'youtube.com' ağından yararlanan tüm kullanıcıların ifade özgürlüğüne yönelik ağır müdahale niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Ülkemizde milyonlarca kullanıcısı olan bir video paylaşım sitesine erişimin engellenmesinin bu kullanıcıların Anayasa'nın 26. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 10. maddesinde korunan ifade özgürlüğüne müdahale olduğu, bir başka deyişle erişimin engellenmesi yönündeki sınırlamanın temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasına ilişkin kriterlere aykırılık oluşturduğu, özel hayatın korunması ile ifade özgürlüğü arasındaki dengeyi sağlamadığı, bu suretle mahkememiz kararının 'youtube.com' isimli internet sitesine erişimin tamamen engellenmesine ilişkin kısmının, Anayasamız ve AİHS ile güvence altına alınan ifade ve haberleşme hürriyetini kısıtlayabilecek nitelikte olduğu anlaşıldığından itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir.' Kararda, Anayasa'nın 153/6 maddesindeki, 'Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete'de hemen yayımlanır ve yasama, yütütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar' şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesi'nin 2 Nisan 2014 tarihli kararı göz önünde bulundurularak itirazın kabul edimesi gerektiği vurgulandı. Mahkeme kararının TİB'e ulaştırılmasının ardından YouTube'a erişimin sağlanması bekleniyor. Başbakan Tayyip Erdoğan 25 Mart'ta yaptığı bir açıklamada, Twitter'e erişimin engellenmesini değerlendirirken, 'O zaman yasaklara uysunlar biz de yasağı kaldıralım. Twitter dediğiniz olay nedir? Bir şirket. Bu olayın arkasında aslında Youtube var. Youtube'un avukatlarıyla çalışıyorlar' demiş ve arkasından 27 Mart'ta TİB, YouTube'a erişimi engellemişti. CNN Türk
Sosyal Medyada Metin Feyzioğlu ve Başbakan ile İlgili Yapılmış 26 Paylaşım
Danıştay'ın kuruluşunun 146. yıldönümü için başkent Ankara'da yapılan törende 'edepsizlik' gerginliği yaşandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşmasının uzadığını belirterek tepki gösterdi. Feyzioğlu konuşmasının sonunda cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili temennilerini dile getirirken Erdoğan, 'Bir saattir sen konuşuyorsun. Ne hakkın var ya. Yanlış konuşuyorsun. Böyle edepsizlik olmaz. Neler yapıldığından haberin var mı?' diye bağırdı.
Erdoğan’ın Öfke Nöbetleri Top 5
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun Danıştay’ın 146′ncı kuruluş yıldönümü törenindeki konuşması Başbakan Erdoğan’ı bir kez daha ‘hiddetlendirdi’. Kürsüdeki Feyzioğlu’nun sözünü kesen, ayağa kalkarak bağırmayı sürdüren Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de sakinleştiremedi.İlk kez değil Feyzioğlu’yla tartışmasının ardından yanındakilerle birlikte salonu terk eden Başbakan Erdoğan’ın öfkesi kameralara ilk kez yansımıyor. Erdoğan’ın ‘öfke’yi de propaganda amacı olarak bilinçli kullandığını savunanlar olsa da, Başbakan genellikle hazırlıksız yakalandığı durumlarda kontrolü  ‘kaybediyor’.
'Cem Garipoğlu'nun Değil Babasının Avukatı Oldum'
Kendisi hakkında 'Cem Garipoğlu'nun avukatlığını yaptı' eleştirilerine yanıt veren Feyzioğlu, 'Ben Cem Garipoğlu'nun babasının avukatı oldum.' dedi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Uğur Dündar’ın sunduğu 'Halk Arenası' programına konuk oldu. Kendisine yönelik eleştirilere yanıt veren Feyzioğlu, Cem Garipoğlu'nun avukatlığını yaptığı iddialarını da yalanladı. 'İLK DEFA AÇIKLAYACAĞIM' Geçtiğimiz günlerde Danıştay etkinliğinde Başbakan Erdoğan ile yaşadığı tartışma ile gündeme gelen Feyzioğlu, basında kendisi hakkında başlatılan karalama kampanyalarını kınadığını belirtti. Cem Garipoğlu'nun avukatlığını yaptığı yönündeki iddiaları yalanlayan Feyzioğlu 'Ben Cem Garipoğlu'nun babasının avukatı oldum. Neden olduğumu ilk defa açıklayacağım. Toplum bir bütün olarak bir insanı linç etmeye karar vermişti. Kötüydü ve linç edilmeliydi. Olayın trajik olduğu konusunda hemfikiriz. O zaman bana dosyayı göstermediler. Bir baba oğluyla birlikte eline testere alıp bir kızı öldürmekle suçlanıyor. Bu suçu o babanın mantık çerçevesinde bu suçu işlemiş olduğuna inanmıyorum' dedi.haberler.com
"Çatı Aday Formülü Tehlikeli Bir Öneri"
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu, 'Cumhurbaşkanlığı, düşünerek olacak bir şey değildir. Benim böyle bir düşüncem yok. Bana böyle bir teklif gelmedi' dediTürkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu , muhalefet partilerinin çatı aday formülünün, çift aşamalı seçimleri incelemeden, mantığını ve matematiğini anlamadan öylesine söylenmiş tehlikeli bir öneri olarak değerlendirdi. Doğan Haber Ajansı’ndan Erdem Özcan’ın haberine göre, Bandırma Belediye Başkanlığı'nın düzenlediği 25'inci Kuşcenneti Kültür ve Turizm Festivali kapsamında düzenlenen, 'Hukuk Devleti ve Demokrasi' konulu panele, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasına sıcak nedeniyle, 'Cübbemi değil ceketimi çıkartarak başlıyorum' diyerek başlayan Prof. Dr. Feyzioğlu, cumhurbaşkanlığı konusunda sürenin hızla işlediğini, ancak sürecin hızlı bir şekilde işlediğini göremediğini söyledi. Muhalefet partilerinin çatı aday formülünü çift aşamalı seçimleri incelemeden, mantığını ve matematiğini zerre kadar anlamadan, öylesine söylenmiş çok tehlikeli bir öneri olarak gördüğünü söyleyen Prof. Dr. Feyzioğlu, 'Cumhurbaşkanlığı, düşünerek olacak bir şey değildir. Siyasi partilerin aday göstermesi gerekiyor. Benim böyle bir düşüncem yok. Bana böyle bir teklif gelmedi. Gelirse, ne 'evet' deme ne de 'hayır' deme hakkım var. Ben bir kadronun başıyım. Bugüne kadar kararlarımı kendi başıma vermedim. Arkadaşlarımızla istişare eder 'evet' ise 'evet'tir 'hayır' ise 'hayırdır' İnsanların belli anlardan sonra kendi gelecekleriyle ilgili karar verme yetkisini, kadrolarına ve halka devredeler' dedi.t24.com.tr