onedio

Ümraniye Haberleri

Ümraniye ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Ümraniye ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Rapçi Blok3 Hakkında Soruşturma Başlattı: "Yaralama, Şantaj, Örgüt Kurma..."
Blok3 sahne adıyla tanınan rapçi Hakan Aydın ve yapımcısı Maruf Yöntürk hakkında, menajer Ferhat Karagöz’ü darp ettikleri iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturmanın 'kasten yaralama, tehdit, yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, şantaj, hakaret, suç işlemek amacıyla örgüt kurma' suçlamasıyla başlatıldığı öğrenildi.
Mallarına Tedbir Konan Patronların Şirketlerinde Ne Değişti?
17 Aralık operasyonun ardından mallarına tedbir kararı konulan 7 işadamı hakkındaki bu karar, yaklaşık bir ay sonra kalktı. Peki bu işadamlarına bağlı olan şirketlerde neler değişti? The Wall Street Journal Türkiye'nin 7 işadamının şirketlerinin sicil kayıtları üzerinde yaptığı incelemeye göre en büyük hareket yönetim kurulu üyelerinde yaşandı. Bu arada Abdullah Tivnikli, Sinpaş ve Dubai'li Diar'ın şirketi Kat Turizm'de ortaklar, şirketin sermayesini 281.3 milyon TL'den 1.1 milyon TL'ye düşürme kararı kararı aldı. Aralık ayında alınan karara göre Kat Turizm Gayrimenkul Yatırımları ve İşletme AŞ'de10 TL'den olan hisseler artık 4 kuruşa indirildi. Alınan bu kararın şirketin büyük bir zarara girmesinden, ya da projede yaşanan köklü bir değişiklikten kaynaklanmadığını dile getiren Sinpaş yetkilileri 'Ataköy'de yapacağımız projeyi öz sermaye yerine kredi ile yapma kararı aldık. Bu nedenle sermaye taahhüdümüzü düşürdük' dediler. Şirket kurulduğunda 2008 yılında 280 milyon TL'lik taahhüt yapıldığını ancak bunun 1.1 milyon TL'sinin ödendiğini dile getiren Finans Bölümü yöneticileri 'Diğer kısım şirketin taahhüttü olarak duruyordu. Ortaklar yatırımı öz sermaye ile yapacaklardı. Ancak dönem içinde bunun banka finansmanı ile yapılması kararı alındı. Biz de sermaye taahhüdümüzü aşağıya çektik. Bu karar yatırım dinamiklerine yönelik değil. Kar dağıtımı için de önce taahhüt edilmiş sermayeyi yatırmak ve sonra kar dağıtmak gerekecekti. Bu karar ile bu durumun önüne geçtik.' Yani yatırılmış bir para olmadığı için ortaklar şirketten para çekiyorlar denilemez, ama taahütlerini geri çektiler. Yetkililer, indirilen miktarın sadece taahhüt edilmiş durumda olması nedeniyle herhangi bir vergi yükümlülüklerinin doğmadığını da ifade ettiler. Proje için hangi bankadan kredi alındığı konusundaki bilgiyi ise paylaşamayacaklarını açıkladılar. Sermaye azaltımı kararı alan bir diğer şirket de Abdullah Tivnikli'nin Batı Hattı şirketi oldu. Şirketin 40 milyon TL'lik sermayesi 10 milyon TL'ye düşürüldü. Batı Hattı'nın %60'ı Eksim'in (Tivnikli) %40'ı ise Mustafa Latif Topbaş'a ait 25 Aralık'ta mallarına tedbir kararı konulan Ocak ayı ortasında da tedbirin kaldırıldığı işadamlarının neredeyse tamamının bir ya da daha çok şirketinde ticaret sicile yansıyan değişiklikler olmuş. Sadece Usame Kutub'un şirketinde hiçbir değişim yaşanmamış. RIZA SARRAF'A BAĞLI ŞİRKET Royal Mobilya 2013 yılında kurulup, Nisan ayında da üretime başlayan mobilya şirketi Royal, Sarraf'ın ortaklığı olup, 17 Aralık'tan bu yana ticaret sicil hareketlerinde oynama olan tek şirket. Ticaret Sicil Gazetesi'ne göre Sarraf henüz tutuklu yargılanıyorken, şirketinin Tuzla'daki fabrika müdürü ve muhasebe müdürü değişti. Barış Yaşar Kanat fabrikanın, Mehmet Çalık da muhasebenin başına geçti. 16 Ocak tarihinde Ticaret sicil gazetesinden yayımlanan kararın altında da o sırada tutuklu olan Yönetim Kurulu Başkanı Rıza Sarraf'ın imzası var. MUSTAFA LATİF TOPBAŞ'LA BAĞLANTILI ŞİRKETLER Aytaç Gıda Pazarlama 2013 yılının temmuz ayında et ve şarküteri ürünleri üreticisi Aytaç, Yıldız Holding ve Mustafa Latif Topbaş tarafından satın alınmıştı. Ancak Yıldız Holding'in perakende Grubu Başkanı Mustafa Yaşar Serdengeçti, 25 Aralık'ta Aytaç Gıda Pazarlama'nın Yönetim Kurulundan istifa etti. Serdengeçti'nin istifa mektubunun okunduğu toplantıda yerine yine Yıldız Holding iştiraklerinden Ak Gıda'nın Genel Müdürü olan Hüseyin Avcı atandı Bu arada 20 Aralık'ta tescil edilen Yönetim Kurulu kararıyla Mustafa Latif Topbaş şirketin yönetim Kurulu Başkanı, Aytaç'ın kurucusu Dursun Uyar da Başkan vekili oldu. Ak Gıda: . Ak Gıda'da Yıldız Holding'in %32, Mustafa Latif Topbaş'ın % 27 payı var. Üçüncü büyük ortak ise yüzde 12'lik payı ile Ahmet Latif Topbaş. Şirket, Yıldız Holding'in süt ürünlerini üretimi için kurulmuş. Karaman ve Tokat, Lüleburgaz gibi illerde 5 tane fabrikası var. 17 Aralık'ın ardından ticaret sicile yansıyan tek hareket Ali Sözcü'nün Ak Gıda'da Gıda Grubu Sütlü Ürünler İş Birimi Başkan Yardımcısı olarak atanması oldu. Bizim Toptan Satış Mağazaları 17 Aralık'ın ardından şirkette 3 kez karar alındı. Bu kararlardan ilki: 30 Aralık'ta yönetim kurulu kararıyla Ümraniye şubesinin kapatılışı ilan edildi. 21 Ocak tarihli Yönetim Kurulu Kararıyla şirkette Cengiz Solakoğlu Yönetim Kurulu Başkanı oldu. (37 yıl süren profesyonel iş hayatını, Koç'ta başlayıp yine aynı grupta tamamlayan Çolakoğlu, 2012 yılı ortalarında Şok'un Yönetim Kurulu Üyesi olmuştu.) Başkan Vekilliğine Mustafa Yaşar Serdengeçti geldi. Maltepe'de bir şube açacağını da ilan eden şirketin Ticaret sicile yansıyan son karar ise Atilla Kurama'nın istifası oldu. Yıldız Holding'in oldukça eski yöneticilerinden Kurama'nın istifasını kabul eden Yönetim Kurulu yerine 22 Ocak tarihli kararla Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi Halil Cem Karakaş'ı getirdi. MEHMET CENGİZ'İN ORTAK OLDUĞU ŞİRKETLER Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ'yi Cengiz-Kolin-Limak konsorsiyumu 1.960 milyon dolar teklifle kazanmıştı. 23 Ocak'ta Kolin'in İcra Kurulu Başkanı Devrim Koloğlu Bedaş'ta Yönetim Kurulu Üyeliği'nden istifa etti. Yerine Erdemir 'in eski Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Hatice Atik atandı. Meram Elektrik Operasyonun başlangıcından bir sün sonra çıkan ticaret sicil gazetesinde Mehmet Cengiz'in Alarko ile ortak olduğu Meram Elektrik'te sermayenin 2 milyon TL'den 4 milyon 50 bin TL'ye çıkartıldığı duyuruldu. Ancak karar operasyondan önce alınmıştı. Sermayenin 2 milyon 73 bin TL'lik bölümü zarar karşılama fonundan karşılanacağı belirtildi. Hissedarların ortaklık oranlarında ise bir değişiklik yok. Cengiz Konya'da elektrik dağıtım işi yapan bu şirkette Alarko ile ortak. Cenal Elektrik 30 Aralık 2013'te şirket tek pay sahipliğine geçiş kararı aldı. Şirketin tek sahibi Alcen Elektrik Enerji Dağıtım oldu. Alarko ve Cengiz, Alcen'de de Cenal'da olduğu gibi %50'şer payla ortak. İGA Havalimanı İşletmesi 3'üncü Havalimanı'nın işletmesi için Cengiz-Kolin-Limak-Mapa ve Kalyon ortaklığıyla kurulan şirket için adres değişikliği yapılmış. Şirket Göktürk'e taşınmış. CEMAL KALYONCU'NUN ŞİRKETLERİ Kalyon İnşaat Şirkette 4 Şubat'ta Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan kararla İski Eski Genel Müdürü Dursun Ali Çodur'un Genel Koordinatör, Kenan Avis'in Genel Müdür Yardımcısı, Erol Ulukutu'nun da Mali İşler Genel Müdür yardımcısı olarak atanmasına karar verildiği belirtiliyor. Ancak bu bir görev uzatma kararı ABDULLAH TİVNİKLİ'NİN ŞİRKETLERİ Kat Turizm Eksim Yatırım Holding, Sinpaş ve Dubai'li Diar'ın ortaklığındaki şirket Ataköy sahil şeridinde 2008 yılında ihaleyle kazanılan 125 bin m2'lik arazide proje geliştirmek için kurulmuştu. Batı Hattı Sermaye azaltımı. Şirketin sermayesi Eylül ayında 40 milyon TL'den 30 milyon TL azaltırlarak 10 milyon TL'ye düştü. Şirketin %60'ı Eksim'in %40'ı Mustafa Latif Topbaş'a ait Akyaşam Yönetim Hizmetleri Saf GYO'nun projesi Akasya'nın yönetimi için kurulan şirket. Sermayesi 100 bin TL. Bu şirket yeni kuruldu. CENGİZ AKTÜRK'ÜN ŞİRKETİ 360 Madencilik Şirketin adresi Sancaktepe'ye taşınmış. Ayşegül Akyarlı Güven WSJ
"Tweet Mweet Anlamam Ben Bu İşlerden"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,ın Konuşmasından satır başları İstanbul Türkiye’nin özetidir. Bu ne manzara? Bugün Türkiye bizi izliyor. Tüm dünya İstanbul’u izliyor. Tüm mazlumları, mağdurları, yolda kalmışları, garipleri, öksüzleri sizi izliyor. Kahire’de oyları çalınmış kardeşlerim sizi izliyor. Şam’da kurşunların bombaların altında yaşayan açlıkla sefaletle imtihan edilen, belki de yavrusunun başında ağıtlar yakan ciğeri parçalanmış anneler sizi izliyor. Bağdat’ta barışa susayan gönüller İstanbul’u izliyor. Karabağ’da toprakları çiğnenen Azeri kardeşlerim sizleri izliyor. Mogadişu bugün İstanbul’u izliyor. 'KILIÇDAROĞLU BAK BU MONTAJI NASIL YAPTIK' Varsın birileri montaj desin. Kılıçdaroğlu bak bu montajı nasıl yaptık? Güzel mi, beğendin mi? Bir montaj da sen yap böyle. Varsın birileri montaj desin, taşıma desin. Bu muhteşem coşkuyu küçümsesin. Ama bilesin ki İstanbul, Gazze’nin yetimleri Ramallah’ın öksüzleri sizi izliyor. Kabe’nin etrafında tavafta olanlar size dua ediyor. Diyorlar ki 30’unun akşamında müjde bekliyoruz. 'ONLAR AHLAKİ OLMAYAN ŞEYLERİ İZLİYOR' Telefon, sürekli soruyorlar İstanbul nasıl. Gelirken aynı şeye muhatap oldum. İstanbul sen her an dildesin, kulaktasın, gözlerdesin. İzleniyorsun İstanbul. Ama Pensilvanya’nın izlediği gibi değil. Onlar mahremleri izliyor. Ahlaki olmayan şeyleri izliyor. Ama burası güzellikleri izliyor. Ülkemin aydınlık yarınlarını izliyor. Mahzun, boynu bükük Kudüs bugün sizleri izliyor. “Biz, kısık sesleriz minareleri, Sen ezansız bırakma Allah'ım. Ya çağır şurada bal yapanlarını, Ya kovansız bırakma Allahım. Mahyasızdır minareler göğü de, Kehkeşansız bırakma Allahım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allahım. Bize güç ver... Cihad meydanını, Pehlivansız bırakma Allah'ım. Kahraman bekleyen yığınlarını, Kahramansız bırakma Allah'ım. Bilelim hasma karşı koymasını, Bizi cansız bırakma Allah'ım. Yarının yollarında yılları da, Ramazansız bırakma Allah'ım. Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü, Ya çobansız bırakma Allah'ım. Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız, Ve vatansız bırakma Allah'ım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allah'ım.” Amin sonsuz kere amin. Bugün bir kez daha tarih yazıyorsun İstanbul. Bugün bir kez daha tuzakları oyunları bozuyorsun İstanbul. 'RAHŞAN AFFIYLA KURTARDIN' Millet oynanan oyunu görüyor. Millet sınırsız basiretiyle Türkiye üzerindeki kirli oyunu, tuzağı görüyor. 94’te İstanbul’a aday olduğumda, kimse kazanacağımıza ihtimal vermiyordu. Kimden aldık belediyeyi CHP’den. Yolsuzlukların belediyesi CHP. Kılıçdaroğlu sen bu işleri anlamazsın. Seni zaten SSK’dan tanıyoruz. SSK’daki yolsuzluklarınla tanıyoruz. Rahşan affıyla kurtardın işi yırttın. SSK hastanelerinde çektiğimiz çileleri biz biliriz. Az önce Kocaeli’nde yaşlı bir amca illa sahneye sahneye dedi. Getirin dedim, geldi. Ne dedi biliyor musunuz? İki kere beni hastanede rehin tuttular beni dedi rehin. Nice rehin tutulanlar oldu. Geldiğimde ilk verdiğim talimat şuydu. Bundan böyle hastanelerin kapısından kimseyi döndürmeyeceksiniz ve asla rehin tutmak gibi bir şey duymayacağım. Duyduğum zaman başhekimlere kesin ikazımdır, kesinlikle ilişkilerini keseriz. İstanbul’un seçkinleri kaymak takımı böyle bir sonuç beklemiyordu. İstanbul susuzdu, çöp dağları vardı. Çünkü CHP demek kirlilik demektir. Yolsuzluk demektir, çöp demektir. CHP demek susuzluk demektir. Ey İstanbul o zaman Ümraniye’nin belediyesi de CHP’liydi. Ümraniye çöplüğünde vahşi depolama vardı, o çöplük patladı 39 kişiye maalesef mezar oldu. gençler bunu bilmeyebilir, geziciler bunu bilmeyebilir. Ah ah, çevreci ha, ne çevrecisi ya? 39 kişi orada maalesef öldü. CHP’li belediye vardı. Bunun hesabını soran oldu mu? Nerde o medya? Yandaş medya nerede? sordular mı bunun hesabını? Sormazlar, işlerine gelmez. Niye? Paslaşıyorlardı, dayanışma içerisindeydiler. Onları onlar getirdiler. Ama tarih hesap soruyor şimdi. Diyor ki ey CHP o 39 vatandaşımızın hesabını ver. Kılıçdaroğlu sen bunların hesabını ver. Ama bunlarda o yüz yok. Geldi İstanbul’a büyükşehir başkan adayı oldu Kılıçdaroğlu. Ben de merak ettim nerede oturuyor diye. Dediler ki Kağıthane’de. Nerede oturuyorsunuz diye, Kağıttepe’de oturuyorum demiş. Ve seçim günü geldi oyunu kullanamadı. Yahu bunun eline üç koyun verin kaybedip gelir. İnanın bundan bir şey olmaz. Şimdi biliyorsunuz pozlar veriyordu, klasör. Yolsuzluk klasörü. Tabi böyle şeylerin olacağını da zannetmiyordu. Baykal genel başkan o da yanında. Klasörün sırtında ne yazıyor yolsuzluk. Kimin klasörü bu? Şu anda büyükşehir adayı olarak gösterdiler zatın. Ne yaptılar onu? Partiden ihraç ettiler hırsız ya. O ihraç ettikleri kişiyi şimdi getirdiler büyükşehir adayı yaptılar. Peki bu nasıl iş? Ben söylemiyorum klasörü sen hazırladın, şimdi de kalkıyorsun o adamı aday yapıyorsun. Niye? Malzeme yok ellerinde malzeme. Kimi koysunlar? Bunlar felç olmuş felç. Ama biz gümbür gümbür geldik, yine gümbür gümbür geliyoruz. Biz İstanbul’a, ülkemize, milletimize efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Yine hizmetkar olarak yolumuza devam edeceğiz. İstanbul’daki seçkinler elitler, Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan seçileceğine inanmıyorlardı. Milleti dahi kontrol ettiklerini, milletin aklını çeldiklerini zannediyorlardı. Milletim onlara ağır bir ders verdi. şimdi ne diyorum biliyor musun? 30 Mart’ta sadece onlara değil, hani bu telefonları dinleyenler var ya, Pensilvanya var ya, en önemli dersi ona vereceğiz. 'BUNLAR BİZİM HELALİMİZİ YEDİLER' Bunların dershanelerine gidenler varsa yavrularımızı lütfen oralardan alın. Milli Eğitim Bakanlığı olarak hafta sonlarında takviye kurslarını biz ücretsiz olarak vereceğiz. Yıllarca bunlar bizi sömürdüler ya. Sülük gibi sömürdüler. Ama sülük faziletli, sülük zararlı kanı emer. Bunlar bizim helalimizi yediler ya. Sadaka dediler yediler, zekat dediler yediler, kurbanlık koyun dediler yediler, adak dediler yediler. Ah kardeşlerim ha, benim sevgili peygamberime, kendi televizyonunda miraçtan iniyor kamyonete bindiriyor. Ve bu senaryoları da o onaylıyor biliyor musun? Yahu sen hoca mısın senarist misin? Nesin? İyi niyetimizin kurbanı olduk. Başörtülü kızlarımızın, yahu üniversiteye giderken başlarını açmaları noktasında fetva veriyor beyefendi. Niye? Çünkü 28 Şubatçı generaller onu istediler. Ya sen nasıl hocasın be. Ama 28 şubat öncesi öyle demiyor. Akşam başka sabah başka. Şu andaki yandaş medya var ya muhtar bile olamaz dediler. Muhtar bile olamaz dedikleri kişi 11 yıldır aralıksız Türkiye’de başbakan oldu. Bu milletin iradesini çalamazsınız. Biz önce halkın sonra hakkın iradesine boyun eğdik. Benim meselem milletimin hak meselesidir. Benim meselem milletimin hukuk meselesidir. Biz hukuku çiğnemeye karşı dik duruyoruz. Yargı darbesi yapmak isteyenlere karşı dik duruyoruz. Milli iradenin çalınmasına karşı dimdik duruyoruz. Müslüman olmayanlara da hizmet etmek bizim görevimiz. İster Müslüman olsun, ister Hıristiyan olsun, ister ateist olsun. Bizim görevimiz alanında hepsi var. Bizim iktidarımız ayrımcılığın iktidarı olmayacaktır. Epey zamandır bir şarkı tutturdular. Demokrasi sandıktan ibaret değildir. Sevsinler sizi. Nereden ibaret? Doğru bunlar öyle alıştılar. Ama böyle değil. Biz sandıksız bir demokrasiyi asla kabul etmedik ve etmiyoruz. Sen Şişli’de ne yaptın ya? İstanbul’a ne yapacaksın. Bunların böyle bir imkanı gücü yok. Geçenlerde bizim Taksim Yenikapı hattındaki, yeni yapılan köprü var ya, o köprüyü yıkacakmış. Ya bu CHP yıkmakla mükellef, yapmakla değil. İstanbul’da ulaşım sıkıntısı var. İkinci tüp geçidi yapacağız. Kılıçdaroğlu onu da yıkarsınız olur mu? Ama iktidara gelemeyeceğine göre sen artık aracınla gezersin. 'TENCERE TAVA HEP AYNI HAVA' Bak Kanal İstanbul dedik, adam Kanal İstanbul’dan rahatsız. Biraz kendinize gelin. Şu ülkede bir dikili ağacınız yok. Sadece yakarsınız yıkarsınız başka işiniz yok. Ondan sonra da tencere tava hep aynı hava. Adı da ne? Demokrasi özgürlük. Tencere tavayla özgürlük olur mu? Ancak huzursuzluk olur. Bakıyorsunuz şimdi bazı bu zihniyette olan, sokaklarda yollarda çirkin hareketler yapma… 12 yıl boyunca hırsızların art niyetlilerin farklı hesaplar içinde olanların bu davaya sızmaması için hep hassasiyet içinde olduk. 'UYDURMA BİR PASAPORTLA KAÇTIN GİTTİN' Pensilvanya beddua seansları yapıyor. Varsınlar etsinler ya. Hiç önemli değil. Bumerang gibi onları vurur. Kötü söz sahibinindir. Bitmedi. Şimdi geçenlerde baktım bir şey daha düşmüş. Ne diyor? O uzun bize çok hainlik etti diyor. Şu hale bak, ya sen ne biçim hocaefendisin ya. Ya sen bu noktada eğer dürüstsen 99’da bu ülkeden niye kaçıp gittin? 15 yıldır kaçaksın. Uydurma bir pasaportla kaçtın gittin. İlkokul mezunu ve öbür taraftan da maalesef hak etmediği halde bir pasaportla kaçış. Şimdi soruyorum diyorlar ki inzivaya çekiliyor. TWEET MWEET ANLAMAM BEN BU İŞLERDEN Ya şu medya. Açık söylüyorum. Başta Doğan Grubu olmak üzere, açık söylüyorum, Ciner grubu olmak üzere, buna benzerler. İsimlerini diğerlerinin vermeyeceğim. Utanmadan sıkılmadan kalkıp şu anda bu olaylarda bize karşı yapılan haksızlıkları savunur durumdalar hala. Ya bu ülkenin başbakanına bu hakaretler yapılırken, siz nasıl oluyor da bunları savunuyorsunuz? Ha söyleyeyim, çünkü Pensilvanya’nın onlarla ilgili kasetleri de var. Şantaj var onlarla ilgili şantaj. Yeri geldiğinde onu da açıklarız diyorlar. Geçenlerde bir tane açıklandı, diğeriyle de ilgili açıklandı. Şimdi korkuyorlar. Şimdi batmışlar, bataklığa batmışlar. Bunlardan çekiniyorlar. Kendi devletine güvenmiyor, onlara güveniyor. Biz de kusura bakmasınlar, gereken neyse bunu yaparız. Öyle tweet mweet anlamam ben bu işlerden. Evet, Twitter dürüst davranacaksa her türlü desteği veririz. Youtube her türlü desteği veririz. Facebook ahlaksızlıklarından vazgeçerse destek alır. Ama aileleri bozacaksa karşısında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini bulur. Bunlarda neler var neler. Şimdi ne diyorlar, 25 Mart’ta şu çıkacak, 30 Mart’ta şu çıkacak. Hangi iftirayı atarsanız atın. Bu montajların bu ahlaksızlığınızın altında ezilip gideceksiniz. Daha şimdiden 30 Mart akşamı hangi yalanları söyleyeceklerini konuşuyorla “CUMHURBAŞKANIMIZIN KANAATİ FARKLI OLABİLİR” Şimdi ne diyorlar? Özgürlük elden gidiyor. Kusura bakmasınlar, bak şu Tayyip Erdoğan, kim ne derse desin bizim mahremimizi, görüşmelerimizi, konuşmalarımızı dinleyen ve dinletenlere karşı sonuna kadar mücadelesini verecektir. Özgürlük adı altında kimse bizim mahremimize giremez. Kim olursa olsun. Cumhurbaşkanımızın kanaati farklı olabilir. Beni dinleyecek, bakanları dinleyecek. Yahu bırakın tüm insanları dinleyecek. Beni dinleyemezsin, yok böyle bir şey. Ben artık evimde bile rahat rahat konuşamıyorsam, telefonla konuşamıyorsam, ailemle konuşamıyorsam, bu montaj, dublaj, uydurma şeylere itibar etmek suretiyle bu ülkede başbakanını yargılayamaz. Böyle bir hakları olmadığı halde bunlar bizi dinliyorlar. Ya şu medya. Açık söylüyorum. Başta Doğan Grubu olmak üzere, açık söylüyorum, Ciner grubu olmak üzere, buna benzerler. İsimlerini diğerlerinin vermeyeceğim. Utanmadan sıkılmadan kalkıp şu anda bu olaylarda bize karşı yapılan haksızlıkları savunur durumdalar hala. Ya bu ülkenin başbakanına bu hakaretler yapılırken, siz nasıl oluyor da bunları savunuyorsunuz? Ha söyleyeyim, çünkü Pensilvanya’nın onlarla ilgili kasetleri de var. Şantaj var onlarla ilgili şantaj. Yeri geldiğinde onu da açıkları diyorlar. Geçenlerde bir tane açıklandı, diğeriyle de ilgili açıklandı. Şimdi korkuyorlar. Şimdi batmışlar, bataklığa batmışlar. Bunlardan çekiniyorlar. Kendi devletine güvenmiyor, onlara güveniyor. Biz de kusura bakmasınlar, gereken neyse bunu yaparız. Öyle tweet mweet anlamam ben bu işlerden. Evet, Twitter dürüst davranacaksa her türlü desteği veririz. Youtube her türlü desteği veririz. Facebook ahlaksızlıklarından vazgeçerse destek alır. Ama aileleri bozacaksa karşısında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini bulur. Bunlarda neler var neler. Şimdi ne diyorlar, 25 Mart’ta şu çıkacak, 30 Mart’ta şu çıkacak. Hangi iftirayı atarsanız atın. Bu montajların bu ahlaksızlığınızın altında ezilip gideceksiniz. Daha şimdiden 30 Mart akşamı hangi yalanları söyleyeceklerini konuşuyorlar. MİT müsteşarımı tutuklayıp süreci bozmak istediler. Benim Anadolu’daki Trakya'daki kardeşimin gözünden bile sakındığı 20 yaşındaki evladı o dağlarda şehit olmuş bunların umurunda mı? Yozgat'taki kardeşimin Samsun'daki Kastamonu'daki kardeşimin ocağına ateş düşmüş bunların umurunda mı? Babaların ciğeri dağlanmış bu Pensilvanya'nın umurunda mı? Ya Mavi Marmara vuruluyor Pensilvanya'nın gözünde yaş yok. Tam aksine o başkalarının yanında yer alıyor. Bu Aydın Doğan'ın bu Pensilvanya'nın onların medyasının umurunda mı? ‘NE KOMADA ÖLEN ÇOCUK, NE DE BURAK YAVRUMUZ’ Ne İstanbul'da, ne komada ölen çocuk, ne de sokakta vurulan gencecik Burak yavrumuz bunların asla umurunda değil. Bunlar nebbaş nebbaş. Bunlar mezarlık soyguncusu. Cumhuriyet
IŞİD İstanbul'da Polisle Çatıştı
Ümraniye'de belirlediği bazı adreslere operasyon düzenleyen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı polis ekipleri, silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda 3 polis ve 2 saldırgan yaralandı. Olay akşam saatlerinde, Topağacı Mahallesi Armağan Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre, Özel Harekat ve Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, El Kaide'ye yakın IŞİD örgütüne yönelik olarak daha önceden tespit edilen bazı adreslere operasyon düzenledi Adem Yavuz Caddesi Armağan Sokak'taki baskında, şüpheliler polise ateş açtı. Saldırıda, 3 polis memuru yaralandı. Çıkan çatışmada, biri kadın 2 saldırgan da yaralandı. Yaralı polisler Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Polis memurlarının hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi. Yaralı olarak yakalanan 2 şüpheli ise Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldığı öğrenildi. Çatışmanın ardından polis ekipleri çevrede geniş güvenlik önlemi aldı. POLİSLERİN DURUMU İYİ Çatışmadan sonra Komiser Yusuf Yavuz Alemdar ile polis memuru Mustafa Ulukuş Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alınırken, diğer polis memuru Cengiz Hüsamettin Yılmaz ayakta tedavi gördükten sonra taburcu edildi. 2 polis memurunun sağlık durumunun iyi olduğu ve hayati tehlikelerinin bulunmadığı belirtildi. EMNİYET'TEN RESMİ AÇIKLAMA İlk resmi açıklama, saat 22.30 sıralarında İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından yapıldı. Açıklamada şöyle denildi: 'Bugün akşam saatlerinde Ümraniye Topağacı Mahallesi, Armağan Sokak üzerinde Terörle Mücadele Şubesi unsurlarımızın şüpheli şahıslara yönelik operasyonu sırasında, 3 meslektaşımız hafif şekilde yaralanmış olup, tedavileri Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde devam etmektedir. Ayrıca, konuyla ilgili olarak terör örgütüne yönelik yapılan bu operasyonda, çıkan çatışma sonucu 2 şüpheli şahıs da yaralı olarak ele geçirilmiştir.' (AJANSLAR)
İstanbul'da Lale Devrini Yaşayabileceğiniz 8 Mekan
Beykoz Korusu ya da Abraham Paşa Korusu ,   İstanbul'un Beykoz ilçesinde yer alan koru İstanbul Boğazı sırtlarında, Beykoz ile Paşabahçe semtleri arasında geniş bir arazi üzerine yayılmıştır. Boğaz'a bakan yamaçlardan başlayarak içlerde Riva'ya kadar uzanır. Doğuda doğal ormanlarla bütünleşir. Koru adını, Mısır Hıdivi Mehmet Ali Paşa'nın yakın adamlarından olan Ermeni kökenli Erem Amira'nın torunu Abraham Paşa'dan (1833-1918) almaktadır. Abraham Paşa, dönemin Osmanlı padişahı Abdülaziz'le dostluk kurmuş ve bir rivayete göre padişahla oynadığı bir tavla oyununda galip gelmesi üzerine bu korunun bulunduğu geniş araziyi kazanmıştır. :) Abraham Paşa'nın mülkiyetindeyken, koru Fransız bahçe uzmanları tarafından düzenlenmiş, içinde köşkler, kuşhaneler ve havuzlar inşa edilmiştir. Türkiye ikliminde doğal olarak yetişmeyen, yurtdışından getirilmiş egzotik bitki ve ağaçlar dikilmiştir.İki büyük yapay mağara, beş havuz, kayalarla oluşturulmuş 3 yapay çağlayan bulunan korudaki havuzlardan birinin içinde küçük bir yapay ada vardır. Günümüzde İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ait olan koru, halkın ziyaretine açıktır. İçinde iki otopark, iki kır kahvesi, bir restoran, iki sera, açık spor alanları, çocuk parkı, oturma terasları ve piknik alanları bulunmaktadır. Koruda bulunan ağaçlar arasında sekoya, kırmızı yapraklı karaağaç ve Japon saforası gibi nadide türler bulunur. Bunların yanı sıra çok miktarda at kestanesi,çınar,ıhlamur,meşe, erguvan ve akasya türü de bulunur. Bu özelliklerinin yanı sıra Lale festivali kapsamında Beykoz Korusu'na 16 farklı türde toplam 250.000 lale dikildi. Bu görsel şöleni kaçırmayın :)
Anadolu Grubu'nun Kurucusu İzzet Özilhan Hayatını Kaybetti
1950 yılında Kamil Yazıcı ile birlikte Anadolu Grubu’nu (Anadolu Endüstri Holding) kuran İzzet Özilhan , 94 yaşında hayatını kaybetti. Anadolu Grubu Başkanı ve TÜSİAD eski başkanı Tuncay Özilhan ’ın babası olan İzzet Özilhan’ın aynı ismi taşıyan torunu bulunuyor. Radikal’de yer alan habere göre, Özilhan’ın cenazesi, Salı günü Batı Ataşehir Mimar Sinan Camii’nde öğle namazını müteakiben kılınacak cenaze namazı sonrasında, Ümraniye Kocatepe Mezarlığı'nda bulunan aile kabristanına defnedilecek. 11 Mayıs 1920 tarihinde Kayseri’nin Develi ilçesinde dünyaya gelen Hacı İzzet Özilhan orta öğrenimi bitirdikten sonra, babasının yanında iş hayatına atıldı. 1937 yılında babasının yanında çalışarak başladığı ticaret hayatını, sonralarda İstanbul ’a taşıdı. Ülkemizin önde gelen sanayicilerinden biri olan Hacı İzzet Özilhan, 1950 yılında, kendisi gibi genç bir işadamı olan Kamil Yazıcı ile ortak olarak ticaret ve sanayi şirketlerini kurmaya başladı. 1960’lı yılların sonunda holdingleşme aşamasına gelen gruba, Anadolu insanının girişim gücüne ve başarma azmine olan inancın bir ifadesi olarak Anadolu Grubu adı verildi 1979 yılında, ortağı Kamil Yazıcı ile birlikte kurdukları Anadolu Eğitim ve Sosyal Yardım Vakfı, Türkiye 'ye 50’nin üzerinde kalıcı eser kazandırdı. Hacı İzzet Özilhan, 1997 yılında 9’ncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafından Devlet Üstün Hizmet madalyası ile ödüllendirildi. 1976-1982 yılları arasında İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Üyeliği ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevlerini yürüten Hacı İzzet Özilhan’ın, Merhume Hacı Türkan Özilhan ile 61 yıl süren evliliğinden iki çocuğu ve 5 torunu var.T24
Direksiyon Başında Kitap Okuyan Şoför: 'Herkesten Özür Dilerim'
Ümraniye - Taşdelen hattında direksiyon başında kitap okurken görüntülenen halk otobüsü şoförü Eyüp Berktaş, yaptığının yanlış olduğunu belirterek herkesten özür diledi. Berktaş, çekimi yapan kişinin de 'art niyetli olduğunu' iddia etti.  Görüntülerin medyada yer almasının ardından trafik ekipleri tarafından Alemdağ Polis Merkezi'ne götürülen sürücü Eyüp Berktaş'a seyir halindeyken cep telefonu ile konuştuğu ve kitap okuduğu için trafik cezası kesildi. Kendisini görüntüleyen kişinin şikayeti nedeniyle de ifadesi alınan Berktaş, polis merkezinden ayrılırken olayın nasıl yaşandığını anlattı. Ramazan nedeniyle fazla yolcunun olmadığı bir saatte son durağa yaklaştığı sırada cep telefonunun çaldığını söyleyen Berktaş, “Yaptım bir kabahat...Kırmızı ışıktan sonra cep telefonunu kapattım, istem dışı olarak sol konsoldaki kitabı aldım elime. Kitap elimde 1-2 dakika durdu, daha sonra yerine koydum. O arada bir arkadaş bizi gizlice görüntülemiş. Bu kişi olayı bu kadar tehlikeli görüyorsa beni uyarabilirdi.' şeklinde konuştu. Herkesten özür dilediğini belirten Berktaş, 'Yapmamam gereken bir hareketti. Bunu ben de kendime yakıştıramadım. Özel halk otobüslerini bu şekilde zora sokmak istemezdim, özür diliyorum hepsinden.” dedi. Kendisini görüntüleyen kişinin art niyetli olduğunu iddia eden Berktaş, “Bu kişi iyi niyetli biri olsaydı bana söyleyebilirdi ve bu iş buralara kadar gelmezdi. Şu anda bu kişi beni işimden etti. Hakkımda zaten gerekenler kanuni olarak yapılıyor, Allah hakkımızda hayırlısını nasip eylesin! Burada hep insanız, bizim de çok eksikliğimiz var. Sabahın köründe yaptık bir hata ama insanlar bu şekilde birbirlerinin açığını aramaması lazım. Birbirimizi uyarmamız lazım.” ifadelerini kullandı. Üniversite mezunu olduğunu ve 2001 yılından bu yana minibüs ve otobüs şoförlüğü yaptığını kaydeden Berktaş, İstanbul'da 4 yıldan bu yana halk otobüsü kullandığını belirtti. Bugüne kadar hiçbir trafik cezası yemediğini anlatan Berktaş, 'Elimden geldiği kadar yolcumuza İETT'nin istediği gibi hürmet ettiğime inanıyorum. Beni görüntüleyen arkadaş uyarsaydı bu konulara gelmezdik ve karakollara düşmezdik. Beni görüntüleyen kişi bu şekilde beni insanların canının hiçe saydığım gerekçesiyle medyaya rezil etti, oysa bana iki kelime söyleseydi ben özür dilerdim ve kitabı yerine koyardım.” diye konuştu.  Cihan
Ümraniye'de Halk Otobüsü Kaza Yaptı: 20 Yaralı
Şile otoyolu Çekmeköy mevkiinde meydana gelen kazada, iddialara göre makas atarak ilerleyen otomobil sürücüsü önce başka bir otomobile ardından özel halk otobüsüne çarptı. Direksiyon hakimiyetini kaybeden özel halk otobüsü şoförü bariyerlere çarpıp 30 metre sürüklendikten sonra istinat duvarına çarparak durabildi. Kazada 2'si ağır 20 yolcu yaralandı.Geçtiğimiz pazar günü Kavacık'da yaşanan ve 4 kişinin ölümüne neden olan kazayı akıllara getiren trafik kazası Şile otoyolu Üsküdar istikameti Çekmeköy mevkiinde 13.00 sıralarında meydana geldi. İddialara göre, kullandığı 34 DG 2596 plakalı otomobille yolda makas atarak ilerleyen Onur Ö.(20), Kenan Ünaydın'ın kullandığı otomobile ardından da Osman Turgut idaresindeki, Sultanbeyli - Mecidiyeköy arasında sefer yapan özel halk otobüsüne çarptı. Çarpmanın etkisiyle kontrolden çıkan otobüs, yol kenarındaki bariyerlere çarparak sürüklenmeye başladı. Bariyer üzerinde yaklaşık 30 metre sürüklenen otobüs, istinat duvarına çarparak durabildi.OTOBÜSTE CAN PAZARIOtobüsün sağ tarafının istinat duvarına yaslanması nedeniyle kapılar açılmadı. Otobüs yolcuları büyük panik yaşadı. Bazı yolcular, otobüsteki çekiçlerle camları kırdı. Yolcular yoldan geçenlerin de yardımıyla otobüsten dışarı çıktı. Kazada yaralanan yolcular yere oturarak ambulansın gelmesini bekledi.20 KİŞİ YARALANDIKaza ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda sağlık ve itfaiye ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri yarası hafif olanlara olay yerinde müdahale etti, durumu ciddi olanlar ise çevredeki hastanelere kaldırıldı. Kazada, 2'si ağır 20 kişinin yaralandığı belirtildi.Polis kazaya neden olduğu iddia edilen Onur Ö. 'yü gözaltına alarak emniyete götürdü.KAZAYLA İLGİLİ AÇIKLAMAKazayla ilgili İstanbul Özel Halk Otobüsü Şirketleri'nden yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, 'Sultanbeyli-Topkapı seferini yapmakta olan C-762 KOD'lu Özel Halk Otobüsü Şile Otobanı Beşiktaş Nevzat Demir tesisleri yakınında seyrederken,yanındaki şeritte birbirine makas atan araçlardan birisi otobüsün sol ön tarafına çarpmıştır. Darbe dolayısıyla dengesini kaybeden otobüs,yan taraftaki duvara çarparak durabilmiştir. Olay yerinden alınan ilk bilgilerde 10 civarında yolcunun hafif yaralandığı ve çevre hastahanelerde tedavi altına alındığı öğrenilmiştir . Olayda yaralanan yolcularımıza acil şifalar diliyoruz. Kazayla ilgili adli ve idari soruşturma devam etmektedir' denildi.Şile otoyolu Çekmeköy mevkiinde 20 yolcunun yaralandığı özel halk otobüsü kazası sonrası yaşananlar o sırada başka bir otobüsle yoldan geçen bir vatandaşın cep telefonuna yansıdı. Görüntülerde bazı yolcuların camdan çıkmaya çalıştığı görülüyor.Cengiz ÇOBAN- Ümit TÜRK- Murat DELİKLİTAŞ/ İSTANBUL, (DHA)