onedio

Uyuşturucu Haberleri

Uyuşturucu ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Uyuşturucu ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Kumarhanede Fotoğrafı Çekilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ile Gazeteci Ferhat Murat Arasında Kavga Çıktı
Bolu Belediyesi’nin CHP’li belediye başkanı Tanju Özcan’ın Kıbrıs’ta bir kumarhanede çekilen fotoğrafı sosyal medyada gündem oldu. Fotoğrafı paylaşan gazeteci Ferhat Murat ile Tanju Özcan arasında sosyal medyada kavga çıktı. Kumarhanede çekilen fotoğraf hakkında açıklama yapan Tanju Özcan “Çok salak bir paylaşım.. Eşimle ve oğlumla tatildeyim.. Mal bulmuş gibi atlama iblis…” yorumunu yaptı.
Elon Musk'ın Yapay Zekası Grok'ta Veri Skandalı: Yüz Binlerce Kullanıcının Özel Konuşması İfşa Oldu
Elon Musk’ın yapay zekâ sohbet botu Grok, bu kez zekâsıyla değil, ortaya çıkan gizlilik kriziyle gündemde. BBC ve Forbes’in ortaya çıkardığı bulgulara göre, Grok kullanıcılarının paylaştığı on binlerce sohbet yalnızca arkadaşlara değil, tüm internete açık şekilde yayımlandı. Google aramalarında yaklaşık 300 binden fazla konuşma listelenirken, bazı kayıtlar kullanıcıların günlük yaşam sorularından sağlık bilgilerine, hatta yasa dışı içeriklere kadar uzanıyor. Bu büyük açık, “Grok ne kadar güvenli?” sorusunu teknoloji dünyasının tam ortasına taşıdı.
Köpekler Kanser Olan Bir İnsanı Anlayabilir mi?
Sadık dostlarımız köpekler yalnızca refakatçi ya da hizmet hayvanı değil. Onların inanılmaz koku alma gücü yıllardır uyuşturucu ve bomba tespitinde kullanılıyor. Aynı özellik, bazı hastalıkların erken fark edilmesinde de rol oynuyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar, köpeklerin kanseri de önceden algılayabildiğini gösteriyor. Hem laboratuvar araştırmaları hem de gerçek vakalar, köpeklerin kanser hücrelerinin bıraktığı özel kokuları tespit edebildiğini ortaya koyuyor.Kaynak 1, Kaynak 2
Onur Yaser Can'ın Babası Konuştu
Uyuşturucu bulundurmaktan yakalanan, işkence gördüğü karakola yeniden çağrılınca da oraya gitmek yerine intiharı seçen Onur Yaser Can’ın annesi ise Pazar günü intihar etmişti. Oğlunu ve eşini yitiren acılı baba Mevlüt Can, bir televizyon programına konuk olup “hukuksuzluk” olarak değerlendirdiği yaşananları anlattı.4 yıl önce esrar satın aldığı iddiasıyla nezarete götürülüp işkence gördüğü, ardından gerçekleşen intiharının yaşadıklarıyla bağlantılı olduğu söylenen ODTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu Onur Yaser Can’ın uzun süredir psikolojik destek alan annesi Hatice Can da önceki gün intihar etti. Oğlunu ve eşini yitiren baba Mevlüt Can, CNN Türk’te yayınlanan 5N1K programına konuk oldu. İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin kararını okuyarak konuşmasına başlayan Mevlüt Can, şunları söyledi: HUKUKSUZLUK YAŞANDI Benim oğlum kayıt dışı yakalanmış, işkence görmüş, serbest bırakılmış bu süreç sonrasında da intihara sürüklenmiştir. Hiçbir Cumhuriyet Savcısının oğlumun yakalandığından, serbest bırakıldığından haberi olmamış. 2 Haziran 2010 yılında esrar almak üzere bir telefon görüşmesi yapmış. Bu konuşma, teknik takibe takılıyor bunun üzerine oğlum suç üstü yakalanıyor. Bu aşamadan itibaren hukuksuzluk başlıyor. Yakalayan ekibin teknik dinlemeden yakalamadığı ortaya çıkıyor. Oğlumun nereye götürüldüğünü bilmiyoruz. CANINA KIYANA KADAR TAKİP EDİLMİŞ İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden mahkeme dosyasına gönderilen yazıda, oğlumuzun nezarethaneye konulmadığı, gözaltına alınmadığı tespiti yapılmıştır. Asıl itiraf ettirmek istedikleri torbacının telefon numarasını kimden aldığı. Bundan önce zaten çırılçıplak aranıyor. İnce aramaya tabii tutuluyor. Kaç paralık mimarsın deniliyor. Hakaret ediliyor. Bir süre sonra itirafı alamıyorlar ve doktora götürülüyor. Doktor raporu sadece bir darp raporu. Götüren kişiler de işkenceyi yapan 3 kişilik bir ekip. Savcılık gözaltına alınmama kararı veriyor. Ertesi gün iyi polis rolü oynayan bir polis memuru Onur’un bilmediği bir polis memuru. Soner diye bir polis memuru. Oğlumuzu arıyor ve diyor ki; senin imzaladığın tutanaklarda bir takım hatalar var. Bunları düzeltmemiz gerekiyor. Lütfen gelir misiniz? Onur da acaba hafta sonu gelsem olur mu diyor. Cumartesi günü, Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü’nün girişindeki bir kafeteryada bir polis memuru tarafından karşılanıyor. Loş, karanlık olan bu yerde çok iyi okumadığı tutanaklar yeniden imzalattırılıyor. Korkutarak, telaşla yaptırıyorlar. Sonrasında imzaladığı tutanak örnekleri verilmiyor. ‘İşte arkadaşlarla uçuyorduk’ gibi bir takım ilave bilginin ifadesine konulduğunu okuyor. Bunun başına büyük bir bela olacağını düşünüyor. Kendisini şüphe altında hissediyor. Sonra Onur, 3 kişilik ekip tarafından, canına kıyana kadar, takip ediliyor. ONLARCA POLİS OPERASYONA DAHİL Onur, arkadaşlarına uzun süredir izlendiğini söylüyor. Bu kadar izlendikten sonra bunalıyor ve 21 Haziran’da bir avukata vekalet veriyor. Vekaletten sonra 13 Nisan’da başlayan ilk mahkeme kararı ile başlayan ve 22 Haziran’da iki mahkeme kararı varken yeni teknik takip kararı varken operasyon sonlanıyor. Çete üyeleri yakalanıyor. 550 gram esrar yakalıyorlar. Koskocaman çete. Onlarca polis bu operasyona dahil oluyor. İŞKENCE GÖRMESİN DİYE İNTİHAR EDİYOR Onur, vekâlet verdiği avukattan 24 Haziran’da yeniden ifadesine başvurulacağını öğreniyor. Tekrar polisin eline düşmemek, çırılçıplak soyulup işkence görmemek için kendisini bulunduğu 4. kattan çırılçıplak olarak maalesef atıyor. Bu süreçte dava açmamız kolay olmadı. Soruşturmamızda 3 tane Cumhuriyet savcısı değişti. Son olarak atanan Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş, işkence cinsel saldırı, kötü muamele nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığını, ancak iki polis memurunun resmi evrakta sahtecilik yaptıklarından dolayı haklarında iddianame açılmasına ilişkin bir karar veriliyor. Yargılama sonrasında, 2 polis memuruna 2,5 yıl hapis ve devlet memurluğundan men cezası veriliyor. Zete
Aklınızı Başınızdan Alacak En İyi 20 Kitap
Bazı kitaplar vardır ki, üzerinizdeki etkisi uzun zaman sürer. Bu pek tabii ki yazarın başarısıdır: kitabın etkisi sadece onu okurken değil; sonra da devam eder. Sebebi, hem provoke eden anlatımı, hem de altında yatan büyük fikir. Konunun sürükleyiciliği ise işin cabası.Dünyaca ünlü eğlence ve paylaşım sitesi Reddit'in kullanıcıları 'aklınızı başınızdan alacak kitapları' oylamış. Gerçekten dikkate değer bir liste. Bu yazımızda yer alan kitapların içeriklerini incelediğimizde de oldukça sürükleyici ve akıcı bulduk. Bizler de en çok beğenilen, en iyi kitaplar listesini sizler için bir araya getirdik. En iyi romanlar, kitap tavsiyeleri arayanlar için oldukça güzel bir liste. Okunacak kitaplar listesi yapıyorsanız ve okumadıklarınız varsa bu okunası kitapları kaçırmayın, mutlaka ekleyin! Dikkat, bu kitaplar sizi mutlu ettiği kadar, rahatsız da eder.İşte ilk 20:
Görüp Görebileceğiniz En Sert Punkçı (Ya da en deli) +18!!!
GG Allin, punk rock tarihinin en sert müzisyenlerinden birisiydi (Bence en sertiydi). Sistem karşıtlığını sahne şovuyla elinden geldiği kadar ispatlamaya çalışıyordu. Sahne kostümü genelde sadece bir iç çamaşırıydı. Bazen o da olmuyordu. Her konserinin olmaz sa olmazı Seyircileriyle yaptığı atışmalar (!) dı. Atışma deyince bizim huysuz virjin gelmesin aklınıza. Seyirciye kafa göz dalıp kavga ederdi. zaten konserlerin sonunda kafayı kırmış pekmezi akıtmış olurdu. Bunun dışında mikrofonla dişlerini kırmak, yakaladığı bir seyircinin kafasına baldırı çıplak vaziyette oturmak, sahneye büyük tuvaletini yapmak, sonra bunun tadına bakmak (öfffff) ve seyircilere fırlatmak gibi huyları vardı.  Doğal olarak bu arkadaşının zamanının büyük bölümü ya hapishanede ya da acil serviste geçiyordu. Sürekli sahnede ölmek istediğini söylüyordu ve yaptığı hareketlerle bunu gerçekten istediğini kanıtlıyordu sanki. Son konseri 1993 senesinde New York'da 'Gas Station Club' denilen bir mekanda olmuştu. Söylentiye göre konserden önce avuç dolusu uyuşturucu almıştı, buna konserde ve sonrasında da devam etti. Daha sonra arkadaşlarıyla beraber takıldıkları bir yerde sızdı. Sevenleri ve arkadaşları onun bu haliyle dalga geçip fotoğraflar çekiliyorlardı ancak GG Allin çoktan ölmüştü. Sevenleri buna inanamadı o kadar dayak yiyen, uyuşturucu ve alkol komalarına giren hatta kan zehirlenmeleri yaşayan bir insan nasıl bu şekilde ölebilirdi? Bunun gerçek olduğunu ambulansı görünce anladılar.
Genç Yaşta Hayatını Kaybeden 20 Ünlü İsim
(20 şubat 1967 - 5 nisan 1994)8 nisan 1994‘te kurt’un cesedi, seattle'daki evinin garajının üzerindeki odada , alarm sistemi yerleştirmek için gelen bir elektrikçi tarafından bulundu. kotunu, gömleğini ve ayakkablılarını giymiş olan kurt, göğsünün üzerinde bir pompalı tüfek ile sırt üstü uzanmış durumdaydı. tek bir kurşun ile suratını dağıtmıştı. cesedin yanında birtakım kişisel eşyalarla birlikte bir de intihar mektubu bulundu. intihar olgusuna cobain ailesinin geçmişinde çok sık rastlanılmaktadır. burle cobain adında bir akraba, kendini karnından vuruyor, bundan beş yıl sonra da burle’in kardeşi kenneth kafasına sıktığı tek kurşunla ölüyordu. aslında bu tür ölüm aberdeen'da oldukça yaygındı.
Deniz Seki Tekrar Cezaevine Girecek
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, şarkıcı Deniz Seki'ye ''uyuşturucu ticareti yapmak'' suçundan verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasını oy çokluğuyla onadı. Daha önce 7 ay cezaevinde kalan Deniz Seki, yeniden cezaevine girecek.İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi, şarkıcı Seki'yi 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırmıştı. Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı tebliğnamede, Seki ile diğer sanıklar hakkında, 'uyuşturucu madde ticareti yapma' suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin onanmasını istemişti.Yargıtay 10. Ceza Dairesi ise tebliğnamede belirtilen istemin aksine, şarkıcı Deniz Seki'ye 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan verilen 6 yıl 3 ay hapis cezasını bozmuştu. Daire, Seki'nin suçunun, 'uyuşturucu ticareti yapmak' değil, 'uyuşturucu ticaretine yardım etme' fiilini oluşturduğuna hükmederek, cezasında indirim yapılmamasını bozma nedeni saymıştı. Dairenin oy çokluğuyla aldığı karara, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itiraz etti. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Başsavcılığın itirazını görüşerek, Seki hakkındaki son kararı verdi. Kurul, oy çokluğuyla aldığı kararında, Başsavcılığın itirazını kabul ederek, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, Deniz Seki'yi 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan verdiği 6 yıl 3 ay hapis cezasını onadı. Daha önce 7 ay cezaevinde kalan Deniz Seki, yeniden cezaevine girecek. Onanan kararın gerekçesiÖzel yetkili İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin, Deniz Seki'yi 'uyuşturucu ticareti yapmak' suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdığı kararının gerekçesinde, sanık Deniz Seki'nin tape kayıtları içeriklerine göre, arkadaşları adına uyuşturucu maddelerden kokain maddesini daha çok sanık Sinan Yüksel'den istediği ve böylece 'başkalarına vermek' şeklinde atılı suçu işlediğinin anlaşıldığı belirtilmişti. Davanın soruşturma aşamasında 24 Şubat 2009 tarihinde tutuklanan Deniz Seki, 2 Ekim 2009 tarihindeki ilk duruşmada tahliye edilmişti.Vatan