onedio
Lüks Modeline Türkçe İsim Verdi!
Koreli otomotiv devi Hyundai’nin BMW, Mercedes ve Audi’ye rakip olmak için ürettiği yeni sedan marka otomobiline çok tartışılacak Türkçe bir isim verdi. Hyundai, yeni sedan otomobilinin markasının “Aslan” olduğunu kamuoyuyla paylaştı. Mayıs ayında uluslar arası Busan Motor Show’da “AG” adıyla tanıtılan yeni Hyundai, Kore’de yılın yarısında showroomlarda yerini alacak. Aslan’ın Kore’deki satış fiyatı 40 bin dolardan başlıyor. Aracın 3 litreden 3.3 litreye kadar farklı versiyonları olacak. Aslan’ın ismi dahil tüm aşamasının tüketici taleplerine ve market araştırmalarına göre dizayn edildiğini söyleyen Hyundai yetkilileri, Aslan’ın otomobil üreticileri için yeni bir pazar yaratmasını bekliyor. 4.96 metre uzunluğundaki Aslan, Hyundai’nin 4.91 metrelik Grandeur marka otomobilinden daha büyük, 4.99 metrelik lüks sedan markası Genesis’den daha küçük olacak. Ancak Aslan, konforlu iç hacmi özelliği ile diğer modellere fark atacağı belirtiliyor. Geçen Kore’de ithal otomobil satışları lüks sedan markaların liderliğinde yüzde 26 artarak 112.375 adede ulaştı. 2013’te Kore’de en fazla satılan lüks sedan marka 6.700 adet ile 520d BMW oldu. Audi A6 modeliyle 6.100 adetlik satış rakamına ulaşırken Mercedes E sınıfı 5.980 adet satıldı.HABER TÜRK
Aston Martin'in Araba Değil Sanat Eseri Olduğunu Gösteren 27 Fotoğraf
1913 yılında Londra’da küçük bir atölyede Lionel Martin ve Robert Bamford tarafından kurulmuş. İlk otomobillerini 1914 yılında piyasaya sürmüşler.Aston Martin otomobilleri tamamen el yapımı olup, üzerlerine, en son parçayı monte eden işçinin adı yazılır.Araçta plastik madde kullanılmadığından küllük, düğmeler ve havalandırma ızgaraları alüminyumdan imal edilir.
Engellilere Müjde
Peugeot, engelliler için geliştirilen özel aparatları yetkili servislerinde araçların garantisini bozmadan monte ediyor... Ülkemizde engellilerin otomobil sahibi olmasını kolaylaştırmak için ÖTV indirimi gibi önemli bir avantaj sunuluyor. Ancak aracı satın aldıktan sonra ortaya daha büyük sorunlar çıkıyor. Engelli sürücüler araç kullanması için hazırlanan özel aparatlar araç üzerine sonradan monte ediliyor. Farklı yerlerde, çoğu kez aracın modeline göre tam uyumlu olmadığı için takılan aparatlar sorun çıkartıyor. Peugeot bu sorunu çözmek için “Peugeot ile Engelsiz Yaşam” projesi kapsamında Peugeot “Engelsiz Ürün Gamı”nı pazara sunuyor. Program kapsamında araç satın almak isteyen engelli müşterilere Peugeot Fransa onaylı özel sürüş aparatları tavsiye ediliyor. Ayrıca tekerlekli sandalye taşımak üzere dönüştürülmüş Partner Tepee araçlar, 62 bin TL'den başlayan fiyatlarla sunuluyor. Müşteriler, “Engelliler ile Doğru İletişim” eğitimi almış olan personel tarafından karşılanıp, ÖTV indirimleri ve doğru araç aparat seçimi hakkında bilgilendirme yapılıyor. Hangi aparatlar takılıyor? Elektronik Sol Gaz Pedalı, Direksiyon topuz aparatı, Twist Grip (Her iki bacağını da kullanamayan engelli sürücüler için sunuluyor). Radyal Gaz Kolu: (Bacaklarını kullanamayan engelli sürücüler için özel olarak geliştirilen sistem, kontrollere izin veriyor). Manuel Fren Kolu: Bacaklarını kullanmayan engelli sürücüler için direksiyonun sağına veya soluna yerleştiriliyor) .
LG, Audi Otomobilleri İçin Batarya Üretecek
Güney Kore'nin LG Chem şirketinin, Audi şirketinin elektrikli araçları için batarya üreteceği öğrenildi.Kore'nin kimya sanayisinde bir numara olan LG Chem'in baş ofisinde düzenlenen basın toplantısında bugün yapılan açıklamada, şirketin Audi ile, elektrikli araçlar için batarya üretimi konusunda anlaşma imzaladığı bildirildi. Yapılan anlaşmaya göre, LG Chem üretimi bataryaların Audi'nin plug-in hybrid ve mikro hybrid elektrikli araçlarında kullanılacağı belirtildi.  LG Chem yetkilisi, Volkswagen Grubu'na ait diğer model araçlarda uzun süredir şirketin bataryalarının kullanılmakta olduğunu ve grubun Audi modelinin de eklenmesiyle siparişlerin daha da artmasını beklediklerini bildirdi.  LG Chem, araba bataryası üretimine başladığı 2009 yılından bu yana General Motors, Renault-Nissan, Ford, Hyundai, KIA dahil olmakla ona yakın global otomobil üreticisi şirketini 320 binden fazla batarya ile temin ettiği biliniyor.AHaber
Bu Arabalar Birbirleriyle Konuşuyor
ABD Ulaştırma Bakanlığı, ''taşıtlar arası telekomünikasyon'' projesini hayata geçirmek için harekete geçti. Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi, “Taşıtlar Arası Telekomünikasyon” adı verilen teknolojinin yasalaşması ve uygulanmaya başlanması için rapor yayımladı. Raporda, proje sayesinde yılda 600 bine yakın kazanın önlenebileceği belirtilirken, taşıtlar arası telekomünikasyon teknolojisini zorunlu hale getirecek yasa tasarısı için çalışmaların yakın zamanda başlayacağı bildirildi. Özellikle hatalı sollama ve kavşak kazalarını önleyerek, her yıl binin üzerinde kişinin hayatını kurtarması beklenen taşıtlar arası telekomünikasyon teknolojisi, radyo sinyallerini kullanarak çalışacak. Posta212’nin haberine göre; bu teknolojiye sahip araçlar, birbirlerinin konumunu, yönünü ve hızını anında öğrenebilecek. Böylece, otomobiller kırmızı ışık ihlali yapacak başka bir aracı önceden fark ederek, olası bir kazayı önleyebilecek. Yaklaşık 300 metrelik alandaki araçlara ait bilgileri işleme kapasitesi sunacak teknolojiyle sürücüler, kendilerinden onlarca araç uzaklıktaki bir arabanın ani fren yaptığını öğrenebilecek. ABD Ulaştırma Bakanı Anthony Foxx , araçlar arası telekomünikasyon teknolojisine ilişkin ”Güvenlik, bizim birinci önceliğimiz ve bu teknoloji birçok hayatı kurtacak muazzam bir ilerleme” değerlendirmesinde bulundu. Araçlar arası telekomünikasyon teknolojisinin binlerce hayat kaybının yanında, ekonomik zararları da önleyeceğine dikkati çeken Foxx, gelecekte otomobil kazalarının tamamen engellenebileceğini ileri sürdü. Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresi Başkanı David Friedman da araçlar arası telekomünikasyonun, karayollarının güvenliğini kayda değer ölçüde artıracağını vurgulayarak, ABD Ulaştırma Bakanlığı ve Ulusal Karayolu Trafik Güvenliği İdaresinin uygulamaya başlamak için hazır olduğunu ifade etti. Sürücülere yönelik herhangi bir bilgi akışını içermeyecek araçlar arası telekomünikasyon teknolojisinin, otomobil üreticilerine maliyetinin araç başına 100-200 dolar arasında olacağı belirtildi.
Reklam
Reklam
1962 Model Ferrari 250 GTO Dünyanın En Pahalı Aracı Olma Yolunda
Açık arttırmaya çıkarılan 1962 model Ferrari 250 GTO, dünyanın en pahalı otomobili olma yolunda ilerliyor. Yaklaşık 75 milyon dolara alıcı bulması beklenen araç için teklifler gelmeye başladı. Ferrari’nin yarış ruhunu esas alarak ürettiği 1962 Ferrari 250 GTO, dönemin çizgilerini yansıtan tasarımı ve güçlü motoruyla geçmişe damga vurmayı başarmış modellerin arasında yer alıyor. 39 adet gibi sınırlı sayıda üretilen araç şu sıralar açık artırmayla adından söz ettiriyor. Kaliforniya’da Bonhams tarafından düzenlenen, toplam 116 otomobilin 6 gün boyunca sergileneceği etkinliğin gözdesi 250 GTO’nun 60 ile 75 milyon dolar arasında satılması bekleniyor. 3 litre kapasiteli V12 motora sahip 300 beygir gücündeki aracı 1965 yılında günümüzün parasıyla yaklaşık 33.500 dolara alan Fabrizio Violati, 49 sene boyunca aracın tek sahibi oldu. 2010′da vefatıyla oğluna geçen otomobil, 1962 Tour de France yarışında ilk sahibi Jo Schlesser ile ikincilik ödülünü almıştı. Geçtiğimiz ekim ayındaki açık arttırmada 52 milyon dolarla dünyanın en pahalı aracı olan 1963 model Ferrari 250 GTO Racer’ın rekorunu kırmak isteyen açık artırma şirketi Bonhams, geçen seneki 312 milyonluk karı 450 milyon dolara çıkarmayı hedefliyor.teknolojioku
Beklenen Motosiklet Kaskı Satışa Çıkıyor
Hızla gelişen teknolojiden motosiklet kaskları da nasibini aldı. Arkadan gelen aracı görememe sorunu motosiklet sürücülerinin en çok sıkıntı yaşadığı olaylardan biri olarak biliniyor. Her ne kadar ayna da olsa motorun çevikliğinden dolayı arkadan gelen araçlar gözden kaçabiliyor. Skully , işte tam da bu soruna çözüm getiriyor. Skully AR-1 adını taşıyan akıllı kaskı motorculara güvenli sürüş vaat ediyor. İleri teknolojiye sahip olan bu kask Indiegogo'daki bağış hedefine 30 günlük kampanya sonrasında ulaşabildi. İstenilen bağışı alan ürün nihayet 1499 dolar fiyat etiketi ile tarihinde tüketicilerin beğenisine sunulacak. Söz konusu kaskın marifetlerinden bahsetmek gerekirse; Ürün, arka tarafında barındırdığı 180 derece görüş açılı kamera sayesinde sürücülere yardımcı oluyor. Kamera yaklaşık 10 metre uzaklığı gösterebiliyor. Bu sayede sürücüler kör noktaları bile çok rahat bir şekilde görebilme fırsatı yakalıyor. GPS, hoparlör, mikrofon ve ses kontrolü gibi özellikler barındıran kask, yaklaşık dokuz saat pil ömrü sunuyor. Son olarak firmanın CEO'su Marcus Weller , bu kaskı 2011 yılında geçirmiş olduğu motosiklet kazası sonrasında yapma kararı aldığını açıkladı.teknokulis
Reklam
Thor'un Çekici Volvo'nun Farlarında
Ağustos sonunda dünya lansmanı gerçekleştirilecek olan Yeni Volvo XC90, Ölçeklenebilir Ürün Mimarisi (SPA) modüler şasi teknolojisi ile üretilen kendi sınıfındaki ilk otomobil olacak. Geçtiğimiz 4 yıl içerisinde Volvo tarafından geliştirilen Ölçeklenebilir Ürün Mimarisi (SPA), şirketin halen devam eden 11 milyar dolarlık değişim planlarının yapı taşını oluşturuyor. İlk kez yeni XC90 ile lanse edilecek olan SPA, ardından tüm ürün sınıflarında kullanılıyor olacak. Haberin devamı için tıklayın
6 Milyon Araç Sahibine Müjde
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek , kamuoyunda 'Torba Yasa' olarak bilinen ve kamu alacaklarının yeniden yapılandırılmasını da içeren tasarının, MTV borcu ve trafik para cezası olan yaklaşık 6 milyon kişi ile araç muayenelerini zamanında yaptıramayanlar için çok önemli fırsat sunduğunu belirterek, ' 6 milyon araç sahibini bu fırsattan yararlanmaya davet ediyorum ' dedi. Bakan Şimşek , bu kapsamda yapılandırılacak kamu alacağı tutarının toplamının ise 10,4 milyar lira seviyesinde olduğunu bildirdi. Mecliste görüşülmesi devam eden ancak yasalaşmasına kesin gözüyle bakılan Tasarıdan en fazla yararlanacak kesimin araç sahipleri olacağına dikkati çeken Şimşek, bu kişilerin borç yüklerinde önemli bir azalma olacağını ifade etti. Şimşek , yıllar boyunca araç muayenesini yaptırmadığı için MTV ve trafik cezalarını da aksatan araç sahiplerinin, kanun çıktıktan sonra hemen hareket etmeleri halinde önemli avantajlar elde edeceklerini söyledi. Bakan Şimşek, bu avantajların elbette Tasarı yasalaştıktan sonra hayata geçeceğini ancak araç sahiplerinin şimdiden bu konuda hazırlık yapmaları ve yasayı takip etmeleri gerektiğini dile getirdi. Sayfa# ARAÇ MUAYENESİNİ KAÇIRANLARIN FAİZ YÜKÜ İNDİRİLECEKAraç muayenesini kaçırdıkları için yüksek gecikme faizi ödeyecek vatandaşların bu fırsatı kaçırmamaları gerektiğini vurgulayan Şimşek , şunları kaydetti: ' Torba Yasa ile Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) borcu ve trafik para cezası olan yaklaşık 6 milyon kişi ile araç muayenelerini zamanında yaptıramayanlar için çok önemli bir fırsat geliyor. Araç sahibi mükelleflerimiz, 30 Nisan 2014 tarihi itibarıyle vadesi geldiği halde ödenmemiş MTV borçları ile bu tarihten önce kesinleşmiş trafik para cezalarını yasa kapsamında ödeyebilecek. Ayrıca, araç muayenesi yaptırmaları gerektiği halde süresinde yaptırmamış olanlara da yasayla önemli bir avantaj sunuyoruz. Söz konusu araç sahipleri, bu yılın sonuna kadar muayenelerini yaptırmaları koşuluyla muayene ücretleri üzerinden gecikilen süre için alınması gereken aylık yüzde 5 gecikme faizi yerine daha düşük oranlarda hesaplanan gecikme faizi ödeyecek .' Sayfa# 6 MİLYON ARAÇ SAHİBİNDEN ALACAK VARKanunun kapsadığı tarihi itibariyle MTV borcu olan yaklaşık 3,7 milyon mükellefin toplam borç tutarı 5,8 milyar lira iken aynı sayılarda trafik idari para cezasından borçlu mükellefin borç tutarının 4,6 milyar lira seviyesinde olduğunu belirten Şimşek, buradaki mükerrerlik de dikkate alındığında yapılan düzenlemenin yaklaşık 6 milyon araç sahibini ilgilendirdiğini ifade etti. Bu kapsamda yapılandırılacak kamu alacağı tutarının toplamının 10,4 milyar lira seviyesinde olduğuna işaret eden Şimşek , araç sahiplerini bu fırsattan yararlanmaya davet etti. Sayfa# TASARI İLE MTV MÜKELLEFLERİNE SAĞLANAN İMKANLARtarihinden önce tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergilerinin (2014 yılı için tahakkuk eden motorlu taşıtlar vergisi ikinci taksiti hariç), bu vergiye bağlı vergi cezalarının tamamı, Gecikme faizi/gecikme zammı yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutar, yapılanma kapsamında ödenecek, Gecikme faizi ve gecikme zamlarının tahsilinden ise vazgeçilecek. #Sayfa# TRAFİK CEZALARI Trafik idari para cezaları , köprü ve oto yollardan usulsüz geçişler nedeniyle kesilen cezaların tamamı, Bu cezalara uygulanan aylık yüzde 5 oranındaki faizler yerine Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanan tutar, yapılanma kapsamında ödenecek, Aylık yüzde 5 oranında hesaplanan faizlerin tahsilinden ise vazgeçilecek. Yasa kapsamında yapılandırılan tutarlar peşin, 6, 12 ve 18 eşit taksitte ödenebilecek. tarihinden önce verilmiş olan ve tutarı 120 liranın altında kalan trafik idari para cezalarının ilgililerine tebliğ edilmesinden, tebliğ edilmiş olanların ise tahsil edilmesinden vazgeçilecek. MUAYENEAraç muayenelerini süresinde yaptırmamış olanlara da önemli avantajlar sağlanıyor. Bu kişilere, 31 Aralık 2014 tarihine kadar muayenelerini yaptırmaları şartıyla muayene süresi geçirilen her ay ve kesri için tahsili gereken aylık yüzde 5 gecikme faizi yerine araçlarını daha düşük bir maliyetle muayene ettirebilmeleri imkanı verilecek. Söz konusu araç sahipleri, Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları, Kanunun yayımlandığı tarihten araç muayenelerinin yapıldığı tarihe kadar her ay ve kesri için ise aylık yüzde 1 oranı esas alınarak hesaplanacak tutarı ödeyecek. Kaynak: Sabah
Harley Davidson'dan Yenilikçi Hamle: Project LiveWire
111 yıllık motosiklet tecrübesi, yeni nesil beklentiler ve kaygılara yanıt verecek biçimde yeniden şekillendi: Huzurlarınızda Harley Davidson Project LiveWire.En eski motosiklet üreticilerinden biri olan Harley Davidson çevre duyarlılığı konusundaki en büyük adımı Project LiveWire ile atıyor. Gürültülü ve iri cüsseli motorlarla tanıdığımız Harley’ler, bu kez çok daha yenilikçi ve farklı bir tasarımla karşımızda. Harley Davidson ’ın sert ve ağırbaşlı çizgileri, LiveWire’da çok daha atılgan ve çevik bir hal alıyor. Motosiklet efsanesinin şehirli sürücüleri ve çevreye duyarlı kullanıcıları hedeflediği LiveWire, son halini almadan önce iki yıl boyunca bir deneyim projesi altında dünyayı dolaşacak ve sürücülerin geri dönüşlerinden yola çıkarak nihai şekline gelecek. Project LiveWire Experience adı verilen turne 2014 yılı boyunca ABD’de gerçekleşecek, önümüzdeki yıl ise Kanada ve Avrupa’daki Harley satıcılarında ve motosikletleriyle bilinen yollarda devam edecek. Tek dolumda 85 kilometre Harley Davidson’ın 220 volt gerilimde 3,5 saatte dolan bataryası, tek şarj ile yaklaşık 85 kilometre menzili kat edebiliyor. Gücünü elektrikten sağlaması ise araca performansından çok fazla şey kaybettirmemiş. LiveWire’ı test edenler, gazı çevirdikleri anda motosikletin atik bir şekilde ileri atıldığını belirtiyor. Yeni projeleriyle ilgili konuşan Harley Davidson Başkanı Matt Levatich , başarılarla geçen 111 yılın ardından, önümüzdeki 111 yılda motosiklet kullanmayı keyifli hale getirecek harikulade bir dünya için çalışacaklarını belirtiyor.Yazan: Erhan Kahraman SDN - ShiftDelete.Net
Reklam
İlk Karavanın Hikayesi: Eccles Karavanları
Karavancılığın hikayesi aslında yüzyıllarca öncesine dayanmakta. Nitekim karavan kelimesinin kökü 'kervan' kelimesinden türemiştir ve bundan uzun yıllar önce at arabaları zamanında da atlarla çekilen karavanlar zaman zaman toprak yollarda boy göstermiştir. Eskiden beri dizayn edilen bu tekerlekli taşıtların günümüze kadar ulaşmasına katkı sağlayan bir şirket olan Eccles ise günümüzde de karavan üretmeye devam ediyor.
Hyundai'den Nissan Juke'a Rakip Model
Nissan'ın sıra dışı tasarımıyla beğeni kazanan modeli Juke'a bir rakip geliyor. Hyundai Amerika CEO'su Dave Zuchowski, verdiği röportajda 2016 yılında tanıtılacak yeni Elantra ve daha sonrasında satışa sunulacak ix35 ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunurken, asıl dikkat çekici nokta ise Nissan Juke'a direkt olarak rakip olacak bir crossover hazırlığı içinde olduklarını belirtmesi oldu. Genç kitleyi hedef aldıklarını belirten Zuchowski, aracın mini bir ix35 olacağının altını çizdi. Bu açıklamalar sonrasında, akıllara 2011 yılında Detroit Otomobil Fuarı'nda tanıtılan Curb konseptini getirdi. Bu yeni otomobilin bu konsept üzerinden geliştirilmesi bekleniyor. Fotoğraf Curb konsept modeline aittir. Kaynak: Otohaber
Reklam
Mercedes Türkiye'de 'Minibüs' Üretip İhraç Edecek
Türkiye'de kamyon ve otobüs imalatı yapan Alman otomotiv devi artık hafif ticari Sprinter minibüsleri Türkiye'de imal edecek. Araç ilk etapta 100 ülkeye ihraç edilecek Radikal'den Mehmet Ali Kantarcı'nın haberine göre, Türkiye ’de en çok tercih edilen minibüslerden Mercedes-Benz Sprinter artık dünya pazarları için sadece Türkiye’de imal edilecek. Mercedes’in Dusseldorf’daki tesislerinde üretilip Türkiye’ye boş olarak gönderilen Sprinter 2007’den beri Tuzla’da üstyapıcı firma işbirliğiyle minibüse çevrilip sadece iç pazarda satılıyordu. Tuzla’daki Arobus ve İnova firmaları işbirliği ile 20 bin Sprinter minibüse dönüştürülerek Türkiye’de yollara çıktı. Satış ve üretimde başarı sağlayan Mercedes-Benz Türk Daimler yönetiminin ilgisini çekti. Yaklaşık 1 yıl süren görüşmeler sonrasında Mercedes headquarters, Sprinter’in minibüs versiyonlorunun Türkiye’de üretilip başta Afrika, Ortadoğu ve D.Avrupa olmak üzere yaklaşık 100 ülkeye ihraç edilmesi kararını aldı. Mercedes-Benz Türk ihracatçı ünvanını da alacak Bu yıl ı içinde tamamlanması planlanan Sprinter Minibüs ihracat projesi ile Mercedes-Benz Türk, Arobus ve İnova ile birlikte ürettiği araçları farklı ülkelere ihraç etmeye başlayacak. Bu sayede Mercedes-Benz Türk hafif ticari araçlar ürün grubunda da sadece ithalatçı değil aynı zamanda ihracatçı ünvanını alacak . Türkiye rol model MB Türk AŞ Hafif Ticari Araçlar Pazarlama ve Satış Müdürü Tufan Akdeniz “Arobus ile 2007 'de başlayan ilişkimiz şu anda stratejik iş ortaklığına dönüştü. . Bilindiği gibi Türkiye’nin otomotiv alanındaki bilgi birikimi ve deneyimi artık Avrupa standartlarında üretim yapılmasını sağlıyor. Biz de Arobus ile birlikte bu bilgi birikimini Sprinter Minibüs ihracatı yaparak dünyanın bir çok ülkesi ile paylaşabileceğiz. ”dedi. Daimler Global Hafif Ticari Araçlar Satış ve Paz. Müdürü Klaus Maier, 'Daimler, Mercedes-Benz Türk, Arobus ve İnova birlikteliği birçok ülke ve üstyapıcı için rol model oldu. Bu model, müşteri ihtiyaç ve taleplerinin Mercedes-Benz kalitesi ile en iyi şekilde karşılandığının en somut örneğini oluşturmakta. Gelecekte de bu tip stratejik ortakların Daimler bünyesinde artması için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diye konuştu. Milliyet
Hedeflerine Ulaşan Tesla Vites Büyütüyor
Elektrikli otomobil devriminin öncüsü Tesla, ikinci çeyrek sonuçlarını açıkladı. Hedeflerine ulaşan firma, aralarında yeni üretim tesisleri kurmanın da yer aldığı yol haritasını paylaştı. Tesla, ikinci çeyrekte lüks elektrikli otomobili Model S’in üretim ve sevkiyatında rekor kırdı. Üç aylık süreçte, 92 bin dolar fiyatla satılan Model S’lerden 7579 adet sevkiyat gerçekleştirilirken, Tesla her hafta 800 otomobil üretti. Tesla’nın hedefi bu yıl 35 bin otomobil satmak ve görünüşe göre bu hedefe kolaylıkla ulaşacak. Firma, 2015′te hedefini üç kat artırarak, 100 bin elektrikli otomobil üretmek istiyor. Tesla CEO’su Elon Musk, sıradaki otomobilleri Model X’i üretecek üretim tesisini kurmak için kolları sıvadıklarını açıkladı. Model X, CUV türü bir otomobil olacak. Panasonic de Tesla’nın yükselişine dahil oluyor. İki firma, kuracakları Gigafabrika pil tesisi ile Tesla’nın ekonomik otomobili Model III için pil üretecek ve elektrikli otomobil üretiminin maliyetlerini düşürmede rol oynayacak. Tesla, 2020′ye kadar 500 bin elektrikli otomobil üretmeyi planlıyor.Stuff
Sürücüsüz Otomobiller Beklenenden Önce Yollara Çıkabilir
Günümüzde sürücüsüz araba fikri hala biraz uzak gelse de geleceğin teknolojisi sayesinde, kendi kendine gidebilen otomobillere sandığımızdan daha çabuk alışacağız anlaşılan. Gerek birçok otomobil devinin bu yönde yaptığı atılımlar gerek sürücülerin artan talepleri, sürücüsüz otomobillerin önünü iyice açmış durumda. Konuyla ilgili yapılan anketler de insanların bu teknolojiyi kolayca benimseyeceğini gösteriyor. Araç sigortalama web sitesi Insurance.com’un 2 bin ehliyet sahibiyle yaptığı ankete göre,Amerikalıların yüzde 75′i sürücüsüz otomobil satın alabileceğini belirtti. Web sitesinin, “Sürücüsüz otomobiller diğer araçlara göre daha düşük sigorta masraflarına sahip olsa düşünceniz ne olur?” sorusuna ise yüzde 86′lık kesim olumlu yanıt verdi. Hatırlayacağınız üzere Google, Mayıs ayında kendi kendine gidebilen arabasını tanıtmıştı. Direksiyonu ve pedalları olmayan Google otomobillerin, en geç 2020′ye kadar trafiğe çıkacağı öngörülüyor. Öte yandan Nissan, Toyota, Ford ve Volvo gibi dev üreticilerin de sürücüsüz otomobil prototipi üzerinde çalıştığı biliniyor. Amerikalılar sürücüsüz otomobillere genel olarak sıcak bakmalarına rağmen, yine de söz konusu teknolojiye tam anlamıyla güvenmediklerini söylüyorlar. Ankete katılanların yüzde 76′sı, çocuklarını okula göndermek için sürücüsüz bir otomobile emanet etmeyeceklerini belirtti. Katılımcaların yüzde 61′i de bu araçların, insanlar kadar doğru karar verme kabiliyetine sahip olmadığını düşünüyor.teknolojioku
Türkiye'nin İlk Yerli Otomobili 'Devrim Arabaları' Neden İptal Edildi?
Türkiye’nin ilk yerli otomobili olan Devrim’in hikayesini duymuşsunuzdur. 2008′de sinemaya da uyarlanan Devrim arabalarının hikayesinin sonunu herkes başarısızlıkla bilir. Aslında otomobil yapılmıştır ama sonrasında mühendislerin benzin koymayı unutmalarından dolayı araba yolda kalmıştır ve sonunda Türklerin araba sevdası hüsrana uğramıştır. Tabi durum bu olunca her zamanki gibi ağzımıza sakız olmuş bir lafı otomobil üretimi konusunda da sıkça tekrar etmeye başlamışız: Türkler otomobil yapamaz. Siz de hala Devrim arabalarının başarısız olduğunu zannediyorsanız, olayın iç yüzünü bir de derlediğimiz bu yazımızdan okuyun. BANA BİR OTOMOBİL YAPIN Sene 1961. Cemal Gürsel cuntası işbaşındadır ve Menderes’in idamının üzerinden henüz çok kısa süre geçmiştir. Çeşitli firmalarda çalışan 23 tecrübeli Türk mühendisi, kendilerine gönderilen ayrı ayrı mektuplarla “mühim bir konuyu istişare etmek üzere” Ulaştırma Bakanlığı’na davet edilirler. Mühendislerin bazıları yurt dışında görev yapmaktadır; ancak mesajı alan herkes “devletin isteği başımız üstüne” diyerek işini gücünü bırakıp Ankara’ya gelir. 16 Haziran 1961 günü Bakanlıkta biraraya gelen mühendislere, toplantıya başkanlık eden Genel Müdür Yardımcısı Emin BOZOĞLU, bizzat Cemal Gürsel’den gelen “çok gizli” damgalı bir yazıyı okur. Yazıda : “Bu yılın Cumhuriyet Bayramı törenlerinde halkımızın görüş ve takdirlerine sunulmak üzere, hem tasarımı hem de malzeme olarak tamamen yerli malı bir otomobil üretmenizi istiyorum.” Mesajı vardır. Ayrıca mektupta bu görevin TCDD İşletmesine verildiği ve bu amaçla dönemin rakamlarıyla 1.400.000.-TL ödenek ayrıldığı da yazmaktadır. O gün orada bulunan 23 mühendis bu emri “Türk insanının makûs talihine karşı bir meydan okuma” olarak algılarlar. En küçük bir tereddüt ya da endişe sergilenmeksizin derhal işe başlanır. Çalışma mekanı olarak Devlet Demiryolları’nın Eskişehir’deki Cer Atölyesi seçilir. Zaman müthiş dardır, Cumhuriyet Bayramı’na kadar yalnızca 129 günü vardır ekibin… TÜRKİYE’NİN İLK YERLİ OTOMOBİLİ HANGİ ŞEHİRDE ÜRETİLDİ ? İşyeri olarak seçilen atölyenin hazırlanması için Eskişehir’e talimat verilir ve otomobili olanların 19 Haziran’da Eskişehir’ de bulunmaları istenir. Atölyenin bulunduğu Dökümhane binası zemini, lokomotif kazanlarında kullanılmak üzere alınan saç levhalarla döşenir. Kapının üzerine, kocaman rakamlarla kaç gün kaldığını gösteren bir levha asılır ve projenin bitimine dek bu levha, her gün bir azalarak, proje sonuna kadar orada kalır. Atölyede bir baş üstü gezer vinç, çeşitli bankolar ve birtoplantı masası bulunmaktaydı. Yakınında bir de çay ocağı bulunan bu masa dört ay süreyle hem toplantılar, hem dinlenme, hem de gerektiğinde çalışma masası olarak kullanıldı. Atölyede yapılan ilk toplantıda “Yönetim Grubu” açıklandı. Genel Müdür Yardımcısı Emin BOZOĞLU başkanlığında, Fabrikalar Dairesi Başkanı Orhan ALP, Cer Dairesi Başkanı Hakkı TOMSU, Cer Dairesi Başkan Yardımcısı Nurettin ERGUVANLI, Eskişehir Demiryol Fabrikaları Müdürü Mustafa ERSOY, Adapazarı Demiryol Fabrikası Müdürü Celal TANER, Ankara Demiryol Fabrikası Müdürü Mehmet NÖKER’den oluşan grupta iki de emekli subay vardı: Genel Müdürlük Müşaviri Hüsnü KAYAOĞLU ve Necati PEKÖZ. Ardından çalışma grupları belirlendi: Dizayn, motor-şanzıman, karoseri, süspansiyon ve fren, elektrik donanımı, döküm işleri, satın alma işleri ve maliyet hesapları grupları. Bu arada tüm ülkede, Üniversiteden basınına, bir avuç sanayicisinden politikacısına, sesi duyulabilen herkes ne otomobil ne de motor yapılabileceğine inanıyor, özel sohbetlerde, röportajlarda, film gösterili konferanslarda bu görüş vurgulanıyordu. Görüşlere aldırış etmeyen ekip atölyede ki yapılaşmayı kurdu. İlk çalışmalara önce otomobilin ana hatları saptanarak başlandı. Dört ila beş kişilik, toplam 1000-1100 kg-ağırlığında, orta boy denilebilecek bir tip üzerinde mutabık kalındı.Motor 4 zamanlı ve 4 silindirli olmalı, 50-60 BG vermeliydi. Karoseri için hazırlanan 1:10 ölçekli maketlerden seçilen birinin 1:1 ölçekli alçı modeli yapıldı. Karoserin damı, kaput ve benzeri saçları, bu modelden alınan kalıplarla yapılıp beton bloklara çekilmek ve çekiçle düzeltilmek suretiyle tek tek imal edildi. Bir yandan da Willy’s Jeep, Warswa, Chevrolet, Ford Consul, Fiat 1400 ve 1100 motorlarınınincelenmesinden sonra Warswa motoru örnek alınarak yandan supaplı bir 4 silindirli motorun gövde ve başlığı Sivas Demiryolu Fabrikasında dökülüp,Ankara Demiryolu Fabrikasında işlendi. Piston, segman ve kolları Eskişehir’de yapıldı. Motor Ankara Demiryolu Fabrikasında monte edildi. Frenlemede 40 BG’den fazla güç alınamayan bu motora alternatif olarak Ankara Fabrikasıaynı gövde ve krank milinden yola çıkarak başka bir tip geliştirdi. B motoru adı verilen üstten supaplı bir üçüncü motorda Eskişehir’de imal edildi. Süspansiyon grubu ön takımlar için ”Mc Pearson” sistemini önerdi ve numuneye göre Eskişehir’de imal edildi. Eylül sonlarına doğru ön ve arka camları piyasada bulunabilenlere intibak ettirme zorunluluğu nedeniyle modele göre biraz değiştirilmiş, iki gövde çakılmış ve biri A, öteki B tipinden iki ayrı motor hazırlanmış bulunuyordu. Şanzımanlar, Ankara Fabrikasınca tümü yerli olarak yapılmıştı. Montaja geçildiğinde karşılaşılan en büyük sorun, gövde-motor uyumunu sağlamak, debriyaj, gaz ve fren kumanda mekanizmalarını yerleştirmek ve direksiyonun en uygun konumunu bulmaktı. Ayarlı direksiyon önerisi ise kabul edilmedi. ( İki yıl sonra Cadillac bunu bir yenilik olarak getiriyordu .) Nihayet Ekim ortalarında Devrim otomobillerinden ilki tecrübeye hazır duruma gelebildi. Elektrik donanımı ile diferansiyel dişlileri, kardan istavrozları ve motor yatakları ile cam ve lastikleri dışında tüm parçaları yerli idi. Ekip günde sadece birkaç saat uyuyarak ve bu süre zarfında tesislerden hiç ayrılmaksızın, modeli tümüyle kendilerine ait olan, tüm parçaları el işçiliğiyle üretilmiş, 4 silindirli ve direksiyondan vitesli harika bir “aile otomobili” üretir. Hem de bir tane değil, tam üç tane! Üç araç da insanüstü bir çabanın sonucunda 28 Ekim’in akşam saatlerinde tamamlanmıştır. Araçlara “Devrim 1“, ”Devrim 2” ve “Devrim 3” isimleri verilir. Mühendislerden biri Cumhurbaşkanı’nın alternatif bir renk isteyebileceğini de düşünerek, araçlardan birinin siyah olmasını teklif eder. Böylelikle, iki otomobil krem rengi kalırken, üçüncüsüise onu 29 Ekim geceyarısı Ankara’ya götüren “Karakurt” treninde binbir güçlük içinde siyah renge boyanır. Depolarında, trendeki güvenlik kuralları gereği hiç benzin bulunmayan Türkiye’nin ilk yerli otomobili devrim arabaları, o zamanlar Sıhhiye semtinde bulunan Ankara Demiryolu Fabrikası’na indirildi. Manevra imkanı sağlamak için depolarına yalnızca birkaç litre benzin kondu. Asıl ikmal sabahleyin Sıhhiye’deki Mobil Benzin İstasyonundan yapılacak, sonra da Meclis’e gidilecekti. 29 Ekim sabahı, Devrim arabaları motosikletli oldukça kalabalık bir trafik ekibinden oluşan eskortun arasında yola çıktı. Çıktı ama, eskorttakiler, benzin alma işinden haberdar olmadığı için, Mobil’e uğramadan yola devam ettiler. Meclis’in önüne gelindiğinde durum anlaşıldı, alelacele getirilenbenzin ilk otomobile kondu. İkinci otomobile benzin konacağı sırada Cemal Paşa Meclis’in önüne gelmiş ve Anıtkabir’e gitmek üzere 2 numaralı benzini henüz konamamış Devrim otomobiline binmişti. Yola çıkıldı. Fakat 100 m. kadar sonra motor öksürerek durdu. Cemal Paşa’nın ”Ne oluyor ?” sorusuna direksiyondaki Yüksek Mühendis Rıfat SERDAROĞLU sıkılarak ”Paşam, benzin bitti.” cevabını verdi. Paşa’dan özür dilenilerek 1 numaralı Devrim arabasına geçmesi rica edildi. Buna uyan Cemal Paşa Anıtkabir’e bu otomobil ile gitti. Cemal Paşa Anıtkabir’de araçtan inerken “Garp kafasıyla araba yapıyorsunuz, ama Şarklı olduğunuz için benzin koymayı unutuyorsunuz” diyerek hışımla aracı terkeder. Oysa, o aracı yapmayı başaranlar deposuna benzin koymayıda bilmektedirler elbette. Fakat, kimse aksiliğin yaşanan panikten kaynaklandığını cunta liderine anlatamaz veTürkiye’nin ilk yerli otomobili devrim arabaları daha doğdukları gün bizzat devlet eliyle öldürülürler. Arkalarında, kendilerine doğru düzgün bir teşekkür bile edilmemiş 23 tane gözüpek mühendisi bırakarak… Devrim Otomobili Nerede ? Ulaşım ve ziyaret 1961 yılında üretilen Devrim otomobillerinden sadece birisi günümüze kadar ulaşmıştır. Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi A.Ş. Tülomsaş / Eskişehir bahçesinde, özel olarak yapılan camlı garajda muhafaza edilen Devrim otomobili halen çalışır durumdadır. Devrim Otomobili’nin sergilendiği fabrikaya ulaşım ve ziyaret gayet kolaydır. Şehir içinden geçen 19 ve 23 numaralı minibüslerle Porsuk Meslek Yüksekokulu istikametine çalışan otobüsler buraya ulaşımı sağlamaktadır. Ayrıca kent merkezindeki her hangi bir noktadan da buraya yürümek mümkündür. Otomobili görmek ücretsiz olup mesai saatleri içinde ziyaret mümkündür.teknolojioku
Reklam