onedio

YSK Haberleri

YSK ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. YSK ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Böyle Sahtekarlık Görülmedİ: AKP Sarıyer'de 504 Hayali Daire Kondurdu
AK Partililerin; YSK’ya yaptıkları itiraza rağmen CHP’nin seçime girebilmesini önleyemedikleri Sarıyer’de, yaklaşık 10 bin kişiyi akla hayale gelmeyecek yöntemlerle hayali seçmen yapmaya çalıştıkları ortaya çıktı.Bu iş için AK Partili İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bilgisayarlarına gece yarısı girilip Sarıyer’e tek tuşla hayali 504 daire eklendiği, Kuran Kursları‘nın ve çok sayıda iş yerinin de sahte adres gösterildiği anlaşıldı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, AKP’lilerin Sarıyer’de seçime hile karıştırdıkları iddiası üzerine soruşturma başlattı.
ÖSYM, YGS Sınav Giriş Yerlerini Açıkladı
ÖSYM 2014 YGS giriş yerleri ne zaman açıklanacak? sorusunun cevabı ÖSYM YGS sınavına gireecek adaylar tarafından büyük bir heyecanla bekleniyor. ÖSYM 2014 YGS (Yükseköğretime Geçiş Sınavı) başvuruları YGS sınav giriş yerleri açıklamasında.YGS 2014 SINAV YERLERİNİ ÖĞRENMEK İÇİN TIKLAYIN 2014 YGS sınavı 23 Mart Pazar günü yapılacak ve Adaylar Sınav giriş yerleri ve sınav giriş belgesi bilgilerini 13 Mart 2014 tarihinden itibaren Aday işlemleri servisi ais.osym.gov.tr adresinden öğrenebilecektir. 2014 YGS sınavı aday işlemlerini aşağıdaki linke tıklayarak ais.osym.gov.tr adresinden öğrenebilirsiniz. Yükseköğretime Geçiş Sınavı; Türkçe, Sosyal Bilimler, Temel Matematik ve Fen Bilimleri olmak üzere 4 bölümden oluşur. Her bölümden 40 soru olmak üzere toplamda 160 soru sorulmaktadır. Sınav süresi, tek oturumda 160 dakikadan oluşmaktadır. Lisans Yerleştirme Sınavı'na girmeye hak kazanabilmek için herhangi bir puan türünde 180 puanın geçilmesi gerekir. Sınava giren adayın sınav sonuçları; YGS-1, YGS-2, YGS-3, YGS-4, YGS-5, YGS-6 olmak üzere 6 farklı puan olarak açıklanır. Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) Tarihi, Saati ve Süresi: 23 Mart 2014 (Pazar), 10.00, 160 dakika Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) Başvuru Tarihleri: 21-30 Nisan 2014 LYS-1: Lisans Yerleştirme Sınavı-1 (Matematik) Tarihi, Saati ve Süresi: 15 Haziran 2014 (Pazar),10.00, 135 dakika LYS-5: Lisans Yerleştirme Sınavı-5 (Yabancı Dil) Tarihi, Saati ve Süresi: 15 Haziran 2014 (Pazar), 14.30, 120 dakika LYS-2: Lisans Yerleştirme Sınavı-2 (Fen Bilimleri) Tarihi, Saati ve Süresi: 21 Haziran 2014 (Cumartesi), 10.00, 135 dakika LYS-3:Lisans Yerleştirme Sınavı-3 (Edebiyat-Coğrafya) Tarihi, Saati ve Süresi: 22 Haziran 2014 (Pazar), 10.00, 120 dakika LYS-4: Lisans Yerleştirme Sınavı-4 (Sosyal Bilimler) Tarihi, Saati ve Süresi: 14 Haziran 2014 (Cumartesi), 10.00, 135 dakika 2014 ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME SİSTEMİ - GİRİŞ BELGESİ DÖKÜMÜ 2014 YGS sınavına çok az bir süre kaldı. YGS 'ye girecek adaylar sınav giriş yerlerini öğrenmek için gözlerini ÖSYM 'ye çevirmiş durumda. YGS 'ye girecek adaylar heyecanla sınav giriş yerlerinin açıklanmasını bekliyor. Peki 2014 YGS giriş yerleri ne zaman açıklanıyor? ÖSYM YGS giriş yerleri hakkında bir açıklama yaptı mı? 2014 YGS YGS sınavı ile ilgili tüm ayrıntıları bugun.com.tr 'den öğrenebilirsiniz. 2014 YGS giriş yerleri için sınava girecekler ÖSYM'den gelecek haberi bekliyor. 2014 YGS 2014 YGS giriş yerleri ÖSYM tarafından belirlendikten sonra YGS sınavına girecek adaylar ais.osym.gov.tr adresinden sınav yerini öğrenecektir. YGS sınavından ortalama olarak 10 gün önce giriş yerleri belirleniyor! Sınava girecek üniversite adayları giriş yerini rahat bir şekilde bakma imkanı bulmaktadır. Üniversite sınavına girecek öğrenciler sınav giriş yerlerinin ne zaman yayınlanacağı konusunu merak etmektedir. 2014 YGS giriş yerleri ne zaman açıklanacağına dair OSYM önceden herhangi bir tarih belirtmemektedir. Yükseköğretime Geçiş Sınavı; Türkçe, Sosyal Bilimler, Temel Matematik ve Fen Bilimleri olmak üzere 4 bölümden oluşur. Her bölümden 40 soru olmak üzere toplamda 160 soru sorulmaktadır. Sınav süresi, tek oturumda 160 dakikadan oluşmaktadır. Lisans Yerleştirme Sınavı'na girmeye hak kazanabilmek için herhangi bir puan türünde 180 puanın geçilmesi gerekir. ÖNLEM ALINDI Milli Eğitim Bakanlığı, paralel yapının seçimlere bir hafta kala yapılacak Yüksek Öğretime Giriş Sınavı'ndaki kaos planına yönelik önlem aldı. Yaklaşık 2 milyon öğrencinin gireceği sınav sırasında güvenlik önlemleri üst seviyede tutulacak. Yedek görevli sayısı çoğaltılacak. Usulsüz rapor alanlar hakkında kanuni işlem yapılacak. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), seçimlere bir hafta kala yapılacak Yükseköğretim Geçiş Sınavı'nda (YGS), bazı öğretmenlerin topluca izin alarak kaos yaratacağı iddialarına ilişkin önlem aldı. Yaklaşık 2 milyon üniversite adayı seçimlere bir hafta kala, 23 Mart'ta üniversiteye girişte birinci aşama olan YGS'ye girecek. KAMUOYU YANILTILACAK İddialara göre, sınav öncesi, bazı öğretmenler topluca izin alacak, sınav günü ise öğretmenlerden bir kısmının 'tehdit ve şantajlarla' görevlerini ihmal etmeleri sağlanıp, sınavın güvenli ortamda gerçekleştirilmesine engel olunacak. Soruların sızdırıldığına ilişkin haberler de medyada yer alacak. ÖNLEMLER ŞİMDİDEN ALINDI Bakanlık yetkililerinden alınan bilgiye göre MEB, kaos çıkarabileceğine ilişkin iddialarının ortaya atılması üzerine harekete geçti. MEB, iddialar üzerine, ÖSYM ile işbirliği halinde olası sorunları çözecek tedbirleri hayata geçirecek. Güvenlik önlemlerinin artırılmasından, yedek görevli sayısının çoğaltılmasına kadar bir dizi önlem ise şimdiden alındı. Bakanlık yetkilileri, sınav sonrasında da hukuka aykırı biçimde sınav görevlerini yerine getirmeyen veya ihmal edenler hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılacağını vurguladı. DEMİR PLANA KARŞI UYARMIŞTI ÖSYM Başkanı Ali Demir, 23 Mart'ta seçimlere bir hafta kalan yapılacak olan ve 2 milyondan fazla adayın gireceği YGS'de görev alacak bazı öğretmenlerle ilgili iddialar üzerine MEB'i uyarmıştı. Demir, MEB'e yazdığı yazıda, sınava girecek görevli öğretmenlerden belli bir kısmının sınava çok az bir zaman kala sınavda görev yapmayacaklarını beyan ederek görev iadesi yapacaklarına ilişkin iddialarla kamuoyunun ve adayların tedirgin edilmeye çalışıldığını ifade etmişti. Sınava giren adayın sınav sonuçları; YGS-1, YGS-2, YGS-3, YGS-4, YGS-5, YGS-6 olmak üzere 6 farklı puan olarak açıklanır. Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) LYS-4: Lisans Yerleştirme Sınavı-4 (Sosyal Bilimler) Tarihi, Saati ve Süresi: 14 Haziran 2014 (Cumartesi), 10.00, 135 dakika LYS-1: Lisans Yerleştirme Sınavı-1 (Matematik) Tarihi, Saati ve Süresi: 15 Haziran 2014 (Pazar),10.00, 135 dakika LYS-5: Lisans Yerleştirme Sınavı-5 (Yabancı Dil) Tarihi, Saati ve Süresi: 15 Haziran 2014 (Pazar), 14.30, 120 dakika LYS-2: Lisans Yerleştirme Sınavı-2 (Fen Bilimleri) Tarihi, Saati ve Süresi: 21 Haziran 2014 (Cumartesi), 10.00, 135 dakika LYS-3:Lisans Yerleştirme Sınavı-3 (Edebiyat-Coğrafya) Tarihi, Saati ve Süresi: 22 Haziran 2014 (Pazar), 10.00, 120 dakika ÖSYM YILDA 40 AYRI SINAV YAPIYOR ÖSYM, her yıl onlarca sınav organize ediyor. Sadece geçen yıl 40 ayrı sınav gerçekleştirildi. Bunlardan bazıları şöyle: Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS), Lisans Yerleştirme Sınavı, Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS), Jandarma Astsubay Temel Kursu Giriş Sınavı, Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (YDS), Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (DUS), Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS), Askeri Liselere Giriş Sınavı, Maliye Bakanlığı Mali Hizmetler Uzman Yardımcılığı Özel Yarışma Sınavı, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES), Polis Akademisi Polis Meslek Yüksekokulları Öğrenci Adaylığı Sınavı, Sayıştay Başkanlığı Sayıştay Denetçi Yardımcısı Adaylığı Eleme Sınavı, Adalet Bakanlığı İdari Yargı Hâkim Adaylığı Yazılı Yarışma Sınavı.... Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), seçimlere bir hafta kala yapılacak Yükseköğretim Geçiş Sınavı'nda (YGS), bazı öğretmenlerin topluca izin alarak kaos yaratacağı iddialarına ilişkin önlem aldı. Yaklaşık 2 milyon üniversite adayı seçimlere bir hafta kala, 23 Mart'ta üniversiteye girişte birinci aşama olan YGS'ye girecek. İddialara göre, sınav öncesi, bazı öğretmenler topluca izin alacak, sınav günü ise öğretmenlerden bir kısmının 'tehdit ve şantajlarla' görevlerini ihmal etmeleri sağlanıp, sınavın güvenli ortamda gerçekleştirilmesine engel olunacak. Soruların sızdırıldığına ilişkin haberler de medyada yer alacak. Bakanlık yetkililerinden alınan bilgiye göre MEB, kaos çıkarabileceğine ilişkin iddialarının ortaya atılması üzerine harekete geçti. MEB, iddialar üzerine, ÖSYM ile işbirliği halinde olası sorunları çözecek tedbirleri hayata geçirecek. Güvenlik önlemlerinin artırılmasından, yedek görevli sayısının çoğaltılmasına kadar bir dizi önlem ise şimdiden alındı. Bakanlık yetkilileri, sınav sonrasında da hukuka aykırı biçimde sınav görevlerini yerine getirmeyen veya ihmal edenler hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılacağını vurguladı. ÖSYM Başkanı'ndan flaş YGS açıklaması ÖSYM Başkanı Ali Demir, Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nın (YGS) huzur ve güven içerisinde düzenlenmesi için her türlü tedbirin alındığını söyledi. ÖSYM Başkanı Ali Demir, ÖSYM'nin yaptığı sınavların huzur ve güven içinde geçmesi konusunda ilgili tüm kurum ve kuruluşlarla ortak çalışmalar yaptıklarını belirtti. 2 milyondan fazla adayın katılacağı sınavın sabahında, nüfus cüzdanını kaybeden bazı adaylar olabildiğini anımsatan Demir, bunların sınava girebilmesi için Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile ortak çalışma yaptığını anlattı. Demir şöyle konuştu: “YGS'nin yapılacağı 23 Mart Pazar günü sabah saat 07.00'den 10.00'a kadar il ve ilçelerdeki nüfus müdürlükleri açık tutulacak. Böylece kimliğini kaybeden adayların nüfus cüzdanlarını edinebilmelerine imkan sağlanacak. Adayların sınavda rahat sorularını cevaplayabilmesi için Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) yazı yazdık ve YSK ile işbirliği yaparak tüm il ve ilçelerdeki seçim mitinglerinin sınav sonrasına alınması için gerekli girişimlerde bulunduk. Bu konuda temas kurduğumuz tüm siyasi parti ilgilileri sınav saatlerinde adaylarımızı rahatsız edecek her türlü gürültüden kaçınacaklarını açıkça söylediler. Bilindiği gibi kanuna göre o zaman diliminde düzenleme yapma yetkisi İlçe Seçim Kurullarında. YSK kararı ile gerekli uyarıların yapılacağını düşünüyoruz.” MEB'den öğretmenler için hatırlatma istedik YGS'de yaklaşık 300 bin kişinin görev alacağını belirten Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Bunlar sınav salonlarındaki salon başkanı ve gözetmenden, binalarda güvenliği sağlayan emniyet üyelerine kadar geniş bir alanda çalışıyor. Bu kadar çok görevlinin, adaylar, anne babaları ve tüm Türkiye için çok önemli olan bu sınavda, zamanında ve tüm sorumluluklarını yerine getirecek biçimde çalışması şart. Bunun için Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yaptık. Sınavda görev alacak olan öğretmenlerin sevk edilmesi, salonlara zamanında gelmeleri için hatırlatma yapılmasını istedik.' Olağan dışı bir durum yok Bakanlık bu konuya hassasiyetle yaklaştı. Şu an için olağan dışı bir durum yok. Olacağını da düşünmüyorum. Biz ÖSYM olarak, sınavın hazırlanması aşamasından sınav evrağının basılmasına, salonlara gönderilip sınav sonrasında geri getirilmesine ve sonuçların açıklanmasına kadar geçen her çalışmayı adım adım planladık. Eksiksiz uygulamaktayız. Sınavın huzur ve güven içerisinde düzenlenmesi için her türlü tedbir alındı. YGS'de sınav huzurunu bozacak, adalet ilkelerini engelleyecek hiç bir durum söz konusu değil. Adaylar ve aileleri sadece ÖSYM sitesinde yapılan duyurulara ve bilgilere güvensinler.” bugun.com.tr
AKP'nin Olaylı Reklamı Yenilendi!
AK Parti, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) durdurma kararı verdiği Türk bayraklı reklam filmini değiştirdi.AK Parti'nin geçtiğimiz günlerde televizyon kanallarında yayınlanmaya başlayan Türk bayraklı reklamının yayından kaldırılması için bazı siyasi partiler YSK'ya başvurmuştu. Başvurular üzerine YSK, önceki gün, Türk bayrağının kullanıldığı ve ezan sesinin verildiği reklam filmini propaganda yasakları kapsamında değerlendirerek söz konusu siyasi reklamın televizyon ve radyolarla internette yayınlanmasının yasaklanmasına ve yayından kaldırılmasına karar vermişti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sesinden İstiklal Marşı'nın verildiği reklamda Türk bayrağını indirmek isteyen karanlık bir ele karşı tüm halkın mücadelesi konu ediliyordu. Karar üzerine harekete geçen AK Parti reklam filminde değişikliğe gitti.Başbakan Erdoğan'ın İstiklal Marşı'nı okuduğu bölüm reklamda kalırken, Türkiye bayrağının yerine üzerinde 'Millet Eğilmez Türkiye Yenilmez' sözleri yazılı flama kullanıldı.AA
25 Soruda Cumhurbaşkanlığı Seçimi; Neden Tartışmalı, Nasıl Yapılacak?
Türkiye peş peşe yapılacak üç seçimlik marotunun birinci etabını 30 Mart'ta geride bıraktı. Marotunun ikinci etabında ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı, üçüncü etabında da, Haziran 2015'te yapılacak milletvekilliği genel seçimleri var. 30 Mart yerel seçimlerinde AKP'nin oy dağılımını genel olarak koruması, belediye başkanlığını kaybettiği merkezlerde de belirli düzeyde oy çıkararak 'Türkiye partisi' olduğu iddiasını sürdürmesi Başbakan Tayyip Erdoğan 'ın, ilk defa halkoyuyla belirlenecek Cumhurbaşkanlığı'na aday olup olmayacağı sorularını tekrar gündeme getirdi. Cumhurbaşkanlığı seçiminin paramenter sisteme ilişkin tartışmalar ile hukuki ve siyasi boyutlarını soru ve cevaplarla irdelemeye çalışalım. SİSTEM TARTIŞMALARI 1- Cumhurbaşkanı ilk kez halk tarafından mı seçilecek? Hem evet, hem hayır. Hayır; zira 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren , parlamentodan değil, sandıktan çıkarak, daha doğru ifadeyle kendisini sandıktan çıkartarak Türkiye'nin 7. Cumhurbaşkanı oldu. 7 Kasım 1982'de halkoyuna sunulan 1982 Anayasası'na eklenen Geçici 1. maddeye, ' Anayasanın, halkoylaması sonucu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası olarak kabul edildiğinin usulünce ilânı ile birlikte, halkoylaması tarihindeki Millî Güvenlik Konseyi Başkanı ve Devlet Başkanı (Kenan Evren), Cumhurbaşkanı sıfatını kazanarak, yedi yıllık bir dönem için, Anayasa ile Cumhurbaşkanına tanınan görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır' hükmü eklendi. Böylece bugünkü Anayasa ile birlikte Kenan Evren'in Cumhurbaşkanlığı da halka onaylatılmış oldu. Evet; Türkiye'de sadece Cumhurbaşkanı'nı seçmek için bir halkoylamasına gidilmedi. 1982'de yapılan, Anayasa için gidilen referandumun içine Kenan Evren'i 'plebisit' bile sayılamayacak bir usulle yerleştirmekti. Diğer yandan 1982 referandumu yasaklıydı, o kadar ki Anayasa'ya hayır oyunu simgeleyen mavi renklerin gazetelerde kullanılması bile fiilen yasaklanmıştı. 2- Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminin en önemli boyutu seçimi halkın yapacak olması mı? Evet. Cumhurbaşkanı için gerçek bir halk oylaması cumhuriyet tarihinde ilk kez yapılacak. Türkiye anayasalarının 'tepkisel' olma özelliği Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesine ilişkin anayasa değişikliğine de yansıdı. 3- Anayasaların tepkisel olma özelliği ne demek? Kendilerinden önceki dönemin sorunlarına odaklanan hükümlerle inşa edilmeleri demek. Örneğin 12 Eylül darbesini yapan generallerin son biçimini verdiği 1982 Anayasası, 1980 darbesi öncesindeki istikrarsız dönemin önemli nedenlerinden birini 'yürütme organının güçsüzlüğünde' görmüştü. Bu noktadan hareket edilince yürütme organını yer yer yasama organına rağmen güçlendiren, nihayet parlamenter sistemi zorlayan bir cumhurbaşkanı modeli Aayasa'ya yerleştirildi. 1982 Anayasası'nın diğer önemli tepkisel özelliği, 1980 öncesindeki sorunların önemli bir nedeni olarak özgürlükleri görmesi ve buradan hareketle devleti korumaya yönelirken temel hak ve özgürlükler alanını anabildiğine daraltması oldu. Böylece, defalarca değiştirilmesine rağmen Türkiye'nin ihtiyaçlarına çağdaş değerlere uydurulamayan bir anayasa ortaya çıktı. 4- Cumhurbaşkanını halkın seçmesine yönelik anayasa değişikliği neden 'tepkisel olma' özelliği taşıyor? TBMM Nisan 2007'de Türkiye'nin 11. Cumhurbaşkanı'nı seçmek üzere toplandığında askerde hareketlilik gözlendi. Sonunda AKP adayı Abdullah Gül 'ün seçilmesi kesin olan oylama turlarının ilkinin yapıldığı günün akşamı Geelkurmay Başkanlığı 'e-muhtıra' olarak bilinen 27 Nisan bildirisini yayımladı. Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt , kendisinin kaleme aldığını duyurduğu bu bildireden yaklaşık iki hafta önce de 'sözde değil, özde Atatürkçü bir cumhurbaşkanı istediklerini, başkomutan olması nedeniyle Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin kendilerini ilgilendirdiğini' öne sürmüştü. Cumhurbaşkanlığı seçimi için parlamentoda ilk tur oylamanın yapıldığı 27 Nisan'da gece yarısına doğru yayımlanan bu bildiriyi, oylamanın CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürülmesi izledi. CHP, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu 'nun görüşü doğrultusunda Cumhurbaşkanı seçimi için yapılan ilk tur oylamada karar yeter sayısı olan üçte iki çoğunluğun (367) toplantı için de yeter sayı olması gerektiğini öne sürdü. Bir başka deyişle; TBMM Genel Kurulu'nun, Anayasa uyarınca birinci turda cumhurbaşkanını en az 367 milletvekilinin oyuyla seçebileceği, bu nedenle Genel Kurul'un toplanması için de en az 367 milletvekilinin hazır bulunması gerektiği öne sürüldü. CHP bu görüşten hareketle, birinci tur oylamanın yapıldığı Genel Kurul toplantısının, 367 milletvekili bulunmadan açıldığını öne sürerek, iptal edilmesini istedi. Anayasa Mahkemesi de '367 kararı' olarak bilinen kararıyla bu talebi kabul etti. 4- Anayasa Mahkemesi'nin kararı ne anlama geliyordu? Aslında bu durum, Cumhurbaşkanlığı seçim turlarının, muhalefet milletvekilleri Genel Kurul'a katılmadan başlayamayacağı anlamına geliyordu. Zira AKP'nin 367 milletvekili yoktu. Bu karar üzerine parlamentodan 22 Temmuz 2007 tarihi için erken seçim çıkartan AKP Hükümeti, 'madem cumhurbaşkanını parlamentoda seçtirmiyorsunuz, biz de halka gideriz' görüşünden hareketle Cumhurbaşkanı'nı halkın seçmesini öngören bir anayasa değişikliği yapmaya karar verdi ve Ekim 2007'de yapılan referandumla bu değişiklik Anayasa'ya girdi. 5- Anayasalar ve değişikliklerin tepkisel olmasının sakıncası var mı? Evet! Anayasalar, devletin temel yapısı ile hak ve özgürlükler düzenini belirleyen çerçeve metinler olarak çok değiştirilmesi öngörülmeyen 'ana' yasalardır. Bu nitelikleriyle geçmişe odaklanmaktan çok, ama geçmişin birikimiyle geleceğin ihtiyaçlarını öngören metinler olması beklenir. Nitekim aynı anayasa değişikliği referandumuyla milletvekili seçimlerinin süresi 5 yıldan 4 yıla çekildi, ancak aradan uzun bir süre geçmeden Başbakan Erdoğan 'Hata yaptık' dedi. 6- Cumhurbaşkanını halkın seçmesi neden tartışmalı? Bu değişiklik de askerin Cumhurbaşkanlığı seçimine müdahale girişimi ve Anayasa Mahkemesi'nin 367 kararına tepki olarak Anayasa'ya sokuldu. Böylece mevcut yetkileriyle zaten parlamanter sistemi alabildiğine zorlayan, tek başına yaptığı işlemlerde bile siyasal sorumluluğu bulunmayan Cumhurbaşkanı'nın konumu daha da güçlendirilmiş oldu. 1982 Anayasası'nda, yürütmeyi güçlendirme eğilimiyle ve o makama darbenin lideri Kenan Evren'in oturacağı da düşünülerek, parlamenter sistemin öngördüğü 'yetkisiz ve yetkisiz olduğu için sorumsuz cumhurbaşkanı' modeli zorlandı. Sonuçta ortaya 'yetkili, ama sorumsuz bir cumhurbaşkanı' modeli ortaya çıktı. Halkoyu ile seçilme bu çarpıklığı daha da artırmış bulunuyor. Anayasa'ya göre 'partiler üstü, tarafsız konumda' olması gereken cumhurbaşkanı partilerin yürüteceği seçim kampanyalarıyla seçilecek. 7- Parlamenter sistemde halkoyuyla seçilmiş bir cumhurbaşkanı ne gibi sorunlar çıkarabilir? 1982 Anayasası'ndaki yetkilerle ve halkoyuyla seçilmiş, siyasal sorumluluğu bulunmayan bir cumhurbaşkanı, siyasi sorumluluğu üstlenen hükümeti bazı noktalarda, atama, kararname ve yasama süreçlerinde kilitleyebilir. Aslında AKP, parlamentoda en az 367 kişinin katılacağı toplantıya imkân verecek bir uzlaşmanın sağlanamamasına tepki olarak cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi esasını getirdi. Ancak bu kez de halk tarafından seçilmiş cumhurbaşkanıyla ile yine halkoyuna dayanan başbakan arasında büyük uzlaşmazlıklar yaratabilecek melez bir sistem ortaya çıkmış oldu. Üstelik seçilme usulü nedeniyle cumhurbaşkanı iktidar partisinden (dolayısıyla başbakandan) çok daha yüksek bir halk desteğine sahip olabilecek. Zira cumhurbaşkanı ilk turda salt çoğunluğun, ikinci turda da kullanılan oyların çoğunluğunun oyuyla seçilebilecek. 50 milyon seçmen ve katılımın yüzde 80 (40 milyon) olduğu bir halkoylaması varsaydığımızda ilk turda seçilmiş bir cumhurbaşkanı 20 milyondan fazla seçmenin desteğini almış olacak. (İkinci turda olası ittifaklar bu sayıyı artırabilir). Örneğin AKP, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde yaklaşık 16,5 milyon, seçmen sayısı ve katılım oranı örneğimize paralel olan 12 Haziran 2011 seçimlerinde 21 milyon 400 bin oy aldı. AKP'nin seçmen desteğinin Türkiye'deki ortalamanın çok üzerinde olduğu da düşünüldüğünde, genel olarak iktidar partilerinden daha fazla seçmen desteğine sahip, dolayısıyla hükümetlerle çekişme ihtimali yüksek bir cumhurbaşkanı modeli getirildiğini söyleyebiliriz. 8- Köşk-Hükümet çekişmesi dışında da pratik sorunları olan bir süreç karşısında mıyız? Evet. Sistemin temel sorunu cumhurbaşkanıyla hükümetin çekişme ihtimalinin yüksek olması. Ancak başka pratik sorunlar da var. Türkiye, Anayasa'daki 'sorumsuz' statüsü devam eden bir cumhurbaşkanını halkın seçeceği bir sürece giriyor. Cumhurbaşkanının sorumsuzluğu, yetkisizliğine dayanıyor. Dolayısıyla seçmene hitap eden icraat yapma yetkisi ve imkânı bulunmayan bir cumhurbaşkanı nasıl bir seçim kampanyası yürütecek, halktan ne vaat ederek oy isteyecek? Örneğin 'temel eğitimi şu kadar yıla çıkaracağım', 'emekli aylıklarını artıracağım', 'dış politikayı şu çizgiye getireceğim', 'yeni vergi düzeni kuracağım' gibi vaatlerde bulunamayacağına göre kampanya dönemi de bu 'melez sistem'e özgü olacak. Gerçekte, 'tarafsız Cumhurbaşkanlığı' için seçim kampanyalarını aday gösteren partiler yürütecek. 9- AKP bu süreci öngöremedi mi? Görememiş olamaz. Ancak AKP, özellikle Başbakan Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanını halka seçtirme planını, başkanlık sistemine geçiş projesinin bir aşaması olarak değerlendirdi. Ve bu 'melez sistem'in başkanlığa evrileceğini düşündü. TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve Anayasa Hukuku Profesörü AKP'li Burhan Kuzu da, tartışmalar sırasında bu planı telaffuz etmişti. Ancak AKP TBMM'de parlamenter sistemi başkanlık ya da yarı başkanlık sistemine çevirecek sandalyeye sahip olmadığı için daha önce parlamenter sistem içinde fazla güçlü bulduğu Cumhurbaşkanlığı'nın pozisyonununu daha da güçlendirmiş oldu. HUKUKİ SÜREÇ 10- Cumhurbaşkanı Gül'ün görev süresi ne zaman dolacak? Seçilmesini izleyen yedinci yılın sonunda. Bir başka deyişle, 28 Ağustos 2007'de 11. Cumhurbaşkanı olarak seçilen Abdullah Gül'ün görev süresi -tartışmalı olmakla birlikte- Anayasa uyarınca 28 Ağustos 2014'te bitecek. 11- Neden tartışmalı? Zira 2007'de referandumla yapılan değişikliğin sonucu olarak Anayasa'da 'Cumhurbaşkanı'nın görev süresi beş yıldır' hükmü var. Dolayısıyla Gül'ün süresinin de Anayasa'nın emredici hükmü doğrultusunda, yani 5. yılın sonunda bitmesi gerekirdi, görüşü ortaya atıldı. Bu tartışmanın sonunda, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'na 'geçici madde' eklendi ve 'Onbirinci Cumhurbaşkanının görev süresi yedi yıldır' dendi. Böylece 'Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır' hükmü bulunan Anayasa'dan üstün bir yasa yaratılmış, 'Anayasa'nın üstünlüğü' ilkesi ihmal edilmiş oldu. 12- Eski anayasa hükmüne göre seçilmiş Cumhurbaşkanı'nın görev süresi de o hükme göre düzenlenemez mi? Evet, bu yönde de görüşler oldu. AKP ve hükümet sözcüleri de bu görüşü savundu. Ancak burada önemli bir çelişkiye düşüldü. Eski Anayasa hükmüne göre seçilmiş cumhurbaşkanının süresini, anayasa değişikliğiyle bu süreyi beş yıla indirmelerine rağmen, 'yedi yıl' olarak düzenlediler. Oysa aynı anayasa değişikliğiyle milletvekilliği süresi de beş yıldan dört yıla indirildi, ancak eski hükme göre seçilmiş milletvekilleri için 'süreleri beş yıldır' denmedi! 22 Temmuz 2007 seçimleri yapılırken o sıradaki Anayasa hükmüne göre 5 yıllığına seçilen milletvekillerinin süresi, Ekim 2007'deki Anayasa değişikliğiyle 4 yıla indirildi. Yani aynı referandumda yapılan iki anayasa değişikliği var ve 'cumhurbaşkanı için görev süresi eski anayasaya göre', milletvekilliği için 'görev süresi yeni anayasa değişikliğine göre' düzenlenmiş oldu! 13- Cumhurbaşkanı nasıl seçilecek? Anayasa ve Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'na göre halkoyuyla yapılacak. Birinci turda kullanılan oyların salt çoğunluğunu alan aday Türkiye'nin 12. Cumhurbaşkanı olacak. Eğer ilk turda hiçbir aday salt çoğunluğun oyunu alamazsa, ikinci tura, birinci turda en çok oy almış iki aday katılacak. Bu turda geçerli oyların çoğunluğunu alan aday cumhurbaşkanı seçilmiş olacak. İkinci turda adaylardan birinin çekilmesi veya vefatı gibi bir durum olursa, yerine ilk turdaki adaylar içinde en çok oy alan kaydırılacak. 14- Turlar arasında ne kadar bir süre bulunacak? İki hafta. İlk turda hiçbir aday kullanılan oyların salt çoğunluğunu alamazsa, ikinci tur, birinci turu izleyen ikinci pazar günü yapılacak. 15- Kimler aday olabilecek? Anayasa'ya göre, 'Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş ve yüksek öğrenim yapmış Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri veya bu niteliklere ve milletvekili seçilme yeterliğine sahip Türk vatandaşları arasından' seçilecek. 16- Nasıl aday gösterilecek? Cumhurbaşkanlığına aday gösterme yetkisi TBMM çatısı altında toplanmış durumda ki, adaylığa ilişkin bu sınırlamayı da eleştirenler oldu. Cumhurbaşkanlığı'na 'Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi yirmi milletvekilinin yazılı teklifi' ile mümkün. Ayrıca, en son yapılan milletvekili genel seçimlerinde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde 10'u geçen siyasi partiler ortak aday gösterebilecek. 17- Cumhurbaşkanı kaç yıllığına seçilecek? 5 yıllığına ve iki kez seçilebilecek. 18- Cumhurbaşkanlığı seçim süreci ne zaman başlayacak? Anayasa ve Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu uyarınca, mevcut cumhurbaşkanının görev süresinin bitmesinden önceki 60 gün içinde seçim sürecinin tamamlanması gerekiyor. Abdullah Gül 28 Ağustos 2007'de cumhurbaşkanı seçildi. Buna göre, cumhurbaşkanı seçim süreci 28 Haziran'da başlayacak ve 28 Ağustos 2014 tarihine kadar bitmiş olacak. 19- Seçim ne zaman yapılacak? Seçim takvimini belirleme yetkisi olan tek organ konumunda bulunan Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından henüz ilan edilmiş resmi bir takvim yok. YSK'nın, resmen ilan etmemekle birlikte ilk tur için 10 Ağustos, gerek olursa ikinci tur için de 24 Ağustos tarihlerini öngördüğü biliniyor. YSK Başkanı Sadi Güven , bir tarih planladıkarını, ancak çalışmaları sürdürdüklerini açıklamıştı. YSK'nın açıklayacağı seçim takvimi, geçici ve kesin adaylık sürelerini de içerecek. 20- Yurtdışındaki Türk vatandaşları da oy kullanabilecek mi? Evet. YSK Başkanı Güven'in verdiği bilgilere göre, 500'ün üzerinde Türk seçmenin yaşadığı 56 ülkedeki 118 temsilcilikte sandık kurulacak. 500'ün altında seçmen bulunan ülkeler düşünüldüğünde 126 ülkeye sandık kurulacağını hesaplayan YSK, bu sayıyı pratik bulmadığı için 56 ülkeyle yetinilecek. Yurtdışında oylama süresi 4 gün olacak. Bu ülkelerdeki oylar tutanağa nakledilecek, daha sonra 'saklama kurulları'nca torbalara konarak mühürlenecek ve Türkiye'ye gönderilecek. 21- Cumhurbaşkanı adayları yardım alabilecek mi? Belli sınırlamalar dahilinde, evet. Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanuu'na göre, 'adaylar, yabancı devletlerden, uluslararası kuruluşlardan, tüzel kişilerden ve Türk uyrukluğunda olmayan gerçek kişilerden bağış ve yardım alamayacaklar.' Bunun dışında 'her bir kişinin adaylara yapabileceği nakdî yardım miktarı, her bir tur için en yüksek devlet memuruna mali haklar kapsamında fiilen yapılmakta olan her türlü ödemelerin bir aylık brüt tutarını' geçemeyecek. Adayların 'ödünç niteliğinde para kabul edemeyeceğini' de hükme bağlayan kanuna göre, nakdî yardımlar makbuz karşılığında alınarak 'seçim hesabı'na yatırılacak ve başka bir amaç için kullanılamayacak. Kanun ayrıca, adayların YSK tarafından belirlenecek adaylık başvurusu süresi içinde mal bildiriminde bulunmalarını ve 'seçilen' adayın mal bildiriminin, seçim sonuçlarının kesinleşmesinin ardından Resmî Gazete'de yayımlanmasını öngörüyor. 22- Oy pusulası nasıl olacak, oylar nasıl kullanılacak? Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu uyarınca, oylamalarda kullanılacak filigranlı birleşik oy pusulasında “Cumhurbaşkanı Adayları” ibaresi ile YSK tarafından çekilen kuraya göre sırası belirlenen adayların adı ve soyadı yer alacak. Seçmen, sandık kurulunca kendisine verilen birleşik oy pusulası ve “Evet” ya da “Tercih” yazılı mührü oy pusulasında tercih ettiği adaya ait özel daire içine basmak suretiyle kullanacak. SİYASİ SÜREÇ 23- Tayyip Erdoğan'ın aday olma değerlendirmesini neler etkileyebilir? Erdoğan'ın 'halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanı' olmak istediği AKP içinde de konuşuluyor. Ancak diğer yandan, özellikle 17 Aralık sürecinden sonra oğlu Bilal Erdoğan 'ı da kapsayan soruşturma sürecinde hükümet başkanı olarak attığı adımları (Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu değişikliği, polis ve yargıdaki tayinlerv.s), Köşk'te atamama ihtimali Erdoğan'ın kararını etkileyebilir. Çankaya'ya çıkınca ANAP'a hakim olamayan Turgut Özal ve DYP'ye hakim olamayan Süleyman Demirel tecrübesi AKP'de de konuşuluyor. 24- Erdoğan'ın Köşk'e çıkması durumunda Gül Başbakan olabilir mi? Hayır. Zira Anayasa'nın 109. maddesine göre 'Başbakan, Cumhurbaşkanınca, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri arasından' atanabiliyor. Gül Köşk'ten indiğinde, hemen milletvekili olmayacağı için Başbakan olarak atanamayacak. 25- 2003 yılında Tayyip Erdoğan için işletilen 'ara seçim' formülüyle Gül milletvekili olamaz mı? Hayır. Yine Anayasa'ya göre, genel seçimlere bir yıl kala ara seçim yapılamıyor. Gül Ağustos ayında Köşk'ten indiğinde, Haziran 2015'te yapılması gereken genel seçimlere yaklaşık 10 ay kalmış olacak. Ara seçim mümkün olsaydı bile, seçim takvimi v.s gibi süreçler nedeniyle, yeni cumhurbaşkanının görevlendireceği bir ismin hükümeti kurarak başbakanlığı üstlenmesi gerekecekti. Gül'ün başbakanlık için 'TBMM üyesi' olmasını sağlayacak anayasa değişikliği haricindeki ve 'sıra dışı' tek imkân, önce parlamento dışından bakan yapılarak 'TBMM üyesi' statüsüne kavuşması olabilir. Ancak bu süreçte de, Erdoğan'dan sonra yeni hükümeti kuracak bir 'başka' başbakan gündeme gelecek. Elbette bu cevaplar, Erdoğan'ın, Köşk'e çıkması durumunda, Abdullah Gül gibi 'özgül ağırlığı' bulunan bir Başbakan'la çalışmak isteyip istemeyeceği yolundaki ihtimalleri ihmal ediyor.T 24
RTÜK'ten 'Ceza' Açıklaması!
RTÜK, seçim döneminde sürecin raporlama kısmıyla ilgilenen Kurulun herhangi bir kuruluşu hedef alması veya kayırması söz konusu olmadığını savunarak, 'Bütün süreçler tarafsızlık içerisinde ve hukuka uygun olarak yürütülmektedir. Bununla birlikte, yüksek miktarda ceza alan bazı medya hizmet sağlayıcılar ile bu kuruluşlarla bağlantılı medya kuruluşlarının haberlerinde ve yorumlarında Üst Kurulu hedef alarak, tarafsız bir kurumu ve kamu görevlilerini siyasi tartışmaların içine çekmeye çalıştıkları görülmektedir. Bu kapsamda Üst Kurul üyeleri yaftalanıp, uzmanların ve birim amirlerinin isimleri afişe edilerek hem hedef gösterilmekte hem de sadece görevlerini yapan bu kişiler üzerinde baskı oluşturulmaya çalışılmaktadır' dedi. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), yaptığı yazılı açıklamada, seçim döneminde Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) belirlediği esaslara uymayan yayın kuruluşlarına ilişkin raporlar hazırlanırken herhangi bir kuruluşun hedef alınmasının veya kayrılmasının söz konusu olmadığını ifade etti. RTÜK'ün, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetleri sektörünü düzenlemek ve denetlemek amacıyla kurulmuş, idari ve mali özerkliğe sahip, tarafsız bir kamu tüzel kişiliği olduğunun belirtildiği açıklamada, YSK'nın RTÜK ile özel radyo ve televizyon kuruluşlarının seçim döneminde uyacakları yayın ilkelerini kararlarıyla belirlediği anımsatıldı. RTÜK'ün geniş katılımlı toplantılar düzenleyerek, seçim süreci ve YSK'nın ilan ettiği yayın esasları konusunda tüm medya hizmet sağlayıcılarını bilgilendirdiğinin ifade edildiği açıklamada, 'Seçim döneminde YSK tarafından ilan edilen ülke çapında yayın yapan radyo ve televizyon kuruluşlarının yayınları Üst Kurulca denetlenmiş, YSK'nın belirlediği esaslar kapsamındaki yayınlarla ilgili uzman raporları hazırlanmıştır. Söz konusu uzman raporları Üst Kurulca görüşülüp değerlendirildikten sonra karar için her hafta düzenli olarak Yüksek Seçim Kuruluna intikal ettirilmiştir' denildi. 110 PROGRAM HAKKINDA CEZA VERİLDİ 1 Ocak-30 Mart 2014 tarihleri arasındaki mahalli idareler seçim dönemi boyunca, RTÜK uzmanları tarafından 51 yayın kuruluşu hakkında toplam 192 rapor hazırlandığının ve YSK'ya gönderildiğinin kaydedildiği açıklamada, 192 rapordan 163'ünün RTÜK uzmanlarının seçim dönemindeki rutin denetimlerinin sonucunda oluşturulduğu belirtildi. Çeşitli siyasi partilerin şikâyet başvuruları üzerine YSK'nın resmi talebiyle yapılan denetimler sonucunda da 35 rapor hazırlandığının vurgulandığı açıklamada, Saadet Partisinin, MHP Ankara Belediye Başkan Adayının ve siyasi partilerin AK Parti reklamıyla ilgili şikâyet başvuruları üzerine hazırlanan raporların da bu kapsamda olduğu ifade edildi. 192 rapordan 119'unun YSK tarafından değerlendirilerek 9 hakkında 'müeyyide uygulanmasına gerek olmadığına' karar verildiğinin kaydedildiği açıklamada, 110 rapor hakkında ise yayın ihlali görüldüğü, YSK tarafından 36 uyarı ve 74 program durdurma kararı verdiği anımsatıldı. YSK'nın program durdurma kararlarının yayın ihlalleri tekrarlandıkça, 1 kez program durdurmadan başlayıp 10 kez program durdurmaya kadar her seferinde bir eklenerek kademeli olarak artış gösterdiği, durdurulan programların sayısı da buna bağlı olarak yükseldiğine dikkat çekilen açıklamada, YSK'nın verdiği cezalar şöyle açıklandı: 'TRT Haber'e 2, TRT Türk, Cnn Türk, Beyaz TV, Samanyolu Haber, A Haber, Bugün TV, Kanal 5, Cem TV, Ülke TV, TGRT Haber, Koza, 24, Sokak, Kanal D, Meltem TV, Bengü Türk, Flash TV, Haber Türk, NTV, NTV Avrupa, Haber Türk, Mehtap TV, TV net, +1 TV, 360 TV, Fox TV, Halk TV, Pamukkale TV, Em TV, TV 10, Kayseri TV, Ulusal 1, Atlas TV, Adana TV, Kanal A ve Mesaj TV'ye 1'er uyarı müeyyidesi uygulanması. Beyaz TV'ye 10 durdurma kararıyla 55 program, Samanyolu Haber ve A Haber'e 9'ar durdurma kararıyla 45'er program, Bugün TV'ye 5 durdurma kararıyla 15 program, Kanal 5, Cem TV, Ülke TV ve TGRT Haber'e 4'er durdurma kararıyla 10'ar program, Koza, 24 ve Sokak'a 3'er durdurma kararıyla 6'şar program, Kanal D, Meltem TV ve Bengü Türk'e 2'şer durdurma kararıyla 3'er program, Flash TV, Haber Türk, NTV, NTV Avrupa, Haber Türk, Mehtap TV, TV Net, +1 TV, 360 TV, Fox TV ve Halk TV'ye ise 1'er program durdurma cezası.' 'SÜREÇLER TARAFSIZLIK İÇERİSİNDE VE HUKUKA UYGUN OLARAK YÜRÜTÜLMEKTE' Sürecin raporlama kısmıyla ilgilenen Üst Kurulun herhangi bir kuruluşu hedef alması veya kayırmasının söz konusu olmadığının savunulduğu açıklamada, 'RTÜK'e kanunla verilen görevlerin gerektirdiği asli ve sürekli hizmetler, Üst Kurul Uzmanları ve Üst Kurul Uzman Yardımcılarından oluşan meslek personeli ve idari personel eliyle yürütülmektedir. Yayınlar 6112 Sayılı Kanun ve ilgili mevzuata uygun olarak incelenip değerlendirilmekte, ihlal görülen durumlarda rapor tanzim edilmektedir. Uzman raporları daha sonra Üst Kurulda görüşülüp karara bağlanmaktadır. Seçim döneminde ise raporlar Üst Kurulda görüşüldükten sonra ihlal olanlar veya olmayanlar şeklinde bir ayrım yapılmaksızın nihai karar için Yüksek Seçim Kuruluna gönderilmektedir. Bütün süreçler tarafsızlık içerisinde ve hukuka uygun olarak yürütülmektedir' denildi. Yüksek miktarda ceza alan bazı medya hizmet sağlayıcılar ile bu kuruluşlarla bağlantılı medya kuruluşlarının haberlerinde ve yorumlarında Üst Kurulun hedef alınarak, tarafsız bir kurumu ve kamu görevlilerini siyasi tartışmaların içine çekmeye çalıştıklarının görüldüğünün iddia edildiği açıklamada, 'Üst Kurul Üyeleri yaftalanıp, uzmanların ve birim amirlerinin isimleri afişe edilerek hem hedef gösterilmekte hem de sadece görevlerini yapan bu kişiler üzerinde baskı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Tamamen yanlış bilgiler içeren, ayrımcı bir üslupla kaleme alınan bu maksatlı haberler, yayınlayan kuruluşların, demokratik düşünce, kişilik haklarının korunması ve medya etiği bağlamında hangi seviyede olduklarını açıkça ortaya koymaktadır. Haberlerde adları geçen kurum personeli her türlü hukuki yola başvuracaktır' değerlendirmesine yer verildi. (ANKA)---
Ulusal Yayın Yapan Kaç Özel Televizyon ve Radyo Var?
Yüksek Seçim Kurulu (YSK), ulusal düzeyde yayın yapan özel televizyon ve radyoları belirledi. YSK'nın Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan kararında, 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun'un Kurula bu konuda yetki verdiği belirtildi. Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 3. maddesinde, 'bölgesel yayın', 'ulusal yayın' ve 'yerel yayın' tanımlarının yapıldığı anımsatılan kararda, yayının yapıldığı yer kavramından, yayın yönetim ve merkezinin bulunduğu yerin anlaşılması gerektiği belirtildi. Kararda, bu ölçütlere göre Türkiye'de ve Türkiye'ye yönelik ülke çapında Türkçe yayın yapan özel televizyonlar ve radyolar şöyle sıralandı: 'Show TV, Cine 5, Haber Türk, 24, Cnn Türk, Kanal D, TV 2, CNBC-e, Flash TV, Kanal 7, Fox, Star TV, TV 8, TV Net, NTV, STV, ATV, Koza, Asu TV, Show Türk, Altaş TV, TV 5, TV 10, 360 TV, Ülke TV, Bugün TV, Kanal Fırat, Pamukkale, Kanal B, Sokak, 1, İMC, Evren TV, Em TV, Halk TV, Haberaks, Aksu TV, Türkiyem, Kanal S, Beyaz TV, Çay TV, Kanal 35, Yeni Kocaeli TV, Bengü Türk TV, KRT, 365, Anadolu TV, TV Kayseri, Kanal 3, Meltem TV, TV 1, NTV Avrupa, TV 52, Adana TV, Rehber, Cem TV, Samanyolu Haber, Anadoluda Vuslat, Mehtap TV, Barış TV, Medya TV, Eurostar, Tek Rumeli TV, TGRT Haber, A Haber, ATV Avrupa, Ulusal 1, Kanal Urfa, Uzay TV, 7/24, Kral FM, Akra FM, Show Radyo, Best FM, Mega Radyo İstanbul, Radyo D, Radyo Mehtap, Radyo 7, Radyo Cihan, Meltem FM (Uhud FM), NTV Radyo, Burç FM, Semerkand Radyo, TGRT FM, Radyo Turkuvaz (A Haber Radyo), Kanal Türk Radyo, Moral FM, Alem FM, Radyo Slow Time, Kral Pop, Radyo Seymen, Number 1 Türk FM, Pal FM, Radyo 35, Slow Türk, Radyo Viva, Number One, Joytürk FM, Virgin Radyo, Power Türk, Metro FM, Süper FM, Radyo Müzik, Power FM.' Kararda, uydu yayını da yapan bölgesel televizyon kanallarının ise Doğu TV, Ege TV, Kanal 5, Kon TV, Köy TV, Mesaj, Kadırga TV, Kaçkar TV, Kanal A, Kanal Türk olduğu belirlendi. (AA)
YSK Demirtaş'ın Hesabını İptal Etti
Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş adına Garanti Bankası Diyarbakır Şubesi'nde açılan kamusal bağış hesabı, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) itirazı nedeniyle iptal edildi. VATANDAŞLAR PARASINI GERİ ALABİLİR HDP’den yapılan yazılı açıklamada, 'Hesaba para aktaran yurttaşlar, yatırdıkları miktarı bankadan geri alabilirler. Yaşanan bu iptal Garanti Bankası ile YSK arasında yaşanan anlaşmazlıktan kaynaklanmıştır.' ifadeleri yer aldı. Sondakika
Mansur Yavaş'tan AYM Kararına İlk Yorum
Mahkemesi'nin Ankara seçimlerine ilişkin verdiği ret kararı hakkında Twitter'dan açıklama yaptı.Anayasa Mahkemesi, CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş ile CHP'nin yerel seçim sonuçlarına ilişkin yaptığı başvuruları reddetti. Mansur Yavaş AYM'nin kararı üzerine Twitter'dan açıklama yaptı. İşte Yavaş'ın yaptığı açıklama: Anayasa Mahkemesi kararina ilişkin bazı açıklamalar yapacağim. Henüz gerekçeli karar açıklanmamakla birlikte basından aldığım bilgilere dayanarak yazıyorum. AYM Ankara seçimlerinde hile ya da usulsuzluk yoktur demiyor. Anayasanın 79. maddesine göre YSK'nin kararları aleyhine bireysel başvuru yapılamaz da demiyor. 30 mart seçimi YEREL SEÇİMDİR. AIHS de yerel seçime ilişkin hüküm yoktur bu nedenle inceleyemiyoruz diyor. Yani bu seçim Genel secim olsaydı incelerdik diyor. O zaman benim anladığım Yerel Seçimlerde her sey serbesttir. Isteyen dilediği usuzlugu vs yapabilir anlami çıkıyor. Ayrıntılı açıklamalara devam edeceğim. Halkına zam ile personeline zulum ile davrananları sonuna kadar takip etmek aldiğımız oyların hakkı için boynumuzun borcudur. Bu sonuctan hic kimse Ankara seçimlerinde usulsuzluk hile vs yoktur sonucunu çıkarmamalıdır. Yaradanın da bir hesabı vardır şüphesiz. AYM kararı Oybirliği ile değil OYCOKLUGU ile vermistir. Aylardır AYM üzerine YSK kararları aleyhine bireysel başvuru olmaz diyenler haksız çıkmış ve mahkemeyi baski altina almaya calistiklari ortaya cikmistir. SONUÇ Genel Seçimde usulsuzluk hile yasak Yerel Seçimde her şey serbest anlamı cikmaktadir. AYM'nin dosyayi Yetkisizlik nedeniyle incelememiş olması yuzunden araştırma yapılmamış ve şaibe aynen devam etmektedir. Oysa Mahkemelerin en temel görevi Anayasal hakların ve seçme seçilme hakkının güvence altına alınmasıdır. Bu durumda kime güveneceğiz???? Cumhuriyet
YSK AK Parti'nin Başvurusunu Reddetti
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop'un, yurt dışında özellikle Almanya ve Avusturya gibi Türk vatandaşlarının yoğun yaşadığı ülkelerdeki seçmenlerin oylarını seçimin ilk veya son günü en yakın sandığa giderek kullanabilmelerine imkan sağlanması için Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) başvurduğu ortaya çıktı. Bugün acilen toplanan YSK AK Parti'nin başvurusunu reddetti. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), yurt dışında özellikle Almanya ve Avusturya gibi Türk vatandaşlarının yoğun yaşadığı ülkelerdeki seçmenlerin oylarını seçimin ilk veya son günü en yakın sandığa giderek kullanabilmelerine imkan sağlanması için Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop'un yaptığı başvuruyu reddetti. Bu karar uyarınca YSK'nın belirlediği tarihler arasında randevusunu alan veya randevu almayıp nerede ve hangi saatte oy kullanacakları sistem tarafından belirlenen seçmenler, randevu tarihlerinde oylarını kullanmazlar ise bulundukları yerde kesinlikle oy kullanamayacak. Randevu tarihinde oyunu kullanamayan seçmenler, 10 Ağustos'a kadar ise gümrük kapılarında oy verebilecek. YSK'nın açıkladığı seçim takvimine göre, yurt dışındaki vatandaşlar randevu aldıkları günde, randevu almayanlar sistemin kendileri için belirlediği günde oylarını kullanabilecek. Randevu alıp da oyunu kullanamayanlar ise 10 Ağustos'a kadar gümrük kapılarında oy verebilecek. Yurt dışı seçmen kütüğünde kayıtlı 2 milyon 798 bin 709 kişi bulunmasına rağmen randevu alanların sayısının 248 bin 287'de kalması Ak Parti'yi harekete geçirdi. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, yurt dışı temsilciliklerde kurulan sandıklarda seçimin ilk günü veya son günü seçmenlerin sandık başına giderek oylarını kullanabilmelerine imkan sağlanması için YSK'ya başvurdu. YSK reddetti YSK heyeti, Şentop'un bu başvurusunu görüşmek üzere bugün saat 15.00'te toplandı. Heyet oybirliğiyle başvuruyu reddetti.  Türker Karapınar/Milliyet