onedio

Bursaspor Haberleri

Bursa'da 1963 yılında kurulan spor kulübüdür. Birçok spor dalına çatısı altında bulunduran Bursaspor, futbol takımıyla ismini duyurmuştur. Kulübün renkleri ise beyaz ve yeşildir.

Bursaspor Kulubü

Bursaspor, 1963 yılında 5 amatör kulübün birleşmesi ile Bursa ilinde kurulmuştur. Bunlar; Akınspor, Acar İdman Yurdu, Demirspor, İstiklalspor ve Pınarspor'dur. Ambleminde yer alan 5 yıldız da  bu 5 amatör kulüpten gelmektedir. Kulüp kurulurken renkleri Uludağ'ın yeşilinden ve karından seçilmiştir. Basketbol, masa tenisi, voleybol, yüzme, atletizm gibi birçok spor dalını bünyesinde bulunduran Bursaspor, futbol takımı ile tanınmıştır. 50 sezon boyunca Süper Lig'de faaliyet gösteren Bursaspor futbol takımı 2009-2010 yıllında Süper Lig şampiyonu olmuştur.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Dünya Kupasında Bosna Hersek’i Desteklememiz İçin 14 Sebep
Acısı acımız, mutluluğu mutluluğumuz, Avrupa'ya açılan kapımız. Mutfağıyla, düğünleriyle, gelenek, görenekleriyle, insanıyla bizden, içimizden. Türkiye'nin katılamadığı 2014 Dünya Kupasında gönülden desteklenmesi gereken yegane ülke. Brezilya, Arjantin, Kosta Rika, vs. iyi top oynuyor ama Bosna Hersek'i desteklemek için başka sebeplerimiz var bizim.
"Avrupa’da Kimse Türkiye’de Oynayan Futbolcuları Tanımıyor"
GALATASARAY Teknik Direktörü Roberto Mancini, Four Four Two dergisine çok önemli açıklamalarda bulundu. Roberto Mancini, yabancı kuralı hakkında da şunları söyledi: Bana göre çok kötü bir karar. Bunun milli takıma yardım ettiğini düşünen varsa gerçekten yanılıyor. Avrupa’da kimse Türkiye’de oynayan futbolcuları ve takım çalıştıran hocaları tanımıyor. Çünkü kimse bu ligi izlemiyor! TFF’nin esas problemi bu olmalı. Bu kural devam ederse Türkiye’deki takımların Avrupa’da kupa kazanma konusunda hiçbir şansı kalmaz. Four Four Two dergisinden Ahmet Yavuz'un yaptığı ve Barış Tekin'in görüntülediği randevu sırasında henüz Chelsea maçı oynanmamış, Galatasaray evinde ligin son sırasında bulunan Kayserispor’a kaybetmemişti. Haliyle futbol kamuoyunda da Mancini’ye karşı bir infial yaratılmamıştı. O bir hafta içinde İtalyan hocaya duyulan güven önemli bir yara aldı ve ortam bir anda gerildi. Ancak Mancini, röportajda verdiği cevaplarda başarının zaman isteyen bir hedef olduğu vurgusunu yapmıştı. “Daha gidecek çok yolumuz var” diyor İtalyan hoca. Sezon başı kampında takımın başında olmamasını, takımı kendisinin kurmamış olmamasını handikap olarak yorumluyor. SABIR VE SÜKUNETE DAVET EDİYOR Mancini, 2006-07 sezonunda Inter’i ikinci kez şampiyon yaparken kulüpte üçüncü sezonunu tamamlamıştı. O sezon Inter sadece bir maç kaybetmiş ve tam 97 puan toplamıştı. 2011-12’de Manchester City’yi 44 yıl aradan sonra şampiyon yaparken de takımdaki üçüncü sezonuydu. Her iki takımı da kendisi inşa etmiş ve tarihe iz bırakacak şekilde zirveye taşımıştı. Bu örnekler ve Mancini’nin verdiği cevapların satır arasındakiler, başarı için Galatasaraylıları sabır ve sükunete davet ediyor. G.SARAY TÜM PLANLARIMI DEĞİŞTİRDİ Galatasaray sizi buraya gelme konusunda nasıl ikna etti? Neden Türkiye’yi tercih ettiniz? Manchester City’den ayrıldıktan sonra bir yıl kulüp çalıştırmamaya karar vermiştim. Çünkü 36 yıldır ara vermeden çalışıyordum! Dinlenmeye ihtiyacım vardı. City’de geçirdiğim dört yıl da beni yıpratmıştı. Ekim ayında Galatasaray aradığında biraz düşündüm ve buraya gelmeye karar verdim. Çünkü bu benim için yeni bir deneyim demekti. Türkiye büyük bir ülke, Galatasaray da büyük bir kulüp... Avrupa’nın en iyilerinden biri. Bu yüzden buradayım. ALMAMIZ GEREKEN ÇOK YOL VAR Beklentilerinizi ve burada bulduklarınızı karşılaştırdığınızda mutlu musunuz? Mutluyum... Burada çok iyi bir ekiple çalışıyorum. Oyun formatımızı değiştirme konusunda çok çalıştık ve bence şimdiye kadar iyi iş çıkardık. Elbette hâlâ almamız gereken çok yol var. BENDE KENDİ TAKIMIMI KURMAK İSTERDİM Buraya geleli yaklaşık altı ay oldu. Bu süre içinde sizce takımı tam olarak kontrolünüz altına alabildiniz mi? Elbette her şeyi kontrol eden biri olmak istemiyorum. Benim görevim takımı yönetmek. Ama her teknik direktör gibi ben de kendi takımımı kurmak isterdim. Tabii ki başka bir teknik direktörün kurduğu takımı devralmak zordur. Üstelik başka bir ülkeden geldiyseniz... Ülkenin kültürünü tanımanız, kulübü, oyuncuları anlamanız gerekir. Çok fazla problem var ve bunlarla kısa zamanda başa çıkmak kolay değil. Futbolcuyken de sisteme yönelik düşünceleriniz var mıydı? Mesela “David Platt şurada, Veron burada oynamalı” der miydiniz? Kariyerim boyunca çok büyük oyuncularla oynadım. David Platt, Ruud Gullit, Juan Sebastian Veron, Dejan Stankovic, Sinisa Mihajlovic, Diego Simeone, Alessandro Nesta... Bu futbolcularla oynarken işler kolaydı. Onlara nerede oynamaları gerektiğini söylemenize gerek yoktu. Ama ben sahada bir teknik direktör gibi görev yapıyordum. Tabii bazı kötü huylarım da vardı. Gergin olduğumda takıma zarar verebiliyordum. Beni şimdi Galatasaray’da yardımcılığımı yapan Atillo’ya (Lombardo) sorun. O, İtalya’nın en iyi kanat oyuncularından biriydi. Ama sürekli ondan şikayet ederdim. Aslında bunu pek hak etmezdi (gülüyor). KAPTANDIM VE EN İYİSİYDİM Juan Sebastian Veron da futbolculuk günleriniz hakkında FourFourTwo’ya “Topu sürekli ona vermezseniz çok kızardı” demişti. Bu doğru mu? Evet doğru. Çünkü ben takımdaki en iyi oyuncuydum! Çok normal. Kaptandım ve en iyisiydim (gülüyor). Veron’u Sampdoria’ya getiren kişi de bendim. Çok gençti. Başkana “Onu alın, çünkü çok iyi bir oyuncu olma potansiyeli var” dedim. Ki bana göre dünyanın en iyi oyuncularından biri oldu. Ben kaptandım. Kaptanın çok fazla sorumluluğu var. Her şeyi kontrol etmesi gerekir. BİR MANCİNİ YETER Bugünlerde aktif futbolcular arasında Mancini stili bir oyuncu var mı? Bir tane yeter (gülüyor). Vusolin Boskov, müthiş bir teknik direktördü. Samporia’da, Real Madrid’de çalıştı. Bir gün çok kötü durumdaydım, sahadaki arkadaşlarımla da sorunlarım vardı. Bana takım arkadaşlarımın önünde “Soyunma odasının teröristisin” dedi (gülüyor). O yüzden bir Mancini yeter... Bir teknik direktör olarak efsane bir futbolcu olmanın avantajları ya da dezavantajları neler? Bazen çok zor. Çünkü bir takımın birinci sınıf oyunculardan oluşması genellikle mümkün olmaz. Ortalama yetenekteki oyunculardan da verim almasını bilmeniz gerekir. Bazı futbolcular, çok çalışarak bir şeyleri başarırlar. Özellikle kariyerimin başlarında bu konuda çok zorlandım. Bazı futbolculardan kolayca umudu kesiyordum. Ama deneyim kazandıkça bu konuda mesafe kat ettim. FUTBOLCULAR CİDDİ OLMALI Peki fiziksel ve mental olarak bir futbolcudan ne gibi beklentileriniz var? Futbolcular, futbol oynayabildikleri için çok şanslılar. Üstelik bunun için para kazanıyorlar! Tüm futbolcuların özel hayatlarına dikkat etmeleri gerekir. Çünkü bu işi en çok 20 yıl yapabilirler. Bu süre için ellerinden gelenin en iyisini yapmalılar. Ciddi olmalılar ve antrenmanda çok çalışmalılar. Her gün kendilerini geliştirmeye odaklanmalılar. 30 yaşında olsanız da öğrenecek bir şey vardır. Eğer kariyerinizin sonuna geldiyseniz artık geri dönüş yoktur. BEN POLİS DEĞİLİM Sizce Galatasaraylı oyuncular bunun farkında mı? Ben polis değilim. Geceleri onları kontrol etmek için peşlerine düşmüyorum. Onları özgür bırakıyorum. Ama eğer ciddi olmazlarsa ve özel hayatlarına dikkat etmezlerse iyi oynamayacaklarını anlamalılar. Çünkü sahada her şey ortaya dökülür. BURAK SOL FORVETTE OYNAYABİLİR Bugüne kadar Galatasaray’da çok sayıda taktik diziliş denediniz ve bununla ilgili sorulan sorulara da her seferinde “Önemli olan diziliş değil, mantalite” şeklinde cevap veriyorsunuz. Bununla tam olarak kastettiğiniz şey ne? Sahada her zaman 11 oyuncu vardır. Buna bir oyuncu daha ekleyemezsiniz. Oyuncuların pozisyonları belki ileri ya da geri 10- 15 metre değişebilir. Ancak sahada bir top var ve karşınızda da 11 oyuncu vardır. 4-3-3 ya da 3-5-2 oynayabilirsiniz. Bu çok önemli değil. Eğer maça iyi hazırlanmadıysanız, eğer takım arkadaşınıza yardım etmiyorsanız, eğer yüzde 100’ünüzü ortaya koymuyorsanız taktiği ne kadar değiştirirseniz değiştirin başarılı olamazsınız. Diğer taraftan bana göre her oyuncu farklı pozisyonlarda oynayabilmeli. Örneğin Burak’tan sağ kanatta, sağ forvet ya da sol forvet olarak oynamasını istiyorum. Çünkü Barcelona, Bayern Münih ya da Real Madrid gibi büyük kulüplerde her pozisyonda oynayabiliyor olmanız gerekir. Ayrıca bir oyuncu bencil olmamalı, önce takımını düşünmeli. 6-0 KAZANMAYI İSTERİM AMA City’de çalışırken “1-0’lık skorları severim. Gol yemediğiniz zaman, hele elinizde Dzeko, Agüero, Tevez ve Silva gibi oyuncular varsa yüzde 90 oranında o maçı kazanırsınız” demiştiniz. Galatasaray’da da elinizde Sneijder, Drogba, Burak gibi oyuncular var. Yine aynı şekilde mi düşünüyorsunuz? Her teknik direktörün ilk hedefi takımı defansif anlamda geliştirmek olur. Çünkü savunma tarafınız güçlüyse pozisyon da vermezsiniz. Bu durumda kötü bir hücuma sahip olsanız da her zaman gol atma şansınız vardır. Eğer hücum oyuncularınız da iyiyse o zaman kazanmaya yakın olan taraf siz olursunuz. Bu yüzden takımı inşa etmeye önce savunmayı öğretmekle başlamak gerekir. Ardından hücum yönünüzü geliştirirsiniz. Elbette takımda ikisi arasında bir denge kurmalısınız. Evet, 1-0 kazanmak istediğimi söyledim, çünkü gol yememek ve pozisyon vermemek benim için çok önemli. Tabii ki ben de 5-0, 6-0 kazanmayı isterim ama bu her zaman mümkün olmaz. TAKIM SAVUNMASI MI? HAYIR, DAHA ÇOK ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR Takım savunmasının geldiği noktadan memnun musunuz? Hayır, daha çok çalışmamız gerekiyor. Inter’de üç yıl boyunca en iyi savunmayı yapan takım bizdik. Hücumcularımız da aynı şekilde en iyilerden biriydi. Manchester City’de de durum böyleydi. Çok iyi savunma yapıyorduk ve hücumda iyiydik. Tabii ki Galatasaray’da daha fazla gelişmeliyiz. Bu açıdan sezon öncesi hazırlıklar kritik önemdedir. Orada futbolcular teknik direktörün istediklerini daha iyi anlar. Bu benim için mümkün olmadı, ama buna rağmen oyuncularım bugüne kadar iyi çalıştı ve önemli aşama kaydettik. CİTY’DE KİMSEYE GÜVENEMEYECEĞİMİ ÖĞRENDİM Manchester City’de dört yıl geçirdikten sonra orada ne öğrendiniz? Kimseye güvenemeyeceğimi öğrendim. Aralık 2009’da göreve geldiğimde takım yedinci sıradaydı. Bana gelişmek istediklerini söylediler. O sezonu beşinci sırada bitirip Avrupa Ligi’ne katılmaya hak kazandık. Hatta şampiyonlar ligi’ne katılmayı son maçla kaçırdık. Ertesi sezon yönetim bana Şampiyonlar Ligi’ne gitmek istediğini söyledi. O sezon da ikinci Chelsea’nin averajla arkasında üçüncü olduk, üstelik FA Cup’ı kazandık. Göreve geldiğimde dört yıl içinde Premier Lig’i kazanmak istiyorlardı. Bunu üçüncü sezon gerçekleştirdik. Dördüncü sezon ligi ikinci bitirdik ve beni kovdular. Ama neden kovduklarını bilmiyorum. KAFALARI PEK İYİ ÇALIŞMIYOR Görevinize son verdiklerini duyurdukları açıklamada “bütünleştirici tutumun geliştirilmesi gerektiğinden” bahsettiler. Bu ne demekti? Kafaları pek iyi çalışmıyor! Beni gönderirken basına nasıl bir açıklama yapacaklarını bilmiyorlardı. Mesela İtalya’da her kulüp her teknik direktörü her an kovabilir. Fakat İngiltere’de işler böyle yürümez. Kağıt üstünde City sürekli savaştı, üç buçuk yılda gelişti. Her şeyi kazandık, sadece Şampiyonlar Ligi’nde başarılı olamadık. Ama o ligde de sadece iki yıl oynadık. Daha öncesinde hiç deneyimimiz yoktu. Bu hiç kolay değil. Eğer Şampiyonlar Ligi’ni kazanabileceklerini düşündülerse söyleyecek bir şey yok (gülüyor). Bu sezonki City hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu sezon Premier Lig’in en iyi takım onlar. Bir 100 milyon pound daha harcadılar. İyi oyuncular aldılar. Bence ligi kazanırlar. Eğer kazanamazlarsa kötü bir iş çıkarmış olurlar. BALOTELLİ’NİN TÜRKİYE’YE GELMESİ ÇOK TEHLİKELİ Balotelli geçen ay FourFourTwo’ya “Mancini’yle yeniden çalışmak isterim” dedi... (Gülerek araya giriyor) Ben Mario’yla beş yıl çalıştım. Mario’yu seviyorum. Inter’de daha 17 yaşındayken A takımda ona ilk kez şans veren teknik direktör benim. Bu yüzden onu çok iyi tanıyorum. Umarım zamanın çok hızlı geçtiğini anlar. Çünkü o dünyanın en iyi futbolcularından biri olmak için her şeye sahip. Sizce Balotelli Türkiye’ye gelse başarılı olur mu? Mario’nun Türkiye’ye gelmesi çok tehlikeli (gülüyor). Şaka bir tarafa, galiba Milan’da kalacak. Milan onun için çok önemli bir kulüp. Orada kendini daha da geliştirebilir. City döneminde ayrıca soyunma odasıyla aranızdaki bağın da zayıfladığı, ilişkinizin kötü olduğu söylenmişti. Bu doğru muydu? Bu çok bilindik bir hikâye... Manchester City basınının taraftarlara neden gönderildiğimi açıklaması gerekiyordu. O yüzden böyle aptalca şeyler söylediler. Ben de tıpkı diğer teknik direktörler gibi bazı futbolcularla problemler yaşadım. Çünkü ben de çok para kazanıp yüzde 30’la oynayan oyuncuları sevmem. Eğer futbolcu sahaya takımı ve takım arkadaşları için her şeyini koymuyorsa bundan hoşlanmam. Zaman zaman bu tip oyuncuları dışarıda bıraktım. Tabii ki oynamayan oyuncular mutsuz oldu. Ama benim görevim en iyi, en hazır oyuncuları, en çok hak eden oyuncuları sahaya sürmek. Tüm bunlar bir yana, City’de tüm oyunculara eşit mesafedeydim, hepsini severdim, çünkü onları o takıma ben getirdim. Galatasaray’a geldiğinizde takımın fiziksel durumunu nasıl buldunuz? Tabii ki her teknik direktörün farklı metotları vardır. Ben buraya geldiğimde kendi metodumla çalışmaya karar verdim. Benim doğrum buydu. O yüzden hızla adapte olmaya çalıştık. 110 KM GÜZEL BİR RAKAM ANCAK HER ZAMAN DAHA İYİSİ VARDIR Takımın koşu mesafesinin son haftalarda 110 km’lere çıktığını görüyoruz. Bundan memnun musunuz? Hiçbir zaman yetmez. Benim için “yeterli” diye bir şey yoktur. 110 km güzel bir rakam. Ama tabii bunu artırabilirseniz daha iyi. Mesela bazen yüzde 70 oranında topa sahip oluyorsunuz ama gol atamıyorsunuz. Gol atamayınca kazanamazsınız! Elbette koşmamız gerekir ama gol de atmamız gerekir. Akhisar, Bursaspor ve Eskişehirspor karşısında olduğu gibi... Bu maçları 6-1, 6-0, 4-0 kazandık ama tüm bunlar zor maçlardı. Bu takımlar iyi takımlar. Ancak iş deplasmanda değişiyor. O zaman ne kadar koşarsak koşalım anlamı kalmıyor. SON GÜN TRANSFERLERİ HER ZAMAN ZORDUR Kış transfer döneminde dokuz transfer yaptınız. Bu transferlerden memnun musunuz? Ocak ayı transfer için zor bir dönem. Elbette tüm takımı değiştiremezsiniz. Beş altı genç oyuncu aldık. Bazıları doğrudan oynamak için hazır değiller. Önümüzdeki sezon daha hazır olacaklar. Telles’i aldık ve bu çok önemli bir transferdi. Hajrovic keza öyle... Burdisso transferin son günü geldi, bildiğiniz gibi son gün transferleri zordur. YENİ BİR TAKIM İNŞA EDİYORUZ Takımı daha da gençleştirme konusunda çalışma yapacak mısınız? Bilmiyorum. Elbette eğer geleceği düşünerek bir takım inşa ediyorsanız genç oyunculara ihtiyacınız vardır. Üstelik bu genç oyuncular Drogba gibi, Burak gibi, Muslera gibi Sneijder gibi oynayabilmeliler. Eğer genç oyuncularınız varsa gelişime daha açık bir takım olursunuz. DROGBA KARİYERİ BOYUNCA ÇOK ENERJİ HARCADI!!! Sizce Drogba kaç yaşına kadar futbol oynayabilir? Didier kariyeri boyunca çok fazla enerji harcadı. Çok koşuyor, savaşıyor. Bunun ne kadar sürdüreceği ona bağlı. Eğer oyundan zevk alıyorsa, eğer yorulmuyorsa o zaman oynamaya devam etmesi gerekir. Çünkü belli bir yaştan sonra her gün antrenmana gitmek zor, maçtan önce kampa girmek insana zor geliyor. Gün geliyor artık tüm bunlardan yoruluyorsunuz. Mesela 20 yıl oynadıktan sonra öyle bir gün geldi ki, artık çok yorgunum dedim. ÖNCE KAÇ YABANCI İLE OYNAYACAĞIZ ONU BİLMELİYİZ Bu yaz için bir transfer listesi oluşturdunuz mu? İtalya’da bir maç izlediniz ve basında çeşitli dedikodular çıktı... İtalya’ya bazı maçları takip etmeye gittim. Bu işimin bir parçası. Ama önce seneye kaç yabancının oynayacağını kesin olarak bilmemiz lazım (gülüyor). AVRUPA’DA KİMSE TÜRKİYE’DEKİ FUTBOLCULARI, HOCALARI TANIMIYOR Eğer TFF 5+3 kuralıyla devam etme kararı alırsa nolur? Bana göre çok kötü bir karar. Bunun milli takıma yardım ettiğini düşünen varsa gerçekten yanılıyor. İtalya’da da yıllarca aynı düşünceyi savunduk. 1982’den sonra yabancılar ülkeye gelmeye başlayınca homurtular oldu. Ondan sonra iki Dünya Kupası kazandık, iki kez de finale kaldık. Bence federasyon öncelikli olarak ligimiz nasıl gelişir, Avrupa’da sesimizi nasıl duyurabiliriz, teknik direktörlerimizi ve futbolcularımızı Avrupa’ya nasıl gönderebiliriz; bunları düşünmeli. Avrupa’da kimse Türkiye’de oynayan futbolcuları ve takım çalıştıran hocaları tanımıyor. Çünkü kimse bu ligi izlemiyor! TFF’nin esas problemi bu olmalı. Genç oyuncular burada Didier, Wesley gibi oyuncularla ya da Fenerbahçe’de Kuyt’la çalışma fırsatına sahipler. Bu, dolaylı olarak milli takımınıza da katkı yapar. Bu yüzden bence 5+3 tam bir felaket olur. Peki bu karar sizin motivasyonunuzu da düşürür mü? Bu benim için çok zor olur. Türkiye’deki takımların Avrupa’da kupa kazanma konusunda hiçbir şansı kalmaz. ŞAMPİYONLAR LİGİNİ KAZANIRSAK BENİM HEYKELİMİ G.SARAY ADASININ YANINA BOĞAZIN ORTASINA DİKEBİLİRLER Galatasaray’la Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak gibi bir hayaliniz var mı? Futbolda her şey mümkün tabii. Eğer Galatasaray’la bu kupayı kazanırsak benim bir heykelimi Galatasaray Adası’nın yanına Boğaz’ın ortasına dikebilirler (gülüyor). Tıpkı Metin Oktay gibi. Ama İstanbul Boğazı’na! (gülüyor) SEMİH, SELÇUK VE BURAK BİR DE ARDA’YI AVRUPA’YA GÖTÜRÜRDÜM Eğer bir gün yeniden Avrupa’da çalışacak olsanız yanınızda götüreceğiniz Türk oyuncular olur muydu? Semih, Selçuk ve Burak... Arda Turan (gülüyor). Türk futbolcular bence çok yetenekli. Ama bazen “Tamam bu kadar yeter” diyebiliyorlar. Eğer bu mantaliteyi değiştirirlerse çok daha fazla gelişirler. Fenerbahçe’de, Beşiktaş’ta, Bursa’da, Eskişehir’de de iyi futbolcular var. FENERBAHÇE İYİ BİR TAKIM 6 Nisan’da Fenerbahçe karşısında çok kritik bir maça çıkacaksınız... Bu maçla ilgili beklentileriniz neler? İlk Fenerbahçe maçı 0-0 bitebilirdi. Onlara hediye gibi bir penaltı verdik. Penaltıya kadar pozisyon vermedik. İkinci yarıda bazı kontrataklar verdik ama bu da normaldi. Berabere bitebilirdi. Ama futbol böyle. Bizi yendiler. Fenerbahçe iyi takım. Deneyimli oyuncuları var. İkinci maç da elbette kolay olmayacak. Yenip, puan farkını azaltmak için elimizden geleni yapacağız. HERKESİ YENMEK İSTİYORUM Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale kalmak mı, ligde şampiyon olmak mı daha önemli? Hayatımda hiçbir zaman karşılaştırma yapmadım. Her maçı kazanmak istiyorum. Herkesi yenmek istiyorum! Basında hakkınızda yapılan yorumları takip ediyor musunuz? Sanırım yaklaşık 10 yıldır gazete okumuyorum. Türkiye’de de İtalya’da da hep aynı şeyler. İtalya Milli Takımı’nın Dünya Kupası’ndaki şansını nasıl görüyorsunuz? Belki hazırlık maçlarında ya da eleme maçlarında zaman zaman kötü performans sergilemiş olabilirler. Ama Dünya Kupalarında veya Avrupa Şampiyonalarında her zaman kazanmak için hazır olurlar. Brezilya, Arjantin daha şanslı olarak görünebilirler ama İtalya’yı da hesaba katmak gerekir. Milli takımı çalıştırma gibi bir tutkunuz var mı? Türk Milli Takımı’nı mı? (gülüyor) Türk Milli Takımı’nı ya da İtalya Milli Takımı’nı. .. Her şey mümkün. Burada mutluyum. Gelecekte ne olacağı belli olmaz. 3PUAN
Şenol Güneş'ten Duygun Yarsuvat'a Sert Sözler!
Bursaspor teknik direktörü Şenol Güneş, Özlüce Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında, gündeme dair açıklamalarda bulundu.Şenol Güneş, ligin 13 haftasının geride kaldığını, listeye bakıldığında 19 puanla 7'nci durumda olduklarını hatırlattı. Hiçbir rakibe karşı kötü futbol oynamadıklarını, oyun olarak olumsuzluk görmediğini vurgulayan Şenol Güneş, daha sonra şöyle konuştu:'Yükselen bir değeriz. Şu anda ilk 4’te olmalıydık. Bizden yukarıda olan takımlardan Trabzonspor ile bu hafta oynayacağız. Durumumuzu yukarıya çekme şansımız var. Umut veren bir oyun oynuyoruz. Kadromuzun iskeletinin tecrübesi artacak ve sonuçlarla güveni artacaktır. Ziraat Türkiye Kupası'nda da 2 maçta da 1’er puan aldık. Ama umutsuz bakmıyorum. Herşeyi kaybetmiş değiliz.''PENALTININ GOL OLMAMASINA SEVİNDİM'Kupa maçlarını da değerlendiren Şenol Güneş, şunları söyledi:'Mersin İdmanyurdu maçında kendi sahamızda son dakikada penaltımız var, o penaltının gol olmamasına da sevindim. Hep akılda kaldı. 18 dışında olan bir hareketin penaltı verilmesi, haksız bir karardı. Zaten bir tane haksız karar vardı ve golü atamayarak adaleti yerine getirmiş olduk. Bir sıkıntımız da sizin de gördüğünüz gibi Centone Karagümrük maçındaki yaşananlar. Bizim orada suçlama düşüncemiz yok. Anlatmaya çalıştığımız, Türk futbolu, federasyon, hakemler, seyirciler, medya herşeyin içinde olduğu camiadır. Bunun da başında federasyondur. Profesyonel takımların yarışacağı sahalar kontrol edilmeli. Oyuncuların sakatlanmasına sebep olabiliyorsunuz. Buna hakkınız yok. Bunu tahmin ettiğimiz için yazı yazdık. Eğer bu kadar yaptırım hakkınız yoksa hiçbir yaptırım hakkınız olmaması gerekiyor. Karagümrük başkanı 1 hafta önceden maç bileti satıyordu, bizim yazdığımız yazılara cevap verilmedi. Yönetenler karar verir. Bu konuda herhalde yanlış algılama var. Şahsımla ilgili bir takım beyanlar kullanıldı. En azından İstanbul’da Karagümrük maçında beni görmeye gelseydi yeterdi. Oradaki arkadaşlar evlerine davet etti beni. Karagümrük taraftarları sevgiyle çağırdı. Ama sorun şu evlerin tribün olduğu bir yerde oynadık. Evlerden olumsuzluk olsaydı, evler mi kapanacaktı. Biz yaşadıklarımızı paylaşıyoruz. Futbol güzelleşsin diye konuşuyoruz.''SAHAYA 5 TANE SEDYE GİRDİ'Centone Karagümrük maçının hakemleri konusuna da değinen Şenol Güneş, bu konuda şöyle dedi:'Ben ofsayttan 90+2’de gol yedim. Hakem itildi kakıldı, yine konuşmadım. Maçta 9 kişi kaldık. Eklenen 3 dakikayı anlayamadım. 9 kişiyim doğru ama 5 tane sedye girdi sahaya. 3 dakika neden oynatıldı, diye soruyorum? 15 kişi için 15 bin kişilik tribünü kapatıyorsunuz. Peki orada evi kapatırsanız ne olur? Sonra seyirci neden sahaya gelmiyor diyorsunuz. O konuda da bir adım atıldığını düşünmüyorum. Oturduğunuz yerde kulüplerden para cezası almak yerine ödüllendirme ile yapın o zaman. Taraftarı olmayan kulübün hiç sorunu olmuyor o zaman. Tek sebebi passolig değil. Futbol güzelliği kadar, seyirci giriş çıkışı, medya ilişkileri tüm bunların hepsinin fikirlerinin alınıp ortak akılda buluşturularak yeni düzenleme yapılabilir. Ama hiçbir gayret görmüyorum. Bizim taraftarımız Karagümrük maçına gidemedi. Ben bunu Kıbrıs’ta gördüm. Baskı yok dediler, polisler silahlarla araca bindiler ve gerginlik yok, diyorlar. Demek ki bir rahatsızlık var. Keyif içinde oynanan oyunu ne hale getiriyoruz. Çelişkiler yumağı içinde gidiyoruz ve patinaj yapıyoruz. Birçok takım, sonuç için yapıyor, beni de aynı kefeye koyuyorlar. Ben orada yokum. Sayın federasyon başkanı, mutlaka yenilikler yapmak istiyordur, onlara karışamam. Ama yaşayan biri olarak fikirlerimi söylemek durumundayım. Ben başarısızlığıma kılıf aramak için iş yapmıyorum. Başarı nedir, başarısızlık nedir bunun ölçüsü de yoktur.''TRABZONSPOR'U YENMEK İSTİYORUZ'Pazar günü sahalarında oynayacakları Trabzonspor maçını değerlendiren Şenol Güneş, rakiplerinin kendilerinin üstünde olduğunu belirtti, şöyle dedi:'Kazanırsak Trabzonspor'u geçeceğiz. Kaybettiğimiz puanları geri getirmek için bu maçı almak istiyoruz. İki büyük camianın takımlarının fair play ruhu içinde yarıştığı maç olacağını düşünüyorum. Trabzonspor’un iyi bir takımı ve antrenörü var. Biz de iyi bir takımız ve büyük bir camiayız. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş’la kafa kafaya yarışacak bir camiayız. Belki bir takım kırılmalarımız olacak bu sezon. Büyümek istiyorsak, değişeceğiz. Bu süreçte de bazı yaralanmalar olacak. Bir düşünce ortaklığı sağlamamız gerekiyor. Ben gitsem de bu düşüncelerin doğruları varsa, bunların devam etmesinden yanayım. Başka hiçbir şey beni mutlu etmez. Burada güzel bir maç olmasını istiyorum.''KENDİMİ BORÇLU HİSSEDİYORUM'Takımının durumuyla ilgili bilgi veren Şenol Güneş, şöyle devam etti:'Cezalı olarak şu an Traore görünüyor. Ethem'in sakatlığı var. Centone Karagümrük maçında da Serdar, Volkan, Ozan, Bekir, Emre sakatlandı. Suni çim sakatlığını zaten biliyorduk. Serdar’ın ne kadar süreceğini bilmiyoruz. Orada kendimi ilk defa vicdanen üzüldüğüm olay oldu. Kimseyi rahatsız etmesin. Federasyon başkanını hiç rahatsız etmesin. Serdar bana maçtan önce oynamak istemediğini söyledi. Kendimi borçlu hissediyorum ama oynatmak durumundaydım. kendisi pazar günü maç oynamadığı için seçtim. Ya Civelli, ya o oynayacaktı. Maalesef sakatlık geçirdi. Bu oyuncunun sakatlanmasında ben de kendimi sorumlu hissediyorum ama yapacak da bir şey yoktu. Aynı şekilde Volkan, Ozan sakatlık geçirdi. Bu tip sahalarda üst seviyede oyuncuların riskleri var. Futbol kalitesi düşüyor. Bu kaliteden memnun olanlara afiyet olsun yesinler devam etsinler.'Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’in MHK eski başkanı Zekeriye Alp'ın istifasını değerlendirmesi konusunda da görüşünü açıklayan Şenol Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:'Zekeriye Alp’in istifasının benimle ilgisi yok. Çünkü ben atamadım. Şark kurnazlığı yapıyorlarsa yanlış yola giriyorlar. Federasyondan alacağım var. Belki onu da bilmiyor onu da hatırlatayım. Hem de yüklü bir para. Benim bir borcum yok. Ama beni buraya getirdiği için teşekkür borcum da var. Beni başka biriyle karıştırmasınlar. Zekeriye Alp beni aradı teşekkür etti. Orada belki gitmesini istiyorlardı, bu oyunu yaptılar. Madem o kadar istiyorlardı arkasında dursaydılar. Benim bu kadar etkim olsaydı, o kadar çok şey yapardım ki Çarşı grubunun mahkemede söylediği gibi. En azından Türk futbolunun kalkınması için çok daha büyük hamle yapardım. Benim konuşmamı doğru bulmayabilir. Hocam yanlış konuşuyorsun, derse susarım. Ben söylediklerimin arkasında duruyorum. Josue’nin yazısında benim ismim geçirilerek sebebinin ben olduğum yazıldı. 5 maç da ceza verebilir. Ben karışmam o işlere. Ben haksızlığa karşıyım. Josue orada kendini kaybetti. Orada bir dengesizliği vardı. Faul yaptı, gol yedik. O zaman şike mi yaptı? Şamil eliyle vurdu. Bana burada yorum yaparak benim üzerime yığmak doğru değil. Akvaryum kirliyse bu kirlilikten herkes nasibini alır. Bu akvaryumu temizleyelim. Günah keçisi aramayın. Günah keçisi buluyorsunuz. Adamları değiştirip dururuz. O yüzden patinaj yaptığımızı söylüyorum. Benimki suçlama değil, paylaşım. Susma hakkımı kullandım, toplantı yapmıyorum. Bunları kendilerine de söylüyorum. Futbolun değişimi için adım atacaklarmış kimle atacaklar? Bu ülkede şiddet varsa futbolda şiddet olacak. Biz güzellikler olsun topluma da olumlu yansısın diyoruz. Ben de yanlış yapıyorum o zaman. Benim için çocuk da, büyük de, işçi de, memur da insani değerdir. Ama onların bakışı farklı olabilir. İyi bir iş adamısınız, iyi bir federasyon başkanısınız, iyi takımlar olsun, Türkiye çok güzel bir ülke olsun istiyorum. Bunda hakaret yok, mesaj yok. Ben taraftar küfrederse ona da karşıyım. Beni o alan içinde gördüler mi? Vur, kır, parçala tezahüratına da karşıyım. İyi futbolla rakibi hırpalayacaksın. Gidin futbolcularıma sorun. Kafamızı kuma gömmeyelim.'Ozan Tufan ve Serdar Aziz hakkında çıkan transfer haberleri hakkında da açıklamalarda bulunan Şenol Güneş, şunları söyledi:'Bunların bizim oyuncumuza da kulübe de yararı yok. Bizim gazetede yer almamız sadece Ozan ve Serdar’ın transferiyse Türk futbolunun halini düşünün. Diğer kulüplerin bir çoğu bunu gazeteciler kanalıyla kamuoyu oluşturabiliyor. O yüzden güçler dengesi hatalı. Ozan ve Serdar konusunda 1 yıl daha burada kalmalarından yanayım. Bugün Türkiye’nin en iyi stoperi olacak Serdar’ı yaşıyoruz. Serdar’ın yetenekleri var, eksiklerini düzeltmeye başlamıştı. Yıldız oyuncu alırsanız hem ona hem Türk futboluna zarar verirsiniz. Belki 1-2 sene sonra geç kalınmış da olsa Türkiye’nin dünyadaki en iyi stoperi olacak Serdar. Burada yaşam ve Türkiye’nin koşulları onu geriye itiyor. Arda da böyleydi. Serdar’ın önünde çok zaman olduğunu düşünüyorum. Aynı şey Ozan, Serdar ve Enes için de geçerli. Enes oynattığım oyunlarda benim düşündüğüm Enes gibi oynamadı. İsteğiyle oyunu örtüşmedi. Son dönemde oyun hırsı düzeliyordu ama sahada bunu gösteremedi. Hataları olacak, belki bize zarar verecek ama yetenekli oyuncu. Yeteneğiyle üst seviyede. İsteğiyle, çalışmasıyla üste çıkarmalı. Volkan Şen de hızlı bir şekilde değişimle büyüyen bir oyuncu. Volkan çok şey gördü yaşadı ve onlardan dersler çıkarıyor. Onların eskilerini görüp örnek olan oyuncular batağa giderler. Ama şu anda çok iyiye gidiyor.'GALATASARAY BAŞKANININ AÇIKLAMASIŞenol Güneş, Galatasaray Başkanı Duygun Yarsuvat'ın şike süreciyle açıklamalarının sorulması üzerine şöyle konuştu:'Hiç girmek istemediğim bir konu. İşte hukukçular bunlar. Bunu söyleyen kulüp başkanı. Ne zaman şike süreci oldu. 4 yıl geçti şimdi mi geldi aklına? Gerçekse çok kolay. Failleri belli. Paraleller var, kareler var, dikdörtgenler var. Kolay nasılsa hapisteler sorarsın soruşturursun. Fenerbahçe kulübü inkar mı etmiş? Peki bu kim oluyor? Ben haksızlığa uğramayı çok iyi biliyorum. Ben çok gerçekler biliyorum söyleyemiyorum çünkü delillendiremiyorum. Fenerbahçe ben şike yapmadım diyor. O zaman yapmadığı için Fenerbahçe’yi koruyalım. Bir yanlışlık var. Türkiye’de ortalık bulandırma hikayesi var. Ben o suda olmak istemiyorum. Bana benim zenginliğim yeter. İşte Türkiye’de hukukçular bunlar. Ben tahkime gittiğimde yapılan haksızlığa bugünkü Cumhurbaşkanı da biliyor. Gücün hukuku olmasın, dediğim lafı o günlerde söyledim. O gün söylediğimde ben yalnızdım. Hukukun gücü olmalı.'DHA
Bursaspor'dan Galatasaray Maçı İçin Şok Bilet Fiyatı
Bursaspor kulübü Ziraat Türkiye Kupası'nda oynayacağı Galatasaray maçının bilet fiyatlarını açıkladı Bursaspor'un resmi sitesinden yaptığı duyuruda bilet fiyatları şöyle sıralandı; BURSAGAZ VIP B Tribünü 1.Sıra: 300, 00 TL BURSAGAZ VIP Tribünü 2….6.Sıra: 200,00 TL KAPALI C Tribünü:100,00 TL MARATON Tribünü: 50,00 TL AÇIK KALE ARKASI Tribünü: 800,00 TL MİSAFİR Tribünü: 800,00 TL Bursaspor cephesinden açıklama: 'Altında bir şey aramayın...'Bursaspor Kulübü Başkanı Erkan Körüstan, Ziraat Türkiye Kupası yarı final rövanşında yarın oynanacak Bursaspor-Galatasaray maçının bilet fiyatlarına ilişkin, 'Bu sezon aldığımız cezalar nedeniyle hasılattan çok yoksun kaldık. Bunu çıkarmamız lazımdı' dedi.Körüstan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Galatasaray ile oynayacakları karşılamada yönetim kurulu olarak açık kale arkası ve misafir takım tribününün bilet fiyatlarını, 800 lira olarak belirlediklerini hatırlattı.Bunun altında bir şey aranmaması gerektiğini belirten Körüstan, 'Sadece Galatasaray taraftarlarına özel bir uygulama değil. Bursaspor taraftarlarına da aynı fiyat uygulanıyor. Bu sezon aldığımız cezalar nedeniyle hasılattan çok yoksun kaldık. Bunu çıkarmamız lazımdı. Yönetim kurulu olarak böyle bir karar aldık. Bundan daha fazla da bir açıklama yapmak istemiyorum' diye konuştu.AA
Galatasaray, Bursa Maçına Giden 3 ‘Vefakar’ Taraftarını Arıyor
Galatasaray Kulübü, Bursaspor ile oynanan Ziraat Türkiye Kupası maçında Bursaspor’un belirlediği 800 TL’lik bilet ücretini ödeyip “deplasman tribünü”nde yerini alan 3 taraftarını onurlandırmak istiyor.Sarı-kırmızılı kulüpten yapılan açıklama şöyle: “Galatasaray Spor Kulübü, Bursaspor ile oynadığımız Türkiye Kupası yarı final karşılaşmasında, her türlü güçlüğü aşarak “deplasman tribünü”nde yerini alan 3 taraftarını onurlandırmak istiyor. Her golden sonra futbolcularımızın önlerine giderek selamladığı 3 vefakar taraftarımızın, elbette ellerindeki maça ait bilet koçanını ibraz ederek, sosyal medya hesaplarımıza başvurmalarını bekliyoruz.” Bursaspor maç için bilet fiyatlarını “saha kapatmaları” sonucu gelir kaybı nedeniyle yüksek tuttuğunu açıklamış, ancak kapalı tribün gibi tribünlerin fiyatları 50-300 TL arasında değişirken kale arkası ve misafir tribün fiyatını 800 TL olarak belirlemişti. Bursaspor’un kale arkası tribününü futbol okulundan gençler doldururken misafir tribün için sadece 3 kişi bilet almıştı. (ZETE)
Dev Derbi Cüneyt Çakır'ın
Pazar günü oynanacak Beşiktaş-Galatasaray derbisini Cüneyt Çakır yönetecek. Çakır, 33 günlük aradan sonra geçen hafta sahalara dönmüştü.Türkiye Futbol Federasyonu, Türkiye Süper Ligi'nin 16'ncı haftasında oynanacak maçları yönetecek hakemleri açıkladı.Pazar akşamı Atatürk Olimpiyat Stadyumu'nda oynanacak Beşiktaş-Galatasaray derbisini Cüneyt Çakır yönetecek. Çakır'ın yardımcılıklarını Bahattin Duran ve Tarık Ongun yapacak.23 Kasım'da Ankara'da oynanan Gençlerbirliği-Karabükspor maçında geçirdiği rahatsızlık sonrası hastaneye kaldırılan ve akciğerindeki hava birikmesi nedeniyle cerrahi operasyon geçiren Cüneyt Çakır, 27 Aralık'taki Başakşehir-Erciyes maçının yöneterek 33 gün sonra sahalara dönmüştü.Süper Lig'in 16. haftasının maç programı ve hakemleri şöyle: 3 Ocak Cumartesi13.30 Çaykur Rizespor - Torku Konyaspor: Bülent Yıldırım16.00 Bursaspor - Akhisar Belediyespor: Mustafa Kamil Abitoğlu19.00 Fenerbahçe - İstanbul Başakşehir: Fırat Aydınus4 Ocak Pazar13.30 Sivasspor - Kardemir Karabükspor: Mete Kalkavan13.30 Kayseri Erciyesspor - Kasımpaşa: Ali Palabıyık16.00 Eskişehirspor - Gaziantepspor: Barış Şimşek19.00 Beşiktaş - Galatasaray: Cüneyt Çakır5 Ocak Pazartesi20.00 Mersin İdmanyurdu - Gençlerbirliği: İlker Meral20.00 Balıkesirspor - Trabzonspor: Tolga ÖzkalfaAl Jazeera Turk