onedio

Deprem Haberleri

Deprem, yer kabuğunda beklenmedik bir zamanda ortaya çıkan sismik dalgalanmalardır. Bu dalgalar yeryüzünü sarsarak kendisini göstermektedir. Depremin büyüklüğü, türü ve frekansı değişebilmektedir.

Deprem

Yer sarsıntısı veya zelzele olarak da bilinen deprem, sismik dalgaların yeryüzünü sarsması olayıdır. Fay hatlarının çatlamasıyla oluşur. Sismik dalgalar veya sismik aktivite olarak belirtilen durum; depremin frekansı, türü ve büyüklüğüdür. Deprem ölçümü sismograf ile yapılır, büyüklüğü ise Moment magnitüd ölçeği ile belirlenir. Deprem şiddeti 3 ve altı olduğunda hissedilmezken 7 ve daha üstü büyük depremler yıkıcı sonuçlara neden olabilir. Yıkıcı olmasının etkenlerinden biri depremin derinliğidir. Yeryüzüne yakın noktalarda gerçekleşen depremler kendisini daha çok hissettirerek, yıkımlar oluşturmaktadır. Çok güçlü depremler bazen tsunamiye bile sebep olabilmektedir.  Depremin kaynağı olan fay hatları üç çeşittir; normal faylar, ters faylar, doğrultu atımlı faylar. Deprem türleri ise; artçı deprem ve öncü depremler, çöküntü deprem ve volkanik deprem olmak üzere çeşitlenir.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Balıkesir’de Deprem: İzmir ve Bursa’dan da Hissedildi
Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos’ta yaşanan 6.1 büyüklüğündeki depremin artçıları sürüyor. Sındırgı’da bugün de 4.9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem, başta İzmir ve Bursa olmak üzere komşu şehirlerde de hissedildi. Kandilli Rasathanesi ise depremin büyüklüğünü 5.1 olarak paylaştı.
Günlük Para Burç Yorumuna Göre 7 Eylül Pazar Günün Nasıl Geçecek?
Sevgili astroloji severler, yeni güne yeni umutlarla uyandık. Gökyüzü bugün de hayatımıza yön verecek. Üstelik yine gündemimizde finansal kararlar ve para kazanma ihtimalleri yer alacak. Peki, bugün kimler para kazanacak, kimler kaybedecek? On iki burç için de bambaşka kapılar açılırken birileri zengin de olacak. Bakalım, günün en zengini ve en çok kaybedeni hangi burç?İşte, 7 Eylül Pazar gününe özel para falı
7 Eylül Pazar İkizler Burcu Günlük Para Burç Yorumu
Bugün İkizler ve yükselen İkizler burçlarının finansal kararlarının günün astrolojik olaylarından nasıl etkileneceğini dikkatle ele aldık. Hazır olun, bugün paranızı yönetirken neler yapmanız gerektiğini söylüyoruz. İş hayatı, kariyer hedefleri ve eğitim alanlarında atacağınız adımlar size ne kazandıracak? 7 Eylül Pazar günü İkizler ve yükselen İkizler burçları para mı kazanacak, yoksa para mı kaybedecek? Peki günlük burç yorumlarına göre 7 Eylül Pazar günü para kazanmak için ne yapmalısınız?İşte, İkizler ve yükselen İkizler burcu günlük para falı
7 Eylül Pazar Yengeç Burcu Günlük Para Burç Yorumu
Bugün Yengeç ve yükselen Yengeç burçlarının finansal kararlarının günün astrolojik olaylarından nasıl etkileneceğini dikkatle ele aldık. Hazır olun, bugün paranızı yönetirken neler yapmanız gerektiğini söylüyoruz. İş hayatı, kariyer hedefleri ve eğitim alanlarında atacağınız adımlar size ne kazandıracak? 7 Eylül Pazar günü Yengeç ve yükselen Yengeç burçları para mı kazanacak, yoksa para mı kaybedecek? Peki günlük burç yorumlarına göre 7 Eylül Pazar günü para kazanmak için ne yapmalısınız?İşte, Yengeç ve yükselen Yengeç burcu günlük para falı
Afganistan’da Büyük Deprem: 620’den Fazla Kişi Öldü, 1500’den Fazla Yaralı Var
Kunar, Afganistan'ın doğusunda yer alan dağlık bir vilayet. Pakistan sınırı yakınındaki bu bölge, 620'den fazla kişinin hayatını kaybettiği ve 1500'den fazla kişinin de yaralandığı 6 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Afganistan Enformasyon Bakanlığı ve geçici hükümet yetkilileri, kurtarma çalışmalarının sürdüğünü ve ölü sayısının artmasından endişe ettiklerini belirtti. Uzmanlar, bu depremin son yıllarda ülkeyi vuran en şiddetli sarsıntılardan biri olduğunu ifade ediyor. Bölgede 5,2 büyüklüğünde artçı şoklar da kaydedildi.
Bir Şantiye Şefi Anlattı: Bitişik Nizam Binalar Gerçekten Daha mı Güvenli?
Ülkemiz deprem kuşağında yer aldığı için deprem konusunda çok şey biliyor ve farkındalık sahibiyiz. İnsanlar, deprem anında nasıl davranacaklarını, güvenli alanların nereler olduğunu ve acil durum hazırlıklarını öğrenmiş durumda. Fakat elbette bu bilgileri kendi çabamızla elde ediyoruz ve birçoğu da aslında pek de doğru değil. Pek çok kişi bitişik nizam binaların daha güvenli olduğunu düşünüyor. Peki bu gerçekten doğru mu? Bir şantiye şefi doğrusunu anlattı.
Antik Kent Üstüne TOKİ Evleri!
İstanbul'da Hitit izlerinin bulunduğu Bathonea Antik Kenti'ni bakanlık ören yerine dönüştürmeyi hedeflerken TOKİ konut yapmak için başvurdu. TOKİ, 1. derece SİT olan bölgeyi de istiyor. Radikal gazetesinden Ömer Erbil’in haberine göre, İstanbul ’da ilk defa Hitit izlerinin bulunduğu Küçükçekmece Gölü kenarındaki Bathonea Antik Kenti kazılarının yapıldığı araziye TOKİ’nin konut yapmak istediği ortaya çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığı 2013 yılındaki Bathonea kazı sonuçlarını görünce araziyi kamulaştırarak ören yeri statüsüne almak istedi. Bu yönde raporlar hazırlandı, bilimsel gerekçeler belirlendi. Bakanlık, İstanbul’un ilk ören yeri için İstanbul Üniversitesi’ne de görüşünü sordu. Üniversite arazinin elinden çıkacağını anlayınca apar topar TOKİ ile anlaşma yolunu seçti. 9 Ocak’ta yapılan protokole göre, TOKİ üniversitenin Çapa ve Cerrahpaşa’daki binalarını yenileyecek, Avcılar’daki kampüste sosyal tesisler yapacak, bunun karşılığında da üniversiteye ait 7 parsele konut inşa edecek. TOKİ, 1. derece arkeolojik SİT alanında konut yapmak için İstanbul 1 Nolu Koruma Kurulu’na geçen hafta resmen başvurdu. Şimdi kurulun kararı merakla bekleniyor. Neolitik çağ izleri Kocaeli Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Şengül Aydıngün , 2006 yılında Küçükçekmece Gölü havzası içinde Kültür ve Turizm Bakanlığı izni ile 2 yıl yüzey araştırması yaptı. Buluntular oldukça ilginçti. Neolitik Dönem hatta Paleolitik Dönem buluntularına bile rastlayınca 2009 yılında bilimsel arkeolojik kazı için bakanlıktan izin aldı. Bu sırada da arazinin SİT dereceleri belirlendi. İlk iki yılık kazılarda önemli buluntular elde edildi. Bölgede sürdürülen yüzey araştırmaları ve kazı çalışmalarında 800.000 yıl öncesinden itibaren tarımın başladığı Neolitik Dönem, Tunç, Demir ve Antik Çağları (Helen, Roma ve Bizans) kapsayıp Osmanlı Dönemi sonlarına ulaşan kesintisiz bir zaman dilimine ait önemli arkeolojik verilerle karşılaşıldı. Bunlar arasında M.Ö. 7000’lerde Avrupa ’ya tarımın İstanbul üzerinden ulaştığını kanıtlayan çakmak taşından tarım aletleri, günümüzden 2700-2600 yıl öncesine ait iki antik liman ve dünyada keşfi yapılan üçüncü antik fener, Hititlere ait olduğu düşünülen 2 adet yapı adak heykelciği ile yine Hitit dönemi pişmiş toprak eserler, antik Roma yolları, Bizans sarnıcı, bazilika kalıntıları, yeraltı su kanalları bölgenin önemini ortaya çıkardı. Kazı, her geçen yıl daha da iyi sonuçlar vermeye başladı. Dünyanın en önemli 10 kazısı arasına giren Bathonea kazıları özellikle 2013 yılı kazı sezonunda arkeoloji dünyasının tüm dikkatlerini üzerine çekmeyi başardı.Öte yandan, Arazide İstanbul Üniversitesi bilimsel tarım uygulamaları yapıyordu. Üniversite kendisine ait 3. derece arkeolojik SİT alanında tekno-park yapmak istedi. Bu nedenle 1 No’lu Koruma Kurulu’na müracaat edilerek yaklaşık 200 hektarlık 4434, 4435, 5955, 5951 numaralı parseller 2010 yılında SİT’ten çıkarıldı. Çünkü arazinin bir tarafı 3. derece SİT alanıyken diğer tarafı 1. derece SİT alanıydı. Şimdi bu araziler konut yapımı için TOKİ’ye devredildi. İstanbul tarihine ayna 2013 yılı kazılarında ortaya çıkan bilimsel veriler Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İstanbul Valiliği’ni de heyecanlandırdı. Bakanlık bölgenin ören yeri olması için uzmanlara rapor hazırlattı. İstanbul’un ikinci tarihi yarımadası olarak yeni bir turizm çekim merkezi olması planlandı. Efes, Troya, Bergama gibi ören yeri statüsü kazandırılarak bir yandan turistlerin bu bölgeyi ziyaret etmesi düşünülürken diğer yandan İstanbul’un karanlıkta kalmış dönemlerini açığa çıkarmak amacıyla bilimsel arkeolojik kazıların sürdürülmesi hedeflendi. İÜ apar topar devretti Bakanlık kamulaştırma yapmak için İstanbul Üniversitesi’ne geçen yıl sonunda görüşünü sordu. İstanbul Üniversitesi arazinin elinden çıkacağını anlayınca görüş bildirmek yerine apar topar TOKİ ile anlaşma yoluna gitti. 9 Ocak 2014’te üniversite ile TOKİ arasında protokol imzalandı. Bu protokole göre ‘‘İstanbul Üniversitesi’nin faaliyetlerini yürüttüğü Cerrahpaşa, Çapa ve Avcılar yerleşkelerindeki eğitim-öğretim ve hizmet binaları ile tescilli yapıların olası deprem risklerinin ortadan kaldırılması, modern tesislerde eğitim-öğretim hizmetleri ile diğer hizmetlerini sürdürebilmesinin temini için bu alanlarda eğitim-öğretim, sağlık, araştırma ve çevre düzenlemesinin yapılması ve inşa edilecek bu tesislerin finansmanının da üniversitenin atıl durumda olan Halkalı ve Avcılar’daki taşınmazları üzerinde proje gerçekleştirilmesi suretiyle mahsuplaşılmıştır.’’ Yerleşime uygun değil Yüzyıllardır göl kıyısı ve havza içinde yerleşen birçok medeniyete ait yapıların, yaklaşık 300 yılda bir depremlerle birçok kere yıkıldığı ve bölgenin bu nedenle terk edildiği arkeolojik kazı çalışmalarında bilimsel olarak ortaya konmuştu. Jeolojik açıdan yerleşmeye uygun olmayan bu alanın TOKİ tarafından yerleşime açılmak istenmesi de başka bir tezat oluşturdu. Diğer yandan TOKİ’nin konut yapmak istediği 4440, 4441 ve 4450 numaralı parseller ise 1. derece arkeolojik SİT alanı içinde kalıyor. 2863 sayılı yasa SİT alanlarında inşaat izni vermiyor. Aynı zamanda bu parsellerde Bathonea bilimsel kazıları devam ediyor. Ancak TOKİ tüm bunlar yokmuşçasına bu parsellerde konut yapmak için İstanbul 1 Nolu Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’na müracaat etti. Aynı zamanda da Küçükçekmece ve Avcılar Belediyesi ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yazı gönderip görüşlerini sordu. Üniversite ile yapılan protokolün hatırlatıldığı yazıda şöyle denildi: ‘‘İstanbul Üniversitesi mülkiyetinde bulunan Avcılar ilçesi Tahtakale Mahallesi 4434, 4435, 4440, 4441, 4450, 5951 ve 5955 nolu parseller ile Küçükçekmece Halkalı Mahallesi 4651 nolu parselleri kapsayan alanlara yönelik hazırlanacak imar planı çalışmalarına altlık teşkil etmek üzere meri imar planları ile görüşlerinizi, projelerinizi, ileriye dönük planlarımızı idaremize bildirin.” Ömer Erbil | Radikal Kaynak: T24
Umut Oran: ''İktidar Yüzde 30 , CHP Yüzde 40''
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, partisinin yerel seçimlerde alacağı oy oranına ilişkin, 'Şu anda iktidar partisi yüzde 30'a doğru iniyor. CHP de yüzde 40'a doğru gidiyor' dedi. AA Oran, partisinin Başakşehir Bahçeşehir Seçim İrtibat Bürosu'nun açılışında yaptığı konuşmada, alanda bulunan kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayarak, kadınlarla beraber daha güzel bir Türkiye ve dünya olacağına inandığını söyledi. Bahçeşehir'de yaşayanların ilk olarak bahçeler ve yeşillik içinde, huzurlu bir yere geldiğini ancak yıllar geçtikçe burada sorunların başladığını dile getiren Oran, şu anda Bahçeşehir'de yeşil olmadığını, ulaşım, imar, güvenlik, yönetim ve trafik sorunu olduğunu ifade etti. 'Bu topraklarda her şey var, yağ, şeker, un var ama helva olmuyor. Çünkü sorun mutfakta. CHP olarak biz sosyal demokrat belediyeciliği Bahçeşehir'e, Başakşehir'e getirmeye kararlıyız' diyen Oran, çalışkan, dürüst ve halktan birisi olan Özgür Karabat'ı CHP Başakşehir Belediye Başkan adayı olarak gösterdiklerini aktardı. Oran, Başakşehir için söylediklerinin Türkiye için de geçerli olduğunu kaydederek, şunları söyledi 'İstanbul'u 20 yıldır yönetiyorlar ama bu şehrin sorunlarını çözemediler. İstanbul'da imar, ulaşım sorunu var mı? Deprem riski devam ediyor mu? Güvenlik sorunu çözüldü mü? 20 yıldır ne yapıyorlar bunlar. Ankara'da yürütmenin başı var, İstanbul'da da çalıyorlar, çırpıyorlar, yönetemiyorlar. İstanbul'da da artık değişim zamanı. İstanbul'da da artık sosyal demokrat belediyecilik zamanı. CHP, bugüne kadar birçok şeyi, yeniliği Türkiye'ye getirdi. Türkiye'de insanımız, kadınımız, gençlerimiz, doğamız, bereketli toprağımız, her şeyimiz var. Ama bir türlü biz birlik, beraberlik, huzur içerisinde yaşayamıyoruz. Yani Başakşehir'de, İstanbul'da, Ankara'da olduğu gibi Türkiye'de yağ, şeker, un var ama bir türlü helva yapılamıyor. Sorun mutfakta, 12 yıldır Türkiye'yi yönetemeyen kifayetsiz, beceriksiz, muhteris, hırsız yöneticilerde. Bugüne kadar cumhuriyet tarihinde bu kadar kötü sıfatı taşımayı başarabilmiş bir başka siyasetçi gelmemiştir bu topraklarda.' 'Bakan çocuklarına değil vatan evlatlarına çalışılan bir siyasete ihtiyaç var' Oran, konuşmanın, yazmanın, yemenin, içmenin, televizyon izlemenin, maçlarda tezahürat yapmanın yasak olduğunu, Türkiye'nin 'yasaklar ülkesi' haline geldiğini savundu. Artık düğümün çözüldüğünü belirten Oran, 'Türkiye'nin her yerini karış karış geziyorum. Şu anda iktidar partisi yüzde 30'a doğru iniyor. CHP de yüzde 40'a doğru gidiyor' diye konuştu. Oran, 30 Mart'ta düğüm çözüldükten sonra iki seçim kalacağını, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde halkın kazanacağını, ülkeye temiz siyaset getireceklerini aktardı. Türkiye'nin özgürlüklerin, her rengin, kimsesizlerin ülkesi olacağını dile getiren Oran, bu konuda kararlı olduklarını, 'Türkiye'de sadece yandaşa, kendi ceplerine çalışmayan, bakan çocuklarına değil vatan evlatlarına çalışılan bir siyasete ihtiyaçları olduğunu' söyledi. Miliyet