onedio

Doktor Haberleri

Doktor ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Doktor ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Eşi "Karpuzu Nehirde Yıkarken Öldü" Demiş: Müge Anlı'da 19 Yıllık Cinayet Çözüldü, Firari Sanık Ölü Bulundu!
Yeni sezona başlayan Müge Anlı'da 19 yıllık Gökhan Atakan cinayeti çözüldü. Mühendis Gökhan Atakan'ın 19 yıl önce doktor eşi ve sevgilisi tarafından öldürüldüğü ortaya çıktı. Yeliz Bacaksızoğlu ve Erdal Bektaş'a ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Ancak Erdal Bektaş'ın duruşma sonrası kaçtığı ve ölü bulunduğu öğrenildi.
Taşacak Bu Deniz Konusu Nedir? Taşacak Bu Deniz Oyuncuları ve Tüm Detaylar
TRT 1 ekranlarında başlayacak olan “Taşacak Bu Deniz”, Karadeniz’in aile çatışmalarını ekrana taşıyan yeni dizimiz olarak dikkat çekiyor. Hırçın dalgalar, aile baskısı ve kadının gücünü öne çıkaran hikayesiyle öne çıkan yapım, güçlü senaryosu ve oyuncu kadrosuyla daha şimdiden büyük merak uyandırdı. Diziseverlerin Karadeniz temalı dizilere olan ilgisi “Taşacak Bu Deniz” ile yeniden kabaracak gibi duruyor. Başrollerini Ulaş Tuna Astepe ile Deniz Baysal’ın üstlendiği dizi, Trabzon’un büyüleyici atmosferinde çekiliyor. Yönetmen koltuğunda Şenol Sönmez otururken, senaryo ise “Sen Anlat Karadeniz” ekibinden Ayşe Ferda Eryılmaz ve Nehir Erdem’in imzasını taşıyor. Gelin diziye dair tüm merak edilenleri birlikte öğrenelim!
Türkiye'deki Resmen Vesikalık! Bir Kadın Farklı Ülkelerde Ultrason Çektirerek Farkını Karşılaştırdı
Ultrason görüntüleri, gebelik sürecinde büyük önem taşır. Bebeğin kalp atışı, büyüme hızı ve organ gelişimi gibi sağlık durumunu gözlemlemeyi sağlar, gebelik haftasının belirlenmesine ve doğum tarihinin tahmin edilmesine yardımcı olur. Ayrıca bazı yapısal anomalilerin erken dönemde tespit edilmesini mümkün kılar, bu sayede gerekli tıbbi önlemler alınabilir. Bebeğin cinsiyetinin öğrenilmesi, pozisyonu ve plasenta durumu gibi bilgiler de ultrason sayesinde belirlenir. Tüm bunlar, anne ve babanın güven ve bağlanma duygusunu güçlendirir, gebelik sürecine dair kaygıları azaltır ve aileyi doğuma hazırlık açısından destekler.Bir kadın, 3 farklı ülkede ultrason çektirerek kalitelerini karşılaştırdı. Türkiye'deki ultrason görüntüsü beğeni topladı.
1 Eylül - 7 Eylül Yay Burcu Haftalık Sağlık Burç Yorumu
Hafta boyunca sağlığınızı korumak ve gökyüzünün şifa enerjisinden yararlanmak için bilmeniz gerekenleri derledik. Medikal astrolojiye göre insan bedenini etkileyen tüm gezegenlerin hareketleri ve Chiron asteroidinin de konumunu referans alarak 1 Eylül - 7 Eylül haftasında Yay ve yükselen Yay burçlarının sağlık durumuna ilişkin gelişmeleri kaleme aldık. Peki, hafta boyunca sağlık durumunuz nasıl değişecek? İşte, yeni haftanın merakla beklenen haftalık medikal astroloji yorumları
1 Eylül - 7 Eylül Kova Burcu Haftalık Sağlık Burç Yorumu
Hafta boyunca sağlığınızı korumak ve gökyüzünün şifa enerjisinden yararlanmak için bilmeniz gerekenleri derledik. Medikal astrolojiye göre insan bedenini etkileyen tüm gezegenlerin hareketleri ve Chiron asteroidinin de konumunu referans alarak 1 Eylül - 7 Eylül haftasında Kova ve yükselen Kova burçlarının sağlık durumuna ilişkin gelişmeleri kaleme aldık. Peki, hafta boyunca sağlık durumunuz nasıl değişecek? İşte, yeni haftanın merakla beklenen haftalık medikal astroloji yorumları
Erdoğan'dan ODTÜ Eylemcilerine: 'Bunlar Solcu, Ateist, Terörist...'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Balıkesir'de Kuvayi Milliye Meydanı'ndaki AKP mitinginde konuştu. Üslubunu daha da sertleştiren Erdoğan'ın konuşmasında dikkat çeken nokta “dinlemeler”le ilgili oldu. Telefon kayıtları için “montaj” ifadesini sürdüren Erdoğan, “Oğlum da izinsiz dinlenmiş” dedi. Başbakan Erdoğan özetle şöyle konuştu: (3 Temmuz 1960 tarihli bir gazetenin haberini göstererek) Menderes'in kasası, yolsuzluk evrakı ve vesikalarla dolu diyor. Merhum Başbakan'la ilgili son derece alçakça, son derece edepsizce, hayasızca iftiralarlar var. Merhum Menderes ve arkadaşlarını hapse atmışlar yetmemiş, bu haberlerle Menderes'in itibarını sıfırlamak istiyorlar. Aynı gazete bugün de aynı manşetleri atıyor, bugün de AK Parti hükümetine yapmak istiyorlar, o gün nasıl iftira attılarsa bugün de aynı iftiraları atıyorlar, nasıl çirkin, kirli tuzaklar kurdularsa bugün de tıpatıp aynısını yapıyorlar. Bu yapı kendi ülkesinin en gizli, en stratejik, en mahrem bilgilerini ele geçirecek, bunları servis edecek kadar alçalan bir tavır, ihanet içerisinde. Temiz, saf, ihlaslı kardeşlerimin artık bu yapıyı sorgulamalarını istiyorum. Bunlar niçin böyle patladılar biliyor musunuz? Dershanelere, çünkü buradan yılda 1 milyar dolar bunların geliri vardı. Biz dershaneler yasasını öne sürünce bunlar patladılar. GEZİCİLER, VANDALLAR  O Geziciler, o vandallar o açılış sırasında bir kez daha ortaya çıktılar. Dikkatinizi çekiyorum. Bunlardan bir tanesi üzerine Bizans kıyafetleri giymiş. Şu hale bakar mısınız? Alparslan 1071'de Bizans'a karşı savaşıyor ya, o da Bizans tişörtü giymiş. Kendini Bizanslı yerine koymuş. 1071 Malazgirt Bulvarı'nın açılışını protesto ediyor. Yazıklar olsun. Şunu unutmayın, bu eylemcilerin önünde, yanında CHP var, CHP milletvekilleri var, CHP Genel Başkanı var. Bu eylemcilerin avukatlığını da maalesef MHP yapıyor. Şu anda bu paralel örgüt bu Gezicilere, bu Bizans hayranlarına arkadaşlık, yoldaşlık yapıyor. Oyun çok büyük Balıkesir. Hesap başka. “HAİNLERİ DEFEDECEĞİZ” -Bu parelel yapı, bu paralel örgüt Türkiye'nin önündeki son engel, Türkiye'deki son çetedir. Onu da tasfiye edecek, bu hainleri de defedeceğiz. İşte o zaman Türkiye'nin önünde hiçbir engel kalmayacak. 30 Mart'ta bir tercih yapacaksınız, ya eski Türkiye ya yeni Türkiye diyeceksiniz. ONUN DA ÇOCUĞU YOK... -Bundan 17 yıl önce 28 Şubat’ta seçilmiş bir hükümete post modern bir darbe girişiminde bulundular. Sizin seçtiğiniz hükümeti baskılarla, tehditlerle görevden uzaklaştırdılar. İmam hatipleri, meslek liselerini kapattılar. İnançlarımıza değerlerimizi kutsallarımıza el uzattılar. Başörtülü okumaz okuyamaz diyorlardı. İmam hatipli üniversiteye giremez diyorlardı. Yoksulların çocukları okumasın diyorlardı. Sen başörtülüsün senden kapıcı olur diyorlardı. Şimdi avukatta oldu mühendis de oldu, doktor da oldu. -Bugün kendi ülkesine tuzaklar kuran zat, o günlerde ülkesini sırtından hançerliyordu. Ne diyordu biliyor musunuz. “Beceremediniz artık bırakın diyordu” Başörtüsü için takmayabilirsiniz diyordu. Ya sen ne karışıyorsun. Çünkü onda evlat yok. Bizim derdimiz var. (Başbakan Erdoğan geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli için. 'Onun çoluğu çocuğu yok bizi anlayamaz' demişti) -28 Şubat’ta darbecilere hoşgörü ödülleri dağıtıyordu bunlar. Bugünde darbecilere telekulak desteği veriyor. OĞLUMUN AVUKATI MÜRACAAT ETTİ Oğlumun avukatı müracaat etti ve 3 savcının imzasıyla açıklama yapıldı. Oğlum da izinsiz dinlenmiş. İşti iftira at izi kasın. Bunu yapmaya hakkın var mı? Nasıl yaparsınız bunu. Sipariş üzerine de bunlar aynı şeyleri yaptılar. Türkiye’nin en mahrem konuşmalarını dinlemişler. Beni de dinlemişler. Bizim güvenli hatlarımız var, uluslararası görüşmelerimiz var bunları dinlemişler. BANA KİTAP, TESPİH GÖNDERİYORDU  Eyyyy Pelsinvanya sana sesleniyorum. Eğer yüreğin varsa çık vatanına gel vatanına. Siyaset yapacaksan çık er meydanına. Ben öyle bilmiyordum, aldanmışım. Bana kitaplar gönderiyordu, bana methiyeler düzüyordu. Tespihler gönderiyordu. Şimdi her şeyi anladık. Tüm Türkiye’ye sesleniyorum. Çocuklarınızı bunların dershanelerinde çekin. Okullarından da çekin. Benim 4 çocuğumun 4’ü de devletin imam hatiplerinde okudu. Başörtüsünden üniversiteye sokmadılar, yurtdışına okudular. Devletin okulları bize yeter. Bunlara tavır koyun. Bunların yayın organlarına da tavır koyun. Doğru haber bulamazsınız, dürüst haber bulamazsınız. Bunları boykot ederek tavrınızı göstereceksiniz. 'SOLCULAR, ATEİSTLER... BUNLAR TERÖRİSTLER'  Pazartesi günü Ankara’da bir bulvar açtık. Kimlere rağmen o solculara rağmen. O ateistlere rağmen. Bunlar terörist. Ama CHP bunlara bizim gençler diyor. Bizim sevgili gençlerimizin elinde Molotof kokteyli olmaz. Bilgisayarı, kalemi olur. Bulvarın adı ne 1071 Malazgirt. Bunlardan bir tanesi üzerine Bizans kıyafeti giymiş Alpaslan Bizans’a karşı savaşıyor ya kendini Bizans’ın yerine koyuyor. Yazıklar olsun. Kalabalıktan birinin seslenmesi üzerine: Bizim sosyologlara ihtiyacımız var. Şöyle gel. Lütfi Bey, notlarını al. Bakan Bakanımız ne diyor. Sosyolog kadrosunu attırdık. Yurt
'Polis Bana Şalteri Kapatmamı Söyledi'
Korkmaz ailesine destek için gelen yaklaşık 80 avukat duruşmaya katılırken, 3 sanık avukatı hazır bulundu. Duruşmayı Hatay'dan gelen öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın avukat olan ağabeyi Gürkan Korkmaz da izledi. Duruşma öncesinde Adalet Sarayı önünde toplanan yaklaşık 80 kişi sık sık 'Ali İsmail Korkmaz ölümsüz' diye slogan attı. Kalabalıktakilerden bir-kaç kişi de Adalet Sarayı karşısındaki yaya üst geçit köprüsüne pankartlar astı. Duruşmada Sezer Zehir (39), Mehmet Aslan (35), İbrahim Arslan (30), Doğukan Bilir (24), Volkan Ferlidilek (38), Mustafa Ayaş (30), Mustafa Arslan (25), Erdoğan Gözseçen (53), Mehmet Beyazıt Mallı (49), Mehmet Avcı (56), Seyitcan Göl (19) ve Habil Duru (51) katıldı. Yılmaz Balkan ve Koray Demirel ise duruşmaya gelmedi. ESOGÜ Beyin Cerrahisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi uzman doktor Sezer Zehir, olay akşamı nöbetçi olduğunu başka bir hastaneden sevkle gelen Ali İsmail Korkmaz'ı muayene ettiğini ve beyin cerrahisi yoğun bakım servisine yatış işlemini gerçekleştirdiğini söyledi. 'GÖRÜNTÜLERDEKİ PATRONUMU TESPİT ETTİM' Fırın işçisi Mehmet Aslan da olaylardan bir hafta önce başladığını belirterek 'Her gece olaylar oluyordu. Ben hamurhanede çalıştığım için dışarıdaki olayları görmüyordum ve bu konuda bilgim yok. Ancak olay gecesi bir gürültü duydum. Dışarı çıktığımda çöplerin yanında polis mi sivil mi birileri kim olduklarını bilemiyorum birilerini dövüyordu. Görüntülerini izledim jandarmada ifade verdim. Görüntülerdeki patronum İsmail Koyuncu'yu tespit ettim. Dövenleri de dövülenlerin de kim olduğunu bilmiyorum. Olay anında patronum İsmail Koyuncu'nun elinde sopa görmedim' diye konuştu. İbrahim Arslan'da kendisinin esnaf olduğunu belirterek 'Olay gecesi dükkanımın alarmı çaldı. İşyerine gittiğimizde sokağa gaz bombası atılmıştı. Polisler kardeşimi dövüyordu. Kardeşimin esnaf olduğunu söyleyip polislerin ellerinden aldık. Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğünü görmedim' dedi. '7-8 KİŞİ BANA VURDU' Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencisi olan Doğukan Bilir de 'Espark önünde başlayan Gezi Parkı protesto eylemlerine katıldım. Yunus Emre Caddesi'ne yürüdük. Eylemler sırasında tanıştığımız arkadaşlar yanımdaydı. Bunlar arasında Ali İsmail Korkmaz da vardı. 3 kişiydik. TOMA su ve gaz sıkmayınca kaçmaya başladık. Fırının olduğu sokağa girdik. Ali İsmail de yanımızdaydı. Otele doğru kaçıyorduk. Yüzleri gaz maskeli 4-5 kişi ellerinde sopa ve coplarla karşımıza çıktı. Bizi kovalıyorlardı. Sivil giyimli ancak yüzünde maske olan sivil polis olduğunu düşündüğüm bana vurmaya başladı. Daha sonra 7-8 kişi oldular. Onlar da vurmaya başladı. Bana hangi örgütten olduğumu sordular, kimliğimi aldılar ertesi gün emniyetten almamı söylediler. Aldığım darbeler sonucu yere yığıldım. Beni bıraktılar. Gitmek istedim ancak darbeler nedeniyle yürüyemedim. Babamı aradım gelip beni aldı ve hastaneye götürdü. Beni döven polislerden şikayetçiyim. O sırada Ali İsmail Korkmaz'ı görmedim. Ona kimin vurduğunu da bilmiyorum' diye konuştu. Eskişehir Ticaret Borsası'nda çalıştığını belirten Volkan Ferlidilek ise kendisinin isim benzerliği yüzünden tanık olarak çağrıldığını söyledi. Ferlidilek 'Ben o tarihte şehir dışındaydım. Olayları da görmedim. beni yanlışlıkla tanık olarak göstermişler' dedi. Anadolu Üniversitesi'nde işçi olarak çalışan Mustafa Ayaş da 'Ben daha önceden Beşik Otel'in güvenlik kamerasının bakımlarını yapıyordum. Polisler beni aradı. Beşik Otel'deki güvenlik kamerası görüntülerini nasıl alabileceklerini sordu. Ben de işimin olduğunu söyleyerek gelemeyeceğimi belirttim. 2 gün sonra tekrar aradılar ve savcının talimatının olduğunu söyleyince otele geldim. Görüntülerin nasıl yedeklenebileceğini sordular. Onlara nasıl yedekleneceğini gösterdikten sonra otelden ayrıldım. Polislerin görüntülere el koyup koymadıkları bilmiyorum. Kamera görüntülerinde de dövülme olayını görmemiştim' diye konuştu. 'DAYAK YERKEN AĞABEYİM GELİP ESNAF OLDUĞUMU SÖYLEDİ' Esnaflardan Mustafa Arslan da 'Fırın önünde polislerden dayak yerken ağabeyim geldi ve benim esnaf olduğumu söyledi. Bunun üzerine polisler beni bıraktı. Polisler beni eylemsi sanıp dövmüş' dedi. 'OĞLUNUN DÖVÜLME GÖRÜNTÜLERİNİ KENDİSİNE İZLETTİM' Beşik Otel'in sahibi olan Erdoğan Gözseçen ise 'Olay gecesi oteldeydim. Gece 01.30 sıralarında Ercan Bilir'in oğlu Doğukan Bilir benim otelimin önünde dövülmüştü. Diğer olayları görmedim. Güvenlik kamerası görüntülerinin silindiği iddiasını basından öğrendim. Otelimdeki güvenlik kamerası görüntülerinin silinmesi söz konusu değildir. Olaylar sırasında eylemciler kaçarken otelime sığınmak istiyordu. Tuvaletleri kullanmak istiyordu. Bu nedenle kapıyı kapatıp şalteri indireceğim sırada polis kapıyı çalıp içeriyi girdi ve bana şalteri kapatmamı söyledi. Elektrikler kesmiş olduk. Yaklaşık 10-15 dakika şalteri inik kaldı. Daha sonra şalteri kaldırdık. Bu 10-15 dakikalık sürede güvenlik kameraları görüntü kaydetmedi. Sabah saatlerinde Doğukan Bilir'in babası Ercan Bilir otele geldi. Oğlunun dövülme görüntülerini kendisine izlettim. Benden görüntüleri istedi. Kendisine Emniyet ya da savcılık arkacılığıyla alabileceğini söyledim. Daha sonra polisler geldi görüntü aktarmayı bilmediğim için kendilerine hard diski verebileceğimi söyledim. Hard diski götürdüler ancak görüntüyü açamadıklarını belirterek geri getirdiler. Sonra Mustafa Ayaş görüntüleri açtı' şeklinde konuştu. Tanıklardan Mehmet Beyazıt Mallı ise 'Olayın meydana geldiği sokakta dövülme olayı vardı. Ancak kimin dövdüğünü kimin dövüldüğünü bilmiyorum' dedi. Olayın meydana geldiği sokakta esnaflık yapan Mehmet Avcı da 'Ali İsmail Korkmaz dövüldüğü sırada ben lokalde alkol alıyordum. Olay anını görmedim. Bir süre sonra dükkanıma gittiğimde eli sopalı ve gaz maskeli kişiler bir başka kişiyi döverlerken gördüm' diye konuştu. ÇAYCI: POLİSLER BANA DA VURMAYA BAŞLADI Çaycılık yapan Seyitcan Göl, 'Olay gecesi fırının önünde beklerken polisler gelip sopayla bana vurmaya başladı. Bu sırada fırın sahibi gelerek benim esnaf olduğumu söyledi. Beni döven polisleri de tanımıyorum' diye konuştu. KUAFÖR: EVİMİN PENCERESİNDEN UTANMIYOR MUSUNUZ DİYE BAĞIRDIM Erkek kuaförü olan Habil Kuru 'Geceleyin evimdeydim. Pencereden baktığımda sokakta polislerin ellerinde sopalar vardı. Dava konusunda tutuklu olan sivil bir kişiyi gördüm. 4-5 kişi bir kişiyi dövüyordu. Pencereden kendilerine doğru 'Utanmıyor musunuz?. 4-5 kişi bir kişiye saldırır mı?' diye bağırdım. O sırada fırıncı da olay yerindeydi' dedi. 11 NİSAN'A ERTELENDİ Duruşmaya katılan Korkmaz ailesi ile sanıkların avukatları mahkeme heyetine tanık beyanlarına karşı Kayseri 3'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde beyanda bulanacakları belirttiler. Eskişehir 1'inci Ağır ceza Mahkemesi heyeti gelmeyen Yılmaz Balkan ve Koray Demirel adlı tanıkların dinlenmesi için duruşmayı 11 Nisan 2014 tarihine erteledi. Ali İsmail Korkmaz davası ile ilgili 14 tanıktan 12'si talimatla ifade verdi Kemal ATLAN-Hakan TÜRKTAN-Saadet KEFAL / ESKİŞEHİR,(DHA)
Onur Yaser Can'ın Babası Konuştu
Uyuşturucu bulundurmaktan yakalanan, işkence gördüğü karakola yeniden çağrılınca da oraya gitmek yerine intiharı seçen Onur Yaser Can’ın annesi ise Pazar günü intihar etmişti. Oğlunu ve eşini yitiren acılı baba Mevlüt Can, bir televizyon programına konuk olup “hukuksuzluk” olarak değerlendirdiği yaşananları anlattı.4 yıl önce esrar satın aldığı iddiasıyla nezarete götürülüp işkence gördüğü, ardından gerçekleşen intiharının yaşadıklarıyla bağlantılı olduğu söylenen ODTÜ Mimarlık Fakültesi mezunu Onur Yaser Can’ın uzun süredir psikolojik destek alan annesi Hatice Can da önceki gün intihar etti. Oğlunu ve eşini yitiren baba Mevlüt Can, CNN Türk’te yayınlanan 5N1K programına konuk oldu. İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nin kararını okuyarak konuşmasına başlayan Mevlüt Can, şunları söyledi: HUKUKSUZLUK YAŞANDI Benim oğlum kayıt dışı yakalanmış, işkence görmüş, serbest bırakılmış bu süreç sonrasında da intihara sürüklenmiştir. Hiçbir Cumhuriyet Savcısının oğlumun yakalandığından, serbest bırakıldığından haberi olmamış. 2 Haziran 2010 yılında esrar almak üzere bir telefon görüşmesi yapmış. Bu konuşma, teknik takibe takılıyor bunun üzerine oğlum suç üstü yakalanıyor. Bu aşamadan itibaren hukuksuzluk başlıyor. Yakalayan ekibin teknik dinlemeden yakalamadığı ortaya çıkıyor. Oğlumun nereye götürüldüğünü bilmiyoruz. CANINA KIYANA KADAR TAKİP EDİLMİŞ İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden mahkeme dosyasına gönderilen yazıda, oğlumuzun nezarethaneye konulmadığı, gözaltına alınmadığı tespiti yapılmıştır. Asıl itiraf ettirmek istedikleri torbacının telefon numarasını kimden aldığı. Bundan önce zaten çırılçıplak aranıyor. İnce aramaya tabii tutuluyor. Kaç paralık mimarsın deniliyor. Hakaret ediliyor. Bir süre sonra itirafı alamıyorlar ve doktora götürülüyor. Doktor raporu sadece bir darp raporu. Götüren kişiler de işkenceyi yapan 3 kişilik bir ekip. Savcılık gözaltına alınmama kararı veriyor. Ertesi gün iyi polis rolü oynayan bir polis memuru Onur’un bilmediği bir polis memuru. Soner diye bir polis memuru. Oğlumuzu arıyor ve diyor ki; senin imzaladığın tutanaklarda bir takım hatalar var. Bunları düzeltmemiz gerekiyor. Lütfen gelir misiniz? Onur da acaba hafta sonu gelsem olur mu diyor. Cumartesi günü, Vatan Caddesi’ndeki Emniyet Müdürlüğü’nün girişindeki bir kafeteryada bir polis memuru tarafından karşılanıyor. Loş, karanlık olan bu yerde çok iyi okumadığı tutanaklar yeniden imzalattırılıyor. Korkutarak, telaşla yaptırıyorlar. Sonrasında imzaladığı tutanak örnekleri verilmiyor. ‘İşte arkadaşlarla uçuyorduk’ gibi bir takım ilave bilginin ifadesine konulduğunu okuyor. Bunun başına büyük bir bela olacağını düşünüyor. Kendisini şüphe altında hissediyor. Sonra Onur, 3 kişilik ekip tarafından, canına kıyana kadar, takip ediliyor. ONLARCA POLİS OPERASYONA DAHİL Onur, arkadaşlarına uzun süredir izlendiğini söylüyor. Bu kadar izlendikten sonra bunalıyor ve 21 Haziran’da bir avukata vekalet veriyor. Vekaletten sonra 13 Nisan’da başlayan ilk mahkeme kararı ile başlayan ve 22 Haziran’da iki mahkeme kararı varken yeni teknik takip kararı varken operasyon sonlanıyor. Çete üyeleri yakalanıyor. 550 gram esrar yakalıyorlar. Koskocaman çete. Onlarca polis bu operasyona dahil oluyor. İŞKENCE GÖRMESİN DİYE İNTİHAR EDİYOR Onur, vekâlet verdiği avukattan 24 Haziran’da yeniden ifadesine başvurulacağını öğreniyor. Tekrar polisin eline düşmemek, çırılçıplak soyulup işkence görmemek için kendisini bulunduğu 4. kattan çırılçıplak olarak maalesef atıyor. Bu süreçte dava açmamız kolay olmadı. Soruşturmamızda 3 tane Cumhuriyet savcısı değişti. Son olarak atanan Cumhuriyet Savcısı Muammer Akkaş, işkence cinsel saldırı, kötü muamele nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığını, ancak iki polis memurunun resmi evrakta sahtecilik yaptıklarından dolayı haklarında iddianame açılmasına ilişkin bir karar veriliyor. Yargılama sonrasında, 2 polis memuruna 2,5 yıl hapis ve devlet memurluğundan men cezası veriliyor. Zete
En Enteresan 12 Fobi
Fobi nedir? Öncelikle bunu bi’ açıklayalım. Fobi, herhangi bir şeye karşı duyulan korkunun, kişinin gündelik yaşantısını olumsuz yönde etkilemesidir. Ayrıca şunu da genel kültür olsun diye söyleyelim; fobi kelimesi, Yunanca Phobos kelimesinden gelir ve Phobos, Yunan mitolojisinde korku tanrısıdır.Ayrıca klinik psikolojide, fobi, genel kaygı bozukluğu başlığı altında tanımlanır. Klinik psikolojide, sosyal fobi, spesifik fobi ve agorafobi olmak üzere üç fobi olmasına rağmen, klinik psikologlar karşılaşmış oldukları ilginç mi ilginç spesifik fobilerin bir listesini hazırlamışlar. Bize de incelemek düşüyor. Haydi, “En Enteresan 12 Fobi” listesine bakalım o halde.1. Triskaidekafobia – 13 sayısından korkmak.2. Tripanofobia – Şırınga korkusu3. Sokerofobia – Kaynana korkusu4. Latrofobi – Doktor korkusu5. Pogonofobi – Sakaldan korkmak6. Fobofobi – Korkmaktan korkmak7. Olfaktofobi – Kokulardan korkmak.8. Mnemofobi – Anılardan korkmak.9. Lailofobi – Konuşmaktan korkmak.10. Geliofobi – Gülmekten korkmak.11. Kronofobi – Zamandan korkmak.12. Katoptrofobi – Aynalardan korkmak.“En Enteresan 12 Fobi” listesine baktınız. Peki ya söyleyin, listede olan ya da olmayan korkularınız var mı? Bizimle paylaşın!
Gerçek Olamayacak Kadar Garip 10 Fobi
Yıkanmaktan korkma olarak adlandırdığımız bu fobiyi, bilinçaltında geliştirebilecek birçok olay çocukluktan gelmektedir. Çocukluklarında duş esnasında travma yaşayan insanlar da çok sık ortaya çıktığı incelenmiştir. Sapık filmini seyredip duşa girmekten o gecelik korkan normal insanların aksine, bu kişilerde, beyindeki savunma mekanizması durumu fazlaca abartıp bir daha duş almaması gerektiğini söylüyor olabilir. Bu tür fobiye sahip insanlar tedavi olmazlarsa gerçekten sefil bir yaşam süreceklerdir.