onedio

Fıtık Haberleri

Fıtık ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Fıtık ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Yanlış Pozisyonda Uyumak Bacak Kaslarını Kısaltıyor
Geceleri yüzüstü uyumak bel ve boyun zedelenmelerine sırtüstü ise bacak adalelerinde kısalmaya ne sebeple oldu . En sağlıklısı ve ideali, bacakların karına gerçek çekilerek cenin pozisyonunda yatmak. Omurgamız bir bütündür, bel ve boyun omurgaları farklı düşünülemez, bel omurgalarındaki bir huzursuzluk boyun omurgamızı da direk etkiler. Zira omurgamız etrafımızdaki kaslar bir hasır örgü benzeri birbirinin içine geçmiştir. Bel veya boyun bölgenizde ortaya çıkan bir problem tüm vücudunuzda sıkıntılara sokak açar . Bel ve boyun omurgalarının sıhhati amaçlı zaman içerisindeki duruş, oturuş pozisyonlarına uyarı etmemiz mühim fakat yeteri kadar değil. Omurga sağlığımız üstünde alışkanlık edindiğimiz uyku pozisyonumuz üstelik yatak seçimimizin tesiri kocaman . Yüzüstü yatmak beli büküyor Yüzüstü yatmak en riskli uyku pozisyonudur. Bu pozisyonda uyumak omurga çevresindeki bağların ve kasların gerilmesine, omurgadan sinirlerin çıktığı deliklerin sıkışmasına neden olur . Bu da omurga ve disk üst kısmına yük bindirir. Tüm şunlar ise bel ve boyunda eğriliklerin artmasına ilişkili olarak omurgada zedelenmelere ve fıtık benzeri neticeleri ortaya çıkarır. Sırtüstü uyumak adele kısaltıyor Ancak bir takım vatandaşlar yan yatış pozisyonunda uyuyamazlar. Sırt üstü yatıyorsanız kesinlikle dizler bir yastık ile desteklenmeli. Fakat yeniden de sırt üstü yatış bir zaman ardından bacakların arka adalelerinde kısalmaya sokak açıyor . Bu sebeple uzunca zaman sırt üstü yatılmasını önermiyoruz. İdeali cenin poziyonu Yan yatış pozisyonu bel ve boyun sıhhati amaçlı en idealidir. Bacaklar karına gerçek çekilerek yatılmalı. Bu pozisyonda belin basıncını azaltmak amaçlı dizlerin arasına bir yastık koyulmalıdır. Bu biçimde omurga ve diske ek olarak az yük biner bununla birlikte horlamayı da engeller. Gebe bayanların sol taraflarında uyuması önerilmektedir. Bu pozisyonda bebeğe giden kan akışı engellenmeyecektir. Fakat bu vaziyette da boyun ve omuzlar zorlanmaktadır. Yataktan fırlamayın, gerinmeden kalkmayın! Sabahları uyanır uyanmaz yataktan çabuk bir biçimde kalmayın. Zira tüm gece istirahat çağında meydana gelen kaslar uykuda gevşer, birdenbire harekete tepki gösteremez bu vaziyette omurgada ve eklemlerle önemli ağrılara, zedelenmelere ne sebeple olur. Yataktan ani kalkışlar bel tutulmalarının en kocaman sebeplerindendir. Bu sebeple uyandıktan ardından yatak içinde 5 dk gerinerek gevşeyen kaslar yavaşça harekete geçirilmeli. Yataktan kalkarken, blok olarak yana dönün. Öncesinde bacaklarınızı sarkıtın, ardından kollarınızın sayesinde vücudunuzu yatak kenarında, yüksek bir konuma kazancın . Yatak sizden 20 cm uzunca olmalı Doğuştan bel ve boyun bölgemizde eğriliklerimiz vardır. Çok katı veya çok narin yataklar natürel eğriliklerimizin artmasına veya azalmasına ne sebeple olur. Hata yatak seçimi birçok omurga hastalığına davetiye çıkarıyor. Sıhhatiniz amaçlı yatağınızın eni 95 cm’den dar olmamalı, boyunuzdan 20 cm ek olarak uzunca olmalı. Çift şahsiyet yatakların eni ise en az bir .65 olmalı. Yatağınız yüksek olmasın Eğer yatağınızın ortası çökmüşse, yenisiyle değiştirin. • Ansızın pek yastıkta yatmak, boynunuzun tutulmasına ne sebeple olabilmektedir . • Yatağınız, rahatlıkla çıkıp inebileceğiniz yükseklikte olsun. • Yatarken, kollarınızı başınızın arkasına gerçek gererek uzatmayın. • Yatağa yatmak amaçlı ise öncesinde yatak kenarına oturun. Bacaklarınızı yukarıya çekerken aynı zamanda gövdenizi yatağa uzatın. Vücudunuzu blok olarak döndürerek sırtüstü yatın Etiketler: bacak kasları, DİSK, uyku pozisyonu, uyumak, yanlış pozisyon, yatmak
Obezite Nedenleri ve Obezitenin Zararları
Gelişen teknoloji, getirdiği olumlu yönlerin dışında, insanların beslenme alışkanlıklarını da olumsuz yönde etkilemiştir. Beslenme alışkanlığındaki değişiklikler ve fiziksel hareketlerin yetersizliği gibi bir çeşitli olumsuz şartlar bir araya geldiğinde bütün Dünya’da ortaya çıktığı gibi Türkiye’de de obezite (tedavi edilmesi gereken şişmanlık) sorununun görülme sıklığı oldukça hızlı artmaktadır. Yapılan çalışmalar ve araştırmalar gösteriyor ki, Türkiye’de fazla kilolu olma ve obezite yaygınlığının neredeyse %10–00 oranında arttığı ve obezitenin özellikle çocuklar ve gençleri etkisi altına almaya başladığı görülmektedir. Obezite ile mücadele aslında, obezitenin yol açtığı bir çok hastalıkla da mücadeleyi kapsar. Bunun sebebi ise obezite, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon, şeker hastalığı, bazı kanser türleri, solunum sistemi hastalıkları, kas-iskelet sistemi hastalıkları vb. pek çok sağlık probleminin – ki bunlara metabolik sendrom ismi verilir.- meydana gelmesine temek oluşturur. Dünya Sağlık Örgütünün yaptığı açıklamaya göre, obezite sağlığı bozacak ölçüde vücutta normal olmayan ya da aşırı yağ birikmesi“ olarak tanımlanmıştır. Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının %15-18′i, kadınlarda ise %20-25′ini yağ dokusu meydana getirmektedir. Erkeklerde bu oranının %25, kadınlarda ise %30′un üzerine çıkması durumu obezite olarak kabul edilir. Dünya Sağlık Örgütü’nün obezite sınıflandırması belirlemek için çok sık bir şekilde Vücut Kitle İndeksi (BMI) kullanılmaktadır. BMI, kişinin vücut ağırlığının (kg), boy uzunluğunun (m cinsinden) karesine (BKI= kg/m2) bölünmesiyle ortaya çıkan bir değerdir. “BMI boyuna göre vücut ağırlığının tahmin edilmesinde kullanılmakta, vücutta yağ dağılımı hakkında veri sağlamaz. Vücuttaki bütün yağ oranından çok, yağın vücutta bulunduğu bölge ve dağılımı çok önem teşkil eder. Bunun sebebi ise vücuttaki yağın yer aldığı bölge ve dağılımı, hastalıkların morbidite ve mortalitesi ile bağdaştırılmaktadır. Bölgesel yağ dağılımı genetik olarak erkek ve kadınlarda farklılık göstermektedir. Android tip (erkek tipi) obezitede yağ ilk olarak göbek bölgesinde karında ve cilt altında, jinoid tip (kadın tipi) obezite ise gluteus ile femurlar üzerinde ve cilt altında toplanmaktadır. Bu dağılımın saptanmasında bel/kalça oranı kullanılmakta ise de, bel çevresinin yalnız başına kullanımının karın bölgesindeki yağ dağılımı için daha doğru ve daha basit bir yöntem olduğu kabul edilen bir durumdur. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ise bel/kalça oranı kadınlarda 0.85′den ve erkeklerde ise 1.0′den fazla ise android tip obezite olarak kabul edilmektedir. Bu durumda tip 2 diyabet, hipertansiyon ve iskemik kalp hastalığı açısından risk etmenleri oldukça artmaktadır. Yalnız başına bel çevresinin de erkeklerde 102 cm, kadınlarda 88 cm’nin üzerinde olması (Uluslar arası Diyabet Federasyonu (IDF) 2005′de bu rakamları 94 ve 88 cm’ye çekmiştir) kardiyovasküler hastalık riski ile bağlantılıdır. Obeziteye yol açan etkenleri tamamen ve net olarak açıklanamamakla beraber aşırı ve doğru olmayan beslenme ve fiziksel aktivite yetersizliği obeziteye yol açan en önemli sebepler olarak kabul edilmektedir. Bu etkenlerin dışında genetik, çevresel, nörolojik, fizyolojik, biyokimyasal, sosyo-kültürel ve psikolojik gibi oldukça etken birbiri ile bağlantılı şekilde obezitenin ortaya çıkmasında rol oynamaktadır. Bütün Dünya ülkelerinde özellikle çocukluk çağında ortaya çıkan obezite problemindeki artışın yalnızca genetik yapıdaki değişikliklerle açıklanamayacak denli çok olması sebebi ile, obezitenin meydana gelmesinde çevresel etkenlerin rolünün ön planda olduğu kabul edilmektedir. Obezitenin ortaya çıkmasında başlıca risk etkenleri aşağıda verildiği gibidir Aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları Yeterli olmayan fiziksel aktivite Yaş Cinsiyet Eğitim düzeyi Sosyo – kültürel etmenler Gelir durumu Hormonal ve metabolik etmenler Genetik etmenler Psikolojik sorunlar Sigara- alkol tüketimi durumu Kullanılan bazı ilaçlar (antideprasanlar vb.) Doğum sayısı ve doğumlar arası süre Obezitenin bu denli yayılmasında dikkat edilmesi önemli olan etkenlerden biri de yaşamın ilk senelerindeki beslenme şeklidir. Yapılan çalışmalarda, obezitenin ortaya çıkma sıklığının anne sütü ile beslenen çocuklarda, anne sütü ile beslenmeyen çocuklara nazaran daha düşük oranlarda olduğu, anne sütü emme süresinin, tamamlayıcı besinlerin çeşidi, miktarı ve başlama zamanlarının obeziteyi ortaya çıkardığı ve etkilediği bilinmektedir. DSÖ ve UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) tarafından yayımlanan birçok belgede 6 ay yalnız başına anne sütü verilmesinin, 6.ayın ardından emzirmenin devam etmesi ile beraber güvenilir ve uygun kalite ve miktarda tamamlayıcı besinlere başlanılmasının ve minimum 2 sene emzirmenin sürdürülmesinin kısa ve uzun dönemde obezite ve kronik hastalık riskini azaltabileceği belirtilmiştir. Şişmanlığın yani obezite adı verilen tedavi edilmesi gereken şişmanlığın üzerinde durulması gereken, hayati tehlikeye yol açan, kalp damar hastalıklarında çok önemli bir etken olduğu herkes tarafından kabul edilmiş bir tıbbi veridir. Kolesterolün yüksek olması, tansiyon yüksekliğine ve damar tıkanıklığına sebep olmaktadır. Bu durumda kalp krizi geçirme ihtimali daha fazla artar. Kilo kaybını sağlamak ve verilen kiloyu muhafaza etmek, bu hastalıklarda düzelme sağlar. Erişkin tipi şeker hastalığına yol açan en büyük etken, şişmanlık yani obezitedir. Kişi ne denli çok kilolu ise, şeker hastası olma ihtimali de o denli fazla olmaktadır. Yağ oranı fazla kişilerde karaciğerde aşırı yağ artışı kaynaklı olarak yağlanmalar görülür. Kas ve iskelet sistemi de obezite kaynaklı zarar verici etkilerinden etkilenir. Ağır bir yükü taşımak durumunda olan kas ve kemiklerde dizde ve kalçada kireçlenme, varisler, kas zayıflığı ve fıtık meydana gelebilir. Yağlar, kanın kalbe dönmesini güçleştirir. Obezite problemi olan hastaların, zamanın büyük bir kısmında nefes alırken güçlük çektikleri görülür. Bunun sebebi ise, solunum için obezite hastalığı oldukça zor taşınan bir yüktür. Kandaki karbondioksit oranı artar. Solunum yapmak oldukça güç bir hal alır. Uyku hali ortaya çıkabiliir. Özellikle gençlerde ortaya çıkan obezite sorunu, psikolojik açıdan da problemlere yol açar. Obezite problemine sahip olan kadın hastalarda doğum yapmak riskli ve zor bir süreç olmasının yanında, kişiye ve bebeğe de zarar verebilir. Hatta kısırlığa dahi sebep olabilir. Adet düzensizlikleri sık karşılaşılan bir sorundur. Safra kesesinde taş olma riski artar.Yara ve deri hastalıkları artar. Ayakta mantar görülebilir. Bütün bunların yanında obezite kişinin hayat kalitesini düşüren bir durumdur. Hastanın hayatını zorlaştırır, çabuk hareket etmesini engeller. Yaşam süresinin kısalmasına sebep olan bir sorundur. Muhakkak tedavi edilmelidir.
Milli Takımda 6 Oyuncu Birden Aday Kadrodan Çıkarıldı!
A Milli Futbol takımında sakatlık şoku yaşanıyor. Tam 6 oyuncu birden aday kadrodan çıkarıldı.Çek Cumhuriyeti ve Letonya ile oynayacağı EURO 2016 grup eleme maçları için İstanbul'da toplanan A Milli Takım'da, Ömer Toprak sağ baldır (gastrocnemius) adalesindeki Tip 3A yırtık, Hakan Çalhanoğlu sol baldır (Soleus) adalesindeki Tip 3B yırtık, Volkan Demirel belinde fıtık (L4-5 ve L5-S1 disc herniasyonu), Burak Yılmaz ayak bileğinde bağ lezyonu ve kemik ödemi, Mustafa Pektemek ise sol uyluk ön adalesinde (Quadriceps) Tip 3B yırtık sebebiyle aday kadrodan çıkarıldı.Ayak baş parmak tendonunda (Hallucis Longus) tendinit olduğu bilgisine ulaşılan Kaan Ayhan ise daha önce kadrodan çıkmıştı.>Dün aday kadroya dâhil edilen Fehmi Mert Günok ve Adem Büyük'ün yanı sıra Muhammet Demir de aday kadroya davet edildi.CNN TÜRK
Beşiktaş'a Sosa'dan Kötü Haber
Spor Toto Süper Lig'in 17. haftasında Gençlerbirliği ile deplasmanda karşılaşacak olan Beşiktaş 'ta Arjantinli Jose Sosa 'nın durumu belli oldu.Siyah-beyazlı kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, Sosa'ya fıtık teşhisi konulduğunu belirtildi.İşte Beşiktaş Kulübü'nün o açıklaması...'Arjantinli futbolcumuz Jose Sosa, dün akşam yapılan antrenmanı belindeki ağrı nedeniyle yarıda bıraktı.Bugün MR'ı çekilen ve muayenesi yapılan Jose Sosa'ya fıtık teşhisi konuldu ve oyuncumuzun tedavisine başlandı.'Sporx
Minik Poyraz, Sanayide Yaptırılan Cihazla Yaşama Tutunuyor
ANTALYA'da bir markette çalışan Servet Ergün çok nadir görülen 'Crigler najar: Mavi ışık hastalığı'na yakalanan 3 aylık oğlu Poyraz'ı, hastanelerde yer bulamadığı için sanayide yaptırdığı fototerapi cihazıyla evinde tedavi etmeye çalışıyor.Ermenek Mahallesi'nde oturan üç çocuklu Servet- Zeliha Ergün çiftinin 3 aylık bebekleri Poyraz, dünyada sadece 202 kişide görülen genetik 'Mavi ışık hastalığı'yla mücadele ediyor. Doğumundan 3 gün sonra rengindeki sarılık nedeniyle hastaneye götürülen minik Poyraz'a, 'Crigler najar' hastalığı teşhisi konuldu.Servet Ergün, yaşadıkları dramın, 16 yıl önce ilk çocukları Hilal dünyaya geldiği gün başladığını belirtti. Hilal üç günlükken sarılık şüphesiyle götürdükleri hastanede karaciğer yetmezliği yaşadığını öğrendiklerini anlatan Servet Ergün, 'Bir süre tedavi gören kızıma 10 yaşına geldiğinde annesi Zeliha Ergün'ün karaciğerinin bir bölümü nakledildi. Kızım Hilal şu an 16 yaşında ve sağlıklı' dedi.POYRAZ 3 AY ÖNCE DOĞDUİkinci çocukları Mehmet'in 12 yaşına geldiğini ve hiçbir hastalığı olmadığını söyleyen Servet Ergün, 'Bundan 3 ay önce üçüncü evladımız Poyraz dünyaya geldi. Poyraz'ın renginde sararma olduğunu görünce hemen doğduğu hastaneye götürdük. Tahlil yapmaya gerek olmadığını ve durumunun iyi olduğunu söylediler. Evimize döndük. İki gün sonra Poyraz mum gibi sarardı. Hastanede sarılık değerinin çok yüksek olduğunu öğrendik. Bu arada Ankara'daki özel bir laboratuvara kan örneğini gönderdim. 45 gün sonra gelen cevapta, Poyraz'ın da ablası gibi kalıtımsal Crigler najar hastalığına yakalandığını öğrendik. Bu hastalık genetik. Karaciğer nakli olursa kurtulabilecek' diye konuştu.
Cardozo'dan Trabzonspor'a Kötü Haber
Kronik bel fıtığı hastası olan Trabzonspor'un Paraguaylı golcüsü Oscar Cardozo'da ayrıca karın fıtığı da çıktı.Trabzonspor'un iki yeni transferi Oscar Cardozo ve Majeed Waris’ten gelen ‘fıtık’ haberleri takımda adeta şok etkisi yarattı.Kronik bel fıtığı hastası olduğu bilinen Paraguaylı golcüde ayrıca karın fıtığı da olduğu belirtildi. Cezalı olduğu için Başakşehir maçında forma giyemeyecek olan yıldız oyuncunun tedavisinin hızlandırılacağı bildirildi.Spartak Moskova’dan 6 milyon Euro’ya transfer edilen ve hala sakatlığı devam eden Majeed Waris’te de karın fıtığına rastlanması teknik heyetin keyfini iyice kaçırdı. Ganalı oyuncunun tedavisinin devam ettiği bildirildi.Öte yandan Akhisar maçında sağ arka adalesi yırtılan ve 3 hafta sahalardan uzak kalacağı açıklanan Bosingwa’nın sahalara dönüşünün bir hafta daha uzayabileceği kaydedildi.Habertürk
"Du Bakali N'Olecak?" Tavrıyla Geçiştirilen Yeni İç Güvenlik Paketinin 10 Maddesi
Hükümetin meclise getirdiği “Özgürlük Korunması ve İç Güvenlik Reform Paketi” adıyla anılan yeni güvenlik paketinin alametifarikasının, polisin silah kullanma yetkisinin arttırılması, olduğunu belirtmek gerekir. Ancak hepsi bu kadarıyla da sınırlı değil. Yeni iç güvenlik paketinde; savcılara ait 'gözaltına alma' yetkisinin mülki amirlere verilmesi, koruma amaçlı (biber gazına maruz kalındığında da) yüz kapamanın suç olarak kabul edilmesi ve polisin sokakta birini vurup öldürmesine olanak sağlayan molotof maddesi gibi, demokratik bir ülkede olmaması gereken birçok sakıncalı madde var. Paketin yaratacağı sorunlar, görüldüğü gibi aşikar. Türkçede güzel bir deyiş vardır, ' Bir musibet, bin nasihatten iyidir' deriz. Şayet siz de bir musibet yaşanmasını bekliyorsanız, Aziz Nesin'in 'Du Bakali N'Olecak?' adlı öyküsü, gelecekte hepimizi nelerin beklediği hususunda zihin açıcı olacaktır..
Galatasaray'da, Kasımpaşa Maçı Hazırlıkları Sürüyor
Süper Lig'in 25. haftasında 21 Mart Cumartesi günü deplasmanda , bu sabah yaptığı antrenmanla hazırlıklarını sürdürdü.Florya Metin Oktay Tesisleri'nde teknik direktör Hamza Hamzaoğlu yönetimindeki idmanda oyuncular ısınma hareketlerinin ardından yarım sahada çift kale maç yaptı.Bu arada Sarı-kırmızılı takımın çalışmasına sakatlıkları bulunan Semih Kaya ve Sabri Sarıoğlu 'nun dışında hafif sakatlıkları bulunan Selçuk İnan ve Burak Yılmaz 'ın tedbir amaçlı antrenmana çıkmadığı ifade edildi. Selçuk ve Burak'ın takımdan ayrı salonda çalıştıkları ve durumlarının iyi olduğu belirtildi. Sabri ve Semih'in ise cumartesi günkü karşılaşmada forma giyemeyecekleri bildirildi.Öte yandan alınan bilgiye göre fıtık ameliyatı olan Felipe Melo'nun ise ay sonuna doğru İstanbul'da olacağı ve tedavisinin burada devam edeceği ifade edildi.DHA