10 Soruda İklim Kanunu’na Dair Merak Edilenler: Doğa Talanı mı Doğayı Koruma mı?
Muhalefetin ve kitle örgütlerinin ‘doğa katliamı’ olduğunu ileri sürdüğü İklim Kanun Teklifi, Meclis Genel Kurulu’nda kabul edildi. Teklif, iklim değişikliğiyle mücadelede temel unsur olan sera gazı emisyonlarının düşürülmesini ve iklim değişikliğine uyum sağlama çalışmalarını hedefliyor. Ayrıca bu faaliyetlerin planlanması, uygulanması, finansmanı, izinlendirilmesi ve denetlenmesine yönelik yöntemleri ile ilgili yasal ve kurumsal çerçeveyi de kapsıyor.
Tartışmalı teklife dair Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı merak edilen 10 soruyu yanıtladı.
İklim Kanunu Teklifi, TBMM'de kabul edildi. Peki İklim Kanunu nedir?

Sera gazı salımının azaltılması ve iklim değişikliğine uyum sağlanmasına yönelik ilerlemeler, her yıl İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından izlenecek.
İlgili kurumlar arasında iş birliğini sağlamak, faaliyetlere yön vermek, standartları belirlemek, gelişmeleri takip etmek ve karbon fiyatlandırmasıyla ilgili piyasa temelli mekanizmaları düzenlemek de yine Başkanlığın sorumluluğunda olacak.
Kamu kurum ve kuruluşları ile özel ve tüzel kişiler; kendi görev ve yetki alanları çerçevesinde plan ve projeler hazırlayacak, bu projeleri hayata geçirecek, destekleyecek ya da iş birliği içinde yürütecekler.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun hükümleri saklı kalmak koşuluyla, İklim Değişikliği Başkanlığı, düzenlemenin uygulanmasına ilişkin gerekli gördüğü bilgi, belge ve verileri kamu kurumları ile özel ve tüzel kişilerden doğrudan talep edebilecek. Talepte bulunulan taraflar, söz konusu verileri belirtilen süre içinde ve herhangi bir ücret talep etmeden Başkanlığa sunmakla yükümlü olacak.
Başkanlık, ihtiyaç duyduğu verileri öncelikli olarak Ulusal Coğrafi Bilgi Platformundan temin edecek. Elde ettiği bu veriler ile kendi bünyesinde oluşturduğu verileri de kamu kurumlarının kullanımına sunmak üzere yine aynı platforma aktaracak.
Yükümlülüklere uymayanlara para cezaları yoldu.

Teklifte, iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında yapılacak çalışmalar da tanımlanıyor. Bu kapsamda, sera gazı emisyonları, Ulusal Katkı Beyanı, net sıfır emisyon hedefi ve İklim Değişikliği Başkanlığı tarafından yayımlanan ya da güncellenen strateji ve eylem planlarına uygun şekilde azaltılacak.
Aynı stratejik belgeler çerçevesinde, kamu kurum ve kuruluşları iklim değişikliği nedeniyle oluşabilecek ya da oluşmakta olan zararları önlemek, riskleri en aza indirmek ya da oluşabilecek fırsatları değerlendirmek amacıyla uyum faaliyetleri gerçekleştirecek.
İklim değişikliğine karşı su kaynaklarının sürdürülebilir biçimde yönetilmesi amacıyla planlama çalışmaları yapılacak. Çölleşme ve erozyonla mücadele kapsamında orman dışı alanlarda oluşturulan karbon yutak alanları, net sıfır hedefiyle uyumlu biçimde korunacak ve yönetilecek.
Yerel düzeyde hazırlanacak iklim değişikliği eylem planları, her ilin kendine özgü koşulları göz önünde bulundurularak ve adil geçiş ilkesine dikkat edilerek hazırlanacak. Bu planlar, valiliklerin koordinasyonunda; büyükşehirlerde belediyeler, diğer illerde il belediyesi ve il özel idareleri tarafından, ilgili kurumlarla iş birliği içerisinde oluşturulacak ve İl İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu’na sunularak karara bağlanacak.
Bu planların hazırlanması ve izlenmesi süreçlerinde, ilgili kamu ve özel kurumlar kendilerinden talep edilen bilgi ve belgeleri mevzuata uygun şekilde paylaşmakla yükümlü olacaklar.
Türkiye Gümrük Bölgesi’ne giren ithal ürünlerin içerdiği sera gazı salımının değerlendirilmesi amacıyla Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) hayata geçirilebilecek. Bu mekanizmanın kapsamı, raporlama biçimi ve diğer ayrıntılar Ticaret Bakanlığı tarafından, ilgili bakanlıklarla koordinasyon içinde belirlenecek.
Ayrıca Karbon Piyasası Kurulu oluşturulacak. Bu kurul; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı başkanlığında, ilgili bakanlıkları temsilen birer bakan yardımcısı ile Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkan Yardımcısı, SPK Başkanı, EPDK Başkanı ve İklim Değişikliği Başkanı’ndan oluşacak.
Teklifte ayrıca, düzenlemelerden elde edilecek özel gelirlerin kullanımı ve bütçelenmesine ilişkin esaslara da yer veriliyor.
PARA CEZALARI
Kanun teklifinde yer alan yükümlülüklere uyulmaması halinde uygulanacak idari yaptırımlar da belirlenmiş durumda.
Buna göre; doğrulanmış sera gazı emisyonu raporunu belirtilen süre içinde sunmayanlar için 500 bin TL’den 5 milyon TL’ye kadar para cezası uygulanacak.
Ozon tabakasına zarar veren maddelere yönelik düzenlemelere uymayanlara da çeşitli cezalar öngörülüyor. Bu maddeleri ithal eden, ticaretini yapan ya da piyasaya arz edenlere 2,5 milyon TL; bu maddeleri içeren ekipmanlara bakım veya servis sağlayanlara 250 bin TL; etiketleme hükümlerine uymayanlara ise 120 bin TL idari para cezası verilecek.
10 Soruda İklim Kanunu’na Dair Merak Edilenler

Yaşam hakkı savunucularının 'doğa katliamı' dediği kanuna dair Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı paylaşım yaptı. O paylaşım şöyle:
(YANLIŞ) “Karbon ayak iziyle insanların özgürlükleri kısıtlanacak.”
(DOĞRU) Karbon ayak izi ile insanların özgürlüklerinin kısıtlanması söz konusu bile değil. Karbon ayak izinin azaltılması sadece üretim yapan organizasyonlar için öngörülmüştür. Bireylerle, mülkiyet, seyahat gibi anayasal haklarıyla en ufak bir ilgisi bulunmamaktadır.
(YANLIŞ) “Emisyon Ticaret Sistemi adı altında vatandaştan karbon vergisi alınacak.”
(DOĞRU) Kanun teklifi karbon vergi sistemini getirmiyor. Emisyon ticaret sisteminin kurulmasını kapsıyor. 9. maddede de bireylerin değil sanayi kaynaklı sera gazı emisyonlarının düşürülmesine yönelik düzenlemeler yer alıyor. Dolayısıyla Emisyon Ticaret Sistemi uygulamasının kapsamı sadece enerji yoğun üretim tesisleridir. Bireylerle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
(YANLIŞ) “Tarım yasaklanacak, meyve ağaçlarına el konulacak.”
(DOĞRU) Kanun metninde bu anlama gelecek herhangi bir yaklaşım dahi bulunmamaktadır. Aksine kanun; kuraklık, sel afetleri ve aşırı iklim olayları nedeniyle tarımı, hayvancılığı ve doğal kaynakları, gıda ile su güvenliğini sağlamak amacıyla güvence altına almayı hedeflemektedir.
(YANLIŞ) “İklimi tehdit eden üretim süreçlerine, ekinlere cezalar eklenecek.”
(DOĞRU) Kanun bu yönde herhangi bir ceza, kısıtlama veya yatırım imdanı dahi yoktur.
(YANLIŞ) “Hayvancılık yasaklanacak, yapay et üretilecek, hayvan otlakları yasaklanacak.”
(DOĞRU) Kanunda bunu ima eden herhangi bir ifade yoktur. Aksine Kanun 5 ve 6. maddelerle ülkemiz topraklarını, tarımını, hayvancılığını ve doğal kaynaklarını değişen iklim şartlarına karşı korumayı, gıda ve su güvenliğini sağlamayı amaçlamaktadır.
(YANLIŞ) “Paris Anlaşması’nda küresel güçler tarım alanlarına el koyacak.”
(DOĞRU) Paris Anlaşması 2021 yılında TBMM’de uygun bulma kanunu ile iç hukukumuza aktarılmıştır. Hatta ülkemiz, Paris Anlaşması’nı kendi özel koşullarını ve kalkınma hedeflerini önceleyerek ve dikkate alarak imzalamıştır. Paris Anlaşması 2021 yılından beri kanun hükmünde bir düzenlemedir. 2021 yılından bugüne kadar kısıtlayıcı herhangi bir uygulama olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır.
(YANLIŞ) “Kanunla kömür, petrol kullanımı kalkacak.”
(DOĞRU) Kömür, petrol kullanımının tamamen kaldırılacağı iddiası söz konusu bile değildir. Kanun, çevre dostu temiz enerjiyi teşvik etmeyi amaçlamaktadır; bunda da bir zorunluluk yoktur.
(YANLIŞ) “İklim değişikliği yoktur diyenlere ceza verilecek.”
(DOĞRU) İklim Kanunu’nda “iklim değişikliği yoktur” diyenlere ilişkin herhangi bir ceza hükmü bulunmamaktadır.
(YANLIŞ) “Vatandaş karbon ayak izine göre ceza ödeyecek.”
(DOĞRU) Kanun bireylerin karbon ayak izine göre ceza ve kısıtlama yönelik bir yaptırım içermiyor. Yalnızca sera gazı salımı yapan büyük sanayi tesisleri ve işletmeler için Emisyon Ticaret Sistemi öneriliyor, adli ceza yaptırım içermiyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Benim anladığım, tarım ve hayvancılık, bir sürü izin ve prosedüre bağlanıp, holdinglerin işi haline getirilecek.
köylü ekip biçmeyecek küçük çaplı hayvan yetiştiricisi kalmiyacak büyük holdingler yapacak bizlerde ırgat gibi calisicaz vergi vericez
Anadolu çölleşiyor. İç Anadolu'da yaşayanlar son yirmi yılda yağış miktarındaki azalmaya kendileri şahit oluyorlar. İklim değişikliğinde birinci öncelik temi... Devamını Gör