Partnerlerin Uyumadan Önce Kucaklaşması Stresi Nasıl Azaltıyor?
Bazı geceler uyumadan önce tek ihtiyacın olan şey birinin sıcacık kolu olabilir. Ama işin güzel tarafı şu: Bu sadece duygusal bir ihtiyaç değil, bilimsel bir karşılığı da var. Auburn Üniversitesi’nden iki akademisyen, çiftlerin yatmadan önceki sarılma alışkanlıklarını ve bunun psikolojik etkilerini araştırmış. Biz de bilimin ışığında bu sarılmaların etkisini ele almak istedik!
Sarılmak stresi azaltıyor çünkü bedensel temas sakinleştiriyor.
Araştırmanın en net bulgularından biri, kişinin partneriyle yatmadan önce fiziksel temas kurması stres seviyesini düşürüyor. Özellikle günün gerginliğini üzerinden atamayan çiftlerde bu temas adeta bir sinyal gibi çalışıyor. Beyin “Güvendeyim” diyor. Bu da hem daha rahat bir uyku hem de daha huzurlu bir ilişki atmosferi yaratıyor.
“Kısa bir sarılma bile yeterli” dedikleri tam olarak bu işte.
Bazı insanlar 'Kucaklaşmak istiyorum ama sonra çok sıcak oluyor ya...' diye geri adım atabilir ama araştırmacılar, sarılmanın illa bütün gece sürmesi gerekmediğini söylüyor. Uyumadan hemen önceki birkaç dakikalık bir yakınlaşma, o güven duygusunu yaratmak için yeterli. Sonrasında herkes dönüp kendi rahat pozisyonuna geçebilir. Kural yok, sadece biraz yakınlık.
Çiftlerin uyku pozisyonları kişisel tercihlerden çok yakınlık isteğiyle şekilleniyor olabilir mi?
İlginç ama araştırma bunu söylüyor. Yani sen normalde tek başına yastığa sarılarak uyuyan biri olabilirsin ama partnerinle birlikteyken yüz yüze ya da birbirine yakın pozisyonda uyuma eğilimin artabilir. Bu da gösteriyor ki kucaklaşmak bir alışkanlık değil, içten gelen bir ihtiyaç.
Bu etki sadece yeni ilişkilerde mi görülüyor?
Elbette hayır!
Araştırmaya katılan çiftlerin ortalama ilişki süresi 13 yıl. Hatta 30 yıla yaklaşanlar bile var. Bu da demek oluyor ki sarılmanın yarattığı duygusal etki sadece balayı dönemine ya da cicim aylarına özel değil. Uzun ilişkilerde bile partnerle fiziksel yakınlık, ilişkiyi daha güvenli ve sıcak hissettirebiliyor. Araştırmanın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
"Sarılarak uyumak = Daha kaliteli uyku" denklemine bakalım.
Araştırmaya göre kişinin partneriyle sarılarak uyuması doğrudan daha iyi bir uyku getirmiyor. Hatta uzun süre aynı pozisyonda kalmak vücut ısısını artırabileceği veya rahatsızlık yaratabileceği için uykuyu bölme ihtimali bile var. Ama mesele zaten uyumak değil, uyumadan önceki o birkaç dakikalık his.
Peki herkes bu yakınlığa karşı iyi bir tepki mi veriyor?
Hayır, bu da kişisel bir mesele. Bazı insanlar fiziksel teması çok severken bazıları için bu temas yorucu ya da fazla olabilir. Araştırmacılar da bunun farkında. Yani bu bilgiler herkes böyle yapmalı demek değil, sadece yakınlığın işe yarayabileceğini gösteriyor.
Uyku öncesi fiziksel temas bir sebep mi yoksa sonuç mu?
Araştırmacılar bu sorunun cevabının iki yönlü olabileceğini söylüyor. Yani biriyle kendini güvende hissediyorsan ona daha çok sarılırsın ama aynı şekilde sarıldıkça da güven duygun artar. Hangisi önce gelir, biraz kişiden kişiye değişiyor.
Büyük etkiler küçük dokunuşlarla başlar!
Sabah sarmaş dolaş uyanmak zorunda değilsiniz. Araştırma gösteriyor ki uykuya geçiş anındaki fiziksel yakınlık, gece boyunca sürmese bile zihinsel olarak pozitif bir etki yaratıyor. Bazen sadece bacakların temas etmesi ya da baş başa birkaç dakika sessizce yatmak bile yeterli. Büyük jestlere gerek yok!
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın