onedio
article/comments
article/share
Haberler
Sofralarımızı Bereketlendiren Değer: Gübre

etiket Sofralarımızı Bereketlendiren Değer: Gübre

Önceki yazıma “bir avuç toprak” şeklinde başlamıştım, bu yazıma da “bir öğün yemek” diye başlamak istiyorum.

Her gün sofralarımıza gelen yiyecekler… Mısır, buğday, sebzeler… Hepsi bu avuç topraktan yükselir ve insanlığa bir öğün olur. 

Toprakla öğün arasındaki hassas denge gübredir… Ama şunu unutuyoruz:

Onları beslemesi gereken gübre, çoğu zaman onları öldürüyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Gübre: Kurtarıcı mı, yoksa…

Gübre: Kurtarıcı mı, yoksa…

Evet, gübre olmadan tarım olmaz. Ama bugünkü sistem… Adeta bir bağımlılık.Tarım ülkesi Türkiye’nin yılda 2 milyar doları aşan gübre veya hammaddesine ithalatını da unutmayın…

Fosfor, örneğin. Dünya rezervlerinin %70’ten fazlası Fas’ta. Azot? Üretimi için doğal gaz bağımlılığı, jeopolitik krizler… Kırılgan bir durum: Ukrayna-Rusya savaşının ardından yaşanan gübre sıkıntısı bunu bir kere daha hatırlattı. 

2024-2028 döneminde gübre hammaddeleri olan potasyumun %10, fosforun %8, azotun ise %6 tüketimi artacak olmasını düşünün…

Ve her yıl toprağa verdiğimiz azotun %45’i kayboluyor, sularımıza, havamıza, hatta iklimimize zarar veriyor. Ve maliyetler, çiftçimizi de bunaltıyor. 

Peki neden?

Çünkü sorunu “daha fazla at, daha fazla al” mantığıyla çözmeye çalışıyoruz. Ama doğa, denklem değil; bir diyalog ister.

Bilim bize ne söylüyor?

Bilim bize ne söylüyor?

Geçen ay yayımlanan bir araştırmada, nano demir fosfat (FePNF) gübresi, geleneksel fosfat kadar etkili çıktı, ama çok daha az fosforla… Bu, geleceğin gübresi olabilir.

Bir başka çalışma, atık sulardaki fosfat ve amonyumun %91’e kadar geri kazanılarak tekrar gübreye dönüştürülebileceğini gösterdi.

Düşünün: Atığı gübreye dönüştürmek! Döngü tamamlanıyor…

New York’ta ise araştırmacılar, mısırda azot kullanım verimliliğini artırmak için yapay zekâ kullanıyor.

Amaç, daha az gübreyle daha çok üretim.

Ve Kaliforniya’daki Salk Enstitüsü… Bitki kökleri ile mantarların doğal simbiyotik ilişkisini geri getirmek için yeni moleküller keşfediyor. Kimyasal gübre yerine, bitkinin doğayla iş birliğini teşvik ediyor.

Bunlar son iki ayda bilimsel makaleye dönüşmüş araştırmalardan bir kaç örnek…

Sessiz düşman

Sessiz düşman

Bir başka ilginç veri: Hollanda’da yapılan araştırmalar, organik ya da geleneksel ayrımından çok, yönetim yoğunluğunun toprağın sağlığını belirlediğini gösterdi.

Yani mesele, hangi etiketi taşıdığınız değil; nasıl yaklaştığınız.

Daha az müdahale, daha çok canlılık. Daha az kimyasal, daha çok biyolojik denge.

Topraktan çıkan azot oksit (N₂O), karbondioksitten 265 kat daha güçlü bir sera gazıdır.

Yeni araştırmalar, doğru yönetimle bu emisyonların %70’e kadar azaltılabileceğini gösteriyor.

Fakat toprak, yalnızca karbondioksit yutan bir sünger değil. Aynı zamanda nefes alan, yaşayan bir varlık. Ve biz, onun nefesini kesiyoruz.

Peki ya gelecek?

Gübreyi tamamen reddedelim mi?

Hayır. Ama bir devrim yapalım:

Nano gübreler: Daha azla daha çok

Küresel biyogübre pazarı, 2024’te 4 milyar doları geçti ve önümüzdeki 7 yılda da 15 milyar dolara ulaşabilir. Talep var ve ilginç yeni gelişmeler de var. 

Çin’de yürütülen bir çalışmada, nano boyutlu demir fosfat (FePNF) gübresi, geleneksel fosfat gübresine kıyasla %50 daha az fosfor kullanarak aynı verimi sağladı. Üstelik toprak enzim aktivitesini artırarak mikro yaşamı destekledi.

Bu, “daha az” maddenin “daha çok” hayat yaratabileceğinin canlı kanıtıdır.

Döngüsel sistemler

St. Louis’deki bir ekip, atık sulardan amonyum ve fosfatı geri kazanarak yeni bir kompozit gübre üretti.

Sonuç, %91 fosfat geri kazanımı, daha temiz sular, daha verimli tarlalar…

Bu sistem, atığın son durak olmadığını, başka bir yaşam döngüsünün ilk durağı olduğunu kanıtlıyor.

Simbiyoz molekülleri: Doğa ile yeniden anlaş

Simbiyoz molekülleri: Doğa ile yeniden anlaş

Salk Enstitüsü’ndeki bilim insanları, CLE16 adlı bir peptid keşfetti. Bu molekül, bitki kökleriyle mikorizal mantarlar arasında yeniden bağ kuruyor.

Bitkiler, artık daha az kimyasal gübreyle büyüyebiliyor çünkü mantarlar onlar için su ve fosfor sağlıyor. Adeta toprağın kadim dilini yeniden öğreniyoruz.

Azot kullanım genetiği: Akıllı üretim

Bir başka keşif de yapay zeka ile geldi: New York Üniversitesi araştırmacıları, mısırda azot kullanım verimliliğini artıran genleri buldu.

Daha az azot kullanarak aynı veya daha yüksek verim almak. Bu, yalnızca çiftçilerin cebini değil, toprağın sağlığını ve su kaynaklarımızı da koruyan bir çözüm.

Azot artık sadece bir maliyet kalemi değil; bir akıllı ortak oluyor.

Bir avuç toprak…

Evet, bir avuç toprak bize şunu söylüyor: “Beni kimyasal bir kutu olarak değil, yaşayan bir dünya olarak gör.”

Bu örnekler, hayali vizyonlar değil; bugün laboratuvarlarda, tarlalarda, atık su tesislerinde yaşanan sessiz devrimler.

Gelecek, yalnızca daha fazla üretmekle değil; daha akıllıca, daha saygılı üretmekle mümkün olacak.

Ve bir avuç umut

FAO, UNESCO, Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların, gübre sürdürülebilirliğini küresel bir gündem maddesi haline getirmesi bir umut… Yetkililer duyarlı olmalı. 

Toprak esastır. Gelecekte çocuklarımızın ellerine ne bırakacağız?

Bir avuç toz mu, yoksa hâlâ şarkı söyleyen bir avuç toprak mı?

Bugün karar verebiliriz. Çünkü bir avuç toprak, içinde yalnızca mineralleri değil; geleceğin hikayesini taşır.

Bir tohumda orman yatar, bir avuç toprakta ise insanlığın yarını…

Linkedln

Facebook

X

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam