Z Kuşağının 6 Trendi
Bugün dersi plajda yapıyoruz arkadaşlar!
Senelerdir Etkin Kampüs ile Üniversiteli Yaz Festivali’ne katılıyorum. Bir spor hukuku anlatıcısı olarak resmen deniz kenarında, terliklerimle ve şapkamla, şemsiye altında ders anlatmak ezberimi bozmuştu. Açık büfe eğitim modeli diye bir şey bulmuşlar. Yani bir hukuk öğrencisi psikoloji eğitimine, bir tıpçı İspanyolca eğitimine katılabiliyor. Bu yıl yine eğitim konularımı hazırlarken kendimi Z kuşağının trendlerine de hazırlamam gerektiğini düşündüm.
Gençler neden Üniversiteli Yaz Festivalini seçiyor?

Neymiş bu trendler ve bizde var mı?
- 1. Gerçeklik estetikten önce gelir
Tam da bu yüzden instagram yerine tik tok’ta değiller mi zaten? Arka plan kovalamak yerine bir içeriğin ne katacağıyla ilgileniyor z kuşağı. Bu yüzden Üniversiteli Yaz Festivali’nde de kim olduğundan çok ne anlatıldığı önemli. Festivaldeki insanların takipçi sayılarından çok söylem kaliteleri önemli.
- 2. Minimalizm: Her yerde olmak yerine doğru yerde olmak
Büyük isimlerin büyük sahnelerinin gölgesinde kalmak yerine kendi sahnesinin tozunu yutmak isteyen z kuşağı tam da bu yüzden kendi ütopyasını yaratıyor.
Düşünülmek, anlaşılmak, farklılıkların ortasında aynı dili konuşmak ve toplum sözleşmemizin aslında yaşayabildiğini görmek beni çok duygulandırıyor.
Şaşırıyorum, geleceğimize umutlanıyorum, z kuşağının sevdiği şarkıları ezberlemeye hevesli oluyorum! (Bu sene önden Manifest dinleyerek hazırlanıyorum.)

- 3. Çok katmanlı kimlikler: Etiketlere sığmam
Z kuşağını herkes bir akıma, bir davranışa hatta bazen sadece bir dansa indirgemek isteyenler oldu. Hem günlük hem toplumsal olaylarda z kuşağının etiketlere sığmadığını gördük, öğrendik. İlham aldık ve takdir ettik. Önce kendi bakış açılarımızdaki etiketleri söküp birlikte huzuru inşa etmek nasıl olur? Üniversiteli yaz festivalinde beni çok duygulandıran şeylerden birisi de herkesin sakince, öylesine, saygıyla birlikte yaşamaları. Tüm taleplerin kibarca dile getirilmesine bayılıyorum.
- 4. En havalı geçim kaynağı: Yaratıcılık
Hobi olarak başlayan etkinliklerin, serbest ve parça başı işlerin, dijital yaratıcılık platformlarıyla geçinmenin artık alışıldığı zamanlara geldik. Üniversiteli Yaz Festivali de bu kaynaklara yatırım yapıyor. Yapay zekayı hayatına dahil etmek isteyenler, dijital araçların yaşayan topluluklarında yer almak isteyenlere dijital bir plaj sunuyor. Neticede “Ofise gerek yok, iyi bir internet bağlantısı yeter.”
- 5. Değerini bilmek
“Bu gençler de iş beğenmiyor canım” denen bir dönem oldu malum. Kendi değerini bildiği her anda, gözlerimizin önünde duygularına alan açıyor z kuşağı. Eskilerin “kol kırılır yen içinde kalır” anlayışı, z kuşağı için kolayca paylaşılabilen ve tartışılabilen konular yaratıyor. Belki de böylesi daha sağlıklıdır, ne dersiniz? Bu bakış açısıyla baktığımda İzmir Foça’da şahane bir plajda yüzlerce insan kendi değerini bildiği kadar birlikte olmanın değerini de bildiği için gençliğin ütopyası gözlerimizi dolduruyor.
- 6. Mizah
Z kuşağının mizah anlayışı hem çok hızlı hem de çok katmanlı. Politik mesajların arasına en sevilen şarkıların nakaratı da girebilir, sosyal eleştiriyi bir dizi repliği de karşılayabilir. Üniversiteli Yaz Festivalinde sadece beş günü ve tatili tüketmek değil arkadaşlıklarına, kariyerine ve staj hayatına yön verecekleri bir fırsat olduğu için bu kadar ilgi gösteriyorlar. Bu fırsat plaj şeklinde!
Markalar, eğitimciler ve liderler için bu trendleri anlayıp işlerine entegre etmek bir zorunluluk. Z kuşağının bugünkü sosyal kodları yarınımızı belirleyecek. Bakalım bu sene hangi ilhamlarla döneceğim? 11-15 Ağustos’ta, İzmir Foça’da.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!